Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
17 KASIM 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Unutturdular...
Yüreklerinde hep sızı duydular... Acılarla
yaşadılar, hüzünlerini çoğalttılar.
12 Eylül’de Mamak, Diyarbakır, Buca, Aydın’da
çocukları ölürken hıçkırıklara boğuldular.
Anneydiler, babaydılar, kardeştiler...
İşkenceden geçen çocukları için kimi zaman
yollara koyuldular, yürüdüler, yürüdüler.
12 Eylül’de ölen, Aktütün baskınında,
Dağlarca’da şehit düşen çocuklarının acılarını
yüreklerine gömdüler.
Akan ırmağın suları gibi, denizler gibi, dağların
buzullu dorukları gibi yaşamın o kördüğümünde
yalnızlığın resmini çizdiler.
Hakkâri’de çöplükte ekmek ararlarken
buldukları bombanın patlamasıyla öldüklerinde en
büyüğü 12 yaşındaydı.
Sınır boylarında elleri, bacakları koptuğunda 20
yaşlarındaydılar...
Gazi olmuşlardı, ölen arkadaşlarının arkasından
yas tutuyorlardı.
Dağda ölen de, sınır boyunda şehit düşen de,
yaralanan da bizim çocuklarımızdı.
Kentlerin varoşlarında kayboldular, izleri
bulunamadı...
Sevdanın titrek kumaşı gibi, gözleri açık gitti.
Belleklerimizde onların düşleri kaldı,
yalnızlıkları, yoksullukları.
Bir fotoğraf kaldı evlerinin duvarlarında.
Ağlayan anneleri, babaları, eşleri, çocukları,
kardeşleri kaldı.
Yaşanan acıları unutuyorduk bir süre sonra...
Nesimi Çimen’i, Asım Bezirci’yi, Metin
Altıok’u, Muhlis Akarsu’yu, Behçet Aysan’ı ve
onlarca canı unuttuğumuz gibi.
Sıvas’ı, Kahramanmaraş’ı, Çorum’u!
Aramızdan koparılanlar, yitip gidenler, sokak
ortasında öldürülenler...
Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Çetin
Emeç, Uğur Mumcu, Onat Kutlar, Musa Anter,
Ahmet Taner Kışlalı’yı ve nicelerini...
Hepsi ama hepsi bizim aydınlık insanlarımızdı!
Yaşamın izlerini ararken çığ altında kalan...
Ölüm mangalarına teslim edilen... Bir çiçek gibi
kuruyan... Kırılan kırdırılan...
Unutturdular!
Onlar ölüyor ve biz toplum olarak unutuyoruz!
Unutkanlığımızdan yararlanıyorlar bizim...
Devletin derin güçleri, siyasiler bu
unutkanlığımızdan yararlanıyor; o akıttığımız
gözyaşlarımızdan; akan kanın üzerinden siyaset
yapıyorlar.
Susmuş, susturulmuş tümceler, tedirginlikle
izlediğimiz izler, yitip giden çocuklar...
Susuz toprakların üzerinde, gökyüzünde dönen
ay yıldızlar Lorca’nın dizelerinde çıkıyor
karşımıza.
Günün aydınlığını sevmeyenler, alacakaranlık
kuşağında besleniyorlar.
Düşünceyle sözcük arasında gidip gelen ben,
siz, hepimiz, anlayabileceğimiz şeyleri
anlamamak için direniyoruz.
O ölen çocukların yüzlerini anımsayın!
Kirpiklerini, dudaklarını, burunlarını!
Nasıl da masumdular nasıl da temiz!
Unutturdular 15 Mayıs 1915’te İzmir’de Hasan
Tahsin’in ilk kurşununu, bağımsızlık savaşımızı,
1923 devrimini, Köy Enstitülerini, Halkevlerini.
Kanlı 1 Mayıs’ları, Bahçelievler, İzmir İnciraltı
katliamını!
Gazi Mahallesi’ni, Dargeçit’i, Şemdinli
baskınını!
Bize Ceylan çocuğu unutturmak istiyorlar şimdi
de, Uğur Kaymaz’ı unutturdukları gibi.
Bize yurdumuzun üç bir yanının denizlerle
çevrili olduğunu unutturdular.
Dağlarımızı, ovalarımızı peşkeş çektiler,
soydular soğana çevirdiler... O güzelim
Gökova’ya, Kaçkarlar’a, Kaz Dağları’na göz
diktiler.
Sevdalarımızı, aşklarımızı toprağa gömdüler.
Unutturdular emeğin örgütlü gücünü.
Konuşmayan, tepki vermeyen, yılgın ve
korkak bir toplum yaratmayı başardılar...
Belli belirsiz görülen o ışıklı duvarların
aydınlığını söndürdüler, yaşamımızı ve emeğimizi
çaldılar...
Dışarıda, dipsiz kuyulara yakın yerlerde açan
çiçekleri, kuşları, ağaçları, bulutları...
Dingin yaşamı... Göğün mavisini... Çağlayanın
akışını...
Unutturdular!
Kendi hüzünlerimizle, acılarımızla baş başa
kaldık!
Demokratik açılım dediler, telefonlarımızı
dinlediler, izlediler, gözetlediler... Unutturdular
bize yakın tarihimizle, utancımız, acımız olan
Dersim’le yüzleşmeyi...
Unutturdular!
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
musakart yahoo.com
Napolitano
Ankara’da
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan, resmi ziyaret
için Türkiye’de bulunan
İtalya Cumhurbaşkanõ
Giorgio Napolitano ile bir
araya geldi. Başbakanlõk
Resmi Konutu’ndaki
basõna kapalõ görüşme
öncesinde görüntü
alõnmasõna izin verildi.
Görüşme, yaklaşõk yarõm
saat sürdü. Erdoğan,
görüşmenin ardõndan da
İtalya Cumhurbaşkanõ
Napolitano onuruna
akşam yemeği verdi.
Napolitano, bugün de
Çankaya Köşkü’nde
Cumhurbaşkanõ Abdullah
Gül tarafõndan kabul
edilecek.
YARSAV’ın seçimi
perşembe günü
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Yargõçlar ve Savcõlar
Birliği’nin (YARSAV) 2.
Olağan Genel Kurulu’nda
seçilen yeni yönetim
kurulu, ilk toplantõsõnõ 19
Kasõm Perşembe günü
yapacak. Tüzük uyarõnca
ilk toplantõda genel
başkan da seçilecek. Dün
toplanabileceği belirtilen
yönetim kurulunun,
çoğunluğun sağlanmasõ
amacõyla perşembe
gününe alõndõğõ, herhangi
bir sorun olmadõğõ
bildirildi.
Köprü ve otoyollar
bayramda bedava
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Hükümet Sözcüsü, Devlet
Bakanõ ve Başbakan
Yardõmcõsõ Cemil Çiçek,
Bakanlar Kurulu’nun
ardõndan yaptõğõ
açõklamada, Kurban
Bayramõ ile ilgili de bir
karar aldõklarõnõ açõkladõ.
Çiçek, 26 Kasõm
Perşembe günü saat
00.00’dan 30 Kasõm
Pazartesi 24.00’e kadar
otoyol ve Boğaz
köprülerinden geçişin
ücretsiz olacağõnõ söyledi.
Çiçek, 27 Kasõm Cuma
günü saat 00.00’dan 30
Kasõm Pazartesi günü
24.00’e kadar da belediye
otobüslerinin ücretsiz
yolcu taşõyabileceğini
kaydetti.
Akademik
personel alımı
ANKARA (AA) -
Eskişehir’de bulunan
Osmangazi Üniversitesi
Rektörlüğü (ESOGÜ), 1
doçent ve 1 yardõmcõ
doçent alacak.
Rektörlüğün alõma ilişkin
duyurusu, Resmi
Gazete’nin dünkü
sayõsõnda yayõmlandõ.
Duyuruya göre tõp
fakültesinde istihdam
edilmek üzere, 1 doçent
ve 1 yardõmcõ doçent
alõnacak.
YOL TV gecesi
İstanbul Haber
Servisi - YOL TV’nin
düzenlediği “YOL TV
İstanbul Buluşmasõ”
Ümraniye Princess Plaza
Salons’ta gerçekleştirildi.
Gecede konuşan Avrupa
Alevi Birlikleri
Federasyonu Genel
Başkanõ Turgut Öker,
Türkiye’nin işgal altõnda
olduğunu ve AKP eli ile
adõm adõm şeriata gittiğini
belirterek, “Bu gericiliğe
karşõ Aleviler olarak
susmadõk, susmayacağõz.
Bizim arkamõzda ne bir
holding ne de bir cemaat
var. Bizler hiçbir zaman
kanalõmõzõ Alevi
katliamõnda yer almõş,
gerici, yobaz ve
faşistlere açmadõk,
açmayacağõz” dedi.
Telekulak için devreye giren Gül, önce Bakan Ergin’i sonra da Gerçeker’i kabul etti
‘Yasal ama izinsiz’ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Cumhurbaşkanõ Ab-
dullah Gül, telekulak skanda-
lõnda devreye girerek Adalet
Bakanõ Sadullah Ergin ve
Yargõtay Başkanõ Hasan Ger-
çeker ile görüştü. Gül ile sa-
dece 25 dakika görüşen Ger-
çeker, Yargõtay santralõnõn ya-
sal yolla dinlenmiş olabilece-
ğini, ancak bunun için Yargõtay
Birinci Başkanlõk Kurulu’nun
izni gerektiğini vurguladõ.
Cumhurbaşkanõ Gül dün ön-
ce Adalet Bakanõ Ergin’i kabul
etti. Gül’ün Ergin ile görüşmesi
45 dakika sürdü. Kabulün ar-
dõndan gazetecilerin sorularõ-
nõ yanõtlayan Ergin, “Süreçle
ilgili sayın Cumhurbaşka-
nı’na bilgi arz ettim” dedi.
Gül, Ergin’in ardõndan Yargõ-
tay Başkanõ Gerçeker’i kabul
etti. 25 dakikalõk kõsa görüş-
menin ardõndan Yargõtay’a ge-
lişinde gazetecilerin sorularõ-
nõ yanõtlayan Gerçeker, daha
önce kamuoyuna duyurduğu
görüşlerini, düşüncelerini
Gül’e de aktardõğõnõ söyledi.
“Görüşme kısa sürdü görüş
ayrılığı mı var” sorusuna Ger-
çeker, “Görüş ayrılığı mese-
lesi değil, biz sadece kendi
düşüncelerimizi, görüşleri-
mizi daha önceki açıklama-
larımızda belirttiğimiz hu-
susları kendisine bildirdik”
yanõtõnõ verdi. “Devlet De-
netleme Kurulu’nu görev-
lendirme gibi bir şey söz ko-
nusu mu” sorusu üzerine Ger-
çeker, öyle bir şey konuşma-
dõklarõnõ belirtti.
Gerçeker, “Cumhurbaşka-
nı bir şey dedi mi, yoksa sa-
dece sizi mi dinledi” sorusu-
na “Hayır” yanõtõnõ verdi.
Gül’e, sistemdeki aksaklõk-
larõ aktardõğõnõ söyleyen Ger-
çeker, Yargõtay santralõnõn din-
lendiği iddialarõ üzerine Yar-
gõtay Birinci Başkanlõk Kuru-
lu tarafõndan yürütülen ince-
leme konusunda bilgi verdiği-
ni kaydetti. Yargõtay’õn tele-
fonlarõnõn dinlenilmesine iliş-
kin sorular üzerine Gerçeker,
şunlarõ kaydetti: “Konuşma
yasal yolla dinlenmiş olabilir.
Ama Yargıtay Birinci Baş-
kanlık Kurulu’nun izni ol-
ması gerekir. Yargıtay üye-
sinin kullanımına tahsis edil-
miş bir telefon, Yargıtay’ın
telefonu. Bugün bir arka-
daşımıza verilmiş olması şah-
si telefon olduğu anlamına
gelmez. O telefon kurum te-
lefonudur. Basına yansıyan-
lara göre o arkadaşımızın
santrala bağlı telefonu din-
leniyor. Ama aslında dinleme
yapılacaksa, direkt telefo-
nunun dinlenmesi lazım. Sis-
temde sakatlık, karmaşa
var.”
Dinleme konusunun top-
lumda sõkõntõ, paranoyaya dön-
üştüğünü söyleyen Gerçeker,
“Sistemde arıza var, gideril-
mesi lazım” dedi.
Gerçeker, Yargõtay telefon
santralõnõn yapõsõ itibarõyla
dinlenemediği iddialarõnõn
anõmsatõlmasõ üzerine, şunla-
rõ söyledi: “Hepsi araştırıla-
cak. Başka arkadaşlarımızın
dinlenip dinlenmediğini de
araştıracağız. Mahkeme ka-
rarlarını da inceliyoruz. Ka-
nuna uygun her şey hukuka
uygun olmuyor. Hukuk, te-
mel ve hak ve özgürlüklerin
teminatıdır. ‘Dinleme kararõ
var’ gibi böyle biçimsel tar-
tışmalar olayın ciddiyetini
kaybettiriyor. Biçimsel ola-
rak doğru olabilir, özü iti-
barıyla yanlıştır.”
Gerçeker, Yargõtay’õn diğer
telefonlarõnõn dinlenip dinlen-
mediğinin de araştõrõlacağõnõ
gerek görülmesi durumunda da
bilirkişi incelemesi yaptõrõla-
bileceğini kaydetti.
Gül ile 25 dakikalõk kõsa bir görüşme yapan Yargõtay Başkanõ Gerçeker,
sistemdeki aksaklõklarõ aktardõğõnõ söyledi. Yargõtay santralõnõn dinlenmesinin yasal
ama izinsiz olduğunu söyleyen Gerçeker, “sistemde sakatlõk, karmaşa var” dedi.
Köşk kaynaklarõndan edinilen bilgiye göre ise Gül, Ergin ve Gerçeker ile yaptõğõ
görüşmelerde “yargõnõn zedelenmemesi, adaletle ilgili kuşku doğmamasõ için
kanunlarõn uygulanmasõnda herkesin azami hassasiyet ve özeni göstermesini” istedi.
DİNLEMELERİ SAVUNDU
Erdoğan
yargıya
sert çıktıANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan,
telefon dinlemelerinin ar-
dõndan Yargõtay Cumhu-
riyet Başsavcõlõğõ’nõn
AKP hakkõnda inceleme
başlatmasõna sert tepki
gösterdi.
Erdoğan, Bilkent
Otel’de düzenlenen 4.
Özürlüler Şûrasõ’nda ga-
zetecilerin sorularõnõ ya-
nõtladõ.
“Yargıtay Cumhuri-
yet Başsavcısı dinleme
olaylarının siyasi oldu-
ğunu belirterek, parti-
nizle ilgili inceleme baş-
lattı. Yeni bir kapatma
davası gerekçesi olarak
görüyor. Bu durumu na-
sıl değerlendiriyorsu-
nuz” sorusuna Erdoğan,
şu yanõtõ verdi:
“Bu konuda bana ula-
şan herhangi bir şey yok.
Ben de sadece sizlerden
bu tür şeyleri duyuyo-
rum. Bir defa devlet tüm
kurum ve kuruluşlarıy-
la çalışır. Anayasada,
yasada belirlenen neyse
bu noktada da adımlar
atılır. Şu anda yürüt-
menin atmış olduğu
adımlar var. Ve dikkat
edilirse hiçbirisi yasaya
aykırı bir adım değil-
dir. Herhangi bir mah-
keme kararı olmadan
atılmış bir adım söz ko-
nusu değildir. Eğer yar-
gının ilgili kurumları ve
yetkilileri mahkemele-
rin vermiş olduğu ka-
rarları tanımıyorsa bu-
rada yanlış yaklaşım tar-
zının kime ait olduğunu
çok açık, net görüyoruz.
Öncelikle yargının tem-
silcileri, mensupları bu
noktada mahkemelerin
vermiş oldukları karar-
lara kendilerinin uyma-
ları gerekir.”
‘Ben de dinlendim’
Kendisinin de mahke-
me kararõ olmadan din-
lendiğinin ortaya çõktõğõ-
nõ anlatan Erdoğan, şun-
larõ söyledi: “Beni de
hiçbir mahkeme kararı
olmadan, farklı yerden,
farklı yerlerden, kimle-
rin olduğu tabii çıka-
cak ortaya, dinledikleri
ortaya çıktı. Ve bunun-
la ilgili olarak kimlerin
dinlediği ortaya çıktı,
şimdi bununla ilgili yine
bir yargı süreci var. Ve
yargının mensupları da
şimdi bunu itiraf edi-
yorlar. Tüm bu gerçek-
ler ortada iken nasıl olur
da kalkıp benim par-
timle ilgili böyle bir ya-
kıştırmayı yaparlar?
Bunu çok çirkin bulu-
rum. Böyle bir şeyi kim-
se müdellel (kanıtlı, ka-
nıtlanmış) hale getire-
mez. Kaldı ki bu parti-
nin zaten bir görevi de-
ğil. Bu, şu anda hükü-
met olarak işbaşında
olan devletin kurumla-
rıyla bir çalışma süreci
içerisinde olan yürüt-
menin atmış olduğu
adımlardır ve bu da hu-
kuk içerisindedir.”
‘AKP hukuk devletini sarsıyor’
Türkiye Barolar Birliği gazetelere verdiği ilanda, iktidarõn yargõ bağõmsõzlõğõnõ
ortadan kaldõran uygulamalarla anayasal düzeni işlemez hale getirdiğini belirtti
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Türkiye Barolar Birliği
(TBB), iktidarõn yargõ bağõm-
sõzlõğõnõ ortadan kaldõracak ni-
telikteki uygulamalarõnõn, hukuk
devletini temelden sarstõğõ, ana-
yasal düzenin temel ilkelerini iş-
lemez hale getirdiği, adõm adõm
otoriter bir sisteme doğru gidil-
diği uyarõsõnda bulundu.
TBB’nin, gazetelerde yayõm-
lanan tam sayfa ilanõnda, ana-
yasaya göre, herkesin haberleş-
me hürriyetine sahip bulunduğu
ve haberleşmenin gizliliğinin
esas olduğunun hükme bağlan-
dõğõ anõmsatõldõ. Hukuk devlet-
lerinde hiçbir hakkõn sõnõrsõz
olamayacağõ belirtilen ilanda,
haberleşme özgürlüğüne getiri-
len istisnalarõn, Ceza Muhake-
mesi Kanunu’nda ayrõntõlõ ola-
rak açõklõğa kavuşturulduğu vur-
gulandõ. İlanda, şöyle denildi:
“Soruyoruz; dozu giderek
artan ve yüksek yargı ma-
kamlarına kadar ulaşan gizli
telefon dinlemeleri anayasa-
mızda, yasalarımıza ve taraf
olduğumuz evrensel hukuk
kurallarına uygun mudur?
Bu dinlemeler hâkim kara-
rıyla mı alınmıştır? Öyleyse
hâkimler hukuk kurallarını
uygulamışlar mıdır? Hukuk
ihlallerinin normal gibi gös-
terilmesinin sebebi nedir?
Yoksa demokrasi, hukuk dev-
leti ve insan hakları kavram-
larını dilinden düşürmeyen
siyasal iktidar, hukuk güven-
cesinden yoksun kalmış bir
korku toplumu yaratmayı mı
hedeflemektedir? Usulsüz te-
lefon dinlemeleri, kime ve ne-
ye hizmet etmektedir?”
İlanda, şu değerlendirme ya-
põldõ: “Siyasal iktidarın yargı
bağımsızlığını ortadan kaldı-
racak nitelikteki uygulama-
ları, hukuk devletini temelden
sarsmakta, anayasal düzenin
temel ilkelerini işlemez hale
getirmekte, adım adım otori-
ter bir sisteme doğru gidil-
mektedir. Ağır bir anayasa ih-
lali taşıyan ve ülkeye büyük
zarar veren bu yöntemin uy-
gulayıcılarına da yarar sağ-
lamayacağı açıktır. TBB, as-
la kabullenmeyeceği bu geliş-
meler karşısında sonuna ka-
dar hukukun üstünlüğünü
savunacaktır.”
Avukatlardan sessiz yürüyüşle protesto
BURSA (Cumhuriyet) - Bursa Baro-
su’na bağlõ avukatlar, yasadõşõ telefon din-
lemeleriyle yargõ üzerinde kurulan baskõyõ
sessiz yürüyüşle protesto etti.
Setbaşõ’ndaki Mafel önünde toplanan
yaklaşõk 200 avukat, “Türkiye Cumhu-
riyeti’nin ve demokrasinin teminatı
bağımsız yargı” yazõlõ pankartõn arka-
sõndan Atatürk anõtõna kadar yürüdü.
Avukatlara çok sayõda Bursalõ da alkõşla
destek verdi. Bursa Baro Başkanõ Zeki
Kahraman, özgürlük, demokrasi, hu-
kuk ve insan haklarõ aleyhine adõmlarõn
atõlmasõnõn tüm toplumda olduğu gibi hu-
kukçularda da daha fazla kaygõ yarattõğõ-
nõ vurguladõ. Kahraman, “Hukukçular
adliye salonlarından sokağa çıktıkla-
rında muhatapları için tükeniş süreci
başlamıştı” dedi.
Kahraman, siyasilere “Elinizi yargının
üzerinden çekin. Çünkü bir gün ba-
ğımsız ve tarafsız bir mahkemede hak-
larınıza saygılı ve adil bir şekilde yar-
gılanma hakkına sizin de ihtiyacınız ola-
caktır” diye seslendi. Adalete ulaşõrken
yargõya yardõmcõ olan Adli Tõp, Teleko-
münikasyon İletişim Başkanlõğõ, Emniyet
gibi birimlerin yeniden yapõlandõrõlmasõ
çağrõsõnda bulunan Kahraman, “Sincan 1.
Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman
Kaçmaz ve Ömer Faruk Eminağaoğ-
lu’nun dinlenmesi, telekulak skandalı,
Adli Tıp raporları ve benzeri olaylar
adalet ve yargı sisteminin ciddi sorun-
larla karşı karşıya bulunduğunu apa-
çık ortaya koymaktadır” dedi.
BURSA BAROSU’NDAN AKP’YE: BAĞIMSIZ YARGIYA SİZİN DE İHTİYACINIZ OLACAK
Kadın göbeğinden suşi yemek modaymış!