Catalog

21 ŞUBAT 2010 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 T E K E L Y Ü R Ü Y Ü Ş Ü N D E N İ Z L E N İ M L E R / ŞÜKRAN SONER Türk-İş, DİSK, KESK ve Türkiye Kamu-Sen, direnişin 68. gününde ‘TEKEL İşçileriyle Dayanõşma Günü’ düzenledi Başkentte emekçi dayanışması ANKARA - Sakarya Cadde- si’nin lokanta-alõşveriş merkezli her cumartesi kalabalõk ara so- kaklarõ dün Anadolu’nun her ye- rinden gelmiş işçileri, TEKEL iş- çileri ile dayanõşmak isteyen yeni on binleri ağõrladõ. Çok uzun yõllardõr korkutulmuş halkõmõz, haklarõ için direnenleri destekleseler de, hak eylemleri, di- renişlerinden uzak durur, başlarõna bir şeylerin geleceğinden korkarlar. TEKEL işçileri 68 gündür süren direnişleri ile Sakarya esnafõnõn, Ankaralõlarõn bu korkularõnõ sil- mekle kalmamõşlar, Anadolu’nun her renkten, her kimlikten önyargõ duvarlarõnõ, işçi haklarõ savaşõmõ ekseninden kõrmõşlar. TEKEL işçileri direnişçileri ile Ankara buluşmasõnõ örgütleyen 4 sendikal konfederasyonun yöne- ticileri dün sabah Türk-İş Genel Merkezi’nde buluştuklarõnda bi- raz gergindiler. Katõlõm öngörülenden fazla, çok kimlikliydi. Sendikal ağõrlõk gü- vence sayõlsa da, marjinalleri de için- de buluşturan, gençlik, siyasal ör- gütlenmeleri yürüyüşlerde de di- siplin altõna almak güçtü... En iyisi çok kõsa “hoş geldiniz” seslenişleri ile yetinmek, kaynaş- mayõ doğal akõşõna bõrakmaktõ. Ki- mi sokak kavşaklarõnda slogan ses- leri, müzik yayõnõ yapõlan araçlar... Bir de TEKEL direnişçi işçi çadõr- larõnõn sokaklarõnda kalabalõğõn gi- riş-çõkõşõnda izdihamõ önlemeye çalõşan görevliler; zaten Ankara dõ- şõndan gelenler, çadõr önlerinden ca- mileri ziyaret eder gibi slogansõz, sessiz, saygõyla geçiyorlar. Kalabalõkta içeriye girenler çõk- mak bilmeyince, diğerlerine göz- leriyle, sevgi, saygõyla selamlaş- mak kalõyor... Derme çatma çadõrlara direnen işçiler gibi konuklarõ da bir şeyler katmõşlar. Anadolu hak arama, başkaldõrõ, mizah kültürünün bi- leşkesi izler ilgi ile okunuyor, tep- ki veriliyor, fotoğraflarõ cep tele- fonlarõna kaydediliyor. Gün boyu gruplar halinde Türki- ye’nin her yerinden gelen sendikal, siyasal, demokratik, kültürel ör- gütlenmelerin, sanatçõlarõn kimi- lerinin adlarõnõ vermek, diğerlerine saygõsõzlõk olacak. Beni en çok et- kileyen, kendiliğinden oluşan bü- yük kaynaşma... Tek Gõda-İş Başkanõ Mustafa Türkel konuklarõna hoş geldiniz seslenişini yaparken boşuna “20 Şubat 2010 Sakarya Meydanı’nı unutmayın” demiyor, Anadolu ço- ban ateşlerinin buluşmasõndan sözü açmõyordu. Kitlelerden hemen “Bir- leşe birleşe kazanacağız”, “Halka bitmedi daha yeni başlıyor”, “Al, al, al, çal, çal, çal, AKP 4-C’yi al başına çal” yanõtlarõ geliyordu... Önyargı duvarları yıkılıyor... Türkel: Mücadele büyüyecek’ ALİ ÖZTÜRK ANKARA - Tek Gõda-İş Sendikasõ Ge- nel Başkanõ Mustafa Türkel, TEKEL işçi- lerinin eylem planõ ve işçi çadõrlarõnõn du- rumuyla ilgili olarak Cumhuriyet’e değer- lendirmelerde bulundu. Yarõn 4 konfederasyon başkanõnõn DİSK’te bir araya geleceğini anõmsatan Türkel, toplantõdan sonra işçilerle görüş- melerin başlayacağõnõ söyledi. Eylem tak- vimini bu şekilde oluşturacaklarõnõn altõnõ çizen Türkel, mücadelenin süreceğini vur- guladõ. Ortada bir hukuksuzluk olduğunu belirten Türkel, “Başbakan bu hukuksuz- luğu sürdürme yetkisine sahip değildir. Burası bir hukuk devletidir. Fiili bir du- rum yaratarak kanun görmezden geline- mez. Dolayısıyla Başbakan’ın ‘Ay sonuna kadar izin veriyoruz, sonra müdahale ede- riz’ sözleri hukuksuzluğun belgesidir” dedi. “Eğer bu yasal bir eylem değilse, Başbakan neden ay sonuna kadar izin veriyor” diye soran Türkel, “Yapması ge- rekeni o zaman yapmalıydı. Eğer eylemi- miz yasalsa çadırları ay sonunda da yı- kamazlar” diye konuştu. Başbakan’õn fev- ri çõkõşlarõna anlam veremediğine dikkat çeken Türkel, konuşmasõnõ şöyle sürdürdü: “Başbakan hukukun bize tanımış ol- duğu hakkı, hukuk dışı olarak nitelendi- rerek büyük bir hata yaptı. Bu mücade- leye bir müdahale olursa, geçen seferki Abdi İpekçi Parkı’nda yaşanan olayları yeniden yaşayacağız. Geçenki müdahale- de Türkiye kamu vicdanı harekete geç- mişti. Bu sefer de uluslararası kamuoyu harekete geçecek. AKP hükümetinin ci- laları döküldü, bu olaydan sonra hiçbir şeyi kalmayacak.” ‘Şiddete başvuran da dava açan da polis...’ Ankara polisini ve valiliği hukuka saygõlõ olmayõ çağõran Türkel, şiddeti uygulayanõn da dava açanõn da polis olduğuna dikkat çekti. Türkel ortada “korkunç bir çelişki” olduğunu söyleyerek, şunlarõ kaydetti: “Polise pet şişe bile atmadık ama onlar bize 8’er yıllık dava açtı. O görüntüleri mahkemeye sunduğumuzda polise bir tane mukavemet gösterilebilir mi? Şid- dete başvuran, orantısız güç kullanan, biber gazını ve suyu sıkan polistir. Yer- lerde süründürülen, havuza sürülen ise işçiler... Sonra kalkıp polise mukavemet. Allah’tan korkar insan!” ‘Çadırları kaldırırız...’ Başbakan’õn “inat uğruna” birkaç laf et- tiğini söyleyen Türkel, “Sonra söyledikle- rinin arkasında durmak zorunda kaldı. 4/C’ye başvurulması için verilen 1 aylık hak düşürücü sürenin iptali yönünde bir başvurumuz var. Yüksek mahkemenin alacağı karar tarafların elini güçlendire- cektir. Hükümet hukuksuzluğunu göz- den geçirerek hatasını düzeltme şansı yakalayacaktır. İşçiler de, iş kaybı taz- minatlarını alacakları için dayanma sü- reci artacaktır” dedi. Türkel, şöyle konuş- tu: “Danıştay 1 aylık hak düşürücü süre- yi uzatırsa, mücadele planımızı değişti- rerek çadırları buradan kaldırmayı dü- şünüyoruz. Çadırlarda beklemek yerine, daha etkin ve ülke geneline yayılan ey- lemler gerçekleştirebiliriz. Bu eylemler Türkiye’nin seçim sürecine gireceği dö- nemde gerçekleşecektir. TEKEL işçisi kararını kendisi verecektir. Eylemi de- vam ettirip ettirmemek onların elinde- dir. Demokratik mücadele anlayışını ge- liştirdiğimiz için önümüzdeki günlerde referanduma başvuracağız.” ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - TEKEL işçilerinin özlük hak- larõ için Türk-İş Genel Merkezi önünde başlattõklarõ eylem, bugün 69. güne ulaştõ. İşçilerin eyleminin 68. günü olan dün, Türk-İş, Dev- rimci İşçi Sendikalarõ Konfederas- yonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikalarõ Konfederasyonu (KESK) ve Türkiye Kamu-Sen ta- rafõndan, TEKEL işçilerine destek amacõyla “TEKEL İşçileriyle Da- yanışma Günü” düzenlendi. İşçi ve memur konfederasyonla- rõnõn aldõklarõ ortak karar doğrultu- sunda, konfederasyonlarõn il tem- silcileri, bağlõ sendikalarõn genel merkez ve şube yöneticileri ve be- raberindekiler çeşitli illerden 300 otobüsle dün sabah saatlerinde An- kara’ya geldi. Türk-İş üyeleri, kon- federasyonun Genel Merkezi önün- de, Ankara’daki bazõ sendikalarõn üyeleri ise kendi genel merkezleri önünde toplandõ. Türkiye Kamu-Sen üyeleri kon- federasyon Genel Merkezi önünde bir araya gelirken, DİSK ve KESK üyeleri ise sabah saatlerinden itiba- ren Kolej Meydanõ’nda toplandõ. Ayrõca, bazõ siyasi parti, sivil toplum örgütü temsilcileri de buradaki gru- ba katõldõ. Katõlõmcõlar daha sonra eylemin düzenleneceği Sakarya Caddesi’ndeki yaya bölgesine yü- rüdüler. On binlerce emekçi Sa- karya Caddesi’nde buluştu. Katõ- lõmcõlar burada, Türk-İş’in anons aracõndan yayõmlanan türkülerle halay çektiler. “TEKEL işçisi yal- nız değildir”, “TEKEL işçisi di- renişin simgesi” sloganlarõ atan katõlõmcõlar, SSK İş Hanõ’nõn yaya bölgesine bakan tarafõna çeşitli pan- kartlar astõlar. ‘Hakkımızı alacağız’ Tek Gõda-İş Sendikasõ Genel Baş- kanõ Mustafa Türkel, burada yap- tõğõ konuşmada, eylemi düzenle- yen konfederasyonlarõn başkanlarõ- nõn ortak kararõ uyarõnca, ülkenin dört bir yanõndan sendika temsilci- lerinin Ankara’ya çağõrõldõğõnõ anõm- sattõ. Yine aynõ karar gereği ülkenin her tarafõndan eylem çadõrlarõ ku- rulduğuna dikkat çeken Türkel, “Burada hükümete çağrımız var: Ey hükümet, gözlerin görmez, kulakların duymaz mı oldu?” de- di. Türkel, şöyle konuştu: “7 yıl bo- yunca işçi sınıfına yapılmayan zulüm kalmadı. İşçileri sendika- sızlaştırmak için başvurulmadık yol kalmadı. Buna izin vermedik, vermeyeceğiz. Herkes bilsin ki buradan hakkımızı söke söke ala- cağız. Hep savunmada kaldık. Sermaye, egemen güçler hakkı- mızı elimizden almak için saldır- dılar. Artık savunmada değiliz, ye- ni haklar elde etmek için müca- dele edeceğiz.” Türkel, yarõn konfederasyonla- rõn genel başkanlarõnõn bir araya ge- lerek, mücadelenin kalan kõsmõnõn nasõl yürütüleceğine dair karar ala- caklarõnõ bildirdi. Konfederasyon genel başkanlarõ da Türk-İş Genel Merkezi önünde iş- çileri selamladõ. Türk-İş Genel Baş- kanõ Mustafa Kumlu burada yap- tõğõ konuşmada, eyleme katõlanlarõn, “Ben değil biz olabilmenin kita- bını yazdıklarını” söyledi. TE- CMYB C M Y B KEL işçileri ve onlara destek ve- renlerin çoktan kazandõğõnõ ifade eden Kumlu, şöyle konuştu: “Çünkü iki buçuk aydır Türki- ye’nin şahit olduğu bu inanç ve ka- rarlılık artık tarihe yazılmıştır ve bu mücadelenin kaybedeni her ne olursa olsun hükümet olacaktır. Çünkü ekmek için yola çıkan in- sanlara arkasını dönenler, onları bini bir para tehditle yıldırmaya çalışanlar asla kazanan olamazlar. Çünkü çocukların gözünü yaşlı bırakanlar, onların aydınlık ha- yaller kurmasının önüne 4/C seti- ni çekenler asla kazanan olamaz- lar. Çünkü Türk-İş’in önündeki o yaşamı tüm Türkiye izlerken tüm Türkiye’nin kalbi o çadırlarda atarken o çadırlardaki duyguları, beklentileri anlamak yerine o duy- guları, beklentileri yıkmaya çalı- şanlar asla kazanan olamazlar.” ‘Öfke tohumları ekmeyin’ Hükümete de seslenen Kumlu, şunlarõ kaydetti: “Bırakın artık öf- ke, kızgınlık, kırgınlık tohumları ekmeyi, sevgi, barış, kardeşlik to- humları ekin. İstediğiniz barışsa kardeşlikse demokrasi ise. İşte si- ze fırsat burada, bu meydanda, Türkiye’nin dört bir yanından ge- len her görüşten insan bugün (dün) burada ekmek için, güvenceli ça- lışma için, el ele yürek yüreğe ise Allah aşkına bu eylemin, bu bir- likteliğin Türkiye için büyük bir dönemeç olduğunu fark edin. Bu birlikteliğin Türkiye’nin özlediği birliktelik olduğunu fark edin. Fark edin ve gereğini yapın. Hem de hemen yapın, şimdi yapın.” Sakarya Caddesi’nde sabahladılar TEKEL işçilerinin eylemi ve onlarõ yalnõz bõrakmayan emekçiler ile An- karalõlarõn desteği gece saatlerinde de sürdü. Havanõn kararmasõnõn ardõn- dan binlerce emekçi geceyi işçilere destek için Sakarya Caddesi’nde otu- rarak geçirdi. Türküler eşliğinde ha- laylar çeken yurttaşlar çevre binala- ra da eyleme yönelik pankartlar astõ. SÜLEYMAN ÇELEBİ DİSK Genel Başkanõ Süleyman Çe- lebi, TEKEL işçilerinin mücadelesinde sonuna kadar yanlarõnda olacaklarõnõ vurguladõ. Çelebi, “Bir tek derdimiz var; TEKEL işçilerinin talepleri ar- tık uzatılmadan çözülsün, diyaloğun yeniden sağlanarak bu sürecin son- landırılmasıdır” dedi. Türkiye Kamu- Sen Genel Başkanõ Bircan Akyıldız konuşmasõnda, TEKEL işçilerinin iki ayõ aşkõn bir süredir konuşulmasõ gere- ken her şeyi söylediğini ifade etti. Ey- lemin anlamõnõn çok iyi değerlendiril- mesi gerektiğini belirten Akyõldõz, biri- lerinin çalõşma hayatõnõ güvencesizleş- tirmeye niyetlendiğini bildiklerini söy- ledi. TEKEL işçilerinin çalõşanlarõn sembolü olduğunu dile getiren Akyõl- dõz, “Bu mücadeleyi birlikte verip, birlikte kazanacağız” diye konuştu. ‘Hesabı sandıkta verecekler’ KESK Genel Başkanõ Sami Evren de direnişin başarõsõnõn haklõlõktan kaynaklandõğõnõ söyledi. Evren, bugün ve yarõn iş güvencesiz çalõşmayacakla- rõnõ 4/C’yi ve 4/B’yi kabul etmeyecek- lerini haykõracaklarõnõ belirtti. İşçilerin hak arama mücadelesinin aynõ zaman- da demokrasi mücadelesi olduğunu vurgulayan Evren, ülkeye demokrasi gelecekse emekçilerin itirazlarõ ve mü- cadelesiyle geleceğini ifade etti. Siyasi iktidarõn sorunu anlamasõ ve çözüm üretmesi gerektiğini belirten Evren, “Çözüm üretmeyenler bir gün bu- nun hesabını sandıkta verir” dedi. Yurdun dört bir yanõndan gelen sendi- kacõlar dayanõşma amacõyla geceyi de işçilerle birlikte geçirdiler. ‘Çözüm için yeniden diyalog’ ‘Zulme karşı direnişi öğrettiler’ İstanbul Haber Servisi - Sanatçõlar, Ankara’da eylemlerini sürdüren TEKEL iş- çileri için fotoğraf ve karikatürlerden olu- şan sergiyi sokağa taşõyarak direnişe destek verdi. KESK’e bağlõ Kültür Sanat-Sen İs- tanbul Şubesi Başkanõ Sevda Binici, “TE- KEL işçilerinin direnişi bu ülkenin tüm emekçilerinin ortak mücadelesidir. Ge- leceğimiz için bu sese, bu haklı mücade- ye sahip çıkalım” diye konuştu. Taksim tramvay durağõnda bir araya ge- len Kültür Sanat-Sen üyeleri, “TEKEL’in sesi var” yazõlõ pankartõ taşõdõ. Sergiyi dü- zenleyen ve çok sayõda sanatçõdan oluşan İs- tanbul Kültür Forumu adõna açõklama yapan Canol Karacagöz, TEKEL işçilerinin ey- lemlerini yurttaşlara aktarmak için söz ko- nusu çalõşmayõ hazõrladõklarõnõ söyledi. Nâzım Hikmet’ten bir şiir okuyan sanatçõ Bilgesu Erenus ise “TEKEL işçileri bi- ze zulme karşı direnişi aşağılanmaya karşı ‘hayõr’ demeyi öğrettiler.” Açõkla- manõn ardõndan Direniş Ritimleri adlõ grup bir müzik dinletisi sundu. ‘İşçilerin yanındayız’ Öte yandan İsveç Parlamentosu’nda 22 temsilcisi bulunan Sol Parti, TEKEL işçi- leriyle dayanõşma içinde olduğunu açõkla- dõ. Yapõlan açõklamada, sistemli özelleştir- meler yüzünden emekçilerin işlerini kay- bettiklerine dikkat çekilerek, Sol Parti’nin işçilerin grevlerini desteklediği bildirildi. Sanatçılardan destek Eyleme, sinema ve tiyatro sanatçõlarõ Tarõk Akan , Rutkay Aziz ve Nedim Saban da destek verdi. Akan, TEKEL işçilerinin de- mokrasi mücadelesi yürüttüklerini ve yalnõz bõrakõlmamalarõ gerektiğini belirterek “De- mokrasi, buradan başlar” dedi. Aziz de emekçilerle bir arada olmak gerektiğini söy- ledi. (Fotoğraflar: NECATİ SAVAŞ/AA) Kültür-Sanat Sen üyeleri fotoğraf ve karikatürlerle işçilere destek için yürüdü (Fotoğraf: HÜLYA KESKİN)