Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
Her biri farklı şekillerde görmüş ama yorumları
da neredeyse ortak:
“Bu çıkacağınıza işaret!”
Birini özetlemeden geçemeyeceğim.
Arkadaşıyla bir ulusal gün kutlamasına
gitmişler. Uzakça bir yere yürümek zorunda
kalmışlar. Kimin konuşacağını bilmiyormuş.
İnsanlar toplanmış. Kürsü kurulmuş. Konuşmacı
olarak ben çıkmışım.
Mektubu okurken gülümseyerek mırıldandım:
“Oğlum sen rüyalara bile konuşmacı olarak
girersin.”
Rüya, uyurken zihnimizde beliren olaylar ve
düşünceler olsa da gerçek yaşamın anlatım
biçimlerinden biri.
Çok güzel bir an için “rüya gibi” deriz.
Bir şeyi çok istiyorsak ama zorsa, “Bunu
rüyanda görürsün” deriz.
Ben Silivri’den çıkıp insanların rüyasına girmeyi
nedense önemsedim. Bulutlara dönüp
haykırmadan edemedim.
Heeey, rüyalara operasyon düzenleyebilir
misiniz? Rüyaları engelleyebilir misiniz?
Soruşturabilir misiniz onları?
17 aydır en çok ODTÜ öğretim üyesi Prof. Dr.
Aysıt Tansel’den mektup alıyorum. Mektubun
yanında çoğunlukla birkaç paket bitki çayı, bir
kitap, bir de babası, şairimiz Oğuz Tansel’den
şiir oluyor. Bitki çayları yasa gereği yönetimde
kalıyor. Ötekiler bana yeter zaten. Son
mektubunda Oğuz Tansel’in “Tutsağın Türküsü”
şiirini göndermiş. İşte bir dize:
“Ne korkunçtur hatırlamak uçuşunu, / Gönlünce
uçan bir kuşun. / Anlamı bu mu insan oluşun?”
Son kitabı ise Talât S. Halman’ın Eski
Uygarlıkların Şiirleri.
Halman’ın eski Mısır ve eski Ortadoğu şiirlerini
biliyordum. Onları genişletmiş, Çin’den
Amerika’ya bütün o eski uygarlıkların şiirlerini
özgün titizliğiyle çevirip Türkçemize kazandırmış.
Mısır’da 4 bin yıl önce yazılmış “Dilin Gücü”
başlıklı şiir:
Güçlü olmak istersen söz ustası ol: / Dil, yiğit
elindeki kılıç gibidir. / İyi konuşan daha merttir iyi
dövüşenden. / Dize getiremezler yüreği cerbezeli
olanı. / İyilikle, adaletle hüküm sürer / Atalar dilini
güzel konuşan.”
Prof. Tansel’in şiir mektuplarının üzerine
ODTÜ’den yeni mezun Onur’un mektubunu da
alınca ağzımdan ODTÜ’nün açılımı farklıca
dökülüverdi:
Onurlu Devrimcilerin Türkiye Üssü...
Mektuplar içerik ve biçimlerine göre çeşitli
gruplara ayrılır. Biri de şudur:
Fotoğraflı mektuplar.
Onlardan birini haziran sonunda aldım.
Kimliğini “Antalya CUMOK” diye yazan Mehmet
Ali Kılınç, haziran başında Antalya’dan Denizli’ye
gitmiş. Yeni kestirme yollar açıldı, Tefenni’den
doğru Denizli’ye iniliyor. Kılınç, yolu uzatmış,
Yeşilova Salda gölü kıyısından benim doğduğum
Güney kasabası üzerinden gitmiş. “Balbay’ın
doğduğu köyü göreyim, fotoğraflarını çekip
göndereyim” demiş.
Ne iyi etmiş.
Girişteki çeşme duruyor. Fotoğraftan hemen
tanıdım. Biraz mermerleri yenilemişler.
Çocukluğumda zincirle bağlı bir kalaylı tas vardı.
O gitmiş.
Beyaz, mor çiçekli haşhaş tarlaları da duruyor.
Acep bunlar çocukluğumdakilerin kaçıncı kuşak
torunudur?..
Ahh o bağlar, insan eli değmezse ağlar.
Başak altlarında saklambaç oynadığımız
buğday tarlaları birden Cahit Külebi’yi anımsattı.
Öğretmenlerimizin, ödevleri, önerileri dışında
kendime “bunu ezberlemelisin” dediğim ilk şiir
Külebi’nin “Hikâye” şiiriydi.
Külebi’yle son yıllarda Ankara’da komşuluk
ettik. Başlangıçta düzyazıda uyak yapmama
kızdı. Kısa bir süre sonra Vecihi Timuroğlu’nun
deyimiyle hırçın bir ifadeyle “Yap” dedi.
En yurtsever şairlerimizden Külebi için Behçet
Necatigil, “Aydın bir saz şairi içtenliği, bir
Karacaoğlan rahatlığı ve temiz bir dil ile zaman
zaman kötümser, güvensiz, kendi türküsünü
söyledi” diyor.
Necatigil’e ne denir? Örneğin İstanbul şiirini
şöyle bitiriyor Külebi:
“Yine kamyonlar kavun taşır, / Fakat içimde
şarkı bitti.”
1996 yılbaşı akşamı Külebi’yle evinde baş
başaydık. O gün bu şiirini anımsatıp, “Benim
içimdeki şarkı hiç bitmeyecek” demiştim.
Bugün de aynı düşüncedeyim...
İçimde şarkı bitmedi...
Bitmeyecek...
ankcum@cumhuriyet.com.tr
SAYFA 19 TEMMUZ 2010 PAZARTESİCUMHURİYET
14 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 19 Temmuz
Anayasa Mahkemesi’nin
Tam Gün Yasası’nın bazı
maddelerini iptal eden kararı
sonrasında üniversitelerde
öğretim üyesi olan
doktorların tam gün
mesailerinin ardından
muayenehanelerinde
çalışmalarının önünde bir
engel kalmadı. Ancak devlet
hastanelerinde ve askeri
hastanelerde çalışan kamu
hekimlerine getirilen yasak
konusunda ise belirsizlik
yaşanıyor. Türk Tabipleri
Birliği, Anayasa
Mahkemesi’nin verdiği iptal
kararının üniversitelerdeki
doktorlara geri verdiği
muayenehanede çalışma
hakkının, kamu hekimlerini
de kapsadığı görüşünde.
Sağlık Bakanı Recep
Akdağ ise devlet hastaneleri
ve askeri hastanelerde
çalışan hekimlerin 657 Sayılı
Devlet Memurları Kanunu
veya Silahlı Kuvvetler
Personel Kanunu’na bağlı
oldukları için ikinci iş
yapabilmelerine imkân
olmadığı görüşünde. Akdağ,
doktorların bu kanunlardan
istisna tutulmalarını sağlayan
bir başka kanun maddesini
de Tam Gün Yasası ile iptal
ettiklerini ve Anayasa
Mahkemesi’nin bu iptale
dokunmadığını vurguluyor.
Bakan Akdağ’a göre, Tam
Gün Yasası’nın Anayasa
Mahkemesi’nin
denetiminden de geçen bu
maddesi, kamu hekimlerinin
657 Sayılı Yasa’dan istisna
tutulmalarının önünde yasal
engel teşkil ediyor. Bakan
Akdağ, muayenehanesini
kapatmayan kamu doktorları
hakkında yasal işlem
başlatacakları uyarısını da
ısrarla tekrar ediyor.
Anayasa Mahkemesi
kararına ilişkin, Sağlık
Bakanlığı ile meslek örgütleri
arasındaki birbirine taban
tabana zıt görüş farklılığının
yarattığı belirsizlik nasıl
aşılacak? Eski Anayasa
Mahkemesi Genel Sekreteri
Bülent Serim, Bakan
Akdağ’ın, devlet
hastanelerindeki doktorlar
için istisnaların kalktığı
yönündeki görüşe
katılmadığını belirterek,
“Tüm doktorlar için
muayenehane açma hakkı
1219 sayılı Kanun’dan
kaynaklanan bir hak. Onu
değiştiren yasa mahkeme
tarafından iptal edildiğine
göre diğer doktorlar için
sağlanan eski duruma
dönüş, devlet memuru
statüsündeki doktorları da
aynen bağlayacaktır”
değerlendirmesini yapıyor.
Serim’in yorumuna göre
devlet hastanelerindeki
doktorlar da üniversitelerdeki
doktorlar gibi tam gün
mesaileri sonrasında
isterlerse
muayenehanelerinde
çalışabilecekler. Ancak şu
anda bu tespiti ortaya
koyacak yasal bir merci
bulunmuyor. Akdağ’ın
demeçlerine bakılırsa Sağlık
Bakanlığı mahkeme kararını
kendi bildiği yönde
yorumlamakta ısrar ederek,
muayenehanesinde
çalışacak hekimler hakkında
işlem başlatacak. Bu
uygulamalara muhatap olan
kişiler ise haklarını idari yargı
yolu ile arayacak. “İşte bu
noktada düğüm çözülecek”
diyen Serim, idari
mahkemelerin Anayasa
Mahkemesi kararına
getirecekleri yorumun
belirsizliği ortadan
kaldıracağını savunuyor.
O noktada da Anayasa
Mahkemesi’nin henüz
yayımlanmayan “Gerekçeli
Karar”ı kritik önem
taşıyacak. Yüksek Mahkeme
kulislerinden edindiğimiz
izlenim, adli tatil sonrasında
eylül ayı içinde yayımlanacak
kararda iptal gerekçesinin
“kapsamı” da çizilebilir. “İptal
kararının kamu hekimlerini de
bağlayacağı” ya da
“Doktorluğun kamu ihtiyacını
gideren, 24 saat
yapılabilecek bir meslek
olduğu ve klasik anlamda bir
devlet memuru gibi
algılanmasının mümkün
olmadığı” şeklinde ifadeler
yer alırsa Bakan Akdağ
hukuki gerekçesinden
mahrum kalmış olacak. Şu
anda yaşanan belirsizliğin
gerekçeli kararının
yayımlanmasıyla ortadan
kalkacağı anlaşılıyor.
Doktorların gözü gerekçeli
kararda.
ANALİZ
UTKU ÇAKIRÖZER
Tam Gün Düğümünü
‘Gerekçeli Karar’ Çözecek
utku.cakirozer@cumhuriyet.com.tr
Oslo Y 24
Helsinki Y 25
Stockholm Y 22
Londra B 21
AmsterdamY 20
Brüksel Y 21
Paris PB 24
Bonn Y 18
Münih Y 34
Berlin Y 24
BudapeştePB 28
Madrid A 35
Viyana Y 25
Belgrad B 31
Sofya PB 36
Roma B 27
Atina A 29
Zürih Y 21
Moskova A 31
Aşkabat A 32
Taşkent A 35
Bakû B 32
Bişkek B 26
Tiflis Y 33
Kahire A 36
Şam A 35
İstanbul B 32
Edirne B 34
Kocaeli B 33
Çanakkale B 34
İzmir B 36
Manisa B 37
Denizli B 36
Zonguldak B 28
Sinop B 30
Samsun PB 29
Trabzon Y 27
Giresun Y 28
Ankara B 32
Eskişehir B 31
Konya B 32
Sivas PB 27
Antalya B 34
Adana B 36
Mersin B 35
Diyarbakır B 38
Şanlıurfa B 38
Mardin B 36
Siirt B 37
Hakkâri PB 32
Van PB 26
Kars Y 23
Yurdun kuzeydo-
ğu kesimleri parça-
lı bulutlu, Doğu Ka-
radeniz ile Doğu
Anadolu’nun kuzeyi
sağanak ve gök gü-
rültülü sağanak, di-
ğer yerler az bulut-
lu ve açık geçecek.
Yağışların Doğu Ka-
radeniz ile Erzurum,
Kars, Ağrı, Iğdır ve
Ardahan çevrelerin-
de kuvvetli olması
bekleniyor. Hava sı-
caklığı iç ve doğu
bölgelerde 2-4 de-
rece artacak.
BARKIN ŞIK
ANKARA - İmzasõz ihbar mektuplarõ ile
Ergenekon ve Balyoz soruşturmalarõ nedeniy-
le Türkiye’nin gündeminden düşmeyen Ge-
nelkurmay Başkanlõğõ, hukuk atağõ başlattõ.
Genelkurmay Adli Müşavirliği’nin bünyesin-
deki hukuk ofisinin güçlendirilmesi için çalõş-
malar yapõlõyor. Özellikle Ceza İşleri ile ilgili
ofisin güçlendirilmesi için çaba harcanõyor.
Genelkurmay Adli Müşavirliği, hukuk ile ilgi-
li konularda doğrudan Genelkurmay Başka-
nõ’na danõşmanlõk hizmeti veriyor.
Genelkurmay Adli Müşavirliği, “TSK’nin
görev ve yetki alanı ile ilgili ulusal ve ulus-
lararası hukuk konularında hukuki görüş
oluşturmakla” görevli olarak çalõşõyor. Mü-
şavirliğin diğer en önemli görevi ise Genel-
kurmay Başkanõ’na hukuki konularda danõş-
manlõk yapmak.
Müşavirlik bünyesinde, İnsan Haklarõ Huku-
ku, Silahlõ Çatõşma Hukuku, Harekât Hukuku
ve Uluslararasõ Hukuk başlõklarõ altõnda çalõş-
ma gruplarõ bulunuyor. Genelkurmay Başkanlõ-
ğõ, TSK personelini kapsayan ve arka arkaya
gelen soruşturmalar nedeniyle ceza hukuku ko-
nusu üzerinde de önemle durmaya başladõ. Ce-
za hukuku konusunda, Genelkurmay Adli Mü-
şavirliği’ne daha fazla sayõda hukukçunun alõn-
masõnõn gündemde olduğu öğrenildi.
TTB Başkanõ Erişoğlu, yüksek mahkemenin muayenehane açma konusunda tartõşma yaratan kararõnõ değerlendirdi
‘Doktorlara dava açõn’ çağrõsõ
ALİCAN ULUDAĞ
ANKARA - Türk Ta-
bipleri Birliği (TTB)
Başkanõ Bilal Erişoğlu,
Sağlõk Bakanõ Recep
Akdağ’õn kamuda çalõ-
şan hekimlerin 31 Tem-
muz’a kadar seçimini
yapmamalarõ durumun-
da istifa etmiş sayõlaca-
ğõ yönündeki açõklama-
sõnõn yasal dayanağõnõn
olmadõğõnõ açõkladõ. Ulu-
sal Hekimler Birliği Baş-
kanõ Prof. Dr. Recep
Akdur da Sağlõk Ba-
kanlõğõ’na bağlõ hasta-
nelerde çalõşan tüm he-
kimleri, ferdi olarak
mahkemelere dava aç-
maya çağõrdõ.
“Tam gün” yasasõnõ
kõsmen iptal eden Ana-
yasa Mahkemesi’nin ka-
rarõ tartõşma yarattõ. Ba-
zõ hekim örgütleri, sa-
dece üniversitede çalõ-
şanlarõn değil kamu has-
tanelerindeki doktorlarõn
da özel muayenehane
açabileceğini belirtirken
Sağlõk Bakanõ Recep
Akdağ, bunun tam ak-
sini savunuyor. TTB
Başkanõ Erişoğlu, Ana-
yasa Mahkemesi’nin
CHP’nin yaptõğõ başvu-
ru temelinde kararlar ve-
rerek yasanõn 7. madde-
sindeki “bentlerden
yalnızca birindeki” ifa-
desini iptal ettiğini anõm-
sattõ. Dolayõsõyla cüm-
lenin, “Tabipler, diş ta-
bipleri ve tıpta uz-
manlık mevzuatına gö-
re uzman olanlar, aşa-
ğıdaki sağlık kurum
ve kuruluşlarında mes-
leklerini icra edebilir”
şeklinde oluştuğunu
kaydeden Erişoğlu, “Bu
tabiplerin başında, öğ-
retim üyeleri, üniver-
site öğretim üyeleri,
pratisyen ve uzman he-
kimler ya da kamuda
çalışanlar diye bir şey
yok. Bütün tabipler
için çalışma alanlarının
geçerli olduğunu söy-
lemiş oldu” dedi. He-
kimlere önerilerinin
Anayasa Mahkeme-
si’nin bu kararõnõ veri
kabul ederek gerekli gi-
rişimlerini başlatmalarõ
olduğunu dile getiren
Erişoğlu, “Bakanlık he-
kimlere niye muaye-
nehaneni kapatmadın
diye cezai bir şey uy-
gularsa hekim de ken-
di hakkını savunmak
için bir hukuki süreç
başlatacak. İdare mah-
kemesi, Anayasa Mah-
kemesi’nin çerçevesin-
de bir karar verir ya
da burada anayasayla
çelişki var diyerek
Anayasa Mahkeme-
si’nin karar vermesini
isteyebilir” değerlen-
dirmesini yaptõ.
‘Hepiniz başvurun’
Ulusal Hekimler Bir-
liği Başkanõ Prof. Re-
cep Akdur da bakanlõ-
ğa bağlõ hastanelerde
çalõşan tüm hekimleri,
dava açmaya çağõrdõ.
Akdur, şunlarõ kaydetti:
“Ferdi ama toplu ola-
rak herkesin müra-
caatını öneriyoruz. Kit-
le halinde mahkemele-
re başvuracağız. Ne
kadar çok arkadaşı-
mız mahkemeye baş-
vurursa sonuç o ka-
dar olumlu olacak. Bu
anayasal eşitsizlik or-
tadan kalkabilecektir.
Mahkemelerden bir
kısmı dosyayı tekrar
Anayasa Mahkeme-
si’ne gönderecek. Ana-
yasa Mahkemesi bir
kez daha bu kararını
görüşme fırsatını ya-
kalayacak. Tekrar bir
mahkemenin değer-
lendirmesi ve anayasal
eşitsizliğin ortadan kal-
dırılmaması duru-
munda Sağlık Bakan-
lığı’nda çalışan arka-
daşlarımızın ikinci bir
iş yapma şansı yok.”
Müzisyen Fevzi Kurtul-
muş, Hasan Hüseyin De-
mirel, şair İsmail Aydoğ-
muş gibi çok sayıda şair ve müzisyenin bir araya gelerek oluşturduğu Ulusal Sanatçılar Bir-
liği (USB), TGB’nin okul projesine şarkı ve şiirleriyle destek verdi. Taksim’deki Atilla İlhan
Kültür Merkezi’nde önceki gün bir araya gelen sanatçılar etkinlik sonunda kendi araların-
da para toplayarak projeye maddi anlamda da destek oldu. (Fotoğraf: CİHAN ORUÇOĞLU)
Genelkurmay’dan
hukuk atağı
Sanatçõlar projeye destek verdi
Akdağ’dan Tam Gün ‘tehdidi’
İstanbul Haber Servisi - Sağlõk Bakanõ
Recep Akdağ, Tam Gün Yasasõ’nõn Anayasa
Mahkemesi tarafõndan kõsmen iptal edilmesine
ilişkin CHP Genel Başkanõ Kemal Kõlõçdaroğ-
lu’nun yasanõn yeniden düzenlenmesi halinde
destek verecekleri mesajõnõ “samiyetsizlik” ola-
rak niteledi. Akdağ, yasa konusunda TTB’nin de
hekimleri “kõşkõrtarak, provoke” ettiğini ileri
sürdü. Muayenehanelerini açõk tutan öğretim
üyelerine de sert çõkan Akdağ, üniversite hocala-
rõnõ mesai saatleri içinde üniversitede bulunma-
malarõ durumunda YÖK’e bildireceğini söyledi.
Hakkâri ve
Erzincan’da
saldırı
Yurt Haberleri Servisi - Hak-
kâri’nin Yüksekova ilçe merke-
zinde yola döşenen patlayõcõnõn
infilak etmesi sonucu Üsteğmen
İbrahim Barış Yurtsever yara-
landõ. Erzincan’õn Tercan ilçesin-
de uzun namlulu silahlarla ateş
açõlmasõ sonucu polis memuru
Muhammed Nuri Yazıcı kolun-
dan yaralandõ.
Yüksekova’da Karayollarõ 11.
Bölge Müdürlüğü 117. Şube Şef-
liği karşõsõnda yol kenarõna döşe-
nen patlayõcõ infilak etti. Patlama-
da, görev dönüşü yaya olarak
yoldan geçen Jandarma Üsteğ-
men İbrahim Barõş Yurtsever ya-
ralandõ. Hakkâri Valisi Muam-
mer Türker, üsteğmenin sağlõk
durumunun iyi olduğunu bildirdi.
Polislere silahlı saldırı
Erzincan’õn Tercan ilçesinde
yurttaşlara kent merkezine nasõl
gideceğini soran bir kişinin şüp-
heli hareketler sergilediği ihbarõ
üzerine polis ekipleri, bu kişiye
kimlik sordu. Bu sõrada ekiplere
uzun namlulu silahlarla ateş açõl-
dõ. Polis memuru Yazõcõ kolun-
dan yaralandõ. Yazõcõ’nõn hayati
tehlikesinin bulunmadõğõ belirtil-
di. Saldõrõnõn en üç kişi tarafõn-
dan gerçekleştirildiği bildirilen
terör örgütü üyelerinin ilçeye gõ-
da maddesi almaya geldikleri ve
çõkan çatõşmada birinin ağõr yara-
landõğõ belirtildi.
Facia bu kez önlendi
İstanbul İl Jandarma Komutan-
lõğõ ekipleri, Arnavutköy’de terör
örgütünün illegal gençlik yapõlan-
masõ olduğu öne sürülen Demo-
kratik Yurtsever Gençlik adõna
faaliyet gösterdiği iddia edilen 2
kişiyi gözaltõna aldõ. Operasyon-
da Halkalõ’da 5’i asker 6 kişinin
şehit olduğu saldõrõda kullanõlan
bombayla aynõ özelliği taşõyan
bomba düzeneği ele geçirildi.
2 YARALI
Diyarbakõr’daki inşaatta 200 üniversiteli genç çalõşõyor
TGB’den Cumhuriyet Okulu
İstanbul Haber Servisi - Türkiye Gençlik
Birliği (TGB), Diyarbakõr Bismil ilçesinde As-
lanoğlu köyünde “Cumhuriyet Okulu” in-
şa ediyor. Köy okulunun eğitime elverişli ha-
le getirilmesi çalõşmasõnda, bir inşaat ustasõ-
nõn kontrolünde, dönüşümlü olarak 200 üni-
versite öğrencisi çalõşõyor.
Bağõşlarla ve üyelerin emeği ile yapõlan okul
hakkõnda bilgi veren TGB’den Utku Faik Yıl-
maz, Aslanoğlu köylülerinin 2005’ten bu yana
köydeki ağalõk düzeninin yõkõlmasõ için müca-
dele verdiklerini belirterek, “Aslanoğlu kö-
yünde her köylünün evinin penceresinde bir
Türk bayrağı bulunuyor. Köylüler, Cumhu-
riyet’in ve Atatürk’ün değerlerine son dere-
ce bağlı” dedi. Köylerinin okulsuz kalmasõ ile
çocuklarõn eğitim alamamasõnõn, köydeki en te-
mel sorun olduğunu ifade eden Yõlmaz, şöyle de-
vam etti:
‘Köy halkının yanındayız’
Köy okulunun eğitime elverişli hale geti-
rilmesi çalışmasında, bir inşaat ustasının
kontrolünde, dönüşümlü olarak 200 kadar
üniversiteli genç, temmuz ayının sonuna ka-
dar sürecek olan projemiz için yaz tatilleri-
ni bir kenara bırakıp Cumhuriyet Okulu için
çalışıyor. Amacımız yalnızca okul yapmak de-
ğil, aynı zamanda köy halkının yanında ola-
rak onlara destek vermek”
Bu arada TGB’nin, okul dõşõnda, kütüphane-
bilgisayar odasõ ve lojman olmasõ için de çalõş-
malarõnõ başlattõğõ öğrenildi. TGB’ye destek için
0535 390 96 54 ve/ veya www.tgb.gen.tr