Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
sıkkın, ertesi günü türbanlı eşiyle Hindistan gezisi-
ne devam ediyor...
Halkın yaşam sıkıntısı.. işsizliğin hemen her ile
yayıldığını gösteren kamuoyu araştırmaları falan fi-
lan.. Çankaya’dakinin canını sıkmıyor.. ki bu konu-
larda bir şeyler söyleme gereksinimi duymuyor.
Öyleyse canı neden sıkılıyor Çankaya’daki
AKP’linin?
Devlet sorununa ha dönüştü ha dönüşecek ne-
den: Yeni Delhi’lerde gezerken gazetecilerin yeni
bir anayasa üzerine sordukları soruya “O fırsatı ka-
çırdı bu Meclis” diye yanıt vermesi.
…bu sözün yandaş üç köşe yazarının “Hayırlara
vesile ola... Çankaya’daki AKP’li neden böyle konu-
şuyor? Galiba Ahmet Necdet Sezer’leşiyor” diye
yazmaları..
Maiyetteki gazeteciler bu yayınlardan sonra Çan-
kaya’dakinin can sıkıntısını giderecek demeçler al-
dılar, yorumlar döşendiler.
Lakin bir yorum gerçekten canını sıkmış olabilir:
Haberlere göre “fırsat” demeci yukarıdakinin aşağı-
daki ile arasının bozulmasına yol açmayı amaçlıyor!
Oysa Çankaya’daki haklı.
Nereden bakarsak bakalım, önceki Cumhurbaş-
kanı Ahmet Necdet Sezer ile bugün Çankaya’daki-
ni değil kıyaslamak.. en ufak benzerlik bile bulmak
olanaksız!
İki Cumhurbaşkanı arasında güncel yaşamdan
tutun da, laikliğe bakış, görev bilinci açısından ara-
larında dağlar kadar fark var.
Sayın Sezer’in eşi tam bir Atatürk Cumhuriyeti
kadını… Köşk’te 7 yıl geçirdi. Yükseköğrenim gör-
mesine karşın Hayrünnisa Hanım gibi iç mimarlığa
soyunup Köşk’ün her yanını yeni baştan düzenle-
meye kalkışmadı.
Huber Köşkü’nü beğenmeyip Boğaz’da beş yıl-
dızlı bir otelde kaldığına dair haberler gazetelerde
yayımlanmadı.
Siyaset açısından kıyas kabul etmez farklılık, ör-
neklerle ortada. Sezer hiçbir zaman Çankaya noteri
olmadı.
Atatürkçü kimliğiyle sosyal hukuk devletini gö-
zetti… Cumhurbaşkanlığı’nı partizan görüşlere alet
etmedi...
Sezer ailesi debdebeden uzak.. her ay bir iki dış
gezi yaparak Çankaya’nın turisti diye anılmadı...
Sezer, Çankaya’daki gibi rüştünü kanıtlama-
mış oğlunun ticarete atılmasını değil teşvik etmek..
evlendirirken oğlunu, Köşk’teki davetin bütün mas-
raflarını cebinden ödeyecek kadar devlet kesesin-
den yaşama hevesine kapılmadı.
Çankaya’dakinin şu ara derdi büyük. Anayasa
emriyle Köşk’te beş yıl değil de yedi yıl kalıp kal-
mayacağını düşünüyor.
Bu ve benzeri iki cumhurbaşkanı arasındaki çok
fark dikkate alınırsa Çankaya’daki yerden göğe ka-
dar haklı. Asla Sezer’le kıyaslanamaz!
Aleyhte kampanyanın askerin moralini bozduğu-
nu söyleyen Genelkurmay Başkanı Org. İlker Baş-
buğ’a RTE’nin verdiği yanıt sütunlarda destan!
Diyor ki: “Benim de zaman zaman moralim bozu-
luyor!”
Asker moral bozukluğunun nedenlerini açıklıyor.
Baş sallayan gazeteciler nedenleri sormuyor;
RTE ise açıklamıyor.
Ana muhalefet lideri Deniz Baykal, çözdü bilme-
ceyi. Akla yakın bir gerekçe gösterdi RTE’nin moral
bozukluğuna:
“Oysa keyfinin yerinde olması gerek. Her istediği-
ni elde ediyor. Bir eli yağda bir eli balda… Moralini
bozan seçim anketleri…” dedi.
Görüyorsa iktidarı kaybedeceğini… Morali nasıl
bozulmasın beyefendimizin?
Fakat RTE’nin moralini düzeltecek öğeleri;
MHP Meclis Grup Başkanvekili Oktay Vural açık-
ladı.
AKP’lilerin hazırladığını söylediği “İlahilerle
Hakk’a Çağrı” adındaki kitaptan şu dizeleri okudu:
“Tayyip Allah yolunun bekçisidir / Tayyip’i üzmek
Allah’ı üzmektir / Sevenlerini üzmek de aynıdır.”
Fakat ne o? Aynı konuşmada Oktay Vural’ın kimi
sözleri RTE’yi üzüyor:
“…Küçük Tayyip nasıl büyük Tayyip oldu?” diye
başlıyor ve: “Tayyip (bir TV’de) anlatıyor; 1954’te 7
yaşında. Arabamız yoktu, yürüyerek gidiyorduk.
Ben bir kayıkçının oğluyum, diyor. Kayıkçının oğlu
Tayyip gemi sahibi çocuk babası oldu. Bu paralar
nereden geldi?..” diyor.
“Allah yolunun bekçisi” Tayyip’in yan çizdiği bir
yaraya da parmak basıyor:
“…Dokunulmazlıkları kaldır da gel bu durumu
millete anlat!..”
Neden anlatsın? RTE milletten aldığı yetkiyle her-
kese hesap sorar, soruyor ama…
...millete hesap vermek istemez, istemiyor.
SAYFA 16 ŞUBAT 2010 SALICUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 16 Şubat
Oslo K -4
Helsinki K -4
Stockholm K 0
Londra Y 6
AmsterdamK 4
Brüksel B 3
Paris B 5
Bonn PB 1
Münih PB -3
Berlin PB 1
BudapeştePB 3
Madrid Y 10
Viyana PB 3
Belgrad B 7
Sofya Y 8
Roma Y 13
Atina Y 16
Zürih PB 1
Moskova PB -6
Aşkabat B 12
Taşkent PB 4
Bakû B 18
Bişkek B 3
Tiflis Y 9
Kahire B 23
Şam B 24
İstanbul B 10
Edirne B 10
Kocaeli B 14
Çanakkale B 13
İzmir PB 19
Manisa PB 18
Denizli PB 18
Zonguldak B 11
Sinop B 11
Samsun Y 14
Trabzon Y 14
Giresun Y 16
Ankara B 11
Eskişehir B 12
Konya B 14
Sıvas Y 10
Antalya PB 19
Adana Y 19
Mersin B 18
Diyarbakır B 15
Şanlıurfa B 18
Mardin B 16
Siirt B 14
Hakkâri Y 5
Van Y 11
Kars Y 5
Yurdun doğu ke-
simler çok bulutlu, İç
Anadolu’nun doğusu
Orta ve Doğu Karade-
niz, Doğu Anadolu böl-
geleri ile Adana Osma-
niye ve Kahramanma-
raş çevreleri yağışlı ge-
çecek. Genellikle yağ-
mur ve sağanak Doğu
Anadolu’nun kuzey ve
doğusunda karla karı-
şık yağmur, yüksek ke-
simlerde kar şeklinde
görülecek. Yağışların
Doğu Karadeniz ile Do-
ğu Anadolu’nun kuzey
ve doğusunda kuvvet-
li olması bekleniyor.
BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ
‘Girişimler
kasıtlı’
‘Polis devleti oluşturuldu’
İkinci Ergenekon davasõnõn tutuklu sanõklarõndan Kuvayõ Milliye 1919 Derneği
yöneticisi Özoğlu, AKP’nin yedek polis devleti hazõrladõğõ iddiasõnda bulundu
HATİCE TUNCER
İkinci Ergenekon davasõnda tutuk-
lu sanõk Toplumsal Dönüşüm Ya-
yõnevi’nin sahibi ve Kuvayõ Milliye
1919 Derneği yöneticisi Durmuş
Ali Özoğlu, “AKP yedek polis dev-
leti hazırladı” iddiasõnda bulundu.
Özoğlu, “Yeğenini uyuşturucuyla
yakalayınca polisler Erdoğan’ı arı-
yorlar. ‘Gereğini yapõn’ diyor. Bizim
için de ‘Gereğini yapõn’ dedi mi? Bu,
bir polis devleti oluşturulduğunun
en önemli kanıtıdır” dedi.
İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi
Başkanõ Köksal Şengün’ün mazereti
nedeniyle heyete başkanlõk eden Ha-
san Hüseyin Özese’nin, savunmasõ-
na devam etmek üzere kürsüye ça-
ğõrdõğõ Özoğlu, “ABD’nin huku-
kunu ihlal ettiğim için infaz edili-
yorum. ABD’nin, AKP’nin çıkar-
larını ihlal edenler Ergenekon’un
içine konuluyor” dedi. ABD’de Acil
Durum Seferberlik Kurulu adlõ bir bi-
rim olduğunu anlatan Özoğlu, “Ame-
rika, bir toplama kampı yaptırdı.
Türkiye’de de bunun hazırlıkları-
nı mı yapıyorlar? Silivri bir örnek
oluşturuyor. AKP yedek polis dev-
leti hazırladı” dedi. Gazetelerden
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn
yeğeninin uyuşturucu ile yakalandõ-
ğõna ilişkin haberlerin başlõklarõnõ
okuyan Özoğlu, “Yeğenini uyuştu-
rucu yakalayınca polisler Erdo-
ğan’ı arıyorlar. ‘Gereğini yapõn’
diyor. Bizim için de ‘gereğini yapõn’
dedi mi? Bu, bir polis devleti oluş-
turulduğunun en önemli kanıtı-
dır” diye konuştu.
DTP Milletvekili Hatip Dicle’nin
Mahmur Kampõ’ndan gelen PKK’li-
lerin Habur’dan girişlerine ilişkin
İçişleri Bakanõ Beşir Atalay’a söy-
lediği iddia edilen sözlere değinen
Durmuş Ali Özoğlu şöyle devam et-
ti: “Atalay ‘Habur’u ayarladõk, gel-
dikleri gibi geçecekler, hâkim ve
savcõyõ ayarladõk’ demiş. Bizimkileri
de mi ayarladılar? Tutuklu psiko-
lojisiyle ister istemez böyle düşü-
nüyorsunuz.”
Mustafa Kemal’in askerleri
Özoğlu “Mustafa Kemal’in as-
keriyiz”, “Mevzu vatan ise gerise te-
ferruattır” yazõlõ Atatürk ve Türk
bayraklarõnõn yazõlõ olduğu afişleri
göstererek şunlarõ şöyledi: “Örgütün
afişleri bunlar. Örgütün lideri de
Atatürk... Bu iddianameyi yazanla-
rın Atatürk düşmanı olmadığını ba-
na söyleyebilir misiniz?”
Özoğlu, kendisinde çõkan bir bel-
genin “Harbiyelilere verdiği eğitim
programı” diye değerlendirildiğini
belirterek “Harp Okulu’nda böyle
program olur mu? ‘Erken yatma-
yanlar hafta sonu oynayamayacaklar’
yazıyor. Yatılı okul programına
beniziyor. Bu ya ilkokul ya da ana-
okulu öğrencileri için” dedi.
Savunmasõnõ tamamlayan Özoğlu,
çapraz sorguda savcõlarõn ve üye hâ-
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Başkent Üniversitesi Hukuk
Müşavirliği, Ergenekon davalarõ-
nõn görüldüğü İstanbul 13. Ağõr
Ceza Mahkemesi’nin eski Başba-
kan Bülent Ecevit’in doktor rapo-
ruyla görevden uzaklaştõrõlmak is-
tendiği iddialarõnõ soruşturmak
üzere üniversitenin hastanesinden
belgeleri istemesi ve ardõndan çõ-
kan haberlere ilişkin açõklama yap-
tõ. Ecevit’in sağlõk raporlarõnõn
hem eşi Rahşan Ecevit’e
hem de dönemin Başbakanlõk
Müsteşarõ’na teslim edildiğini bil-
diren üniversitenin hukuk müşavir-
liği, “kasıtlı” olduğunu vurguladõ-
ğõ girişimleri kõnadõ.
Başkent Üniversitesi Hukuk
Müşavirliği’nden yapõlan yazõlõ
açõklamada, son günlerde “Baş-
kent Üniversitesi’ni kasten he-
def alan görsel ve yazılı medya-
da, merhum eski Başbakan Bü-
lent Ecevit’in rahatsızlığının
üzerinden 8 yıl geçtikten sonra
gerçekdışı iddialarda bulunul-
duğu” belirtilerek kamuoyuna
açõklama yapõlmasõnõn zorunlu ol-
duğu bildirildi. Ecevit’in 4 Mayõs
2002 tarihinde Başkent Üniversi-
tesi Ankara Hastanesi’ne kendi ar-
zusuyla geldiği, Ecevit’in sağlõk
sorunlarõnõn tedavi edildiği kayde-
dilen açõklamada, 17 Mayõs 2002-
26 Mayõs 2002 tarihleri arasõnda
tedavisinin sürdürüldüğü ve 15
gün arayla kontrollerine gelmek
üzere 27 Mayõs 2002 tarihinde ta-
burcu olduğu ifade edildi.
Eski Başbakanlõk Müsteşarõ
Ahmet Şağar da yaptõğõ yazõlõ
açõklamada, Ecevit’in sağlõk du-
rumuna ilişkin Başkent Hastane-
si tarafõndan Başbakanlõğa gön-
derilen raporlarõn, resmi evrak
giriş kaydõ yapõldõktan sonra çe-
lik kasada muhafaza edildiğini
belirtti. Şağar, Başbakanlõk Müs-
teşarlõğõ görevimden ayrõldõğõ 10
Temmuz 2002 tarihinde söz ko-
nusu raporlarõ bizzat Ecevit’e
teslim ettiğini ifade etti.
3. ORDU KOMUTANI
Berk yeniden
ifadeye çağrıldı
ERZURUM (Cumhuriyet) -
Erzincan 3. Ordu Komutanõ Orge-
neral Saldıray Berk, Ergenekon
soruşturmasõ kapsamõnda “şüphe-
li” sõfatõyla ikinci kez ifadeye çağ-
rõldõ. Erzurum Cumhuriyet Başsav-
cõsõ Sinan Kuş, Berk’e 26 Şubat’a
kadar süre verildiğini açõkladõ.
Kuş, 3. Ordu Komutanlõğõ İstihba-
rat Şube’de görevli astsubayõn oda-
sõnda arama yapõlmasõna izin veril-
memesini Genelkurmay Başkanlõ-
ğõ’na sorduklarõnõ, yanõta göre 3.
Ordu Komutanlõğõ hakkõnda soruş-
turma açõlabileceğini söyledi.
Erzurum Özel Yetkili Cumhuri-
yet Savcõlõğõ tarafõndan Erzin-
can’da bir süredir yürütülen Erge-
nekon soruşturmasõ kapsamõnda, 3.
Ordu Komutanõ Orgeneral Berk,
10 Şubat’ta ifadeye çağrõldõ. Ancak
Berk’in 9-14 Şubat tarihleri arasõn-
da görevli olduğu ve bu nedenle
ifade için Erzurum’a gidemeyeceği
bildirildi. Gazeteciler, dün Berk’in
ifade vermeye gitmesi olasõlõğõ ne-
deniyle Erzurum Adliye Sarayõ
önünde bekledi. Gazetecileri kabul
eden Başsavcõ Kuş, Berk’in ifade-
sine başvurulmak üzere daha önce
Erzurum’a davet edildiğini anõm-
sattõ. Kuş, Erzincan Merkez Ko-
mutanlõğõ aracõlõğõ ile gönderdikle-
ri davetin gerçekleşmemesi üzerine
Berk’e yeni bir davet yapacaklarõnõ
söyledi. Kuş, “İfadesi mutlaka
Erzurum’da adliyede alınacak.
Ordu Komutanı’nın gelmemesi
halinde yasal prosedür işleye-
cek” diye konuştu.
kim Sedat Sami Haşıloğlu’nun so-
rularõnõ yanõtlayacağõnõ açõkladõ.
Savcõ Mehmet Ali Pekgüzel de sa-
nõğa bu aşamada soru yöneltm ye-
ceklerini belirtti. Üye hâkim Hüsnü
Çalmuk’un “Bir fotoğrafta Albay
Ferhat Özgen neden karşınızda
hazırolda duruyor” sorusunu Özoğ-
lu “O fotoğraf benim makinemle
Kıbrıs Türk Kuvvetleri Alay Ko-
mutanlığı’nda çekildi. Askerlerin
doğal refleksi bu. Bir çocukla bi-
le konuşurken, sohbet ederken
böyle dururlar. Askerin doğal du-
ruşu, esas duruşta gibi dururlar”
şeklinde açõkladõ. “Bir sayıda as-
kerle ilişkiniz olduğunu söylüyor-
sunuz. En yüksek hangi rütbede
tanıdığınız var” sorusuna ise Özoğ-
lu “Çok sık sohbet ettiğim orge-
neral de var. Dostlukta rütbelerin
önemi yoktur” yanõtõnõ verdi.
Motorize ekipler
Çalmuk’un “PKK Kampı’na git-
mişsiniz, bu konu nedir” sorusu üze-
rine Özoğlu “Bu konuda cevap ver-
mek istemiyorum” dedi. “Askeri öğ-
rencileri yanlarına çekmek için
çalışma yapıp yapmadığı” sorusu-
nu ise Özoğlu “Askeri öğrencileri
bir tarafa çekmek ancak Işıkevle-
ri için olur. Fethullah Gülen ce-
maatinin hedefi budur” dedi. So-
rular üzerine Özoğlu “Biz yazarları
sadece gericiler sevmez. Ben oku-
yan yazan herkesi severim. Gö-
rüşlerimiz uyuşmasa da Abdur-
rahman Dilipak’ı bile severim,
okuduğu yazdığı için. Tuncay Öz-
kan’ı hiç sevmezdim, burada dost
olduk.” Dava 18 Şubat Perşembe gü-
nü saat 09.00’a ertelendi.
Çapan’adavullukarşılama
Basõn meslek örgütleri Ergenekon davasõnõn dün görülen 40. duruşmasõnõ izledi
Balbay’ı ziyarete izin yokİstanbul Haber Servisi -
İkinci Ergenekon davasõnõn
dünkü duruşmasõnõ Türkiye
Gazeteciler Cemiyeti (TGC)
Genel Başkanõ Orhan Erinç,
Basõn Konseyi Başkanõ Oktay
Ekşi, Türkiye Gazeteciler Fe-
derasyonu Genel Başkanõ
Atilla Sertel, Türkiye Gaze-
teciler Federasyonu Genel
Başkan Yardõmcõsõ Mehmet
Ali Dim, İzmir Gazeteciler
Cemiyeti Başkan Yardõmcõsõ
Ali Ekber Yıldırım, İzmir İl
Genel Meclisi Basõn Halkla
İlişkiler Komisyonu Başkanõ
Seyfettin Şen de izledi. Dava
kapsamõnda tutuklu olarak
yargõlanan gazetemiz yazarõ,
Ankara Temsilcisi Mustafa
Balbay ve gazeteci Tuncay
Özkan ile görüşmek isteyen
Erinç, Ekşi ve diğer basõn
meslek örgütü temsilcilerine
“kurallara uygun olmadığı”
gerekçesiyle izin verilmedi.
Duruşmaya izleyici olarak
gelen basõn kuruluşlarõ tem-
silcileri, duruşmayõ salonda
izleyicilere ayrõlan bölümde
oturarak takip ettiler. Erinç ve
Ekşi ile basõn meslek örgütü
temsilcileri, Mustafa Bal-
bay ve gazeteci Tuncay Öz-
kan ile uzaktan selamlaşarak
hatõrlarõnõ sordular.
Basõn meslek örgütü tem-
silcileri salondan ayrõlõrken
TGC Genel Başkanõ Orhan
Erinç, basõn kuruluşlarõna üye
olan gazetecilerle görüşmeye
geldiklerini belirtti.
Erinç, “Bize ‘Duruşma ara-
sõnda görüşme olanağõ var’
denilmişti. Kurallara aykı-
rı olduğu için görüşmeyi
başaramadık. ‘İzin verilmi-
yor’ dediler” diye konuştu.
Ergenekon soruşturması kapsamında 16 ay tutuklu kalan ve 23
Ocak’ta tahliye edilen eski Esenyurt Belediye Başkanı Dr. Gürbüz
Çapan, memleketi Kars’ta davullu zurnalı törenle karşılandı. Erge-
nekon davası nedeniyle 16 ay boşu boşuna hapis yattığını belirten Dr.
Çapan, “Kim haksızsa Allah’ından bulsun” dedi. Çapan’ı Kars Ha-
valimanı’nda Susuz Belediye Başkanı Ali Yeğin, CHP Kars İl Başka-
nı Çetin Bilgir, CHP Merkez İlçe Başkanı Necmi Demirci’nin de ara-
larında bulunduğu çok sayıda Karslı karşıladı. Çapan’ın Kars’a geli-
şi ve tahliyesi nedeniyle havalimanı önünde kurban kesildi. Konvoy
eşliğinde Arpaçay ilçesine gelen Çapan’ı Arpaçay Belediye Başkanı
Enver Akkaya karşıladı. Çapan, Arpaçay belediye binasında gazete-
cilere açıklama yaptı. Arpaçay’dan ayrılarak Çıldır’ın Akçakale kö-
yüne giden Çapan, geçen yıl yaşamını yitiren gazeteci Ümit Kılıç’ın
annesi Kızhanım Kılıç’a başsağlığı ziyaretinde bulundu.
/ IŞIL ÖZGENTÜRK
Baştarafı Arka Sayfada
Hani derler ya, bir kişi tanıdım hayatım
değişti; Haluk Bey işte öyle biri. Adana Fotoğraf
Amatörleri Derneği’nin bu denli aktif olmasında, sa-
lonlarında fotoğraf ve hayata dair her şeyin konu-
şuluyor olmasında Haluk Bey’in bu insanı değiştir-
me becerisi yatıyor. Bu arada kendilerine amatör di-
yen dernek üyelerinin işleri hiç de amatör değil, an-
ladım ki ruhun amatör kalmasından söz ediyorlar.
Haluk Bey bir doktor ve bir Adana sevdalısı. Bir
kent konseyi üyesi. İnsanlara fotoğrafı, sinemayı sev-
diren biri, evimde onun yaşam ve ölümü simgele-
yen kocaman bir tablosu asılı,
Haluk Bey’e buradan kocaman bir selam…
Bugün hayatı değiştiren çalışanlardan söz edi-
yoruz ya, öyle birine tesadüfen, Cüneyt Özdemir’in
yaptığı “Fark Yaratanlar” programını izlerken rast-
ladım. “Barış İçin Müzik”; bu projeyi bilenleriniz var-
dır ben bilmeyenlere anlatayım. Mehmet Selim Ba-
ki Bey, bir mimar ve hiçbir müzik aleti çalmıyor,
pek çoğumuz gibi ama emekli olunca yememiş,
içmemiş varoşlardaki okullarda müzik nasıl yapı-
labilir, çocuklar müzikle nasıl tanışabilir diye kafa
yormuş ve işe koyulmuş. Önce bir okulun kö-
mürlüğünü boyatarak işe başlamış ve ardından ikin-
ci el akordeonlar almış. Çünkü ben de yeni öğ-
rendim, akordeon piyanoya en yakın, yani tüm ses-
leri basabilen bir alet. Evet giderek, öğrenciler art-
maya başlamış. Şimdi kocaman bir ordular ve in-
sanların hayatı değişmiş. Beni en çok etkileyen,
gencecik, mütevazı bir annenin an-
lattıkları oldu. Bu gencecik anne, ha-
yatında en çok türkü söylemeyi se-
vermiş, düğünlerde, arkadaş toplantılarında, ev-
de yemek yaparken yani her bulduğu fırsatta tür-
kü söylermiş, bir gün on yaşındaki kızı koşarak eve
gelmiş ve “Ben akordeon çalacağım” demiş. De-
yiş o deyiş, şimdi bu küçük kız konservatuvara gi-
diyor ve annesinden duyduğu türküleri de yanına
alarak klasik müzik öğreniyor. Çok mutlu.
Bu anlattıklarımın daha fazlasını internette “Ba-
rış İçin Müzik” sitesine girerek öğrenebilirsiniz.
Bir doktor arkadaşım şöyle der: “İnsanlar ikiye ay-
rılır, hayatı değiştirebilenler ve yer dolduranlar.” Ha-
di birilerinin hayatını değiştirmek için elinizden ne
geliyorsa yapın! En olmadı TEKEL işçileri için bir tas
tarhana çorbası yapın.
Onlar Hepimizin Kahramanıydılar!
Mustafa Balbay.
Poyrazköy
iddianamesi
askeri savcıda
İstanbul Haber Servisi-
Askeri savcõlõk, Poyraz-
köy’deki kazõlarda bulunan
mühimmata ilişkin 17 asker
hakkõnda açõlan davanõn id-
dianamesi ve eklerini incele-
mek için aldõ. İddianame, sanõk
denizcilerin ‘askeri suç işleyip
işlemedikleri’ yönünden in-
celenecek.
Kuzey Saha Deniz Komu-
tanlõğõ Askeri Savcõlõğõ yetki-
lileri, dün Beşiktaş’taki İstan-
bul Adliyesi’ne gelerek Poy-
razköy iddianamesinin ve de-
lil klasörlerinin bir örneğini al-
dõ. Askeri savcõlõk, Tuğamiral
Levent Görgeç’in de bulun-
duğu ikisi emekli, beşi tutuk-
lu 17 denizci askerin, askeri suç
işleyip işlemediklerini araştõ-
rõyor. İncelemeler sonunda,
askeri mahkemede, Poyraz-
köy sanõklarõ hakkõnda “mü-
himmat gizlemek”, “emre
itaatsizlik” ve benzeri askeri
suçlardan ayrõ bir dava daha
açõlmasõ gündeme gelebile-
cek. Askeri savcõ, iddianame-
yi hazõrlayan Cumhuriyet Sav-
cõlarõndan Ercan Şafak ile
görüştükten sonra akşam saat-
lerinde adliyeden ayrõldõ.
Emekli astsubay
Özmen tutuklandı
Haber Merkezi - Ergenekon soruşturmasõ kap-
samõnda yapõlan operasyonda ele geçirilen silah
ve mühimmatla ilgili, emekli Astsubay Nejdet
Özmen, getirildiği Erzurum’da tutuklandõ.
Erzincan’õn İliç ilçesi Ortatepe köyündeki evi-
nin bodrumunda 12 Ocak günü silah ve mühim-
mat bulunduğu öne sürülen muhtar ve korucubaşõ
olan Turgut Kuruçaylıoğlu (58), ifadesi alõndõk-
tan sonra serbest bõrakõldõ. Daha sonra Erzurum
Özel Yetkili Cumhuriyet Savcõsõ Osman Şanal’õn
talimatõyla, Kõrklareli’nde yaşayan emekli Astsu-
bay Özmen gözaltõna alõndõ. Özmen, sorgusunun
ardõndan tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Savcõ Şanal’õn talimatõyla Erzincan’da gözaltõna
alõnan 3 inşaat işçisi de dün serbest bõrakõldõ.