22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 26 EYLÜL 2013 PERŞEMBE 18 DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr Suriye’de aralarında ÖSO üyelerinin de bulunduğu 13 grup, SUK’u tanımadıklarını duyurdu Muhalefet şeriatta birleşti Bu savaş bir harika! Dış Haberler Servisi Savaşın her geçen gün halkı daha da yokluğa sürüklediği Suriye’de silah tüccarlarının ise “yüzü gülüyor”. BM başta olmak üzere kimi uluslararası arenadan Suriye’de siyasi çözüme öncelik verilmesi, tarafların silahlandırılmaması çağrılarına karşın bu ülkeye Türkiye üzerinden de olmak üzere silah akışının önü kesilemiyor. AFP ajansına konuşan Suriye’nin Halep kentinden bir silah satıcısının “Savaş harika bir iş” sözleri, 100 bini aşkın kişinin yaşamını yitirdiği, yüz binlerin evlerini terk etmek zorunda kaldığı ülkede çatışmanın kimlerin cebine kâr olarak girdiğini de gözler önüne seriyor. AFP’nin haberine göre, Halep’te silah satıcılığı yapan Ebu Muhammed’in dükkânında Kalaşnikoflardan, el bombalarına, mühimmata, kılıçlara kadar birçok savaş, çatışma ürünü mevcut. Özgür Suriye Ordusu saflarında yaklaşık 9 ay çatışmalara katılan, bacağından yaralanan 39 yaşındaki Ebu Muhammed sonrasında muhaliflerin etkin olduğu Fardos bölgesine yakın bir yerde silah dükkânı açmaya karar vermiş. Ebu Muhammed, muhaliflere yardım etmek istediğini çünkü onların silah ve cephanelerinin olmadığını söylüyor. Sektörün kazançlı olduğuna işaret ederek günde yaklaşık 50 bin Suriye poundu yani 370 dolar kazanabildiğini de anlatıyor. Tezgâh üzerine el bombalarını seren Muhammed elde ettiği kârdan memnuniyetini şu sözlerle dile getiriyor: “Savaş harika bir iş.” Silahların Irak ve Rus yapımı olduğunu, fiyatlarının 1500 ile 2000 dolar arasında değiştiğini söyleyen Ebu Muhammed’in yine muhalifler safında savaşan 20 yaşındaki oğlu, dükkândaki ürünler arasında ayrıca askeri üniformalar, botlar, gaz maskeleri, telsiz bulunduğunu, bu malzemelerin çoğunun Türkiye’den geldiğini belirtiyor. Müşteri trafiği yoğun. Dükkâna gelenlerden biri yaklaşık 150 mermi için 111 dolar ödüyor. Dükkâna torunuyla gelen 65 yaşındaki bir müşteri çatışma ortamına dikkat çekerek “Buraya ailemi korumak için silah almaya geldim” diyor. Dış Haberler Servisi Suriye’de 13 muhalif grup ana muhalefet bloku Suriye Ulusal Konseyi’ni (SUK) tanımadıklarını duyurarak, şeriat istediklerini ilan etti. Aralarında Özgür Suriye Ordusu’ndan (ÖSO) unsurlar, Halep şehrinde güçlü olan Liva el Tevhid ve El Kaide bağlantılı El Nusra Cephesi’nin bulunduğu gruplar, SUK da dahil olmak üzere “yabancı” merkezli herhangi bir yapılanmayı tanımadıklarını açıkladı. Radikal İslamcı ancak cihatçı olmayan Ahrar el Şam ve ÖSO üyesi 19. Tümen de açıklamaya imza koyan örgütler arasında. Ortak bildiride, “SUK ve Ahmed Tomeh liderliğinde kurulması öngörülen hükümet bizi temsil etmez” denildikten sonra, ülkedeki tüm silahlı ve sivil gruplara şeriat temelinde birleşmeleri çağrısı yapılarak şeriatın yasamanın tek kaynağı olması istendi. Bildiride, muhalif grupların, “İslam ulusunun” çıkarlarını grup çıkarlarının üstünde tutmaları için de çağrı yapıldı. El Nusra Cephesi, Birleş(AP) BM kimyasal silah denetçileri, kimyasal silah kullanıldığına ilişkin suçlamaları araştırmak üzere dün yeniden Suriye’ye gitti. Müfettişler, iddiaları araştırmak üzere 19 Ağustos’ta Suriye’ye gitmiş ancak araştırmaları 21 Ağustos’ta yaklaşık bin kişinin öldüğü kimyasal saldırı ile bölünmüş, denetçiler daha sonra saldırıyla ilgili bir rapor hazırlamışlardı. Rusya ise Akdeniz’deki donanma gücünü artırmaya devam ediyor. Rus donanmasına ait iki gemi daha dün Çanakkale Boğazı’ndan geçti. MÜFETTİŞLER SURİYE’YE DÖNDÜ İran New York’ta ‘10’ Galip! İran “nükleer kartından” vazgeçmiyor… Cumhurbaşkanı Ruhani’nin kendi sözleriyle Tahran; “ülkenin barışçıl nükleer programı hakkında (sadece!) makul endişeleri ortadan kaldırmayı” kabul ediyor ve bu amaçla, “şeffaflık dahilinde görüşmelere” hazır olduğunu ilan ediyor. “Suriye” başta olmak üzere; görüşmelere, önem verdiği tüm diğer dosyaların da dahil edilmesini istiyor. BM’nin yıllık açılış toplantısı için günlerdir New York’ta “süperstar” gibi beklenen İran Devlet Başkanı Ruhani’nin konuşmasının en kestirme özeti bu. Başka deyişle bizzat kendi ifadesiyle “bölgesel güç” diye tanımladığı “İran İslam Cumhuriyeti”nin diplomasi masasına oturtulması karşılığında Ruhani, nükleer programı barışçı amaçlarla sınırlamayı kabul ediyor. Ama bunun karşılığında Suriye müzakerelerine de dahil edilmek istiyor! İran, “nükleer kartını” kısaca diplomasi masasında yer edinmek için kullanıyor! BM açılışı öncesinde İran Devlet Başkanı’nın medyatik bir diplomasi hamlesiyle “Washington Post”a yazdığı makalede atıfta bulunduğu “yapıcı angajman / taahhüt”, bu formül üzerine kurulu... miş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi tarafından geçen mayıs ayında kara listeye alınmış, ABD Dışişleri Bakanlığı da aynı örgütü geçen yıl terör örgütü ilan etmişti. Ortak açıklamanın, Suriye’de muhalif gruplar arasında anlaşmazlık ve çatışmaların arttığı bir dönemde yapılmasına dikkat çekiliyor. Suriye’de son zamanlarda El Kaide bağlantılı Irak ve Levant İslam Devleti (ISIL) örgütüne bağlı militanlarla ÖSO’ya bağlı savaşçılar arasında özellikle Türkiye sınırı yakınındaki bölgelerde çatışmalar yaşanıyor. ABD’nin terör örgütü ilan ettiği ISIL, geçen hafta Halep’teki Bab el Selam bölgesinde iki muhalif gruba karşı savaş açtığını duyurmuş, geçen pazar günü Türkiye sınırına yakın Hazano kentinde meydana gelen çatışmalarda örgütün onlarca militanı ölmüştü. Halep yakınlarındaki Azaz bölgesinde de, ISIL ile Kuzey Fırtınası örgütü arasında çatışmalar yaşanmış ve geçen hafta ateşkes anlaşmasına varılmıştı. ISIL ile El Nusra Cephesi arasında da geçen cumartesi günü Haseke vilayetinde çıkan çatışmalarda 2 kişi hayatını kaybetmişti. AP) Ruhani soykırımı kınadı M’deki konuşmasının B ardından CNN’in ton”u memnuniyetle karşıladığını belirtti ancak İran’ın nükleer programı konusunda “köklü önlemlerin” alınması gerektiğini vurguladı. Ruhani’nin Yahudi soykırıma ilişkin sözlerini ikna edici bulmayan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise İran Cumhurbaşkanı’nın konuşmasını “alaycı” ve “bütünüyle ikiyüzlü” olarak değerlendirerek “tam da beklediğimiz gibiydi” dedi. İsrail Maliye Bakanı Yair Lapid, Netanyahu’nun İsrail delegasyonunun Ruhani’nin konuşmasını boykot etme tavrının “yanlış” olduğunu belirterek eleştirdi. ABD yönetiminden üst düzey bir yetkili ise ABD Başkanı Barack Obama ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin 68. Dönem BM Genel Kurulu’ndaki konuşmalarında iki ülke ilişkilerinin güçlendirilmesi ve nükleer görüşmelerin yeniden başlatılması yönünde güçlü mesajlar vermelerine rağmen, iki lider arasında basit bir el sıkışmanın bile ayarlanamaması, derin geçmişe dayanan karşılıklı güvensizliğin aşılmasının ne denli bir zorlu bir süreç olduğunu gözler önüne serdi yorumunu yaptı. ‘ABD Musaddık darbesini itiraf ediyor’ Obama da buna karşın gene BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada; “kitle imha silahları ve nükleer silah yapımı / kullanımına göz yummayacağını” yineliyor. Bu “kırmızı çizgi” ötesinde… “İran’ın barışçıl amaçlar için nükleer enerjiye erişmek hakkını” teslim ediyor! Bir ABD Başkanı tarafından ilk kez bu taahhüt dünya liderleri önünde açıkça telaffuz ediliyor. Obama ilaveten, Tahran’ın önem atfettiği konulardan biri olarak “rejim değişikliği gözetmedikleri” taahhüdünü veriyor. “Tehran Times” (TT) gazetesinin ABD Başkanı’nın konuşmasından çıkardığı önemli başlıklar, nitekim hep bu bölümler... TT, New York’taki diplomasi gösterisi için “Obama, İran’ın nükleer enerji hakkına saygı duyduğunu söylüyor; CIA’nın 1953 (Musaddık) darbesindeki rolünü itiraf ediyor” başlığını kullanıyor. Rejim yanlısı / muhalifi.. hangi kesimden olursa olsun, İranlıların asla unutmadığı ve ülkenin başına gelen “tüm badirelerin anası” olarak gördükleri, Musaddık’ın alaşağı edilmesi olayına bir ABD Başkanı’nın böyle uluorta değinmesi, bir ilk. Obama konuşmasında “günah çıkardığı” ve İranlı muhataplarına çiçek attığı bir bölümde; “ABD ve İran 1979 İran Devrimi’nden bu yana ayrı düştü. Bu güvensizliğin derin kökleri var. İranlılar ABD’nin içişlerine karışma tarihinden uzun süre şikâyet ettiler ve soğuk savaşta (CIA’nın!) İran hükümetini devirmesinden yakındılar!” diyor. Başkan’ın bu itirafı, Ruhani için şüphesiz önemli bir diplomatik zafer. Diğer bir “manevi zafer”, ABD Başkanı’nın; “karşılıklı çıkar ve karşılıklı saygı temelinde” sorunların çözümüne yaklaşım için verdiği söz… Bu söz de İran’ın gene “saygı gösterilen partner” olmak talebine tekabül ediyor. Ardı sıra yapılan ve birbirini tamamlayan, birbirlerine cevap mahiyeti taşıyan bu karşılıklı konuşmalarda, tarafların kullandıkları “ton” geçmişe göre çok farklı. Obama, Tahran’ın “gönlünü okşamak için” her imkânı kullanırken Ahmedinejad saldırganlığından uzak bir tarz benimseyen Ruhani de ABD’li muhataplarını “İran’ın bir tehdit olmadığına” ikna etmeye çalışıyor; “İran, problem yaratan değil, problem çözen ülkedir!” diyor. “Barışın savaşa, hoşgörünün şiddete, ilerlemenin kan dökmeye, adaletin ayrımcılığa, refahın sefalete, özgürlüğün despotizme galip geldiği yeni bir ufuk açabilmeliyiz” diyen Ruhani, “Şehname”nin yazarı efsanevi İranlı şair Firdevsi’den yaptığı şu alıntıyla konuşmasını sonlandırıyor: “Baharı getirmek için, kışı kovmalısın!” Konuya ilgi duyan tüm okurlara, Hasan Ruhani’nin konuşmasının tam metnini internetten indirip okumalarını öneririm… Ustalıkla, üst düzey bir kültür ve diplomasi zekâsıyla kaleme alınan bir belge bu. Büyük olasılıkla “çok yetkin bir dışişleri bakanı” olarak tanımlanan Cevat Zarif’in kaleminden çıkmış… New York çıkarmasına Ahmedinejad sonrası İran’ın “barışçı ve yeni yüzünü tanıtmak”, “ilkel molla” etiketinden kurtulmak için çıkan; İran’ı dünyaya yeniden “barış yanlısı, sofistike ve kültürlü” bir ülke olarak sunmak misyonuyla yola koyulan RuhaniZarif ikilisi; ilk adımda önemli mesafe kaydetti. Uzun yıllar Tahran’da yaşayan bir diplomat dostum; bu stratejik diplomasi atağını “İran’ın dünya sahnesine yeniden dönüşü” olarak tanımlıyor. Ancak heyhat bu dönüşün, “Türkiye’yi arka plana ittiğini” söylüyor: “Varsa yoksa İran konuşuluyor. Türkiye’ye dair tek kelam eden yok!” diyor. İran haliyle henüz uzun bir yolun başında. BM koridorlarında arzu edilen ObamaRuhani el sıkışması da daha gerçekleşmedi. Üstelik yolu mayınlamaya hazır çok aktör var: ABD Kongresi, İsrail lobisi, Suudi Arabistan, İran’ın bizzat “açılım karşıtı” şahinleri… Ama ilk kez, yıllardır bölgede süren gerilimi düşürebilecek bir “bahar” vaadi var. Tabii eğer Firdevsi’nin dediği gibi “kış kovalanabilirse”… ‘Türkiye’den geliyor’ Dış Haberler Servisi İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ülkesine yönelik yaptırımların “şiddet içerdiğini” belirterek nükleer programları konusunda sonuç almaya yönelik ve bir takvim çerçevesinde ilgili taraflarla müzakerelere başlamaya hazır olduklarını söyledi. BM’nin New York’ta düzenlenen genel kurulunda konuşan İran Cumhurbaşkanı, Suriye’nin kimyasal silah kullanımını yasaklayan sözleşmeye taraf olmasını da memnuniyetle karşıladıklarını kaydederek söz konusu silahların kullanılmasını kınadı. İran’ın dünya için de, bölge için de herhangi bir tehlike oluşturmadığını kaydederek ülkesinin, istikrarsızlıklarla dolu bir bölgede “istikrar noktası” olduğunu vurgulayan Ruhani, ABD Başkanı Barack Obama’nın ABD’deki savaş yanlısı baskıcı gruplar tarafından kışkırtılmamasını ümit ettiğini söyledi. Ruhani, nükleer silahların İran’ın cephaneliğinde yeri olmadığını belirterek “Nükleer silahlar ve kitle imha silahları İran’ın savunma doktrininde yer almamaktadır” şeklinde konuştu. Ruhani, BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmanın ardından CNN’de katıldı sorularını yanıtlayan İran Cumhurbaşkanı, söyleşide de ılımlı mesajlar vermeye devam etti. (AP) Netanyahu ikna olmadı ‘Soykırım insanlık suçu’ ğı bir programda da, selefi Mahmud Ahmedinejad’ın aksine, Yahudi Soykırımını insanlığa karşı işlenmiş suçlar arasında saydı. Nazilerin Yahudilere yaptığı dahil tarih boyunca insanlığa karşı işlenmiş tüm suçların kınanması gerektiğini vurgulayan Ruhani, “Bir can almak, Yahudi, Hıristiyan ya da Müslüman olsun, birinin hayatına kastetmek, bizim için aynıdır” dedi. İran lideri, bu tip bir suçun başkalarının topraklarını gasp ya da işgal etmeyi meşrulaştırmayacağını da vurgulayarak İsrail’in Filistin işgaline atıfta bulundu. ABD Başkanı Barack Obama, bu konuşmadan önce Ruhani’nin ılımlı söylemini cesaret verici bulduğunu söylerken Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle de Tahran’dan gelen “yeni El sıkışmak zor CLINTON, ELİF’İN YAŞAMINI ANLATIRKEN GÖZYAŞLARINI ZOR TUTTU Bebeğinin adı Sevgi olacaktı Haber Merkezi Eski ABD Başkanı Bill Clinton, Kenya’daki kanlı saldırıda yaşamını yitiren doktor Elif Yavuz için kendi vakfı olan Clinton Global İnisyatif’te bir tören düzenledi. Törende Elif Yavuz’un hikâyesini anlatırken gözyaşlarını zor tutan Clinton “Yaşamını diğer insanlara adamıştı” dedi. Clinton, genç kadının AIDS ve sıtma ilaçları temin etmek için Afrika’da bulunduğunun altını çizerek, Elif Yavuz’un asıl görev yerinin Tanzanya olduğunu, birkaç hafta önce de kendisiyle Darüsselam’da görüştüğünü anlattı. Elif Yavuz’un doğumu yaklaştığı için eşiyle birlikte Kenya’ya gittiğini kaydeden Clinton, “Elif yaşamını diğer insanlara yardım için adamış bir kişiydi” diyerek şöyle konuştu: “Bu güzel kadın, bana geldiğinde hamileliğinin son evresindeydi. Doğum yapmak için en güvenli yerin Nairobi olduğunu düşünüyordu. Doğuma en fazla 2 hafta vardı. O, eşi, doğmamış bebekleri alışveriş merkezi baskınında hayatlarını kaybetti. Şu anda biraz sarsılmış durumdayım. Çünkü az önce annesi ile konuştum. Babası hayatta değil” dedi. Clinton, “Elif’in annesi doğacak bebek için Swahili dilinde ‘Sevgi’ ya da ‘Yaşam’ anlamına gelen bir isim aradıklarını söyledi” dedi. Sesi sık sık titreyen Clinton, “Bu parlak genç anne, hayatını insanlığa hizmete adadı. Kamu sağlığı alanında eğitim gördü, hizmet verdi. Eşi ilk insanlarda aileyi araştırıyordu. Hayatının önemli bir bölümünü bu vakfa atfettiği için bu genç kadına şükran borçluyum” diye konuştu. Clinton, Elif’in hayranlık uyandıran bir kişi olduğunu kaydederek, “Sizden bu kaybettiğimiz harika genç kadını, geçmişi inceleyerek günümüzü anlamamıza yardımcı olan mimar eşini ve henüz gözünü açma fırsatı bulamamış bebeği unutmamanızı istiyorum. Bir hiç yüzünden burada değilsiniz. Onları öldürenlerin haklı olduğunu düşünüyorsanız vakit kaybediyoruz. Bizim haklı olduğumuzu düşünüyorsanız, o halde hayatımızın her gününü, saldırganları lanetleyerek geçirelim” dedi. ‘İran tehdit değildir’ Parlamentoda dudak dudağa... İtalya’da eşcinsel ayrımcılığına karşı yasa görüşmesi yapılırken Beş Yıldız Hareketi politikacıları şimdiye kadar eşine rastlanmayan bir protesto eylemi gerçekleştirdi. Vekiller parlamentoda protesto amacıyla birden ayağa kalkıp hemcinsleriyle öpüşmeye başladı. Vekillerin bir kısmı ise eşcinsellere destek pankartı açtı. Protesto nedeniyle görüşme yarıda kesildi. Karslıoğlu: Bundestag’ta yeni realite var DUYGU GÜVENÇ KENYA YASTA K enya’nın başkenti Nairobi’de Eşşebab’ın kanlı AVM baskını dün sona ererken 61’i sivil, 6’sı güvenlik görevlisi, 5’i saldırgan olmak üzere 72 kişinin öldüğü bildirildi. 240 kişinin de yaralandığı duyurulan kanlı saldırının ardından dün itibarıyla ülkede üç günlük ulusal yas ilan edildi. (AP) ANKARA Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu, Almanya’daki seçimlerde 11 Türk’ün milletvekili seçilerek Alman Meclisi Bundestag’a girmesini, “Yeni realite var” sözleriyle değerlendirdi. Büyükelçi Karslıoğlu, “Bu durumda, Cem Özdemir ile Yeşiller Partisi’nden başlayan Türk kökenli Alman politikacılar gerçeğine, mevcut haliyle tüm politik spektrumdan Türk kökenli milletvekillerinin bulunması realitesi yaşanmış oluyor şimdiki Bundestag’da. Umarım hem Almanya, hem Türkiye, hem de böl gemiz için hayırlı olur” dedi. Karslıoğlu, seçimlerde iktidardaki Alman Hıristiyan Birliği’nden (CDU) de Türk kökenli bir milletvekilinin seçilmesinin önemine işaret etti. Karslıoğlu, “11 Türk kökenli milletvekili seçilmesi tabii gurur verici. Birisi hatta Batı Trakya kökenli Yunanistan göçmeni Alman vatandaşı Cemile Yusuf üstelik CDU partisinden” yorumunu yaptı. Başbakan Tayyip Erdoğan da Almanya’daki seçimlerin galibi olan Şansölye Angela Merkel’e kutlama mektubu ile gönderdi. Erdoğan, Türkiye’nin Almanya ile yeni dönemde ilişkilerini geliştirme arzusunu vurguladı. Kış kovalanabilirse…
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear