25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 11 TEMMUZ 2010 PAZAR 6 HABERLER Genel Maden-İş Sendikasõ Başkanõ: İhmalden başka bir şey değil Muslu: Bunlar cinayet MUSTAFA ÇAKIR ANKARA - Edirne’nin Keşan il- çesine bağlõ Küçükdoğanca köyünde 3 işçiye mezar olan maden ocağõnda birçok eksiklik bulunduğu belirlendi. Ocakta yangõn söndürme sisteminin bulunmadõğõ, galeri kesitlerinin dar ol- duğu, özel sanayi tüpü yerine piknik tüpü ile kaynak yapõldõğõ, mekanik ha- valandõrma olmadõğõ tespit edildi. Ye- rinde incelemelerde bulunan Maden Mühendisleri Odasõ (MMO) Başkanõ Mehmet Torun “Bu ocağın altya- pısının önceden kurulması gereki- yordu. Bu kurulmamış. Giden mü- fettişler de kesinlikle bunlara bak- mamışlar” dedi. Ocakta incelemelerde bulunan Torun, izlenimlerini Cum- huriyet’e anlattõ. Torun’un değerlen- dirmeleri şöyle: Bir sürü eksiklik var: Ben ve ar- kadaşlarõm ocağa gittik. Bir sürü eksiklik var orada. Doğal havalan- dõrma olmasõ, galeri kesitlerinin dar olmasõ gibi. Yangõnõ önleyecek ya da yangõn çõktõğõnda müdahale edilme- sini sağlayacak önlemler de önceden alõnmamõş. Kazadan sonra pervane: Doğal havalandõrma şudur: Örneğin eviniz- de karşõlõklõ iki pencereyi açarsõnõz, ha- va bir yerden girer bir taraftan çõkar ama hava durgunsa, rüzgâr yoksa, evin içindeki hava durgunlaşõr. Oysa yeraltõnda mekanik havalandõrma zo- runluluğu vardõr. Yani bir emici ya da üfleyici pervane ile sirkülasyonu sağ- layõp oradan sürekli hava geçisini kontrol etmeniz gerekiyor. Eksiklik- lerin birisi de buymuş. Bakanlõktan gi- den yetkililer de bunu tespit etmiş. Ka- zadan sonra pervane, motor koymuş- lar. Söylenen o... Piknik tüpü ile kaynak: Yangõn kaynak sõrasõnda çõkmõş. Oksijen kay- nağõ yapõlõrken piknik tüpü kullanõlmõş. Oysa özel kaynak tüpleri, sanayi tüpü kullanõlmasõ gerekiyordu. Bu kulla- nõlmamõş. Ayrõca yönergeye göre, kaynak yapõlacak yerin etrafõ õslatõlõ- yor, sulanõyor, devamlõ temiz hava akõ- mõ olmasõ sağlanõyor. En önemlisi de kaynak yapõlacak yerde devamlõ akabilen su ve yeteri ka- dar yangõn söndürücü bulundurulma- sõ gerekiyor. Ama bunlar yok. Oksijen kaynağõ yapõlacaksa ki burada oksijin kaynağõ yapõlõyordu, kaynak takõmõ standart, oksijen tüplerinin emniyeti- nin noksansõz olmasõ gerekiyordu. Bunlarõn hiçbirisine uyulmamõş orada. İtfaiye hortumu ile müdahale: Yönetmelikte şöyle diyor: “İşveren patlama ve yangın çıkmasını önle- mek ve yangın başlangıcını tespit et- mek, yayılmasını önlemek ve mü- cadele etmek için her türlü önlemi alacaktır.” Her türlü önlemin içinde yangõn söndürme cihazlarõ var. Su bo- rularõnõn yeraltõnda önceden hazõr- lanmõş olmasõ var. Oysa kazadan son- ra itfaiye hortumlarõ ile yer altõna müdahale etmek durumunda kalõndõ. Bu önceden alõnacak önlemlerin ye- terince alõnmadõğõ gösteriyor. Biz bu- na “sağlık ve güvenlik dokümanı” di- yoruz. Sağlõk ve güvenlik dokümanõ içinde bunlarõn olmasõ gerekiyordu. Kaza önlenebilirdi: Bu kaza ön- lenemez bir kaza olmaktan çõkmõş. An- cak bunu önceden planlayõp bakmak lazõmdõ. Nasıl izin verildi?: Devletin de- netçilerinin denetleme sõrasõnda ek- siklikleri görmesi gerekiyordu. Oca- ğa izin verilirken şunlar, şunlar nok- san, “bunları yapmazsanız bu ol- maz” denilmesi lazõmdõ. Bu yõllarõn ocağõ. Denetçiler gittiklerinde açõlmõş da olsa, bu eksiklikleri görüp ‘bun- ları acilen yapın, aksi halde üretim yapamazsınız’ deyip ocağõ durdur- masõ gerekiyordu. Müfettişler bakmamış: Bu oca- ğõn altyapõsõnõn önceden kurulmasõ ge- rekiyordu. Bu kurulmamõş. Giden müfettişler de kesinlikle bunlara bak- mamõş. Sağlõk-güvenlik dokümanõna dikkat etmemişler. Risk değerlendir- mesine dikkat etmemişler. Giden ele- manlar ya bunlara bakmamõş ya da gözden kaçõrmõş. İktidar dikkate almıyor: Dene- timin kaliteli yapõlmasõ için denetim elemanlarõnõn deneyimli olmasõ gere- kiyor. En az 5 yõl deneyimli maden mühendisleriyle müfettiş kadrolarõ- nõn güçlendirilmesini talep ettik. An- cak ne yazõk ki iktidar bunu dikkate al- madõ. Hâlâ yeni mezun mühendisleri sõnavla alõyor ‘onları biz yetiştiririz’ diyor. Bu işlerin usta çõrak ilişkisi ile güçlendirilmesi gerekiyor. Muslu: Tedbir yok Genel Maden İşçileri Sendikasõ Başkanõ Ramis Muslu da ocağõn faa- liyetinin durdurulmasõnõ içeren ba- kanlõk yazõsõnõn 8-9 gün gecikmeyle madene ulaşmasõna tepki göstererek şunlarõ söyledi: “Kapatma kararı verilmiş, 8-9 gün geciyor ama tebliğ edilmiyor. İhmalden başka bir şey değil. Ci- nayet bunlar. Teknolojinin geliştiği, internetten dünyaya ulaşıldığı bir dönemde 8-9 günde bakanlığın ka- patma kararı iletilemiyorsa söyle- necek bir şey yok. Ayrıca emniyet- siz, kontrolsüz kaynak yapılmış. Kaynak yaparken nasıl yangın çı- kıyor? Tedbir alınmadan kaynak yapılmasına nasıl izin veriliyor?” Edirne’nin Keşan ilçesine bağlı Küçükdoğanca köyü- deki özel kömür ocağında çıkan yangın sonrasında oluşan göçükte mahsur kalan 3 işçinin cesetlerine ula- şılırken madencilerin yakınları sinir krizi geçirdi. ALİ ÖZTÜRK ANKARA - Doğu Karadeniz’in va- dilerinde yapõmõ süren HES inşaatlarõnõ yerinde inceleyen Çevre ve Orman Ba- kanlõğõ ile DSİ yetkililerinin hazõrladõğõ raporda, “doğada büyük tahribatlar oluştuğu” görüşüne yer verildi. HES in- şaatlarõnõn her ay denetlemesi için oluş- turulan kurul, doğayõ tahrip eden 15 enerji şirketine 513 bin lira para cezasõ kesti. Böylece, Çevre ve Orman Bakan- lõğõ’nõn vize verdiği HES’lere yanõt yine Bakanlõğõn raporundan geldi. Rize’deki vadilerde yapõmõ süren hid- roelektrik santral (HES) inşaatlarõnõ in- celeyen Çevre ve Orman Bakanlõğõ ile DSİ yetkilileri, mevcut durum ve alõna- cak önlemlerle ilgili rapor hazõrladõ. Yetkililerin hazõrladõğõ ve doğada büyük tahribatlar oluştuğu görüşüne yer verilen rapor çevreci kuruluşlarõn bugüne kadar öne sürdüğü iddialarõ da doğruladõ. Ra- porda şöyle denildi: “Mevcut HES in- şaatları nedeniyle açılan su iletim tü- nelleri ve cebri boruların geçtiği alan- lardaki hafriyatların gelişigüzel eğim- li arazilere bırakılmasıyla orman alan- larında büyük tahribatlar oluştu. De- re yatakları doldurularak, su akım re- jimi ve kalitesi olumsuz etkilenmek- tedir. Yapılan çalışmalarda gerekli tedbirler alınmadığı için çevre kirlili- ği oluştu, işletmeye geçmiş tesislerde dere yatağına bırakılacak ihtiyaç su- yunun yetersiz, balık geçitlerinin de hiç yapılmamış ya da uygun inşa edilme- diği görüldü.” Alınması gereken önlemler Raporda yapõmõ devam eden HES’ler için projelerin sürdüğü alanlarda DSİ ile Çevre ve Orman Müdürlüğü ve Tarõm Müdürlüğü yetkililerinden oluşan bir kontrol kurulu oluşturulmasõ gerektiğine karar verildi. Alõnmasõ gereken bazõ ön- lemler ise şöyle sõralandõ: “Bundan sonra havza değişikliği teklif edilen projelere sıcak bakılmamalı. Kanal tipi planlanan projelere tünel tipi proje önerilmeli, bu projenin uy- gun olmaması halinde de o bölgede HES yapımından vazgeçilmeli. Balık geçitleri ile ilgili uygulamalar proje- lerde yer almalı ve uygulanmasında hassas davranılmalı.” Fotoğraflar:AA EDİRNE (Cumhuriyet) - Edir- ne’nin Keşan ilçesine bağlõ Kü- çükdoğanca köyündeki özel kömür ocağõnda çõkan yangõn sonrasõnda üç gün göçük altõnda kalan üç iş- çinin cesetlerine önceki gece ula- şõlõrken olayla ilgili soruşturma başlatõldõ. İşçilerin, havanõn veril- diği yöne değil de ters yöne gittiği ileri sürüldü. Kale Madencilik Şirketi’ne ait ocakta göçükte mah- sur kalan Yunus Aktaş, Halil Açıkgöz ve Volkan Hamarat’õn cesetlerine önceki gün akşam sa- atlerinde ulaşõldõ. İşçilerin ceset- leri İstanbul Adli Tõp Kurumu’na gönderildi. Kale Madencilik Şir- ketler Grubu Yönetim Kurulu Baş- kanõ Ali Osman Kale, kaza ile il- gili devletin veya kurumlarõn her- hangi bir kusurunun söz konusu olmadõğõnõ ifade etti. Kale, ocağõn iki ay önce müfettişlerce denetlen- diğine ve bazõ noksanlõklar tespit edildiğine dikkat çekti. ZONGULDAK (AA) - Zon- guldak’õn Gelik beldesinin Esen mevkisinde, özel bir ma- den ocağõnda çalõşan Hüseyin Yavuz (29) ve Ramazan Dön- mez (35), tavandan toprak kaymasõ sonucu göçük altõnda kaldõ. Diğer çalõşanlar tarafõn- dan göçük altõndan çõkarõlarak Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi’ne kaldõrõlan Yavuz yaşamõnõ yitirdi, Dönmez ise tedavi altõna alõndõ. Olayla il- gili soruşturma başlatõldõ. Bakanlõğõn raporu çevrecileri haklõ çõkardõ AYŞE SAYIN ANKARA - Mersin Akkuyu’ya yapõlacak ilk nükleer santralõn, “dünyada da ilk” olacağõ ortaya çõktõ. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanõ Taner Yıldız, Akkuyu’daki santrala ilişkin Rusya ile yapõlan sözleşmenin TBMM Dõşişle- ri Komsiyonu’ndaki görüşmelerinde milletve- killerinin sorularõna yazõlõ olarak yanõt verdi. Yõldõz, Türkiye’de kurulmasõ planlanan “VVER-1200 tipi yapımı tamamlanmış bir reaktör var mı? Türkiye pilot proje mi ola- cak?” sorusuna şu yanõtõ verdi: “VVER-1200 tipi reaktörlerin işletimde olan bir modeli bulunmamaktadır. Bu reaktörler işletimde olan VVER-1000 reaktörlerinin geliştirilmiş modelleridir.” Cumhuriyet’in sorusunu ya- nõtlayan CHP’li Şükrü Elekdağ, Türkiye’ye kurulacak santral tipinin hiç denenmediğini ve dünya üzerinde de örneğinin bulunmadõğõna dikkat çeken Elekdağ, “Hükümetin 2007’de çıkardığı kanunda, kurulacak santralın, ku- racak şirketin ait olduğu ülkede 5 yıl denen- miş olması şartı var. Hükümet çıkardığı ka- nuna aykırı bir anlaşma yapıyor” dedi. ? Türkiye ‘nükleer’ deneme tahtası Santralın dünyada başka örneği yok İstanbul Haber Servisi - BP’nin (Bri- tish Petrol) Meksika körfezinde 20 Nisan’da çöken petrol platformunun yarattõğõ çevre felaketi her geçen gün büyüyor. Petrol sõ- zõntõsõ, ABD’nin su kuşlarõnõn yüzde 70’ini ve okyanuslardaki kõyõ ekosistemini yok olma tehlikesi ile karşõ karşõya bõrakõrken BP’nin uçaklarla okyanusa döktüğü çevreye etkisi tam olarak bilinmeyen tonlarca yağ çözücü de felaketin etkisini arttõrõyor. BP’nin Meksika Körfezi’ne bõrakttõğõ atõklarõn temizleme çabalarõ devam ederken uzmanlar, 130 mil uzunluk ve 70 mil ge- nişliğindeki deniz kirliliğinin Luisiana, Alabama, Misissipi, Florida sahillerine bõraktõğõ etkinin tamamen arõndõrõlmasõnõn yõllarca süreceğini, belki de asla temizle- nemeyeceğini belirtiyor. Kuyudaki deliğin hâlâ kapatõlamamasõ kaygõlarõ artõrõrken BP CEO’su Tony Hayward, sõzõntõyõ dur- durmak üzere hazõrlanan yeni planda sualtõ robotlarõnõn kullanõlacağõnõ kaydetmişti. Hayward “Sızıntının kaynağına bir ‘çev- releme sistemi’ yerleştirilerek petrolün ge- milere aktarılmasının sağlanacağını, sı- zıntıyı önlemeye yönelik son denemenin de başarısız olmasının ardından kesin çö- zümün ağustosa kaldığını” söylemişti. Greenpeace Akdeniz İletişim Sorumlu- su Deniz Sözüdoğru, başta Amerika olmak üzere tüm ülkelerin denizaşõrõ petrol ara- mayõ yasaklamasõ gerektiğini belirtti ve fo- sil yakõtlara olan bağõmlõlõğõmõz devam et- tikçe bu kazalarõn da yaşanabileceğini söyledi. Sözüdoğru bu konuda çözüm yol- larõnõn çok basit olduğunu savunurak “Fo- sil yakıtlara olan bağımlılığımız ve bu ta- lep devam ettikçe bu kazalar da yaşa- nabilir. Bölgede korkunç boyutlarda petrol kirliliği yaşanıyor” dedi. Yirmi yõl önce Alaska’da gerçekleşen Ex- xon Valdez kazasõnõn ardõndan ABD’de de- nizde petrol çõkarma faaliyetlerinin engel- lendiğini ancak bunlarõn çok dikkate alõn- madõğõnõ ifade eden Sözüdoğru “Kazayla birlikte 28 Haziran itibarıyla top- lam 117 milyon galon petrol yayıl- dı. Exxon Valdez felaketinde ise 10.8 milyon galon yayılmıştı. Kısaca BP petrol felaketi Amerikan tarihin- deki en büyük çevre felaketidir” de- ğerlendirmesi yaptõ. Sızıntıya karşı yeni önlem Çevre kirliliğinin sorumlusu İn- giliz petrol şirketi BP, deniz tabanõndaki sõzõntõ nok- tasõndaki kapağõ hafta sonunda değiştir- meye çalõşacak. ENERJİ ŞİRKETLERİNE CEZA YAĞDIRILDI Çevre felaketi büyüyor BP’nin sahibi olduğu petrol platformundan Meksika Körfezi’ne sızan petrol özellikle kıyılardaki yaşamı bitirdi BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI ‘Birlikte Yaşamak!?’ “Kürt Sorunu” üzerine üç-dört makale yazmayı planlamıştım. İlki “Simetrik Savaş İçin”, 21 Hazi- ran’da yayımlandı. Araya İlhan Ağabey’i kaybettiği- miz günler girince, ikincisi “Ulusal Kürt Devleti” 28 Haziran’da, üçüncüsü “Kürt Sorunu, Çözüm” 29 Ha- ziran’da ve dördüncüsü “Birlikten Yana Ortam” 1 Temmuz’da yayımlandı. Bu dört makalenin ortak ana fikri olarak şunu söyleyebilirim: PKK terörünü asgari ölçülere indirerek, Kürt mese- lesini makul ve sağlıklı bir ortamda, olabilecek bir çö- züme kavuşturmak. PKK’nin cinayetlerle ve terörle, Kürt/Türk halkını/siyasetini esir alarak, silahlı ve ayrı- lıkçı kokan çözümleri dayatmasını sona erdirmek... Kürt sorunu ancak silahlar sustuktan sonra özgürce tartışılabilir! Çözüm şüphesiz ve mutlaka birlikten ya- na olmalı! PKK cinayetlerini sürdürdüğü sürece, bu mümkün değil. PKK terörü, ayrılıkçı Kürt güçlerine destek veriyor; birlikten yana Kürt siyasetinin ensesi- ne silah dayanmış durumda... İmralı’nın ortaya attığı çözüm, ayrı bir Kürt devletinin bütün unsurlarını taşı- yor.. terör sürdüğü sürece, Türkiye’nin parçalanmak istendiği düşüncesi, bütün siyasal ve askeri politika- lara egemen olacak... Yazılarım “analiz” niteliğinde ve geleceğe bakıyor. Ertuğrul Özkök, “İlk Ulusal Kürt Devleti” makalesin- den şu paragraftan alıntı yaptı: “Türk tarafı”nın elinde tek koz var: Kürtlerin ço- ğunluğunun ayrılmayı isteyip istemedikleri! Çünkü, doğal veya anormal, tüm ayrılıkların, herkese bir fa- turası olacaktır... Bu nedenle, bu kozun güçlendiril- mesi gerekir... Bu amaçla da Kılıçdaroğlu’nun Doğu bölgesinin Batıyla ekonomik olarak hızla bütünleşme- sini, iş ve aş olanaklarının hızla arttırılmasını öngören politikaları doğrudur... İlginçtir ki, Kılıçdaroğlu da, çok kimlikli, bütünleştirici değil parçalayıcı politikala- rın içine itilmek istenmektedir...” “Kürt Siyaseti, Çözüm” makalesinde de benzer bir paragraf var: “Türklerle Kürtler mutlaka birlikte yaşamak zorunda değiller şüphesiz ki! Sorun, bu kadar iç içe geçmiş iki halkın nasıl ayrılacağında! Ayrılığı körükleyen her şey, çok büyük ve kanlı iç savaşların da tarifini yapmakta- dır! Ama ben Kürtlerin büyük çoğunluğunun ayrılmak istediğine inanmıyorum... Özgür bir siyaset olmadığı için, hiçbir şey bilinmiyor! Benim reçetem birlikten yanadır: Bunun için önce Kürt siyasetini özgürleştir- meli...” Ertuğrul Özkök’ün yazıyı çarpıttığını söylemiyo- rum. Öyle bir şey yapmaz. Yazımda, Türklerle Kürt- lerin ayrılamayacağını, böyle bir dayatmanın faturası- nın çok büyük olacağını vurgulamak için kurduğum bir cümleyi, kendi düşünce ve yazı kurgusunda kul- landı. Çok doğal! Ama Özkök’ü “Vay ver kurtulcu, Kürtleri aşağılıyor, kibirli Türk” vb. kavramlarıyla topa tutmaları, epey abartılı! Bir kez daha gördüm ki, Özkök belki de medyanın her zaman topa tutacağı bir adam! Herkes pusuya yatmış, ateş etmek için Özkök’ün kafasını si- perden çıkarmasını bekliyor! Yahu biz ise burada sözümona derin analizler ya- pıyoruz, kimse bütünlüğüyle ilgilenmiyor! Ama Ertuğ- rul Özkök, bir cümlesi üzerine kurgu yapınca kıya- met kopuyor!! Neler yazılıp çizildi tamamını bilmiyorum, bu saldırı önemli hizmet yaptı: Kürt meselesi üzerine yazıp çizen çoğu insan Tür- kiye’nin birliğinden yana ve bölünmesine karşı! Bu iyi bir şey! Normal zaman yazılarından bunu anlamak pek mümkün olmuyordu! (Yoksa Özkök’e saldırmak için mi bu kılığa girdiler, doğrusu tartışılabilir!)... Bir de kavrayışı epey kıt insanların köşe bucağı tuttuğu görüldü. Hainleri tanıyın, diye yazan ne idüğü bilinmez bazıları, benim adımı da listelerine ekledi! Eminim ki, bu yazılarımdan zerresini okuma ve an- lama girişiminde bulunmadan! Onlara ancak canları cehenneme diyebilirim! Tabii, “Vay Kürtlere veriyorsun ve sorundan kurtu- luyorsun..” diyenlerin yazılarında, Kürt ayrılıkçılığı ve bu ayrılıkçılığın bütün Kürt topluluğunu nasıl esir al- dığı konusunda tek satır okuduğumu anımsamıyo- rum. Kürt sitelerinde iktibas edilen makalenin altın- daki okur görüşlerinde ‘Türkler Orta Asya’ya!” diyen- ler var. Hepsi ayrılıktan yana! Bize, “Bölünme paranoyası” suçlamasını yönel- tenlerin arka plan düşüncelerinde, “bölünmeyi kış- kırtmak” olup olmadığını merak etmeye başladım. İmralı’nın ve bugün Kürt politikasını belirleyen si- yasi düşüncenin içeriğinin, bir adım sonra ayrılma ol- duğunu anlamayacak kadar, ortalığın siyasi körlerle dolu olduğunu mu sanıyorlar? Galiba! Bu nedenle, Kürt meselesini bam telinden -ayrıl- mak isteği odağından-tartışmamak, Kürt stratejisini uygulamaktan farklı değil... obursali@cumhuriyet.com.tr 1 İŞÇİ DE ZONGULDAK’TA ÖLDÜ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear