24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 21 ŞUBAT 2010 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Özgürlük Savaşçısı... Öldüğünü öğrendiğimde içimden bir şeyler koptu... Mücadeleci, yılmayan, gözünü budaktan esirgemeyen Prof. Dr. İlhan Arsel ölmüştü. Tarikatçı, cemaatçi bir yapının egemen olduğu benim ülkemde, acı ama gerçek, pek çok gazete 89 yaşında ölen Prof. Dr. İlhan Arsel’in ölüm haberini görmedi; onun kim olduğunu, neler yaptığını sayfalarına yansıtmadı... Yıllardır ABD’de yaşıyor ve Türkiye’ye dönmüyordu... İlhan Arsel’in ABD’de onlarca villası, yüzlerce koruması yoktu! Bir eli yağda bir eli balda da değildi! Politikacılar, sanatçılar, işadamları, sanayiciler, futbolcular, yazarlar Türkiye’den kalkıp İlhan Arsel’i ziyaret edip, “Nasılsın hocam” deyip hayır duasını almıyorlardı. Arsel’in bankası da yoktu, gazeteleri, televizyonları, ABD’de lokantalar zinciri, tüm dünyada okulları... 25 milyar dolarla oynayan hocalardan değildi o! Mustafa Kemal Atatürk’ün “aydınlanma yolunda” yürüyen, gericiliğe, bağnazlığa karşı dik durabilen bir bilim insanıydı. Onurluydu ve yaşamı boyunca kimseye ödün vermemişti! Kitaplarının çoğu Kaynak Yayınları’ndan çıkmıştı. 13-14 yıl önce birkaç kez telefonla görüşmüştüm İlhan Arsel’le... Miyase İlknur, İlhan Arsel’in ölümünün ardından güzel bir haber-yorum yazdı Cumhuriyet’te ve tam sayfa yayımlandı. Miyase’nin deyişiyle, sahte aydınlarla, gardırop Atatürkçüleriyle de savaşım veriyordu İlhan Arsel. En yakın iki dostu Turan Dursun ve Prof. Dr. Muammer Aksoy karanlık güçlerce öldürüldükten sonra Türkiye’den ayrılmıştı. Sanırım, 1993-94 yıllarında bir mektup göndermişti İlhan Arsel... Kitapları tartışma yaratmış, mahkemelik olmuştu... Telefonla aramıştım kendisini. Bana ilk sözü şu olmuştu: “Çok hızlı gidiyorsun ama dikkatli ol!” Ben, “Hocam ne zaman dönüyorsun Türkiye’ye” dediğimde ise şu yanıtı almıştım: “Beni yaşatırlar mı sanıyorsun!” En yakın iki dostunu yitiren bir bilim insanıydı konuşan! Ben tüm kitaplarını okudum Arsel’in ve çok yararlandım! Bir aydınlanmacıyı daha gökyüzüne uğurladık yıldızlarla buluşması için... Miyase İlknur, yazısının bir bölümünde şöyle diyor: “Türkiye, yaşamını dogmalara karşı mücadeleye ve özgür düşünceye adamış bir aydınını daha kaybetti. Bu coğrafyada aydın olmanın, sorgulamanın ve yerleşik değerlere aykırı düşünmenin bedelini kimi canıyla, kimi de kendini sürgüne mahkûm ederek ödemek zorunda kaldı.” Ne yazık ki sürgünde öldü İlhan Arsel... Ölümünün ardından AKP yalakası medyada tek satır bir haber bile çıkmadı. Ölümün bağladığı bir devrimci yüreği, insanın ağzına sızan bir yağmur gibi bir anda durdu. Issız anılarında, Türkiye özlemi çeken bir gözyaşı ağacı boynunu büktü... Bir destan yaratan ulu bir gölge ansızın yitip gitti. Elime, “Şeriat ve Kadın” kitabını aldım yeniden ve okudum belki beşinci kez... Bu kitabı, medyamızın “sıkmabaşlı” kadın yazarları okudular mı acaba, çok merak ediyorum! İlhan Arsel’in en çok sevdiğim şu tümcesini Miyase İlknur da yazmış: “Korkarsanız korkutulursunuz.” İşte bu yüzden Türkiye’de “sakıncalılar” listesine girdi İlhan Arsel... Köktendinciliğe karşı tavrı, Aydınlanma Devrimi’ni savunması, laiklikten ve demokrasiden ödün vermemesi, o yıllarda yalnızlığa itti İlhan Arsel’i. Kendi isteğiyle sürgüne gitti! Yaşamın dingin ırmağında ışık yüklü ölümleri düşündü son yıllarda. Ateşin kızgınlığını, külün erinçliğini içinde hissetti... Uygarlığın yolunu seçmişti... Aydınlanmanın simgesi, güzel insan İlhan Arsel! Seni çok özleyeceğiz... hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 Bekir Bozdağ, CHP’yi suçladı ADANA - Hâkim ve Savcõlar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) Erzurum’daki savcõlarõn yetkilerini kaldõrmasõnõ, “Yargõya müdahale” olarak niteleyen AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, “Yargõda siyasallaşma varsa motor gücü CHP’dir. Yargõnõn siyallaşmasõnõn en önemli sebeplerinden birisi Baykal’dõr. Biz yargõnõn bağõmsõzlõğõnõ istiyoruz” dedi.AKP Adana 38. Danõşma Meclisi Toplantõsõ’nda konuşan Bozdağ, Türkiye ve dünyanõn değiştiğini ancak değişime karşõ çõkanlarõn bulunduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu: Hukuk dramı TOKAT (Cumhuriyet) - CHP Grup Başkanvekili Kemal Kõlõçdaroğlu, CHP’nin bugün düzenlenecek il kongresine katõlmak üzere geldiği Tokat’ta, parti binasõnda basõn toplantõsõ düzenledi. İktidarõn görmek istediğini gördüğünü, görmek istemediğini görmediğini savunan Kõlõçdaroğlu, “Bunun en somut örneği, Erzincan ve Erzurum’da yaşanan olaylardõr” dedi. Kõlõçdaroğlu, “Erzurum’daki bir hukuk dramõdõr. Hukuk dramõ hukuku korumak adõna yapõlõyorsa, hukuk adõna hukuk katlediliyorsa orada ciddi sorunlar vardõr” diye konuştu. Avukatlardan yalanlama ANKARA (ANKA) - Ergenekon davasõ kapsamõnda tutuklanan ve ajandasõndaki notlarla Başsavcõ ilhan Cihaner’in başõnõ yaktõğõ iddia edilen Erzincan İl Jandarma Komutanlõğõ İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde görevli Üsteğmen Ersin Ergut’un avukatlarõ basõnda yer alan haberleri yalanladõ. Erzurum Savcõsõ Osman Şanal’õn suçlandõğõ açõklamada, Ergut ve Cihaner’le ilgili haberlerin “suç delili” yaratmaya yönelik olduğu ifade edilerek “Bu haberlerin gerçekle hiçbir ilgisi yoktur. Savcõ Şanal’õn ürünü olan bu uydurma senaryolarõn ‘adil yargõlamayõ etkilemek’ maksadõyla yayõmlandõğõ açõktõr” denildi. Namal görevinden ayrıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ramazan Akyürek’in görevden alõnmasõ üzerine Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlõğõ görevini vekâleten yürüten Konya Emniyet Müdürü Hüseyin Namal Daire Başkanlõğõ görevinden ayrõldõ. Namal aynõ zamanda Konya Emniyet Müdürlüğü görevini de yürütüyor. Akyürek, görevden alõnmasõnõn ardõndan idare mahkemesinde dava açmõş ve mahkeme yürütmeyi durdurma kararõ vermişti. Baykal, Cihaner’in tutuklanmasõna tepki gösterirken yaşananlarõ ‘darbe dönemine’ benzetti ‘İftiralaryaygõnlaştõrõldõ’ RUJHAT AVŞAR BOLU - CHP Genel Başka- nõ Deniz Baykal, Erzincan’da İsmailağa cemaatine yönelik soruşturma yürüten başsavcõ İl- han Cihaner’in tutuklanma- sõna tepki gösterirken, yaşa- nanlarõ “darbe dönemine” benzetti. Baykal, “Böyle şey- ler demokrasinin askıya alın- dığı dönemde olur. Şimdiki yaşanan olaylar, sanki Tür- kiye’de bir darbe yapıldı ha- berimiz yok, ilan edilmedi darbe, darbe doğrultusun- da icraatlar başladı. Toplu gözaltına almalar, tutukla- malar, özel adalet dışı yargı- lama süreçleri, gözaltılar, if- tiralar, Türkiye’de yaygın- laştırıldı” dedi. Partisinin Bolu Kültür Mer- kezi’nde yapõlan il kongresin- de konuşan Baykal, AKP ikti- darõna yüklendi. Hükümetin “Kürt açılımı” projesini eleş- tiren Baykal, “Bu açılımdan sonra geldiğimiz noktada bunlar memlekete ne kazan- dırdı allahaşkına? Kuşkula- rın ortaya çıktığı birbirimize kuşku duyar hale dönüştü- ğümüz bir toplum haline ge- tirdiler” diye konuştu. Hükü- met yetkililerini “teröristleri kucaklamak”la suçlayan Bay- kal, Habur’da da seyyar çadõr mahkemesi kurulduğunu, Ku- zey Irak ve Mahmur kampõndan gelenlerin “hukuku katlede- rek, hukuka tecavüz ederek, hukukun ırzına geçerek” içe- riye alõndõğõnõ söyledi. Cihaner’in tutuklanmasõna da değinen Baykal, “Vicdan var, hak var, adalet var, insaf var. Niye tutukladılar? Çün- kü o bir soruşturma başlat- mış. Bir cemaatle ilgili bir so- ruşturma başlatmış” dedi. ‘Hani bağımsızdı’ Devlet Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek’in savcõyõ arayarak “Bu soruş- turmayı derhal bırak ve göz- altına aldıklarını salıver” de- diği iddiasõnõ yineleyen Baykal, şunlarõ söyledi: “Şimdi hani bağımsızdı adalet. İş buradan başlıyor. Yani tutuklama ön- cesi olaylar nasıl gelişti bile- lim. Savcının bir soruşturma dosyası dolayısı ile ona mü- dahale ediyor. Kim ediyor? Hükümetten Başbakan Yar- dımcısı. Bu müdahale orada başlayınca orada biter mi? Oradan artık alıyor başını gi- diyor. Başsavcı Cihaner uy- durma iddialarla suçlanıyor. Son olarak gizli tanıkla Er- genekon suçlamasında bu- lunuldu. Ne diyor bu tanık? ‘Anka- ra’daki Albay Dursun Çiçek, Erzincan’a geldi 2009 yõlõnda, seninle buluştu, birlikte tezgâh yaptõnõz, gizli tanõk bize bunu anlattõ diyor’. ‘Gizli tanõk ne- rede’ diyorlar, gizli tanık ka- yıp, bulunamadı. ‘Ne görüş- tüm ne buluştum ne telefonla görüştüm. Ankara’daki albayla hiçbir il- gim yoktur’ dedi. Albay’a sor- dular ‘Sen geçen yõl Erzincan’a gitmişsin, konuşmuşsun’. ‘Ben 1992 yõlõnda bir kere Erzincan’a gitmiştim, onun dõşõnda git- mişliğim yok’. Böyle hukukun işlediği bir yerde hukuktan, demokrasiden söz etmek mümkün mü? Böyle haksız- lıklar, zulümler bazı durum- larda bazı ülkelerde ortaya çı- kar. Türkiye’de de böyle hak- sızlıkların yapıldığı zamanlar olmuştur. Bu kadarını ben hiç hatırlamıyorum da. Ama dar- be dönemlerinde hukuk as- kıya alınır, iftira işler, yalan işler, haksızlıklar yapılır, ba- zen zulüm düzeyinde hak- sızlıklar yapılır. Ama bunlar darbe dönemlerinde olur. Bi- rileri gelmiştir, yönetimle, devletin organları ile temsil- cileri ile görülecek hesabı vardır. O hesabı görmek için tutuklatır, gözaltında tutar, aylarca mahkemeye çıkılmaz, her türlü hukuk ihlali olur. Ne zaman olur? Demokrasi- nin askıya alındığı dönemde olur. Şimdiki yaşanan olaylar, sanki Türkiye’de bir darbe yapıldı haberimiz yok, ilan edilmedi darbe, darbe doğ- rultusunda icraatlar başladı. Toplu gözaltına almalar, tu- tuklamalar, özel adalet dışı yargılama süreçleri, gözaltı- lar, iftiralar, Türkiye’de yay- gınlaştırıldı.” 3. Ordu Komutanõ Orgeneral Saldıray Berk’in şüpheli sõfa- tõyla ifadeye çağrõlmasõnõ da eleştiren Baykal “Türkiye’nin 3 tane ordusu var, biri de 3. ordu. Yani bu Malatya’daki orduyla 2. ordu arasındaki bütün coğrafyayı Artvin’den, Kars’tan, Ardahan’dan aşa- ğısına kadar, diğer taraftan Karadeniz noktasına kadar bütün coğrafyayı Türkiye adına alınacak savunmasını, egemenliğini, hukukunu Tür- kiye adına orada üstün tuta- cak ordusunun başındaki ki- şi. Şimdi bu kişiye diyorlar ki sen şüphelisin” dedi. ‘Türkiye kaldırmaz’ 3. Ordu Komutanõ’na “şüp- helisin” denilirken halkõn “huzurlu olamayacağını” ifade eden Deniz Baykal, “Dünyanın hangi ülkesinde böyle bir şey olabilir? Bu ne hukukla, ne adaletle, ne va- tanseverliğe, ne yurttaşlığa sığar. Bu vatanseverlikle, sorumlulukla ilgili, basiret- le ilgili, yurttaşlıkla ilgili bir konu. Bu böyle gitmez. Tür- kiye bu durumu kaldırmaz” diye konuştu. MİLLETVEKİLLERİ Özel yasa hazırlığı AYŞE SAYIN ANKARA - Milletve- killerinin, protokolde kar- şõlaştõklarõ sorunlar, sağ- lõk ve sosyal güvencele- rinin daha ayrõntõlõ ve ge- niş kapsamlõ düzenlen- mesi için TBMM Baş- kanlõğõ çalõşma başlattõ. Milletvekillerinin öz- lük haklarõnõn ayrõntõlõ olarak özel bir yasa ile dü- zenlenmesi ve bazõ hak- larõn milletvekillerinin is- temi doğrultusunda “ge- nişletilmesi” için TBMM Genel Sekreterliği bün- yesinde başlatõlan çalõşma tamamlanma aşamasõna geldi. TBMM Genel Sek- reterliği’nin yürüttüğü ya- sa taslağõnda, tartõşmalõ olabilecek veya siyasi ka- rar gerektiren hükümler konusunda siyasi partile- rin görüşünün istenmesi benimsendi. Taslakta, vekillerin en çok yakõndõğõ konu olan “protokol”deki yerleri de net olarak ifade edile- cek. İçişleri Bakanlõğõ genelgesiyle, protokol- deki yerleri “vali”den sonra gelen milletvekil- leri için, yasaya da bu hükmün taşõnmasõ plan- lanõyor. Taslakta millet- vekillerinin en önemli yakõnma konusu olan “maaş artışı”na ilişkin düzenlemeye yer veril- medi. Ancak bu konuda doğrudan maaş artõşõ de- ğil de, milletvekillerinin maaşlarõnõn “endeksli” olduğu ölçütün değişti- rilmesi formülü üzerinde duruluyor. Başbakanlõk Müsteşa- rõ’nõn maaşõnõn özellikle özerk kurumlarõn başkan ve üyelerinin maaşlarõn- dan çok düşük kaldõğõnõ savunan vekiller, maaş kriterinin yeniden dü- zenlenmesini istiyorlar. CHP lideri Deniz Baykal, “Darbe dönemlerinde hukuk askõya alõnõr, iftira işler, yalan işler, haksõzlõklar yapõlõr, bazen zulüm düzeyinde haksõzlõklar yapõlõr” dedi. Partisinin Bolu Kültür Merke- zi’nde yapılan il kon- gresinde konuşan Bay- kal, hükümetin Kürt açılımı projesini eleş- tirdi. Hükümet yetkili- lerini “teröristleri ku- caklamak”la suçlayan Baykal, Habur’da da seyyar çadır mahke- mesi kurulduğunu, Kuzey Irak ve Mah- mur Kampı’ndan ge- lenlerin “hukuku kat- lederek, hukuka teca- vüz ederek, hukukun ırzına geçerek” içeriye alındığını söyledi. Baykal, katıldığı Bolu il kongresinde partililerle fotoğraf çektirdi. (AA)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear