Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 25 ŞUBAT 2005 CUMA
8 HABERLERIN DEVAMI
Istanbul
Edirne
TURKIYE
_S 14 Şinop PB 11 Adana B__20
B 13 Samsun
Kocaeli B 17 Trabzon
Çanakkale B 14 Giresun
Izmir PB 14 Ankara
PB 15 Mersin B 20
_Y 12 Diyarbakır S~ 13
?anlıurfa B 16
B 11
Y 13
S 13 Mardin
Manisa PB 14 Eskışehir S 13 Siirt S 12
Aydın
Denizli
PB 16 Konya PB 14 Hakkâri
PB 16 Sıvas
PB
8 Van PB
Zonguldak PB 14 Antalya PB 18 Kars
£>Aç,k "
S -4
^dL
Yurdun kuzey kesım-
lerı parçalı çok bulutlu,
Doğu Karadenız kıyılan
ile gece saatlerınden ıtı
bnren Marmara'nın ba-
tısı yağmur ve sağanak
yagişll, dıfler yurler par
çalı ve az bulutlu gege
cuk Marmara ile yurdun
ıç ve doğu kesımlerinde
sabah saatlerinde sis
görülecek. Havasıcaklı-
ğırıda önemli bir değı-
şıklik olmayacak.
DIŞ MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
HB
PB
PB
K
PB
PB
K
K
1
-g
0
6
4
2
2
2
Berlin K 2 Moskova PB -6
B 12Budapeşte PB 5 Aşkabat
Madrid " PB 9 Astaria " B -10
Viyana
Belgrad
PB 1
K 6 Bakû
Taşkent PB 11
B 12
Sofya
Roma
J>B 9 Bişkek
Atina
Münih PB 1 Zürih
Y 12 Tiflis
PB 15 Kahire
PB 1 Şam PB 16
alı bulutlu ! Sıslı Bulutlu k
Çok bulutlu ı Yai)murlu
GUNCEL
C ^> Karlı
CİJNEYT ARCAYİJKEK
H Baştarafi 1. Sayfada
Demokrat Parti 1950'de tek başına iktidara gel-
meden önce baş tacı ettiği basının yatak odala-
rına girecek kadar özgür olacağını söylerdi.
lcraatı eleştirilmeye başlayınca, yatak odaları
yerine basına cezaevlerinin kapılarını açtı.
Adnan Menderes'e göre DP iktidarının ülkeyi
bir baştan öteki başa kalkındıran hamlelerinden
basın ve muhalefet söz etmiyor, hemen her ko-
nuda karşı vaziyet alıyordu.
Dünden bugüne ne değişti? Şunca yıl önceki
Menderes yerini, aynı kafa yapısı ve basın düş-
manlığı sergileyen RTE'ye bıraktı.
RTE'ye göre özellikle yazılı basının yazdığı he-
men her şeyyalan. Medyanın gündemi "gerginlik"!
• • •
RTE gündüz gözüyle; SSK hastanelerinin Sağ-
lık Bakanlığı'na devrinden sonra binlerce insanı
perişan eden uygulamada "kimi aksaklıklar" ola-
bilir diye söz başladı ve fakat hastanelerde, ec-
zanelerde insanların çektiği ıstırabı basının "uy-
durma haberlerle tahrik ettiğini" söyledi.
(1) RTE aynı günün gecesi; (2)- AKP grubunda-
ki yalanlamayla yetinmedi. NTV'deki uzun söyle-
şide art arda gelen suçlamalarla basına yüklendi.
(3)- Köşk'te iki saat kalmasıyla kabinede reviz-
yon arasında ilişki yoktu. Hükümette değişiklik
medyanın gündemiydi.
(4)- AB ile müzakereleri yürütecek heyetin bir
türlü saptanamamasını Brüksel de, Türk basını da
eleştiriyor. Bu, hükümetin titizliğinden kaynakla-
nan birsorunmuş. Üstelik başmüzakerecinin üs-
tünde sorumlu Dışişleri Bakanı Gül, gereken ça-
lışmaları yapıyormuş. Ötesi basının uydurması,
yakıştırması!
(5)- öğrenci affı? Af değil. Toplumsal gereksinim.
(6)- Amerika ile ilişkiler. Yerli yabancı basının
abartması. Gerilimi seven medyanın oyunu. Her-
haldeBilalmuhabbetindeVVallStreet Journal'da
çıkan aşağılayıcı yazılardan yakınmış olmalı ki,
"Başkan Bush, benim aleyhimde de yazıyorlar"
demiş, boş ver medyayı der gibi, onu aktardı.
(7)- Papadopulos'u Kuzey Kıbrıs'ta kahve Iç-
meye çağırmış ama, basının yazdığı gibi tek ba-
şına değil. Talat da, Karamanlis de davetliymiş.
Ne yazdı ise basın, hepsi yalan. RTE'ye göre
tek Doğrucu Davut, kendisi! Söylediklerindeki
doğruluğu saptamak için RTE, yalan makinesin-
den geçmeyi kabul eder mi acaba?
• • •
(8)- Dokunulmazlık konusunda -geçmişi kirli
dediği- CHP "samimi değil". Dokunulmazlığın
kaldırılması siyasetçiyi, siyaseti yozlaştınrmış. Ne
var ki, CHP lideri Deniz Baykal'ın salı günü grup-
taki: "Sen mahkemelerin karşısına 'Benim alnım
ak, hesap vermeye hazırım' diye çıkacak cesa-
reti gösteremediğin sürece, bu yolsuzlukların al-
tında kalmaya mahkûmsun. CHP'nin kökünü ka-
rıştırmasın. Başbakan kök işine girerse bu konu-
da söylenecek çok söz var" içeriğindeki sözleri-
ne bir gün sonra yanıt veremedi.
Baykal'a göre, "Boş konuşma konusunda (ve
basına yalanlama üretmekte) üstüne yok maşal-
lah!" Yalan mı?
Başmüzakereci olarak
Yakış'ın adı öne çıkıyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürnsu) - AB ile müza-
kerelerin başlamasına kısa bir sürc kala, başmüza-
kereci olarak 58. hükümetin Dışişleri Bakanlığı
görevini yürüten Yaşar Yakış'ın adı öne çıkıyor.
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, "Alt müzakcre
heyeti cıı kısa süre içinde belli olacak" dedi.
Türkiye'nin başmüzakereciyi hâlâ belirlememcsi,
diplomatik çevrelerde Türkiye'nın geç kaldıgı yö-
nünde değerlendirilirken hükümetin bu görcv için
halen TBMM AB Uyum Komısyonu Başkanlı-
ğı'nı yürüten Yakış'ı düşûndüğü belirtiliyor. Erdo-
ğan'ın, "Başmüzakereci, siyasetçi ve bizim saf-
fınıızdan olacak" açıklaması da iddiaları güçlen-
diriyor. Gül de dün Letonya Dışişleri Bakanı Artis
Pabriks ile yaptığı görüşmenın ardından "Müza-
kcre heyeti, Rehn'in '6 Mart' ziyarctinden önce
belirlenmiş olacak mı" şeklindeki soru üzerine,
"Tabii, en kısa süre içinde olacak" dedi. Gül,
Ankara Anlaşması Uyum Protokolü'nün imzalan-
ması konusunda da "Mart ayı başında protokol-
le ilgili müzakcrelcr başlayacak, arkadaşları-
mız Brüksel'e gidecekler" diye konuştu. Gül,
hükümetin temposunun yavaşladığı eleştirilerine
ilişkin olarak da şunlan söyledi: "Bakanlar Ku-
rulıı 3 oturunıda saatlerce, AB ile ınüzakere sii
reci nasıl olacak, ııa.sıl yapılacak, bunları tartış-
mıştır. Hazıı lıklar çok iyi şekilde yapılmıştır."
Çelişkili İslampolitikasıfçeride denetimlerisıldaştıran, Müslüman ülkelerde ise Hlımhİslam h destekleyenAlmanya'da
okullarda din dersi vermek isteyen iki İslam örgütüneyeşil tşıkyakılması karmasayı arttırdı
OSMAN ÇUTSAY
FRANKFURT - Almanya, iç
güvenlik gerekçesiyle tslamcı
terorizmle mücadele için yeni
önlemlcr almaya hazırlanırken,
eyaletler arasında çelişkileri ve
yasal karmasayı sadeleştirmeye
çalışıyor. Berlin'in, Müslüman
ülkelerdeki "İslaıni sivil top-
lum" girişimlerini değişik yön-
temlerle sürdürmesi ise "anlam-
lı" bulunuyor.
Federal Yüksek Idare Mahke-
mesi'nin 23 Şııbat 2005 tarihli
son karan Almanya'daki İslam
çatı örgütlennin okullarda fslam
din dersı vernıe hakkını onayla-
yıcı bir nıtelıkle çıktı. Kuzey Ren
Vestfalya eyaletindeki Münster
Yüksek Idare Mahkemesı, "Fe-
deralAlmanya İslam Konseyi"
ve "Müslümanlar Merkez
Konseyi" adlı iki örgütün Müs-
FRANSIZ PARLAMENTER
'Türkiye
Sevr'i
kabul etsin'
STRASBOURG (AA) - Tür-
kiye-AB Karma Parlamento Ko-
mısyonu (KPK) toplantısuıın ka-
panış oturumunda, Türkiye'nin
komşularıyla ilişkılerı tartışıldı.
Basına kapalı yapılan otummda,
özellikle Türkiye'nin Ermenis-
tan, Yunanıstaıı ve Kıbrıs ile ilış-
kilen gündeme geldi.
Fransız sağeı parlamenter Jac-
qııes Toubon'un sözde Ermeni
soykırımını gündeme getirmesi
ve Türkiye'nin Sevr Antlaşma-
sı'nı kabul etmesini istemesi,
Türk parlamenterlerin sert tepki-
sine yol açtı. Sözde Ermeni soy-
kırımı hakkında Avrupa Parla
mentosu'nun karar aldığını be-
lirten Toubon, AB üyeliğı için
Türkiye'nin sözde soykınmı ta-
nıması gerektiğini savundu.
Elekdağ'dan tepki
CHPmılletvekili Şükrü Elek-
dağ, Toubon'un iddialarının
asılsız olduğunu söyledi. Türki-
ye-Ermenistan ilişkıleri ve tarih-
te yaşananlarla ilgili açıklama-
laıdabulunan ülekdağ, soykınm
iddialannın, tarihçiler tarafından
araştınlmasını desteklcdıklennı
ifade etti. Elekdağ, "UNES-
CO'mın himayesinde Türkiye
ile Ermenistan arasında uz-
manlar seviyesinde kurulacak
bir komitenin bu konuda araş-
tırnıa yapmasmı" önerdi. Tür-
kiye'nin AB'deki daimi temsilci-
si Büyükelçı Oğuz Demiralp de
söz alarak Toubon'un Scvr Ant-
laşması'na ilişkin sözlerinı eleş-
tirdı ve bunların kabul edilemez
olduğunu bildirdi.
KPK üyesi Rtım parlamenter
Marios Matsakis, konuşmasın-
da "Türkiye'nin Ernıenilere,
Rumlara ve Kürtlere soykırım
uyguladığını" iddia etti.
BAŞSAĞLIĞI
ANEL GRUP Yönetim Kurulu Başkanı
Sn. Rıdvan ÇELİKEL'in annesi
NAHİDE ÇELİKEL
24.02.2005 tarihinde aramızdan ayrılmıştır.
Merhumeye Allah'tan Rahmet, ÇELİKEL ailesine ve yakınlarına
başsağlığı dileriz.
ANEL GRUP"
ır
lümanları temsil eden ceınaat
özelliği taşımadıkları gerekçe-
siyle okullarda İslam din dersi
vermelerini engellemiş ve iki ör-
güt Federal Yüksek Idare Mah-
kemesi nezdinde itirazda bulun-
muştu. Federal Yüksek tdare
Mahkemesi'nin önceki günkü
karannda, çatı örgütlennin "bir
dini cemaatin, kinıliği için ge-
reken yükümlülükleri de yeri-
ne getirmesi gerektiğine" dik-
kat çekildi.
Bu arada Alnıanya'da iç gü-
venlik gerekçeleriyle birçok ca-
mi ve Lslami kültür merkezinin
daha yogun biçimde denetlen-
mesi dikkat çekiyor. Arabistan
Yarımadası, Suriye, îran, Mısır
ve Türkiye gibi ülkelerde "din-
sel hoşgörü" başlığı altındaki
bazı medya ve vakıf girişimleri-
nin ardıııda Berlin'in olduğu id-
diaları sürerken, bu girişımlerin
içerıde izlenen kısıtlayıcı politi-
kalarla çeliştiği vurgulandı. içe-
ride denetimli ama Suriye, Mısır,
Türkiye gibi ülkelerde "hoşgö-
rülü fslam" başlığı altında va-
kıf ve medya destekli yeni açı-
lımların, söz konusu ülkelerdeki
sıyasal rejimleri sarsacak sonuç-
lar doğurabileceği vurgulandı.
Öte yandan, Türk toplumu
temsilcjlerinin, izlenen politika-
larınanlayışla karşılanmasını is-
temesi dikkat çekti. Almanya
Türk Toplumu Başkanı Prof.
Hakkı Keskin, Almanya'nın
Müslüman ülkelerde izlediği
"din özgürlüğü" türünden po-
litikalar için "Diğer ülkelerde-
ki özgürlükJerin sınırı Alman-
ya'ya zarar vernıediği sürece
Berlin 'i de ürkütmüyor" ifa-
desini kullandı. Islamı siyasete
alet eden gruplar üzerindeki de-
netimlenn normal karşılanması
gerektiğini belirten Prof. Keskin
şöyle konuştu: "Almanya'nın
İslam din dersleri, lslami
gruplara yönelik oturmuş po-
litikaları yok. Buna bağlı ola-
rak bugün eyaletten eyalete İs-
lam din dersi vb. konularda
farkiı, karışık bir politika ta-
kip ediliyor. Bu boşluktan, ki-
mi köktendinci ve de dini çı-
karlanna alct eden gruplar ya-
rarlanmaya çalışıyorlar."
Avrupa Alevi Birlikleri Konfe-
derasyonu Başkanı 1 urgut Öker
de, Cemalettin Kaplan ve ardıl-
ları gibi örneklerden yola çıkıldı-
ğını açıklayarak, "Alman devle-
ti bu insanlara neden böylc
haklar tanıyor"yorumlan yapı-
labildiğini, ancak bu haklan ge-
rektiği gibi kullananlarla, inanç
özgürlüğünü şeriatçı ya da yayıl-
nıacı amaçlanna alet edenlerin
birbirinden aynlmasını isledi.
Harenı-selamlık rescpsiyondan haberi olmayan az sayıda kadının ıılıısal gün etkinliğinc katıldığı
görüdü. Türkiye'nin tutumu da Dışişleri Bakanlığı'nın Protokol Celcn Müdürü Oya Tuzcuoğlu
Inkaya'nın sadecc erkeklerin davet edildiği resepsiyona katılmasıyla gösterildi. (KORAY AVtT)
Harem-selamlıkresepsiyon
KuveytBüyükelçiliği, erkek ve kadınlanfarkiı günlerde davet etti.
AB büyükelçüeri tepkigöstererekalt düzeyde temsüci gönderdüer
AYHAN ŞİMŞEK
ANKARA - Kuveyt'ın Ankara Büyükelçili-
ği'nin gerçekleştirdıği "harem-selamlık" re-
sepsiyon skandala neden oldu. Kuveyt Büyü-
kelçiliği dün gerçekleştirilen ulusal gün resep-
siyonuna yalnızca erkekleri davet ederken er-
kek diplomatların eşleri ve bazı kadın dıplo-
matlara ise Kuveyt Biiyükelçisi'nin eşı tarafın-
dan ayrı bir resepsiyon davetiyesi gönderildi.
AB ülkelennin Ankara clakı büyükelçüeri ise
'harem-selamlık' uygulamaya tepki olarak re-
sepsiyona all düzeyde temsilci gönderdıler.
Türkiye'nin tutumu da Dışişlen Bakanlığı'nın
Protokol Gelen Müdürü Oya Tuzcuoğlu tn-
kaya'nın sadece erkeklenn davet edildiği re-
sepsiyona katılmasıyla gösterildi.
Kuveyl Büyükelçiliği'nin Ankara'da harem-
selamlık resepsiyon düzenlemesı diplomatik
çevrelerde büyük şaşkınlık yarattı. Harem-se-
lamlık uygulama, Fransa'nın Ankara Büyükel-
çisi'nin resepsiyona katılamayacağını Kuveyt
Büyükelçiliği"ııe ileterek ycnne büyükclçilikte-
ki kadın müsteşarın katılacağını ilelmesiyle or-
taya çıktı. Büyükclçilık, kadınlar için cuma (bu-
gün) günü Kuveyt Büyükelçisi'nin eşı tarafından
bir resepsiyon gerçekleştireceğinı, müsteşarın da
buna katılabileceği karşılığını verdi. Bu duru-
mun ortaya çıkmasının ardından AB büyükelçi-
lıkleri kendi aralarında yaptıkları değerlendir-
mede, tepki olarak resepsiyona alt düzeyde ka-
tılmayı kararlaştırdılar.
Kuveytli diplomatlar şaşırdı
Kuveyt Büyükelçiliği'nin yalnızca erkekleri
davet etmesıne karşın harem-selamlık resepsi-
yondan haberi olmayan az sayıda kadının da ulu-
sal gün etkinliğine katıldığı görüdü. Kadınlann
resepsiyona katılımı Kuveytli diplomatlar tarafın-
dan "şaşkınlıkla karşılandı". Ankara da ılk kez
görülen ve büyük tepki çeken uygıılamanın Ku-
veyt Büyükelçisi'nin lercihı olduğu öğrenildi.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
I Baştarafı 1. Sayfada
Belki zaafımızdır, belkiayrıcalığımız; bizlerdüşü-
nürken beyninin yanında kalbini de dikkate alan in-
sanlarız.
Bu yüzden bir ülkeyi dost belleyince onun için
ölüme bile gideriz.
Bir tümceyle Kore'yi anımsatmak isteriz.
Ama sizler dost deyince post anlıyorsunuz ve
şöyle düşünüyorsunuz:
Kullanılır mı, kullanılmaz mı?
Kullanıhrsa koy sepete,
kullanılmazsa başla hakarete.
• • •
Sayın Bush,
Bize öyle geliyor ki yöneticilerimizin kimi zaafla-
rı sizi yanıltıyor. Onlar sizinle egemen bir devletin
onurlu bir temsilcisi olarak diyalog kurmak yerine
ilişkileri şu dengeye oturttular:
Sizden destek alıp sizin bölge hedeflerinize des-
tek vermek!
Siz de bunu çok iyi gördünüz ve kullandınız.
Ama tıpkı Irak'ta pek çok yerde olduğu gibi bir
şeyi unuttunuz:
Halkı!
Size göre halk halkalardan oluşur. Istediğinizde
iç içe geçirip birini ötekine sokarsınız, istediğiniz-
de uçlarından çekip birbirinden ayırırsınız.
Bunun için gerektiğinde savaşlar çıkarırsınız.
Biz ise savaş deyince ilk Atatürk'ün yaklaşımı-
nı akhmıza getiririz:
"Bir ulusun kurtuluş mücadelesi için olmadığı
sürece savaş cinayettir."
Irak'ta çıkardığınız savaşı biz bu gözle değerlen-
diriyoruz. Siz bunu düşmanlık olarak algılıyorsu-
nuz. Biz Amerikalılara değil, savaşa ve savaş plan-
cılarına düşmanız.
• • •
Sayın Başkan,
Avrupa ile diyaloğunuzu dikkatle izlemekteyiz.
Avrupalılara, "Irak savaşında birbirimizi üzdük, za-
man zaman farkiı şeyler düşündük, ama sonuçta
biz aynı dünyanın insanlarıyız, barışalım" diyorsu-
nuz. Bize gelince tehditler savuruyorsunuz.
Sanki bize Avrupa ile dünyanın 21. yüzyıldaki
paylaşımını konuşmaktasınız gibi geldi. Çünkü biz
bu filmi geçen yüzyılın başında da görmüştük.
Bize gönderdiğiniz mesajlar 18-19. yüzyılda
Amerika kıtasındaki yerlilerle kurduğunuz ilişkileri
anımsatıyor.
Türkiye'nin de yer aldığı bölgeye ilişkin planları-
nızda bu genlerin izi var.
• • •
Sayın Başkan,
Son dönemdeki toplumsal psikolojimize bakıp
Türklerin Ortadoğu coğrafyasına itilmiş ruh gibi
dolaşan insanlar olduğunu düşünebilirsiniz.
Ama gerçek öyle değil. Bizim damarlarımızda
Ulusal Kurtuluş Savaşımızın ruhu dolaşıyor.
Kaygılarımızla,
Türkiye kamuoyu
(Yüzde 82)
ankcumf" cumhuriyet.com.tr
Yüce Olvan yargılaması başladı
KorayAydın'ın tüm
itirazlan reddedildi
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - üskı
Bayındırlık Bakanı Ko-
ray Aydın'ın Yüce Di-
van'da yargılanmasının
düşürülmesi istemi 4'e
karşı 7 üyenin oyuyla
reddedildi. Aydın'ın
usulü itırazlarının tü-
münün reddedildiği
otıırumda avukatı Bü-
lent Acar, TBMM So-
ruşturma Komisyo-
nu'nu "siyasi kiıı ve ga-
rez" içinde hareket et-
mekle suçladı. Maliye
ve Bayındırlık Bakanlı-
ğı davaya müdahil oldu.
Aydın'ın Yüce Di-
van'da yargılanmasma
dün başlandı. Oturuma,
Aydın ile avukatlan ka-
tıldı. Aydın'ın avukatı
ACI KAYBIMIZ
Merhum Mehmet ve Seher AKDAĞ'ın kızı, Merhum Hasan ÇELİKEL'in eşi,
Nevin ATİK, Nahit ve Rıdvan ÇELİKEL'in anneleri,
SEVİMLİ, ÖZDEMİR, SOYDANTEMİZ, NAZİK ailelerinin teyzeleri,
Nurcan ÇELİKEL, Mukaddes AKAY ÇELİKEL ve Sadullah ATİK'in kayınvalideleri,
Murat, Zerrin, Kerem, Şirin ÇELİKEL'in sevgili babaanneleri ve Nil ATİK'in sevgili anneannesi
IMAHİDE ÇELİKEL
24.02.2005 tarihinde Hakkın rahmetine kavuşmuştur.
Merhumenin naaşı 25.02.2005 tarihinde ikindi namazına müteakip Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Camii'nde
(Altunizade Capitol yanı) kılınacak cenaze namazından sonra Karacaahmet Mezarlığı'nda toprağa verilecektir.
AİLESİ
: Çelenk gönderilmemesı, arzu edenlerin Türk Eğıtım Gönüllüleri Vakfı'na (0216 492 32 32) veya Turk Eğıtim Vakfı'na (0212 217 58 58) bağışta bulunmaları rica olunur.
Acar, bakanların görev
yaptıkları dönemdeki
görevlcrı ve fiilleri ile
ilgili yargılanabileceği-
ni, ancak Soruşturma
Komisyonu'nun bunu
dikkate almadığını sa-
vundu. Yüce Divan
Başkanı IVIustafa Bu-
min, suçtan zarar gör-
me olasılığı nedeniyle
Maliye ve B; vındırlık
Bakanlığı'nın davaya
müdahılliğine oybirliği
ile karar verildiğini, sa-
nık avukatı Acar'ın da-
vanın reddedilmesi gc-
rektiğı yönündeki itira-
zının oyçokluğuyla red-
dcdıldiğini bildirdi. Bu-
min, bu karara üyeler
Fıılya Kantarcıoğlu,
TülayTuğcu, Mehmet
Erten ve Necmi Öz-
ler'ınmuhalifkaldığmı
belirtti. Aydın'ın ve ai-
lesınin 29 Mayıs 1999
tarihinden itibaren yapı-
lan banka işlemlerine
ilişkin hesap ekstreleri-
nin istenmesıne karar
verilen oturum, 30
Mart'a ertelendi.
Tiyatro mu?..
Duruşmanın ardından
eskı Karaman Milletve-
kili Osıııan Sevimli,
Anayasa Mahkemesı
Başkanvekili llaşîm
Kılıç'a "Tiyatro mu
oynanıyor? Sanık ve-
killeri itirazlarda bu-
lunuyor ama siz ara
kararı yazılı olarak
okudunuz. Bunu ön-
cedcn mi hazırüyorsu-
nuz?" dedi. Kılıç, Se-
vimli'nın sözlerine şu
yanıtı vcrdı: "Bu itiraz-
lar daha önce bize ya-
zılı olarak bildiriliyor."