24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
M Y BC MYBC gelmiş cep telefonunu elinden düşürmeyenler “Aaa Şaşõrdõm” bölümüne takõlanlardan sadece birkaçõ. Kitap, nasõl giyinilmesi gerektiğini uzun uzun metinlerle anlatmõyor. Kolay okunmasõ açõsõndan metinler çok kõsa tutulmuş. Doğrularõn olduğu kadar yanlõşlarõn da bilinmesi açõsõndan küçük baloncuklar halinde bu yanlõşlar anlatõlõyor. Kent kültürünü benimsemiş veya benimseme arzusunda olan çok geniş bir kitleye hitap ettiğini belirttiği kitabõnda Çakõr, iş görüşmesine hazõrlanan bir genç, mahkemeye gidecek bir kadõn, bir barbekü partisi ya da resmi davette ne giyeceğim sõkõntõsõna düşenlere hitap ediyor. Kent kültürü demişken Çakõr toplumdaki entegrasyona yardõmcõ olacak her türlü desteğin verilmesi gerektiğini savunuyor. Hatta 2010 kültür başkentine de değiniyor. Tõpkõ Çin’de dünya olimpiyatlarõ öncesinde halka dağõtõlan 36 sayfalõk giyim kõlavuzu gibi İstanbul’da da 2010 öncesinde dağõtõlabilecek benzeri bir kitabõ dünyadan örneklerle işlediği bir öneri götürmüş ancak yanõt olarak bu konularõn zabõtanõn kitabõnda zaten yazõlõ olduğu söylenmiş. “Zabõtanõn kitabõndakilerin halka ne faydasõ var? Bu bilgiler güncel mi ve hangi birinin uygulamasõnõ görüyoruz?” diyor Çakõr “Bu bir hazõrlõksa her yönüyle yapõlmalõ.” Kitapta 2000’li yõllara özel öneriler de sunuluyor. Yapõlmasõ zorunluymuş gibi görünen pek çok şeyin kimi zaman da gerekli olmadõğõnõ anlatõyor bu bölüm. Ayrõca yurtdõşõna iş görüşmeleri yapmak amacõyla gidilirken her kõtadan örnek ülkeler seçmiş Çakõr. Hangi ülkeye giderken, hangi kõyafeti giymek gerek gibi bir kaygõnõz varsa, bu bölüm sizi bilgilendirecektir. Düğünler, cenazeler, mezuniyetler, özel davetler, tekne gezileri gibi farklõ mekânlarda nasõl giyinileceğini öneriler ve yanlõşlarla beraber okumak mümkün. G 28 HAZİRAN 2009 / SAYI 121410 T am anlamõyla tüketim çağõndayõz. Her satõn aldõğõmõz şeyden kõsa süre içinde sõkõlõyoruz, sonra bir yenisini alõyoruz. Moda hõzla değişiyor, ürünler de öyle. Bir de her şey artõk taksitle. Zaten “taksit” kelimesi neredeyse bedavayla eşdeğer algõlanõyor. Sanki taksit olunca birşey ödemiyoruz. Her ne kadar bu durumun farkõnda olsam da tüketim kültürüne kendini kaptõrõp gidenler arasõnda ilk sõralarda olabilirim. Ucuz bir şey bulduğumda kendimi tutamõyor, alõyorum. Çoğu zaman da o aldõğõm ucuz şeyi evimdeki hiçbir şeyle kombine edemiyorum, sonunda da o bir kenara atõlõyor. Bu kimi zaman kõyafet kimi zaman da mobilya oluyor. Ne de olsa mobilyada da artõk takõmlardan çok tek tek parçalar satõn almayõ tercih ediyoruz. Bu nedenle dekorasyonlarda kimi zaman sorunlar yaşanõyor. Her şeyin başõ aslõnda plan yapmaktan geçiyor. Evinize neyin yakõşacağõnõ, neyin yakõşmayacağõnõ düşünerek, önceden plan yapmak çok mantõklõ ve çok daha ekonomik. Unutmayõn ki kimi zaman birbirine çok uyumsuz olduğu düşünülen veya apayrõ tarzlarda olan mobilyalar da birbirine uyum gösterebilir. Ancak deneyip görmek gerekiyor. Bunun için aklõnõzda şekillendirmek de yeterli olmayabiliyor veya kimi zaman yanõltõcõ oluyor. Mönüsü, anlayõşõ ve dekorasyonu baştan sona yenilenen Tribeca Cafe’lerin bu değişim yelpazesinin arkasõnda iki başarõlõ isim var. Tuba Üstel ve Raquel Habib. Yenilenen dekorasyonu Shape Mimarlõk Ayşe Bağcõ ve Serozan Mimarlõk Korkut Serozan tarafõndan gerçekleştirilen Tribeca Cafe’lerde iş toplantõlarõ, aile yemekleri ve arkadaş buluşmalarõ için özel alanlar da yaratõldõ. Tribeca Cafe’de; İtalyan, Fransõz ve Çin mutfağõndan lezzetler sizi bekliyor. Yeni “De-lite” mönüdeki tüm yemekler ise beslenme uzmanõ eşliğinde, var olan Tribeca reçeteleri kullanõlarak yapõlõyor. Mönülerde domates çorbasõ, sebzeli omlet, hindi füme bagel, somon füme bagel, akdeniz salatasõ, sezar salata, steak salata, sebzeli kepekli Evinizde dilediğinizi deneyin Kalite, yenilik ve lezzet... DENİZ YAVAŞOĞULLARI DEKORASYON çizebiliyorsunuz. Tasarõm aşamasõnda sunulan araçlar ile duvar, pencere, kapõ gibi yapõsal öğeleri istediğiniz gibi yerleştiriyor, mobilya, elektrikli aletler gibi bir evde bulunmasõ gereken her türlü öğeyi menüden Geçenlerde, e-posta kutuma gelen bir ürün reklamõ çok ilgimi çekti. Ürün derken, bir web programõ; Autodesk, Dragonfly. Ev dekorasyonu ve yenilemesine yönelik web tabanlõ bir uygulama, kişilere evlerini planlamalarõna olanak kõlõyor. Hem de hiçbir yazõlõma gerek kalmadan, çevrim içi olmanõz yetiyor. Kullanõcõlar, tasarõm bilgisi olsun olmasõn, hayallerindeki evi projelendirme ve görselleştirme olanağõna sahip oluyor. Aynen Sims gibi simulasyon oyunlarõnda olduğu gibi zevkinize uygun yeni bir ev yaratabiliyor ya da evinizi baştan şekillendirebiliyorsunuz. Programla evinizin ya da odanõzõn kat planõnõ kolayca seçebiliyorsunuz. Üstelik çalõşmanõzõ hem 2 boyutlu, hem 3 boyutlu olarak izleyebiliyorsunuz. Arka planda Autodesk Revit teknolojisini kullanan ikinci SaaS (hizmet olarak yazõlõm) çözümü olan Project Dragonfly, profesyonel tasarõmcõlara kat planõ ve dekorasyon planlarõnõ Revit RVT dosyasõna da aktarma olanağõ verirken, aynõ zamanda tasarõmlarõ sitede saklayarak daha sonra üzerinde çalõşma fõrsatõ tanõyor. Yaptõğõnõz çalõşmalarõ JPG, DWG dosyasõ olarak da kaydedebiliyorsunuz. Project Dragonfly size birden fazla tasarõm yapma, diğer kullanõcõlarõn çalõşmalarõna bakabilme ve beğendiğiniz bir tasarõm üzerinde çalõşabilmek için gerekli tüm teknolojiyi sunuyor. Denemek isteyenler http://dragonfly. autodesk.com/’a girip evini tekrar şekillendirebilir. Özellikle dekorasyonunu yenilemekten hoşlananlarõn bu sitede çok iyi vakit geçirecekleri kesin... G MEKÂN muratsayin2005@gmail.com (rifatmutlu@gmail.com) MURAT SAYIN BİRİLERİ / RİFAT MUTLU penne, sebzeli pizza, meyveli krep, meyve tabağõ, de-lite dondurma ve smoothiler bulunuyor. Ayrõca artõk profiterol, Too much chocolate tart, Brownie, Hush hush cake, Apple pie gibi tatlõlar da var, hatta kişinin isteğine göre özel yapõlõyor... Tribeca’nõn İstanbul’da Akatlar, Nişantaşõ ve Yeniköy’de, Ankara’da ise Bestekâr Sokak ve Panorama Avm’de şubeleri bulunuyor. Yakõnda Ankara’da yeni bir şube de Filistin Caddesi’ne açõlacak. G İmaj ve iletişim danışmanı Özlem Çakır, gözlemleri ve deneyimleri sonucunda Türkiye’de giyim kültüründe uygunluk üzerine yazdığı “Ben Ne Giydiğimi Biliyor muyum?” adlı kitabında geniş bir kitleye hitap ediyor. Sahi tüketimin bunca pompalandığı bir ortamda az ya da çok alışveriş yapan insanlar olarak giyiniyor muyuz yoksa örtünüyor muyuz? Nerede nasıl giyineceğimizi ne kadar biliyoruz? Her ortama uygun giyim kõlavuzu... giyildiğinde sõrõtabiliyor. Özlem Çakõr, “Ben Ne Giydiğimi Biliyor muyum?” adlõ kitabõnda hangi ortamda nasõl giyinilmesi gerektiğini, hangi vücut tipine ve hangi yaşam tarzõna göre neyin tercih edilmesi gerektiğini anlatõyor. Kitabõn en çok üzerinde durduğu konu ise “uygunluk.” Neye ya da kime uygun giyeneceğim diye düşünebilirsiniz. Önerilen, hem karakterinize ve yaşam tarzõnõza uygun olmasõ hem de bulunulan mekânõn özelliğine. Böylece kendini ifade etmekte biraz da giyimden destek alõnabileceğini belirtiyor Çakõr. Çakõr’õn kitap macerasõ danõşmanlõk yaptõğõ kişiler, üniversite öğrencileri ve hatta her biri kendi konusunda uzman eğitimciler ve akademisyenlerin ricasõ üzerine başlamõş. İhtiyaç duyanlara kõlavuz niteliği taşõyan bu kitap, biraz da Çakõr’õn gözlemleri sonucunda ortaya çõkmõş. Hatta o kadar uç noktada örnekler gözlemlemiş ki Çakõr, onlarõ da “Aaa Şaşõrdõm” başlõğõ altõnda inceliyor. Bu bölümde mizahi bir dille gözlemlediği uygunsuz görüntüleri sõralõyor: 40 derece sõcaklõkta İstanbul Formula 1 yarõşlarõnõn yapõldõğõ bir sportif etkinliğe, bir pazar günü koyu renk takõm elbise, beyaz gömlek ve kravatla katõlan devlet erkânõ elbetteki en göze çarpan örneklerden. Smokin ya da koyu renkli takõm elbise giyilmesi zorunluluğu olan davete blazer ceket, gri pantolon, koyu renkli kravatsõz bir gömlekle gelenler, lise veya üniversite mezuniyetine hem göğüs, hem sõrt, hem bacak dekolteli tuvalet giyen, topuz yaptõran, aşõrõ makyajla küçük kadõn olanlar, iş yemeğine leopar desenli, seksi bir elbiseyle katõlan kadõnlar, büyük şehirdeki bir cenazeye yõrtõk jean, tişört, lastik ayakkabõ ve bakõmsõz kirli sakalla katõlan ve vücutlarõnõn organõ haline B azõ ortamlarda insanlardan önce giydikleri kõyafet konuşur. Çok mühim midir giydikleriniz? Hayõr. Ancak kimi ortamlarda da evet. Hiç gereği olmayan mekânlarda siyah takõm elbiseler giyerken bazen de düğün ya da cenazelerde yõrtõk kotlar ya da renkli rahat kõyafetler ZUHAL AYTOLUN İnsanlar artık mobilyaları da takım olarak almaktan ziyade tek tek parçalar halinde almayı tercih ediyorlar. Bu kimi zaman hayal kırıklığına neden olabiliyor, alınan o tek parça eşya bir kenara atılıyor. Bunu engellemenin tek çözümü planlı davranmak. Project Dragonfly bunu kolaylaştırıyor...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear