Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 12 OCAK 2010 SALI
4 HABERLER
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
Vicdan Sızlatan
İki Yazı Bir Haber
asirmen@cumhuriyet.com.tr
DİSK Başkanõ Çelebi, ‘Türkiye, ekonomik, sosyal ve politik sorunlarõyla bir kaos ortamõna girdi’ dedi
‘Diktatörlüğe sürükleniyoruz’İstanbul Haber Servisi - Türki-
ye Devrimci İşçi Sendikalarõ Kon-
fedarasyonu (DİSK) Genel Başka-
nõ Süleyman Çelebi, 2009 yõlõnda
AKP iktidarõ yönetimindeki Türki-
ye’nin biriken ekonomik, sosyal
ve politik sorunlarõyla tam bir kaos
dönemine girdiğini söyledi. AKP ik-
tidarõnõn uygulamaya koyduğu po-
litikalarõ eleştiren Çelebi, “AKP, de-
mokratikleşme adı altında Tür-
kiye’yi kendi politik ihtiyaçları
doğrultusunda değiştirmeye ve
dönüştürmeye koyuldu. Türki-
ye tek parti egemenliğine dayanan
bir tür diktatörlük biçimiyle yö-
netiliyor” dedi.
DİSK Genel Başkanõ Çelebi,
dün DİSK Genel Merkezi’nde dü-
zenlediği basõn toplantõsõnda 2009
yõlõnõ değerlendirdi. AKP iktidarõ-
nõn kendi doğrularõnõ toplumun
geniş kesimlerine kabul ettirme
ilkesiyle siyaset yaptõğõnõ vurgu-
layan Çelebi, AKP ideolojisine
sahip olmayan hiç kimsenin devlet
kurumlarõnda üst düzey görevlere
getirilmediğini söyledi. Yasama
ve yürütme üzerinde egemenliği
olan AKP’nin yargõ üzerinde de
ağõrlõk koyduğunu belirten Çelebi,
hukuk sistemine yönelik müdaha-
lelerin toplumun adalet duygusunu
zedelediğine dikkat çekti. Hukuk-
suzluğun sendikal alanda da hâkim
kõlõnmaya çalõşõldõğõnõ belirten Çe-
lebi, “Sendikal hak ve özgürlük-
lere ilişkin yasaklar devam etti-
rilmiş, 12 Eylül rejiminde bile ya-
pılmayan suçlamalar sendikala-
ra yöneltilmiş, sendikal faaliyet-
leri engellenmek istenen sendi-
kacılar asılsız iddialarla tutuk-
lanmıştır” dedi.
Ekonomik büyüme yalanı
Ekonomik tablonun da iç açõcõ ol-
madõğõnõ dile getiren Çelebi, Başba-
kan Recep Tayyip Erdoğan’õn
“Dünyanın 17’nci, Avrupa’nın
6’ncı büyük ekonomisi olduk” söz-
lerini eleştirerek “Bir başbakan dü-
şününüz ki dünyanın 17. büyük
ekonomisi olmakla övünsün, ama
TÜİK rakamlarına göre yiyecek ye-
meği olmayan 1 milyon 400 bin va-
tandaşa ve resmi olarak yoksul
ilan edilen 12 milyon 170 bin kişi-
ye sahip bir ülkenin başbakanı ol-
sun. Eğer büyüklük buysa ve bu
büyüklük yoksul halk kesimleriy-
le paylaşılmıyorsa, bu büyüme ki-
min içindir?” diye konuştu.
Çelebi, 2009’daki en yaygõn hak
ihlallerini, “Tazminatsız işten çı-
karma”, “Muvazaalı işyeri ka-
patma”, “Ücretsiz izne zorlama”,
“Mesaisiz fazla çalıştırma”, “Si-
gortasız istihdam ve yarım si-
gorta uygulaması”, “Ücret indi-
rimleri”, “Toplusözleşmeleri uy-
gulamama”, “Sendikal örgütlen-
meye engel olma”, “İş güvencesi-
ni hiçe sayma”, “Ücretlerin geç
ödenmesi” olarak sõraladõ.
DİSK Genel Başkanõ
Süleyman Çelebi, dün DİSK
Genel Merkezi’nde düzenlediği
basõn toplantõsõnda 2009 yõlõnõ
değerlendirdi. Yasama ve
yürütme üzerinde egemenliği
olan AKP’nin yargõ üzerinde
de ağõrlõk koyduğunu belirten
Çelebi, hukuk sistemine
yönelik müdahalelerin
toplumun adalet duygusunu
zedelediğine dikkat çekti.
KURTULMUŞ:
Korku
siyaseti
yapılıyor
CEMİL CİĞERİM
SAMSUN - Partisinin
il kongresine katõlmak
üzere Samsun’a gelen
Saadet Partisi Genel Baş-
kanõ Numan Kurtulmuş,
“Türkiye’nin ekonomik
ve siyaset değerlendir-
mesi” konulu toplantõda
konuştu.
Kurtulmuş, son altõ ay-
dõr gerçek sorunlarõn üze-
ri örtülerek siyasetin kö-
tü bir üslup kazandõğõnõ,
kutuplaşmaya dönük bir
siyasetin izlendiğinin söy-
ledi. “Korku siyaseti”
üzerinden oy avcõlõğõ ya-
põldõğõnõ belirten Kurtul-
muş, “Islak imza mese-
lesini, kameralarının
önünde mi konuşacağız
arkasında mı tartışma-
sını tam on iki gün ya-
parak gündemi meşgul
ettiler. Ama kimsenin
aklına Tayyip Erdoğan’ı
siyasi yasaklı olmaktan
kurtaran Deniz Bay-
kal’õn, pazarlığı kame-
raların önünde mi ar-
kasında mı gerçekleş-
tirdiği gelmiyor” diye
konuştu.
AKP iktidarõnõn çözüm
üretemediğini belirten
Kurtulmuş şunlarõ söyle-
di: “Fazla konuşursanõz
ülke bölünür’ diyorlar.
Korku salınıyor. Siyaset
icraat yeridir. Çözüm
üretmiyorlar. Seçim be-
yannamelerinde asgari
ücreti vergi dışı bıra-
kacakları vardı, ne ya-
zık ki IMF buna izin
vermediği için yapamı-
yorlar.”
İsrail’le yeni gerilim
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, İran’õ, nük-
leer programõ konusunda uya-
ran ABD’ye İsrail kartõnõ açtõ.
Erdoğan, “İran’a bu noktada
uyarı yapanlar, ikaz yapan-
lar, aynı uyarıyı, aynı ikazı İs-
rail’e yapmıyorlar” dedi.
Lübnan Başbakanõ Saad Ha-
riri ile görüşmesinin ardõndan ko-
nuk Başbakan ile ortak basõn
toplantõsõ düzenleyen Erdoğan,
gazetecilerin sorularõnõ da ya-
nõtladõ. Erdoğan, “Davos’a gi-
decek misiniz” sorusuna, “Bizim
ağzımızdan söz bir kere çıkar,
ağzımızdan söz çıktı. Biz dedik
ki, tabii bunu ben şahsım için
söyledim. ‘Ben bir daha gelme-
yeceğim’ dedim. Bitmiştir o iş.
Ben bir daha oraya demek ki
gitmem” yanõtõnõ verdi.
Erdoğan, bir gazetecinin,
“Türkiye’nin İran ve İsrail ile
ilişkileri çok iyi. Türkiye, şu an-
ki Lübnan’da yapılan terör
olaylarına karşı hem İran’a
hem İsrail’e karşı bir baskı
uygulamakta mıdır” sorusunu
yanõtlarken, “İran ile ilgili ko-
nuda ileri sürelen tez; nükleer
silah konusudur. Nükleer silah
konusunda bizim tavrımız bel-
lidir. Biz bölgede hiçbir ülkenin
nükleer silahlanmaya gitmesi-
ni tasvip etmiyoruz. Ama öbür
tarafta, tabii İsrail’de nükleer
silah var. İsrail’deki nükleer si-
laha yönelik olarak da... İran’a
bu noktada uyarı yapanlar,
ikaz yapanlar aynı uyarıyı, ay-
nı ikazı İsrail’e yapmıyorlar.
Burada bir sıkıntı var. Burada
özellikle 5 tane daimi ülkenin
de bu konuda adil davranma-
sı lazım. Aynı uyarıyı İsrail’e de
yapmaları lazım. Nükleer sila-
hın olmadığını bugüne kadar
İsrail söylemedi, tam aksine
kabullendi. Nitekim, bir kitle
imha silahı noktasında, Gaz-
ze’de bunu uyguladılar, fosfor
bombalarıyla” dedi.
İsrail Dõşişleri Bakanlõğõ söz-
cüsü Yossi Levy, Erdoğan’õn
sözlerine karşõlõk “Türklerin
İsrail devletine vaaz verecek en
son kişiler olduğu” açõklamasõ-
nõ yaptõ. Levy “İsrail Dışişle-
ri’nin Türk Başbakanı’nın aşı-
rıya kaçan sözlerini kınadığını”
belirtti. Açõklamada, “İsrail,
Hizbullah Hamas ve füzeleri-
ne karşı vatandaşlarını koruma
hakkına sahiptir. Türklere ge-
lince onlar, İsrail ve dünyanın
en ahlaklı ordusu Savunma
Kuvvetleri’ne vaaz verecek en
son kişilerdir” denildi.
LAS VEGAS SKANDALI
Akman’ın
‘incelemesi’
sürüyor
Las Vegas’ta bir kumarhanede blackjack
oynarken görülen RTÜK üyesi Zahid
Akman’õn geçtiğimiz hafta bir diğer üye
Taha Yücel ile birlikte ABD’ye gittikleri
doğrulandõ. Akman ve Yücel, “Tüketici
Elektroniği Fuarõ”ndaki “incelemelerini”
1 haftadõr sürdürüyor.
FIRAT KOZOK
ANKARA - Alman-
ya’daki Deniz Feneri e.V.
derneğinin Türkiye bağ-
lantõlarõna ilişkin soruş-
turmanõn şüphelileri ara-
sõnda yer alan RTÜK
üyesi Zahid Akman’õn,
ABD’nin Las Vegas ken-
tinde kumar oynadõğõnõ
gördüğünü yazan Taraf
gazetesi yazarõ Kema-
lettin Bulamacı’nõn söy-
lediklerinin doğru oldu-
ğu ortaya çõktõ.
Bulamacõ’nõn bu yazõsõ
yeni bir tartõşmayõ başla-
tõrken, bazõ gazeteler id-
diaya temkinli yaklaştõ.
Ancak Akman’õn Tüketi-
ci Elektroniği fuarõna git-
tiği avukatõnõn yaptõğõ
açõklamayla doğrulanmõş
oldu. Şu anda Las Ve-
gas’ta yan yana iki fuar
merkezinde Adult Enter-
tainment Expo (Yetişkin-
lere Eğlence Fuarõ) ve
Consumer Elektronic
Show (Tüketici Elektro-
niği Fuarõ) adlarõyla iki ay-
rõ fuar düzenleniyor. Her
iki fuara katõlanlar aynõ
otelde kalõyor, fuar gün-
lerini beraber geçiriyor.
Yetişkin fuarõndaki katõ-
lõmcõlar genellikle erkek
olurken fuara katõlan şir-
ketler genellikle yetişkin-
lere dönük pornografik
film yapan yapõmcõlardan
oluşuyor. Yetişkinlere Eğ-
lence Fuarõ’nda ünlü por-
no yõldõzlarõ çõplak şekil-
de hayranlarõ için fotoğraf
ve filmlerini imzalõyor,
beraber hatõra fotoğrafõ
çektiriyor.
Akman’õn kaldõğõ ote-
lin kumarhanesinde “boş
zamanlarını değerlen-
dirdiği” öğrenildi. Ak-
man’la birlikte RTÜK’ün
AKP kontenjanõndan se-
çilen bir diğer üyesi Taha
Yücel’in de fuar için “gö-
revlendirildiği” öğrenil-
di. Ancak Yücel’in ku-
marhaneye girip girme-
diği netlik kazanmadõ. Tü-
ketici Elektroniği Fuarõ
için RTÜK’e gönderilen
davet iki hafta önceki üst
kurul toplantõsõnda masa-
ya yatõrõldõğõ ve Akman ve
Yücel’in katõlmalarõnõn
kabul edildi öğrenildi.
Oyunlara merakõyla bi-
linen Zahid Akman daha
önce de RTÜK başkanõy-
ken, Ankara Esat Cadde-
si üzerindeki bir kahve-
hanede okey oynarken gö-
rüntülenmişti. Üst düzey
bir RTÜK yetkilisi, Ak-
man’õn özellikle okey oyu-
nu ile yakõndan ilgilendi-
ğini ve gittiği yabancõ ül-
kelerde Türk kahvehane-
si arayarak buralarda za-
man geçirdiğini söyledi.
Avukat Allah’a
havale etti
Zahid Akman’õn avu-
katõ Hakan Yıldız ise
yaptõğõ yazõlõ açõklama-
da, haberlerin “asılsız”
olduğunu savunarak, “Ki-
şilik haklarına fütur-
suzca saldırının, iftira-
nın, haysiyet cellatlığının
habercilik; ‘Ben istedi-
ğimi söylerim, yazarõm, o
kişi de yõllarca kendini
aklamaya çalõşsõn’ anla-
yışının ise basın özgür-
lüğü gibi algılandığı bir
zamanda; müvekkilim,
bu müzmin müfterileri
önce Allah’a sonra da
Türk adaletine havale
etmektedir” dedi.
Grup Başkanõ Nuri Yaman, tüm Türkiye’nin ve tüm ezilenlerin partisi olacaklarõnõ söyledi
‘BDP’ninçizgisiDTP’denfarklõ’
MELTEM YILMAZ
Barõş ve Demokrasi Partisi
(BDP) Genel Başkanõ Demir
Çelik, Meclis Grup Başkanõ
Nuri Yaman ile Şõrnak Mil-
letvekili Hasip Kaplan’õn
aralarõnda bulunduğu bir grup,
BDP’li partinin yeni dönem
vizyonunu konuşmak üzere
dün gazetecilerle kahvaltõlõ
toplantõda buluştu.
AKP’nin siyasal ve sosyal
yaklaşõmõnõn, sorunlarõn üze-
rinden gelemeyeceğini ortaya
çõkardõğõnõ vurgulayan Ya-
man, BDP’nin, yalnõzca Kürt-
ler’in değil, tüm Türkiye’nin
ve tüm ezilen kesimlerin par-
tisi olacağõnõ belirterek şöyle
devam etti: “BDP, DTP ile bi-
rebir örtüşmüyor. Tarihsel
koşulların bizi de değiştir-
mek zorunda olduğu gerçe-
ğinden yola çıkarsak, BDP;
DTP’nin yetersiz kaldığı
noktalardan hareket ede-
rek Türkiye’deki solun boş-
luğunu doldurmayı hedef-
lemektedir. BDP yalnızca
Kürtler’in değil, hak ve öz-
gürlüklerini kullanamayan
ve vahşi kapitalizmin altın-
da ezilen tüm kesimlerin
partisi olacaktır. Aleviler,
türbanlılar, yoksullar ve tüm
ezilenleri kucaklayacak olan
BDP, bunu da meşru zemi-
nini kaybetmeden yapacak
ve demokratikleşme yolun-
da tek aktör olacaktır.”
Son dönemlerde askeri ve-
sayet sistemini dengelemek
adõna polis vesayetinin geliş-
tirildiğine tanõk olduklarõna
dikkat çeken Nuri Yaman,
“Bu nedenle halen devam
etmekte olan çatışmalara,
yeni çatışmalar ekleneceği
korkusunu yaşıyoruz” diye
konuştu.
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Kürt açõlõmõ
kapsamõnda Kandil ve Mahmur Mülteci Kampõ’ndan
gelen gruplarõn sözcüleri Gülbahar Çiçekçi ile
Nurettin Turgut, Diyarbakõr ve Van’da havaalanõnda
gözaltõna alõndõ. Çiçekçi ve Turgut, ifadelerinin
alõnmasõnõn ardõndan serbest bõrakõldõ.
19 Ekim 2009’da Kandil’den gelen 8 PKK’liden biri
olan Çiçekçi hakkõnda, 1 Aralõk’ta Ağrõ’nõn
Doğubeyazõt ilçesinde yaptõğõ konuşma nedeniyle arama
kararõ çõkarõldõğõ öğrenildi. Kandil’den gelen bir başka
grup üyesi Mehmet Şerif Gençdal ile Ankara’ya
gitmek üzere önceki akşam Diyarbakõr Havaalanõ’na
giden Çiçekçi, kimlik kontrolü sonrasõnda gözaltõna
alõnarak savcõlõğa sevk edildi. Çiçekçi, 1 Aralõk’ta DTP
Doğubeyazõt İlçe Örgütü önünde yaptõğõ konuşmada
Öcalan’dan “Kürt halk önderi” diye söz ederek serbest
bõrakõlmasõnõ istemişti. Çiçekçi ifadesi alõnarak
salõverildi. Ankara’ya gitmek üzere dün Van Ferit Melen
Havaalanõ’na giden Turgut da hakkõnda arama kararõ
olduğu gerekçesiyle kimlik kontrolünden sonra
gözaltõna alõndõ. Turgut hakkõnda da Doğubeyazõt’taki
konuşmasõ nedeniyle arama kararõ çõkarõldõğõ öğrenildi.
Van Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’ne
götürülen Turgut daha sonra serbest bõrakõldõ.
KANDİL VE MAHMUR’DAN GELENLERİN SÖZCÜLERİ GÖZALTINA ALINDI
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) -
Adalet Bakanlõğõ’ndan
yapõlan açõklamada,
Ceza ve Güvenlik
Tedbirlerinin İnfazõ
Hakkõnda Kanun uya-
rõnca, hükümlülerin
gazetelere yayõmlan-
mak üzere yazõ gön-
dermelerine ve gazete
yazarlõğõ yapmalarõna
imkân bulunmadõğõ,
Abdullah Öcalan’õn
bir İtalyan gazetesine
böyle bir yazõ gönder-
mesinin de söz konusu
olmadõğõ bildirildi.
Adalet Bakanlõğõ’ndan
yapõlan yazõlõ açõkla-
mada, bazõ basõn yayõn
organlarõnda Öcalan’õn
yazõlarõnõn bir İtalyan
gazetesinde yayõmlan-
maya başladõğõ yönün-
de haberler yer aldõğõ
belirtilerek, “Ceza ve
Güvenlik Tedbirleri-
nin İnfazı Hakkında
Kanun ve ilgili tüzük
uyarınca, hükümlü-
lerin gazetelere ya-
yımlanmak üzere ya-
zı göndermelerine ve
gazete yazarlığı yap-
malarına imkân bu-
lunmamaktadır. Adı
geçen hükümlünün de
İtalyan gazetesine
böyle bir yazı gön-
dermesi söz konusu
değildir. Konu ile ilgili
olarak yapılan incele-
mede, haberlere konu
olan yazının, hüküm-
lünün daha önce Av-
rupa İnsan Hakları
Mahkemesi’ne gön-
derdiği savunmalar-
dan uyarlanarak ya-
zıldığı anlaşılmıştır”
denildi.
İTALYA’DA YAZARLIK İDDİASI
Bakanlık: Öcalan
yazı göndermedi
İnsan olanların vicdanlarını sızlatacak iki köşe
yazısı ile bir haberin hepsi de 10 Ocak 2009 tarihli
gazetelerde çıktı.
Pazar günkü Cumhuriyet’teki köşesinde Emre
Kongar, Ergenekon davasından tutuklu olan iki
değerli tıp doktoru profesörümüzün durumlarından
söz ediyordu.
Bunlardan biri, Kongar’ın, herkesin katılacağı
deyişiyle “Malatya Üniversitesi’ne çağ atlatan”
Fatih Hilmioğlu idi.
Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu’nda yüz felci ve kronik
karaciğer hastalığının var olduğu ve hastalığın
durumunun hapishane koşullarında kötüye
seyrettiği, CerrahpaşaTıp Fakültesi’nin 10 Haziran
2009 tarihli raporuyla tespit edilmiş. CHP
milletvekilleri Atilla Kart ile Nur Serter 25
Kasım’da bu durumu Meclis’e getirmişler.
Emre bunları dile getirdikten sonra, okurlarından
İbrahim Öyken’in gönderdiği bir elektronik
postadan söz ediyor. Sayın İbrahim Öyken,
gönderdiği iletide, Mehmet Haberal’ın kurucusu
olduğu hastanede gördüğü tıbbi ihtimam
karşısında, hayranlığı ile birlikte şükranlarını dile
getiriyor. Emre de hasta olan Haberal’ın tutukluluk
halinin sürdüğünü bir kez daha anımsatıyor.
Evet, bu iki değerli bilim insanımız da hastadırlar
ve buna rağmen tutukluluk halleri devam
etmektedir.
Sözünü etmek istediğim haber ise aynı günkü
Hürriyet’in 19. sayfasında “Hırsızları 75 gün sonra
serbest kaldı” başlığıyla yayımlanmıştı. Haberde 8.
Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın eşi Semra Özal’ın
villasından yaklaşık 500 bin TL’lik ziynet eşyası
çaldıkları iddiasıyla yargılanan 5 sanıktan tutuklu
olan ikisinin de 28 yıl hapis cezası istemiyle
yargılandıkları davada, duruşmalar başladıktan 75
gün sonra Sarıyer 1. Asliye Ceza Mahkemesi
tarafından tahliye edildikleri bildiriliyordu.
Sanıklardan Mete San (27) ve Sercan Güneş’in
(21) serbest bırakılma gerekçeleri, habere göre
“yargılamanın ulaşmış olduğu aşama ve delillerin
toplanmış olması”...
Sanıkların sabıkaları olup olmadığı, belirli bir
ikametgâhlarının bulunup bulunmadığının
belirtilmediği haberde, tutukluluk halleri
kaldırılanların adli kontrol altında tutulmalarına ve
yurtdışına çıkışlarına yasak konulmasına karar
verilmiş olduğu da bildiriliyordu.
Son olarak söz edeceğim köşe yazısı, Melih
Aşık’ın Milliyet’teki “Açık Pencere”sinde
yayımlanmış olan “Yedikule Zindanı”.
Bu yazıda Melih, İzzet Kumbaracılar ve Cahide
Taner’in Yedikule kitabından söz ediyor.
Tarih içinde çeşitli amaçlarla kullanılmış olan
Yedikule zindanında, Osmanlı zamanında tutuklu
kalmış olan devlet adamlarının dökümleri de
verilmiş. Buraya girenlerin bir kısmı tahliye
olmuşlar, bir kısmı ise sorgusuz sualsiz kellelerini
bırakmışlar.
Ama en önemli olan nokta, bunların çoğunun
birkaç gün ile birkaç ay arasında burada kalmış,
sonra hükme boyun eğmiş olmaları. İçlerinden
yalnız ikisi, tahliye edilen Hafız Ahmet Paşa ile
katledilen Tarhuncu Ahmet Paşa birer yıl
kalmışlar orada. Dikkat buyurunuz! İnsanların
sorgusuz sualsiz idam edildikleri bir dönemden
söz ediliyor.
Melih kısa yazısını, 2010 Türkiyesi’nin suratında
şamar gibi patlayan, şu satırlarla bitiriyor:
“En azından tutukluluk süresi konusunda bugüne
göre daha özenli davranıldığı dikkatlerden
kaçmıyor.”
Bilmiyorum şu iki yazı ve bir haberden sonra
yoruma gerek var mı?
Genç iki hırsızlık sanığı, yargılamanın vardığı
aşama ve delillerin toplanmış olması gerekçesiyle
28 yıl hapis cezasıyla yargılandıkları davada tahliye
ediliyorlar, ama yaşını başını almış, dünyaca ünlü
iki profesör doktorun, ağır hastalıklarına rağmen
tutukluluk halleri hâlâ devam ediyor.
Eğer bu ülkenin yetkililerinde vicdanın zerresi
kalmışsa, hiçbirinin gözüne uyku girmez.
Eğer bu toplumun bir ortak vicdanı kalmışsa,
kıyameti koparır halk.
Evet, “eğer!”...
Düzeltme: Pazar günkü yazımda fakstan doğan
bir hata ile “İdiotcratie” sözcüğü İdioteratie
şeklinde çıkmış, düzeltirim. A.S.
ABD’Yİ ELEŞTİRDİ
Lübnan Başbakanı Saad Hariri
ile görüşmesinin ardından
konuk Başbakan ile ortak
basın toplantısı düzenleyen
Başbakan Erdoğan,
gazetecilerin gündeme
ilişkin sorularını da
yanıtladı. Erdoğan nükleer
silah konusunda ABD ve BM
daimi üyelerini adil
davranmaya çağırdı.
(Fotoğraf: AA)
‘IMF İLE ANLAŞMA YAKIN’ MESAJI
Erdoğan, IMF ile sürdürülen görüşmeler konusunda sorulan
bir soru üzerine, “IMF ile olan görüşmeler büyük ölçüde, şu
anda aşılmış noktada. Bu konuyla ilgili olarak, artık ‘Herhalde
gün, hafta... Bu iş burada çözülecektir’ diye düşünüyorum ve
arkadaşlardan da haberleri bekliyorum” dedi.