Catalog

12 ŞUBAT 2013 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 EğitimSen’in değerlendirmesine göre öğretmenlerin büyük bölümü yeni sistemi desteklemiyor Sistem bilimsel değil CANSEVER’İN ‘MASA DA MASAYMIŞ HA’ ŞİİRİ ÜSTÜN YETENEKLİ ÇOCUKLAR RAPORU Kan: Gelecekleri Meclis’in elinde SELDA GÜNEYSU ‘Sansür de sansürmüş ha’ Haber Merkezi Türk edebiyatının önemli şairlerinden Edip Cansever’in “Masa da Masaymış Ha” şiirinin lise son sınıflarda okutulan ders kitabında sansürlendiği ortaya çıktı. Yunus Emre, Kaygusuz Abdal gibi halk ozanlarının şiirlerinde uygulanan sansürden Cansever de nasibini aldı. MEB’in ders kitabı olarak okuttuğu Ekoyay Yayınevi basımında, Cansever’in şiirindeki “Bir bira içmek istiyordu kaç gündür/Masaya biranın dökülüşünü koydu” dizeleri çıkarılarak yerine “…” konuldu. Halk ozanı Yunus Emre’nin yüzlerce yıllık şiiri Talim Terbiye engeline takılmıştı. 10. sınıf edebiyat kitabında yer alan “Cennet cennet dedikleri” şiirindeki iki satır yayınevi tarafından sansürlenmiş, Üstelik Talim Terbiye Kurulu “Şiirden beklenen kazanımlar sağlanmıştır” açıklaması yapmıştı. 10. sınıf Türk Edebiyatı ders kitabında Kaygusuz Abdal’ın “Nefes” şiirindeki Alevilik kültürüne ait kavramların da yer aldığı dizelerin sansürlendiği ortaya çıkmıştı. Cansever’in sansürlenen şiiri şöyle: “Adam yaşama sevinci içinde Masaya anahtarlarını koydu Bakır kâseye çiçekleri koydu Sütünü yumurtasını koydu Pencereden gelen ışığı koydu Bisiklet sesini çıkrık sesini Ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu Adam masaya Aklında olup bitenleri koydu Ne yapmak istiyordu hayatta İşte onu koydu Kimi seviyordu kimi sevmiyordu Adam masaya onları da koydu Üç kere üç dokuz ederdi Adam koydu masaya dokuzu Pencere yanındaydı gökyüzü yanında Uzandı masaya sonsuzu koydu Bir bira içmek istiyordu kaç gündür Masaya biranın dökülüşünü koydu Uykusunu koydu uyanıklığını koydu Tokluğunu açlığını koydu. Masa da masaymış ha Bana mısın demedi bu kadar yüke Bir iki sallandı durdu Adam ha babam koyuyordu. u Öğretmenlerin tespitlerinin yer aldığı bilimsel makaleye göre her 10 öğretmenden 7’si 4+4+4 kesintili eğitim sistemine destek vermiyor. MAHMUT LICALI Eşitlik ilkesi büyük yara aldı İstanbul Haber Servisi İlk, orta ve liselerde 20122013 eğitimöğretim yılının ikinci yarısı dün başladı, yaklaşık 16 milyon öğrenci, ders başı yaptı. Örgün öğretimdeki 15 milyon 854 bin 277 öğrenciyle 831 bin 148 öğretmen için iki haftalık tatil bitti. İlköğretimde öğrencilerin büyük çoğunluğunun okul formalarıyla okula giderken liselerde isteyen öğrencinin serbest kıyafetle okula geldikleri gözlendi. Öğrenciler, “Ayrımcı bir anlayışa karşıyız. Her öğrencinin kıyafetinin her gün değiştirebilmesi mümkün olmadığı için biz formalarımızı giymek istiyor, bakanlığın bu uygulamadan vazgeçmesini istiyoruz” dedi. Eğitim Sen 3 No’lu ve 7 No’lu şube yöneticileriyse kılık ve kıyafet konusunda yeni bir gelişme olmadığını ifade etti. ANKARA Kesintili eğitim sistemine ilişkin öğretmenlerin tespitlerinin yer aldığı bilimsel makaleye göre her 10 öğretmenden 7’si 4+4+4 kesintili eğitimi sistemine destek vermiyor. Öğretmenler, 66 aylık öğrencilerin fiziksel ve duygusal gelişimini tamamlanmadan okula başlamasının yanlış olduğu ve bunun okulöncesi eğitime zarar verdiğini düşünüyor. EğitimSen’in hakemli dergisi Eğitim Bilim Toplum dergisinde yayımlanan Ordu Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Cemile Bahtiyar Karadeniz’in “Öğretmenlerin 4+4+4 Zorunlu Eğitim Sistemine İlişkin Görüşleri” başlıklı makalesinde öğretmenler 4+4+4 sistemini değerlendirdi. 468 öğretmenin katıldığı ankette, öğretmenler şu değerlendirmeleri yaptı. Düzenleme bilimsel değil: Öğretmenlerin yüzde 82.3’ü yasa çıkmadan önce düzenlemenin yeterince tartışılmadığı, yüzde 82.9’u yasa üzerinde gerekli ön araştırma yapılmadığı, yüzde 69.7’si kesintili eğitim için yapılan düzenlemenin bilimsel verilere ve somut ihtiyaçlara dayanmadığı, yüzde 85’i de altyapı çalışması ve pilot uygulama yapılmadan yürütülen böyle bir uygulamayı yanlış bulduğunu ifade etti. lerin yüzde 29.7’si 4+4+4 sistemini desteklediğini, yüzde 62.8’i yeni eğitim sistemini desteklemediğini, yüzde 7.5’i de kararsız olduğunu belirtti. Öğretmenlerin yüzde 66.9’u kesintili eğitim sistemini hazırlayanların siyasi tercihlerine göre düzenleme yaptığını düşünürken yeni sistemin iktidarın muhafazakâr, dindar ne10 öğretmenden 3’ü destekliyor: Çalışmaya katılan öğretmen sil yetiştirme modeline hizmet ettiği görüşünü bildirenlerin oranı da yüzde 58.1 oldu. Çalışmaya katılan öğretmenlerin yüzde 52.6’sı yeni sistemin lisede açık öğretimin önünü açtığı görüşünü belirtti. de 76.5’i 66 aylık çocukların ilkokula başlamasını fiziksel ve duygusal açıdan uygun bulmadığını, yüzde 69’u yeni sistemin okulöncesi eğitime zarar vereceği görüşünü bildirdi. Çalışmaya katılan öğretmenlerin yüzde 89.3’ü ilkokul birinci sınıfta zihinsel, bedensel, sosyal ve duygusal olarak birbirinden farklı gelişim düzeyindeki çocukların birlikte eğitilmelerini sakıncalı bulduğunu ifade etti. Bilimsel çalışmanın sonuç bölümünde idareci ve öğretmenlerin genelinin sistem değişikliğinin gerek66 aylıkların okula başlaması uygun değil: Öğretmenlerin yüz çeleri üzerinde ikna olmadığı belirtilerek “Ankete katılan öğretmenlerin 4’te 3’ü yeni sisteme birçok açıdan tereddütle bakmaktadır. Kanun beklenilen ihtiyaçları (imam hatip ortaokulları dışında) karşılamamıştır” saptaması yapıldı. Amaç imam hatip açmak: Öğretmenlerin yüzde 64.3’ü yeni yasanın imam hatiplerin orta kısımlarının tekrar açılması amacıyla çıkarıldığını düşünürken yüzde 60’ı da çocukların kişiliklerinin gelişmeden farklı eğitim programlarına yönlendirilmesinin bilimsel olmadığını söyledi. Öğretmenlerin yüzde 63.5’i “Kuranıkerim” ve “Hz. Peygamberimizin Hayatı” adlı derslerinin isteğe bağlı seçmeli olarak okutulmasını iyi bir gelişme olarak gördüğünü ifade etti. ANKARA “Harika Çocuklar Yasası” kapsamında 1949 yılında devlet bursuyla yurtdışında eğitim gören ve ardından Türkiye’ye dönerek Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nda (CSO) çalışmalarını sürdüren, dünyaca ünlü keman sanatçımız Suna Kan, TBMM Üstün Yetenekli Çocukları Araştırma Komisyonu’nun hazırladığı raporun yaşama geçirilmesi durumunda “Anadolu topraklarında her biri bir ‘cevher’ niteliğindeki binlerce çocuk için umut ışığı doğacağını” söyledi. “Üstün yetenekli çocukların” keşfi, eğitimleriyle ilgili sorunların tespiti ve Türkiye’nin gelişimine katkı sağlayacak etkin istihdamların sağlanması amacıyla kurulan TBMM Üstün Yetenekli Çocukları Araştırma Komisyonu geçen günlerde hazırladığı raporu tamamlamıştı. Buna göre komisyon, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı bünyesinde “üstün yetenekli eğitim” alanında uzmanlaşmış bir ekip oluşturulmasına ve gerekli görüldüğü takdirde özel sektörün de “üstün yetenekli çocukların” eğitimine sponsor olması önerisine raporunda yer vermişti. Yıllardır “Harika Çocuklar Yasası”nın uygulanmaması nedeniyle ülkedeki yetenekli çocukların keşfedilmemesinden yakınan dünyaca ünlü piyanistimiz Suna Kan, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, böyle bir raporun hazırlanmasından memnuniyet duyduğunu kaydetti. Kan, “Bu rapor faaliyete geçtiği takdirde Anadolu topraklarında her biri bir ‘cevher’ niteliğindeki binlerce çocuğumuz için bir umut ışığı doğacak. Yıllardan beri bizler, sanatçılar, Meclis’in askıya alınan bu yasayı yeniden uygulaması gerektiğini dile getirdik. Şimdi Meclis’ten bu yönde bir rapor çık ması hepi mizi gelecek için umutlan dırmıştır” dedi. Ne kadar dindarsın THY’DE ‘YENİLİK’ BİTMİYOR FIRAT KOZOK DiyanetTÜİK el ele verip tuhaf soruların olduğu bir anketle yurttaşın karşısına çıktı: OKULLARDA SÜT PROJESİ Öğrencilere yeniden dağıtım yapılıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye genelinde geçen yıl yüzlerce öğrencinin mide rahatsızlığı geçirmesine neden olan okul sütü uygulaması, 20122013 eğitimöğretim yılının ikinci yarısıyla birlikte yeniden başladı. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, ikinci dönemde 60 milyon litre süt dağıtılacağını belirtti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla geçen eğitimöğretim yılının ikinci yarısında 9 ilde yüzlerce öğrencinin mide bulantısı, kusma ve halsizlik gibi sağlık sorunlarına neden olan okul sütü Harzemşahlar İlkokulu’nda yapılan törenle yeniden dağıtılmaya başlandı. Törene Bakan Eker’in yanı sıra Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Ankara Valisi Alaaddin Yüksel, veliler ve öğrenciler katıldı. Okul sütünden 6.3 milyon çocuğun yararlanacağını ifade eden Eker, “Dönem sonuna kadar 60 milyon litre süt dağıtılmış olacak” dedi. Okul sütü programı kapsamında bu yıl 30 bin 885 okulda, anasınıfı dahil olmak üzere toplam 6 milyon 290 bin 977 ilkokul öğrencisine 11 Şubat 2013 tarihinden 14 Haziran 2013’e kadar haftada üç gün 200 mililitre süt dağıtılacak. Öte yandan, 20122013 eğitimöğretim yılının ikinci yarısının başlamasıyla birlikte Fatih Projesi kapsamında da Türkiye genelinde 215 okulda 9. sınıf öğrencilerine toplam 36 bin tablet dağıtıldı. İçki yasağı uygulaması başlatıldı ÖZCAN YAŞAR THY, “talep düşüklüğü” nedeniyle iç hatlarda ‘business class’ta verilen içki servisini 6 nokta dışında kaldırdı. THY, dış hat uçuşlarında alkol tüketiminin yasak olduğu İran, Suudi Arabistan, Malezya gibi ülkeler dışındaki tüm uçuşlarda “içki yasağı” uygulamalarının bulunmadığını bildirdi. Son bir yıldır hangi hatlarda yolcunun ne talep ettiğini araştıran THY, İstanbul dahil İzmir, Bodrum, Dalaman, Antalya ve Ankara hatları dışında uçakların ‘business class’ ikramından içkiyi kaldırdı. Hürriyet yazarı Vahap Munyar’ın “Uçağa alkollü içki yüklemeyi unutmuşlar” başlığıyla kaleme aldığı yazının ardından olay gün ışığına çıktı. Konuyla ilgili olarak pop müzik şarkıcısı Demet Akalın da sosyal paylaşım sitesi Twitter’dan bilgi verdi. İstanbul’dan Adana’ya uçan Akalın, “THY Adana uçuşunda içki servisi yoktu! Bazı iç hat uçuşlarından kaldırılmış, bilginize! Öndeki turistler isyan etti” diye yazarak takipçileriyle paylaştı. Konuyla ilgili olarak açıklama yapan THY’nin üst düzey bir yetkilisi, “Uçaklarımızda ‘Ekonomi’ sınıfında eskiden bu yana alkollü içki sunmuyorduk. Bazı hatlarımızda da ‘Talep düşüklüğü’ nedeniyle ‘Business’ sınıfta da alkollü içki hizmetine son verdik” diye konuştu. Uygulamanın kimseye danışılmadan yapıldığını belirten kimi turizmcilerse uygulamayı eleştirdiler. İstanbul Haber Servisi ŞefkatDer üyeleri, bir grup evsiz ve eskiden sokaklarda yaşamak zorunda kalan insanlarla birlikte dün Taksim Meydanı’nda basın açıklaması yaptı. ABD’li turist Sarai Sierra cinayetinden sonra evsizlerin sur diplerinden sürülmesini protesto eden grup adına konuşan dernek genel başkanı Hayrettin Bulan, AKP hükümetinin Sarai Sierra’nın İstanbul’da öldürülmesinin ardından, evsizleri hedef gösterdiğini ifade ederek “Hiç kimse evsizleri potansiyel suçlu olarak görmesin. Sarai Sierra cinayetinde ortada bir katil varsa, o da önlem almayan devlettir” dedi. ‘Evsizleri görmüyorlar’ ANKARA Diyanet İşleri Başkanlığı’nın “Vatandaş Memnuniyet Anketi”nde yurttaşların dindarlık düzeyleri de ölçüldü. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından adres sistemi veri tabanı üzerinden belirlenen örneklem üzerinden yapılan anketin seçenekleri de sonuçları da çarpıcı. Toplumun yüzde 9’u “Çok dindarım”, yüzde 63’ü “dindarım” derken; yüzde 21’lik kesim “Ne dindarım, ne değilim” yanıtını veriyor. “Dindar değilim” diyenlerin oranı yüzde 4.7, “hiç dindar değilim” diyenlerin oranı ise 1.1. Ankete göre erkekler kadınlardan, ev kadınları çalışanlardan, evliler bekârlardan, gençler yaşlılardan, liseliler de üniversitelilerden daha dindar. Yüzde 92’lik kesim dini konularda bilgili, yani kendi çapında “ulema!”. Önümüzdeki günlerde kamuoyuna sunulacak anketle ilgili ilk veriler Diyanet’in kurumsal dergisinde yayımlandı. Bu kapsamda dindarlık algısını ölçmek için yurttaşlara iki soru yöneltildi. Bunlar, “Dini bilgileriniz açısından kendinizi nasıl değerlendirirsiniz” ve “Kendinizi ne kadar dindar buluyorsunuz” soruları oldu. Sorular için hazırlanan seçenekler de çıkan sonuçlar da dikkat çekici. “Dindarlık algısı” konusunda yurttaşların yüzde 9’u kendisini “çok dindar” olarak nitelerken yüzde 63.1’i “dindarım” dedi. Seçeneklerden “ne dinda Altyapı TÜİK’ten ‘Doğu ile batıyı sentezledik’ Türk Hava Yolları (THY), büyük tepki toplayan ve bazı örnekleri sosyal medya aracılığıyla kamuoyuna yayılan yeni üniforma ve öteki örneklerinin doğu ve batıyı sentezleme ve uzun süreli marka kimliği yaratmak amacıyla tasarlandığını bildirdi. THY konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, medyada yayınlanan tasarımın, üniforma için düşünülen modellerden yalnızca biri olduğu belirtildi. Açıklamada şöyle denildi: “Türk Hava Yolları bu konuda Türk moda sektörünü ulusal ve uluslararası arenada başarı ile temsil eden modacı Dilek Hanif ile anlaşmış olup, halen farklı desen, renk ve çizim alternatifleri üzerinden çalışmalar devam etmektedir.” rım ne değilim” şıkkı yüzde 21.6’lık bir destek buldu. “Dindar değilim” diyenlerin oranı yüzde 4.7’de, “hiç dindar değilim” diyenlerin oranı 1.1’de kalırken, “herhangi bir dine inanmadığını” açıklayanların oranı ise yüzde 0.5 olarak belirlendi. Bu sonuç, “Çok sayıda Batı ülkesinin temel sorunu görünümünde olan dinden uzaklaşma/dinsizleşme eğilimlerinin Türkiye’deki etkisi oldukça sınırlı kalmıştır” diye yorumlandı. Araştırmada toplumun dini bilgi düzeyi de ölçüldü. Katılımcıların yüzde 92.2’si dini bilgisinin “çok iyi”, “iyi” ya da “orta” seviyede olduğunu söyledi. Eğitim seviyesi ile dini bilgiler arasındaki ilişki sorgulandığında ise ters bir orantı ortaya çıktı. Dini bilgilerini çok iyi bulanların ağırlıklı olarak ilkokul mezunu (yüzde 26.8), iyi oranda görenlerin ise lise mezunları (yüzde 30.1) arasında yer aldıkları dikkat çekti. Ankette genel olarak erkeklerin kadınlara göre kendilerini daha dindar buldukları saptandı. “Çok dindar” olduklarını söyleyenler içinde erkeklerin oranı yüzde 61 iken kadınların oranı ise yüzde 39. “Dindarım” seçeneğinde ise bu oranlar sırasıyla yüzde 58.3 ve yüzde 41.7 şeklinde sıralandı. Evlilerin yüzde 65.1’i kendilerini “çok dindar”, yüzde 72.8’i ise “dindar” olarak değerlendirirken, yaş grupları açısından kendisini çok dindar ve dindar olarak görenler 2635 yaş aralığında yoğunlaşıyor. Bunları Vali’nin Başbakan sevgisi AĞRI (Cumhuriyet) Süt dağıtım törenine katılan Ağrı Valisi Mehmet Tekinarslan, “Başbakanımızı seven süt içsin” diyerek kampanyayı başlattı. Ağrı merkez Şeref Saraçoğlu İlköğretim Okulu’nda düzenlenen törene katılan Vali Mehmet Tekinarslan, öğrencilerle sohbet etti. Öğrencilere Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın kim olduklarını soran ve doğru yanıt alan Vali Tekinarslan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Erdoğan’ın Ağrı halkını çok sevdiğini söyleyerek, “Başbakanımız süt içen çocukları çok seviyor ve mutlu oluyor. Başbakanımızı seven sütünü içsin” dedi.