22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
S O N A R A Ş T I R M A L A R <>- OO BAZILARINİYE TUZLU SEVER? Aşın tu:lu bir diyet yüksek tansiyon ve inme riskini yükseltebiliyor. Her ne ka- dar hep daha az tuz tüketilmesi konusunda uyarılar yapılsa da kimi insanlar için tu- zu azalcmak zor gelir. Son bir araştırma- ya göre tat alma duyusu güçlü olan in- sanlar dalia fazla tuz tüketiyor. Birçok in- san tuzun tadını seviyor diyor Amerikalı Penn State Üniversitesi beslenme uznıanı John Hayes. Fakat bazı insanlar, hem ta- dını scvdikleri hem de yiyeceklerin hoş olmayan kokulannı ve tatlarını giderdi- ği için daha fazla tuz yiyor. Araştırma çer- çevesinde 87 kadın ve erkek çeşitli mad- delerin tatlarını tahmin etmek zorun- daydı. Tat alma duyuları güçlü olan ka- tılımcılar, sırf örneğin peynir tadı gibi di- ğer aromaları zayıflatmak için daha faz- la tuz tüketiyor. Bu insanlar az tuzlu peyniri, keskin tadı nedeniyle sevmiyor diyor Hayes. ANDROPOZ HİKÂYEDEĞİL Avrupalt bilim insanları "erkeklerin değişim yıllarını" gösteren belirtiler bul- du. Araştırma sonucuna göre andropoz yaşlanmakta olan erkeklerde düşük tes- tosteron üretimiyle kendisini gösteriyor. Ancak menopozu 40-55 yaş arası tüm ka- dınlar yaşarken andropoz erkeklerin sa- dece yüzde ikisinde görülmekte. Araştırma sonucuna göre sağhk durumunun kötü- leşmesi ve şişmanlık risk faktörleri. 0Q ü Andropozun üç önemli belirtisi, sabah ereksiyonlarının azalması, cinselliğin azalması ve ereksiyon problemleri diyor bilim insanları. Düşük testosteron sevi- yesine sahip erkeklerde bu belirtiler de varsa değişim ytlları başlamış demek. Bu bilgiler sayesinde doktorlar testosteron te- rapisini daha rahat uygulayabilecekler. ABD'de günümüzde 1999 yılına kıyasla dört misli fazla testosteron tedavisi ger- çekleştiriliyor, Avrupa'da bu sayı daha dü- şük diyen bilim insanları, araştırma için sekiz Avrupa ülkesinde üç bini aşkın er- keği incelemişler. • ORANGUTANIN "İŞARET DÎLÎ" ÇÖZÜLDÜ Orangutanların işaretlerini araştıran bilim insanları, maymunların da insanlar gibi işaretleri kasti ve kararlı bir biçimde kullandıklarını buldu. Orangutanlarda dil- siz iletişim söz konusu olduğu için St.Andrews Üniversitesi'nden Erica Cartmill ve Richard Byme, işaretleri sis- tematik olarak kavramaya çalışmış. İlk ön- ce bir maymunun hemcinsine işaretler- le neler anlatmaya çalıştığı öğrenilmiş. Bilim insanları işaretleri yanlış anlama- mak için Avrupa'daki hayvanat bahçe- lerinde yaşayan 28 orangutanı dokuz ay boyu incelemiş. Bu çalışmalar sırasında 64 farklı işaret saptanmış. Orangutanlar bunlardan 40 tanesini kendilcrini karar- lı bir şekilde ifade etmck için sıkça kul- lanıyorlar. Mayrnunlar, hayat arkadaşla- rının tepkisini çekmek için bazen kolla- rını ve bacaklarını enerjik bir şekilde ha- reket ettiriyorlar. Mesela bir nesne iste- diklerinde, beden temizliğini veya oyunu için teşvik etmek istediklerinde veya birlikte hareket etmck istediklerinde belli başlı hareketler yapıyorlar. lşaretlerle Araştırma istediği tepkiyi göremeyen orangutan bi- raz daha sert oynuyor. Mesela oynamak istediğinde vurmak en etkili hareket. Hemcinslerin oyunbazlık durumuna gö- re takla veya perende hareketleri de işe yaramakta. Ancak kaş göz oynatmak he- men hemen hiç etkili olmuyor diyor bi- lim insanlan. Orangutan işaretlerini bel- li başlı isteklere göre bilinçli olarak yapıyor deniyor "Animal Cognition" dergisindeki araştırma yazısmda. BALÎNANIN İKLÎME FAYDASI Avustralyalı bilim insanlannın son bir araştırmasına göre ispermeçet balinası yılda yaklaşık olarak 400.000 ton karbo- nu dolaylı yoldan temizlemekte. Balinanuı salgıları yosunların büyümesini teşvik ediyor. Adelaide'deki Flindcrs Üniversitesi'nden Trish Lavery ve ekibi Güney Kutup Denizi'ndeki araştırmalar sı- rasında şaşırtıcı btlgilere ulaşmış. Proceedings of the Royal Society B der- gisindeki yazıya göre bu bölgede yaklaşık olarak 12.000 balina yaşıyor. Bu hayvan- lar dışkılarını denizin ışık alan kısmına bı- rakıyorlar, bu ahşkanlık ise küresel ölçekte besleyici madde dağtlımı üzerinde etkili oluyor. Balinanın dışkısıyla organik bile- şimler dışında yılda 50 ton demir denizin üst tabakalarına ulaşıyor. Bu "gübreleme" ise karbondioksiti emen fitoplanktonlann daha fazla üremesine yol açmakta. Bu şe- kilde her yıl atmosferden 400.000 ton kar- bon yok oluyor. Araştmnadan çıkan diğer önemli bir sonuç ise şu: Balina avcılığı sa- dece tür çeşitliliğini etkilemekle kalmaytp, iklimin doğal ayarını da bozuyor. ERKEĞİN SESİ, BEDEN GÜCÜNÜ YANSITIYOR Kaliforniya Üniversitesi'nde Aaron Sell ile çalışan araştırmacılar, erkek se- sinin bedensel güç hakkında bilgi verdi- ğini buldular. Araştırma çerçevesinde göğüs ve pazı çevresi, boy, ağırlık ve el kuvveti gibi beden gücünü yansıtan ve- riler toplanmış. Katılımcılar arasında ABD'li, Romanyalı, Kızılderili erkekler ve Arjantin köylüleri yer alıyordu. Her ka- tılımcı anadilinde bir cümle okumuş tey- be. Sesler daha sonra kız ve erkek üni- versite öğrencilerine dinletilmiş. Katılımcılar şaşırncı bir biçimde seslere göre beden gücünü genelde çok doğru tah- min etmiş. Daha ayrıntılı incelemeler so- nucunda güçlü bir bas sesinin mutlaka kuvvetli bir erkeğe ait olmayacağı orta- ya çıknıış. Dilin temel frckansı neredey- se hiç önem ta- şımamakta. Ancak dil- deki gizli imalann ne şekilde akta- rıldığı bilin- m i y o r . Bilim in- ." sanları ev- rimsel re- kabet ne- deniyle, olası düş- m a n ı n tahmin ede- bilmesi için bu yctinin mantıklı olduğu- nu düşünüyor. Nilgün ûzbaşaran Dede ESKÎ MISIR, BÎRAZ DAHA ESKÎYMİŞ Firavunlarm eski Mısır'daki egemenlikleri binlerce yıl de- vam etmiştir. Hanedanlıkların ve tarihsel olayların kronolo- jisi bugüne kadar yazılı belgele- re ve arkeolojik buluntulara da- yanıyordu. Araştırmacılar şimdi radyokarbon tarihleme yönte- miyle bugüne kadarki en doğru kronolojiyi saptadı. Gerçi tarih- sel bilgilerde önemli bir değişlik söz konusu değil ama eski krallık sanılandan daha eski olabilir di- yor uluslararası arajtınna ekibi. Hanedanlık dönemlerinin kro- nolojisi kralların ve kraliçelerin hükümranlık sürelerine göre düzenlenmiştir. Bu kronoloji gö- receli olduğundan yine yazılı belgeler ve arkeolojik kalıntı- lardan bilinen astronomik gözlemlerle mutlak bir biçimde sı- nıflandırılmıştır. Bununla birlikte gökyüzü olaylarına ait bel- gelerde çoğunlukla güvensiz bilgiler olduğu için araştırmacı- lar bu bilgilerden bağımsız bir kronoloji düzenlemek istiyordu. İşte Oxford Üniversitesi'nden Christopher Bronk Ramsey ile ça- lışan grup şimdi bunu başardı. Bilim insanları Avrupa ve Kuzey Amerika'daki müzelerden topla- dıklart 211 farklı bitki örneğini radyokarbon yöntemiyle tarih- lendirmiş. Buna göre eski krallık sanılandan daha önccsine ait. Mesela 3 hanedanlıkta hüküm sü- ren Diyozer'in yönetimi İ.Ö. 2961-2625'e tarihlendirilmekte. Yeni incelemelere göre yeni kral- . ^ ;.„ hkl.Ö.157O-1544yıllarıarasm- da yaşanmış. Yeni tarihlerin ge- lecekte mesela Libya ve Sudan gi- bi ülkelerdeki yerleşmelerin tarihlendirilmesinde de kullanı- labileceği düşünülüyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear