Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ekonomi@cumhuriyet.com.tr
12 OCAK 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13
CMYB
C M Y B
İzlenirlilik arttıkça her kanal
Batı’dan kopya yarışma
programlarıyla çocuklar ve saf
vatandaşları kullanarak birbirleriyle
kıyasıya yarışıyorlar. Kazananlar
yapımcılar, televizyonlar, kendini
göstermek için kıkır kıkır gülen jüri
üyeleri. Yarışmalara katılmak için
heves eden binlerce kişinin ise
ruhsal yapısı bozuluyor.
Bu yarışmalar insanlara eğitimin,
çalışmanın, terleyerek başarı
kazanmanın ne kadar önemli
olduğunu unutturuyor. Ciddi bir
çalışma olmadan yetenekler
sergileniyor. Çocukların sesi henüz
oturmamışken onları şöhret
büyüsüne kaptırarak gelecek
yaşamları ipotek altına alınıyor.
“Bir Şarkısın Sen” adlı yarışma
programı ile çocuklara kendi olması
yerine birini taklit etme öğretiliyor.
Şarkıcı, türkücü, sanatçı olmanın
eğitimle değil, orada olmakla ve ses
güzelliği ile sağlanacağı sanısı
veriliyor. O çocukların ailelerinin
sosyal ve maddi koşullarının bu
yarışmalardan sonra çocuklarının
gelecek yaşamlarını idame
ettirmede yeterli olmayacağı
düşünülmüyor. Çocuklar kullanılıyor.
Herkes para kazanıyor,
unutulmuşlar şöhretini yeniliyor,
eğleniyor; geleceğin büyükleri
şimdiden büyütülüp şöhretin zalim
kucağına atılıyor.
Acun Ilıcalı’nın yetenek yarışması
da yeteneklerin çalışma ve terle
ancak kitlelere sunulacağı hususunu
göz ardı ediyor ve jüri üyeleri de saf
vatandaşların yetenekleri ile alay
edercesine zekâ yarışına giriyorlar.
Oysa bir piyano konseri
verebilecek duruma gelmenin en az
dört yıl ve günde en az üç saat
çalışmakla mümkün olabileceği, bir
yeteneği geliştirmek için disiplinli,
uzun yıllar çalışmak gerektiğinin
aşılanacağı yerde, çocuklarımıza,
yetenekli olduğunu sanan sade
vatandaşlara umut ve hayal tacirliği
yapılıyor. İşin acı tarafı, bu
yarışmalar eğitim veren
üniversitelerde, eğitim alanların
kahkahaları eşliğinde gerçekleşiyor.
Ülkemizin eğitim sistemi ne
hallerde iken, dünya ve ülke
meseleleri ile ilgili dikkat çekici
eğlendirici eğitim programları
yapılması gerekirken çocuklar ve
temiz vatandaşlar kullanılarak bu
kalitesiz yarışma programları ile halk
düşünmekten ve ülkede olup
bitenden uzaklaşıyor.
Bir başarı için önce hayal etmek,
sonra bu hayali hedefe
dönüştürmek ve bu hedefi
gerçekleştirmek için de sıkı eğitim
almak ve disiplinli çalışmak gerekir.
Toplum fertlerine ve çocuklarımıza
bu alışkanlığı kazandırmak
zorundayız. Yeteneklerin çalışmanın
uşağı olmakla gelişebileceğini
algılatmalıyız. Aksi halde bu kalitesiz
programlarla kolay yollardan
kazanma hevesini toplumda
pekiştirmiş oluruz ki bugün bu
lüksümüz yok. Toplumu
düşündürmeye, okutmaya, analiz
yapmaya ve terleyerek başarı
kazanma yollarını göstermeye ülke
olarak mecburuz. Batı çok şeyini
hallettiği için bu kalitesiz
programların etkisini belli düzeyde
tutabilir. Oysa biz bu tür
programların olumsuz etkisinden
kurtulamayız.
Yıllar öncesi Amerika’nın
Mississippi Nehri’nde, yolcuları
nehrin bir yakasından ötekine
kayığında taşıyarak geçimini
sağlayan yaşlı kayıkçının iki
küreğinden birinde “inanç”, diğerinde
de “çalışmak” yazılı imiş. Sebebi
sorulduğunda kayıkçı; “Nehri
karşıdan karşıya geçmek için, her iki
küreğe de ihtiyaç var. Çalışmaksızın
inanç veya inançsız çalışmak sizi bir
dairede döndürüp durur. Hayat
yoluna tek kürekle çıkmak, tek
kürekle nehri geçmeye çabalamaktan
farksızdır. Hiçbir yere gidemezsiniz.”
Biz de bu yaşlı kayıkçıya kulak
vererek çocuklarımıza ve
yeteneklerini hevesle sergilemek
isteyen temiz vatandaşlarımıza şu
tavsiyede bulunuyoruz: Eğitim
almadan ve sıkı çalışmadan bu
yarışma programlarında boy
göstererek bir yere varamazsınız.
Yarışma programlarını
düzenleyenlere de bir çift sözümüz
var: Lütfen çocuklarımızı ve kıyafet
alacak parası olmadan sizin
programlarınıza çıkan saf
vatandaşlarımızı kullanmayın, onları
ticari mal olarak görmeyin. Hele hele
hiç alay etmeyin…
Televizyonda Çocuk ve Yetenek Yarışmaları Çok Zararlı
M A L İ Y E C İ G Ö Z Ü Y L E / M U S T A F A P A M U K O Ğ L U pamukm superonline.com
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
ABD Kıskacında AKP
İktidara gelirken işler tıkırında yürüdü...
Krizden yeni çıkmış Ecevit, koalisyon hükümeti
üflesen devrilecek haldeydi. Irak işgali için
istenen desteği reddettiği için de ABD
yönetiminin hedef tahtasındaydı.
İçeriden dışarıdan iktidar ortaklarını hedef
alan güçlü rüzgârlar esiyordu. Krizin üstüne,
toplumsal desteklerinden çok şey kaybetmiş
koalisyon ortağı parti ve liderlerin kendilerini
kurtarma adına farklı tellerden çalmalarını da
ekleyin.
Denenmemiş, yıpranmamış lider, yeni kurulan
partiyi, yeni imajlarla umut yapmak, toplumsal
umutlara göre yaratmak, pazarlamak zor
olmadı. 12 Eylül’ün ürünü ANAP, lideri Özal’ın
askeri darbe yönetiminden sonra, sivil-
demokratik umutların bileşkesi,
pazarlanmasının tıpkısının aynı yöntemle işleme
kondu...
Yeni emperyalizmin, yeni çıkarlar eksenine
oturtulacak güçlü iktidar, siyasi parti, lider
yaratmanın iç ve dış dinamikleri, ittifakları
kurulup seferber oldular... Serbest piyasa
düzeninin, ABD eksenli yeni dünya sömürü
düzeninin, tek kutuplu siyasal dengelerinin,
Türkiye’ye biçtiği, biçeceği roller eksiksiz
oynanacaktı.
ABD’nin Irak işgali günlerine kadar işler
tıkırında yürüdü. Sözü verilmiş ABD’nin gelecek
askeri için toprak kiraladığı, askeri gemilerinin
asker boşaltmaya başladığı bir süreçte
Meclis’ten dönen tezkere elbette sorun
olacaktı.
ABD’nin suçluyu TSK’de araması, Irak’ta
askerimize çuval geçirilmesi ile gösterilirken;
AKP lideri adına arabuluculuk yapanların
“sifonu çekmeyin, kullanın” sözcükleri ile durum
tarihe yazıldı. ABD iktidarları - Erdoğan
hükümetleri sıcak ilişkileri genelde korundu.
Her ne kadar Bush yönetimi, Irak işgali
ganimetlerinin ancak işgale doğrudan destek
verenlerle palaşılacağını ilan etmişse de zaman
içinde işin rengi değişti.
Öncelikle milyonlarca Iraklının ölümüne,
kutlanan milyonlarca savaşın kırk türlü ağır
bedeli ödemelerine yol açan Irak işgali, kanlı
petrolün önlenemez fiyat yükselişi, getirisi,
dünya piyasalar düzenini uçurdu. Irak hariç
petrol üreten ülkelere de pay düşmek üzere
piyasalar düzeninde yıllar süren pembe tabloyu
çizdi.
Erdoğan hükümeti, Ecevit hükümetinin
krizden çıkış programına sadık kalarak, kanlı,
savaşın, kanlı, kara getirisinden, ekonomik
büyüme adıyla payını fazlasıyla aldı. Aslında
piyasalar gelen sanal büyümenin gerçek
ekonomiye kattığı, anlamlı bir şeylerin olmaması
umursanmadı. Giderek büyüyen ithalat payı ile
ihracat patlamasının ekonomik gelişme
olmadığı atlandı. İşsizliğin azalmaması, reel
ücretlerin düşmesi, kayıt dışının büyümesi,
sosyal damping, sendikal hakların gaspı, iş
yasalarının çiğnenmesi yok sayıldı.
Sosyal devletten sadaka düzenine geçişte,
patlayan işsizlik, devleşen yoksullaşma,
yoksunlaşma dünyanın ekonomik krizi ile iyice
su yüzüne çıkınca, AKP’nin iktidar başarıları
imajı da hızla aşındı. Erdoğan hükümetleri,
iktidarları için Meclis çoğunluğu, kamu
kurumlarının bir bir ele geçirilmiş olması artık
yetmez olmuştu.
Tek partili rejime doğru, hırçın, sınırsız, baskı
ataklarının temel nedeni bu. ABD kıskacında iç
ve dış politikanın yürütülebilmesi giderek
zorlaşıyor. Artık TSK atış odağında, sivil-
demokratik iktidar, askeri darbelere karşı savaş,
TSK-Kemalistlerin hedef tahtasında mağdur
lider, parti oyunları sahnelenmesi yetmiyor.
“Demokratik açılımlar, komşularla sıfır
sorunlar” kulağa gerçekten hoş gelen
sloganlarla yola devam da güçleşiyor.
Başlangıçta dünya ekonomik krizi, Irak-
Afganistan-Pakistan bataklıkları, askeri
sorunları ile Bush yönetiminin çöküşü,
Obama’nın gelişi umut olmuştu. Obama’nın
Ortadoğu petrolü maliyetini düşürmek, barışçı
politikalar geliştirmek zorunda oluşu umut
olmuştu.
Son gelişmeler, haberler umutsuz; petrolün
düşen fiyatının yükselmesi gerektiği açıklanıyor.
ABD’nin asker sayısını arttırmasına karşın
Taliban direnişini kıramadığının savaş
görüntüleri korkutuyor. Pakistan sıcak
çatışmalarında dökülen kan, terörün yükselen
gücünün aynası. Dün ABD askeri güçlerinin
başı İran’ı bir kez daha bombalamakla tehdit
etti.
ABD’ye bağımlılığı giderek artan, açığa da
çıkan AKP’nin işi çok zor...
soner@cumhuriyet.com.tr
Maliye Bakanõ Şimşek, sigara üreticilerini tehdit etti: Bizim gelir hedefimize uymayanõ uydurturuz
Sigaracõlara Maliye’den zõlgõt
Aymar üç köklü markayı portföyüne kattı
Ekonomi Servisi - Margarin ve sõ-
võ yağ sektöründe faaliyet gösteren Ay-
mar, bir dönemin ünlü işadamlarõndan
Kamil Özoflu’nun yarattõğõ 1980’li yõl-
larõn rakipsiz markalarõn-
dan Bozkurt Reçelleri’ni
satõn aldõ. 2010’u yatõrõm
yõlõ ilan eden firma bu-
nunla birlikte ayrõca dün-
yanõn en büyük pera-
kendecilerinden Unile-
ver’in Türkiye’deki ilk
markasõ Vita Yağõ’nõ
ve kuruluşu 1940’la-
ra kadar dayanan ilk
yerli firmalarõndan
Çapamarka’yõ da
bünyesine kattõ.
Aymar İcra Kurulu Başkanõ Ni-
hat Özyurt bu üç gõda markasõnõ
Ar-Ge destekleriyle geliştirerek beş
yõl içerisinde en büyük üç gõda
markasõndan biri olmayõ hedefle-
diklerini söyledi. Margarin dõşõnda
reçel, un, bakliyat, çorba ve
benzeri ürünler de üretecekle-
rini ifade eden Özyurt, “Tü-
keticilerin en çok tercih etti-
ği lider sıvı yağ markala-
rından olduk. Aymar’a
duyulan sempati ve güven ile
hedeflerimizi büyütmeye
karar vererek 2009 yı-
lında mutfak markası ol-
ma yolunda yatırımları-
mıza başladık” dedi.
Çapamarka,
Bozkurt Reçelleri
ve Vita yağõ satõn
alan Aymar, beş
yõl içerisinde
sektörün en
büyük üç
markasõndan biri
olmayõ
hedefliyor.
KARA LİSTE
Kod sistemi
kalkõyor
Ekonomi Servisi - Maliye Ba-
kanõ Mehmet Şimşek, iş dünya-
sõnda büyük sõkõntõ yaratan kod sis-
temini bir ay içinde kaldõracaklarõnõ
söyledi. Onun yerine grup sistemi
getirilecek.
Kod 5 olarak bilinen Kod siste-
mi, Maliye’nin ‘kara listesi’ ola-
rak anõlõyordu. Şimşek, yeni özel-
ge sistemini anlattõğõ basõn top-
lantõsõnda önümüzdeki dönemde
getirecekleri yeni uygulamalardan
da söz etti. Bu çerçevede kod sis-
temini kaldõracaklarõnõ belirtti.
Mükellefi zora sokmayan yeni bir
düzenleme yapacaklarõnõ belirten
Şimşek, kod sisteminin yerine da-
ha etkin ve gelişmiş bir sistem
olan ‘grup sisteminin’ getirilece-
ğini açõkladõ. Ancak mükelleflere
de tüm açõk kapõlarõ kapatmak ko-
nusunda iddialõ olduklarõ mesajõnõ
gönderdi.
İstanbul Ticaret Odasõ yöneti-
minin, vergi barõşõna katõlõm ko-
nusunda üyelerinin ‘kod siste-
miyle’ tehdit edildiği iddialarõndan
rahatsõzlõğõnõ da “Bu değerlen-
dirmeleri basından izledim. An-
cak bazı açıklamaları doğru bul-
muyorum” sözleriyle dile getirdi.
Ortada bir uygulama olduğunu be-
lirten Şimşek, bunu mükellefi zo-
ra sokmadan düzenleyeceklerini
açõkladõ.
Ancak kamu harcamalarõnõ sağ-
lõklõ şekilde finanse etmek için
tüm açõk kapõlarõ kapatmakta iddialõ
olduklarõnõ vurguladõ.
ANKARA / İSTANBUL
(Cumhuriyet Bürosu) - Ma-
liye Bakanõ Mehmet Şim-
şek, hükümetin sigarada ver-
gi artõşõ yapmasõna karşõn,
üreticilerin fiyat indirmesiyle
hedeflenen vergi geliri artõşõ-
na ulaşõlamayacağõnõn ortaya
çõkmasõ üzerine “Çok açık
bir şekilde söylüyorum.
Hangi sektör olursa olsun
bizim yaptığımız düzenle-
melere uymak zorundalar.
Uymazlarsa biz alternatif
yolları geliştiririz, uymak
zorunda kalırlar” diye ko-
nuştu. Şimşek “Bizim bir
gelir hedefimiz var, o gelir
hedefini yakalayacağız” di-
ye konuşarak, sigara şirketle-
rini bir anlamda zam yapa-
maya zorladõ.
Şimşek, yeni özelge siste-
mine ilişkin tebliği imzala-
dõktan sonra da gazetecilerin
sorularõnõ yanõtladõ.
Sigara üreticilerinin fiyat
ayarlamalarõ konusundaki bir
soru üzerine Şimşek, yeni yõ-
la girerken bazõ maktu vergi-
leri güncellediklerini anõm-
satarak şunlarõ söyledi:
“Bizim verdiğimiz gün-
celleme kararları ve öngör-
düğümüz vergi miktarlarını
karşılayacak her türlü dü-
zenlemeyi yaparız. Ne gere-
kiyorsa yaparız. Onlar mak-
tu sistemdeymiş. Biz maktu
vergileri artırmışız. Uyum
konusunda sorun yaratı-
yorlarsa nispi sisteme geçe-
riz, sistemi değiştiririz. Çok
açık bir şekilde söylüyorum.
Hangi sektör olursa olsun bi-
zim yaptığımız düzenleme-
lere uymak zorundalar.”
İçenin başı döndü
Maliye Bakanlõğõ’nõn ÖTV
artõşlarõnõn ardõndan sigaraya
gelen zamlarõn sigara şirketleri
arasõnda başlattõğõ ‘indirim
savaşı’ uzlaşmayla son buldu.
Bir yükselip düşen fiyatlar en
son ÖTV zammõ oranõnda
kaldõ. Maliyenin firmalar ara-
sõnda bir anlaşma sağlana-
mazsa vergi gelirlerini garan-
tiye almak için sigara üzerin-
deki vergilerini ikinci kez art-
tõrmayõ planlayacağõ yönün-
deki açõklamalar bunda etkili
oldu. Imperial Tobacco (IT)
Türkiye, ÖTV’ye yapõlan ar-
tõşa bağlõ olarak cumartesi
günü ürünlerinin fiyatlarõnõ
yeniden belirlediğini açõkladõ.
Böylece yüksek segmentteki
ürününün fiyatõ 5.75 liradan 7
liraya yükselmiş oldu.
Açõklamadan sonra diğer şir-
ketler Philip Morris Sabancõ
Sigara ve Tütüncülük Sanayi
ve Ticaret, Japan Tobacco In-
ternational ve British Ameri-
can Tobacco Türkiye de fi-
yatlarda yeni düzenlemeye
gittiğini duyurdu. Her üç şirket
de ürünlerinin fiyatõnõ ÖTV
zammõ oranõnda yükseltti.
TEPAV, sosyal güvenlik harcamalarõ nedeniyle açõğõn daha da büyüyeceği uyarõsõnda bulundu
Revize bütçe de zor tutar
Ekonomi Servisi - Türkiye Ekonomi Po-
litikalarõ Araştõrma Vakfõ (TEPAV) bütçe-
de Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) öde-
neklerini aşan düzeyde bir harcama baskõ-
sõ ile karşõlaşõldõğõnõ belirterek, böyle bir du-
rumda revize edilen bütçe açõğõnõn da da-
ha da büyüyeceği uyarõsõnda bulundu.
TEPAV, bu riskin önüne geçilmesinde
devlet muhasebesinde kullanõlacak bazõ
hesaplarõn çalõşmasõ suretiyle 2009 içinde
ödeneği aşan bazõ yükümlülüklerin 2010’a
aktarõlmasõ yoluna gidilebileceğini belirtti.
TEPAV İstikrar Enstitüsü tarafõndan ha-
zõrlanan Mali İzleme Raporu-2009 Yılı
Ekim-Kasım Ayları Bütçe Sonuçları
açõklandõ. Raporda SGK’ye yapõlan toplam
transferlerin yüzde 57.6 düzeyinde arttõğõ ve
orijinal bütçeye göre gerçekleşme oranõnõn
yüzde 107’ye yükseldi-
ğine dikkat çekildi. Ra-
porda şu ifadelere yer
verildi:
Gerek bu yõl içinde
çõkarõlan mali izleme ra-
porlarõnda gerekse 2010
bütçe değerlendirme ra-
porunda SGK dengesin-
deki gelişmeler dikkat-
lice izlenmeli. SGK den-
gesindeki bozulmanõn
yapõsal nedenleri yanõn-
da, krizin etkisi ile dö-
nemsel nedenleri de bu-
lunuyor. Bu kapsamda
yeni SGK düzenlemele-
rinin mali etkilerinin iyi
hesaplanmamõş olmasõ,
sağlõk harcamalarõnda
yapõsal nitelikli sorunlara çözüm oluşturma
konusunda ortaya somut çalõşmalar kon-
mamasõ ve dönemsel olarak krizin etkisi ile
prim tahsilatõndaki düşme bu mali sonuca
neden oldu.
Sorunun ana kaynağõ krizden ziyade
başta sağlõk ve özellikle ilaç olmak üzere pek
de fazla görülmek istenmeyen yapõsal so-
runlardan kaynaklõ olduğu düşünülüyor.
Prim gelirleri tahsilatõ, kayõtlõ kişi sa-
yõsõndaki azalõşa rağmen yüzde 8.4 arttõ. Bu-
na karşõlõk, sağlõk harcamalarõndaki artõş
yüzde 14’ler düzeyinde.
Bütçede SGK ödeneklerini aşan dü-
zeyde bir harcama baskõsõ ile karşõlaşõldõ. Bu
durumda bütçe açõğõnõn da aşõlmasõna yol
açacak en önemli risk alanõ SGK’ye yapõ-
lacak transferler olarak görülüyor.
Ekonomi Servisi - Otomotiv Sanayii Derneği’nin
(OSD) verilerine göre otomotiv sektöründeki
toplam üretim 2009 Aralık ayında 2008’in ay-
nı ayına göre yüzde 143.7 artışla 93.770 adede
yükselirken, binek otomobil üretimi aralık
ayında yüzde 138.6’lık artışla 48.917 adet ola-
rak gerçekleşti. Toplam pazar ise 2009 Aralık
ayında 2008’in aynı ayına göre yüzde 106 bü-
yüme ile 91.386 adet oldu. Sektörün toplam ih-
racatı aralık ayında yüzde 86.7 artışla 68.158
olurken, otomobil ihracatı yüzde 54.3 yükselişle
38.108 adete çıktı. Otomotiv sektöründe üreti-
ciler arasında 2009’da Oyak Renault 277.572
adet üretim ile ilk sırada yer alırken, TOFAŞ
253.090 adet üretim ile ikinci, Ford Otosan
173.456 adet üretim ile üçüncü sırada yer aldı.
Clio4’teiknaturu
Ekonomi Servisi - Fransa Sanayi Bakanõ
Christian Estrosi, Renault’nun yeni nesil
Clio’yu Türkiye’de üretmesine karşõ
olduğunu ve şirketi tersi yönde ikna etmeye
çalõştõğõnõ söyledi.
Estrosi, Journal du Dimanche gazetesinde
cuma günü yer alan açõklamalarõnda,
Renault yönetimini salõ günü makamõnda
görüşmeye çağõrdõğõnõ ve operasyon
direktörü Patrick Pelata ile ertesi gün
görüşeceğini söyledi. Estrosi, “Clio 4’ün
Fransa dışında üretileceğini duyunca şok
oldum, bu trendi tersine çevirmek
istiyorum. Fransa’da satılacak Fransız
arabası pekâlâ Fransa’da üretilmeli.
Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin görüşü bu
yönde” dedi.
Renault’nun Türkiye’deki ortağõ Oyak’õn
Otomotiv ve Çimento Grubu Başkanõ Celal
Çağlar, bir Fransõz gazetesindeki yeni nesil
Clio’nun Türkiye’de üretilebileceği yönündeki
haberin ardõndan, “Bunlar stratejik konular,
görüşmeler devam ediyor” demişti.
Otomotiv
sektöründe
toplam üretim
2009 yılının aralık
ayında 2008’in
aynı ayına göre
yüzde
143.7 oranında
arttı.
Raporda,
kurumun
ödeneklerini
aşan düzeyde
bir harcama
baskõsõ ile
karşõlaşõldõğõ
belirtildi.
Prim gelirleri
tahsilatõ
yüzde 8.4,
sağlõk
harcamalarõ
yüzde 14
arttõ.
Gelir kaybõ yaşamak istemeyen Maliye
‘düzenlemeye uyacaklar, uymazlarsa alternatif yollar
geliştiririz, uymak zorunda kalõrlar’ dedi.
Hükümet yõlbaşõnda sigarada
Özel Tüketim Vergisi’ni (ÖTV)
yüzde 58’den 63’e, bu verginin
maktu (sabit) kõsmõnõ da 2.05 li-
radan 2.65 liraya çõkardõ. Ma-
liye’nin hedefi, sadece maktu
artõşla bile paket başõ-
na 60 kuruş fazla ge-
lir elde edebilmekti.
Vergi artõşõ öncesi
5.50 liralõk sigaradan
3.19 lira ÖTV, 84 kuruş
da KDV alõnõyordu.
Toplam vergi 4.03 li-
raydõ.
5.50 liralõk sigaranõn fi-
yatõ 4 Ocak’ta 7 liraya
çõktõ. Yeni fiyatta ÖTV 4.41
lira, KDV 1.07
lira oldu. Toplam vergi 5.48 li-
raya yükseldi.
Fiyat yeniden 5.50 liraya in-
dirilince, ÖTV 3.47 lira, KDV
84 kuruş oldu. Yeni vergi mik-
tarõ 4.31 lira oldu.
Sigaraya yapõlan ilk zam,
hükümete paket başõna 1.45
lira ek vergi geliri ka-
zandõrõyordu. Zam ge-
ri çekilince kazanõlan
ek vergi miktarõ 27 ku-
ruşta kaldõ ve sadece yüz-
de 6.7 artmõş oldu.
Hükümet bu yõl siga-
radan elde ettiği vergi
gelirini 4 milyar lira (yüz-
de 25) artõrõp 20.3 milyara çõ-
karmayõ hedefliyor.
BAKAN NEDEN
KÜPLERE BİNDİ?
Otomotiv üretimi aralıkta kıpırdadı