Catalog

ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Ge- nelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker Baş- buğ’un Türk Silahlõ Kuvvetleri’ne (TSK) yönelik uygulandõğõnõ söylediği “Medya aracılığıyla asimet- rik psikolojik harp” konusunu Milli Gü- venlik Kurulu’na (MGK) getireceğini söylemesi dikkatleri toplantõya çevirdi. Toplantõda, Başbuğ ve TSK Komuta heyeti- nin istihbari bilgileri kurul gündemine geti- rebilecekleri değer- lendiriliyor. Genelkurmay Baş- kanõ Başbuğ, göreve gelmesinin ardõndan, “devlete ilişkin ko- nuları, ilgili zemin- lerde ilgili makamla- ra anlatma, basın yo- luyla mesaj verme- me” yöntemine sõk sõk başvurdu. AKP hükümeti ile TSK arasõnda yaşa- nan sorunlarda çözü- mü ilgili makamlarla birebir görüşmelerle arayan Başbuğ, son belge krizinde de bu yöntemi kullandõ. Baş- buğ, “örgütlü” bir bi- çimde TSK’yi hedef alan “asimetrik psi- kolojik harekât” ko- nusunu da güvenlik konularõnõn tartõşõldõğõ en üst anayasal zemin olan MGK’nin 30 Ha- ziran Salõ günkü top- lantõsõnda gündeme getireceklerini açõkla- dõ. Orgeneral İlker Baş- buğ, TSK’yi hedef alan örgütlü yapõlarõn kim olduğu sorusuna, “elde kesin belge, bil- gi ve mahkeme ka- rarı olmaksızın suç- lamaya gidilemeye- ceğini, var olan bil- gilerin, duyumların ilgili makamlara ak- tarıldığını” belirterek yanõt vermişti. Baş- buğ’un kamuoyuna açõklamadõğõ TSK’ye karşõ faaliyetleri içeren istihbarat bilgilerini, MGK toplantõsõnda kurul üyelerinin bil- gisine sunacağõ ifade ediliyor. CMYB C M Y B 28 HAZİRAN 2009 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Gözyaşları ve Kan... Nasıl bir ruh, nasıl bir yürektir insanı coşturan? Nasıl bir istektir, nasıl bir tutkudur gecenin so- luğunda alev alev yanan? Sağanaklı uçurumlarda, tuzlu sularda, yıldızlar ara- sında. Bir öyküdür anlatılan, bir şiirdir okunan. Damarları kireçle kaplı yollar... Su sesi, kuş sesi... Yankılanan dağ başlarında. Acının katık edildiği bir yaşam! Deniz kıyısında çakıl taşlarıyla oynayan.. Çocuk gülüşleriyle birden uzaklaşan... Uykusuz gecelerin beyazlığında büyüyen, hü- zünleri çoğaltan, sessizliğe direnen. Çiçek açan mersinlerin çevresinde gezinen. Fırtınalı akşamlarda deniz fenerlerine çarpan, de- nize ağ atan, motor sesleriyle uykuya dalan.. Anlat kim olduğunu, öğreneyim. Portakal bahçeleri, yarı suskunluk, kaygı ve ta- sa... Nemli bir körfezin üzerine uzanan akşam, va- pur saatleri, genç kızlar ve delikanlılar.. Yapılan yanlışlıklar.. Kalleşçe arkadan vurmalar! Karanlıkta çizilen zikzaklar! Dilenciler, madrabazlar, düzenbazlar! Kirpiklerini çevir bak bugüne ışıldayan gözlerle, yarın çok geç olabilir. Tek başına da kalırsın bunu bil! Tüm adları, yıldızları, güneşleri birbirine karışmış bir evrende olabilir... Yankısız bir karanlıkta yürürken sokaklarda, bir serseri kurşun seni vurabilir! Keşke konuşabilseydin biraz, bir kahve içimi... Tuzlu suları, kıyıları, koyları, bükleri anlatabilseydin. Sevebilseydin.. Âşık olabilseydin... Yumuşak bir gülüşe hasret kaldığın yıllarda. Özgürlüğü yaşayabilseydin! Bulut olup göklere çıkabilseydin... Bir dağın eteklerinden denize bakabilseydin. Gecenin soluğunda, ruhunun coşkusundasın. Dilin sevgiyle, dilin acıyla dolu. Yeşil rüzgâra, yeşil dallara verdin kendini. Denizin ve göğün mavisine... Suların yankılandığı, safrandan, naneden, ke- kikten. Ellerini uzatıp yıkasan sabahın sularında, düş- lerini çizsen bulutlara. Gökte yay çizerek uçan turnalara bir baksan. Ağlasan, gülsen ruhunun gizli odalarında... Hapislik günlerini düşünsen, işkenceleri. Özgürlüğün yelkenlerine doldursan rüzgârını Mi- dilli açıklarında. Karaburun koylarından Sakız adasına doğru yol versen. Düşünsen zamanın saat ayarını yaparken, genç ölümleri anımsasan... Soru sormaktan çekinmesen, korkmasan! Enayi yerine koydurmasan kendini! Kendi çıkar hesaplarını yapmasan, emeği sa- vunsan. Gençlere güvensen! Yağmurla aydınlanan sabahın ilk saatlerinde, kı- yı boyunca denize karşı insen, tarihini ve kültürü- nü tanısan. Ah okusan biraz, tiyatroya, sinemaya gitsen... Öykünün, romanın, şiirin tadına varsan. Toprak kokusunu içine çeksen... Hayatın acılarını, sevmeyi, sevilmeyi öğrensen! Açsan bir bir kapılarını... Gizli ruhunun! Sonra otursan çam ağaçlarının altına... Yumsan gözlerini, düşünsen. “Bu kanın hesabı sorulmalı. Gözyaşları yüzlerde kurumuş Kum üstünde kurumuş kan. Gözyaşlarının hesabı sorulmadı, kanın hesabı so- rulmadı Sorulacak bunun hesabı.” Ay’ın tırmanışını seyretsen bir süre... Çıplak ayaklarınla kumsalda dolaşsan... Ruhunun ateşiyle yansan cayır cayır! Demokrasi ve özgürlük... Desen! Yitip giden umutları toplasan birer birer... Denizin üzerinde bir ışık görüp gülümsesen! Tarihe bir not düşsen... Bir Valencia akşamında Akdeniz’i solurken seslensen: “Bunun hesabı sorulmadı Gözyaşlarının hesabı sorulmadı ama sorulacak Madrid’in, Barcelona’nın, Valencia’nın gözyaşla- rı Bu gözyaşlarının hesabı sorulmadı. Almeria’nın, Badojoz’un, Guernica’nın döktüğü kan.” Sorulacak mutlaka, sorulması gerek. Faşizmin hesabı sorulacak. Faili belli cinayetleri işleyen çetelerin, tetikçi- lerin... Darbecilerin! Akan kanın, gözyaşının... Ruhların içinde, acıyla, gözyaşıyla. Geçen yılların hesabı. Gecenin soluğunda alev alev yanan umutların çoğaldığı anda. Demokrasi ve özgürlükler adına... Sorulacak! hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com 12 Eylül rejimi 17 yaşındaki Erdal Eren’in asılabilmesi için yaşını büyütmüştü. Askeri hâkim toprağa verildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Güney Deniz Saha Komutanlõğõ’ndaki makamõnda tabancayla intihar eden Hâkim Yarbay Tanju Ünal’õn cenazesi Ankara’da toprağa verildi. Hâkim Yarbay Tanju Ünal için dün Kocatepe Camisi’nde cenaze töreni düzenlendi. Ünal’õn cenazesi bir süre askerlerin omzunda taşõndõ. Askeri törenin ardõndan Ünal’õn cenazesi Karşõyaka Mezarlõğõ’nda toprağa verildi. ÖDP’de istifalar devam ediyor ORDU (Cumhuriyet) - İstanbul Milletvekili Ufuk Uras’õn genel başkanlõktan ayrõlmasõnõn ardõndan ÖDP’nin Ordu il ve ilçe teşkilatlarõ topluca istifa etti. ÖDP Ordu İl, Merkez İlçe, Disiplin Kurulu, Aybastõ, Çamaş, Fatsa, Gülyalõ, Kabataş, Kumru ve Ünye ilçe başkanlarõ ve yöneticilerinin başõ çektiği 302 kişi partiden ayrõldõ. ÖDP Ordu İl Başkanõ Vedat Şensoy, parti içerisindeki ayrõşmaya dikkati çekerek, “Bu tablonun üretmekten uzak olduğunu görerek, parti içi iktidar yarõşõnõ devam ettirmek yerine, sona erdirmeyi tercih ettik” dedi. Adana’da zam üzerine zam ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Adana Büyükşehir Belediyesi toplu taşõma ücretlerine de zam yaptõ. Pazartesi gününden itibaren 60 Kuruş olan ulaşõm bileti ücretleri 10 Kuruş zamlanacak. Adana Büyükşehir Belediyesi geçen haftada 40 Kuruş olan ekmek fiyatlarõna da zam yapmõştõ. Belediye biletle otobüse binen yolcularõn 1 saat içerisinde tekrar toplu taşõma araçlarõnõ kullanmasõ durumunda herhangi bir ücret ödemeyeceğini bildirildi. Müdür intihar etti POZANTI (AA) - Adana’nõn Pozantõ ilçesinin Seçim Kurulu Müdürü tüfekle intihar etti. Yaklaşõk 2 yõldõr ilçede görev yaptõğõ belirtilen İlçe Seçim Kurulu Başkanõ Murat Şenol (51), bugün öğle saatlerinde Zafer Mahallesi’ndeki evinde, henüz bilinmeyen bir nedenle pompalõ tüfekle başõna ateş etti. Olay yerinde hayatõnõ kaybeden evli ve iki çocuk babasõ Şenol’un intihar öncesinde 4 mektup bõraktõğõ bildirildi. Dinlerken soyuldular UŞAK - CHP Genel Başkanõ Başkanõ Deniz Baykal’õn önceki gün Eşme ziyaretinde yer alan Uşak Milletvekili Prof. Dr. Osman Coşkunoğlu ve iki partilinin yankesiciler tarafõndan soyulduğu ortaya çõktõ. Baykal 16. Eşme Turistik Kilim, Kültür ve Sanat Festivali açõlõşõ öncesi Eşme Belediyesi’ni ziyaret etti. Ziyarette yer alan Coşkunoğlu’nun yanõ sõra, Salihli İlçe Başkanõ Avukat Mazlum Nurlu ve emekli polis memuru Mehmet Ünal’õn cüzdanlarõ çalõndõ. Olayõ doğrulayan Coşkunoğlu, ilçe emniyet müdürlüğüne giderek şikâyette bulunduğunu söyledi. Türmen, toplumun cemaatlere bölünmesi nedeniyle sert bir kutuplaşmanõn yaşandõğõnõ belirtti ‘Yeni bir anayasa şart’İstanbul Haber Servisi - Eski Avrupa İnsan Haklarõ Mahkemesi (AİHM) Yargõcõ Rıza Türmen, Türkiye’nin cemaatlere bölünmesi nede- niyle sert bir kutuplaşma or- tamõ içerisinde olduğuna dik- kat çekerek, “Bu kutuplaş- ma havasını yumuşatmak için atılması gereken ilk adım, yeni anayasanın ha- zırlanma çalışmalarıdır. Bu sürecin varlığı bile uzlaşma kültürünün doğmasını sağ- layacaktır” diye konuştu. 10 Aralõk Hareketi, Dede- man Otel’de dün “Nasıl Bir Anayasa” konulu toplantõ düzenledi. Türkiye’de ne- den, nasõl ve hangi süreçte ye- ni bir anayasaya ihtiyaç du- yulduğunun tartõşõldõğõ top- lantõya 10 Aralõk Hareketi üyelerinin yanõ sõra çok sa- yõda yazar ile öğretim üyesi de katõldõ. Toplantõda konuş- ma yapan eski AİHM Yargõ- cõ Türmen, Türkiye’de top- lumun cemaatlere bölünme- si nedeniyle sert bir kutup- laşmanõn yaşandõğõnõ belir- terek, “1982 Anayasası o dönemin katı ve baskıcı zihniyetini yansıttığı için üzerinde ne kadar değişik- lik yapılırsa yapılsın artık kabul gören bir anayasa modeli değil. Diğer taraftan Türkiye’deki kutuplaşma- nın yarattığı gerginlik, top- lumu ağır bir yükün altına sokuyor. Bu gerginliğin de- vamını ne toplumsal ne de siyasal yapı elveriyor. Bu nedenle, derhal toplumun tüm kesimlerini uzlaştıra- cak, karşılıklı yarar ve or- tak dil çerçevesinde hazır- lanacak anayasa çalışma- larının başlatılması gere- kiyor” diye konuştu. Çoğul- cu, demokratik, laik, eşitlik il- kesini esas alan bir anayasa taslağõnõn geniş katõlõmla ha- zõrlanabileceğini belirten Tür- men, bunun için bir kurucu meclisin oluşturulabileceğini, herhangi bir süre kõsõtlama- sõna ise gerek olmadõğõnõ ifa- de etti. Türmen’in ardõndan söz alan Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu da toplumun tüm kesimleri- nin fikrini almadan hazõrla- nacak bir anayasanõn “Ana- yasal darbe” niteliği taşõya- cağõna dikkat çekerek özetle şunlarõ söyledi: “Yeni bir anayasa hazır- lanacaksa diğer tüm mad- delerden önce toplumsal oydaşma sağlanması gere- ken önşart niteliğinde üç nokta var. Bunlardan bi- rincisi yurttaşlık tanımı, ki bu kavramın içi Türkiye yurttaşlığı ya da Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlığı şeklinde yapılabilir. İkinci- si merkez-çevre ilişkisinin yeniden düzenlenmesidir. Üçüncü önemli başlık ise la- iklik eksenidir. Anayasa bu dünya için mi hazırlanı- yor, yoksa bir tür kutsal ki- tap olarak mı görülüyor, bu konunun netleştirilmesi la- zım. Bu üç önşart üzerinde oydaşma sağlanırsa, diğer maddeler üzerindeki uz- laşmanın kolaylaşacağına inanıyorum.” 10 Aralõk Hareketi’nin düzenlediği toplantõda konuşan Prof. Dr. Kaboğlu, “Yurttaşlõk tanõmõ, merkez-çevre ilişkisi ile laiklik ekseninin düzenlenmesi gerekiyor” dedi. Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ, TSK’yi hedef alan “harekât” konusunu MGK’nin 30 Haziran toplantõsõnda gündeme getireceklerini açõkladõ. Genelkurmay Başkanõ, Türk Silahlõ Kuvvetleri’ne saldõrõlarõ gündeme getirecek KonuMGK’degörüşülecek ‘Darbe tehlikesi havası varmış’ ANKARA (ANKA) - SHP Merkez Yürütme Kurulu toplantõsõnõn açõlõşõnda konuşan Hüseyin Ergün, “Birinin yazdõğõ birkaç sayfalõk bir metin ile Türkiye’de bir darbe tehlikesi varmõş havasõ yaratõlmak isteniyor. Bu gülünçtür” dedi. Uyuşturucu tacirlerine darbe DOĞUBAYAZIT - PATNOS (AA) - Ağrõ’nõn Doğubeyazõt ilçesindeki Gürbulak Sõnõr Kapõsõ’nda, bu yõlõn ilk 6 ayõnda ele geçirilen uyuşturucu miktarõ geçen yõlõn toplamõndan fazla oldu. Gürbulak Sõnõr Kapõsõ Başmüdürü Hasan Demirci, Xray araç tarama cihazõ ve narkotik köpekleri yardõmõyla uyuşturucu tacirlerine 450 kilo uyuşturucu ele geçirilerek darbe vurulduğunu söyledi.