Catalog
                    Publication
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Years
                    
                    - 2025
 - 2024
 - 2023
 - 2022
 - 2021
 - 2020
 - 2019
 - 2018
 - 2017
 - 2016
 - 2015
 - 2014
 - 2013
 - 2012
 - 2011
 - 2010
 - 2009
 - 2008
 - 2007
 - 2006
 - 2005
 - 2004
 - 2003
 - 2002
 - 2001
 - 2000
 - 1999
 - 1998
 - 1997
 - 1996
 - 1995
 - 1994
 - 1993
 - 1992
 - 1991
 - 1990
 - 1989
 - 1988
 - 1987
 - 1986
 - 1985
 - 1984
 - 1983
 - 1982
 - 1981
 - 1980
 - 1979
 - 1978
 - 1977
 - 1976
 - 1975
 - 1974
 - 1973
 - 1972
 - 1971
 - 1970
 - 1969
 - 1968
 - 1967
 - 1966
 - 1965
 - 1964
 - 1963
 - 1962
 - 1961
 - 1960
 - 1959
 - 1958
 - 1957
 - 1956
 - 1955
 - 1954
 - 1953
 - 1952
 - 1951
 - 1950
 - 1949
 - 1948
 - 1947
 - 1946
 - 1945
 - 1944
 - 1943
 - 1942
 - 1941
 - 1940
 - 1939
 - 1938
 - 1937
 - 1936
 - 1935
 - 1934
 - 1933
 - 1932
 - 1931
 - 1930
 
                    Our Subscribers Can Login And Read Original Page
                    I Want To Register And Read The Whole Archive
                    I Want To Buy The Page
                
            
                CMYB  C M Y B  GÜNDEM MUSTAFA BALBAY  Baştarafı 1. Sayfada  Nilhan’ı. O da selvi boylu olacak, sizin gibi.  İnsanlar onu gördüklerinde içlerinden ilk  gülümseme duygusu geçecek, sizin gibi..  Nilhan’ın bir yanında dünyalar, bir yanında siz,  ve hep siz ağır gelmektesiniz.  O kahrolası günden, 21 Ekim 1999’dan 10 gün  kadar önce Batıkent’ten dostlarınız, dostlarımız  aramışlardı, siz ve ben onlarla yemek yiyeceğiz.  Tamam dedim. Birkaç saat sonra tekrar aradılar,  mutluburuk bir ses tonuyla şöyle dediler:  “Sayın Balbay, Ahmet Taner Hoca akşam kızını  sevecekmiş, özür diledi...”  Onlara, “Önemli bir işim var”, “Başka yere söz  vermiştim” gibi gerekçeler üretmemiştiniz; tıpkı  yaşantınız gibi, yazılarınız gibi gerçek neyse onu  söylemiştiniz...  Ne güzel...  “Özür dilerim, hiçbir yere gelemem... Akşam  kızımı seveceğim...”  Batıkent de sizi unutmadı hocam. Adınıza  kocaman bir kültür merkezi yaptı. İnşaatı adım  adım ben de izledim...  Ne güzeldir, orada konferans vermek şimdi.  Hem anlatmak hem Batıkentlilerden kahrı ve  umudu dinlemek.  Sevgili Hocam,  Ekim başında aldığım mektuplardan biri 24  sayfaydı. İçinden 5 de fotoğraf çıktı. Hani sizinle  1995’te Ordu’ya konferansa gitmiştik. İşte o gün  ve akşamında çekilmiş fotoğraflar...  Sizinle yan yanayız, ayrı ayrı dostlarla sohbet  ediyoruz, okul arkadaşım Zeki Özel iki sohbeti de  kaçırmıyor, fotoğrafların birinde...  Ötekinde akşam oturmuşuz, Enis Ayar suyun  beyazlamasına ayar veriyor.  Bir başkasında İbrahim Dizman, güzel bir  Türkçe metin okur gibi size bakıyor...  Mektubu yazan Ziya Altınışık, o günkü paneli  onun yönettiği yerel televizyondaki programı ve  geceyi anlatmış.  Altınışık’ın 24 sayfalık mektubunu siz okusanız,  “Hah işte” derdiniz, “benim sözünü ettiğim  Anadolu insanı bu. Gelişmeleri duyarlılıkla izliyor,  haberleri akıllıca analiz ediyor.”  Mektuptan en az 4 yazı çıkar! Öylesine güzel  saptamalar ve öngörülerle dolu. Yazdığına göre 5.  mektubuymuş. İlk 3’ü geri dönmüş. Anlaşılan beni  yerimde bulamadılar. Arada uzun yolculuklara  çıkarım da! Şaka bir yana, burada 10 cezaevi yan  yana... 4 No’lu cezaevi demeden ulaşması zor  olabiliyor.  Altınışık soruyor:  “Varlığı kanıtlanmamış bir terör örgütüne üye  olmadığınızı nasıl kanıtlayacaksınız!”  Sevgili Hocam,  Cumhuriyet’in satış müdürü, Cumhuriyet  Kitapları’nın sorumlusu Fazilet Kuza geçen  ağustosta elinde bir kitap taslağıyla duruşma  salonuna geldi. Sizin yazılarınızdan güzel bir seçki  yapmışlar. “Önsözü senin yazmanı istiyoruz” dedi.  Tamam dedim. Cumhuriyet’in her şeyine koşan  Fazilet kırılır mı? İstanbul’a gazete toplantılarına  geldiğimde ona takılırdım:  “Cumhuriyet fazilettir!”  Önsözü yazarken sizin 90’lı yıllardaki Türkiye’ye  bakışınızı ve bugün yaşadıklarınızı karşılaştırdım.  Size ne çok ihtiyaç var!  Mustafa Kemal Atatürk’e üç koldan  saldırıyorlar...  “Mustafa”yla ayrı, “Kemalizm”le ayrı, Atatürk’le  ayrı uğraşıyorlar...  Üçünü birden karşılayabilen aydınımız,  akademisyenimiz çok az...  Sizin 90’lı yıllardaki düşüncelerinize soldan da  eleştiriler gelmişti, REFAHYOL hükümetine başka  türlü bakmıştınız...  Geçmişte tartışılan her şeyin yeniden tartışıldığı  bir döneme girdik...  Ama tartışma adil değil...  Kimimiz toprağın altında...  Kimimiz duvarın ardında!..  GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK  Baştarafı 1. Sayfada  Oysa görünen köy bu.  Türbanın Çankaya’da devletin tepesine otur  masına kadar geçirdiği serüvene bakarsanız; ilk  okul kapısına dayanmasındaki nedeni anlamakta  ve bu ilkin daha sonra nasıl gelişeceğini gör  mekte güçlük çekmezsiniz.  Gericilerin,Türkiye’yi İslamlaştırmak amacında  olanların temsilcisi partinin taktiği budur.  Türbanı da böyle güncelleştirdiler.  Önce bir iki yerde, parayla tuttukları üniversite  öğrencilerine türban giydirip örneğin Ankara’da  Çankaya gibi çağdaşlığı yaşayan bir ilçede cad  delerde gezdirdiler.  Daha sonra türbanlı bir iki kız öğrenci üniversi  te kapısını zorladı.  Bir iki derken örtülü başlar büyüdü. Aşırı mu  hafazakâr (dinci) parti seçim kazandıkça yayıldı.  Üniversiteye dayandı.  Türbanı oya dönüştüren RTE tek başına ikti  dar olunca yasal yoldan zorlamalara girişti.  Tartışma din konusuna dayanınca diğer parti  ler de sessiz kalmayı yeğlediler.  AKP başörtüsüne çevirdiği türbanı din gereği  diye dayattı. Diğerleri ise türbana anayasal kimi  dayanaklarla karşı çıktılar.  Türbanın genel kabul görmesini, örneğin üni  versitelere girmemesini savunan yegâne kurum,  CHP de... son nefeste referandumda türban so  rununu biz çözeriz deyince... engeller yıkıldı.  Türban cesaretlendi.  İktidarın binlerce profesör arasında cımbızla  seçip emrinde kullanacağına inanarak YÖK’ün  başına getirdiği, türban başlara kurban Bay Yu  suf Ziya Özcan, ne anayasa, ne Danıştay karar  larını dinledi.  RTE’nin anayasal yoldan çözümleyemediği  sorunu, bir üniversiteye yazdığı ufacık bir yazı ile  çözümleyiverdi.  Arkası çorap söküğü gibi... Türban sorunu cı  vıyınca Köşk, Kayseri kurnazlığını kullandı. O, bi  çim ne biçim olursa olsun türbana özgürlük de  nilince zaten “hazırol” da!  Önce 29 Ekim kutlamalarını türbanla kutlama  nın yolunu açtı.  Akşam yemeğine gidermiş gibi giysileriyle,  elinde bir küçük çanta, bağlamalı beyaz ayakka  bılarıyla Hayrünnisa Hanım, tabii başında tür  ban, sade giyimli ama zarif Almanya Cumhur  başkanı’nın eşiyle birlikte Çankaya’da kırmızı ha  lıda yürüdü ve çağdaş, laik, Batılı Türkiye’ye ina  nanlar... başınız sağ olsun!  Şimdi ilk ve ortaokullara geldi sıra. Gericilerin,  aşırı muhafazakâr (dinci) partinin türbana uygu  ladığı taktiğin aynısı ilkokullara da uygulanmaya  başlandı.  Buluğa erişmiş bir kızın başını örtmesi dinen  gereklidir diyen dayatmaların başlaması, yaygın  laşması, din konusu araya girince AKP dışında  partilerin sesinin çıkmaz hale gelmesi... yakındır.  Ardından da kamuda türban!  Kimse ortaya çıkıp AKP’nin üniversitelerle ye  tineceğini, türbana kamuda da özgürlük peşinde  olmadığını söylemesin.  Amaç, RTE’nin türbanı yasal zemine oturtmak  için partilere gönderdiği heyete verdiği direktifin  içeriğinde sırıtıyor.  “Bir defa inanç boyutunu ortaya çıkarmak la  zım. Yani (türbanı demiyor) başörtüsünü örtenle  rin inancıyla mı örtüyor, siyaseten mi örtüyor,  başka nedenlerle mi örtüyor, bunları ortaya çı  karmak lazım” diyor. Direktif 1!  Direktif ikide...: “Yedi yıl önce kullanılmayan ve  sonra kullanılmaya başlanan kamusal alan nere  sidir, neresi değildir...  ...Bunların hepsinin partiler arası görüşmelerde  müzakeresi yapılır, özgürlük nereye kadar, bunun  sınırı nedir tartışılır ve sonra... gereken adımlar  atılır” diyor.  Partilere öneri: Bu konuları araştırmak amacıy  la bir komisyon kuralım!  Bu haberler RTE’nin türbanı alabildiğine geniş  letmeyi planladığını gösteriyor.  CHP’yi de, “hükümet karşısında inandırıcı bir  alternatif oluşturmak için Atatürk’ün kurduğu  partinin kurallarını yırttığını” yazan ünlü Amerikan  gazetesi Wall Street Journal’in kanısını boşa çı  karacağı umulan günler bekliyor.  ankcum@cumhuriyet.com.tr  SAYFA 21 EK M 2010 PERŞEMBECUMHUR YET  8 HABERLERİN DEVAMI  TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 21 Ekim  Oslo Y 3  Helsinki Y 6  Stockholm Y 4  Londra B 9  AmsterdamY 10  Brüksel Y 9  Paris PB 9  Bonn Y 6  Münih Y 6  Berlin Y 7  Budapeşte B 10  Madrid B 17  Viyana Y 9  Belgrad B 11  Sofya Y 9  Roma PB 20  Atina Y 22  Zürih Y 7  Moskova Y 7  Aşkabat B 19  Taşkent B 13  Baku PB 18  Bişkek Y 4  Tiflis PB 23  Kahire B 30  Şam B 31  İstanbul Y 23  Edirne Y 22  Kocaeli Y 24  Çanakkale Y 22  İzmir Y 25  Manisa Y 25  Denizli B 24  Zonguldak Y 23  Sinop B 23  Samsun B 26  Trabzon B 25  Giresun PB 22  Ankara B 22  Eskişehir B 20  Konya B 21  Sıvas PB 23  Antalya PB 26  Adana PB 30  Mersin PB 30  Diyarbakır B 29  Şanlıurfa B 29  Mardin B 28  Siirt B 30  Hakkâri PB 24  Van PB 20  Kars Y 19  Ülkemizin kuzey  ve batı kesimleri  parçalı ve çok  bulutlu, Marmara,  Kıyı Ege ile Düzce,  Zonguldak, Bartın,  Rize, Artvin,  Erzurum, Kars ve  Ardahan çevreleri  aralıklı sağanak ve  gök gürültülü  sağanak  yağmurlu, diğer  yerler parçalı ve az  bulutlu geçecek.  İstanbul Haber Servisi  Bi  rinci Ergenekon davasının 7 Ha  ziran 2010 tarihli duruşmasında  slogan atarak Ergenekon davala  rını ve İşçi Partisi (İP) Genel  Başkanı Doğu Perinçek’in avu  katı Mehmet Cengiz’in tutuk  lanmasını protesto eden 119 kişi  hakkında dava açıldı. Çoğunluğu  İP’li şüpheliler hakkında “Kamu  kurumunun faaliyetlerinin en  gellenmesi ve memura gör  evinden dolayı hakaret” gerek  çesiyle 2 yıldan 5 yıl 4 aya kadar  hapis cezası isteniyor. Davanın ilk  duruşması Silivri 2. Asliye Ceza  Mahkemesi’nde 24 Aralık 2010  tarihinde görülecek.  Silivri Cumhuriyet Savcısı Or  han Biçicioğlu tarafından hazır  lanan iddianamede, Ergenekon  davalarına bakan İstanbul 13.  Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı  Köksal Şengün, üye hâkimler  Hasan Hüseyin Özese ve Sedat  Sami Haşıloğlu ile cumhuriyet  savcıları Mehmet Ali Pekgüzel  ve Nihat Taşkın şikâyetçi sıfa  tıyla yer aldı. İddianamede birinci  Ergenekon davasının 7 Haziran  2010 tarihli oturumunda izleyici  olarak bulundukları sırada “Kah  rolsun Amerikan emperyaliz  mi”, “Perinçek çıkacak, hesap  soracak”, “Haklıyız kazanaca  ğız, güçlüyüz kazanacağız, di  rene direne kazanacağız” şek  linde slogan attıkları belirtildi.  “Duruşma düzenini bozarak  mahkeme heyetinin yargı faa  liyetinin yürütülmesine engel  oldukları, cumhuriyet savcısı ve  hâkim olarak görev yapan  müştekilere hitaben ‘bunlar ha  in’ diyerek tek eylem ile birden  fazla müştekiye zincirleme ola  rak yerine getirdikleri kamu  görevi nedeniyle hakaret et  tikleri” öne sürülen iddianame  de şüphelilerin TCK 113. ve  125/1. maddelerinden cezalan  dırılmaları istendi.  ErgenekonduruşmasındaavukatCengiz’intutuklanmasınıprotestoeden119kişiyargılanacak  Protestocu İP’lilere dava  ALİCAN ULUDAĞ  ANKARA  KPSS soruşturmasıyla ilgili Teleko  münikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) ve Ame  rika’daki MSN şirketinin savcılığa gönderdiği  yazılarda, sınav öncesi Berat Koşucu’dan ar  kadaşı Baki Saçı’ya eposta gönderildiğine iliş  kin bir kayıt bulunamadığı belirtildi. Oysa, Ba  ki Saçı savcılıkta verdiği ifadede, KPSS sorula  rını Berat Koşucu’nun kendisine “Sana bir he  diyem var” diyerek gönderdiğini söylemişti.  Soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Savcı  sı Şadan Sakınan, soruların ÖSYM’den  “menfaat karşılığı” sızdırıldığı iddiaları üzeri  ne yoğunlaşarak, çalışmalarını bu yönde sürdü  rüyor. Ancak buna ilişkin henüz bir kanıta ula  şılamadı.  Soruşturma, KPSS’nin dışında ALES, TUS ve  YGS gibi sınav sorularının dışarıya sızdırılıp  sızdırılmadığı kapsayacak şekilde de genişletil  di. Bu arada savcı Sakınan, ÖSYM’deki arama  lar sırasında kopyalanan bilgisayar imajlarının  adliyede saklanabilmesi için bir oda hazırlan  ması talimatı verdi.  İstanbul Haber Servisi  Gazeteci Kadir  Çelik, tutuklanan Emniyet Müdürü Hanefi  Avcı’nın Eskişehir Emniyet Müdürlü  ğü’ndeki makamında yapılan aramalarda  telefon görüşme kayıtları bulunduğu ge  rekçesiyle ifade verdi. Çelik, görüşmesi  ni kaydedenler hakkında şikâyetçi oldu.  Soruşturmayı yürüten Özel Yetkili  Cumhuriyet Savcısı Kadir Altınışık’a  dün yaklaşık yarım saat ifade veren Kadir  Çelik, kayıt altına alınan telefon görüş  mesinin İrtica ile Mücadele Eylem Planı  davasının firari sanığı İSTEK Vakfı Yö  netim Kurulu Başkanı Bedrettin Dalan  ile 1997’de yaptığı görüşme olduğunu  söyledi. 1997’de evinin önünde aracının  kurşunladığını ve aradan 1314 yıl geç  mesine karşın faillerinin hâlâ bulunma  dığını ifade eden Çelik şunları söyledi:  “O olay nedeniyle Bedrettin Dalan  beni arayıp geçmiş olsun demişti.  Tek bir telefon konuşması, şanıma  yakıştıramadım. İllegal bir şey ya  pılıyorsa, kanunsuz bir şey yapılı  yorsa, her Türk vatandaşı gibi ben  de o illegal konuşmayı kaydedenler,  onun kaydetme emrini verenler ve onu  saklayanlardan şikâyetçi oldum.” Hanefi  Avcı’yı tanıdığını sözlerine ekleyen Kadir Çelik  şöyle konuştu: “33 yıllık gazeteciyim. Hanefi  Avcı İstanbul’da, Diyarbakır’da çalıştı, bili  yorum. Hanefi Avcı meselesi değil yani olay.  Konuşmanın illegal ve kanunsuz olarak kay  dedilmesi önemli bence.”  ANKARA (Cumhuriyet  Bürosu)  Avukat Fidel Okan,  müvekkilleri tutuklu Emniyet  Müdürü Hanefi Avcı ile eski  Ankara Emniyet Müdürü Or  han Özdemir’in “gerekti  ğinde açıklaması için kendi  sine birtakım bilgi ve belge  verdiğini” belirterek bunla  rın açıklanması durumunda  “sadece manşetlerin değiş  meyeceğini” kaydetti.  Fidel Okan, yaptığı yazılı  açıklamada, “Gelinen nokta  nın tahammül sınırlarını zor  lamaya başladığını, müvek  kili Emniyet Müdürü Or  han Özdemir hakkında tu  tuklama sürecinin başında  başlatılan itibarsızlaştırma  operasyonunun şimdi de mü  vekkili Hanefi Avcı hakkın  da aynı yöntemlerle yapıl  maya çalışıldığını” kaydetti.  Avcı ile Silivri Cezaevi’nde  yaklaşık 6 saat görüştüğünü be  lirten Okan şunları söyledi:  “Başlangıçta her şeyin hu  kuki çerçevede değerlendi  rileceği düşüncesiyle sessiz  kaldığımız sürece artık mü  dahale etmek zorunda ve  durumunda bırakıldık. Ön  celikle bu duru  mun bilinme  sini isteriz. En  ağır eleştiriler  tarafımızdan  saygıyla karşı  lanmıştır ancak  birtakım kimseler ba  sın yoluyla müvekki  limizin kişilik hakla  rına saldırmayı, haka  ret etmeyi, daha da  ötesinde terbiye ve ah  lak sınırını aşarak küf  retmeyi kendilerine  hak telakki etmeye baş  lamışlardır.”  Söz konusu şahıslarla  ilgili Ankara Cumhuri  yet Başsavcılığı’na suç  duyurusunda bulunulaca  ğını belirten Okan, “Her  iki müvekkilim de gerek  tiğinde açıklamam için ba  na birtakım bilgi ve belge  vermişlerdir. Ancak açık  lanması durumunda sade  ce manşetler değişmeye  cektir. Amacımız bu veri  leri siyasi malzeme konusu  yaparak ülkemizin istikra  rına zarar vermek değil  dir” dedi.  ‘Ölümler olmasın’İstanbul Haber Servisi  İnsan Hakları Der  neği (İHD) üyeleri Siirt Cezaevi’nde yatan yüz  de 80 özürlü olan felçli Temino Baysal’ın ser  best bırakılmasını istedi. Hasta tutukluların ser  best bırakılmasını isteyen grup, Galatasaray  Meydanı’ndan Taksim Meydanı’na yürüyerek  burada oturma eylemi yaptı.  İHD üyeleri, hasta mahkumların serbest bı  rakılmamasını protesto etti. Galatasaray Mey  danı’nda toplanan grup, “Hapishanelerde  ölüm istemiyoruz. Hasta tutuklular serbest  bırakılsın” yazılı pankart açarak tek sıra ha  linde yürüyüşe geçti. İstiklal Caddesi üzerin  de slogan atmadan yürüyen grup, Taksim Mey  danı’nda oturma eylemi yaptı.  Grup adına basın açıklaması yapan Sevim  Kalma, 2 yıldır Siirt E Tipi Kapalı Ceza  evi’nde hükümlü bulunan felçli Temino Bay  sal’ın hikâyesini anlattı.  Kalma, “Diyarbakır Devlet Hastanesi, iki  bacağı da felçli olan Baysal’ın sürekli re  virde doktoru bulunan ve bakımının yapı  labileceği bir cezaevinde infazının yapıl  masının uygun olduğuna yönelik rapor  verdi. Verilen rapora karşın, Baysal’ın  belirtilen koşullardaki bir cezaevine nakli  yapılmadı. İhtiyaçlarını kendi kendine  karşılayamadığı için oğlu her gün sabah ce  zaevine gidip babasının bakımını ve ihti  yaçlarını karşılamaya çalışıyor. Artık oğ  lu da babasıyla birlikte aynı cezayı çekiyor”  dedi. Kalma, yüzde 80 engelli raporu oldu  ğunu belirttiği Baysal’ın da serbest bırakıl  masını istedi.  Cumhurbaşkanı’ndan af istiyorum  Temino Baysal’ın babası Mehmet Şirin  Baysal da her iki bacağı tutmayan oğlunun ser  best bırakılmasını istedi. Baba Baysal, “Bel  den aşağısı tutmayan oğluma torunum  bakıyor. O da mahkum oldu. Cezayı alan  bir kişi ama cezayı çeken baba, oğul ve to  run oldu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün  felçli olan oğlumu Temino Baysal’ı affet  mesini istiyorum” dedi.  “Hasta mahkumlar serbest bırakılsın”,  “Tecrit işkencesine son”, “İnsanlık onuru  işkenceyi yenecek” sloganları atan grup  açıklamanın ardından olaysız dağıldı.  İHD’liler Taksim’de oturma eylemi yaparak hasta tutukluların durumuna dikkat çekti.  İHD’den yüzde 80 felçli tutuklu Temino Baysal için ‘serbest bırakılsın’ çağrısı  KPSS’de‘hediye  mesajın’kaydıçıkmadıÖzelleştirmelere dava: TMMOB; Trakya,  Gediz, Boğaziçi ve Dicle elektrik dağıtım anonim şir  ketlerinde yüzde 100, Başkent Doğalgaz AŞ’de ise  yüzde 80 oranındaki kamu hissesinin özelleştiril  mesini yargıya taşıdı. Oda, 5 ayrı iptal davası açtı.  Oğul Çolakkadı’dan hukuk bürosu: İs  tanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Turan Çolak  kadı’nın oğlu İlham Emre Çolakkadı’nın da ortak  ları arasında bulunduğu Erk Hukuk Bürosu açıldı.  Çağlayan Meydanı yarın kapatılıyor:  Çağlayan Meydanı, yayalaştırma projesi çalış  maları nedeniyle yarın saat 21.00’den itibaren 6  ay süreyle trafiğe kapatılacak.  Uyuşturucu operasyonu: Brezilya’dan  uçakla İstanbul’a gelen Nijerya ve Ekvator uy  ruklu 5 uyuşturucu kuryesinin valiz ve midele  rinde 7 kilo 568 gram kokain ele geçirildi. Fatih’te  de uyuşturucu satan 13 kişi gözaltına alındı.  Elektrikli bisiklet operasyonu: İstan  bul’da Çin’den gerekli izinler alınmadan ithal edil  diği belirlenen 4.5 milyon TL değerindeki 3 bin  109 elektrikli bisiklete el konuldu.  Şans Topu çekildi  9, 12, 22, 29, 32 + 13  AvcıveÖzdemir’inavukatıOkan,elindeaçıklayabileceğibelgelerolduğunusöyledi  Kadir Çelik  şikâyetçi oldu  ‘Sadece manşetler  değişmeyecek’   
            
    
