25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 ŞUBAT 2013 SALI HABERLER CUMHURİYET SAYFA 5 8 kişiden 1’i muhtaç MAHMUT LICALI Hükümet ekonomik refah seviyesi yükseldi diyor ama.. Kadının Onuru Eteğinin Boyu mu? Biz kadınlarımızın onurunu “etek boyu”nda arıyor; acı ama gerçek, “kadın sorunu”nun cinsel ayrımcılığa dayandığını bir türlü anlamıyoruz. Yazıma böyle başlamamın nedeni, THY hosteslerine giydirmeyi düşündükleri giysiden ötürü... Aslında burada yazmak istediğim, kadınların giydiği giysinin uzunluğu değil, kadınların “tepeden tırnağa örtünmesinin” amaçlanması... Türkiye bu yola girdi artık, ne yaparsanız yapın çıkması çok zor! Kadın sorunları evrenseldir, tüm dünyada görülür... Hele Ortadoğu ve Kuzey Afrika gibi Müslümanların egemen olduğu toplumlarda kadına şiddet ve ayrımcılık tüm ayrıntılarıyla gözler önüne çıkar. Ülkelere göre farklı bile olsa, kadın dışlanır, evden çıkmaz. Ülkelere göre kadınların hem okuma hem de çalışma olanaklarından yoksun olduğuna tanık oluruz. Prof. Dr. Server Tanilli, bir kitabında “Kadın sorununun neresindeyiz” diye sorarken, bir gerçeğin altını şöyle çiziyordu: “...Artık biliyoruz, kadının doğasından değil, tarihten gelen bir durumdur bu itiliş; tarih boyunca, ‘kozmolojiler, dinler, boş inançlar, ideolojiler, edebiyatlar’, yarattıkları kadın imgesiyle böylesi bir itilişe hazırlayıp durmuşlardır.” ??? Asla “kadın doğası” ve “ebedi kadın” diye bir şey yoktur. Cinsler arasındaki farklılıklar toplumların yarattığı gerçeklerdir, doğadan gelmezler... Cinsiyet ayrımcılığı, kadına şiddet konusunda Server Tanilli’nin yazdığı çok sayıda yazı vardır. Bunların tümü okunması gereken yazılardır... Yaşamı kucaklayan, kadınların tarihini anlatan... Üstelik erkeklerin tarihini içine katarak! Çünkü her iki cinsin eşitliği, ağır ağır yürümüş bir tarihtir... 19. ve 20. yüzyıldan beri her iki cinsi “eşitlik ilkesi”nin kapsadığı ANKARA AKP hükümeti ekonomik refah seviyesinin yükseldiğini savunurken, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın sosyal yardım verileri Türkiye’nin adeta yardımlarla ayakta kaldığını gösteriyor. Genel Sağlık Sigortası (GSS) kapsamında aylık geliri asgari ücretin üçte birinden az olan 9 milyon 203 bin 853 kişi “muhtaç” olarak tanımlanarak sigorta primleri devlet tarafından karşılanırken; bir yılda 1.3 milyon kişiye sosyal yardım, 2 milyon aileye de kömür yardımı yapılıyor. 1.3 milyon kişiye sosyal yardım: 65 yaşını doldurmuş, güçsüz, engelli ve kimsesizlere aylık bağlanmasını düzenleyen yasa kapsamında yılda yaklaşık 1.3 milyon kişiye sosyal yardım yapılıyor. Bu kapsamda, 797 bin 426 kişi yaşlılık, 293 bin 141 kişi özürlü, 187 bin 711 kişi malul, 59 bin 558 kişi 18 yaş altı özürlü ve 153 kişi silikozis yardımı olmak üzere yılda toplam 1 milyon 337 bin 989 kişi sosyal yardım alıyor. Bu kişilere yapılan yardımın toplamı 2 milyar 795 milyon 433 bin 560 TL olarak hesaplanıyor. M HP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin sosyal yardımlarla ilgili soru önergesini yanıtlayan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in açıkladığı veriler Türkiye’de milyonlarca kişiye yardım yapıldığını gösterdi: 9.2 milyon muhtaç: 2012 yılından itibaren yeşil kart sahiplerinin GSS kapsamına alınmasıyla birlikte devlet tarafından karşılana TÜRK MODELİ: CAZİP AMA YANILTICI Dış Haberler Servisi İngiltere’de yayımlanan Financial Times gazetesi, Arap İslamcıların, sık sık model olarak Türkiye’yi gösterdiklerini, ancak bunun yanıltıcı olabileceğini yazdı. Gazete, “Cazip Ama Yanıltıcı Türk Modeli” başlıklı analizinde, “Türkiye’nin başarısını sürükleyen tüm faktörleri AKP ya da İslami köklerine bağlamanın yanıltıcı olabileceğini” belirtti. Financial Times, “Arap İslamcılar, sık sık model olarak kökleri İslamda olan AKP’yi işaret ederek sosyal olarak muhafazakâr, ama dinamik ve refah içinde toplumlar yaratabileceklerini söylüyorlar. Ancak Tür cak prim oranı “muhtaçlık düzeyine” göre belirlendi. 2011 yılında 8 milyon 928 bin 943 kişinin yeşil kartı iptal edildi. OcakEylül 2012 döneminde 13 milyon 335 bin kişinin muhtaçlık değerlendirmesi yapıldığı yeni sisteme göre, aylık geliri asgari ücretin üçte birinden az olan 9 milyon 203 bin 853 kişi muhtaç olarak tanımlanarak sigorta priminin tamamı devlet tarafından karşılanmaya başlandı. Buna göre, hiçbir sosyal güvencesi olmayan yeşil kart sahibi yoksul yurttaşın sayısı 2012 yılında 274 bin 260 kişi arttı. Türkiye’nin yüzde 12.3’ü: Yeni sistemde muhtaç olarak tanımlanan kişilerin Türkiye’nin 2013 nüfusuna oranı yüzde 12.3 olarak hesaplanıyor. Başka bir deyişle ortalama her 8 kişiden biri muhtaç durumda. Muhtaç olarak tanımlanan kişilerin aylık geliri 261 TL’nin altında kalıyor. Aylık geliri asgari ücret ile asgari ücretin üçte birlik tutarı arasında arasında olan 3 milyon 639 bin 754 kişinin de sigorta priminin bir bölümü devlet tarafından karşılanıyor. 224 bin kadına dul yardımı: Ocakkiye ve Arap komşuları altyapıları, Eylül 2012 döneminde, bankacılık sistemleri, devlet yapıları ve siyaset bakımından farklı eşi hayatını kaybeden kaaşamalarda bulunuyor” diye yazdınlara yapılan yardım dı. Yazıda, Türk akademisyen Sikapsamında 224 bin 190 nan Ülgen’in, Türkiye’nin ekonokadına toplam 259 milmik başarısının AKP tarafından yon 836 bin 759 TL tutayaratılmadığı, ana reformların darında para aktarıldı. ha önce yapıldığı yolundaki görüşlerine de yer verildi. Gazeteye 2 milyon aileye konuşan Ülgen, AKP’nin söz kokömür yardımı: nusu reformlardan yararlandığını Türkiye’de bir yıl içinde ve sürdürücüsü olduğunu da bekömür dağıtımı yapılan lirterek “AKP’nin Arap ülkelerinde aile sayısı 2 milyon 95 yönetimde bulunan tüm partilere bin 636’ya ulaştı. Aileledersi, sosyal muhafazakârlığın pire toplamda 1 milyon yasa politikalarıyla birlikte olabileceğidir” dedi. 960 bin 204 ton kömür yardımı yapıldı. Borç çatıya çıkardı KONYA (Cumhuriyet) Merkez Karatay ilçesi Yeni Mahalle yakınlarında Muammer G. (30) polisin “dur” ihtarına uymayarak kaçtı ve Başak Caddesi’nde inşaat halindeki beş katlı binanın çatısına çıktı. Muammer G, merdiven yardımıyla yanına yaklaşan itfaiye ekiplerini fark edince kendini aşağıya sarkıtarak ekipleri durdurmak istedi. Genç adamın 28 yaşındaki eşi Şeyma G. ile bir psikolog olay yerine çağrıldı. Eşinin ayağa kalkıp çatının kenarında dolaştığını gören Şeyma G. baygınlık geçirdi. Bir süre sonra kendine gelen Şeyma G. eşi Muammer G’ye seslenerek “Atlayacak mısın? Eğer atlayacaksan yanıma gel, son kez bana sarıl, ondan sonra da atla” dedi. Çatıya çıkan eşinin yanına gelen Muammer G, kararından vazgeçirilerek polis ekipleri tarafından yakalandı. Muammer G’nin işsiz olduğu ve 7 bin liralık borcundan dolayı intihar girişiminde bulunduğu belirtildi. bir devrim... Bugün kadınlar hâlâ sömürülüyor, dövülüyor, öldürülüyor, ırzına geçiliyor. Bunun Türkiye’de ve dünyada örnekleri çoktur... Artık bu kayıtsızlığa boyun eğmek, susmak, tepki göstermemek dönemi çoktan geçmiştir. Türkiye’de kadın hakları savunucuları vardır. Korkusuz! Mücadeleci! Dik duran! Avrupa’da kadınların devrimine, özellikle kadınerkek eşitliğine, gecikerek bile olsa Türkiye de katılmıştır. Peki nasıl olmuştur bu? Batı’daki aydınlanmanın, yani akılcı laik devrime, sonunda Türkiye’nin katılmasıyla... Bu süreçte radikal adımlar Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının kurduğu, laik demokratik cumhuriyetle olmuştur, yobazların karşı çıkmasına karşın. Bu uyanış, dünyadaki tüm Müslüman ülkeler arasında, salt Türkiye’de gerçekleşmiştir. ??? Türkiye’de “1923, Aydınlanma Devrimi”nin başlangıcıdır. Kadınlara seçme ve seçilme hakkı kimi Avrupa ülkelerinden önce, 1934 yılında verilmiştir. Laik demokratik cumhuriyete karşı güçler, gerici faşist iktidarlar, dinciler laik demokratik devrimi yıkmak, kadınerkek eşitliğini ortadan kaldırmak için büyük çaba harcamışlardır. Bu süreç bugün ivme kazanmış, kadının onuru, iffeti “giysi boyu”yla ölçülür olmuştur. 2013 yılında acı ama gerçek olan, kadınların ikinci sınıf yurttaş olmasıdır. Kız çocukları okula gönderilmemekte, 1415 yaşlarında evlendirilmektedir. Kadın cinayetleri aldı başını gidiyor... Batman’da intihar eden genç kadınları, kızları anımsayın... 90’lı yıllarda Hizbullah’ın, pantolon giyen kızların kulaklarını, burunlarını kestiğini... Ya bitip tükenmeyen şu töre vahşeti... Erkek kardeşin, kız kardeşini kasap bıçağıyla doğraması... Tüm bunlara karşı ülkemizde kadınlar, kadınlarımız savaşıyorlar. Başları dik ve onurlu! Ben onları saygıyla selamlıyorum... Diyarbakır’daki eylemde ölen gencin otopsi raporu ailesine ve avukatlara verilmedi Öner’i panzer mi ezdi? MAHMUT ORAL CHP’li Hamzaçebi: İstanbul’u alacağız İstanbul Haber Servisi CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, “İstanbul’da CHP olarak mevcut belediye sayımızı artıracağız ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimini kazanacağız” dedi. Hamzaçebi, CHP genel başkan yardımcıları Şafak Pavey, Gürsel Tekin, CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, İstanbul milletvekilleri İhsan Özkes, Kadir Gökmen Öğüt, Ayşe Eser Danışoğlu, CHP’li ilçe belediye başkanları ve ilçe teşkilatı yöneticilerinin katılımıyla, Kartal’daki Emex Otel’de düzenlenen CHP İstanbul 1. Bölge 2. Değerlendirme Toplantısı’na katıldı. Akif Hamzaçebi, toplantının ardından yaptığı açıklamada, toplantıda gelecek yıl yapılacak yerel seçimlere ilişkin CHP’nin yerel seçim stratejisinin İstanbul ayağını değerlendirdiklerini kaydetti. Hamzaçebi, “İstanbul, CHP’nin yerel seçimde başarılı olmak için birinci sıraya koyduğu çok önemli bir hedeftir. İstanbul’da CHP olarak mevcut DİYARBAKIR Terör örgütü PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın yakalanışının yıl dönümü nedeniyle Diyarbakır”‘da düzenlenen eyleme katılan 19 yaşındaki Şahin Öner, kuşkulu biçimde öldü. Valilik ve polis gencin elindeki patlayıcıyı polise atmak isterken patlama sonucu öldüğünü öne sürdü. Aile ve görgü tanıkları ise Öner’in panzer tarafından ezildiğini iddia etti. Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, Öner’in ölümüyle ilgili olarak “ el yapımı patlayıcıyı atmaya çalıştığı sırada göstericinin elinde patladığını düşünüyoruz” açıklamasını yaptı. Ancak Öner’in cenazesi morgdayken çekilen fotoğraflarında ellerinde parçalanma olmadığını gösteren fotoğraflar kafaları karıştırdı. İHD Diyarbakır Şubesi Yönetim Kurulu üyesi avukat Serdar Çelebi, “Otopsi raporunu görmek için savcılığa gittik ama ne bize ne de aileye gösterilmedi. Görgü tanıkları olayın panzer çarpması veya ezmesi sonucu olduğunu söylüyor. Otopsi raporu bu anlamla oldukça önemli. Çünkü rapor Öner’in üzerinde infilak izi, barut izi, vücudunda parçalanma veya bomba parçası olup olmadığını ortaya koyacak. Olayın kapatılmasından, delillerin karartılmasından kaygı duyuyoruz” diye konuştu. Acılı baba Şirin Öner de “Olaydan 23:00 gibi haberdar oldum. Hemen hastaneye koştuk. Panzer çarpması sonucu öldü oğlum. Çünkü oğlumun ayakları ve kafatası da ezilmiş” dedi. Öner’in cenazesi dün toprağa verildi. BDP de Öner için yürüyüş gerçekleştirdi. Şırnak’ın Cizre ilçesinde 16 Şubat 2008’de Öcalan’ın Türkiye’ye getirilişinin yıldönümü nedeniyle düzenlenen gösterilerde 16 yaşındaki Yahya Menekşe, polis panzeri tarafından ezilerek yaşamını yitirmişti. Panzeri kullananan polis memuru O.Y, geçtiğimiz günlerde beraat ederken, mahkeme kararında “Menekşe’nin kendini panzerin altına attığını” ileri sürmüştü. AKP fiilen masada değil Akif Hamzaçebi, yeni anayasa çalışmalarına da değindi. “TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu görünüşte çalışıyor ama fiilen Adalet ve Kalkınma Partisi masadan kalkmıştır” diyen Hamzaçebi, AKP’nin başkanlık sistemi önerisine bağlı olarak istediği yeni değişikliklerle komisyonun çalışmalarını “tıkadığını” savundu. ‘AB’den somut adım bekliyoruz’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, Başbakanlık Resmi Konut’ta AB ülkeleri büyükelçilerine yemek verdi. Erdoğan yemekte yaptığı konuşmada AB sürecini yeniden hızlandırmaya karalı olduklarını belirtti. Artık AB’den somut adımlar beklediklerini söyleyen Erdoğan, “Son 5 dönem başkanlığında diğer bir deyişle 2.5 yıldır tek bir fasıl müzakereye açılmamıştır. Genişleme tarihinde bir ilk olan ve Türkiye’ye karşı saygısızlık olarak nitelediğimiz bu durumun devam etmesini kabul etmemiz mümkün değildir” demesi dikkat çekti. Erdoğan, Türkiye’nin ekonomisinin büyüdüğüne dikkat çekerken Türkiye’nin Asya ülkeleriyle artan ilişkilerinin bulunduğunu söyledi. Erdoğan, “Bu ilişkileri, AB ile ortaklığımızın alternatifi olarak değil, bu stratejik ilişkiyi güçlendirici unsurlar olarak görüyoruz” dedi. belediye sayımızı artıracağız ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimini kazanacağız” dedi. Esenyurt’ta yaşanan imar sorunları nedeniyle on binlerce insanın mağdur olduğunu ileri süren Hamzaçebi, İstanbul’daki imar anlayışının “birilerine” çok büyük kazanç sağlarken “birilerini” de mağdur ettiğini iddia etti. Soma ucuza ısınamadı MERT TAŞÇILAR Medya mahallesi yayından kaldırıldı Haber Merkezi CNN Türk televizyonunda hafta içi her sabah yayımlanan, gazeteciler Ayşenur Arslan ile Akif Beki’nin sunduğu aktüel medya eleştirisinin yapıldığı “Medya Mahallesi” adlı program yayından kaldırıldı. Son olarak geçen cuma günü gazeteci Nazlı Ilıcak’ın konuk olarak katıldığı program dün yayımlanmadı. Kanal yetkilileri programın yayından kaldırıldığını bildirdi. Gazeteci Ayşenur Arslan geçen yıl tek başına konuklu olarak sunduğu programda özellikle basına yönelik baskı ve hukuksuzlukları gündeme getiriyordu. Yeni yayın döneminde eski Başbakanlık Basın Danışmanı Akif Beki’nin de dahil olduğu programda Arslan hukuksuzluklara yönelik eleştirilerini sürdürdü. Programın yayından kaldırılmasına sosyal medya üzerinden tepki yağdı. İkinci Yahya Menekşe mi? ANKARA Manisa’nın Soma ilçesinde Bölgesel Isıtma Sistemleri (BIS) projesi, protokolde öngörülen 2 yıllık sürede gerçekleşmedi. CHP Manisa Milletvekili Hasan Ören, projeden vazgeçildiği iddiasını TBMM gündemine taşırken Soma Belediyesi yetkilileri, projede gecikme olduğunu, bunun prosedür yazışmalarından kaynaklandığını belirttiler. Ucuza ısınacak yurttaş mağdur olurken 25 milyon lira olduğu öne sürülen projede ortaya çıkan iddialar Meclis’e taşındı. CHP Manisa Milletvekili Hasan Ören konuyla ilgili verdiği soru önergesinde, “Harcanan para miktarı ne kadardır” diye sordu. Projenin askıya alındığı yönünde iddialar artarken CHP’li Ören, “BIS projesinden vaz mı geçildi” sorusunu da yöneltti. Soma Belediyesi ve proje yetkilileri, soru önergesine yanıt için hazırladığı bilgi notunda, protokolde öngörülen sürenin aşılacağını belirterek projede gecikme olduğunu kabul etti. Bilgi notunda, gecikmenin “prosedür yazışmalarından” kaynaklandığına dikkat çekildi. Ayrıca edinilen bilgiye göre bugüne kadar proje için 8 milyon 650 bin liralık ihale yapıldığı, bu miktarın 2 milyon 629 bin liralık kısmının ödendiği dile getirildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear