Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 17 KASIM 2009 SALI
10 DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr
CMYB
C M Y B
Filistin yönetiminin bağõmsõz devlet hakkõ talebini BM’ye taşõma niyeti İsrail’i kõzdõrdõ
Abbas,BMkartõnõoynayacakDış Haberler Servisi - Filistinli baş-
müzakereci Saib Erekat’õn cumartesi gü-
nü El Ayyam gazetesine, “ABD teşvikli
Ortadoğu barış sürecinde ilerleme
sağlanmaması nedeniyle, Filistin dev-
leti talebini BM’ye götüreceklerini”
söylemesi İsrail’de yankõ uyandõrdõ.
İsrail Başbakanõ Binyamin Netanya-
hu, “Filistinlilerin atacağı tek taraflı bir
adımın, bugüne kadar varılmış uzlaş-
maları geçersiz kılacağı” uyarõsõnda
bulundu. Netanyahu ayrõca, 1993 tarih-
li Oslo Anlaşmasõ çerçevesinde kurulan
Filistin yönetiminin ortadan kaldõrõlabi-
leceğini ima edercesine, “Aksi bir du-
rumun, İsrail’i de tek taraflı eyleme
sevk edeceğini” belirterek “İsrail ile Fi-
listin yönetimi arasındaki görüşmele-
rin yerine geçecek hiçbir seçenek yok”
dedi. Netanyahu’nun lideri olduğu sağ-
cõ Likud partisinden İsrail Çevre Baka-
nõ Gilad Erdan, devlet radyosuna yap-
tõğõ açõklamada, bunun Filistin Yöneti-
mi Başkanõ Mahmud Abbas’õn itibarõ-
nõ düzeltmeye yönelik bir politik manevra
olduğunu savundu. Erdan, Filistinlilerin
böyle bir harekette bulunmasõ halinde İs-
rail’in, Yahudi yerleşimlerinin bulunduğu
Batõ Şeria bölgelerini topraklarõna kata-
cağõnõ dile getirerek diğer seçenekler ola-
rak Filistin yönetimini vergi gelirlerin-
den mahrum bõrakmayõ ve Batõ Şeria böl-
gesinin dünyayla bağlantõsõnõ kõsõtla-
mayõ saydõ.
Buna karşõlõk, hükümetin küçük orta-
ğõ İşçi Partisi üyesi Sanayi Bakanõ Bin-
yamin Ben Eliezer, “ilhaktan söz eden
kabine üyelerinin de, bağımsızlıktan
söz eden Filistinlilerin de boş sözler
sarf ettiklerini” vurgulayarak “Eğer
yerleşimleri ilhak etme kararı alınır-
sa, İşçi Partisi bu hükümette kalamaz”
diye konuştu.
Abbas Afrika turunda
Rusya ile birçok Avrupa ülkesinin ba-
ğõmsõz devlet kurma haklarõnõ destekle-
diklerini açõklayan Filistinli başmüzake-
reci Erakat dün sözlerine açõklõk getire-
rek, bu konuda ABD ile görüşeceklerini
ifade etti ve “amaçlarının tek taraflı
devlet ilanı değil, iki devletli çözüm se-
çeneğine onay almak olduğunun” altõnõ
çizdi. Danõşmanlarõnõn yaptõğõ açõklamaya
göre, Mahmud Abbas yarõn Mõsõr Cum-
hurbaşkanõ Hüsnü Mübarek tarafõn-
dan kabul edilmesinin ardõndan Güney
Afrika ve Latin Amerika turuna çõkacak.
Ancak Filistinlilerin ileri sürdüğü,
“Doğu Kudüs merkezli, 1967 sınırla-
rı içindeki Batı Şeria ve Gazze Şeri-
di’ni kapsayacak devlet” talebi BM’de
kabul edilse bile, fiilen bu mümkün gö-
zükmüyor. Zira, 2 milyon 350 bin civa-
rõnda Filistinlinin yaşadõğõ Batõ Şeria’da
300 bine yakõn, Doğu Kudüs çevresin-
de 180 bin Yahudi yerleşimci bulunuyor.
1.5 milyon nüfuslu Gazze Şeridi’ni ise
2 yõlõ aşkõn süredir İslami direniş örgü-
tü Hamas’õn hükümeti idare ediyor.
Hamas sözcülerinden Salah el Ber-
davil Abbas yönetimine, “kâğıt üzerinde
devlet ilan etmek yerine, işgalden kur-
tulmak için Filistinliler arasındaki bö-
lünmeyi kaldırma” çağrõsõ yaptõ. Filis-
tinlilerin efsanevi lideri Yaser Arafat’õn
1988’de ilan ettiği bağõmsõzlõk bildirge-
sinin yõldönümünde açõklama yapan El
Fetih örgütü lideri Abbas ise, “özgürlük,
adalet ve barış isteyen tüm ulus ve güç-
leri, Filistinlilerin mücadelesine desteği
arttırmaya” çağõrdõ.
KAVŞAK
ÖZGEN ACAR
Midas’ın Eşek Kulağı Halt Etmiş!*
Anayasanın 22. maddesi şöyle
diyor:
“Herkes haberleşme hürriyetine
sahiptir.
Haberlerin gizliliği esastır.
Kanunun açıkça gösterdiği
hallerde, usulüne göre verilmiş
hâkim kararı olmadıkça;
gecikmesinde sakınca bulunan
hallerde de kanunla yetkili kılınan
merciin emri bulunmadıkça;
haberleşme engellenemez ve
gizliliğine dokunulamaz. İstisnaların
uygulanacağı kamu kurum ve
kuruluşları kanunda belirtilir.”
Acaba AKP hükümetinde herkes
haberleşme hürriyetine sahip mi?
Haberleşme gerçekten gizli mi?
Cumhuriyet gazetesinin Ankara
Bürosu bağlantılı son “telekulak”
haberi bunun böyle olmadığını,
hükümetin resmen Yassıadalık
“anayasa suçu” işlediğinin en güzel
örneğini oluşturuyor.
Ankara Büromuzda A’dan Z’ye
yaklaşık 40 kişi çalışıyor. “A”
konumundaki Mustafa Balbay’ı
dayanaksız savlarla yaklaşık 200
gündür Silivri’de dört duvar ardına
koyan Feto iktidarı şimdi de 40
insanın haberleşme özgürlüğünü
sınırlıyor. Polatlılı hemşerimiz “Kral
Midas’ın eşek kulaklarının” boyunu
da gazetemiz santralında geçen
Feto’nun telekulakları, doğal
gazetecilik görevini yapan
arkadaşlarımızın iş ve özel
konuşmalarını Ergenekon davasında
kamuya açarak haberleşmenin
gizliliğini de ihlal etti.
Gelin son altı ayda basın
haberlerinden
Başbakan’ın, Adalet,
İçişleri, Ulaştırma
bakanlarının işledikleri
“telekulak” bağlantılı
“anayasa suçlarına” kısaca
göz atalım:
1 Mart... Emekli
Genelkurmay Başkanı
İsmail Hakkı Karadayı’ya
ait telefon kayıtları
internette yayımlandı!
5 Mart... Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, Doğan
Yayın Holding Başkan Yardımcısı
Soner Gedik ile görevden alınan
Gelir İdaresi Başkanı Mehmet Akif
Ulusoy’un telefon görüşmelerinin
dinlemeye takıldığını itiraf etti!
27 Nisan... Eski Adalet Bakanı,
şimdiki TBMM Başkanı Mehmet Ali
Şahin, yasal olarak üç yılda 70 bin
civarında kişinin dinlendiğini
açıkladı! (Türkiye’nin 70 milyon
nüfusu dikkate alındığında 10 bin
kişiden her biri telekulak ile haşır
neşir olmuş demek, değil mi?)
8 Mayıs... Anayasa Mahkemesi
Başkanvekili Osman Paksüt’ün
telefon konuşmaları dinlemeye
takıldı! (Acaba Anayasa
Mahkemesi’nin santralı da
Cumhuriyet Santralı gibi Paksüt’ten
dolayı dinleniyor mu?)
9 Mayıs... Emekli Genelkurmay
Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın
görevdeyken dinlendiğine ilişkin
kaygısından söz etmesine karşılık
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım,
neden bunun gereğini yapmadığını
sordu!
16 Mayıs... Telekomünikasyon
İletişim Başkanlığı, Adana’da yargıç
ve savcıların dinlenmesine ilişkin
Sincan 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin
kararına itiraz etti. Mahkeme, 16
kişinin 25 cep telefonunun
dinlenmesi iznine itirazı reddedip
dinleme kararı verdi!
18 Mayıs... Amerikan Nevsveek
dergisi, “cadı avının” yaşandığı, her
bin kişiden bir kişinin dinlendiği
Türkiye’nin “korku devleti” oluşu ile
alay etti!
20 Mayıs... Danıştay, Adalet
Bakanlığı’nın telefon dinleme
düzenlemesi yapamayacağına karar
verdi!
23 Mayıs... Yargıtay’dan oybirliği
ile 3. telekulak kararı: “Belirti kanıtı
ceza için yeterli sayılmaz!”
27 Mayıs... Prof. Dr. Ülkü Azrak,
Başyazarımız İlhan Selçuk’un
telefonlarını usulsüz dinleyen
görevlilere yaptırım
uygulanmamasının kötü niyetlileri
cesaretlendirdiği uyarısını yaptı.
1 Haziran... AKP döneminde
yasadışı dinleme iddiasıyla 221 kişi
hakkında işlem yapıldı.
1 Haziran... Eski Adalet Bakanı
Şahin’in “70 bin kişinin dinlendiği”
sözlerini TBMM Komisyonu’nda
anımsatan CHP’li Malik Ecder
Özdemir’e karşılık olarak İçişleri
Bakanı Atalay, “Kimse dinlenmiyor”
dedi! Gel de inan!
4 Haziran... Ankara’nın kalbi
Kızılay’daki tüm telefonlar 27
Ocak’ta 3 saat dinlendi!
5 Haziran... Yargıtay Başkanı
Hasan Gerçeker, “Genel dinleme
yapılamaz” dedi!
8 Ağustos... Emekli Albay Erdal
Sarızeybek “Komutanların da
dinlendiğini” söyledi!
15 Ağustos... Adana Belediye
Başkanı MHP’li Aytaç Durak yerel
seçimde yasadışı dinleme yapan
polisler için savcıları göreve çağırdı.
Durak’ın konuşmaları AKP’ye iletildi!
17 Ağustos... Erzincan
Cumhuriyet Savcısı İlhan
Cihaner’in telefonlarının dinlenmesi
için karar çıktı. Savcının “İsmailağa
cemaati” soruşturması da elinden
alındı!
31 Ağustos... Adalet Bakanlığı
mayıstaki açıklamasında 5 yılda 69
yargıç ve savcının telefonlarının
dinlendiğini açıklamıştı. Ağustosta
yeni Bakan Sadullah Ergin
bir soruya yanıt olarak
sayıyı 48’e düşürdü!
17 Eylül... CHP Grup
Başkanvekili Kemal
Kılıçdaroğlu, telefon
santralı dinlenen Ankara
Büromuzdan İlhan Taşcı
ile konuşmasının
Ergenekon dosyasına
yansıması hakkında
“Türkiye örtülü faşizme
gidiyor” dedi!
17 Eylül... TBMM Adalet
Komisyonu Başkanı AKP’li Ahmet
İyimaya, “Mahkeme kararı varsa
dinlenir, ama gazetenin tümü
dinlenemez. Bu konuda mahkeme
kararı da verilemez zaten...” diyor.
Buna karşılık bir başka AKP’li,
Anayasa Komisyonu Başkanı
Burhan Kuzu, kurt postuna
bürünerek, “Kurumun kendisi
konuşamayacağına göre elbette
oradaki yetkililer dinlenir. Bu dava
Cumhuriyet gazetesini doğrudan
ilgilendiren bir davadır ve yargıç
kararı varsa bunda bir usulsüzlük
yoktur” fetvasını veriyor!
Yalnızca son altı ayda basına
yansıyan telekulak suçlarından
buzdağının üzerinde kalanlara ilişkin
haber başlıklarını özetledik. Burada
dikkati çeken birkaç noktayı şöyle
sıralayabiliriz:
1. Üstelik profesör olan Anayasa
Komisyonu Başkanı, yalnız Mustafa
Balbay’ı değil tüm Cumhuriyet
gazetesini boy hedefi yaparak, toplu
dinlemenin yasallığını savunuyor!
Böyle profesörün...
2. Türkiye’nin en önemli
kurumlarının başında, yıllarca
Türkiye’nin savunma sorumluluğunu
yüklenmiş iki genelkurmay başkanı
bile dinleniyor! Başkanlık, “cep
telefonlarının faydası” afişini
astırarak hükümetle alay ediyor!
3. Anayasa Mahkemesi
Başkanvekili’nin yanı sıra yargıçlar
ve savcılar da dinleniyor!
4. Doğan Grubu yetkilisi ile
telefon görüşmesi yapan Gelirler
İdaresi Başkanı ve laiklik karşıtı
İsmailağa cemaati soruşturmasını
yapan cumhuriyet savcısının
telefonları dinlenmekle kalmıyor, her
ikisi de görevden alınıyor.
Elmek: oacar@superonline.com Faks: 0312. 442 79 90
60. Yılında ‘1984’ Türkiye’de!
2009 yılı George Orvell’in
ünlü “1984” adlı romanının
60. yıldönümü... İngiliz yazar,
veremle boğuştuğu ölüm
döşeğinde, 2. Dünya Savaşı
sonrasında yazdığı, Almanya’da
Naziler ile Sovyetler’deki
komünistlerin “totaliter” yönünün
hicvedildiği bu romanda okurları
gelecek için ürkütmüştü!
Herhangi bir siyasal örgütle
bağlantısı olmayan, Hitler ve
Mussolini karşıtı olarak İspanya
iç savaşında faşistlere karşı
gönüllü savaşırken gırtlağından
kurşunla yaralanan solcu yazar
Orvell’in tanrı gibi her yerde hazır
ve nazır “Büyük Ağabey”e bağlı
“düşünce polisi” tüm
vatandaşları dinliyor ve
gözlüyordu.
Tek partinin propagandası ile
yönetilen, demokrasinin
dışlandığı bir Avrupa ülkesinde
halkın beyni yıkanıyor, nefes
alışları bile dinleniyordu. Yazarın
ölümünden bir yıl önce 1949’da
piyasaya çıkan, daha sonra filme
çekilen kitap, Orvell’in inancının
tam tersine komünizm karşıtı
sağcılarca kullanıldı.
Bazı ülkelerde yasaklanan
kitap, “tek parti iktidarının
söylemlerinin gerçeği açıklamaya
değil, gizlemeye hizmet ettiğine”
dikkati çektiğini anımsarsak,
bugünkü AKP hükümetinin de
telekulak hizmetiyle “Büyük
Ağabey” rolünü neden oynadığı
daha iyi anlaşılır!
* Gazetemizin yeni yazı dizisinin yakın geçmişini 18 Eylül 2009 tarihli
yazımızı aynen tekrar yayımlayarak anımsayabiliriz!
İsrail’den “Batõ Şeria
topraklarõnõ ilhak etme”
tehditleri gelirken, Arafat’õn
1988 yõlõnda ilan ettiği
bağõmsõzlõk bildirgesinin
yõldönümünü kutlayan
Filistinlilerin
başmüzakerecisi Erakat, tek
taraflõ bağõmsõzlõk ilan
etmeyeceklerini açõkladõ.
Dış Haberler Servisi -
Yaklaşõk üç yõl önce
Türkiye’yi ziyaret ettiği
sõrada ortadan kaybolan
İran’õn eski savunma bakan
yardõmcõlarõndan Ali Rıza
Askeri’nin İsrail’deki bir
hapishanede tutulduğu öne
sürüldü. İran’daki çeşitli
internet sitelerinde önceki
gün yer alan iddialara göre,
emekli General Askeri,
Aralõk 2006’da Türkiye’ye
yaptõğõ özel bir ziyaret
sõrasõnda İsrail ajanlarõ
tarafõndan kaçõrõldõ.
Muhafazakâr İranlõ
milletvekillerine yakõn olan
internet sitesi Alef’in
haberinde, İsrail ajanlarõna
Alman ve İngiliz istihbarat
servislerinin destek verdiği
öne sürüldü. İddialara ilişkin
İsrail Dõşişleri Bakanlõğõ
yorum yapmayõ reddetti.
İran’õn nükleer faaliyetleri
konusunda bilgi sahibi
olduğu söylenen Askeri’nin
akõbetine ilişkin uzun süredir
çeşitli iddialar basõnda yer
alõyor. Almanya Savunma
Bakanlõğõ’nõn eski
yetkililerinden Hans Ruehle
mart ayõnda, Askeri’nin taraf
değiştirerek İran’õn nükleer
programõyla ilgili Batõ’ya
önemli bilgiler verdiğini öne
sürmüştü. İranlõ yetkililer ve
ailesi ise Askeri’nin
kaçõrõldõğõ görüşünde.
Dış Haberler Servisi - Üç gün-
lük resmi ziyaret için Çin’e giden
ABD Başkanõ Barack Obama, zi-
yaretinin ilk durağõ Şanghay’da
öğrencilerle buluştuğu toplantõda,
Çin’de insan haklarõnõn durumunu
eleştirmeyi ihmal etmedi, ancak
Çin’in Tibet politikasõndan bah-
setmedi. Şanghay’daki Bilim ve
Teknoloji Müzesi’nde dün yüzler-
ce öğrenciyle bir araya gelen Oba-
ma, çeşitli zorluklara rağmen Çin ile
rakip iki ülke olmak zorunda ol-
madõklarõnõ, yapõcõ ilişkilerin bazõ
küresel sorunlarõn çözümüne kapõ
açacağõnõ ifade etti.
Ülkesinin sõk sõk eleştirdiği Çin’in
insan haklarõ karnesine de değinen
Obama, “İfade ve din özgürlüğü,
bilgiye ulaşım ve siyasi katılım gi-
bi herkesin paylaşması gereken
bazı temel haklar vardır. Kimse-
ye bunları dayatmaya çalışmı-
yoruz. Ancak bu hakların sadece
ABD’ye özgü olmasını istemiyo-
ruz” dedi. Obama, ülkesindeki demokra-
siyi överek “ABD’de beni eleştiren bir-
çok kişi var. Bunun demokrasiyi güç-
lendireceğine ve beni daha iyi bir lider
yapacağına inanıyorum” diye konuştu.
‘Ailem BM gibi’
Çin’in ekonomideki yükselişini engel-
lemeye çalõşmadõklarõnõ söyleyen Obama,
ancak iki büyük ülke arasõndaki ticaretin
dengeli olmasõ gerektiğini vurguladõ. Tay-
van sorununda “tek Çin” politikasõnõ
desteklediklerini kaydeden Obama,
ABD’nin Tayvan’a silah satmasõyla ilgi-
li soruya yanõt vermedi. Ailesini “Birleş-
miş Milletler gibi” diye tanõmlayan Oba-
ma, babasõnõn Kenya’dan, annesinin Kan-
sas’tan olduğunu, yarõ Endonezyalõ olan
kõz kardeşinin Çin asõllõ bir Kanadalõyla ev-
lendiğini anlattõ.
Toplantõnõn ardõndan başkent Pekin’e ge-
çen Obama, ABD’nin “en büyük ala-
caklısı ve ikinci büyük ticari ortağı” olan
Çin’de, iki ülke arasõndaki bazõ sorunlu
başlõklarõ Çinli yetkililerle masaya yatõ-
racak. Obama’nõn, Çin Devlet Başkanõ Hu
Cintao ve diğer üst düzey yetkililerle gö-
rüşerek, ikili ilişkilerin yanõ sõra İran ve Ku-
zey Kore’nin nükleer programõ gibi ulus-
lararasõ konularõ ele almasõ bekleniyor.
Çinli uzmanlar, aralarõndaki ilişki çer-
çevesinde Çin ve ABD’yi “küresel gel-git-
lerin arasında yol alan gemideki iki ül-
ke” olarak niteledi. Şinhua ajansõnõn res-
mi internet sitesinde yer alan yorumda,
“dünyanın en gelişmiş ve en hızlı geli-
şen iki ülkesi arasındaki ilişkilerin dün-
yada hem en önemli hem de en karışık
ilişkiler olduğu” değerlendirmesi yapõl-
dõ. Dünyanõn en çok sera gazõ salõmõ ya-
pan iki ülkesi Çin ve ABD’nin iklim de-
ğişikliği konusunda anlaşmazlõk içinde ol-
duğu vurgulanarak her iki ülkenin bazõ va-
atlerde bulunduğu, ancak Çin ve ABD’nin
ekonomik kalkõnmada farklõ süreçlerden
geçmesi nedeniyle birbirinin ilkelerini
yorumlamada sõkõntõ çektikleri için fikir
birliği sağlamalarõnõn zor olduğu ifade edil-
di. “ABD-Çin ilişkilerinin 21. yüzyılda
birçok düelloya girmesi kaçınılmaz” de-
nilen yazõda, ikili ilişkilerin ancak ortak
sözler tutulduğunda dünyanõn iyiliğine ola-
cağõnõn altõ çizildi.
Güneydoğu Asya turunda Singapur ve
Japonya’yõ ziyaret eden Obama, Çin’in ar-
dõndan Güney Kore’ye gidecek.
İnsan haklarõnõ
eleştirdi, Tibet’e değinmedi
Şanghay’da Çinli gençlere hitap eden ABD Başkanı Obama, gençlerin yoğun
ilgisiyle karşılaştı. Obama öğrencilerden bazılarıyla tokalaştı. (REUTERS)
Obama, Çin’i sorgularken bir
yandan da ortaklõğa vurgu yaptõ
‘ALİ RIZA ASKERİ
İSRAİL’DEHAPİSTE’
‘İSLAMİYET
HOŞGÖRÜSÜZ’
ANKARA (AA) - AB üyesi
8 ülkede yapõlan yeni bir
araştõrma, Avrupalõlarõn
çoğunun İslamiyetin
hoşgörüsüz bir din olduğuna
inandõğõnõ ortaya koydu.
Alman Die Welt gazetesinin
internet sayfasõnda
yayõmlanan araştõrma
sonuçlarõna göre,
Avrupalõlarõn yüzde 54.4’ü
İslamiyetin hoşgörüsüz bir
din olduğuna inanõyor,
yaklaşõk yarõsõ da kendi
ülkesinde aşõrõ derecede
göçmen olduğundan
yakõnõyor. İngiltere, Fransa,
Almanya, İtalya, Hollanda,
Portekiz, Polonya ve
Macaristan’da yaşlarõ 16’dan
yüksek biner vatandaş
arasõnda yapõlan araştõrmanõn
sonuçlarõna göre, her 4
Avrupalõdan biri kendi
ülkesinde Yahudilerin çok
fazla etkisi olduğunu
savunuyor.
Avrupalõlarõn yüzde 60.2’si
kadõnlarõn anne ve ev kadõnõ
olarak görevlerini daha
ciddiye almasõ gerektiğini
belirtirken yüzde 42.6’sõ,
eşcinsellere eşit haklar
verilmesine karşõ çõktõ.
Alman Yeşiller Partisi
Eşbaşkanõ Cem Özdemir,
sonuçlarõ “dramatik bir
durum” olarak nitelendirdi
ve demokratik eğitimin daha
cazip hale getirilmesi
gerektiğini söyledi.
Rudd’un özür dilediği törene katılan “unutulmuş Avustralyalı”
vatandaşların gözyaşlarını tutamadığı görüldü. (Fotoğraf: REUTERS)
Unutulmuş
Avustralyalılara özür
Dış Haberler Servisi - Avustralya hükümeti,
İngiltere tarafõndan “Göçmen Çocuk Programı”
kapsamõnda gönderilip yõllarca çalõşma kamplarõnda
çalõştõrõlan ve şiddete maruz kalan binlerce kişiden
özür diledi. Başbakan Kevin Rudd, dün başkent
Canberra’daki hükümet sarayõndaki törende yaptõğõ
konuşmada, 1930-70 arasõnda İngiltere’den
gemilerle getirilerek yetimhanelere yerleştirilen ve
çalõşma kamplarõnda çalõştõrõlan yaklaşõk 500 bin
“unutulmuş Avustralyalıdan”, ailelerinden
koparõldõklarõ ve çektikleri acõlar nedeniyle özür
diledi. “Gerçek şu ki bu korkunç bir hikâyedir”
diyen Rudd, bu özrün açõlan yaralarõn sarõlmasõna
yardõm edeceğini ve ülke tarihinde bir dönüm
noktasõ olacağõnõ umduğunu söyledi. Törene katõlan
yüzlerce “unutulmuş Avustralyalı” da konuşma
sõrasõnda gözyaşlarõnõ tutamadõ. Avustralya, geçen
yõl da ülkede yõllarca õrkçõ yönetimlerin şiddetine
maruz kalan ülkenin yerli halkõ Aborijinlerden özür
dilemişti. İngiltere, sömürgecilik döneminde
uyguladõğõ “zorunlu çocuk göçü” politikasõnõ 1.
Dünya Savaşõ sonrasõnda yeniden uygulamaya
koymuş, yoksul ailelerin çocuklarõnõ, daha iyi bir
gelecek vaadiyle gemilere bindirerek eski
sömürgelerindeki çalõşma kamplarõna yollamõştõ.
AVUSTRALYA, YOKSUL AİLELERİNDEN KOPARILIP ÇALIŞTIRILAN 500 BİN KİŞİDEN AF DİLEDİ