25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada düşünürlüğü, yazarlığı, eleştirmenliği... Şakir Bey Shaw’u araştırmayı, Türkçeye kazandırmayı kendisine iş edinmiş. 200’e yakın eserinden, ayrıca konuşmalarından, röportajlarından “sözler” derlemiş. Eczacıbaşı’nın bu çalışması 1995’te “Gülen Düşünceler” adıyla yayımlandı. Kimi kitaplardan 2 tane alırım, biri gazetedeki odam için, biri evim için. Gülen Düşünceler de bunlar arasındaydı. Evden Silivri’ye ilk istediğim kitaplardan biri buydu. Kitabın adı beni içine çekmeye yetmişti. Ülkemizde ne yazık ki düşünce deyince akla olumlu şeylerden çok olumsuz şeyler geliyor. Alın size birkaç örnek: Kara kara düşünmek... Düşünceye dalmak... Düşün düşün çoktur işin... Düşünce suçu!.. Şubat ayının ilk haftasını kendime, Bernard Shaw haftası ilan ettim. Eczacıbaşı’nın kitaplar dolusu bir kitaplık çalışmasını altüst ettim. Gülen Düşünceler’de Shaw’un, insan, çağdaş yaşam, siyasal düzen, özgürlük, savaş, barış, suç, ceza, sanat, eğitim, kadınlar, erkekler, düşünce, bilim, din, sanat üzerine söyledikleri yer alıyor. Altını çizdiğim bazı düşünceleri paylaşmak isterim: - Savaş, özgürlüğü tehlikeye, cinayeti erdeme dönüştürür. - Hiçbir şey yaratmadım, sadece gerçek yaşamın dramını ortaya çıkardım. - Ahlak kuralları da dişlere benzer: Ne kadar çürürse dokunmak o kadar acıtır. - Yaşam, yana yana sönen ve her çocuk doğduğunda yeniden parlayan bir alevdir. - Eleştirinin, intihara göre bir üstünlüğü vardır. İntiharda kendine, eleştiride başkalarına kıyarsınız. - Gazetecilik bir bisiklet kazasıyla uygarlığın çöküşünü birbirinden ayıramayan bir alandır. - Yüzümüzü görmek için aynaya, ruhumuzu görmek için sanat yapıtına bakınız. - Köle gibi yetiştirilenler, köle gibi yönetilebilirler ancak. - Ağır ceza düzenimiz karaya kara katarak beyaz elde etmeye yönelik bir örgütlenmedir. - İnsanın kaplan öldürmesine spor, kaplanın insan öldürmesine canavarlık diyoruz. - Hırsızların kusurları, bankerlerin nitelikleridir. - Gerçekten yardımsever her kişi dilencilere sadaka vermekten tiksinir. - Savaşları kazanabilir, kentleri zaptedebilirsiniz, ama ulusları fethedemezsiniz. - Demokrasi okurken güzel, oynanırken kötüdür. - Hukuk hepimizin karşısında eşittir, ama biz hukuk karşısında eşit değiliz. - Yaşam bir serüvendir, hazır reçete değil. - Geçmişimizin anılarıyla değil, geleceğimizin sorumluluklarıyla akıllanırız. Bernard Shaw, bunca üretimi nasıl başardığını soranlara kısa bir yanıt verirmiş: - Günde 3-4 saat düşünerek! Düşünmek kolaymış gibi görünse de, hiç de öyle değil! Şakir Eczacıbaşı’nın bir kez daha aklına, emeğine sağlık derken, sorsak: - Günde ne kadar düşünüyorsunuz? Hiç düşündünüz mü? GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Yargı önünde herkesin eşitliğini her fırsatta savu- nan Başbakan RTE, yargının bağımsızlığı ve eşitlik konusunda hassas mı hassas. Lakin Silivri mahkemesinin böyle bir örgüt olma- dığını açıklamasına karşın… Sorumlu sorumsuz ki- şileri “Ergenekon terör örgütüne üye olmakla” suç- layacak özel bir savcı aradı ve.. buldu. Özel savcı veya savcılar Ergenekon terör örgütü üyesidir dedi mi birine; al gözaltına, sonra tutuklat ve doğru Silivri’ye! Yargıyı rahat bırakın, savcılar bağımsız çalışıyor- lar diye sıra sıra nutuklar atan… Erzincan’daki İs- mailağa tarikatı üyelerini gözaltına alan savcıya te- lefon açıp salıverin diye talimat veren eski Adalet Bakanı, şimdi Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek... İktidarın diğer sözcüleri de yükseklerden gelen bu seslere uygun konuşmalar yapıyorlar. Oysa içerideki, dışarıdaki genel kanı: AKP hükü- meti yargıyı siyasallaştırıyor! Taze örnek: AKP iktidarı zamanında çok hareketli görünen özel yetkili savcılardan Erzurum Cumhuri- yet Savcısı Osman Şanal, Erzincan’a geliyor. Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Ciha- ner’in makamında, evinde aramalar yaptırdıktan sonra gözaltına alıp Erzurum’a götürüyor. Dün sabah Başsavcı Cihaner, tutuklanıyor. Sonra? Yanlış hesap Bağdat’tan dönüyor. Hâ- kimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), Ciha- ner’in gözaltına alınıp tutuklanması sürecinde yer alan dört savcının özel yetkili sıfatını bir kalemde siliyor. Başsavcıyı tutuklatan başsavcı ne diyor: Başsav- cı Cihaner, Albay Dursun Çiçek’in irtica belgesini Erzincan’da uygulamaya koydu. Cuntayla komplo kurdu. Eee daha neler yaptı: Karanlık kişilerle İsmailağa cemaat üyelerinin evlerine silah koymaya çalıştı. İf- tira suçu işledi. (Adalet Bakanı iken Çiçek’in salıve- rilmelerini telefon ederek Başsavcı Cihaner’den is- tediği) İsmailağa cemaatiyle ilgili 200 kişiyi suçladı. Ergenekon terör örgütüne üye olmakla suçlanan Başsavcı Cihaner’in söylediklerine bakalım: “Ce- maat soruşturmasını 2007’de başlattım. O dönem ne misilleme yapılacak Ergenekon ne de darbe pla- nı vardı. Soruşturma kararlarını ben verdim. (Komu- tanı şimdi içeride) Jandarma şunu bunu yapalım, demedi. Cemaat soruşturmasına bedel ödetiyorlar.” Bir başsavcı da gözaltına alıp tutuklattığı öteki başsavcının söylediklerini doğruluyor: “Cemaat üyeleriyle ilgili çalışmaları nedeniyle…” Genel kanı: Cemaatlere, tarikatlara dokunan ya- nıyor! RTE mantığıyla olayı değerlendirmeye gelince: Türkiye’de yargı önünde eşitlik, işte böyledir. Başsavcının gözaltına alınmasından sonra: Hu- kuk adamları, YARSAV, HSYK gibi kurumlar, bir başsavcının ancak CMK’nin 250. maddesinin 3. fıkrasına göre Yargıtay’da yargılanabileceğini açıklıyorlar. AKP sözlüğünde yargı önünde ayrım gözetme- den herkes eşittir. Ama nasıl: Rektörler, profesörler, parti genel başkanları, ga- zeteciler, yazarlar, emekli orgeneraller, oramiraller, albaylar, subaylar, başsavcılar, avukatlar, Yargıtay onursal başsavcıları… AKP iktidarında özel yetkili savcılar tarafından ya tutuklanıyor ya da sorguya çekiliyor. Suçları ortak: Adı var, ama var olduğu bir türlü saptanamayan, kanıtlanamayan Ergenekon terör örgütüne üye olmak! Yargı ve yasalar önünde eşitliğine gelince: Genel Başkan RTE hakkında ona yakın çok ağır suçlamalar içeren dosyalar varken… AKP grubun- dan bir yığın milletvekili her türlü suçtan sanık iken… Dokunulmazlık zırhı sanki Allah’ın emri… Başba- kan ve AKP’liler herkese eşittir dedikleri yargıya çıkmaktan fellik fellik kaçıyorlar ve... Diyorlar ki, Türkiye’de yargı bağımsız ve herkes yargı önünde eşittir. Yasalar herkese eşit uygulanır ha? Kime yutturuyorsunuz bu palavrayı! Bir iyilik yapın; gülümsemeye bile takati kalma- mış insanları güldürmeyin! ankcum@cumhuriyet.com.tr SAYFA 18 ŞUBAT 2010 PERŞEMBECUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 18Şubat Oslo B -3 Helsinki B -7 Stockholm B -2 Londra Y 7 AmsterdamK 2 Brüksel K 3 Paris K 4 Bonn Y 5 Münih K 2 Berlin B 2 BudapeştePB 4 Madrid Y 10 Viyana B 4 Belgrad Y 6 Sofya K 10 Roma Y 14 Atina Y 19 Zürih Y 7 Moskova PB -8 Aşkabat Y 15 Taşkent PB 12 Bakû PB 9 Bişkek PB 9 Tiflis Y 13 Kahire B 30 Şam A 25 İstanbul Y 13 Edirne Y 14 Kocaeli Y 15 Çanakkale Y 16 İzmir Y 20 Manisa Y 20 Denizli Y 18 Zonguldak Y 14 Sinop Y 12 Samsun Y 16 Trabzon B 18 Giresun B 19 Ankara Y 15 Eskişehir Y 15 Konya B 17 Sıvas Y 13 Antalya PB 21 Adana PB 21 Mersin PB 20 Diyarbakır PB 16 Şanlıurfa PB 18 Mardin PB 18 Siirt B 16 Hakkâri Y 8 Van Y 9 Kars Y 7 Ülkemizin geneli parçalı çok bulutlu, Marmara, Kuzey Ege, Karadeniz, İç Anadolu’nun kuzeyi, Doğu Anadolu’nun kuzeyi ile Bitlis çev- releri yağışlı geçe- cek. Yağışlar yağmur ve sağanak, Doğu Anadolu’nun doğu- sunda karla karışık yağmur ve kar şek- linde olacak. Rüzgâr Güney Ege ile Batı Akdeniz’de güney yönlerinden kuvvetli olarak esecek. İLHAN TAŞCI ANKARA - Cumhuriyet tari- hinde ilk kez bir başsavcõnõn makam odasõnõn basõlarak tu- tuklanmasõna neden olan sürecin odağõnda yer alan İsmailağa ce- maati, bugüne değin hem cina- yet hem de linçle anõldõ. Cemaatin lideri Mahmut Us- taosmanoğlu, İskenderpaşa ce- matinin lideri Mehmet Zahit Kotku’nun 1980 yõlõnda ölümü- ne kadar yanõnda yer aldõ. Nak- şibendi tarikatõnõn bir kolu olan İskenderpaşa liderinin müritleri arasõnda Necmettin Erbakan ve Turgut Özal gibi isimler de yer aldõ. Kotku’nun yerine da- madõ Esat Coşan geçince Usta- osmanoğu da kendi “yolunu” çizmeye başladõ. Uzun yõllar imamlõk yaptõğõ İsmailağa Camisi nedeniyle grup, İsmailağa ce- maati adõnõ aldõ. Cemaat İstanbul Fatih’te Türkiye’nin en dikkat çe- ken radikal İslami gettosunu oluş- turdu. Cemaatin önde gelen ba- zõ isimlerinin Salih Mirzabe- yoğlu liderliğindeki İBDA-C ile birlikte hareket ettiği de biliniyor. Tarikatlarõ din sömürüsü olarak değerlendiren Üsküdar Müftüsü Hasan Ali Ünal’õn eleştirilerinin odağõnda İsmailağa cemaati de yer aldõ. Çünkü müftü Ünal gö- rev yaptõğõ Üsküdar ve çevresin- de cemaatin hâkimiyetini kõr- maya ve güçlenmesini engelle- meye çalõşmõştõ. Cemaat lideri Ustaosmanoğlu, Üsküdar bölge- sindeki camilerde cemaate vaaz vermek isteminde bulunmuş, an- cak Ünal bu isteğe olumsuz ya- nõt vermişti. Ustaosmanoğlu, Üs- küdar müftüsü Ünal hakkõnda dövülmesinin caiz olduğu fetva- sõnõ da çõkarmõştõ. “Dayaktan an- lamayan” müftü kõsa bir süre sonra bir inşaatta kafasõna beş kurşun sõkõlarak öldürülmüş hal- de bulundu. Olayõn ilk şüphelisi, İsmailağa cemaatinin şeyhi Us- taosmanoğlu oldu. Gözaltõna alõ- nan Ustaosmanoğlu, tutuksuz yargõlanmak üzere serbest bõra- kõldõ. Dava, İstanbul 1 No’lu Sõ- kõyönetim Mahkemesi’nde ara- larõnda Mahmut Hoca’nõn da bu- lunduğu 7 kişi hakkõnda idam ce- zasõ istemiyle başladõ. Askeri savcõ, sanõklar Ustaosmanoğlu, Ömer Arlı, Turgay Taş, Abbas Çelik, Ahmet Vanlıoğlu, Ahmet Özer, İmdat Kaya ve İran’a kaçan Hamza Akdağ’õn Üsküdar müftüsü Hasan Ali Ünal’õn en- gellenmesi amacõyla Fatih’teki İs- mailağa Camisi’nde toplantõ yap- tõklarõnõ anlatõyordu. Sanõklar- dan biri Sultanbeyli Belediyesi Mezarlõklar Müdürlüğü’nde ça- lõşan İmdat Kaya’ydõ. Kaya, “Çankaya-Ezankaya” tartõş- masõnõ başlatan kişi olarak cemaat içinde hõzla sivrilmişti. Cinayetin işlendiği dönemde Ümraniye Ca- misi’nde imamlõk yapõyordu. Da- va sonucunda Mahmut Hoca be- raat etti. Ömer Arlõ 30 yõl ağõr ha- pis cezasõna mahkûm oldu. Arlõ, 1999 yõlõnda afla çõktõ ama bir sü- re sonra da kõzõyla başka bir Ku- ran kursu öğrencisi kõzõ öldürdü. Damadı da öldürüldü Cemaat lideri Ustaosmanoğ- lu’nun Fatih Çukurbostan Ca- misi’nde imamlõk yapan dama- dõ Hızır Ali Muratoğlu da 17 Mayõs 1998 tarihinde İsmaila- ğa Camii’nde sohbet sõrasõnda uğradõğõ silahlõ saldõrõda yedi kurşunla öldürüldü. Muratoğ- lu’nun cemaat içi hesaplaşma- lar yüzünden öldürüldüğü iddia edildi. Ustaosmanoğlu’nun yaş- lanõp hastalanmasõndan sonra cemaat içinde etkinliğini arttõran Cüppeli Ahmet Hoca olarak bilinen Ahmet Mahmut Ün- lü’nün babasõ Yusuf Ünlü ise 18 Haziran 2001’de İsmailağa Camisi’ne giderken yolda silahlõ saldõrõya uğrayarak, bacakla- rõndan yaralandõ. 3 Eylül 2006 tarihinde İs- mailağa cemaati yine bir cina- yet ve linçle Türkiye günde- minin ilk sõrasõna yerleşti. Us- taosmanoğlu’nun sağ kolu ola- rak bilinen emekli imam Bay- ram Ali Öztürk, sabah nama- zõnõn ardõndan Mustafa Erdal adlõ kişi tarafõndan cemaatin önünde bõçaklanarak öldürüldü. Erdal ise hemen orada cemaat tarafõndan linç edildi. İsmailağa cemaati, müftü öldürmesi ve imam linç etmesiyle gündeme geldi Kriminal cemaat İstanbul Haber Servisi - “Evrakta sah- tecilik”,“iftira ve tehdit” ve “Ergene- kon’a üye olmak” iddialarõyla tutuklanan Er- zincan Cumhuriyet Başsavcõsõ İlhan Ciha- ner tarafõndan yürütülen İsmailağa cemaa- ti soruşturmasõ kapsamõnda “mahkeme ka- rarıyla” cemaat üyelerinin telefonlarõnõn din- lendiği ortaya çõktõ. Vuslat-Der Başkanõ Şevket Gökşan’õn dinleme kayõtlarõna ta- kõlan “Benim dinimle oynayanın canıyla oynarım. Soyuyla, sopuyla ateşe veri- rim” sözleri ise dikkat çekti. T24.com internet sitesinin haberine göre, jandarmanõn da istihbaratõyla oluşturulan ve İsmailağa cemaatini kapsayan dosyada ce- maatin yaklaşõk iki yõldõr “mahkeme kara- rıyla” dinlenen telefon konuşmalarõ yer alõ- yor. Cemaatin yöneticileriyle Emniyet, bü- rokrat ve siyasetçilerin konuşmalarõ ise dik- kat çekiyor. Telefon dökümlerinde cemaat ku- ruluşlarõna düzenlenecek baskõnlarõn “Ba- danacılar gelecek” şifresiyle önceden ve- rildiği de ortaya çõktõ. Gökşan ile Hasan Tir- yaki arasõnda geçen konuşmada cemaate yö- nelik baskõn haberi veren Gökşan, “Kaldı- racağınızı, indireceğinizi, göndereceğini- zi onu halledin” sözlerine Tiryaki “Tamam yanıtı” veriyor. Gökşan’õn “Ufakları gön- derme durumu olursa şey söylersiniz, şeyden dernekler masasından bir tadilat, tamirat istemişler” sözleri de yer alõyor. ‘Jandarmaya giremiyoruz’ Gökşan ve Murat Sessiz arasõnda geçen bir diğer konuşmada ise cemaatin kreşlerinin vakõf adõna değil, özel şahõslar adõna açõldõğõ ortaya çõkõyor. Gökşan ve Abdülkerim Nar- manlı arasõnda 23 Şubat 2009’da yapõlan bir telefon görüşmesinin kaydõnda ise Gökşan, Narmanlõ’yõ dikkatli olmasõ konuşunda uya- rõyor. Gökşan,“Temkinli olun, her tarafta böyle bir süpürme operasyonu var. Bizde biliyorsun on yediye doğdu, bugün şu an Er- zincan’a yağar ceza tamam. Her ihtimale karşı hazırlıklı olun” uyarõsõnda bulunuyor. Gökşan, cemaat üyesi Fatih Altınel’le izin- siz eğitim kurumu açmaktan haklarõnda açõ- lan soruşturmaya ilişkin yaptõğõ konuşmada şunlarõ kaydediyor: “İzinsiz eğitim kurumu açmaktan dava açsalar bile, ki öyle bir şey olmaz, varsayalım ki oldu. Bunun cezası ne- ticede bir yıldır, tamam mı kardeş? Biz bu- rada terörist değiliz. Elimizde Kaleş silah yok, kalem var. Bir de arkadaşlara söyle- yin, kapatın telefonları hepsini. Kimin ki- minle ne işi varsa yüz yüze yürütsün ya.” Gökşan’õn, “Askeriyeden, dostumuz İs- mailağa cemaatinin önde gelen hocaefen- dilerinin telefonlarını ve kendilerini taki- be almışlar” diyen cemaat mensuplarõna, “Emniyet yapsa kolay, Emniyet’e girip çı- karız, jandarmaya giremiyoruz” sözleri de kayõtlara takõlmõş durumda. ‘Badanacılar gelecek’ İsmailağa cemaatine düzenlenecek baskõnlar şifreli olarak önceden haberdar edilmiş ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ada- let Bakanlõğõ, Erzurum Özel Yetkili Savcõlõ- ğõ’nõn Erzincan Cumhuriyet Başsavcõsõ İl- han Cihaner’in tutuklanmasõ ile devam eden soruşturmasõ ile ilgili olarak yazõlõ açõk- lama yaptõ. Adalet Bakanlõğõ Basõn ve Halkla İlişkiler Müşavirliği’nden yapõlan yazõlõ açõklamada, “Bir olayla ilgili olarak başla- tılan soruşturma veya kovuşturma kesin hükümle sonuçlanıncaya kadar savcı, hâ- kim, mahkeme, bilirkişi veya tanıkları et- kilemek amacıyla alenen sözlü veya yazılı beyanda bulunmak TCK’nin 288. madde- sinde adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçu olarak düzenlenmiştir. Bu hükümler karşısında, yargısal denetime tabi olan iş- lemlerle ilgili olarak tüm kişi, kurum ve kuruluşların özenli davranması gerek- mektedir” denildi. Hâkimler ve savcõlarõn ifa ettikleri görevlerinin özelliği göz önüne alõnarak, özel soruşturma ve yargõlama usu- lüne tabi tutulduklarõ hatõrlatõlan açõklamada, “Bu bağlamda, 2802 sayılı Kanuna göre hâkim ve savcıların görevden doğan veya görev sırasında işledikleri suçların Bakan- lık izni ile soruşturulduğu” kaydedildi. Açõklamada hâkim ve savcõlarõn kişisel suç- larõnõn soruşturulmasõnõn ise bakanlõk iznine gerek duyulmaksõzõn en yakõn ağõr ceza mah- kemesi cumhuriyet başsavcõsõnca doğrudan yapõldõğõna dikkat çekildi. Soruşturmayõ savundu ADALET BAKANLIĞI İsmailağa cematinin lideri Ustaosmanoğlu ve Cüppeli Ahmet Hoca. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Adalet Bakanõ Sadullah Ergin, HSYK’nin Erzurum özel yetkili cumhuriyet savcõlarõnõn yetkilerini kaldõrma kararõyla “yetki gaspı yapmak sure- tiyle yargı sistemini kaosa sürükleyecek bir tutum sergilediğini” savundu. Ergin, “Yargõ re- formunun acilen hayata geçirilmesinin gerekli- liğinin bir kez daha ortaya çõktõğõnõ” söyledi. Ergin, Adalet Bakanlõğõ toplantõ salonunda Müsteşar Ahmet Kahraman ile düzenlediği ba- sõn toplantõsõnda, HSYK’nin dün aldõğõ kararlara ilişkin basõn açõklamasõnõ okudu. Anayasanõn 159’uncu maddesinde ve 2467 sa- yõlõ HSYK Yasasõ’nõn 4. maddesinde HSYK’nin görev ve yetkilerinin açõkça sayõldõğõnõ belirten Ergin şöyle konuştu: “HSYK yargısal görev- leri olmayan idari bir kuruldur. Hâkim ve- ya savcı, hâkim veya mahkeme kararlarına karşı kanun yollarına başvurma hakkı cum- huriyet savcısı, şüpheli, sanık veya katılana aittir. İdari bir kurul olan HSYK’nin bu de- netimi yapması çok açık bir yetki gaspıdır. Anayasa ve yasalara tamamen aykırı bir hu- kuksuzluktur. Hiçbir yargısal görevi bu- lunmayan Yargıtay Birinci Başkanlık Ku- rulu’nun bu konuyu görüşmek üzere topla- narak HSYK’nin yaptığının doğru olduğu- na dair karar alması da yasal dayanaktan yoksundur. İhsası rey niteliğindedir. Yargı- lama faaliyetine müdahale anlamı taşımak- tadır. Danıştay Başkanı’nın görev alanıyla il- gili olmayan bu konuda yaptığı açıklama da bu yanlışlıklara katkı vermek anlamına gel- mektedir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılı- ğı’nın devam eden yargısal bir faaliyetten do- layı siyaset kurumunu sorumlu tutmak an- lamına gelen açıklamasının kabul edilmesi de mümkün değildir. Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir so- ruşturma kapsamında yapılan arama, göz- altına alma ve tutuklama kararları üzerine yasada bu konuda hiçbir yetkisi ve görevi ol- mayan HSYK aldığı karar ile yürülmekte olan bir soruşturmaya müdahale etmiş, doğ- rudan taraf olmuş, yetkisini aşmış, bağımsız yargının işleyişine engel olmuş, soruştur- manın sağlıklı bir şekilde yürütülmesi ve so- nuçlandırılmasını tehlikeye sokmuştur.” “Soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcı- lıkları ve tedbir kararları veren mahkemeler, yüksek mahkemelerin ve HSYK’nin ağır baskısı altına alınmıştır” diyen Ergin, “HSYK ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yargılama sürecine yaptığı bu müdahaleden sonra yargının bağmsızlığı ve tarafsızlığı ba- kımından yargı reformunun acilen hayata ge- çirilmesi gerekliliği bir kez daha ortaya çık- mıştır” dedi. Bu arada HSYK Başkanvekili Ka- dir Özbek, bugün düzenleyeceği basõn toplan- tõsõnda Ergin’e yanõt vereceği belirtildi. Adalet Bakanõ, HSYK’nin yargõ sistemini kaosa sürükleyecek bir tutum sergilediğini ileri sürdü Ergin yüksek yargıyı hedef aldı BAKAN, SAAT 05.00’DE YASAYI HATIRLATMIŞ Gazetecilerin sorularõnõ da yanõtlayan Ergin, bir soru üzerine Baş- bakan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek’in İsmailağa cemaatine yönelik Er- zincan Cumhuriyet Başsavcõsõ İlhan Cihaner’i aramasõnõn “bilgi al- ma mahiyetinde bir arama” olduğunu savundu. Başsavcõ Cihaner’in mahkemeye sevk edildiği sõrada Adalet Bakanlõğõ’nõn sabah saat 05.00’de yaptõğõ açõklamanõn da yargõya baskõ olup olmadõğõnõn so- rulmasõ üzerine Ergin, kendilerinin yargõya müdahale edecek bir açõk- lama yapmadõklarõnõ, yasalarõ anõmsattõklarõnõ söyledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear