25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
MEKSİKA KÖRFEZİ'NDE DOĞA'NIN ÖLÜMÜ Petrol: Daha ne bedeller ödeyeceğiz?? Meksika Körfezi'ndeki BP'ye ait Deepvvater Horizon adlı petrol platfor- mundaki kazanın ardından devam eden sızıntı en büyük çevre felâketle- rinden biri olaraktarihe geçiyor. Okyanusa karışan petrolün en iyi ihti- malle yüzde 20'sinin temizlenebileceğini söyleyen uzmanlara göre, çev- reye zararın etkileri çok uzun sürecek. Bu felaketten çıkartılacak en önemli ders, petrol sanayicilerini çevre ve ucuz enerji ikilemi arasında bırakmamak. Öyle ki denizel petrol aramalarında öncelik çevre güvenli- ğine tanınmalı. Rayhan Oksay • iDsrin deniz sondajında gelişim alanlan O AltınÜçgen • Oerin deniz kuyulannın sayısı JAItın Üçgen: Faaliyetteki derin deniz kuyulan A BD Başkanı Barack Obama 31 Mart tarihinde denizel (offshore) petrol ve doğal gaz aramalarının artınlma- sına destek vereccklerini bildirdiği zaman çevreciler kendisini ateşle oynamakla suçlamışlardı. "Biz sana demiştik" demek için fazla beklemediler. 20 Nisan tarihinde Meksika Körfezi'ndeki Deepvvater Horizon isimli petrol platformu bü- yük bir patlama ile sarsıldı. Patkmayla birlikte platformun üze- rindeki 11 çalışan öldü ve arama faaliyetleri tamamen durdu. Ölümler ycterince trajik olmakla birlikte, 22 Nisan'da plat- form batmaya başlayınca yeni bir tehlike ufukta belirdi: Sızan petrol körfezin hassas doğal dengesi için korkunç bir tehdit oluştunıyordu. 24 Nisan 'da Kıyı Koruma Polisleri gttnde 150 bin litreden fazla hampetro- lün Körfez'e aktığını bildirdi. Birkaç gün içinde 4.700 kilo- metrekare büyüklügünde bir alan petrol ile kaplandı. Bütün bunlar yüzlerce tür deniz kuşuna ve deniz memelisine cvsahipliği yapan Körfez'in doğal dengesine yönelik büyük bir tehditti. Körfez doğal çeşitliklik a^ısından o kadar !er>Kin ki her yıl binlerce turist bu doğa harikasını görmeye geliyor. Günde yaklaşık 60 bin varil petrolün denize akması hem sudaki can- lılan hem de kıyıdaki yavrulama bölgelerini 10-20 yıl olumsuz etkileyecek. Tulane Üniversitesi Uygulamalı Çevre Sağlığı Merkezi direktörü Lu Anne White: "Hampetrol, hassas üre- me alanlannı mahvedebilir. Oysa biz bu bölgeleri konımak için yıllardtr mücadeh veriyoruz". "YÜZEYDEKİKİRLİLÎK ÖNEMLİ DEĞtL...." "Su yüzeyindeki petrol beni kaygılandırmıyoı" diye ko- nuşan Louisiana State Univcrsitesi'nden kimyacı Ed Overton: "Yüzeydeki petrol görünürhasarlaıa yolaçıyor. Ömeğin çok çeşitli hayvanlara evsahipliği yapan sulak alanlar petrol' le kaplamr, kıyılarda erozyon, balık çiftlikleri biter, kuşlar, kaplumbağalar ö'lüı. Bütün bunlan gözlemleyebiliyoruz. Ancak göremediklerimiz beni daha fazla kaygılandınyor. Denizin de- rinliklerindeki tüm denizanalan yok olursa ne olur.' Bunların doğal çevrelerindeki rollerini bilmiyoruz. Tabiat ana bunlan mutlaka birnedenle oraya koymuştur." Bilim insanları suyun derinliklerinde oksijensiz kalan mikroorganzimalann bu felaketten nasıl etileneceği konusun- Meksika Felaketi'nden Türkiye nasıl bir ders çıkartacak? Türkiye'nin önde gelen enerji uzmanlarından NecdetPamir'e*, Meksika Körfezi'ndeki çevre felaketinin dünya ve Türkiye için ne anlama geldiğini sorduk. Pamir, benzerbirfelaketin ülkemiz- de de yaşanmaması için yetkililerin teknik, siyasal ve mali tedbirleri zaman geçirmeden almasının gerekli olduğunu düşünüyor. 00 o M eksika Körfezi'ndeki petrol sızıntısının beklenmedikbir olay olmadıkça ağustos ayına kadar süreceğini, an- cak etkisinin çok uzun yıllar boyunca ve değişik bo- yutlarıyla hissedileceğini söyleyen Pamir, bu felaketin hem çevresel, hem de mali olmak üzere iki boyutuna dikkat çekti. Çevre açısından günde ortalama 60 bin varil petrolün denize karıştığı körfezde, hem denizel canlılar, hem de özellikle kıyı- ya vurduktan sonraki karadaki canlılar büyük zarar görecek. "BP'nin uğradığımaddi zarar beni ilgilendirmiyof diyen Pamir, felaketin mali boyutunun eninde sonunda hepimizi ilgi- lendireceğini söylüyor: "Kaza'nın hangi etkenlerin sonucun- da oluştuğuna ve kimlerin kusurlu olduğuna ilişkin hala net bir sonuç yok. Diğertaraftan Amerika'daki petrol faaliyetleri- ni denetimden sorumlu yapı da töhmet altında." Pamir, bütün bu felaketin faturasının, son tahlilde yine tü- keticiye çıkartılacağından emin: "Riskler arttığı için denizel (offshore) arama maliyetleri de artacak. Dolayısıyla çevreye duyarlı bir strateji uygulamanın yaratacağı yüksek maliyetler, yatırımlarda duraksamalara yol açabilecek. Bütün bunlar da petrol fiyatianna yansralacak." TÜRKİYE NASIL ETKİLENECEK? Petrol Işleri Genel Müdürlüğü'nün (Pİ6M) denizel petrol arama faaliyetleri konusundaki denetimlerini daha titiz yap- ması gerektiğini belirten Pamir'e göre, ne yazık ki kurum ne mali ne de teknik açıdan böyle bir yapısal organizasyona sa- hip değil. Eleştirilerinin kurumdaki kişileri hedef almadığını vurgulayan Pamir, kurumda offshore platformlarının işleyişi- ne ilişkin deneyimli ve teknik detaylan bilen çokfazla uzman olmadığı görüşünde: PlGM'in yıllardan beri ihmal edilen yeni- den yapılanması, mutlaka bu felaketten de ders alınarak, gündeme getirilmeli. Pamir, ikinci olarak Karadeniz'de denizel arama yapan ve yapmak isteyen BP, ExxonMobil, Chevron ve Petrobras gibi yabancı petrol şirketleri ile ülke çıkariarı- nı daha iyi kollayan ve daha sıkı müeyyi- deler getiren antlaşmalann yapılmasını gerekli görüyor. Çevre ile ilgili kazalan önlemek için teknik ve yasal ayrıntılann daha büyük bir trtiz- likle belirlenmesi gerekiyor. Ancak bu kararlann yabancı şir- ketleri caydıracak boyutta olmaması da önemli. Yani, TPAO ile yabancı şirketter arasında kurulacak olan ilişkiler, iki tara- fın haklarını koruyacak şekilde hassas bir denge üzerine ku- rulmalı. Türkiye'yi çevreleyen denizlerde yapılacak petrol ve gaz arama faaliyetleri, ülkemizin petrolde ve gazda dışa ba- ğımlılığını önemli oranda azaltabilecek. Bu nedenle de bu faaliyetler hız kesmemeli. Diğertaraftan ise, şirketlerin aşırı kâr hırsı ile çevreyi geri dönülmez biçimde tahrip etmesi de erken evrede önlenmeli. Pamir, bu nedenlerle, yabancı şirketierin önünü kesme- den; sağlıklı, duyarlı ve dengeli ilişkilerin kurulması için, Petrol Işleri Genel Müdürlüğü'nün teknik, hukuki ve mali yön- den güçlendirilmesinin gerekli olduğunu düşünüyor. TPAO'nun da politik atamalarm etkisinden kurtarılıp, yetişmiş insan gücünü hakça kullanabilmesi mutlaka sağlanmalı. *Necdet Pamir, Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi Yönetim Kurulu Üyesi; enerjienergy.com Genel Yayın Yönetmeni; Bilkent ve Istanbul Kiiltür Üniversiteleri Ögretim Görevlisi; TMM0B Petrol Mühendisleri Odası Enerji Politikalan Çalışma Grubu Başkanı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear