25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Y E N I Anahtar kılıfında s.g9 sekiz alet gizli ^ ' Anahtarın üzerine geçirildiğin- de anahtarla bütiinleşen bu ilginç kılıfta tam sekiz alet gizli: Üç farklı tornavida, cımbız, kablo sıkıştırma kıskacı, şişe açacağı, tırnak törpüsü ve tırnak temizleyicisi. Kılıf sahte bir anah- tarlıkla birlikte satılıyor. Hangi aletin nerede olduğu- nun görülebilmesi için kılıfın üzerinde aletisimleri de yazılmış. Fiyatı: 10 Dolar. Bilgi için: http://www.think- geek.com/gadgets/tools/e25b/#tabs USB'li sabit disk Hitachi firması yeni harici sabit disklerini USB çu- buklarıyla birleştirdi. Seçilmiş içerikler disk ve USB çu- buğunda senkronize edilmekte. Bu şekilde çalışma- nın ardından verileri taşımak için sadece USB çubu- ğunu yuvasından çıkarmak yeterli. USB çubuk daha sonra yerine takıldığında değiştirilen veriler diske ak- tarılıyor. Aslında söz konusu olan USB çubuğu değil bir USB bellek okuyucusu. Hitachi bunun içine 4Gbyte'lık bir microSD kartı yerleştirmiş. UfeStudio olarak isimlendirilen disklerin 2,5 ve 3,5 inçlik for- matları var. Diskle birlikte su- nulan biryazılım programı ve- rileri düzenliyor, sosyal ağlar- la bağlant kuruyor ve içerikleri yedekliyor. Fiyatlar 65-160 Avro arasında değişiyor. Bilgi için: http://hothardware.com/News/Hitachis- LifeStudio-External-Hard-Drive-Family-Goes-Stylish/ Hem kalem hem de cetvel Giha Woo tarafından ta- sarlanan ve Constrained Ball olarak isimlendirilen bu ilginç ürünle, cetvelsiz düz çizgi çe- kilebiliyor. Dahası ucun üze- rindeki minik dijital ekrandan çizilen çizginin uzunluğu da okunabiliyor. Bu kullanışh kalem-cetvel henüz bir tasarım ürünü ama her şey- den önce zor koşullarda çizim yapanlar için (mesela arazide) son derece yararlı olabilecek Constrained Ball kalemini üretecek birfirmanın kısa bir süre içinde oı- taya çıkması beklenebilir. Bilgi için: http://www.yan- kodesign.com/2010/08/11/a-straight-line/ Sony'den iki yeni e-kitap okuyucusu Sony firmasının Reader PRS-350 ve PRS-650 markalarıyla piyasaya vereceği iki modelde de e-mü- rekkep dokunmatik ekran bulunuyor. PRS-350'inin ek- ranı 12,7cm, PRS- 650'ininki ise 15,24cm büyüklüğünde. PRS-350 modelinin ayrıca bir de USB girişi var ve Adope PDF, Microsoft Word, BbeBBook,ePub/ACS4 ve Adope Digital Edition gibi formatlarla uyumlu. Okuyucunun bellek kapasitesi maksimum 2GB. Bilgi için: http://www.sonyinsider.com/2010/08/12/new- sony-reader-ebook-devices-coming-soon/ Projektörlü Camcorder Ordro firmasının yeni HDV-D350S camcorder ka- merası diğer örneklerinin sahip olmadığı bir özelliğe sahip. Firma kameraya bir mini projektör ekle- miş. Projektör, içerikleri WVGA çözünürlükte ve maksimum 152cm bü- yüklüğünde gösetiryor. Kamera videoları mak- simum 1440x1080 piksel (saniyede 60 görüntü) çözünürlükte vefotoğrafları 12 megapiksel çözünür- lükte çekiyor. Gerekli bellek kapasitesi SD/SDHC kart girişleriyle sağlanıyor. Ayrıca USB ve HDMI gi- bi bağlantılar da mümkün. Fiyatı: 550 Dolar. Bilgi için: http://www.picoprojector-info.com/ordro-hdv-d350s Tek kullanımlık pilleri de şarj ediyor Şarj edilebilir piller, tek kul- lanımlık pillere göre daha pahalıdır ama bunun yeri- ne çevreye daha az za- rar verirler. Ayrıca pillertek- rar tekrar kulla- nıldıkları için yeni pile gerek duyulmaz. Fakat şimdi yeni bir şarj aleti sıradan alkalin pilleri de şarj edebiliyor. LifeView firmasının Not only eco şarj aleti sıradan pilleri yirmi kez şarj edebiliyor. Aletin güvenirliği, şarj sürecini kont- rol eden ve pilin aşırı ısınması ya da ters yerleştiril- mesi veyahut da şarj edilemeyecek duruma gelmesi halinde elektrik akımını kesen mini işlemciyle sağla- nıyor. NiMH aküleri sekiz saat içinde şarj edilebilir- ken, NiCD aküleri ve alkalin piller için dört saatyeterli oluyor. Yeni şarj aleti AA ve AAA tipi pillerle uyumlu. Firma pillerin tamamen boşalmadan şarj edilmesi ko- nusunda uyanyor. Fiyatı: yaklaşık olarak38 Dolar. Bilgi için:http://www.itbank.us/N0T+0NLY+TV+EC0+BAT- TERY+CHARGER_J Ferrari motorlu saç kurutma makinesi Conair firması Ferrari "motoruyla" çalışan bir saç kurutma makinesi üretti. BaByliss Pro Volare bilyalı rulmanlarla tasarlanan ilk saç kurutma makinesi. Bu ta- sarım makinenin sessiz ça- lışmasını sağlıyor. Ferrari firması tarafından üretilen elektromotor 2.200 vat gücünde ki bu saatte 130 km hızında hava üflemek için yeterli. Saç kurutma makinesinin kullanım süresi 2000 saat civarında. Siyah ve kırmızı renk seçenekleri mevcut Fiyatı: 400 Dolar. Bilgi için: http://www.baby- lisspro.com/en/Electricalappliances/Dryers/Volarespe cifications/tabid/224/language/en-US/Default.aspx NilgOn özbaşaran Dede ÖMRÖZÖMRÖTTEN AKİSLER A. M. Ceial Şengör Çocukluğumdan beri orada burada ve bilhassa bizim ailede hep şunu duyarım: Atatürk bizlere Tann'nın birlütfudur. Tanrı Türklere kıyama- dığı için o en zor anlarında onlara o büyük dehâyı göndermiş, Türk hal- kını esaretten, hatta yok olmaktan kurtarmıştır. Ben küçücük birçocukken bile koca kainatı yarattığı idida edilen Tanrı'nın Yahudilerin YAHVVEH'si gibineden sadece Türklere acıdığını birtürlü anlayamamışımdır. Atatürk Tann'nın Türklere Lütfu mu? Bir düşünelim, Atatürk çapındaki bir dâhi, Türkiye gibi nûfusunun yalnızca on- da biri okuyup yazabilen, Ahmet Haşim'in anlattığı gibi 1919'da daha mayalı ek- mek yapmaktan aciz, evini hayvan yuvaları gibi inşa eden, kendini kemiren has- talıklara karşı çaresiz, en batıl, en aptalca inançlann pençesinde onun bunun uşa- ğı olmaya dünden hazır, kendinden ve çoluk çocuğundan başka hiç bir şey dü- şünemeyen, toplum bilinci olmayan, çevresinden bihaber bir ülkenin başına gi- deceğine, mesela Hitler'in yerine Almanların başına gitseydi. Einsteinlann, Max Plancklann, VVernerHeisensberglerin, Otto Hahnların, Otto Schindevvolfların, Friedrich von Huenelerin, Hans Clooslann, Wilhelm Furtvvânglerlerin, Ferdinand Porschelerin, Willi Messerschmidtlerin, Hugo Junkerslerin, HjalmarScahchtların, Wemhervon Braunlann, Hermann Oberthlerin, Mercedes'in, Opel'in, Krupp'un, I.G. Farben'in, Telefunken'in ve daha nicelerinin o muhteşem Almanyası'nın başında Hitler gibi bir deliyi değil de Atatürk gibi bir dâhiyi düşünebiliyor musunuz? Insanlık IkinciDünya Savaşı'nın cehennemi yerine, bircennetdevrinin açılı- şına şahitolurdu. Savaştan sonra ABD ve SSCB arasında insanlığı kemirip biti- ren o iğrenç soğuk savaş yerine, "yurtta sulh cihanda sulh" ilkesinin ışığında, "ha- yatta en hakikJmürşitilimdir, fendir. llim ve fenden başka birmürşitaramakgaf- \etdr, cehalettir, dalalettir" sözünün peşinden giderdi. Gençlere o kadar ö'nem veren Atatürk'ün cihan liderliğinde Ikinci Dünya Savaşı'nın sonrasındaki travma sonucu gelişen uyuşturucu mûptelalığı, uyuştu- rucu kullanan ve elektronik sesler eşliğinde kulakzarlannı kakofoniyle patlaürken miizik yaptığını sanan serseriyi bir Mozart sanma aymazlığı gelişebilir miydi? Kore, Vietnam, Cezayir, Irak, Afganistan olur muydu? Stalin en az 30 milyon insanı, Mao en az 20 milyon insanı deliliğin verdiği paranoya sonucu katledebilir miydi? Atom bombası belası olur muydu? Olsa bile Truman gibi birzır cahil çıkıp yözbinlerce insanı biranda yok eden o ikibombanın atılması emrini vermeye ce- saret edebilir miydi? Bush gibi bir insan müsvettesi Thomas Jefferson'un Amerika 'sının başına geçip insanlığa hükmetmeye kalkabilir miydi? Dünyanın pek çok yerinde kadınlara ve çocuklara hayvan muamelesiyapılmasına göz yumulur muydu? Bu hayalin sonu yok, ama şu muhakkak. Atatürk 1933'ten sonra Almanya'nın başında olsaydı, ınsanlık 20. yüzyıl denen kâbusu yaşamak zorunda kalmazdı. Atatürk'ün bizim başımıza gelmiş olması Tanrı'nın bir lütfu değil, benim görebil- diğimkadarıyla, tarihinacıbirtesadüfüdür. Insanlıkbüyükbirşanskaçırmışür. Niçin böyle söylüyorsun diyeceksiniz. Etrafınıza bakın: 0 bizi uygar yapmak, ortaçağın hurafelerinden kurtarmak için tekkeleri, zaviyeleri, türbeleri, medreseleri kapattı, yerine adam gibi okullar açtı, üniversitelerimizi açtı, bizi uygar dünyaya entegre etmek istedi. Şimdi ne yapıyo- ruz? Cemaatierhorttuyor, en az bir cemaatin medresesinin nüvesi olacak yeri hem de devletin valisi açıyor, türbelertektek, hem de turistiktabelalarla açılıyor, üni- versitelerimiz onları arttınyoruz yalanı altında yok ediliyor, liselerimizin yerine imam mekteplerinin getirilmesi için bizzat Milli Eğitim Bakanlığı çalışıyor YÖK de omuz veriyor. Atatürk'ün medeniyetin bir temsilcisi olarak kurup barışın ve aklın bekçisi ola- rak yarattığı ordumuza yapılmayan kalmadı. Kendi ordumuzu bir düşman ilan et- mediğimiz kaldı. Kendilerini tasvire yasal çerçeve içinde sıfat bulamadığım bazı varlıklaronu kaldıralım demeye başladı bile. yapanlar önümüze altın tepsi içinde daha da beterini yapabilmek için bir seçenek sunuyorlar. Öyle bir seçenek kiolumlu oy verir, yanievetderseniz, sonunuz Ahmet Haşim'in 1919'da anlattığı Osmanlı cehennemidir. Gelin hep birlikte evet diyelim de istedikleri olsun, tüm dünyaya Atatürk gibi bir dâhinin bile cahil ve bağnaz bir toplumu felaketten kurtaramamış olduğunu ispat edelim. Şehitlerimiz döktükleri kanla kalsmlar ve onların torunlarını karanlığa, uşaklığa, sefalete ve rezalete hep birlikte sürükleyelim. Bilgili ve okumuş Almanya Hitler gibi bir deliden ve neredeyse yok edildikten sonra gene dünyanın en muhteşem toplumlarından biri oluverdi; cahil ve bağnaz Türkiye, Atatürk ışığından sonra tam aynı sürede tüm ışıkları tek tek kırıp gene ka- ranlığa gömüldü. Bu mu densin arkamızdan? 12 Eyül'de iyi düşünün. ~
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear