23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 27 HAZİRAN 2010 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Paul Eluard, gözlerin gönüllerin derinliğini anlatan bir şiirinde, insanı yaşatan kelimelerden, sıcaklıktan, güvenden, aşktan, özgürlüklerden söz ederken şöyle der: “Mesela aşk, hürriyet kelimesi... Çocuk kelimesi, insanlık kelimesi gibi... Ve bazı çiçeklerin, ülkelerin ismi... Mesela yiğitlik, kardeşlik, arkadaşlık... Çalışma kelimesi gibi...” Her gün çatışma haberleri, ölüm haberleri yüreğinizi sızlatmıyor mu? Oğlu şehit düşen Kürt kökenli şehit analarımız, onların eşleri, çocukları... Ve birtakım medyanın köşe taşlarını ele geçirenler, İzmir’deki kışkırtıcı saldırıyı kaşıyarak neyi amaçlıyorlar anlamış değilim... Halkalı’daki saldırıda eşi Çağlar Bölük’ü teröre kurban veren Muşlu “Kardelen Ayşe” Elif Bölük ne diyor: “Saldırıyı yapanlar birer maşa... Ne Kürt ne de Türk. Onlar hain, kalleş, şerefsiz. Oğlum yok ama bu vatan için kızımı da asker yapacağım.” Kardelen Ayşe’yi biz TV’lerden tanıdık. Kardelenler projesinin reklam yüzüydü. Elif, Kürt kökenliydi. Teröre kurban verdiği eşi Uzman Çavuş Çağlar ise İzmir’in Tire ilçesinden bir Türk’tü. Yüzyıllardır bu topraklarda yaşayan Türkler ve Kürtler birbirlerinden kız alıp vermişlerdi... Etnik milliyetçilikle hiçbir yere varılmaz... Önceki gün BDP’nin Milano milletvekili olarak anılan kişi, Ahmet Hakan’ın CNN’deki programında sapla samanı karıştırıp, bal gibi etnik milliyetçilik, yani ırkçılık yapıyordu. Söyleyecek bir şeyi olmadığı için de ikide bir şöyle diyordu: “Hangi generalin çocuğu, hangi zenginin çocuğu Güneydoğu’da askerlik yapıyordu?” Benim tanıdığım çok sayıda subay, üst düzey bürokrat, askeri konularda uzman gazeteci, varsıl aile çocuklarının Güneydoğu’da askerlik yaptıklarını, çatışmaya girdiklerini biliyorum. Geçelim bunları... Kürt kardeşlerimiz önce ne istediklerini bilmeliler... BDP milletvekilleri dağdaki eli kanlı terör örgütüne “gerilla” demekten vazgeçmeliler. Şair ve Kürt aydını olan Kemal Burkay, ister beğenin ister beğenmeyin, kıvırmadan görüşünü açık bir biçimde dillendiriyor: “PKK’nin eylemleri yanlıştır. Demokrasiyi istemeyenlerin ekmeğine yağ sürüyor. Kürt sorunu PKK sorunu demek değildir. Eğitim ve hayatın her alanında dillerini özgürce kullanmak istiyorlar. Çoğunlukta oldukları bölgelerde özerk yönetim istiyorlar.” Şimdi soruyorum: “Ufuk Uras dışında başka BDP milletvekili PKK’ye silahlı eylemleri bırak çağrısı yaptı mı?” Kürt kökenli yurttaşlarımız kıvırmadan ne istediklerini açıkça söylemeli... Kuzey Irak’la birleşmek mi, üniter devlet çatısı altında yaşamak mı, federasyon mu, Apo’ya özgürlük mü, ne? Kürt nüfusumuzun yüzde 60’ının Ankara’nın batısında oturduklarını bilmiyor muyuz? Adana’dan Antalya’ya; İzmir’den İstanbul’a dek; Ege’de, Akdeniz’de kimi büyük büyük işletmeler, lokantalar, fabrikalar, oteller kimin? BDP’ye ve PKK’ye göre o Kürt kardeşlerimiz “hain” sınıfında... İşsiz ve yoksul Kürt gençleri ise PKK’nin sempatizanı ya da bombalı eylemcileri... Güneydoğu’da okulları basan, öğretmenleri öldüren, çocukların eğitimsiz kalmasını isteyen BDP’nin Milano milletvekilinin “gerilla” dediği eli kanlı terör örgütü değil midir? Sorunun çözümü basittir... Şaşı bakarsak çıkmaz sokağa gireriz... Etnik kimlikleri, mezhepleri ne olursa olsun tüm emekçilerin sol bir partinin çatısı altında toplanmaları gerekmektedir. Bunu PKK de istemiyor BDP de... Açık açık Kürt milliyetçiliği yapıyor ve ben bunu TV’lerde açık bir biçimde görüyorum. Şimdi soruyorum bizim liboş tayfaya: “Kürt milliyetçiliği yapanlara solcu diyorsunuz, Türk milliyetçiliği yapanlara ise kafatasçı, neden?” Bu coğrafyada yaşayan yurttaşlarımızın insanca yaşamasını, baskı altında tutulmamasını, demokrasi ve özgürlüklerin geliştirilmesini istiyoruz... PKK silahını bırakacak ve teslim olacak... İşte o zaman devlet oralara yatırım yapacak, eğitimden sağlığa değin yaşamın her alanında insanlar bunlardan yararlanacak... Paul Eluard’ın dizelerinde olduğu gibi hayat çiçeklenecek, umutlar artacak, akan kan duracak... Çözüm yolu budur... Çıkmaz sokak değil... Bakın, Türkiye yıllardır AB ülkelerinden yayın yapan PKK yanlısı TV’lerin sesini kestiremiyor. İsrail, Fransa’yla işbirliği yaptı ve HAMAS’ın TV yayınını durdurdu. Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Deniz Yıldırım ve Ulusal Kanal İstihbarat Şefi Ufuk Akkaya yaptıkları haber nedeniyle 8 aydır Silivri’de tutuklular. İlk duruşmaları yarın... İstanbul dışında olduğum için bu duruşmaya katılamıyorum. Yüreğim iki genç gazetecinin yanında. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Çıkmaz Sokak... hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 Opel Corsa’da Haziran f rsat . Son gün 30 Haziran! Öcalan’õn açõkladõğõ projenin belediyelerde yaşama geçirilmesi kararõ tartõşma yarattõ BDP ‘özerklikte’ õsrarlõAYŞE SAYIN ANKARA - BDP’nin Di- yarbakõr’da geçen nisan ayõn- da gerçekleştirdiği “Yerel Yö- netimler Konferansı” ve ge- çen hafta da belediye ve il baş- kanlarõ toplantõlarõnda, Ab- dullah Öcalan’õn kamuoyuna açõkladõğõ “demokratik özerk- lik” projesini yerel yönetim- lerde uygulamaya koyma ka- rarõna, PKK’nin de destek ver- mesi tartõşma yarattõ. Bu giri- şim, “federasyon provası” yorumlarõna yol açarken, BDP Grup Başkanvekili Bengi Yıl- dız, “Sonucu ne olursa olsun bundan vazgeçmeyiz” dedi. BDP’nin Diyarbakõr’da 15- 16 Nisan’da gerçekleştirdiği “1. Ekoloji ve Yerel Yöne- timler Konferansı” ile 20-21 Haziran’daki belediye başkan- larõ toplantõsõnda, “belediye- lerde demokratik özerklik” projesinin yaşama geçirilmesi kararõnõn ardõndan, PKK üst dü- zey yöneticilerinden Cemil Bayık, birkaç gün önce Fõrat Haber Ajansõ’na yaptõğõ açõk- lamayla, destek verdi. BDP ise kararlarõnõn dayanağõnõ, parti programõndaki “demo- kratik özerklik” ilkesine da- yandõrõyor. BDP’nin, beledi- yelerin “merkezi hükümet- ten tamamen bağımsız hale getirilmesi”, bu amaçla “Öz- gür Demok-ratik Yerel Yö- netimler Hareketi”nin kararõnõ aldõğõ Yerel Yönetimler Kon- feransõ’nda aralarõnda Van ve Tunceli’nin de bulunduğu 9 belediye de “pilot” seçildi. Yıldız: Yasal dayanak, demokrasi’ Konuya ilişkin Cumhuri- yet’in sorularõnõ yanõtlayan BDP Grup Başkanvekili Ben- gi Yõldõz, alõnan kararlarõn 1999’dan bu yana partili bele- diyelerin uyguladõğõ, halkõn yönetime daha “etkin” katõlõ- mõna yönelik projelerin daha kapsamlõ olarak yaşama geçi- rilmesi kararõ olduğunu sa- vundu. Yõldõz, bu girişimin “federasyon yapılanması” olarak değerlendirilemeyece- ğini savundu. Yõldõz, “yasal dayanağı var mı” sorusuna ise “Yasal dayanağımız demok- rasi, halkın öncelikleri” ya- nõtõnõ verirken, sonuçlarõ ne olursa olsun uygulamadan vaz- geçmeyeceklerini ifade etti. Yõldõz, şunlarõ söyledi: “Yak- laşımımız şu, bütün yasal en- gellemelere rağmen, halk kendi kendisini idare edebi- lir. Mesela, eski Yunan site devletlerinde doğrudan de- mokrasi var. O şehrin in- sanları, belirli yerlerde top- lanırlar, toplumun temel ih- tiyaçlarını tespit ederler, ona göre talepte bulunurlar. Biz de bu Yunan site devletlerine benzer modelin pratikte de uygulanabileceğini düşünü- yoruz. Türkiye Avrupa Yerel Yönetim Özerlik Şartı’nı ba- zı çekincelerle imzalamış, o çekinceleri kaldırdığında biz taleplerimizi önemli ölçüde hayata geçirebiliriz.” PKK’nin de “demokratik özerklik”e destek vermesi tartõşmayõ alevlendirirken, BDP Grup Başkanvekili Bengi Yõldõz, “Modelimiz, Yunan site devletleri, yani doğrudan demokrasi” dedi. ‘Yeni bir facia istemiyoruz’ CHP Bahçelievler İlçe Başkanı Hüseyin Özkah- raman Ayamama Deresi ve faciasında evlerini su basan aileleri dün ziyaret etti. Ev ziyaretinin ardından Yenibosna Cemevi önünde basın açık- laması yapan CHP İlçe Başkanı Özkahraman, İstanbul’da yaşanan Ayamama Deresi ve Kur- bağalıdere facialarından sonra yeni bir facianın Yenibosna’da yaşanmak üzere olduğunu belirt- ti. Basın açıklamasının ardından söz alan ma- halle sakinleri de “Filistine yardım götürüyor- lar. Ancak bizler burada açız. Biz de Müslü- manız. Çamurların, rutubetlerin içinde yaşı- yoruz.” diyerek Başbakan Tayyip Erdoğan’a tepki gösterdi. (HAKAN KAYGUSUZ) İÇİŞLERİ BAKANLIĞI 52belediyebaşkanı görevdenalındı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İçişleri Ba- kanlõğõ’nõn 29 Mart yerel seçimlerinden sonra, “yolsuzluk, usulsüzlük, ihaleye fesat karış- tırma” gibi gerekçelerle toplam 52 belediye başkanõnõ görevden aldõğõ ortaya çõktõ. MHP Milletvekili Yılmaz Tankut, “yol- suzluk, usulsüzlük, irtikap, ihaleye fesat karıştırma, yandaşlara rant sağlama” gibi iddialara muhatap olan AKP’li belediye baş- kanlarõnõn “kayırıldığı” ve görmezden gelin- diği iddialarõnõ soru önergesiyle Meclis gün- demine getirdi. Tankut, AKP’li Çorum, Anka- ra, İstanbul, Gaziantep, Amasya, Malatya ve çok sayõdaki belediye hakkõnda iddialar bu- lunduğunu anõmsattõ. Tankut, hakkõnda soruş- turma açõlan ya da görevden alõnan ya da hak- kõnda soruşturma açõlan AKP’li belediye baş- kanlarõ hakkõnda bilgi istedi. 551 soruşturma izni verildi Soru önergesine yanõt veren İçişleri Bakanõ Beşir Atalay, 29 Mart 2004-8 Mart 2010 ta- rihleri arasõnda, 260 belediye başkanõ hakkõn- da 551 soruşturma izni verildiğini söyledi. Yi- ne 29 Mart 2004 seçimlerinden bir sonraki ye- rel seçim tarihi olan 29 Mart 2009’a kadar 49 belediye başkanõ aynõ iddialarla görevden alõn- dõ. Atalay son 1 yõlda 5 belediye başkanõnõn görevden uzaklaştõrõldõğõnõ bunlardan 2’sinin yeniden göreve iade edildiği bilgisini verdi. MHP milletvekili Yõlmaz Tankut, AKP’li belediye başkanlarõnõn “kayõrõldõğõ” ve görmezden gelindiği iddialarõnõ soru önergesiyle Meclis gündemine taşõdõ.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear