25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 20 HAZİRAN 2010 PAZAR CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR 19kultur@cumhuriyet.com.tr ESİNTİLER ZEYNEP ORAL Anatominin Demokratikleşmesi… Birkaç gündür basında izliyordum… Daha çok sanat sayfalarında yer alıyordu… Haber niteliğiyle, baştan çıkarıcı başlıklarla yer alıyordu: Kâh “Ölüler İstanbul’da” gibi uzaylılar kente gelmiş misali; kâh “Yaşayan Ölüler” deyip gerilim dozunu yükselterek, kâh sadece “ölüler sergisi” başlığıyla veriliyordu haberi… Tüm o haberleri okuduğumda, korku filmlerini anımsatan bu sergiyi görmesem de olur diye düşünüyordum ki…. Çok ama çoooooook genç bir arkadaşım, “Ben gördüm o sergiyi. Ve sergiden çıktığımda, sergiyi görmeden önceki benden çok farklıydım…” dedi. Bir sergiyi görmeden önce ve gördükten sonra… Bir kitabı okumadan önce ve okuduktan sonra… Bir filmi, bir tiyatroyu, bir operayı izledikten önce ve sonra… O süreçte değiştiğini fark etmek, kendi içsel yolculuğunda yaşadığı değişimi gözlemlemek, o değişimin bilincine varmak… Tanrım, yeryüzünde tüm sanatlar bu işe yaramıyorsa, başka neye yarayabilir ki! Genç arkadaşımın o sözleri üzerine, artık “Body Worlds” ya da Türkçe adıyla “Vücut Dünyası” adlı sergiye gitmemek gibi bir seçeneğim olamazdı… İstanbul’da Antrepo 3’te İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında, “The Partners” ve İstanbul Üniversitesi işbirliğiyle açılan “Vücut Dünyası” sergisi ne korku filmlerini ne de hayaletlerin, uzaylıların, bilinmeyen yaratıkların dünyayı ele geçirme planlarını çağrıştıran bilim kurgu eserleri çağrıştırıyordu. Tam tersine en bildiğimiz, daha doğrusu bilmemiz gereken, ama çok az tanıdığımız bedenlerimiz hakkında müthiş ipuçları veren bir sergiydi. Alman bilim adamı ve anatomist Dr. Gunther von Hagens, bugüne dek sadece doktorların, bilim adamlarının hizmetine sunulan anatomiyi, herkesle, insan vücuduna ilgi duyan herkesle paylaşıyor… İnsan bedeninin nasıl bir mucize olduğunu, onu sağlıklı ya da sağlıksız kılmanın nasıl da elimizde olduğunu gösteriyor. Bir bakıma anatomiyi demokratikleştiriyor bu sergi… Neden, nasıl, niçin fasıllarına girmeyeceğim. Çünkü o zaman sözcükler istemediğimiz çağrışımlara yol açabilir. Oysa sergiyi büyük bir merakla ve öğrenerek gezerken, insan bedeninin muhteşemliğiydi beni en çok büyüleyen! Gülümseme ya da kaş çatma Yüzünüzde yaklaşık 60 kas olduğunu biliyor muydunuz? Gülümsemenin, kaş çatmaktan daha kolay olduğunu? Gülümsemek için 20, kaş çatmak için 40’tan fazla kas gerektiğini? Ortalama insan hayatında, kalp yaklaşık 3 milyar kez atıyor… Bunu bildikten sonra ne kendi, ne karşınızdakinin kalbini kırmamak için belki bir çaba sarf edersiniz, öyle değil mi? İnsan bedeninde her saniye (dakika değil, her saniye) 2 milyon kan hücresi ölüyor ve her saniye eşit sayıda kan hücresi doğuyor… Kolay iş mi bunca ölüm ve doğum… Akciğerinizdeki kılcal borular uç uca eklenseydi, 1.600 kilometrelik bir yol olurdu… Bunun farkında mısınız? Bu muhteşem yaratıyla ilgili bilginiz çoğaldıkça ona özen göstermeniz kaçınılmaz hale geliyor… Sergi, bu yolda da sizi kışkırtıyor ve iç dünyanıza doğru bir yolculuğa çıkıyorsunuz... Sağlıklı yaşam sözcükleri artık bir klişeye dönüşmeye yüz tutmuşken, bu sergi bu konuda da bilinci kesinlikle arttırıyor. O nedenle de çocukların, gençlerin de görmesinde yarar var. Sergiden ayrılırken, iki özdeyişi de yüreğime yerleştirip çıktım. Biri Abraham Lincoln’un bir deyişiydi: “Son tahlilde önemli olan yaşamımızdaki yıllar değildir. Yıllarımızdaki yaşamdır!”… Ötekini kim söylemiş anımsamıyorum: “Yaş, aklın maddeye galebe çalmasıdır. Aklınıza takmazsanız, önemi yoktur!” Hepinize iyi pazarlar! zeynep@zeyneporal.com faks: 0212 257 16 50 SİBEL ÇORBACIOĞLU İ nsanlar yüzyõllar boyunca ölü- mü kendi inançlarõna göre kar- şõladõlar. Mõsõr firavunlarõ ‘öbür dünya’ya yolculuklarõna başlamak için piramitleri yaptõrõr- ken, Anadolu insanlarõ da bu sonsuz yolculuğa Tümülüs’lerde başlamayõ seçti. Yaşamõn sonlandõğõ bir mezar odasõ, günümüzde yeni başlangõçla- rõn kapõsõ oluyor. Afyon ilinin Di- nar ilçesine bağlõ Tatarlõ kasabasõ yakõnõnda bulunan Tatarlõ Tümülü- sü’ndeki mezar odasõ, keşfedilme hikâyesi, tarihe, mimarlõğa ve Türk arkeolojisine kazandõrdõklarõyla bü- yük bir önem taşõyor. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Baş- kenti Ajansõ’nõn katkõlarõyla 26 Ey- lül tarihine kadar Yapõ Kredi Vedat Nedim Tör Müzesi’nde sergilene- cek olan Tatarlõ Tümülüsü’ndeki mezar odasõ, Antik Çağ ahşap boya- ma sanatõnõn ve aynõ dönem ahşap mimarisinin günümüze ulaşmõş en önemli ve Akdeniz ülkelerindeki tek örneği. MÖ 470’lerde inşa edi- len 2500 yõllõk bu mezar odasõ, Tü- mülüs içinde oluşan doğal “mikro- klima” sayesinde õşõk ve havadan uzak kalarak, mucizevi bir şekilde bozulmadan günümüze ulaşmayõ başarmõş. Ta ki 1969’da eski eser kaçakçõlarõnõn kõşkõrttõğõ köylülerce yağmalanana kadar. Tatarlõ’nõn hi- kâyesi bundan sonra film senaryola- rõnõ aratmayacak biçimde gelişiyor. Bekledikleri gibi değerli ölü hedi- yeleri bulamayarak hayal kõrõklõğõna uğrayan kaçakçõlar, duvardan en az iki boyalõ ahşap kalasõ kesip götürü- yor. Geriye kalan kirişler Eylül 1970’te bir kurtarma kazõsõyla Af- yonkarahisar Müzesi’ne getirilerek koruma altõna alõnõyor. Büyük olasõ- lõkla 1969’daki kaçak kazõda kesilen, iyi korunmuş iki boyalõ kiriş, 2004’te Münih’te Bavyera Eyalet Arkeoloji Koleksiyonu’nda Münih Üniversitesi Klasik Arkeoloji Enstitüsü’nden Prof. Dr. Lâtife Summerer tarafõn- dan, rastlantõ sonucu bulunuyor. Bi- limsel çalõşmalar sonunda kirişlerin Tatarlõ’ya ait olduğu kanõtladõktan sonra, Summerer ve ETH Zürih, Ta- rihi Yapõlarõ Araştõrma ve Konservasyon Ensti- tüsü’nden Dr. Alexan- der von Kienlin, TC Kültür ve Turizm Ba- kanlõğõ ile yakõn işbirli- ği içinde, 40 yõl önce tamamen tahrip edilmiş bu mezar odasõnõ yeni- den ayağa kaldõrmak için bir proje başlatõyor. Bu proje şimdi tüm görkemiyle İstanbul’da- ki “Tatarlı-Renklerin Dönüşü” sergisinde iz- lenebiliyor. İNSANLIK TARİHİNE YENİ BULGULAR Summerer, Tatar- lõ’nõn, Türkiye’de yağ- malanan, yurtdõşõna ka- çõrõlan yüzlerce, belki de binlerce tarihi eser- den biri olduğunu, bu eserleri korumaya yalnõzca yasalarõn yetmeyeceğini söylüyor. Bu eserle- rin kültürel miras alanõnda toplumsal bir bilincin oluşturulmasõyla kurtu- labileceğini vurgulayan Summerer, Tatarlõ’nõn, istenildiğinde kültürel mirasõmõza sahip çõkabildiğimizin simgesi haline geldiğini belirtiyor. Projenin sergiye dönüşmesini sağlayan ahşap mimarisi uzmanõ Alexander von Kienlin de, Tatar- lõ’yla birlikte, bölgedeki insanlarõn bilincinin değiştiğini, bu gibi ör- neklerle çok daha olumlu bir süre- ce girilebileceğini düşünüyor. Tatarlõ’nõn yarattõğõ olumlu hava- yõ ve insanlõk tarihine kattõğõ yeni bulgularõ görmek isteyen İstanbul- lularõn rotalarõnõ Beyoğlu’na çevir- meleri yeterli. ‘Tatarlõ-Renklerin Dönüşü’ sergisi Yapõ Kredi Vedat Nedim Tör Müzesi’nde 26 Eylül’e kadar izlenebilecek Mezarodasõndakikültürmirasõ Notalarla Osman Hamdi Bey Kültür Servisi - Ressam ve arkeolog Osman Hamdi Bey, ölümünün 100. yõlõnda, kurucusu olduğu İstanbul Arkeoloji Müzesi bahçesinde, Tuluyhan Uğurlu’nun vereceği konserle anõlacak. 28 Haziran saat 21.00’de, İstanbul Arkeoloji Müzesi’nin mermer merdivenlerinde gerçekleşecek konserde, Tuluyhan Uğurlu, müzik ve görüntülerle Anadolu’nun 10.000 yõllõk hikâyesinin anlatõldõğõ “Güneş Ülke Anadolu” adlõ eseri yorumlayacak. Kültür ve Turizm Bakanlõğõ ve İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nin destekleriyle düzenlenecek olan konserde Osman Hamdi Bey, ressamlõğõ kadar önemli bir başka yönü olan arkeoloji ve müzecilik alanõnda yaptõğõ çalõşmalarla da anlatõlacak. Ayrõca Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO), 2010 yõlõnõ Osman Hamdi Bey Yõlõ ilan etmişti. Tatarlı, alay frizi ayrıntısı. Tatarlõ Tümülüsü’nden kaçõrõlan ahşap kirişler geri getirildi. 2500 yõllõk mezar odasõnõn yeniden ayağa kaldõrõlmasõ için bir proje başlatõldõ. Proje bir sergiyle izleyicilere sunuluyor. 1969’daki kaçak kazıda kesilen boyalı kirişler, Prof. Dr. Lâtife Summerer tarafından Almanya’da bulundu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear