23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
17 OCAK 2010/SAYI 1243 Kader varmış yadayokmu "Kaptan Feza", Ümit Ünal'ın son fllml. Hakan Karahan'ın başrolünde oynadığı film, mafyadan kaçan bir adamın kendiyle yüzleşme hikâyesini ve bu kaçışta karşılaştığı hayatlan anlatıyor. Biraz neşe, biraz hüzün ve bir film... Gerisini, Ümit Ünai ve Hakan Karahan anlatıyor. ESRA / AÇIKGÖZ # Mafyadan aynlmak isteyen ömer'in yolu küçük bir kızla kesişir ve... K ul kurar, kader gülermiş... Ümit Ünal'ın son filminin afişinde yeralan bu söz, bir anlamıyla fil- min, Kaptan Feza'nın özeti. Mafyadan ayrılmaya çalışan Ömer'in babaanne- siyle yaşayan küçük bir kız çocuğu ve kendini onlara adamış bir hemşireyle yolunun kesişme hikâyesini, sonraki 24 saatlik süreci anlatıyor film. Kaderlerini değiştirmeye çalışmalarını, çarpışma- larını, fedakârlıkları... Işte vizyona yeni giren filmin senarist ve yönetmeni Ümit Ünal ile yapımcısı ve başrol oyun- cusu Hakan Karahan'ın anlattıkları... - Kaptan Feza'nın çıkış hikâyesi ne- dir? Ümit Ünal: Aslında bu on yıldır dü- şündüğüm bir hikâye. Çok daha küçük bütçeli, sadece bir evde geçen bir hi- kâye düşünüyordum. Hakan'la bir proje geliştirelim diye konuşurken, ona bu hikâyeyi anlattım. Hoşuna gi- dince, biraz onun dayeteneklerine gö- re yeniden şekillendirdik, daha aksiyon kattık. - Bu projeyl on yıldır slzde tutan ney- dl? Ü. Ünal: Ayrı dünyaların insanlannın birbirine neredeyse muhtaç olması ve çarpışması fikri hoşuma gidiyor... Bir babaanne, küçük bir kız ve eski solcu bir hemşirenin yaşamına, evlerine san- ki uzaydan gelmiş bir adam, ömer dü- şüyor. Bu adam evdekilerin arasında- ki çelişkileri deşiyor, o zamana kadar çok konuşmadıklan şeyleri ortaya çı- karıyor. O da onların hayatında, daha önce hiç görmedigi bir şefkat, baglılık, adanmışlık görüyor. -ölüm orucundaanne-babasını kay- betmiş bir küçük kız, yaşlı bir kadının kaygılan, hayatını küçük kıza ve yaşlı kadına adamış solcu bir kadın, duy- gusal birtetlkçi ömer... Ömer'ln kerv dlsine benzeyen Yeşilçam aktörü ba- bası ve onun oynadığı galaksinin hâ- kimi bir karakter Kaptan Feza, mafya... Bunca konu birfilm için fazla değll ml? Ü. Ünal: Ben hikâyenin hepsini ta- şıdığını düşünüyorum. Zaten başta söylediğim gibi yapmak istedigim çok farklı hayatlan çarpıştırmaktı. "Hayata Dönüş" operasyonunda arkadaşlarını kaybetmiş bir kadın onları hatırlıyor. Karşısında da mafya tetikçisi olmasına rağmen hayatın bir şekilde sillesini yemiş, olgunlaşmış bir adam var ve ka- dını anlıyor. KUL KURAR, KADER GÜLER - O adamı da siz canlandınyorsunuz. Pekl slzl ne çektl bu fllmde? Hakan Karahan: Ümit'in hikâyesin- deki meladroma da kaçan dram yü- reğime sindi. Ümit'le bir müddet ça- lıştık, filmdeki aksiyon, biraz onun ak- siyon çekme isteği, biraz da benim kat- kımla gelişti. 19yıllıkaikidocuyum, bu- nu kullanabileceğim bir macera fil- minde oynamak istiyordum... Ayrıca filmde benim de 30'larımdan beri dü- şünüp içinden çıkamadığım bir soru var; kaderimizi degiştirebilir miyiz yok- sa kader bizi alıp istediği yere götürür mü? O yüzden neredeyse kader kur- banı diyebilecegim ömer'i oynamak çok cazip geldi. - Fllmln afişinde de, "Kul kurar, kader gülermiş" yazıyor. Kaderle ilglll soru- nuza yanıt alabildinlz mi? Ü. Ünal: Yunan trajedisinden itiba- ren edebiyat, sanat kader ve ona kar- şı savaşan insan üzerine kurulu ancak klşisel inancımda kaderin yeri yök. Ben iradeye ve seçimlere inanıyorum. H. Karahan: Ben kaderciyim ama ka- deri değiştirebilecek her türlü yolu deneme gücünün insanda olduguna Ölmeden her şeyi yaşayacağım - Flnans dünyasında başanlı bir kariyeriniz vardı, onu bırakıp şilr, roman yazmaya başladınız. Sonra senaristlik, yapımcılık, oyunculuk... Aikido ve profesyonel voleybol da oynuyorsunuz. Bütün bunlar nedir? Bir hayatla yetinememe hali mi, ne istedigini bilememe durumu mu, Imkânım var ne istersem yapanm iddiası mı? Hakan Karahan: Muhtemelen burada bir psikolog olsaydı, ben kapıdan çıktıktan sonra nedeni, ölüm korkusu derdi. Doğru da, ölene kadar ne yaparsam yapayım yanıma kar kalsın... Spor hayatımı bankacılıkla beraber sürdürdüm, 19 yıl aikido çalıştım, işten çıktığımda eve gidip yine iş düşünmek yerine bir şeyler yapmam gerekiyordu. iş hayatımı bırakma kararı, 40'larda başlamış orta yaş sıkıntılarıyla geldi. Acaba hayat bundan mı ibaret, ömür boyu bir ofiste gece yarılarına kadar çalışacak, yatacak, sabah yine aynı ofise mi geleceğim, diye düşünüyordum. 43'te işi bıraktığımda en azından elimde olduğunu düşündüğüm bir cevher vardı, yazabilirdim. O kadar çok zamanım vardı ki her istediğimi yapabilirdim. Yazmaya başladım. Buraya kadar ben uğraştım, ancak gerisini kader getirdi... Kitaplanm çıkınca bir diziden senaristlik teklifi geldi. Senaryo yazarken fiziğime bakıp oynar mısın, dediler. Set ve senaryo birlikteliğini görünce prodüksiyonu merak etmeye başladım. Onu da öğrenince, bir prodüksiyon şirketi kursam bazı filmleri yapsam ne kadar iyi olur diye düşündüm. Ümit'le tanıştım. Sadece prodüksiyonda kalacakken, Gölgesiz'lerde deneme çekimi yapıp, başrollerden birini teklif etti... Hem her şey sabun gibi elimden kaçıyor, hem de her şey tekrar önüme çıkıyor. Bu nereye gidecek bilmiyorum. Ancak bir ya da on yıl ya da on gün, ne yaşayacaksam yaşayım, başka hayatlar da görmek istiyorum. Onun için bu fırsatlara dört elle sarılıyorum. iyi bir şeyler yapmaya çalışıyorum. -Bir röportajınızda "Ben oyuncu değilim, yazanm" diyordunuz. Şimdi ne diyorsunuz? H. Karahan: Sekiz kitabım var ancak henüz iki filmde oynadım. Hepsi birbirinden harika bunca oyuncu varken ortada oyuncuyum diye dolaşamam. • Ümit Unal ve Hakan Karahai. inanıyorum. Diğeryandan yeni yolumuzda da bizden daha kuvvetli bir planın parçası oldu- gumuza, aslında belki o yeni yola çıkmanın da yine bizim kaderimiz olduğunu ve koca hayat içerisinde bir kum tanesi olduğumuz, bir yer- den sonra hiçbir şeyin bizim kudretimizde ve irademizde olmadığını düşünüyorum. -Filmin hem yapımcısı, hem oyuncususunuz. Yani bir taraftan yönetmenin idaresinde ol- manız gerekirken, bir taraftan da ondan ta- leplerinizoluyordur. Bunlan nasıl dengelediniz? H. Karahan: Ben sette yapımcı olmaktan çı- kar, sadece oynarım. Gözümün ucuyla Ümit'e bakarım, o bana bakmıyorsa anlarım ki her şey 1 * yolunda gidiyordur. Ümit setin en büyük yö- neticisidir ve yürütücü yapımcı arkadaşları- mız başta Candan Erçetin olmak üzere Ümit işi- ni iyi yapsın diye sette pervane olur. Ü. Ünal: Senaryo aşamasında yapımcı olarak konuşuyoruztabi, ancak yapımcı şapkasını set- te çıkarıyor. - Gölgesizler, Kaptan Feza fantastik yönü olan filmler. Masalsı anlatımlan var. Masallarla aranız iyi anlaşılan. Ü. Ünal: ilk yazdığım senaryodan, Tey- zem'den, beri bir fantastik unsur mutlaka var- dırfilmlerimde. Hayal dünyasıyla ugraşmak ho- şuma gidiyor. Sadece gündüz ışığında gör- dügümüz şeyden ibaret değil hayat. Filmin içi- ne rüyalar koymak, insanı biraz da onlarla an- latmak, yerine göre komik, acıklı oluyor. OLUR DA BATMAZSAK... - Iklnizl birlikte göreceğlmizyeni bir proje var mı? H. Karahan: Ümit'in her zaman malzemele- ri var. Ancak yanıt benim yapımcı olarak ayak- ta kalıp kalmayacağımla alakalı. Kaptan Feza için sinemalarda ancak iki hafta vakit bulabil-' dik. Oysa filme yatırdığım paranın geriye dön- mesi için beş hafta sinemalarda kalmalı. Salonların çoğunu 5-6 haftalığına Yahşi Batı ka- patmış, yakında 250 kopya ile Ejder Kapanı ve 750 kopyayla Recep ivedik 3 gelecek. Salon sahipleri bunlar nasılsa iş yapar dediği için dört yapımcı bütün salonları tutmuş. Ü. Ünal: insanlarfilmi görmek istiyorlarsa er- telemesinler, çünkü sadece iki hafta oynayacak. - Ses filminiz de yakında vizyona girecek, de- 9» mi? Ü. Ünal: 5 Mart'ta sinemalarda olacak. Ses'de de Hakan'la oyuncu olarak çalıştık, kü- çük ama önemli bir rolü var. H. Karahan: Yusuf Kurçenli'nin yönettiği Yü- regine Sor filminde de oynadım. • esraacikgoz@cumhuriyet.com.tr OSMANU DÖNEMINDK VENEDİK ISTANBUL SERGİSİ NAM-I DIGER ] 9 Kasım mw • 28 Şubat 2010 Konferans Programı Rehberli Tur Programı Osmanlı Dünyasındii Bilgi Prof. I)r. Mctiıı Kuııl (Sabancı Üniversitı Tarih : 2:! Ocak 2010 Saat : WM) Venedik'ten İslanbııl'a Şehir Tasvirleri - Tasavvıır ve Tahayyüller Dr. Tülay Artaıı (Sabancı Üniversitesi) Tarilı :'M) Ocak 2010 Hafta Sonu llcretsiz Rehberli Turlar Osmanlı Döıu'mindc Venedik ve İstanbul; Naın-ı Diger Aşk Serjjisi siircsinoe Sabancı İlııiversitesi ögıvncilori tarafmdan her Cumartcsi, Pazar günü saat 14:00'de iicretsiz rehberli lıır verilmekiedir. Rehberli turıın koıuışnıa dili Tiirkce'dir. Turlar asjagıdaki yiinlerde lngilizce 17 Ocak Pazar 23 Ocak Cumartesi 24 Ocak Pazar www.kalri(ioso>i)i'i liiııc vi'vııi y.-ıpıliu'iıklı • •Kııttiilmcı>pFnn>t« l'rııim o TOBAV Katkılarıyla. S S M SAKIP SABANCI MÜZESİ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear