26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 17 KASIM 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 SÖZ ÇİZGİNİN Turhan Selçuk - DÜŞÜNÜYORUM, ÖYLEYSE BENİ KESERLER.. İmzasız ihbar mektupları… Askeri makamlara ilişkin olduğu öne sürülen istihbarat bilgileri… Yargıçların, savcıların dinlenmesi… Gazetelerdeki manşetlerden ilan edilen komplo iddiaları, özel yaşam bilgileri… İnternette dolaşan ortam dinlemeleri, telefon konuşmaları… İddianamelerde yer alan aynı içerikli bilgiler, belgeler, telefon konuşması kayıtları… Haklarındaki yargılama süreci sürerken hapishanelere doldurulan yazarlar, profesörler, rektörler, politikacılar, medya mensupları… Artık kimse güvencede değil… Özel yaşam, anayasal kişilik hakları, insanların şeref ve haysiyetleri saldırı altında… Neler oluyor, nereden çıkıyor bütün bunlar? Bu konu hakkında yorum yapmadan, üç köşe yazarının iki kitap ve bir konuşma hakkındaki yazılarından küçük aktarmalar yapacağım. Yerim sınırlı olduğu için alıntı yaptığım yazılardan sadece bazı bölümlere çok kısa olarak değiniyorum. Önce 15 Kasım’da Milliyet’te Melih Aşık’ın, Vural Savaş’ın “Haşa Huzurdan Demokrasi Geldi” adlı kitabı hakkında yazdıklarına bakalım: “İktidarla ilgili konularda özenli bir yazar olan Yavuz Donat Başbakan’ın gizli örgütünü anlatıyor: ‘Doğrudan Başbakan’a bağlı bir organizasyon. İçişleri ve Adalet bakanlarının bilgileri dahilinde. Bütün iç güvenlik birimleri de bu organizasyonun içinde. Çalışmalar gizli.. Operasyonel niteliği yüksek, tribünlere oynamayan bir takım. Bu işlerin yürütüldüğü karargâha gelince... O da gizli... TBMM’ye yürüme mesafesinde bir yer... Bu organizasyonun çalışmaları belli bir noktaya geldikten sonra iki ayrı düğmeye aynı anda basılacak. Bazı kişiler doğrudan yargıya gönderilecek...’ Kitapta aktarılan görüşler arasında iktidar yanlısı Yeni Şafak gazetesi yazarı Yusuf Kaplan’ın şu satırları dikkati çekiyor: ‘Benim kanaatim darbeyi vuranın ABD olduğu yönünde... ABD bilumum Atatürkçü, Kemalist, solcu, ulusalcı, milliyetçi tipleri tasfiye ediyor...’ Bu düzenin adı mı? Hâlâ demokrasi...” Şimdi Sabahattin Önkibar’ın 14 Kasım tarihinde Yeniçağ’da yazdığı yazıdan bir bölüme bakalım: “AKP’yi kuran 4 isimden biri olan Şener, tamı tamına 4.5 yıl AKP iktidarının bütün kararlarına şahit olmuş ve bazılarına da konumu gereği imza atmıştır… Abdüllatif bey sohbet arasında, ‘Tayyip beyin en önem verdiği kurum hangisi biliyor musunuz’ diye bir soru sordu! Hangisi dercesine kafa sallamamla devam etti: ‘Telekomünikasyon İletişim Merkezi… Bu yapıya o kadar çok önem veriyor ki, oluşum esnasında kurula girecek ve hatta hassas merkezlere alınacak isimlerin belirlenmesine bizzat nezaret etti. Daha ilginç bir şey söyleyeyim... Bu kurula ve kurumun hassas noktalarına alınacak elemanlar noktasında bırakın başkalarını, kendi kabinesindeki bakanların referansını bile kabul etmedi. Yani hiçbir Bakanın o konuda uzman olan birini tavsiye etmesine izin vermedi, ya da tavsiye edilenleri zerre umursamadı. Her şeyi sırdaşı olan Binali (Yıldırım) ile götürdü ve kadrolaşmayı bizzat kendi yaptı.’ ” Bütün bunların üzerine Hasan Pulur’un 14 Kasım’da Milliyet’te, Soner Yalçın’ın son kitabı “Bu Dinciler, O Müslümanlara Benzemiyor” hakkındaki yazısından bir bölüme bakalım: “Soner Yalçın diyormuş ki: ‘Siz İlhan Selçuk gibi duayen gazetecileri, Alemdaroğlu, Manisalı gibi profesörleri, üniversite kurucularını, TV sahiplerini, Kanadoğlu gibi hukuk anıtlarını, Türkan Saylan gibi yiğit kadınlarımızı bir çete içinde gösterirseniz, biz mesafeli dururuz. Siz Cumhuriyet Mitinglerini, Atatürkçü Düşünce Derneği’ni, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ni darbeci yaparsanız, biz mesafeli dururuz. Siz Türkiye’deki tüm AKP muhaliflerine Ergenekon çetesi yaftası vurursanız biz mesafeli dururuz… Siz Ergenekon’u politikaya alet ederseniz biz mesafeli dururuz. Siz sorunu çözmek yerine meseleye hınç almak isteğiyle yaklaşırsanız biz mesafeli dururuz. Siz Cumhuriyet’in kurucu ideolojisine ve onun destekçilerine savaş açmak için Ergenekon’u fırsat bilirseniz biz mesafeli dururuz.’ ” Sevgili okurlarım, işte size günümüzdeki “ahval ve şerait” hakkında iki kitap bir konuşma… Yorumsuz! ekongar@cumhuriyet.com.tr www.kongar.org AYDINLANMA EMRE KONGAR Aşık, Önkibar ve Pulur: İki Kitap Bir Konuşma Domuz gribi nedeniyle en fazla ölüm 12 vaka ile İstanbul’da meydana geldi Haber Merkezi - Sağlõk Bakanlõ- ğõ’nõn domuz gribine karşõ aşõ uygula- masõnõn 2. aşamasõ dün başladõ. Ba- kanlõktan yapõlan açõklamada “domuz gribi” nedeniyle yaşamõ yitirenlerin sayõsõnõn da 73’e ulaştõğõ bildirildi. Sağlõk ocaklarõ ya da aile sağlõğõ mer- kezlerine başvurup durumlarõnõ beyan eden kişilerden kronik akciğer hasta- lõklarõ olanlar; kronik kalp-damar hastalarõ, kalbinde doğumsal delik, damar ve kapak darlõğõ olanlar; diya- lize giren kronik böbrek hastalarõ; şe- ker başta olmak üzere metabolik has- talõğõ olanlar; karaciğer ve kan hasta- lõklarõ olanlar; kanser ve bağõşõklõk sistemini baskõlayan diğer rahatsõzlõk- larõ olanlara aşõ yapõlõyor. Ankara’da 10 ölüm Sağlõk Bakanlõğõ, dün yaptõğõ yazõlõ açõklamada ölü sayõsõnõn 73’e ulaş- tõğõnõ, hastanelerde yatan hasta sayõ- sõnõn ise 249 oduğunu bildirdi. Ba- kanlõğõn internet sitesindeki harita- ya göre domuz gribi ölümlerinin gö- rüldüğü iller ve sayõlarõ ise şöyle: “İstanbul: 12, Ankara, Konya: 10, Diyarbakõr: 8, Şanlıurfa, Gazian- tep: 6, Adana: 5, Bursa, Batman, Malatya, Kayseri: 2, Kocaeli, Ay- dın, Samsun, Elazığ, Niğde, Ispar- ta, Mersin, Van: 1.” Öte yandan Malatya Doğanşehir’de eğitime 3 gün, Eskişehir kent mer- kezinde ise 5 gün ara verildi. Domuz gribi şekil mi değiştirdi? Haber Merkezi - Domuz gribi salgõnõ dünyanõn dört bir yanõna yayõlõrken, Ukrayna’da 189 kişinin ölümüne yol açan ve 1 milyondan fazla kişiye bulaşan virüs korkutuyor. Virüsün domuz gribi virüsü olarak bilinen H1N1’in evrimleşmiş bir versiyonu mu, yoksa yeni bir virüs mü olduğu bilinmiyor. Gazeteport’un haberine göre İngiliz bilim insanlarõ da Ukrayna’daki virüsün mutasyona uğrayõp uğramadõğõnõ incelemeye başladõ. Ukraynalõ doktorlarõn açõklamalarõ ise korkutucu. Bazõ doktorlar ülkedeki kurbanlarda görülen semptomlarõn, Birinci Dünya Savaşõ’nda milyonlarca insanõn ölümüne yol açan İspanyol gribi kurbanlarõnda görülenlere benzediğini belirtiyor. Ukrayna’nõn batõsõndan adõ açõklanmayan bir doktorun sözleri ise tüyler ürperten cinsten: “İki kurbana otopsi yaptık ve akciğerlerinin kömür gibi kapkara olduğunu gördük. Yanmış gibiydi. Korkunçtu.” MAHMUT LICALI ANKARA - Sağlõk Bakanõ Recep Akdağ’õn, yaklaşõk 2 hafta önce başlatõlan domuz gribine karşõ aşõlama uy- gulamasõ kapsamõnda risk grubunun başõnda yer alan 350 bin sağlõk personelinin 300 binine yakõnõnõn aşõlandõğõ- nõ açõklamasõ, sağlõk personelinde aşõ konusunda tered- dütlerin bitmediğini gözler önüne serdi. Türkiye genelinde sayõlarõ 350 bini geçen sağlõk personelinin 50 bini aşõ ol- mamayõ tercih etti. Aşõ konusunda en bilinçli kesim ol- masõna karşõn sağlõk çalõşanlarõnõn yüzde 14.2’sinin aşõ olmamasõnõn, risk grubunda yer alan toplumun diğer ke- simlerinin aşõlanmasõnõ olumsuz etkileyeceği tahmin ediliyor. Sağlõk Bakanlõğõ’nõn risk grubunda bulunan 0- 25 yaş aralõğõnõ 0-50 yaş aralõğõna çõkarmasõnõn ardõn- dan aşõ olmasõ gereken kişi sayõsõ 63 milyona çõkmõştõ. Sağlõk kurumlarõnda taşeron firmalar aracõlõğõyla çalõ- şan işçilerin aşõlanmasõ konusunda ise Sağlõk Bakanlõ- ğõ, bu işçileri sendikalardan gelen tepkiler üzerine aşõ- lama takvimine aldõ. Pek çok hastanede taşeron işçile- re hâlâ aşõ yapõlmadõ. Sağlõk ve Sosyal Hizmet Emekçi- leri Sendikasõ Genel Başkanõ Bedriye Yorgun, “Bir ül- kenin başbakanı çıkar da ‘Ben sağlõk bakanõyla aynõ dü- şünmüyorum’ derse, bu, o ülkede iyi bir pandemi stra- tejisi uygulanmadığını gösterir” dedi. Devrimci Sağlõk İşçileri Sendikasõ Genel Başkanõ Arzu Çerkezoğlu ise ta- şeronlarõn aşõlanmasõ konusunda diğer sağlõk persone- li gibi uygulama birliği olmadõğõnõ kaydetti. SAĞLIK ÇALIŞANI AŞIYA MESAFELİ DURUYOR UKRAYNA Otobüs kaldırıma çıktı 1 ÖLÜ, 3 YARALI İstanbul Haber Ser- visi- Ümraniye’de, kal- dõrõma çõkan servis oto- büsünün çarptõğõ 1 kişi öldü, 3 kişi yaralandõ. Suiş Caddesi’nde Rahmi İnan yönetimin- deki servis otobüsü, bir minibüse arkadan çarp- tõktan sonra kaldõrõma çktõ. Otobüs, Hüseyin Reis (50), kõzõ Çiğdem Reis (22) ile Rukiye Doğan (42) ve Hüseyin İnan’a (58) çarptõktan sonra, yoldaki ağaçlara vurarak durabildi. Hü- seyin Reis olay yerinde yaşamõnõ yitirdi. Diğer kişiler hafif yaralandõ. Reis’in cesedi Ümrani- ye Devlet Hastanesi morguna kaldõrõldõ. Gözaltõna alõnan otobüs sürücüsü Rahmi İnan, adliyeye sevk edildi. Yurtta ölü sayõsõ 73’e ulaştõ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear