25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 29 AĞUSTOS 2010 PAZAR CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 13dishab@cumhuriyet.com.tr SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Hanefi Avcı’nın Cehennemi Avcı’nın kitabını okurken hep cezaevinde intihar eden Van Üniversitesi Genel Sekreter Yardımcısı Enver Arpalı’yı düşündüm. 2005 yılında 5 ay tutuklu kaldığı cezaevinde yargı önüne çıkarılmayı bekleyen Arpalı hatırlarsanız; sonunda umudunu yitirip kendini asmıştı. Arpalı’nın çaresizliğine yol açan baş neden; Van Üniversitesi rektörünün de, arkadan kendisiyle birlikte aynı koğuşa konması olmuştu. Gazeteler “Aşkın’ın da tutuklanmasıyla cezaevinden çıkma umudu tamamen kırılan Arpalı sürekli ağlıyordu” diye yazmış, intiharı şu sözlerle anlatmışlardı: “Kendisini ziyarete gelenler ‘Nasılsınız?’ diye sorduklarında Arpalı ağlıyor ve şöyle diyordu: Bunca yıllık devlet memuruyum. Bir kuruş para yemiş adam değilim. Bu onursuzlukla yaşayamam. Beni nasıl bu duruma getirdiler anlayamıyorum. Bu çaldıkları kara beni iflah etmez artık.” Bu satırları o tarihte (14 Kasım 2005) okuyanlar; Enver Arpalı’nın çaresiz isyanını, cezaevine düşen bir insanın geldiği “cinnet noktası” olarak değerlendirmiş olabilir. Oysa “cinnet getiren” Van Üniversitesi Genel Sekreter Yardımcısı Enver Arpalı değil, “sistem”in kendisiymiş! Bunu şimdi Hanefi Avcı’nın kitabıyla -kuşkuya yer vermeyen biçimde- öğreniyoruz. Avcı kitapta döne döne: “Sistem cinnet getiriyor” diyor ve “cinnetin” başlangıç noktası olarak da “Van olayını” alıyor: “Sistemdeki ilk anormallik Van Rektörü Yücel Aşkın hakkındaki dava ile başladı. O olay cemaatin adli sistemi kullandığı ilk operasyondu. Van Rektörü Yücel Aşkın neden cemaatin hedefi oldu bilmiyorum, rektörün evinin aranması, gözaltına alınması ve mahkeme safhası her şeyiyle hukukun zorlandığını o gün de gösteriyordu. Savcının cemaatin talimatı ile hareket edebileceğine o gün imkân vermediğimiz için olaydaki gariplikleri manalandıramamıştık.” Arpalı belli ki bu ülkede herkesten önce “cinneti” fark eden kişiydi. Bu yüzden intihar etti. ‘Meşru müdafaa’ refleksiyle yazılmış Yüreğe “kâbus” gibi çöken Avcı’nın kitabını bir kez elinize alınca bırakamıyorsunuz. Sade Enver Arpalı’yı değil… Ergenekon’un “gizli kasası” olduğu iddiasıyla tutuklanan ve cezaevinden cesedi çıkan Kuddusi Okkır’ı; evindeki Ergenekon baskınlarından bir ay arayla ölen Türkan Saylan’ı; yılların tecrübelerine rağmen yaşadıklarına inanmakta… son ana dek zorlandığını düşündüğüm İlhan Selçuk’u hatırladım hep Avcı’yı okurken. Tüm bu insanlar ve halen neyle suçlandıklarını bilmeksizin içerde yatmaya devam eden Ergenekon sanıkları; Avcı’nın bugün yüzümüze bir bir vurduğu gerçeklerle karşı karşıya geldikleri için büyük acılar çekti. Yaşamlarından aylar, günler, yıllar eksildi. Aileleri, yakınları, sevdikleri kahroldu. Avcı; bu “cinnet” frenlenmezse, herkes -şu ya da bu şekilde- aynı cehenemlerin içine düşebilir uyarısı yapıyor. Bu ülke herkes için “ceheneme dönüşür” diyor. Kitabın anafikri bu. Bir haftadır basındaki özetlerinden okumuş olduğunuz gibi, “Avcı” “av” olup, “cehenemle” bizatihi tanışınca yazmış. Devletin “kara kutusu” efsanevi emniyet müdürünü de çünkü dinlemeye almışlar. Bunu anladığı andan itibaren; Avcı’nın - Başbakanlık makamı dahil- çalmadığı kapı kalmamış. Ama hep aşılması imkânsız “duvarlarla” karşılaşmış. Bu durumda ya Van’dan bu yana çaresizlik içinde eli kolu bağlanan diğer kurbanların kaderini paylaşacak ya son çare olarak eteğindeki taşları dökmeye yönelecekti Hanefi Avcı. Deneyimli istihbaratçı ikinci şıkkı seçerek, bir nevi “meşru müdafaa” refleksiyle kaleme almış “Simonları”… Yurttaşlık bilincine katkı Kitaba ilişkin tüm soruları, ısrarla “henüz okumadım!” cümlesiyle geçiştirmeye çalışan hükümet üyelerinin “ekşimiş” yüz ifadelerine bakılacak olursa; “meşru müdafaa” bağlamında Avcı, hedefi on ikiden vurmuşa benziyor. Büyük fotoğraftaki “Pandora kutusunun” içinden fırlayanlara dair ne/neler yapılabileceğine gelince... “İstihbari dinlemeler araştırılmalı”, “Özel yetkili mahkemelerin hâkim, savcıları değiştirilmeli” diyen Hanefi Avcı’nın önerileri bir hayli kısıtlı. “Haliç’te Yaşayan Simonlar”ın en önemli artısı “yurttaşlık bilincimize” yaptığı katkı. 100 bin basan kitabın ben ancak 5. baskısını ele geçirebildim. 30 yıllık gazetecilik deneyimine rağmen şu satırları okurken ürperdim. Siz de ürpereceksiniz: “Bir örgüt, cemaat adalete sızmış, kendi kurallarını uyguluyor, kendi operasyonlarını yapıyor. Bütün avukatlar, gazeteciler, polisler verilecek kararların ne olacağını merak dahi etmiyor. Kararı davaya hangi savcı ya da hâkimin baktığı belirliyor. Tarafsız hâkim ve savcılar hukuka göre davranırken cemaat taraftarları örgütlü ve hukuka göre değil, cemaat talimatına göre davranıyor. Cemaatin istemediği kişiler serbest bırakılınca cemaatin etkilediği medya o savcı ve hâkimi topa tutuyor. Haksız itham ve suçlamalar, linç kampanyaları ile hâkim, savcılar taciz ediliyor, çalıştırılamaz hale geliyor. Cemaatin tutuklanmasını istediği kişiler tutuklanınca bu kez savcı ve hâkimlere övgüler yağdırılıyor. Hukuk sistemindeki tarafsız hâkim ve savcılar korumasız, desteksiz ve zor durumdadır.” nilgun@cumhuriyet.com.tr T.C. ANKARA GAYRİMENKUL SATIŞ (22) İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 2010/1052 Es. Satõlmasõna karar verilen gayrimenkulün cinsi, kõymeti, evsafõ, Satõş Şartlarõ: Ankara ili, Mamak ilçesi, Kartaltepe Mahallesi, 306. Sokak’ta 2 kapõ nolu binanõn bulunduğu yere rastlayan imarõn, 38876 ada, 3 parseli teşkil eden, 2120 m2 arsa üze- rine inşa edilmiş, 54/2120 arsa paylõ, 3. Kat 18 No’lu, 3 oda, salon, antre, koridor, mut- fak, banyo, WC ve 2 balkondan müteşekkil 82 m2 kullanõm alanlõ mesken vasõflõ ta- şõnmaz bir borç nedeni ile açõk arttõrma suretiyle satõlacaktõr. Gayrimenkulün geniş ev- safõ dosyada mevcut bilirkişi raporunda açõklanmõştõr. TAKDİR OLUNAN KIYMETİ: 50.000,00.TL % 1 KDV alõcõya aittir. 1- Satõş 28.12.2010 günü, saat 15.45’ten 15.55’e kadar Ankara Adliyesi Mezat Sa- lonu’nda açõk arttõrma sureti ile yapõlacaktõr. Bu arttõrmada tahmin edilen kõymetin % 60’õ ve rüçhanlõ alacaklõlar varsa mecmuunu ve satõş ve paylaştõrma masraflarõnõ geç- mek şartõ ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmaz ise en çok arttõranõn taahhü- dü baki kalmak şartõyla, gayrimenkul 07.01.2011 günü, saat 15.45’ten, 15.55’e kadar Ankara Adliyesi Mezat Salonu’nda ikinci arttõrmaya çõkarõlacaktõr. Bu arttõrmada da bu miktar elde edilmemiş ise gayrimenkul en çok arttõranõn taahhüdü baki kalmak üzere arttõrma ilanõnda gösterilen müddet sonunda en çok arttõrana ihale edilecektir. Şu ka- dar ki, arttõrma bedelinin malõn tahmin edilen kõymetinin %40’õnõ bulmasõ ve satõş is- teyenin alacağõna rüçhanõ olan alacaklarõn toplamõndan fazla olmasõ ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştõrma masraflarõnõ geçmesi lazõmdõr. Böyle fazla bedelle alõ- cõ çõkmaz ise satõş talebi düşecektir. 2- Açõk arttõrmaya katõlmak isteyenlerin takdir edilen kõymetin %20’si nispetinde nakit pey akçesi (TL) ya da bu miktar kadar milli bir bankanõn kesin ve süresiz (Dos- ya numarasõ belirtilerek) teminat mektubunu vermeleri gerekmektedir. Satõş peşin pa- ra iledir. Alõcõ istediği takdirde kendisine 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Katma değer vergisi, ihale damga vergisi, alõcõ adõna tahakkuk edecek 1/2 tapu harcõ satõn alana ait olacaktõr. Birikmiş emlak vergi borçlarõ, tellaliye resmi ile satõcõ adõna tahakkuk edecek tapu harçlarõ satõş bedelinden ödenir. Tahliye ve teslim giderleri iha- le alõcõsõna aittir. 3- İpotek sahibi alacaklõlarla, diğer ilgililerin, varsa irtifak hakkõ sahipleri de dahil olmak üzere bu gayrimenkul üzerindeki haklarõnõ, faiz ve masrafa dahil olan iddiala- rõnõ dayanağõ belgeler ile 15 gün içinde müdürlüğümüze bildirmeleri gerekir. Aksi tak- dirde, haklarõ tapu sicili ile sabit olmadõkça, paylaşmadan hariç bõrakõlacaktõr. 4- Taşõnmazõ satõn alanlar, ihaleye alacağõna mahsuben iştirak etmemiş olmak kay- dõyla, ihalenin feshi talep edilmiş olsa bile, satõş bedelini derhal veya İİK 130. madde- ye göre verilen süre içinde nakden ödemek zorundadõr. 5- Gayrimenkul kendisine ihale olunan kimse müddetinde parayõ vermezse ihale ka- rarõ fesholunarak, kendisinden evvel en yüksek teklifte bulunan kim ise arz etmiş ol- duğu bedelle almaya razõ olursa ona, razõ olmaz veya bulunmazsa hemen arttõrmaya çõ- karõlõr. Bu arttõrma ilgililere tebliğ edilmeyip, yalnõzca satõştan en az yedi gün önce ya- põlacak ilanla yetinilir. Bu arttõrmada teklifin İİK 129. maddedeki hükümlere uymasõ şartõyla taşõnmaz en çok arttõrana ihale edilir. İhalenin feshine sebep olan tüm alõcõlar ve kefilleri teklif ettikleri bedelle son ihale bedeli arasõndaki farktan ve diğer zararlar- dan ve ayrõca temerrüt faizinden müteselsilen sorumludur. İhale farkõ ve temerrüt fai- zi ayrõca hükme gerek kalmaksõzõn İcra Müdürlüğü’nce tahsil olunur. 6- Şartname ilan tarihinden itibaren Müdürlüğümüzde herkesin görebilmesi için açõk olup, masrafõ verildiği takdirde isteyen alõcõya bir örnek gönderilebilir. 7- Satõşa iştirak etmek isteyenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõlacaklarõ, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2010/1052 Es. sayõlõ dosya numarasõ ile müdürlüğümüze başvurmalarõ rica olunur. 24.08.2010 (İc. İf . K. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkõ sahipleri de dahildir. Basõn: 58952 ESAS NO: 2009/539 Esas DAVALI: ABDULMELİK AKBAŞ Aşağõ Kargalõk Köyü Tutak/ AĞRI Davacõ tarafõndan aleyhinize açõlan Boşanma davasõnõn yapõlan yargõlamasõnda; Mahkemenizce dava dilekçesinde belirti- len adresinize duruşma gününü bildirir davetiye çõkarõlmõş olup, adresinizden ayrõldõğõnõz gerekçesiyle tebligat yapõlama- mõştõr. Adres araştõrmasõndan da bir netice alõnamadõğõndan dava dilekçesi ve duruşma gününün ilanen tebliğine karar veril- miştir.Duruşma Günü: 15/09/2010 günü saat: 13:40’da duruşmada bizzat hazõr bulunmanõz, veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz, Aksi taktirde H.U.M.K.’nun 3156 sayõlõ yasa ile değişik 213/2 maddesi uyarõnca yargõlamaya yokluğunuzda de- vam olunacağõ hususu, Dava Dilekçesi ve duruşma günü yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. (Basõn: 59284) KÜÇÜKÇEKMECE 3. AİLE MAHKEMESİ’NDEN / BAŞKANLIĞI’NDAN Dış Haberler Servisi - Barack Oba- ma, Irak’ta savaşõn bittiğini ilan eden ikinci ABD Başkanõ olurken, Bağdat hükümeti El Kaide ve di- renişçilerin saldõrõlarda bulunabi- leceğini duyurarak alarm verdi. Obama, haftalõk radyo konuş- masõnda, salõ gününden itibaren Irak’taki Amerikan askerlerinin muharip görevlerinin sona ereceğini hatõrlatarak, “Bu makam için aday olurken bu savaşı sona er- direceğimi taahhüt etmiştim. Başkan olarak bunu yapıyorum” dedi. Göreve geldiğinden bu yana Irak’taki 140 bin ABD askerinin 90 bininin çekildiğine dikkat çeken Obama, “Her egemen ve bağımsız ülke gibi Irak da kendi ro- tasını çizmekte özgür” diye konuştu ve Irak ordusunun eğitimiyle görevli 50 bin askerin de gelecek yõl sonuna kadar çeki- leceğini söyledi. Mart- ha’s Vineyard adasõnda tatil yapan Obama’nõn salõ akşamõ askerlerin muharip görev- lerine son verilmesiyle ilgili bir ko- nuşma yapmasõ bekleniyor. Eski ABD Başkanõ George W. Bush da, Irak işgalinin başlangõcõnõn 40. gü- nüne rastlayan 1 Mayõs 2003’te USS Abraham Lincoln savaş gemisinde “Görev yerine getirildi” pankartõ önünde yaptõğõ konuşmada, “savaşın bittiğini” ilan etmişti. Alarm verildi Irak Başbakanõ Nuri el Maliki’nin makamõndan yapõlan açõklamada, El Kaide terör örgütüne bağlõ İslamcõ mi- litanlar ile 2003’teki işgalle devrilen Ba- as Partisi’ne bağlõ direnişçilerin kaos ya- ratmak için işbirliği yaptõğõ istihbaratõ alõndõğõ belirtilerek, tüm Irak güvenlik güçlerinin en üst düzey alarm durumuna geçmesi istendi. Üst düzey bir istihba- rat yetkilisi de, sayõlarõ belirsiz eylem- cilerin intihar saldõrõlarõ düzenlemek için başkent Bağdat’a sõzdõğõnõ söyledi. Irak’õn tüm bölgelerinde geçen haf- ta düzenlenen 30’a yakõn bombalõ sal- dõrõyõ, El Kaide bağlantõlõ Irak İslam Devleti örgütü üstlenmişti. Saldõrõlar- da yarõsõ Iraklõ asker ve polisler olan 100 civarõnda kişi hayatõnõ kaybetti. AP’ye göre 3 ay içinde öldürülen güvenlik gö- revlilerinin sayõsõ ise 220’yi geçti. Irak ordu sözcüsü Tümgeneral Ka- sım el Musavi, teröristlerin Irak gü- venlik güçlerini yetersiz göstererek doğacak siyasi istikrarsõzlõktan fayda- lanmak istediğini ifade etti. Bu arada, Irak’ta işgalin ilk yõllarõn- da direnişin kalesi olan Felluce kentinde polis şefinin aracõna konulan bombanõn son anda fark edildiği belirtildi. EL MALİKİ KALICILAŞIYOR ‘Tekadam’ dönemikorkusu BAHADIR SELİM DİLEK BAĞDAT - Muharip ABD askerleri Irak’tan ayrõlõrken, ülke yeni bir diktatörlük döneminin eşi- ğine doğru gidiyor. “Demokrasi getirme” iddiasõyla başlayan işgal ülkedeki dengeleri altüst edince, ABD arkasõnda si- yasal, toplumsal ve ekono- mik açõdan tam bir enkaz bõraktõ. Washington yöne- timinin seçimden birinci çõkan İyad Allavi liderli- ğindeki Irakiye Listesi’ni desteklemek yerine, Tahran destekli Başbakan Nuri el Maliki’den yana tavõr be- lirlemesi ülkede yeni bir tek adam dönemi başlaya- cağõ korkusunu beraberin- de getirdi. Bağdat’ta he- men herkes El Maliki’nin yeniden başbakan olmasõ durumunda bir daha koltu- ğunu bõrakmayacağõnõ ve ülkede diktatörlüğe doğru hõzlõ bir gidişin başlayaca- ğõnõ düşünüyor. Başbakan Yardõmcõsõ Rafi el İsavi, Cumhurbaş- kanõ Yardõmcõsõ Tarık el Haşimi gibi Sünni veya la- ik kesimin önde gelenleri, ABD’nin El Maliki’yi des- teklemesini uluslararasõ iliş- kilerin ve siyasetin karma- şõk yapõsõna bağlõyorlar. Şiddet yükseliyor ABD’nin Irak’ta Şii Müslümanlarõn çoğunluk- ta olduğunu ve bu nedenle seçimi kim kazanõrsa ka- zansõn başbakanlõğõn Şii- lerin elinde olmasõ gerek- tiğini düşünmesi, sõkõntõnõn giderek artmasõna neden olurken, hemen herkes kõ- sa bir dönem içinde şiddet sarmalõnõn geri gelmesin- den kaygõ duyuyor. Peş peşe patlayan bom- balar, Sünni Uyanõş hare- ketine yönelik saldõrõlar, Irak’õn yeniden şiddetle yüz yüze kalacağõnõn gös- tergeleri olarak değerlen- diriliyor. Önde gelen Şii gruplar- dan Sadr Hareketi ve Irak İslam Yüksek Konseyi’nin El Maliki’ye uzak duruyor olmasõ, bölgedeki dengele- rin de kõsa süre içinde nasõl değişebileceğini gösteriyor. Azeri asker esir alındı BAKÛ (AA) - Azeri-Ermeni cephe hattõnda askerlik yapan bir Azeri askerin, Ermeni askerleri tarafõndan esir alõndõğõ bildirildi. Azerbaycan televizyon kanalõ ANS’nin Ermenistan basõnõna dayanarak verdiği haberde, esir askerin Roman Hüseyinov adlõ bir çavuş olduğu belirtildi. Ermenistan’õn internet sitesi New.am ise olayõn önceki akşam meydana geldiğini ve Azeri askerin kendi rõzasõyla teslim olduğunu iddia etti. Taliban NATO üslerine saldırdı Dış Haberler Servisi - Afganistan hükümeti, Host eyaletindeki 2 NATO üssüne Taliban militanlarõnca düzenlenen saldõrõda 24 militanõn öldürüldüğü bildirilirken Taliban’dan yapõlan açõklamada, 18 ABD askerinin öldürüldüğü belirtildi. AŞTİYANİ’YE DESTEK “Zina” ile suçlanarak “recm” (taşlanarak öldürülme) cezasına çarptırılan İranlı Azeri kadın Sakine Muhammed Aştiyani’ye destek için dünyanın 110 kentinde protestolar düzenlendi. Paris’teki eylemde, “Feminizm kimseyi öldürmedi, maçoluk her gün öldürüyor” pankartı açıldı. (Fotoğraf: AFP) Obama söz verdiği gibi savaşõ bitirmekle övünürken Bağdat’ta gerginlik hâkim İşgalsonrasõtedirginliği Irak’taki muharip Amerikan askerlerinin görev süresinin salõ günü sona ereceğini belirten ABD Başkanõ Obama, selefi Bush’tan 7 yõl sonra ‘savaşõn bittiğini’ tekrarladõ. Bağdat hükümeti ise yeni terör saldõrõlarõ uyarõsõ yaparak güvenlik güçlerini alarma geçirdi. Tahran: Yanlış anlama TAHRAN / KARAMAN (AA) - İran Cum- hurbaşkanõ Yardõmcõsõ ve Kültür Mirasõ, Tu- rizm ve El Sanatlarõ Kurumu Başkanõ Hamid Baghaey’in “Osmanlı dönemindeki Ermeni- ler” konusundaki ifadelerinin bazõ yayõn or- ganlarõnca yanlõş aktarõldõğõ belirtildi. İran Kültür Mirasõ, Turizm ve El Sanatlarõ Kuru- mu’nun resmi haber ajansõ IRNA’ya gönderdi- ği açõklamada, “Baghaey, hiçbir tahlilde bu- lunmadan ve özel bir görüş beyan etmeden, Türkiye ve Ermenistan arasında böyle bir konu olduğuna işaret etmiştir” denildi. Baghaey, İran’õn 2. Dünya Savaş’nda ABD, Rusya ve İngiltere tarafõndan işgali- nin 70. yõldönümünde yaptõğõ konuşmada, Japonya’nõn ABD’den, Polonya’nõn Rus- ya’dan, Ermenistan’õn Türkiye’den tazmi- nat talebinde bulunduklarõnõ kaydetmişti. Dõşişleri Bakanõ Ahmet Davutoğlu, izahat istediği İran Dõşişleri Bakanõ’nõn “İran’ın bu konudaki pozisyonunda hiçbir deği- şiklik olmadığını” ilettiğini söyledi. Grevci işçiler askeri mahkemede Dış Haberler Servisi - Mõsõr’da ay başõnda bir arkadaşlarõnõn gaz patlamasõ sonucu ölmesinin ardõndan çalõşma koşullarõnõ protesto etmek üzere greve giden işçilerin askeri mahkemede yargõlanmasõna devam ediliyor. Orduya ait Helvan Fabrikasõ’nda çalõşan 8 işçi lideri, müdüre saldõrmakla suçlanõyor. Uluslararasõ Af Örgütü, yargõçlarõn ordu mensubu olduğuna dikkat çekerek, sivillerin bu mahkemede yargõlanmasõnõn adil olmadõğõnõ vurguladõ. İşçilerin avukatlarõ, dava dosyalarõnõn askeri sõrlar içerdiği gerekçesiyle verilmediğini söylüyor. 5 madenci depresyonda SANTIAGO (AA) - Şili’nin kuzeyinde 5 Ağustos’ta çöken madende mahsur kalan ve kurtarõlmalarõnõn aylar sürebileceğini öğrenen 33 madenciden beşinin “depresyona girdiği” ve bir psikiyatr tarafõndan uzaktan tedavi edileceği bildirildi. Sağlõk Bakanõ Jaime Manalich, madencilerden beşinin inziva durumunda olduklarõnõ, iyi beslenmediklerini ve video görüntülerine çõkmak istemediklerini, genel durumlarõnda belirgin bir ilerleme olduğunu söyledi. Küba’da 2 yeni yasa HAVANA (AA) - Küba’da, yabancõ yatõrõmcõlara devlete ait arazileri 99 yõllõğõna kiralama ve vatandaşlarõn kendi ürünlerini yetiştirip satmalarõna izin veren 2 yeni yasa çõkarõldõ. Resmi gazetede yayõmlanan yasalarõn, Devlet Başkanõ Raul Castro’nun ekonomi üzerindeki devlet kontrolünü gevşetme ve devlet gelirlerini arttõrma politikasõnda önemli bir adõm olduğu belirtiliyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear