17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 ŞUBAT 2013 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 11 6.5 milyon konutun yıkılacağı kentsel dönüşümde öncelikli yerler için afet riski haritası oluşturulacak Risk çoksa yıkılacak u Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hazırladığı haritaya göre; deprem, sel ve heyelan gibi risklere maruz kalma ihtimali üzerinden konutlara puan verilecek. Afet puanı yüksek konut öncelikli olarak yıkılacak. Ekonomi Servisi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 6.5 milyon konutun yıkılıp yeniden yapılacağı kentsel dönüşümün öncelikli olarak nerelerde yürütüleceğini belirlemek için veritabanı hazırlıyor. Söz konusu veritabanıyla konutlara ilişkin bir afet riski haritası oluşturulacak. Haritada hangi konutun ne kadar dayanıklı olduğu ve deprem, sel ve heyelan gibi risklere maruz kalma ihtimali yer alacak. Her bir konut için bir afet puanı verilecek. Afet riski yüksek konut öncelikli olarak yıkılacak. Konuyla ilgili bilgi veren Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, belediyeler ve yurttaşın da bu haritayı göreceğini ve oturduğu bölgenin risk durumunu öğrenebileceğini ifade etti. Kentsel dönüşümün Türkiye’nin her yerinde aynı anda yürütülemeyeceğini, öncelik sırası gerektiğini belirten Bayraktar, 81 il için ayrı ayrı afet riski haritası oluşturulacağını söyledi. Türkiye’deki konutların deprem Yüreğimiz Ağzımızda Rahat nefes alınabilen bir ülkede yaşamıyoruz. Toplumsal sorumlulukların odağında gazetecilik; uçukkaçık, vurdumduymaz, olup bitenlere duyarsız bir kişiliğe bürünemiyorsanız; yüreğiniz ağzınızda bir yaşama mahkum, aynı zamanda aşılısınız demektir. Aşılı olmanın yetmediği dönemler, anlar cabası. İktidarlarının, Ortadoğu’nun yeniden düzenlenmesinde rol üstlenmesi, İslam dünyasında rol modeli olmaya, liderliğe heveslenmelerinden bu yana, zaman zaman artan, panik atağa dönüşen bir kaygıyla yüreğimiz ağzımızda gelişmeleri izliyoruz. Obama’nın söylemi ile “küresel konularda harika bir partner” sıfatını hak etmenin karşılığının, her zaman bu bölgedeki iç savaşlara, bataklığa çekilebilme anlamında riskleri olduğunu görmemezlikten gelme lüksümüz yok. İşte gazeteciliğin sıcak gündemleri adına yapılmış tüm habercilik çalışmalarını, hazırlanmış programları “bayat” yapan bir son dakika gelişmesi... Teknik zorunluluklar nedeniyle sizin bu yazıyı okuyacağınız saatlere kadar gelecek sayısız ayrıntılı bilgiyi sizlerle paylaşma şansım olmadan, ilk haberlerin verilişinde kullanılan “Vahim olay, Suriye sınır kapısındaki patlama” olayı ile, Ortadoğu bataklığına doğru yeni bir dönemeç noktasına çekilmek istendiğimizin altını çizmek zorundayız. Sınır noktasındaki Suriye plakalı arabanın patlatılması sonucunda toplam kaç ölü, yaralının çıkacağı dramı bile ayrıntı kalacak. Sayısız deneyimle sabit çok yönlü ayrıntılı teknik bilgilerden, soruşturmalardan sonra bile, hangi el ya da ellerin bu terör eyleminin asıl sorumluları olduklarının ortaya çıkarılmasına yetmeyecek. Dünya, ülkeler, ülkemiz içinde cepheleşmelere bağlı farklı senaryolara inanmak daha kolay olacak. Sonuçta hepsi bana göre ayrıntı, Ortadoğu, İslam dünyası iç savaşları, ırklarmezhepler çatışmalarına, bataklığına ne kadar daha çok çekilmiş olduğumuz gerçeği asıl önemli yanıt aranacak soru, sorun olarak karşımıza çıkacak... HHH Olay Bakanlar Kurulu toplantıda iken duyuldu. Bildiğimiz kadarı ile Bakanlar Kurulu’nun gündemindeki birbirinden önemli ülkemiz ağırlıklı gündem ve sorunlar kaçınılmaz gündem dışına aktı. Kendi adıma bugün sizinle PKK terör sorununu çözmek üzerinden İktidarlarının yürümeye çalıştıkları yeni yolun stratejik tuzaklarını tartışmak istiyordum. Dünyada bir örneği olmayan, örnek alındığı öne sürülen ABD modeli başta Başkanlık sistemleriyle bir benzerliği söz konusu edilemeyecek, diktatoryal yetkilerin verildiği bir başkanlık sistemini koparabilmek uğruna, Başbakan Erdoğan’ın “BDP ile uzlaşabiliriz” söyleminin anlamı üzerinde durmak istemiştim. Başkanlık sistemlerinin Türkiye’nin yerleşik düzeni, toplumsal yapılanmasına demokrasi kriterleri korunarak uyarlanmasının olanaksızlığı bir yana.. demokrasinin var olabileceği bir başkanlık sisteminde olmazsa olmazlar çok güçlü bağımsız yargı, parlamenter, demokratik toplumsal denetim güçlerinin işlerliği asıl sorun. İktidarlarının gerek anayasa gerekse yargı sistemi taslaklarının; insan hakları, demokratik düzenin tam karşısında diktatoryal bir güç oluşturma, antidemokratik, anayasal düzenle çatışan hukuksuzluklar yumağı, içeriği asıl yara... Başbakan Erdoğan, çok yakın günlerde bile “görüşülemez, güvenilemez” ilan ettiği, sonuna kadar savaşım vermeye kararlı olduklarını söylediği PKK terör örgütü ile iç içe olmakla suçladığı, BDP ile istedikleri başkanlık sistemi, mutlak bağımlı yargı sistemi karşılığında, referanduma gidilecek bir anayasal değişiklikte uzlaşabileceklerini bugünler için geçerli olmak üzere ilan etmekte bir sakınca görmüyor... “Nasıl bir pazarlık, neyin karşılığı bir uzlaşma?” sorgulamasının bir anlamı var mı? BDP kimi istemlerini kabul ettirme uğruna, böylesi bir “evrensel insan hakları, hukuk devleti düzeni, demokrasi karşıtı anayasal metin değişikliğinde pazarlığa yanaşır mı” sorularına yanıt aranması gerekirken... Belki daha bir güncel, vitrinde gelişmeler, ama anlamlı olarak “İmralı’ya gidecek heyet”, “APO’nun getirilişinin yıldönümü etkinliklerinde çizilecek çizgiler..”, “KCK Silivri ikiliminde hukuk devleti düzeni, yargılaması, insan hakları ihlallerinde, ortak kriterler, hukuksuz, insan hakları ihlalerindeki olumsuz tabloyu asgariye indirebilecek, özel yargılamanın yerine, daha bir insancıl, bağımsız yargılama kriterlerinin taşınması.. arayışları” çok ciddi tartışmamız gereken iç sorunlarımızın ana gündemlerini oluştururlarken... Gündem yaşamsal bir dış sorunla, daha doğrusu İktidarlarının sınır tanımaz bölgede söz sahibi olma tutkularının kaçınılmaz sonucu olarak bulaştığımız tabloda, bambaşka bir dönemeç noktasına sürükleniverdik. Sınır noktasında, bizden gönderilecek insani yardım konvoylarına izin verilmediğinden, park halindeki bir Suriye plakalı bomba yüklü aracın patlaması ile... UÇAK DÜŞME RİSKİ DE VAR O luşturulacak risk haritasıyla Türkiye’de ilk defa havalimanı ile sanayi tesislerine yakın olan konutlar da afet riski kapsamına alınacak. Bakanın açıklamasına göre yapılacak çalışmayla, Türkiye’nin afet olarak en tehlikeli ili, en tehlikeli mahallesi şu bölgedir denilebilecek. Haritada binaların deprem riski yanında, sel, heyelan, çığ gibi tüm afet riskleri yer de alacak. Bayraktar, “Bir bina havalimanı yakınındaysa, üstüne uçak düşme riski vardır. Ya da daha geçen gün sanayi tesisi yandı. Sanayi tesisinin yakınındaki konutlar da riske girdi. Bu da bir afettir. Bu yapıları da afet riski her ilin deprem riski ile binaların dayanıklılık durumlarına birer not verilecek. Böylece, Tüm Türkiye’deki konutların deprem puanı çıkacak. Bu işi belediyeler ve valiliklerle birlikte yapacağız” diye konuştu. Haritanın kamuoyuna açık ola kapsamına alacağız. Deprem haritası gibi afet haritası çıkarılacak. Böylece her bir binanın, bileşik bir afet puanı olacak. Deprem puanı yanında, sel puanı, çığ puanı, gökten uçak düşme puanı hesaplanıp, ağırlıklı ortalaması alınacak. Böylece büyük bir Türkiye haritası oluşturulacak” dedi. Havalimanı yakınındakilere ona göre, sanayi yakınındakilere ona göre puanlar verilecek. Böylece ülkedeki tehlike türleri belirlenmiş olacak. Tüm veriler birleştirilerek ortak bir veritabanı oluşturulacak. Buna “Bütünleşik Afet Haritası” denilecek. Proje, önümüzdeki yıl tamamlanacak. cağını belirten Bakan Bayraktar, “Vatandaş neyle karşılaşacağını bilecek. Yaşadığım yer en riskli seviyedeki puanı almış diyecek. Böylece vatandaşın da kentsel dönüşüm bilinci artacak. Haritamız kamuoyuna açık olacak” ifadelerini kullandı. riskinin ölçülmesi için Kandilli Rasathanesi ile protokol imzaladıklarını ifade eden Bayraktar, “Kandilli Rasathanesi, mahalle ve il bazında konutların deprem riskinin ölçülmesi için bir sistem hazırlayacak. Türkiye’de her yerde deprem oluyor, an cak hangi binalar daha fazla risk altında bilinmiyor. Bazı illerde deprem riski fazla olmasına rağmen binalar dayanıklı oluyor. Deprem haritasında, biz fay hatlarına değil, konutların dayanıklılık durumlarına bakacağız. Bu haritada, Arçelik’in kârı 100 milyon TL’nin altında Ekonomi Servisi Arçelik’in dördüncü çeyrek net kârı yüzde 8.3 artışla 99.6 milyon lira olarak beklentilerin çok altında gerçekleşti. Dördüncü çeyrekte şirketin 145 milyon lira net kâr, 2.74 milyar lira da satış geliri elde etmesi bekleniyordu. Arçelik’in Kamuoyunu Aydınlatma Platformu’na bildirdiği bilançosuna göre, dördüncü çeyrek satış gelirleri ise yüzde 10.5 artışla 2.64 milyar lira oldu. Şirket 2012 tamamında yüzde 3.6 artışla 524.8 milyon lira net kâr, yüzde 25 artışla 10.6 milyar lira satış geliri elde etti. Cironun bölgesel dağılımına bakıldığında bunun 4 milyar 454 milyon TL’sinin Türkiye, 6 milyar 103 milyon TL’sinin ise uluslararası pazar ölçeğinde oluştuğu görüldü. Arçelik’in brüt kârı ise bir önceki yıla göre 2012’de yüzde 20.2 artarak 3 milyar 54 milyon TL’ye yükseldi. Arçelik’in yayımladığı yatırımcı sunumuna göre: l Arçelik 2013’te ciroda TL bazında yüzde 10 üzeri büyüme, yaklaşık yüzde 10.5 faiz, amortisman ve vergi öncesi kâr (FAVÖK) marjı bekliyor. l Beyaz eşya satış adedi bazında Türkiye’de GSYİH’ye paralel olarak yüzde 45 artış öngören şirket, uluslararası bazda ise yaklaşık yüzde 10 artış olacağı beklentisinde bulundu. Yüzde 80 yurtiçine Halk GYO’nun mevcut portföy büyüklüğü 1.1 milyar lira seviyesinde bulunuyor. Halka arz, Halk Yatırım liderliğinde oluşturulan konsorsiyum tarafından “sabit fiyatla talep toplama” ve “bakiyeyi yüklenim” yöntemiyle gerçekleştirilecek. Halka arz edilecek toplam 185.5 milyon lira nominal değerli payın yüzde 80’i yurtiçi bireysel yatırımcılara, yüzde 10’u yurtiçi kurumsal, yüzde 10’u da yurtdışı kurumsal yatırımcılara tahsis edilecek. Kazım Şimşek Murat Çetinkaya Halk GYO halka açılıyor Halk Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı hisselerinin yüzde 28’ini halka arz ediyor. Halka arz kapsamında ayın 1315’i arasında talep toplanacak Ekonomi Servisi Halkbank’ın yüzde 99.84 pay sahibi olduğu Halk GYO, sermaye artışı sonrası yüzde 28 hissesini 1.35 TL’den 1315 Şubat’ta halka arza hazırlanıyor. Yaklaşık 250 milyon lira büyüklüğe ulaşması beklenen halka arzın, Emlak GYO’nun ikincil halka arz planlarından olumsuz etkilenmesi ise beklenmiyor. Halk GYO, 477 milyon liralık çıkarılmış sermayesinin 662.5 milyon liraya artırılması işleminde ihraç edeceği 185.5 milyon lira nominal değerli payın halka ar zını gerçekleştirecek. Halka arzda, net aktif değerine göre yüzde 32.5 iskonto uygulanacak. Halk GYO Genel Müdürü Kazım Şimşek halka arz gelirinin İstanbul Finans Merkezi Projesi’nde kullanılacağını söyledi. Halk GYO’nun portföy büyüklüğünün 2016’da 3 milyar liraya ulaşmasını beklediklerini anlatan Şimşek, “İstanbul Finans Merkezi projesinin yaklaşık yüzde 20 ortağı konumundayız. Portföyümüzün yüzde 46’sını oluşturan projede ikisi kule olmak üzere 5 bina inşa edilecek” dedi. Toplam 7.6 milyar lira lık portföy büyüklüğüyle Türkiye’nin en büyük gayrimenkul yatırım ortaklığı Emlak Konut GYO, yeni projelere finansman sağlamak amacıyla yılın ilkyarısında 1.3 milyar liralık sermaye artışıyla ikincil halka arza gitmeyi planlarken; İMKB’nin en büyük halka arzları arasında yer alması bekleniyor. Halk Yatırım Menkul Değerler AŞ Genel Müdürü Murat Çetinkaya da şu anda yaklaşık 400 şirketin borsaya açık olduğunu belirterek, bunların sadece 71’inin piyasa değerinin 1 milyar liranın üzerinde olduğunu söyledi. Gelinler İzmir’de podyuma çıkıyor Ekonomi Servisi Bu yıl 7.’si düzenlenencek Gelinlik, Damatlık ve Abiye Giyim Fuarı (IF Weadding Fashion İzmir) 13 16 Şubat 2013’te ziyaretçilerini ağırlayacak Defilelere özel İzmir Uluslararası Fuar Alanı’na kurulan 1/C No’lu holde organize edilecek defilelerde ünlü mankenler boy gösterecek. IF Wedding Fashion İzmir Fuarı kapsamında düzenlenecek defileler, bu yılın gelinlik ve abiye giyim modasını vitrinlerden önce podyuma çıkaracak. Fuar kapsamında organize edilecek katılımcı firma solo defilelerinin ziyaretçilerden büyük ilgi görmesi bekleniyor. Süt yetmez, yemek de verelim u Okul sütü örneğinden yola çıkan Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu, ilk ve ortaöğretim öğrencilerine yemek verilmesi için hazırladığı projeyi AKP yönetimine sunacak. Ekonomi Servisi Okul sütü benzeri bir uygulamayla öğrencilere ücretsiz yemek verilmesini öneren Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu (YESİDEF) bu amaçla hazırladığı projeyi AKP’ye sunmaya hazırlanıyor. İlk ve ortaöğretim okullarındaki öğrencilerine yönelik “Süt Yetmez, Yemek de Dağıtalım” projesi, 16 Şubat Cumartesi günü düzenlenecek “Yeni Neslin Beslenmesi” temalı kahvaltılı toplantıda, AKP Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu ile AKP’nin konu ile ilgili teknisyenlerine sunulacak. Toplantıda, YESİDEF Genel Başkanı Hüseyin Bozdağ ve yönetim kurulu üyeleri, “iş dünyasından sonra şimdi de sağlıklı nesiller yetiştirmek adına okul çocuklarının yemeklerine talip oldukları” tezini işleyecek. Bu sırada çeşitli illerden gelen 500’e yakın yemek sanayicisi de toplantıyı izleyecek. Türkiye’nin bütün illerinde 3 bin 300 yemek sanayicisini çatısı altında toplayan 26 derneğin bir araya gelmesi ile kurulan Türkiye Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu YESİDEF, her gün 22 milyon insana yemek hazırlıyor. Ekonomi Servisi Üsküdar Belediye Meclisi’nin dini ve eğitim kurumlarına 100 metre mesafeden daha yakında bulunan bakkal, market, kuruyemişçi ve büfelerde alkollü içki satışını yasaklayan kararının hiçbir hukuki dayanağı olmadığını anlatan Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Bu yasak, uluslararası arenada İstanbul’un imajına vurulan önemli bir darbe” dedi. Üsküdar, “binlerce kişinin ekmeğiyle oynanıyor” diye konuştu. İçki yasağı esnafı kızdırdı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear