14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 17 KASIM 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Unutturdular... Yüreklerinde hep sızı duydular... Acılarla yaşadılar, hüzünlerini çoğalttılar. 12 Eylül’de Mamak, Diyarbakır, Buca, Aydın’da çocukları ölürken hıçkırıklara boğuldular. Anneydiler, babaydılar, kardeştiler... İşkenceden geçen çocukları için kimi zaman yollara koyuldular, yürüdüler, yürüdüler. 12 Eylül’de ölen, Aktütün baskınında, Dağlarca’da şehit düşen çocuklarının acılarını yüreklerine gömdüler. Akan ırmağın suları gibi, denizler gibi, dağların buzullu dorukları gibi yaşamın o kördüğümünde yalnızlığın resmini çizdiler. Hakkâri’de çöplükte ekmek ararlarken buldukları bombanın patlamasıyla öldüklerinde en büyüğü 12 yaşındaydı. Sınır boylarında elleri, bacakları koptuğunda 20 yaşlarındaydılar... Gazi olmuşlardı, ölen arkadaşlarının arkasından yas tutuyorlardı. Dağda ölen de, sınır boyunda şehit düşen de, yaralanan da bizim çocuklarımızdı. Kentlerin varoşlarında kayboldular, izleri bulunamadı... Sevdanın titrek kumaşı gibi, gözleri açık gitti. Belleklerimizde onların düşleri kaldı, yalnızlıkları, yoksullukları. Bir fotoğraf kaldı evlerinin duvarlarında. Ağlayan anneleri, babaları, eşleri, çocukları, kardeşleri kaldı. Yaşanan acıları unutuyorduk bir süre sonra... Nesimi Çimen’i, Asım Bezirci’yi, Metin Altıok’u, Muhlis Akarsu’yu, Behçet Aysan’ı ve onlarca canı unuttuğumuz gibi. Sıvas’ı, Kahramanmaraş’ı, Çorum’u! Aramızdan koparılanlar, yitip gidenler, sokak ortasında öldürülenler... Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Çetin Emeç, Uğur Mumcu, Onat Kutlar, Musa Anter, Ahmet Taner Kışlalı’yı ve nicelerini... Hepsi ama hepsi bizim aydınlık insanlarımızdı! Yaşamın izlerini ararken çığ altında kalan... Ölüm mangalarına teslim edilen... Bir çiçek gibi kuruyan... Kırılan kırdırılan... Unutturdular! Onlar ölüyor ve biz toplum olarak unutuyoruz! Unutkanlığımızdan yararlanıyorlar bizim... Devletin derin güçleri, siyasiler bu unutkanlığımızdan yararlanıyor; o akıttığımız gözyaşlarımızdan; akan kanın üzerinden siyaset yapıyorlar. Susmuş, susturulmuş tümceler, tedirginlikle izlediğimiz izler, yitip giden çocuklar... Susuz toprakların üzerinde, gökyüzünde dönen ay yıldızlar Lorca’nın dizelerinde çıkıyor karşımıza. Günün aydınlığını sevmeyenler, alacakaranlık kuşağında besleniyorlar. Düşünceyle sözcük arasında gidip gelen ben, siz, hepimiz, anlayabileceğimiz şeyleri anlamamak için direniyoruz. O ölen çocukların yüzlerini anımsayın! Kirpiklerini, dudaklarını, burunlarını! Nasıl da masumdular nasıl da temiz! Unutturdular 15 Mayıs 1915’te İzmir’de Hasan Tahsin’in ilk kurşununu, bağımsızlık savaşımızı, 1923 devrimini, Köy Enstitülerini, Halkevlerini. Kanlı 1 Mayıs’ları, Bahçelievler, İzmir İnciraltı katliamını! Gazi Mahallesi’ni, Dargeçit’i, Şemdinli baskınını! Bize Ceylan çocuğu unutturmak istiyorlar şimdi de, Uğur Kaymaz’ı unutturdukları gibi. Bize yurdumuzun üç bir yanının denizlerle çevrili olduğunu unutturdular. Dağlarımızı, ovalarımızı peşkeş çektiler, soydular soğana çevirdiler... O güzelim Gökova’ya, Kaçkarlar’a, Kaz Dağları’na göz diktiler. Sevdalarımızı, aşklarımızı toprağa gömdüler. Unutturdular emeğin örgütlü gücünü. Konuşmayan, tepki vermeyen, yılgın ve korkak bir toplum yaratmayı başardılar... Belli belirsiz görülen o ışıklı duvarların aydınlığını söndürdüler, yaşamımızı ve emeğimizi çaldılar... Dışarıda, dipsiz kuyulara yakın yerlerde açan çiçekleri, kuşları, ağaçları, bulutları... Dingin yaşamı... Göğün mavisini... Çağlayanın akışını... Unutturdular! Kendi hüzünlerimizle, acılarımızla baş başa kaldık! Demokratik açılım dediler, telefonlarımızı dinlediler, izlediler, gözetlediler... Unutturdular bize yakın tarihimizle, utancımız, acımız olan Dersim’le yüzleşmeyi... Unutturdular! hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com Napolitano Ankara’da ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, resmi ziyaret için Türkiye’de bulunan İtalya Cumhurbaşkanõ Giorgio Napolitano ile bir araya geldi. Başbakanlõk Resmi Konutu’ndaki basõna kapalõ görüşme öncesinde görüntü alõnmasõna izin verildi. Görüşme, yaklaşõk yarõm saat sürdü. Erdoğan, görüşmenin ardõndan da İtalya Cumhurbaşkanõ Napolitano onuruna akşam yemeği verdi. Napolitano, bugün de Çankaya Köşkü’nde Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül tarafõndan kabul edilecek. YARSAV’ın seçimi perşembe günü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargõçlar ve Savcõlar Birliği’nin (YARSAV) 2. Olağan Genel Kurulu’nda seçilen yeni yönetim kurulu, ilk toplantõsõnõ 19 Kasõm Perşembe günü yapacak. Tüzük uyarõnca ilk toplantõda genel başkan da seçilecek. Dün toplanabileceği belirtilen yönetim kurulunun, çoğunluğun sağlanmasõ amacõyla perşembe gününe alõndõğõ, herhangi bir sorun olmadõğõ bildirildi. Köprü ve otoyollar bayramda bedava ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulu’nun ardõndan yaptõğõ açõklamada, Kurban Bayramõ ile ilgili de bir karar aldõklarõnõ açõkladõ. Çiçek, 26 Kasõm Perşembe günü saat 00.00’dan 30 Kasõm Pazartesi 24.00’e kadar otoyol ve Boğaz köprülerinden geçişin ücretsiz olacağõnõ söyledi. Çiçek, 27 Kasõm Cuma günü saat 00.00’dan 30 Kasõm Pazartesi günü 24.00’e kadar da belediye otobüslerinin ücretsiz yolcu taşõyabileceğini kaydetti. Akademik personel alımı ANKARA (AA) - Eskişehir’de bulunan Osmangazi Üniversitesi Rektörlüğü (ESOGÜ), 1 doçent ve 1 yardõmcõ doçent alacak. Rektörlüğün alõma ilişkin duyurusu, Resmi Gazete’nin dünkü sayõsõnda yayõmlandõ. Duyuruya göre tõp fakültesinde istihdam edilmek üzere, 1 doçent ve 1 yardõmcõ doçent alõnacak. YOL TV gecesi İstanbul Haber Servisi - YOL TV’nin düzenlediği “YOL TV İstanbul Buluşmasõ” Ümraniye Princess Plaza Salons’ta gerçekleştirildi. Gecede konuşan Avrupa Alevi Birlikleri Federasyonu Genel Başkanõ Turgut Öker, Türkiye’nin işgal altõnda olduğunu ve AKP eli ile adõm adõm şeriata gittiğini belirterek, “Bu gericiliğe karşõ Aleviler olarak susmadõk, susmayacağõz. Bizim arkamõzda ne bir holding ne de bir cemaat var. Bizler hiçbir zaman kanalõmõzõ Alevi katliamõnda yer almõş, gerici, yobaz ve faşistlere açmadõk, açmayacağõz” dedi. Telekulak için devreye giren Gül, önce Bakan Ergin’i sonra da Gerçeker’i kabul etti ‘Yasal ama izinsiz’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanõ Ab- dullah Gül, telekulak skanda- lõnda devreye girerek Adalet Bakanõ Sadullah Ergin ve Yargõtay Başkanõ Hasan Ger- çeker ile görüştü. Gül ile sa- dece 25 dakika görüşen Ger- çeker, Yargõtay santralõnõn ya- sal yolla dinlenmiş olabilece- ğini, ancak bunun için Yargõtay Birinci Başkanlõk Kurulu’nun izni gerektiğini vurguladõ. Cumhurbaşkanõ Gül dün ön- ce Adalet Bakanõ Ergin’i kabul etti. Gül’ün Ergin ile görüşmesi 45 dakika sürdü. Kabulün ar- dõndan gazetecilerin sorularõ- nõ yanõtlayan Ergin, “Süreçle ilgili sayın Cumhurbaşka- nı’na bilgi arz ettim” dedi. Gül, Ergin’in ardõndan Yargõ- tay Başkanõ Gerçeker’i kabul etti. 25 dakikalõk kõsa görüş- menin ardõndan Yargõtay’a ge- lişinde gazetecilerin sorularõ- nõ yanõtlayan Gerçeker, daha önce kamuoyuna duyurduğu görüşlerini, düşüncelerini Gül’e de aktardõğõnõ söyledi. “Görüşme kısa sürdü görüş ayrılığı mı var” sorusuna Ger- çeker, “Görüş ayrılığı mese- lesi değil, biz sadece kendi düşüncelerimizi, görüşleri- mizi daha önceki açıklama- larımızda belirttiğimiz hu- susları kendisine bildirdik” yanõtõnõ verdi. “Devlet De- netleme Kurulu’nu görev- lendirme gibi bir şey söz ko- nusu mu” sorusu üzerine Ger- çeker, öyle bir şey konuşma- dõklarõnõ belirtti. Gerçeker, “Cumhurbaşka- nı bir şey dedi mi, yoksa sa- dece sizi mi dinledi” sorusu- na “Hayır” yanõtõnõ verdi. Gül’e, sistemdeki aksaklõk- larõ aktardõğõnõ söyleyen Ger- çeker, Yargõtay santralõnõn din- lendiği iddialarõ üzerine Yar- gõtay Birinci Başkanlõk Kuru- lu tarafõndan yürütülen ince- leme konusunda bilgi verdiği- ni kaydetti. Yargõtay’õn tele- fonlarõnõn dinlenilmesine iliş- kin sorular üzerine Gerçeker, şunlarõ kaydetti: “Konuşma yasal yolla dinlenmiş olabilir. Ama Yargıtay Birinci Baş- kanlık Kurulu’nun izni ol- ması gerekir. Yargıtay üye- sinin kullanımına tahsis edil- miş bir telefon, Yargıtay’ın telefonu. Bugün bir arka- daşımıza verilmiş olması şah- si telefon olduğu anlamına gelmez. O telefon kurum te- lefonudur. Basına yansıyan- lara göre o arkadaşımızın santrala bağlı telefonu din- leniyor. Ama aslında dinleme yapılacaksa, direkt telefo- nunun dinlenmesi lazım. Sis- temde sakatlık, karmaşa var.” Dinleme konusunun top- lumda sõkõntõ, paranoyaya dön- üştüğünü söyleyen Gerçeker, “Sistemde arıza var, gideril- mesi lazım” dedi. Gerçeker, Yargõtay telefon santralõnõn yapõsõ itibarõyla dinlenemediği iddialarõnõn anõmsatõlmasõ üzerine, şunla- rõ söyledi: “Hepsi araştırıla- cak. Başka arkadaşlarımızın dinlenip dinlenmediğini de araştıracağız. Mahkeme ka- rarlarını da inceliyoruz. Ka- nuna uygun her şey hukuka uygun olmuyor. Hukuk, te- mel ve hak ve özgürlüklerin teminatıdır. ‘Dinleme kararõ var’ gibi böyle biçimsel tar- tışmalar olayın ciddiyetini kaybettiriyor. Biçimsel ola- rak doğru olabilir, özü iti- barıyla yanlıştır.” Gerçeker, Yargõtay’õn diğer telefonlarõnõn dinlenip dinlen- mediğinin de araştõrõlacağõnõ gerek görülmesi durumunda da bilirkişi incelemesi yaptõrõla- bileceğini kaydetti. Gül ile 25 dakikalõk kõsa bir görüşme yapan Yargõtay Başkanõ Gerçeker, sistemdeki aksaklõklarõ aktardõğõnõ söyledi. Yargõtay santralõnõn dinlenmesinin yasal ama izinsiz olduğunu söyleyen Gerçeker, “sistemde sakatlõk, karmaşa var” dedi. Köşk kaynaklarõndan edinilen bilgiye göre ise Gül, Ergin ve Gerçeker ile yaptõğõ görüşmelerde “yargõnõn zedelenmemesi, adaletle ilgili kuşku doğmamasõ için kanunlarõn uygulanmasõnda herkesin azami hassasiyet ve özeni göstermesini” istedi. DİNLEMELERİ SAVUNDU Erdoğan yargıya sert çıktıANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, telefon dinlemelerinin ar- dõndan Yargõtay Cumhu- riyet Başsavcõlõğõ’nõn AKP hakkõnda inceleme başlatmasõna sert tepki gösterdi. Erdoğan, Bilkent Otel’de düzenlenen 4. Özürlüler Şûrasõ’nda ga- zetecilerin sorularõnõ ya- nõtladõ. “Yargıtay Cumhuri- yet Başsavcısı dinleme olaylarının siyasi oldu- ğunu belirterek, parti- nizle ilgili inceleme baş- lattı. Yeni bir kapatma davası gerekçesi olarak görüyor. Bu durumu na- sıl değerlendiriyorsu- nuz” sorusuna Erdoğan, şu yanõtõ verdi: “Bu konuda bana ula- şan herhangi bir şey yok. Ben de sadece sizlerden bu tür şeyleri duyuyo- rum. Bir defa devlet tüm kurum ve kuruluşlarıy- la çalışır. Anayasada, yasada belirlenen neyse bu noktada da adımlar atılır. Şu anda yürüt- menin atmış olduğu adımlar var. Ve dikkat edilirse hiçbirisi yasaya aykırı bir adım değil- dir. Herhangi bir mah- keme kararı olmadan atılmış bir adım söz ko- nusu değildir. Eğer yar- gının ilgili kurumları ve yetkilileri mahkemele- rin vermiş olduğu ka- rarları tanımıyorsa bu- rada yanlış yaklaşım tar- zının kime ait olduğunu çok açık, net görüyoruz. Öncelikle yargının tem- silcileri, mensupları bu noktada mahkemelerin vermiş oldukları karar- lara kendilerinin uyma- ları gerekir.” ‘Ben de dinlendim’ Kendisinin de mahke- me kararõ olmadan din- lendiğinin ortaya çõktõğõ- nõ anlatan Erdoğan, şun- larõ söyledi: “Beni de hiçbir mahkeme kararı olmadan, farklı yerden, farklı yerlerden, kimle- rin olduğu tabii çıka- cak ortaya, dinledikleri ortaya çıktı. Ve bunun- la ilgili olarak kimlerin dinlediği ortaya çıktı, şimdi bununla ilgili yine bir yargı süreci var. Ve yargının mensupları da şimdi bunu itiraf edi- yorlar. Tüm bu gerçek- ler ortada iken nasıl olur da kalkıp benim par- timle ilgili böyle bir ya- kıştırmayı yaparlar? Bunu çok çirkin bulu- rum. Böyle bir şeyi kim- se müdellel (kanıtlı, ka- nıtlanmış) hale getire- mez. Kaldı ki bu parti- nin zaten bir görevi de- ğil. Bu, şu anda hükü- met olarak işbaşında olan devletin kurumla- rıyla bir çalışma süreci içerisinde olan yürüt- menin atmış olduğu adımlardır ve bu da hu- kuk içerisindedir.” ‘AKP hukuk devletini sarsıyor’ Türkiye Barolar Birliği gazetelere verdiği ilanda, iktidarõn yargõ bağõmsõzlõğõnõ ortadan kaldõran uygulamalarla anayasal düzeni işlemez hale getirdiğini belirtti ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Türkiye Barolar Birliği (TBB), iktidarõn yargõ bağõm- sõzlõğõnõ ortadan kaldõracak ni- telikteki uygulamalarõnõn, hukuk devletini temelden sarstõğõ, ana- yasal düzenin temel ilkelerini iş- lemez hale getirdiği, adõm adõm otoriter bir sisteme doğru gidil- diği uyarõsõnda bulundu. TBB’nin, gazetelerde yayõm- lanan tam sayfa ilanõnda, ana- yasaya göre, herkesin haberleş- me hürriyetine sahip bulunduğu ve haberleşmenin gizliliğinin esas olduğunun hükme bağlan- dõğõ anõmsatõldõ. Hukuk devlet- lerinde hiçbir hakkõn sõnõrsõz olamayacağõ belirtilen ilanda, haberleşme özgürlüğüne getiri- len istisnalarõn, Ceza Muhake- mesi Kanunu’nda ayrõntõlõ ola- rak açõklõğa kavuşturulduğu vur- gulandõ. İlanda, şöyle denildi: “Soruyoruz; dozu giderek artan ve yüksek yargı ma- kamlarına kadar ulaşan gizli telefon dinlemeleri anayasa- mızda, yasalarımıza ve taraf olduğumuz evrensel hukuk kurallarına uygun mudur? Bu dinlemeler hâkim kara- rıyla mı alınmıştır? Öyleyse hâkimler hukuk kurallarını uygulamışlar mıdır? Hukuk ihlallerinin normal gibi gös- terilmesinin sebebi nedir? Yoksa demokrasi, hukuk dev- leti ve insan hakları kavram- larını dilinden düşürmeyen siyasal iktidar, hukuk güven- cesinden yoksun kalmış bir korku toplumu yaratmayı mı hedeflemektedir? Usulsüz te- lefon dinlemeleri, kime ve ne- ye hizmet etmektedir?” İlanda, şu değerlendirme ya- põldõ: “Siyasal iktidarın yargı bağımsızlığını ortadan kaldı- racak nitelikteki uygulama- ları, hukuk devletini temelden sarsmakta, anayasal düzenin temel ilkelerini işlemez hale getirmekte, adım adım otori- ter bir sisteme doğru gidil- mektedir. Ağır bir anayasa ih- lali taşıyan ve ülkeye büyük zarar veren bu yöntemin uy- gulayıcılarına da yarar sağ- lamayacağı açıktır. TBB, as- la kabullenmeyeceği bu geliş- meler karşısında sonuna ka- dar hukukun üstünlüğünü savunacaktır.” Avukatlardan sessiz yürüyüşle protesto BURSA (Cumhuriyet) - Bursa Baro- su’na bağlõ avukatlar, yasadõşõ telefon din- lemeleriyle yargõ üzerinde kurulan baskõyõ sessiz yürüyüşle protesto etti. Setbaşõ’ndaki Mafel önünde toplanan yaklaşõk 200 avukat, “Türkiye Cumhu- riyeti’nin ve demokrasinin teminatı bağımsız yargı” yazõlõ pankartõn arka- sõndan Atatürk anõtõna kadar yürüdü. Avukatlara çok sayõda Bursalõ da alkõşla destek verdi. Bursa Baro Başkanõ Zeki Kahraman, özgürlük, demokrasi, hu- kuk ve insan haklarõ aleyhine adõmlarõn atõlmasõnõn tüm toplumda olduğu gibi hu- kukçularda da daha fazla kaygõ yarattõğõ- nõ vurguladõ. Kahraman, “Hukukçular adliye salonlarından sokağa çıktıkla- rında muhatapları için tükeniş süreci başlamıştı” dedi. Kahraman, siyasilere “Elinizi yargının üzerinden çekin. Çünkü bir gün ba- ğımsız ve tarafsız bir mahkemede hak- larınıza saygılı ve adil bir şekilde yar- gılanma hakkına sizin de ihtiyacınız ola- caktır” diye seslendi. Adalete ulaşõrken yargõya yardõmcõ olan Adli Tõp, Teleko- münikasyon İletişim Başkanlõğõ, Emniyet gibi birimlerin yeniden yapõlandõrõlmasõ çağrõsõnda bulunan Kahraman, “Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz ve Ömer Faruk Eminağaoğ- lu’nun dinlenmesi, telekulak skandalı, Adli Tıp raporları ve benzeri olaylar adalet ve yargı sisteminin ciddi sorun- larla karşı karşıya bulunduğunu apa- çık ortaya koymaktadır” dedi. BURSA BAROSU’NDAN AKP’YE: BAĞIMSIZ YARGIYA SİZİN DE İHTİYACINIZ OLACAK Kadın göbeğinden suşi yemek modaymış!
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear