22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
20 HAZİRAN 2010/ SAYI 1265 PAZAR 11 Soldan saQa: GÖzan Atlla. Ellf Küçüksayraç, Sevll Tunaboylu v» Erkin Gören (ayakta). Galeri değil, sanatçı girişimi K adıköy Moda'da açılan Mtaâr bir yıldır pek çok sergiye ev sahipligi yaptı. Ancak orası bildiginiz türden galerilerden değil. Hatta galeri demek dogru olmayabilir, çünkü Mtaâr bir sanatçı girişimi. Kendileri de birer sanatçı olan Sevil Tunaboylu ve Erkin Gören, sanatçı olarak çektikleri zorluklardan yola çıkarak böyle bir yer açmaya karar vermiş. Yani Mtaâr'da sanatçılar galericilere kendilerini sunmak ve pazarlık yapmak gibi pek çok zorlugu yaşamıyor. Bu özellikle de genç sanatçılar için büyük bir fırsat, artık kendilerini ifade edebilecekleri ve işlerini sergileyebilecekleri alternatif bir mekâna sahipler. Mtaâr'da bugünlerde Gözen Atila ve Elif Küçüksayraç'ın "Biliyorum Sen De istiyorsun" isimli sergisi izleyiciyle buluşuyor. - Mtaâr"ı kurmaya nasıl karar verdlnlz? Erkin Gören: 2003'te Mülayim Taaruz denilen bir ekip sergisi açmıştık. Serginin ardından çeşitli formlarda çalışmaya devam ettik. Kalabalık bir sanatçı kitlesinin birbirine işlerini yolladıgı bir web sitemiz vardı ancak bir süre sonra kapandı. Sonra biz Sevil'le bu mekânı bulduk. Zaten her zaman kendimize ait bir mekânımızın olması hayalimizdi. Böylece hem kendi işlerimizi, hem de çevremizdeki genç sanatçıların işlerini sergileyebilecegimiz bir alanımız oldu. "Bir sanatçı bir galeri istese nasıl olurdu? Sanatçılardan alınan komisyon konusu nasıl olmalı? Sanatçı ilişkileri açısından ideal olan nedir" gibi soruları düşünerek kurguladık burayı. ilk sergimizi 2009'un Mayıs ayında yapmıştık. Bu buradaki 13. sergi. - Burası sanatçıdan yana bir galeri yani... E. Gören: Burası aslında bir sanatçı girişimi. Yani bir galeri bile sayılmaz. Sanatçılarla konuşurken de Özellikle genç ŞİRİN GÜVEN işlerinin sergilendiği Mtaâr bir galeri değil, bir sanatçı girişimi. Kurucularının da birer sanatçı olduğu Mtaâr'da bugünlerde "Biliyorum Sen De İstiyorsun" isimli bir sergi yer alıyor. biz galerici degiliz diyoruz, zaten öyle bir ilişki de kurmuyoruz. Biz de resim yapan insanlanz. Mtaâr'da şimdiye kadar yüz sanatçı sergi açtı. - Işleyiş nasıl oluyor? Slz mi bir sanatçıya gldlyorsunuz, onlar mı başvuruyor? E. Gören: Benim şahsen sanatçı olarak şöyle bir ' pfoblerntm vârdı... Gidip galericilerle, küratörlerle ilişki kurup, onlara kendi işlerimi ve başka pek çok şeyi anlatarak kendini sunma durumundan pek hoşlanmıyordum. O yüzden bizim siteye bir tane proje yollama aracı kurduk. insanlar doğrudan, hiçbir şey söylemeden projelerini yolluyorlar. Biz de işlere bakıyoruz ve Mtaâr'ın genel anlayışıyla örtüşüyorsa sergi gerçekleşiyor, ki pek sınırlı bir yapımız da yok. illüstrasyondan güncel sanata kadar her şeyi sergiliyoruz. Amacımız sanatçıdan hiç komisyon ve para almadan, onun bir sergi açmasmı saglamak. Ancak gelir kaynaklarımız bir süre sonra tükendi. O yüzden buranın sergi süresindeki masraflarının bir miktarını sanatçıdan almak zorunda kaldık. Galerilerin satış yapabilmesi için bu iş için özel olarak ugraşan birileri gerekiyor. Biz de sanatçı kimligimizle oturup burası için pazarlık yapamıyoruz tabii. - Slz Ikiniz başka işlerte ugraşıyor musunuz pekl? Sevil Tunaboylu: Ben resim ögretmenligi yapıyorum bir ilkögretim okulunda. Ayrıca Erkin'in de, benim de atölye ögrencilerimiz var. - Başvuru alıp da sergi İçin olmaz dediniz ml hlç? E. Gören: Çok başvuru oluyor, doğal olarak hepsini kabul edemiyoruz. özen çok önemli. Proje özenli bir şekilde hazırlandıysa genelde evet diyoruz. Ama birkaç resmi yan yana getirip, kapsamlı düşünmediyse, mekâna göre bir şey hazırlamadıysa olmayabiliyor. işlerin kalitesi, buraya deger vermesi ve buranın nasıl bir yer olduğunu anlaması bizim için çok önemli. Sonuçta burayı herhangi bir galeri gibi görmemeliler çünkü biz burayı sürdürebilmek için çok ciddi emek veriyoruz. 9 Biliyorum sen de istfiyorsun - Serglnln adı "Biliyorum Sen de İstiyorsun" nereden gellyor? Gözen Atlla: Biliyorsunuz bu cümle en klişe tecavüz öncesi cümlelerden biri. Yani tamamen şehrin verdigi rahatsızlıklarla ilgili... işlerimde inşaatlar var mesela. Sürekli yeni apartmanlar, binalar yapılıyor; sanki daha çok konuta ihtiyacımız var gibi... Bunlar bence şehirde yaşayan herkesi rahatsız ediyor. Çirkin apartmanlardan çok rahatsız oluyorum, sokaga her çıktıgımda çıldıracak gibi oluyorum. -Sergldekl "Istanbul Kartpostallan" serinlzln İlk ürünleri... G. Atlla: Istanbul sürekli genişliyor, ben de bundan etkileniyorum. istanbul dendiği zaman akla gelen imgeler var. Kartpostallarda bu çirkinlikler asla görünmez. Ben Istanbul'u bu yönüyle değerlendirmek istedim. - Elif Küçüksayraç sizin Işlertnlz yerdeki dokularla ilgili. Bu flklr nasıl ortaya çıktı? Ellf Küçüksayraç: İTÜ Endüstriyel Tasarım Bölümü'nde yüksek lisans yaparken bir proje dersi almıştım. Dersts istanbul'la ilgili "5 Senses of Istanbul" isimli bir proje yaptık. Bildigimiz klişe İstanbul imgelerinden biraz uzaklaşarak kendi deneyimledigimiz istanbul'u anlatacak projeler yapmayı hedefledik. Bu işleri o proje kapsamında gerçekleştirdim. Yerlerdeki dokulara, desenlere hep gözüm takılıyordu. Zaten ayagım da takılıyordu. Sonra aklıma da takıldılar ve onlarla daha çok ilgilenmeye başladım. Böylece fotoğraf çekmeye başladım. Öyle bir gözle bakınca daha da ilginç gelmeye başladı. Işlerim şimdiye kadar İstanbul, italya ve Berlin'de sergilendi. • • P ^ H PAZARIN PENCERESINDEN ^ ^ ^ ^ ^ M J SELÇUK EREZ Gazze aslanı Orhan Veli'yi nasıl da anımsamazsın? Neler yapmadık şu Gazze için! Kimimiz öldük; Kimimiz nutuk söyledik. ölenler unutuldu, nutuk atan, Gazze aslanı ilan edildi. Bu sorun böyle mi çözülür? Çözüm mü istiyorsunuz? Nutuk atan aslanlara değil, Hintli bilgelere ve de Güney Afrikalı Thabo Mbeki'ye kulak verin: Eski bir Hint öyküsüdür: Oğlan, güzel öten bir kuş yakalar, evine götürür. Evdekilerin hepsi çok sevinir ama hep başka nedenlerden: Abla, "Kuyruğundan şu renkli tüyleri koparıp bana versene... Saçıma tutturayım!" der. Anne, "En iyisi," der, "bir kafese koyalım. Güzel güzel ötsün." Baba, "Bu para eder," der, "Madencilere satarım. Madende gaz kaçağı varsa bunlar hemen ölür, onlar da kaçar, kurtulurlar!" Anneanne tümüne karşı çıkar, kuşu eline alır, okşar, "Hepiniz bu tutsak kuşu kendi keyfinize, çıkarınıza göre kullanmak istiyorsunuz. Kendinizi düşüneceğinize kuşu düşünsenize... Biz bu güzelin ne tüyünü yolacağız, ne de onu kafese tıkacağız. Madenciye de satmayacagız." der ve kuşu salıverir. Güney Afrika Cumhuriyeti'nin eski Cumhurbaşkanı Thabo Mbeki, bir söyleşide Filistin-lsrail anlaşmazlığının nasıl çözümlenebileceği sorulduğunda bu Hindistan öyküsündeki anneanne gibi cevap vermişti: Mbeki, Güney Afrika'da, beyazlarla siyahların aralarındaki mücadeleye arabulucularla değil, tarafların karşılıklı oturup aracısız, yüz yüze görüşmeleriyle son verebildiklerini söylemişti... Başkana göre, arabulucuların aslında kurtaracaklarının, barıştıracaklarının değil de kendi çıkarlarını gözetlemeleri, işi kolaylaştırmaz, tam tersine çıkmazlara sürükler. öyleyse ey Israilliler ve ey Filistinliler, gördügünüz gibi ne Bush'un, ne Obama'nın ne Erdoğan'ın ve Sarkozi'nin arabuluculuğundan medet umun. Başkalarının işlerinize burunlarını sokmaları sizi düze çıkarmaz. Siz de Güney Afrika'nın eski Apartheid'cıları ile kara derili vatandaşları gibi bir an önce karşı karşıya oturun ve sorunlarınızı aranızda çözümlemeye çalışın. Her ikinizi de tüketen bu kavgadan ancak böyle kurtulursunuz! • selcukerez@gmail.com # çı zL ka m i e 1 ma •j AAa sa rac i (s • A 'gmai • I , ı • . , • 1. com MHF"' jâ Ubü) W M > Espirisentır Sahibinin sesi — Bir sonraki gün, bir önceki günün öğrencisidir. Misafir şair Çocukça Çocuk gözü ile bakın Kışa ayaza Seveceksiniz Çocukça yaklaşın doğaya Bir gül bahçesi olacak Dağ taş Göreceksiniz Çocukların parmaklarıyla Dokunun silahlara Donup donup Ürkeceksiniz Çocuklaşın Çocuklaşsın dünya Emekleyen barış yürüyecek Güleceksiniz NecdetTezcan aSözlük yurtdışında olduğundan özür dileyecek kelime bulamıyoruz. Misafir çizer: Atay Sözer Bir meslek bir proje Polltikacı: Emekli oluyum ilk işim kendime bir yalancı alcam. Argodan al haberi Pandufla: Dolandırma. Sıkmak: Yüksekten atmak. Oksi: Çek arabanı. Futbolcudan ac!l aSınırlı miktarda, atılmamış çalım ve depar acilliyetten satılıktır. IznlnlzJe blrazlzJn yapablllr mlylm? • • • • * •
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear