23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
m suydu. Bugün er rütbesinde olanla- rın çoğu lise, üniversite tnezunu. Okuma yazma bilmeyen birisine komu- ta etmekle, lise, üniversite mezunu biri- sine komuta etmek arasında çok ciddi bir fark var. Onun için diyorum ki bı- raksınlar bu transformasyon sürecini as- ker kendi doğal akışı içinde yaşasın. "ASKER SUSMAKLA KONUŞMAK ARASINDA TUTSAK!" - "Askerniçin konuşuyor?" veya "Asker niçin susuyor?"... Bu konuya da yer veriyorsunuz kitabınızda. Hatta yaz- ma gerekçelerinizden biri de bu. Anlatır mısmız? - Öncelikle bu kitabın hazırlanmasına egemen olan düşünce, son dönemlerde Genelkurmay Başkanı Orgeneral tlker Başbuğ'un seslendirmesi üe 'TSK'ye karşı yürütüldüğü açıklanan planlı, sis- tematik ve organize asimetrik psikolojik harekâtın' irdelenmesi ve nedenlerine varılması gereksiniminden kaynaklan- mıyor. Hiç kimseyi ve kurumu; aklama, savunma ya da karalama ve suçlama gi- bi bir amacı yok. Ancak eleştirilerimiz var... Hem asker üzerinden mesaj ilet- me alışkanlığında olanlara hem de TSK'yi eleştirmeyi, hatta eleştiri düzeyi- ni aşarak suçlamayı demokrat olmanın ya da demokratikleşmenin önkoşulu gi- bi algılayanlara... Demokrasiyi özümsemiş bir toplum- da askerin konuşması veya susması ise tartışma konusu değildir, dikkat çeken, üzerinde konuşulan, gazetelerin man- şetlerine ve televizyonlann birinci ha- berlerine taşınan bir olgu da değildir. Camze Akdemir, terör uzmanı Ercan çitllofllu lle... Onun için ordunun siyasetin dışında ol- masını arzu ediyorsak, orduyu siyasetin içine çalışma çabalarından önce bizim vazgeçmemiz lazım. Bu açıdan susmakla konuşmak ara- sında tutsak ettiğimiz bir Silahlı Kuv- vetler görüyoruz. Konuştuğu zaman eleştiren bir kesim var, sustuğu zaman yine eleştiren ayn bir kesim var. Ve ko- nuştuğunda söyledikierini kendi zihin- sel dünyasına göre yorumlayarak bunu seslendirme alışkanlığında olan yine iki ayn kesim var. j Mesela "asker konuştu, masaya yum- j ruğunu vurdu" yorumlan... Konuştuk- larına bakıyorsunuz, ne masaya yumru- ğunu vurmak var, ne de herhangi bir sert ifade ve eleştiri var. Şunu da görü- yoruz ki, aslında TSK'ye en fazla zarar veren kesim, TSK'nin arkasına saklana- rak siyaset yapmak isteyen veya yaptığı siyasete orduyu kendi istek ve iradesi dışında alet etmek isteyen kesimdir. Bunlar üstelik kendilerini orduyla çok yakın, çok özdeş gösteren bir kesim. Orduya verdikleri zararın ya asla far- kında değiller ya da farkında olmalarına rağmen Makyevelist bir tutumla bunu devam ettiriyorlar. Kendi zihinsel dün- yasına göre bir elbise dikiyor ve TSK'nin üzerine biçiyorlar. Oysa onla- nn bir üniforması var yani bu alışkan- lıktan vazgeçmek lazım. Bu orduyu gı- yabında yüz göz etmektir, bir kısırdön- günün, tartışma sarmalının içine çek- mektir. Kitapta TSK'nin içine çekildiği bu kı- sırdöngünün temel nedenlerini, yapılan haksızlığı ve bir anlamda da Türk halkı- nın henüz demokrasiyi yeterince özüm- sememiş ve içselleştirmemiş olduğunu tarihe not düşebilmeyi de amaçladım. Söylenenler ile kamuoyuna aktanlan- lar ve yaratılan algılamalar arasında bir karşılaştırma yaparak TSK'nin en etkili ağızlardan kamuoyu önünde defaatle vurguladığı ülkenin birincil önemdeki sorunlannı nasıl tanımladığını, bu so- runlar karşısındaki duruş ve görüşleri- nin neler olduğunu bütünlüklü hale dönüştürerek bir referans kimliği yükle- mek istedim. - Orgeneral Başbuğ'un diğer Genel- kurmay Başkanlanndan farkı nedirsiz- ce? - tlker Başbuğ sadece bir asker değil bir entelektüel de. Askerlerin entelektü- el olması bir ayrıcalıktır çünkü inanıl- maz yoğun yaşamları içerisinde entelek- tüel birikim elde cdebilmeleri son dere- ce güçtür. Aylarca, yülarca dağ başında- sınız, terörle mücadeleden, çatışmalar- dan başınızı kaldırıp da neye, nasıl za- man ayıracaksınız. tlker Başbuğ terörle mücadelede Jan- darma Asayiş Kolordu Komutan Yar- duncısıyken ve fiili görev almış bir ko- mutanken çatışma arasında çadınnda kitap okumayı da ihmal etmeyen biri. Aynı anda her gün iki ya da üç tane ki- tap okuyan biri. Sosyolojiye, fel- sefeye ve eğitime büyük ilgisi var. Kitapta da yer verdim, eğiti- min önemine birçok konuşma- sında özellilde değiniyor. 75-81 yıllan ararında Kara Harp Aka- demisi'nde 6 yıl öğretmenlik yapmış. Harp Akademileri Ko- mutanı Org. Hamza Günalp bi- le "Yüzbaşım, öğrenciniz olma- yı arzu ederdim" diyor. Başbuğ, sürekli akılcılığı ve mantığı önceleyip duygusallığı öteleyen bir kişilik yapısma sa- hip. Demokrasiye inancı tam, demokrasiyi özümsemiş bir kişi- lik. 12 Eylül'den bahsederken 'darbe' bile demiyor.' 12 Eylül durumu oldu, 12 Eylül olayı' gibi tanımlamalar kullanıyor. Çünkü bırakınız darbeyi, darbe sözcüğünü dahi sevmiyor, telaf- fuz dahi etmek istemiyor. TSK'nin bu kadar haksız saldırüara maruz kaldığı şu dönemde duygusal davranmama becerisine sahip olmanın gerektirdiği irade gücünü bir düşüne- lim. Her gün medyasından, siyasilerin- den dayak yiyen bir kurumun başında- sınız, Türkiye'nin iç ve dış onlarca, yıl- lardır birikerek gelen ve hepsi yavaş ya- vaş sahneye çıkmaya başlayan sorunlar demetiyle boğuşuyorsunuz. Emrinizde 700 ila 800 bin silahlı insan var ve her gün dayak yiyorsunuz. Buna rağmen il- legal hiçbir şey yapmıyorsunuz, yapmak isteyen birileri olursa onlan da bastırı- yorsunuz, "Ben böyle bir şeye asla mü- saade etmem" diyorsunuz. Başbuğ, özellikle bu dönemde rejim adına ve uz- laşma adına çok büyük bir şanstır ve Türkiye Başbuğ'u yeteri kadar değer- lendiremiyor. • gamzeakdemir@cumhuriyet.com.tr A UDERZO R.GOSCINNY "Başbuğ-Org. Dker Başbuğ ile Tarih ve Gelecek" / Ercan Çitlioğlu / Destek Yayınlan/398 s. ı ÖGÖK BASIMIZA YIKILACAK! Bu uzaylılar kafayı yem/ş... \ Ifil Rcnı/i l\ılalK\i C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1050 SAYFA 15
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear