24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 28 HAZİRAN 2009 PAZAR CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11dishab@cumhuriyet.com.tr VEFAT VE TEŞEKKÜR AİLEMİZİN ÇINARI İSHAK KARAGÜLLÜ’NÜN DESTEK TEDAVİSİNDE OLAĞANÜSTÜ ÇABA GÖSTEREN PROF. DR. COŞKUN TECİMER’E, HAYDARPAŞA NUMUNE HASTANESİ’NDEN DOÇ. DR. NEŞET KÖKSAL DR. YILMAZ USER DR. MEHMET TALU DR. MEHMET ALİ UZUN DR. METİN TİLKİ DR. NURGÜL CEREN BAŞHEKİMLİK, TÜM ASİSTAN, HEMŞİRE VE SAĞLIK PERSONELİNE, CENAZE TÖRENİNE KATILAN BAŞTA İSTANBUL VALİSİ SN. MUAMMER GÜLER İSTANBUL MİLLETVEKİLİ SN. PROF. DR. ESFENDER KORKMAZ ATAŞEHİR BELEDİYE BŞK. SN. BATTAL İLGEZDİ ÜSKÜDAR BELEDİYE BŞK. SN. MUSTAFA KARA TAŞDELEN ESKİ BELEDİYE BAŞKANI SN. HÜSEYİN SİPAHİ SN. İNCİ BEŞPINAR’A BAYINDIRLIK BAKANLIĞI ESKİ MÜS. SN. METİN ÜRÜNDİL’E ÇELENK GÖNDEREN, EĞİTİM KURUMLARINA BAĞIŞTA BULUNAN, ARAYAN, TAZİYEYE GELEN BELEDİYE BAŞKANI, PARTİ YÖNETİCİLERİ, TİMSE, İSTANBUL TABİP ODASI, HAYDARPAŞA NUMUNE HASTANESİ, KADIKÖY BELEDİYESİ VE POLİKLİNİK ÇALIŞANLARINA, KARS, ARPAÇAY VE TRABZONLU HEMŞERİLERİMİZE, DOST VE AKRABALARIMIZA ŞÜKRANLARIMIZI SUNARIZ. DR. HİKMET KARAGÜLLÜ İRFAN KARAGÜLLÜ TOLGA KARAGÜLLÜ Prof. Dr. Mustafa YURTKURAN’a GEÇMİŞ OLSUN! Bilindiği gibi Çağdaş Eğitim Kooperatifi üyemiz, Uludağ Üniversitesi önceki Rektörü Prof. Dr. Mustafa Yurtkuran, görülmekte olan bir dava nedeniyle tutuklanarak cezaevine konulmuştur. Sayın Yurtkuran, Atatürk ilke ve devrimlerini sonsuza dek yaşatmak için verdiği aydınlanma mücadelesi sırasında, tutuklanmasından önce ciddi bir operasyon geçirmiştir. Ayrıca hastanede yapılan sağlık kontrollerinde kalp damarlarında saptanan ciddi darlıklar nedeniyle kendisine by-pass ameliyatı da uygulanmıştır. Henüz ne ile suçlandığını bile anlayamadığımız üyemiz Prof. Dr. Yurtkuran’ın ameliyatının başarılı geçmesi hepimizi mutlu etmiştir. Kendisine acil şifalar; ailesine esenlikler dileriz. ÇAĞDAŞ EĞİTİM KOOPERATİFİ YÖNETİM KURULU SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Yeşil İsyanın Kadınları İranlı kadınların “Bir Milyon İmza” kampanyasından ha- beriniz var mıydı? Şahsen ben böyle bir olay- dan “yeşil isyanda” gördüğü- müz kadınlar vasıtasıyla ha- berdar oldum…. Bayağı büyük bir olay… Sözünü ettiğim kampan- yanın diğer adı, “eşitlik için de- ğişim”… “Eşitlik için değişim”den ka- sıt; İran’ın “şeriat yasalarında” kadına karşı ayrımcılık içeren (aile, miras hukuku vs…) mad- delerin ayıklanması. Bundan on yıl önce, böyle- sine “cızz!” bir konuda bırakın bir imza kampanyasının dü- zenlenmesi, bu taleplerin ağ- za alınması; akla, dile getiril- mesi dahi düşünülemeyecek bir “tabu”ydu “şeriatla” yöne- tilen herhangi bir İslam ülke- sinde… İranlı kadınların bu tabuyu yıkmışlar. “Yeşil İsyan” vesilesiyle, ka- dınlar üzerinden yapabilece- ğimiz ilk tespit bu. Adı Konmayan “Şeriat Mücadelesi” Ayrımcı yasaların kaldırıl- ması ve değiştirilmesi uğruna İran’da bu mücadeleye gi- ren kadınlar gerçi “şeriat” la- fını ağızlarına almıyor… Sistemle önden “bilek gü- reşine girmemek” ve “taban tabana aykırı düşmemek” adı- na bilakis; “Davamız sadece; evlilik, miras, çok eşlilik, töre cinayetleri, kadına yönelik şid- det konularında; ‘ayrımcı’ maddelerin yasalardan ayık- lanmasıyla sınırlıdır” diyor ve ekliyorlar: “Bu aslında İran devletinin taraf olduğu BM anlaşmaları- nın bir gereği olduğu gibi, İs- lamın temel ilkeleri açısından tezat teşkil etmez…” “İslamın temel ilkeleriyle çelişmez!” noktasında arka- larına, “ilerici Ayetullahların yorumlarını” alan kadınlar; 2006 Haziranı’nda, üç yıl ön- ce -Ahmedinejad dönemin- de- “Ya Allah! Ya Bismillah!” … yola çıkmışlar. İlk imzacılar olarak; Nobel- li insan hakları avukatı Şirin Ebadi başta olmak üzere; fe- minist filmleriyle tanınan Ca- fer Panahi, Tahmineh Mila- ni gibi İran sinemasının ulus- lararası üne sahip yönet- menlerini, derken şairlerini, yazarlarını, yayıncılarını, aka- demisyenlerini, ressamlarını, ileri gelen aydın hesabına kim varsa; tespih taneleri gibi sı- ralamışlar… “İmza toplama işini” sonra, küçük kentlere, köylere, ka- sabalara yaymak ve indirge- mek misyonunu üstlenmiş- ler… Ahmedinejad’dan Geri Adım… Sonuçta ne olmuş derse- niz? Şeriat yasalarında gözle görülür, elle tutulur değişik- likler olmamasına karşın; da- ha “yeşil isyana” gelmeden önce kadınların böyle bir kampanyayı yürürlüğe sok- mak suretiyle Ahmedinejad’a açıkça bir defa meydan oku- duklarını görüyoruz… İran İslam Cumhuriyeti’nde kadına yönelik baskıdaki ilk gevşemeler aslında, Ahme- dinejad öncesinin reformcu Cumhurbaşkanı Hatemi yılla- rında (1997-2005) baş gös- teriyor. “Kadın düşmanı” Ahmedi- nejad’ın Hatemi liberalleş- mesine yanıtı; kadınların ye- niden tepesine boza pişir- mek şeklinde ortaya çıkıyor. Ahlak polisi başörtüsün- den kayan perçemlere, kap- ri pantolonlara yeniden “ci- had” açarken; kadınların Ah- medinejad’a yanıtı da işte bu kampanya (“Bir Milyon İmza”) oluyor… Kampanyayı yürüten ka- dınlar rejim tarafından bir yan- dan sorgulamalar, tutukla- malarla kıskaç altına alınır- ken rejim aynı kadınlar karşı- sında öte yandan “geri adım” atıyor… “Hatemi” izlerini silmeyi kendisine iş edinen Ahmedi- nejad, örneğin kadınların bo- şanmasını zorlaştıran ve er- keğin “dört kadın almasını kolaylaştıran” yeni bir yasa çı- kartmak istediğinde; “Bir Mil- yon İmza” kampanyasının” direnişine takılıyor. Ve yasa- yı geçiremiyor! Mollakrasi için böyle bir geri adım bir “ilk”! İran Sivil Toplumunu Keşfetti Güz aylarındaki bu geliş- menin ardından Cumhurbaş- kanlığı için yapılan seçim kam- panyasında ilk kez; reformcu aday Musavi’yi sürekli olarak yüksek profilli eşi Zehra Rah- navard’la görüyoruz… Musavi kampında yer alan Rafsanjani’nin kızı Fevziye Rafsanjani; benzer şekilde önce seçim kampanyasında; ardından isyanda gene ilk saf- ta “feminist” söylemlerle öne çıkıyor… İran’da eni konu yani dipten gelen bir “feminist dalga” ya- şanıyor... Gösterilerde öldüren “Ni- da’nın başdöndürücü hızla ikonlaşmasının” ardında ciddi arka plana sahip böyle bir “dip dalga” var. “Yeşil İsyan”ı şiddet yoluy- la bastıran Ahmedinejad reji- mi; bu “dip dalgayı” şimdi her yöntemle zapturapt altına almaya çalışacak… Ama dış dünya, İran’da bu olup bitenlerin fotoğrafını çek- ti bir defa. İran’ın sanıldığı gibi sadece kara cüppeli mollalardan iba- ret olmadığını, örgütsüz de ol- sa dinamik bir sivil toplum ve bir kadın hareketi içerdiğini gördü. İran’ın sivil toplumunda yer alan insanlar da, meydanlar- da birbirlerini saydılar; sana geldikleri gibi sayılarının az ol- madığını, yanlız olmadıklarını keşfettiler... İşleri çok zor olsa da, “uya- nış” adına az mı? nilgun@cumhuriyet.com.tr İran Cumhurbaşkanõ, Avrupa ülkelerini ve Obama’yõ muhalif göstericileri kõşkõrtmakla suçladõ Ahmedinejad diş gösterdiDış Haberler Servisi - İran Cumhur- başkanõ Mahmud Ahmedinejad, devlet başkanlõğõ seçimlerinin hileli olduğu ge- rekçesiyle günlerdir sokaklarõ dolduran muhalefet yanlõlarõnõ Batõlõ ülkelerin kõş- kõrttõğõnõ iddia ederek, ABD’yi ve Avrupa ülkelerini suçladõ. Yargõ haftasõ dolayõsõyla düzenlenen bir konferansta konuşan Ahmedinejad, yüksek katõlõmla yapõlan seçimin İslami rejim için bir referandum özelliği taşõdõğõnõ ifade ederek Batõlõ ülkelere şöyle seslendi: “Mü- dahaleci açıklamalarınıza devam eder- seniz, İran halkının cevabı çok sert ve pişman edici olacak. Biliniz ki artık vur-kaç dönemi sona ermiştir. Her ha- reketiniz, İran halkı karşısında piş- manlıkla sonuçlanacak.” Tahrip, tahrik ve propagandayla hükümetin baskõ altõna alõnmak istendiğini savunan Ahmedinejad, “Hükümetin etki altında kalacağını he- saplıyorlardı, ama bilsinler ki biz bu dö- nemde daha güçlü bir şekilde onların karşısında yer alacağız” diye konuştu. İran Cumhurbaşkanõ, Batõlõ ülkelerin, insan haklarõ ve demokrasi iddialarõnõ sorgula- yarak, “bu ülkelerin insan hakları ihlal- lerindeki suç dosyalarının kabarık ol- duğunu” söyledi. “Mazlum milletlerin, merhametsiz ve acımasız bir şekilde Batılı ülkelerce katledildiğini” belirten Ahmedinejad, “Elleri milletlerin kanına bulaşanlar ve dosyaları binlerce gü- nahsızın kanıyla dolu olanlar demokra- siden dem vuruyorlar” dedi. Ahmedinejad, ABD Başkanõ Barack Obama’nõn, seçimlere ve göstericilere ilişkin açõklamalarõna ilişkin olarak da şunlarõ söyledi: “Kendilerini ve ülkeleri- ni idare edemeyen durumları belli bir- kaç Avrupa ülkesinden bir beklentimiz yok ama Obama’nın edep ve örf dışı açıklamalarıyla içişlerimize karışması- na şaşırdık. Halbuki, değişim ve diya- logdan söz ediyordu. Bu yanlışla, onla- rın avuçları açıldı ve yüzlerindeki mas- ke düştü.” Musavi ekibine baskı Oy oranõ yüzde 32 civarõnda kalan mu- halif aday Mir Hüseyin Musavi’nin eki- bi üzerindeki baskõlar ise sõkõlaşõyor. Res- mi haber ajansõ İRNA, Musavi’nin medya ekibinin başõndaki Ebulfezl Fetih’e yurt- dõşõna çõkõş yasağõ getirildiğini duyurdu. İn- giltere’de doktora öğrenimi gören Fetih, “Böylesi baskılar benim gibi insanların siyasi tavırlarını değiştiremez” dedi. Musavi’nin hukuk danõşmanõ Erdişir Emir Ercümend halen tutuklu. Resmi açõklamalara göre 12, muhalefet kay- naklarõna göreyse onlarca kişinin ha- yatõnõ kaybettiği protesto gösterileri- nin ardõndan başkent Tahran’da hayat normale dönmeye başlarken, Musa- vi’nin, oy pusulalarõnõn yüzde 10’unun yeniden sayõmõ öncesinde İçişleri Ba- kanlõğõ’na miting başvurusu yaptõğõ bildirildi. Gösteriler nedeniyle tutuk- lanan kişi sayõsõnõn binin üzerinde ol- duğu tahmin ediliyor. Uluslararasõ Af Örgütü, tutuklulara işkence yapõ- labileceği uyarõsõ yaparak, bu kişile- rin avukatlarõ ve aileleriyle görüşme- sine izin verilmesi çağrõsõ yayõmladõ. Gözaltõndakiler arasõnda eski Dõşişleri Bakanõ İbrahim Yezdi ve eski Dev- let Başkanõ Muhammed Hatemi’nin danõşmanõ Muhammed Ali Ebetabi de bulunuyor. Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan ise İspanya’nõn sağ görüşlü ga- zetesi ABC’de bugün yayõmlanan demecinde, “Gerek hükümete des- tek veren, gerekse muhalefette olan halkın bu sorunu çözecek kapasi- tede olduğunu düşünüyorum. Ya- şananlar gösteriyor ki halk, her se- ferinde hükümetine etki etmede daha fazla söz sahibi olmak istiyor. Ama her şeyin en kısa zamanda ye- niden sakinleşeceğine inanıyorum” diye konuştu. İran’ın Stockholm Büyükelçiliği önünde toplanan İranlı mülteciler ve İsveçli insan hakları savunucuları, muhalefetin şiddetle bastırılmasını taş atarak protesto etti. (Fotoğraf: REUTERS) Davutoğlu Holbrooke ile görüştü TRİESTE (AA) - Dõşişleri Bakanõ Ahmet Davutoğlu, İtalya’nõn Trieste kentinde ABD’nin Afganistan temsilcisi Richard Holbrooke ile bir araya geldi. G8 dõşişleri bakanlarõ toplantõsõnõn düzenlendiği Regione Sarayõ’nda yapõlan ikili görüşmede, Afganistan ve Pakistan’a ilişkin sorunlar hakkõnda görüş alõşverişinde bulunuldu. Edinilen bilgilere göre Holbrooke, görüşme sõrasõnda Ankara’nõn Afganistan başta olmak üzere bölgede oynadõğõ rolden övgüyle söz etti. Davutoğlu’nun da Holbrooke’a Türkiye’nin bölgeye yaptõğõ yardõmlar hakkõnda bilgi vererek, özellikle eğitim alanõnda ve ekonomik kalkõnma konusundaki katkõlar üzerinde durduğu öğrenildi. Venezüella elçisi Washington’da WASHINGTON (AA) - Venezüella ile ABD arasõndaki diplomatik ilişkilerin yeniden tesis edilmesine karar verilmesini takiben, Venezüella Büyükelçisi Bernardo Alvarez’in ABD’nin başkenti Washington’a gittiği bildirildi. Alvarez, Washington’daki Ronald Reagan Havaalanõ’nda yaptõğõ açõklamada, ABD Başkanõ Barack Obama ile Venezülla Devlet Başkanõ Hugo Chavez’in diplomatik ilişkilerin yeniden tesis edilmesi konusundaki kararõna atõfta bulundu ve “İki başkanõn almõş olduğu karar tarihi öneme sahiptir” ifadesini kullandõ. İki ülke arasõnda Eylül 2008’den beri diplomatik ilişkiler kesilmişti. NAZİ SUBAYLARI MAHKÛM EDİLDİ ASLI KAYABAL MİLANO - Roma Askeri Mahkemesi, 1944 yazõnda İtalya’da aralarõnda kadõnlar, çocuklar ve yaşlõlarõn da bulunduğu 350 sivilin kurşuna dizilerek katledilmesi suçuyla yargõlanan 9 eski Nazi subayõnõ ömür boyu hapis cezasõna mahkûm etti. Dava 1994 yõlõnda Massa Carrara’da Spezia Savcõlõğõ’nõn, Alman õrkçõ faşistlerin işlediği suçlarõ kapsayan ve o yõla kadar varlõğõndan haberdar olunmayan 695 dosyayõ ortaya çõkarmasõ ile açõldõ. Bugün en genci 84, en yaşlõsõ 90 yaşõnda olan ve Almanya’da yaşayan sanõklarõn 1944 yõlõ yazõnda Bardine S. Terenzo’da 53 kişiyi katlettiklerini, 103 kişinin Valla’da, 200 kişinin de başka mevkilerde kurşuna dizilerek öldürüldüğü ortaya çõkarõldõ. Nazilerin ağaçlarda asõlõ durumdaki cesetlerin üzerine “İşte direnişçilere destek verenlerin sonu” yazõlõ bir not iliştirdikleri belirtildi. Roma Askeri Mahkemesi davada, Nazi subaylarõndan yana olduğu gerekçesiyle Federal Almanya Cumhuriyeti’ni kurbanlarõn ailelerine maddi tazminat ödemeye mahkûm etti. Nazilerin, zaman aşõmõ gerekçesiyle yaşamlarõnõ serbestçe sürdürmesi bekleniyor. İran’da 12 Haziran günü kurulan sandõklardan büyük farkla galip çõkan Ahmedinejad, Avrupa ülkelerine ve ABD Başkanõ Obama’ya sert ifadelerle yüklenerek meydan okudu. Muhalif devlet başkanõ adayõ Musavi’nin hukuk danõşmanõnõn tutuklanmasõnõn ardõndan, medya ekibinin başõndaki kişiye yurtdõşõna çõkma yasağõ getirildi. İLHAM ALİYEV SERT KONUŞTU Dış Haberler Servisi - Silahlõ Kuvvetler Günü dolayõsõyla açõklama yapan Azerbaycan Cumhurbaşkanõ İlham Aliyev, Dağlõk Karabağ ve civarõnõ işgal altõnda tutmaya devam eden Ermenistan’a, her yõl olduğu gibi bu yõl da, soruna barõşçõ yolla çözüm bulunmadõğõ takdirde savaş açacağõ uyarõsõ yaptõ. Azerbaycan Silahlõ Kuvvetleri kuruluşunun 91’inci yõldönümünde Ermenistan ile aralarõndaki Karabağ anlaşmazlõğõ hakkõnda konuşan Aliyev, ülkesinin toprak bütünlüğünün sağlanmasõ için askeri güce başvurmaya hazõr olduklarõnõ söyledi. “Azerbaycan savaş halinde yaşamaya devam ediyor. Bunun için ordumuzu mükemmel savaş yeteneğinde tutmak devletin ilk vazifesidir. Savaşın sadece ilk perdesini arkada bıraktık. Her an sıcak gelişmelere hazırız” diye konuşan Aliyev, böyle bir durumda uluslararasõ hukukun Azerbaycan’õn yanõnda olacağõnõ söyledi. Devlet bütçesinin 5 yõlda yüzde 10 artõşla 16 milyar dolara çõktõğõnõ söyleyen Aliyev, “Ordumuza ayrılan bütçenin artışı, bazı devletlerde endişe yaratıyor ama belirtmek isterim ki, yalnız ordu alanında değil, başka alanlarda da bütçe sayıları arttırılmıştır” dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear