Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
Bizim zengin yılbaşı soframız vardı; şiirler,
anılar... Kimi yıllanmış şarap kadar eski, kimi
günlük meze kadar taze...
Daha önce mektubunu aldığım okurların
yılbaşı kutlamalarının ortak paydası, “Bu son
mektup olsun” dileğiydi. Hepsine çok teşekkür
ediyorum, en kısa sürede kucaklaşmak
dileğiyle...
Kurumsal olarak yazanlara açık teşekkür
etmem gerekir diye düşünüyorum.
Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi, sevgili
Oktay Ağabey, “Yeni yılda öncelikle sana, sonra
hepimize özgürlük” diyor.
Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel
Başkanı ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı
Atilla Sertel, sıcak sözcüklerle birlikte benzer
dileği paylaşıyor.
Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı
Ahmet Abakay yeni yılda demokrasi ve
hukukun egemen olmasını diliyor. Tabii aynı
zamanda özgürlük...
Ekşi, Sertel ve Abakay’ın bana güç veren
dokunuşlarına teşekkür ederken,
meslektaşlarımla ve meslek kuruluşlarımızla şu
görüşlerimi bir kez daha paylaşmak istiyorum:
- Gelinen noktada benim yargılanmama gibi
bir istemim yok, olamaz da. Tam aksine hızlı
yargılanmak istiyorum ve hakkımda delil olarak
ortaya konanların ne ölçüde delil değeri
taşıdığının karara bağlanmasını bekliyorum.
- Yargılama sürecinde esas olan tutukluluk
değil tutuksuzluktur. Ancak Silivri davalarında
bu uygulama tersine dönmüş durumda.
- Yaz ayları boyunca yeri geldikçe, benim
karşı karşıya kaldığım duruma mesleki açıdan
bakılması gerektiğini, bugün benim başıma
gelenin yarın bir başka gazetecinin başına
gelebileceğini anlatmaya çalıştım. Son 2 aydır
gazetecilerle ilgili davaların yelpazesi ortada...
- Meslek örgütlerimize, meslektaşlarıma
benim önerim şu; 5187 sayılı Basın Yasası, özel
yasa olduğu için TCK ve benzeri genel
yasaların üzerinde. Bu yasanın etkin olarak
uygulanmasını sağlamak, kurucusu olduğumuz
Avrupa Konseyi’nin gazetecilere tanıdığı hakları
Türkiye’ye taşımak.
Yılbaşı kartlarının teşekkür boyutunu
tamamladık, şimdi başka bir yönüne geçelim.
Kartlardan ikisinde isim yoktu. Sadece sıcak
bir yeni yıl dileği ve adını yazamadığı için özür.
İlle de bana ulaşmak istiyordu, bu kendince
bir vicdan borcuydu. Ama adının da bilinmesini
istemiyordu. Biri bunun için çok çok özür de
diliyor!
Meçhul yurttaş!
O an aklıma pek çok ülkenin savaşlarda
varlık göstermiş gençleri için diktiği “meçhul
asker anıtı” geldi. Farkındayım; ikisi arasında
mantıksal bir bağlantı yok, ama ortak payda
“meçhul” olması.
Korkutulan, sindirilen insanlarımız yine de bir
şeyler yapmak istiyor ama adının bilinmesini de
istemiyor!
Meçhul okur beni önce hüzünlendirdi. Ama
bu uzun sürmedi. Aslında o, toplumun
çoğunluğu, gidişin farkında, bir şey yapmak
gerektiğini düşünüyor ama yapamıyor.
Geçmişte de şu düşüncemi sık sık okurla
paylaştım:
Halktan büyük güç yoktur!
Önemli olan halkın gücünün farkına varması
ve o gücü hukuk içinde bilinçli olarak
kullanması.
Voltaire şöyle diyor:
“Bir toplum düşünmeye başladı mı, artık
önüne geçemezsiniz.”
Asıl olan düşünmeye başlaması...
Malum iddianamede bana yönelik
suçlamalardan biri şu:
Halkı hükümete karşı, silahlı isyana teşvik
etmek!
Bu iddiada bulunanlar bu suçu nasıl
işlediğimi söylemiyorlar ama suçlama böyle.
Böylesi kabul edilemez bir suçlamayla karşı
karşıya olan bir kişi olarak ben Türk
toplumunun sessiz ama bilinçli olduğunu
düşünüyorum.
Anadolu gücü diye sağduyulu bir güce
inanıyorum.
Bu gücü temsil eden bir anıt dikip altına şunu
yazsak:
Meçhul toplum anıtı!
Bu gücü arıyorum...
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
Arap dünyasının parlayan yıldızına Batı’nın
reva gördüğü haksızlığı Suudi Arabistan telafi
etti.
Şeriatla yönetilen.. petrol dışında Kâbe
üzerinden de büyük paralar kazanan bir ülke
bu… RTE’yi onurlandırmakta gecikmedi.
Siz misiniz ey Hıristiyan Batı dünyası,
Ortadoğu’da barış için gecesini gündüzüne
katan Türk başbakanını Nobel’e layık
görmeyen; öyleyse…
…ben de RTE’yi, “İslama en büyük hizmet
edenlere verilen ödülle” ödüllendiririm, dedi.
Doğrusu Suud’ların bu davranışı dengeli,
hakkaniyete de uygun düşüyor.
Biliyorsunuz; Suudi Arabistan Kralı
Çankaya’daki AKP’linin eşi Hayrünnisa
Hanım’a, günlerce medyanın dilinden
düşmeyen, ne olduğunu da bir türlü
açıklayamadığı, değeri milyonlarca dolar
olduğu söylenen bir takı armağan etti.
Çankaya’daki AKP’li, “Müslüman bir
cumhurbaşkanı” propagandasıyla yukarı çıktı
ama… RTE’nin Suud’un korkuyla baktığı
laikliğin içini boşaltmaktaki.. İslami kuralların
Türkiye’de yerleşmesindeki hizmetleri yabana
atılır gibi değildi ve...
…Suudi Arabistan, Çankaya’daki ile
Başbakanlık’taki AKP’liler arasında ayırım
yapmadığını kanıtlamayı uygun gördü… RTE’yi
de ödüllendirdi.
Allah bir kez yürü ya kulum demesin!
RTE simit satarak hayata atıldı. Çocuklarının
düğününe gelen armağanlarla başlayan
zenginlik süreci.. daha sonra hisse senetlerini
satarak, herhalde belediye başkanlığı,
milletvekilliği, derken başbakanlık maaşlarıyla..
gazetecilerden (son olarak bendenizden de 5
milyar TL) aldığı tazminatlarla gelişti.
İstanbul’un gözde bir köşesinde bütün aile
bireylerini bir araya getiren beş villa yaptırmaya
kadar uzandı.
Şimdi yeni bir olanağı -gereği var mı yok mu
bilemem- bugün yarın Riyad’a gidip -herhalde
ödüle teşekkür etmek için- Kral’la görüşecek
olan RTE; önümüzdeki günlerde altından
tabaklar içinde 200 bin Avro (yaklaşık 287 bin
140 dolar, 418 bin 965 TL) para ödülünü de
alarak biraz daha zenginleşecek!
Lakin düne kadar dilinden düşürmediği fakir
fukara gurebanın yararlanması için ödülle gelen
parayı bir derneğe, bir kuruma bağışlayacağını
gösteren bir haber de yayımlanmadı!
Sonuçta zenginin parası fakir fukaranın
çenesini yoruyor.
Ne var ki fakir fukara da (son araştırmalara
göre hâlâ yüzde 32) yine RTE’ye oy veriyor.
RTE’nin kafası şu sıralar siyasetle; Baykal ve
Bahçeli ile uğraşmıyor olabilir.
Arap Nobeli’ni alırken yapacağı konuşmaya
hazırlanıyordur herhalde.
Bu kez konuşmayı başkalarının hazırlamasını
istememiş de olabilir.
Riyad’daki törende öyle bir konuşma yapmalı
ki, İslama yaptığı büyük hizmetlere karşı Arap
Nobeli’ni kazanmayı hak ettiğini ve…
…İslam üzerindeki derin bilgisini kanıtlasın!
Diyanet İşleri Başkanımız Ali Bardakoğlu
“Sakal ve cüppeye bakıp din ile aranıza mesafe
koymayın” diyor ya…
RTE, yedi yılda sakal ile cüppeyi dinle
karıştırma becerisini gösteren icraatını
Riyad’daki konuşmasında ayrıntılarıyla neden
açıklamasın?
ankcum@cumhuriyet.com.tr
SAYFA 17 OCAK 2010 PAZARCUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 17 Ocak
/ IŞIL ÖZGENTÜRK
yazarlarının felaket senaryolarına inat, bu
ülkede işini seven, hayatı daha anlamlı kılan
insanlar var ve bunların sayısı hiç de az
değil ve bence tüm olumsuzluklara rağmen
bu ülke onların çabalarıyla ayakta duruyor.
Mitos Yayınları’nın yönetici ve sahibi
Yılmaz Öğüt de onlardan biri, bu cumartesi
500. tiyatro kitabının basımını kutladı ve 4.
tiyatro yarışmasının ödüllerini verdi.
Mühendis olan Yılmaz Bey, kendini
erkenden emekli edip, çok sevdiği tiyatroya
bir katkısı olsun diye 1986 yılında Mitos
Yayınları’nı kurmuş, illa ki tiyatro kitapları
basacak, illa ki bir gün oynanır diye, yeni
oyun yazarları bulup, onların köşede
bucakta kalmış oyunlarına el koyup, hayata
geçmelerini sağlayacak.
500 tiyatro kitabı sahibi Yılmaz Bey’e hep
şu soru sorulurmuş, “Siz hangi oyunda
oynadınız?” O da “Hiç oynamadım,” dermiş.
Yapmayın Yılmaz Bey, siz yerli yabancı
yüzlerce yazarın oyunlarını defalarca
defalarca oynadınız, öyle kaçmak olmaz.
Nice kitaplara…
Hayatı omuzlayanlar dedim ya, aklıma
dilenen, mendil, çiklet satmaya çalışan,
arabaların camlarını silmek için korkusuzca
ön camlara atlayan çocuklar geldi. Naci
onlardan biri, o bir şeyler satmaya
çalışmıyor, dilenmiyor, onun işi çöp
toplamak. Hep klasik hikâye, aile taşı
toprağı altındır, diyerek sekiz yıl önce
Kars’tan göç etmiş, ama İstanbul’un taşı
toprağı altın çıkmamış, baba bir inşaatın
dördüncü katından düşmüş, dört yıldan beri
kötürüm, anne de yarı hasta, diğer dört
çocukla birlikte ailenin bütün yükü Naci’nin
küçük omuzlarına binmiş. Beşinci sınıfta
okuyor, okuldan gelir gelmez torbasını
sırtlayıp o çöp bidonu senin, bu çöp bidonu
benim başlıyor çöp toplamaya.
Öyle büyük hayalleri yok. Yaşayıp gidiyor
işte. Tek hayali şöyle koyu renk bir takım,
içine beyaz bir gömlek ve sarı-lacivert bir
kravat, kravat mutlaka ama mutlaka sarı-
lacivert olmalı çünkü o koyu bir Fenerbahçe
taraftarı, takımın bütün oyuncularını ezbere
biliyor, transfer ücretlerini de... “Bu transfer
ücretleri ne kadar çok,” dediğimde de
gülerek yanıtlıyor. “Onlara değer!”
Ah evet, bir hayali daha var, bir filmde
oynamak ve meşhur olup annesine ve
kardeşlerine bir ev satın alabilmek, çünkü
dört aydır kirayı ödeyemedikleri için ev
sahibi, “Haciz getiririm,” demiş, annesi de
iki kız kardeşine aldığı çeyizlik yorganları
komşuya taşımış, gelip alırlar diye…
Naci’nin de hikâyesi böyle… Onlardan da
çok var…
Baştarafı Arka Sayfada
Oslo K -4
Helsinki K -6
Stockholm B -1
Londra B 8
AmsterdamY 6
Brüksel Y 6
Paris B 4
Bonn K 1
Münih K -4
Berlin K 2
Budapeşte B 3
Madrid Y 15
Viyana K 2
Belgrad B 4
Sofya B 5
Roma Y 13
Atina Y 15
Zürih Y 5
Moskova PB -13
Aşkabat PB 12
Taşkent Y 10
Bakû Y 6
Bişkek K 4
Tiflis B 4
Kahire PB 24
Şam PB 21
İstanbul Y 9
Edirne B 5
Kocaeli Y 6
Çanakkale B 9
İzmir Y 12
Manisa Y 10
Denizli Y 13
Zonguldak Y 10
Sinop Y 13
Samsun Y 10
Trabzon Y 13
Giresun Y 12
Ankara Y 9
Eskişehir Y 5
Konya Y 8
Sıvas B 6
Antalya Y 16
Adana B 18
Mersin B 18
Diyarbakır Y 12
Şanlıurfa Y 13
Mardin Y 12
Siirt Y 12
Hakkâri K 5
Van Y 9
Kars K 3
Ülkemiz geneli çok
bulutlu, Doğu Akde-
niz, İç Anadolu’nun
doğusu ile Edirne,
Çanakkale ve Tokat
çevreleri dışında tüm
ülke yağışlı geçecek.
Yağışlar yağmur ve
sağanak, İç Ege, Ka-
radeniz’in iç kesimle-
rinin yüksekleri, Doğu
Anadolu’nun kuzey
ve doğusu ile Bilecik
ve Kütahya, Çankırı
ve Yozgat çevrelerin-
de karla karışık yağ-
mur şeklinde olacak.
İnce İnce
Aksu: Değişiklikte ısrarlıyız
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP
Genel Başkan Yardõmcõsõ Abdülkadir Aksu,
parti genel merkezinde bir basõn toplantõsõ dü-
zenledi. Aksu, hedeflerinin genel bir anayasa
değişikliği olduğunu ancak bu olmazsa parça
parça değişiklikler yapacaklarõnõ söyledi. Ak-
su, “Hedefimiz tüm anayasa değişikliği ama bu
olmazsa parça parça yapõlabilir” dedi.
24 adet antitank mayını yakalandı
Yurt Haberleri Servisi - Şanlõurfa polisi ya-
bancõ uyruklu bir kişinin “çõkar amaçlõ örgüt
kapsamõnda” izinsiz patlayõcõ madde ticareti
yaptõğõ bilgisi üzerine alõcõ kõlõğõna girerek Suri-
ye uyruklu İd el Halaf ile irtibata geçti. Polis bu
kişide 24 adet 3.25 kilogram ağõrlõğõnda antitank
mayõnõ ve 70 adet ateşleme fünyesi ele geçirdi.
İngiliz bakan, yolcu gibi geldi
İstanbul Haber Servisi - Tony Blair’in
başbakanlõğõ döneminde görevden ayrõlmasõnda
önemli rol oynayan ve bir gay sitesine fotoğra-
fõnõ gönderen eski İngiliz Bakan Chris Bryant
Türkiye’ye geldi. Bryant, Dõş Hatlar Termina-
li’nden geçerken, VIP salonunu neden kullan-
madõğõnõ “Biz halkõn içindeyiz” diye açõkladõ.
Seçimin galibi G. Hürriyet Taşın
KAHRAMANMARAŞ (Cumhuriyet) -
CHP Kahramanmaraş Merkez İlçe Başkanlõğõ
Olağan Genel Kurulu dün yapõldõ. Kahraman-
maraş Milletvekili Durdu Mehmet Özbolat’õn
desteklediği Hürriyet Gürsel Taşõn, Mehmet
Derinkuyu ile yarõştõğõ seçimi kazandõ. Bu ara-
da iki grup arasõnda çõkan tartõşmanõn kavgaya
dönüşmesi sonucu kõsa süreli gerginlik yaşandõ.
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında kentin 7 farklı noktasında danstan şiire, konserden tiyatroya, havai
fişek gösterilerine kadar yüzlerce etkinlik düzenlendi. Etkinlikler, kurulan özel ekranlar ve televizyonlardan canlı yayımlandı.
Şimdi İstanbul zamanı
İstanbul, kentin 7 farklõ merkezinde eşzamanlõ olarak düzenlenen
açõlõş etkinlikleriyle artõk ‘resmen’ Avrupa’nõn kültür başkenti oldu
Kültür Servisi - İstanbul, 2010 yõlõnõn baş-
lamasõyla birlikte Avrupa Kültür Başkenti un-
vanõnõ, dün İstanbul 2010 Avrupa Kültür Baş-
kenti Ajansõ tarafõndan İstanbul’un “yedi te-
peli” kent olmasõndan yola çõkõlarak 7 fark-
lõ mekânda gerçekleştirilen etkinliklerle ve
görkemli bir kutlamayla karşõladõ.
Kutlamalar, Haliç Kongre Merkezi’nde,
ağõrlõklõ olarak Avrupa ülkeleri olmak üzere
yaklaşõk 40 ülke ve uluslararasõ kuruluşun tem-
silcilerini, iş ve kültür-sanat dünyasõnõn ön-
de gelen isimlerini bir araya getiren protokol
töreniyle başladõ. Ayrõca 2010 yõlõnda bu un-
vanõ taşõyacak diğer şehirler olan Essen ve
Pecs’in yönetici heyetleri, Avrupa Kültür Baş-
kenti unvanõnõn gelişimine katkõ sağlayan
önemli isimler, bu unvanõn yaratõcõsõ Melina
Mercouri’nin kardeşi Spyros Mercouri ve
Avrupa Komisyonu üyesi diplomatlar da tö-
rende hazõr bulundu.
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti
Ajansõ Yürütme Kurulu Başkanõ Şekib Av-
dagiç ile Devlet Bakanõ ve İstanbul 2010 Av-
rupa Kültür Başkenti Ajansõ Koordinasyon
Kurulu Başkanõ Hayati Yazıcı’nõn ev sa-
hipliğinde gerçekleştirilen törende konuşan
Avdagiç, şunlarõ söyledi:
65 dakika 26 eser, 303 sanatçı
“İstanbul, Avrupa ile Asya’yı birleş-
tiren kutsal bir mühürdür. Şimdi bu
mührü her yere duyurma zamanı…
Şimdi İstanbul’u yeniden keşfetmenin za-
manı… Şimdi İstanbul’u izlemenin za-
manı… Şimdi İstanbul zamanı...”
Yekta Kara’nõn 16 Ocak için özel olarak
tasarladõğõ ve sanat yönetmenliğini üstlendi-
ği “İstanbul Büyüsü” adlõ performans, açõ-
lõş konuşmalarõnõn ardõndan sahnelendi. 65 da-
kika boyunca 26 farklõ eser de 303 sanatçõ ta-
rafõndan sahnelendi. Cüneyt Türel’in, “İs-
tanbul’u Dinliyorum” şiir performansõyla
başlayan gösteride, İstanbul Devlet Senfoni
Orkestrasõ ve Devlet Opera Korosu, MFÖ,
Devlet Balesi, Sertab Erener, İstanbul Ta-
rihi Türk Müziği Topluluğu, Sefarad Sinagog
İlahileri Korosu, Kevork Tavityan, Kubat,
Zuhal Olcay’ın da aralarõnda bulunduğu
çok sayõda sanatçõ sahne aldõ. Haliç’teki tö-
renle eşzamanlõ olarak Taksim’de Tarkan,
Kadõköy’de Mor ve Ötesi, Beylikdüzü’nde
Nil Karaibrahimgil, Sultanahmet’te Mercan
Dede, Pendik’te Kıraç ve Bağcõlar’da Zara
ile kutlamalara devam edildi.
KUTLAMALAR HALİÇ’TEKİ GÖSTERİ
. Şölen, Taksim, Kadõköy,
Pendik, Sultanahmet, Beylikdü-
zü ve Bağcõlar’daki ekranlar ve
televizyondan izlenebildi.
.Bu 7 mekânda, 500 sanatçõ
sahne aldõ. Etkinlikler için 900’ü
teknik ekip 8 bin kişi görev yaptõ.
.3 bin 500 kişilik emniyet ve
güvenlik ekibi görev aldõ.
.Etkinlikler http://www.istan-
bul2010.org/index.htm adresin-
den canlõ yayõmlandõ.
. “İstanbul Büyüsü”nün sah-
nelenebilmesi için 600 metreka-
relik özel bir sahne kuruldu.
.Haliç Tersanesi’nden etkin-
liklere başlangõç işareti veren
özel õşõk ve ateş gösterisi, 1 kilo-
metrelik alanõ kapsadõ.
.2010 logosu 80 m x15 m.
ebadõnda hazõrlandõ.
.Taksim ve Kadõköy’de dün-
yaca ünlü “Ateş Tiyatrosu” ve
“Balon Tiyatrosu” sahnelendi.
. Kentin önde gelen sanat
merkezleri ve müzeler kapõlarõnõ
saat 24.00’e kadar açõk tuttu.
Gecikmeye
protesto
7 noktada
500 sanatçõ
İstanbul’un 2010 süreci için
düğmeye Cumhurbaşkanõ Ab-
dullah Gül ve Başbakan Re-
cep Tayyip Erdoğan bastõ.
“İstanbul Büyüsü” gösterisi-
nin hemen ardõndan, Gül ve
Erdoğan’õn önderliğindeki pro-
tokol mensuplarõ, Haliç Kon-
gre Merkezi’nin iskelesinden,
bu gece için özel olarak hayata
geçirilen õşõk, ses ve havai fi-
şek gösterisiyle İstanbul’un
2010 sürecini başlattõ.
Haliç Kongre Merkezi’nde
akşam saat 20.00’de başlayaca-
ğõ duyurulan ses ve õşõk göste-
rilerinin zamanõnda başlama-
masõ ise protestolara neden oldu.
Havanõn soğuk ve yağõşlõ olma-
sõ nedeniyle çok sayõda yurttaş
gösteri alanõnõ terk ederken “İs-
tanbul 2010 yılında kültür
başkenti olacak diyorlar. Fa-
kat resmi yetkililer bizleri so-
ğukta bekletiyorlar. Bu duru-
mu protesto ediyoruz” dediler.
‘Avrupa ülkesiyiz’
Haliç Kongre Merkezi’nde
yapõlan İstanbul 2010 Avrupa
Kültür Başkenti açõlõş konuş-
masõnõ yapan Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, sadece bir
yõllõğõna Avrupa Kültür Baş-
kenti payesini taşõyacak İstan-
bul’un, var olduğu sürece Avru-
pa’nõn bir kültür merkezi olma
payesini hiç kaybetmeyeceğini
söyledi. Erdoğan, “Sadece İs-
tanbul bile Türkiye’nin bir
Avrupa ülkesi olduğunun,
AB’nin tabii üyesi olduğunun
somut göstergesidir” dedi. Er-
doğan, İstanbul’un tarihin ve
medeniyetin bir emaneti oldu-
ğunu vurguladõ. İstanbul’da mi-
narelerin estetik şaheser olarak
gökyüzüne süzüldüğünü belirten
Erdoğan, şunlarõ söyledi:
“O minarelerden yükselen
ezan sesi, çan ve hazan sesini
bastırmaz. İstanbul, bir kültür
başkenti olduğu kadar hoşgö-
rü başkentidir.” Erdoğan, ko-
nuklara da “Lütfen kendinizi
evinizde gibi hissedin” dedi.
‘Branda nedeniyle çıkamadık’
Haber Merkezi - Tokat’ta PKK’nin devriye
görevi yapan jandarma ekibine kurduğu pusuda
yaralanan Jandarma Onbaşõ Arif Temel (21),
tedavisinin ardõndan memleketi Balõkesir’in
Gönen ilçesine geldi. Temel, “Karakola 5-10
dakika kala yoğun ateş başladõ. Araçtakiler ‘pu-
su var atlayõn’ diye bağõrmaya başladõ. Araç
brandalõ olduğundan çõkamadõk” dedi.
‘Başkan ayrımcılık yaptı’
Haber Merkezi - Erzurum Büyükşehir Beledi-
yesi Genel Sekreter Yardõmcõsõ görevinde bulu-
nan Sõddõk Arslan yerel seçimlerde aday olmak
için görevinden istifa etti fakat aday gösterilmedi.
Başkan seçilen AKP’li Ahmet Küçükler, Ars-
lan’õn odasõnõ boşaltmasõnõ istedi. İtiraz eden Ars-
lan uyarõ cezasõ aldõ. Etik Kurulu Küçükler’in
eşitlik ilkelerine aykõrõ davrandõğõna karar verdi.
Gül ve Erdoğan eşleriyle birlikte gösterileri izledi. (Fotoğraf: AA)