24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
21 ŞUBAT2010/SAYI 1248 PAZARI ÎYİ BİR SEÇİM YAPMAK İÇİN İÇİNİ BOŞALTMAK Dış etkenler ve içsel çatışmalar bazen kendimizi dinlememizi engelliyor. "Kendine odaklanmak tüm bu parazitlerden kurtulmanın tek yolu" diyor psikosomatik hastalıkları telkin yoluyla iyileştirmeyi savunan bilim dalıyla uğraşan sofrolog Patrick Andre Chohe. Gerçek arzuyu serbest bırakmak için bir egzersiz de öneriyor: Sırtınız dik olarak oturun ya da bacaklarınızı esneterek ayakta durun. Vücudunuzda gerilim hissettiğiniz her alana odaklanın. Bilinçli ve algılann açık kalması için kendinizi tamamen bırakmadan gevşeyin. Yüz- boyun, omuz-kol, göğüs-karın, kalça-bacak bölgelerinden negatif enerjinin baskın olduğunu ya da toplandıgını hissettiğiniz yeri tespit edin. Daha sonra seçiminizi düşündüğünüz anda sizi yöneten, zihninizi engelleyen hissi bulmaya çalışın. Korku, engellenmişlik, gerginlik gibi... Söz konusu soruna odaklanın, nefesinize dikkat edin ve her nefes verişinizde negatif düşüncelerin çıktığını hissedin. Daha sonra tam tersini yapın. Her nefes alışınızda, negatif düşüncelerden arındırdığınız bölgeye doğru pozitif enerjinin aktığını düşünün. Kendinizi. iyi hissettiğinizde bırakın. ARZUYU TANIMLAMAK Bir kararderin bir istekle ilgili olduğunda en ufak bir animsama bile bizi pozitif hale getirmeye yeter. Kalem ve kâğıt alın, kafanızdaki projenize bir isim ve gerçekleşmesi için bir tarih verin. Şimdi odaklanın, tasarlayın ve projenizi detaylı bir şekilde yazın. Ne kadar somut olursa o kadar iyi, sanki gerçekleştirmişsiniz de bir yabancıya anlatıyormuşsunuz gibi düşünün. Yazarken ne hissettiğirifei iyi izleyin. Tüm duygularınızı not edin, bu noktada gerçekten ne istediğinizi anlayabilecsksiniz. SEZGİLERİNİZİ DİNLEYİN Sezgi, kendîbaşına biranlayış biçimidir. iç dünyamızla herzaman ilişki içindedir, yani tek gerçek arzumuzla... Sezgisel zekânızın eylemlerini ortaya çıkânn.'Bu içinizde bir diyaloga neden olabilir: "Onu yeniden görmek istedigine emin misin?" Fiziksel birtepki de olabilir, aniden gerilebilir ya da gevşeyebilrsiniz o insanın karşısında. Ya da görsel, işitsel, zihinsel bir şimşeğe neden olabilir: "Bu yıllardır aradığım insan" ya da "Arkama bakmadan kaçmalıyım" hissi. Sezgilerinizi meşru kılmak için dışardaki uyaranlara açık olun. Etrafınızdaki işaretleri yakalayın. Diyelim sezgileriniz size 'o doğru insan' diyor ama kararsızsınız... Birden bir şarkının sözleri dikkatinizi çeker, üzerinde "bu sizin için mükemmel" yazan bir afiş çarpar gözünüze, etrafınızdaki seçiminizi destekleyen mesajları dinleyin. BAŞKALARININ FİKİRLERİNE UYUM Bir kararın sadece kendimizi kapsadıgı çok zor görülür. O halde amacımız yakınlarımızın ihtiyaçlarını inkâr etmeden isteğinizi gerçekleştirmek olmalı. Başkalarıyla seçiminizi konuşmadan önce diyelim iş değiştirmekten bahseseceksiniz, öncelikle size göre kararınızı doğrulayan argümanlarınızı listeleyin. Bu şekilde gerçek ihtiyacınızla (daha yaratıcı bir işte çalışmak) ikinci planda kalan ihtiyaçlarınız (daha sempatik iş arkadaşları edinmek) ayrılacaktır. Bu ayrım sizi yararsız çatışmalardan koruyacaktır. Kararınızı bir başkasına açıklarken, gerçek ihtiyacınızı ön plana çıkarın. "iş değiştirmeye karar verdim, sen ne düşünüyorsun" gibi bir yandan uzlaşma içeren cümleleri de araya sıkıştırın. Amacınız çatışma olmadan uzlaşmaya varmak, unutmayın. HAREKETE GEÇİN Harekete geçmek için korku, şüphe ve engellere karşı koymalısınız. "Somut bir eylem planıyla dileğiniz pozitif bir şekilde uyuşmalı" diyor NLP uzmanı Paul Pyronnet. Ayakta, gevşemiş, yapılacak eyleme konsantre olun. iş mülakatına hazırlanıyorsunuz çünkü iş değiştirmek istiyorsunuz. Kendinizi bunu yaparken hayal edin: "Gelecekteki işverenimi yeteneklerim konusunda ikna ediyorum." Tüm diyaloğun en olumlu koşullarda gerçekleştiğini düşünün. Sanki bir filmin içindeymişsiniz gibi izleyin kendinizi. Sahneye cjirin, başarınızı hissedin. içinizde bu huzurun yerleştiği yeri tespit edin, ona bir renk verin. İçinize işlediğini hissedin o rengin. Size huzuru anımsatan bir anınızı düşünün. Bu anıyı yeniden yaşayın. Her iki sahneyi karıştırın. Deniz kenarında işvereninizle oturup ailelerden konuşuyorsunuz. Bu ideal koşulu yaşayın, bu huzur sizin içinize yerleşene kadar düşünün. Mülakat sırasında renginizi ve ideal sahnenizi düşünün.# Doğru seçimi yapmayı bilmek... K almak mı gitmek mi? Çocuk doğurmak mı do- ğurmamak mı? istifa etmek mi çalışmaya devam et- mek mi? Hayatımız rahatsız edici pek çok soruyla dolu. Şüphe ve kararsızlıkların içinde tek kesinlik var; bir seçim yapmak gerekiyor. Hayatı devam ettirmenin tek şar- tı da bu. Peki, önümüze sunulan bunca seçenek arasın- dan karar vermek, eyleme geçmek sonra da pişmanlık duy- mamak nasıl mümkün olacak? Bilinçaltımızın ya da aile- mizin buyruklarından nasıl kaçacağız? Öncelikle farkındalık, kendine söz vermek ve sorumluluk almak gerekiyor. NEDEN KARARSIZ KALIYORUZ? Sade mi meyveli mi? Organik mi normal mi? ikili paket mi dörtlü mü? inek sütünden mi koyun sütünden mi? Cam mı plastik kap mı? Bugüne dek beynimizin elimizin niha- yetinde dörtlü pakette frambuazlı yoğurda uzanana kadar kaç soruya yanıt verdiğini kimse hesaplayamadı. Marketin diğer reyonlarında bir şeyler alırken sorduğumuz bir o ka- dar soru da cabası. Sonuçta alışveriş yapmanın neden bu kadar yorucu olduğunu anlamak zor değil. Ya da sabah ne giyecegine, kahvaltıda ne yiyeceğine karar vermenin kimi zaman nasıl bir zafere dönüştüğünü de... Tüm hayatımız karar vermekle geçiyor. Hem de hiç dur- madan. Birlikte yaşayacağımız insanı, çalışacağımız işi, evi kaç aylık krediyle alacağımızı, politik ya da dini bir gö- rüşü seçiyoruz. Bazense küçük görünse de sonuçlarını da düşünmemiz gereken kararlar var; aşı yaptırmak, ye- ni bir doktor bulmak, çocuğun okulunu değiştirmek, ye- ni bir şehre taşınmak... Nedenini anlamasak da çoğu za- man verdigimiz kararlar bazen içinden çıkılmaz hale ge- lebiliyor. ÖZGÜRLÜĞÜN YAPTIRIMLARI Psikiyatrist ve psikanalist Serge Hefez, "Çağımızın en bü- yük yeniliği artık kimliğimizi miras almak yerine seçmemiz. Bu seçim değişmez, yoğun ve de acılı olabiliyor" diyor. Bireylerdoğduklarından itibaren belirlenen bir kadere mat> kûm ediliyor. Sosyal sınıf, babadan oğula geçen meslek, cinsiyetine baglı olarak üzerine yapıştırılan rol, ailedeki ya da dinindeki yeri... Her insan dengeyi bozmamak adına top- lumun emirlerini izliyor. Ancak devrimler buna başkaldırarak gerçekleşti. Özgürlük ve eşitlik toplumu bireyleştirdi ve her birine kendi gelişiminin ve de mutluluğunun sorumluluğunu verdi. Doğal olarak datüm bu olasılıklararasından seçme zorunluluğunu... Şimdi mutlu, kendini geliştiren, özgür in- sanlar olmak bizim elimizde. "Özgürlük artık sadece bir ola- sılık değil aynı zamanda bir zorunluluk da" diyor filozof Michela Marzano. Ancak bir zorlama haline geldiğinde kav- ramın içi de boşalıyor. Bazen bize sunulan seçim şans- larının sonsuzluğu ve omuzlarımıza yüklenen ezici so- rumluluk bazen hiçbir konuda karar verememize neden oluyor. BEN KİMİM? Yaşamaya devam etmeye karar vermemizden itibaren aslında seçim yapmaktan başka şansımız yok. "Seçmek ya da seçmemek, bu bile bir seçim" der Jean Paul Sartre. O zaman özgürlükler ormanında kaybolmamak ya da iç rahatlığıyla karar verebilmek için ne yapmalı? Seçmek öğ- reniliyor hem de salt çocuklukta değil tüm yaşam boyunca. Bizi olgunluğa götüren onca etap boyunca kararlar veri- yoruz. Psikologların kapıları yeniden seçmek ya da seç- Günlük hayatın küçük kararlanndan, her şeyi değiştirebilecek büyük çözümlere, hayatlarımız yapılan seçimlerden ibaret. Ancak bazen olasılıklar denizinde boğulurken bizim için neyin iyi olup olmadığına bir türlü karar veremiyoruz. memek arasında kalan çiftlertarafından aşındırılıyor, gör- sel, bedensel ya da profesyonel kimliklerini yeniden bul- mak isteyen kaybolmuş insanlar yaşam koçlarını zengin ediyor. Ne yöne sapacağımızı düşünürken kimliğimizle il- gili en temeli unutuyoruz. "Neyi seçeceğinY'den önce, "Ben kimim" ve "ne istiyorum" sorularını sormalıyız. HER KARAR İYİ DEĞİLDİR insan kaynakları uzmanı Philippe Esnaut, "Bana gelen in- sanlarda en çok karşılaştığım sorun, ısrarla ve sıklıkla en iyi çözümü aramaları. Hangi ormana ait olduğunun farkına var- madan ağacı budamak istiyorlar. Ya da bağlı olduğu top- rağı, onun büyütmek için ne kadar zaman geçtiğini..." di- yor. Hefez doğruluyor, "Her şey bana bağlı demek zordur. Özellikle insan kendini kültürel, ailevi ya da toplumsal norm- lardan bağımsız hissettiği zaman. Modern insan miti insa- nın tüm zorunluluklardan arınmış gösterir. Oysa bu im- kânsızdır." Sosyolog Alain Ehrenberh, bunu "kendisi olmanın yorgunluğu" olarak tanımlıyor: "Bugün belirlenmiş kuralların yokluğunda her insan kendini istikrarlı hissetmek için kendi kurallarını belirlemek için müthiş birenerji harcıyor." Koçlar, psikologlar, sosyologlar, filozoflar hepsi aynı gö- rüşte birleşiyor: "Seçim aşamasına gelmeniz için isteğe yo- ğunlaşmak gerekir." Heves köpüklerinin peşinden koşmak, her gün binlerce bilgiye boğulmak, tüketim sistemi yü- zünden sürekli fikir değiştirmeye zorlanmak yerine te- mellerimizi oluşturacak bütünü bulmak için uğraşıyoruz. Bu ancak içimizdeki derin isteğe kulak vererek, onunla ba- ğımızı koparmayarak, ona güvenerek mümkün olabilir. En önemlisi de bu güvene sadık kalarak, bazı kararlarımızın iyi olmayabileceğini kabullenmek... "Yanılmak, hayatı ziyan etmek değildir" diyor Hefez. KARMAŞIK BİR MEKANİZMA Bilişsel araştırmalar, tüm kararlarımızı iki zamanlı aldığımızı gösteriyor. ister parfüm ister eş seçiminde aynı davranışı gerçekleştiriyoruz. Uygun olasılıkları inceliyor, bir kısmını eliyoruz. Kalanları karşılaştırıyoruz, işte tam bu noktada ka- famız karışıyor. Seçim bize ne kadar önemli görünüyorsa o kadar akla yatkın bir biçime sokmaya çalışıyoruz. En meş- hurçözüm de "artılar ve eksiler" kolonları. Bu, durumu açık bir şekilde görmeyi sağlıyor ama çözmüyor. Çünkü seçim yaparken bazı şeyleri bahane ediyoruz; risk korkusu, ke- sinlik ihtiyacı, kendini hapsedilmiş hissetmek gibi. Üstelik iyi bir seçimde bile! • Psychologies Magazine'den çeviren: SİNEM DÖNMEZ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear