Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 25 ŞUBAT 2005 CUMA
14 KULTUR kulturt" cumhuriyet.com.tr
Seslendirme sanatçılan ücretlerini 5 yıldır arttırmayan televizyon kanallarmı boykot ediyorlar
EkranlardakaJitetehlikedeKültürScrvisi-Çizgi film kahraman-
larından Hollyvvood ünlülerıne kadar
pck çok karaktere sesleriyle can veren
450 seslendirme sanatçısı, iş durdur-
ma karan aldı.
Merke/i Ankara'da bulunan SES-
BtR'in gencl başkanı HalukCömert,
seslendirme sanatçılannın, meslek bir-
liklennin öncülüğünde 1 Şubat'la ba^-
lattığı 'iş seçmc özgürlüğünü kııllan-
ma' eylemi ve nedenleri üzerine şıı
açıklamayi yaptı: "450 seslendirme
sanatçısı, kanallann 5 yıldır ücretlere
herhangi bir zaııı yapnıamalarından
(çeviri vc konuşmacı ücretleri) dolayı
'iş seçmc özgürlüklennr kuUamyor-
lar. Ve /aıu isteğimizi kabul eden şir-
ketlerle çaüşıyorlar. Aralık ayı sonun-
da öncc şirketlere, sonra kanallara,
zaııı yapılması için mektupla resnıi
başvuruda bulunduk. Ve bu ücrctlcr-
de TRT'nin fıyatlannı baz aldık lıak-
sızrekabetoltnamasıiçin. 1 Şuhat'tan
beri de aynı karaıiılıkla devam ediyo-
ruz eylemimize. Bazı kanal ve şirket-
ler spor yayınlarma yatınm yaparkcn
sanatçının emeğiııe saygı göstermiyor-
lar.
Emek sömürüsüne karşı
Seslendirnıedc, AB ııormlanna
görc ikiııci sıradayız. Yayınların y1i/-
de 60'ını seslendirilmişfîlmler olıış
turuyor. MeslekBiıiiği olarak 'Oda'
olabilmek için bir girişiıninıiz ola-
cak. Bu, gcrektiğinde yaptırım ııy-
gulayabilmek için gereklL Adı j^çen
yaptınnılar da mesleğimizle ilgili
gereken düzenlemeleriyapabilmck.
1- Türkçcnin doğru konuşulup
doğru kullanılabilnıesi için nilelik-
li çevinnen vc nitclikli seslendirme
sanatçılan gerekir.Bunu denetleye-
5ES-BIR
lfr«j«ı Smmiçkn Mestek 0W
Haluk C önıoı t, I anıcr Karadağh ve Ar/u Balkan basın açıklamasında.
bilmek isliyonız.
2- Işyeri kuşullannı denetJeyemiyo-
ruz. Saglıksı/ ortamlarda yapılan işi
denetjeyemiyoruz.
3- Ücretlerin diizenlenebilme-
si, günün koşııllarına uygun
hale getirilebilmcsi konu-
sııııda önlenı almakistiyo-
ruz.
4- Seslendirme sanat-
çısı olabilecek kişilerin
SESBİRtaralıııdan oııay-
liiıııılasını. bu işi yctkin ki-
şilerin yapmasının sağlan-
masını istiyoruz.
I iiın bu komüarda söz sa-
lıibi olabilmek için oda olmakis-
tiyoruz. Bu arada, ne acıdır ki iş ya-
salannda 'seslendirme sanatçılığV
bir meslek olarak geçmiyor. Böyle
olduğu halde, bir meslek birliği var.
Bu bir çelişkinin göstergesi."
Seslendirme sanatçılarmı isyan et-
tiren olayın emeklerinin karşılığını
alamamak oldugunu dile ge-
tiren Seslendirme Sa-
natçılan Meslek Bir-
liği (SESBİR) Is-
tanbulŞube Baş-
kanı Ali Gül,
özel kanallara
bu hizmeti su-
nan taşeron fir-
maların, rekabct
nedeniyle kendi-
lerini harcadığını be-
lirterek tepkısini şöy-
le dilc getınyor: "Yıllar-
dır lllm seslendirmelerinde TRT'nin
kıstaslan geçerliydi. Eskiden 90 daki-
kalık yabancı bir tllmde başrol oyun-
cusunu seslendiren seslendirme sanat-
çısı 100 YTL, ikinci karakter 60 YTL,
figüranlarsa 20 V11, alıyordu. Ancak
son dönemde tlrmalar bi/i neredeyse
bedava çanşmaya zorluyor. Biz de bu-
nu kabullenmediğinıiz için seslendir-
me yapmama karan aldık Onlar da
bu işi sokaktan adanı toplayıp yaplıı ı-
yorlar. Kalite düştü; bu, ekran için bü-
yük bir kl ılikediı;"
Herkes seslendirme yapamaz
Bu ışı daha çok tiyatro oyuncuları-
mn yaptığını, bu alanda özellikle Za-
fcr Ergin, tstemi BetiL, Kenan Işık ve
TamerKaradağh gıbi sanatçılann uz-
man oldugunu, fakat onlann da düşük
ücretler nedeniyle seslendirme işini bı-
raktıklannı, yapanların da sadece ke-
yıf için yaptıklannı söylüyor.
Üyelerınden gelen şikâyetler doğ-
Acndilerini isyan ettiren
olayın emeklerinin karşılığını
alamamak oldugunu dile
getiren seslendirme
sanatçılan, tepkilerini şöyle
dile getiriyorlar: "Yıllardır
film seslendirmelerinde
TRT'nin kıstaslan geçerliydi.
Ancak son dönemde firmalar
bizi neredeyse bedava
çalışmaya zorluyor. Biz de
bunu kabullenmediğimiz için
seslendirme yapmama karan
aldık. Onlar da bu işi sokaktan
adam toplayıp yaptınyorlar.
Kalite düştü; bu, ekran için
büyük bir tehlikedir."
rultusunda TRT ücretlerini temel alan
bir tarıfe hazırladıklannı belirten SES-
BtR Yönetim Kurulu üyesi Halil Do-
ğan, bütün özel televizyon kanallan
ve taşeron şirketlere bu tarifeyi bıldir-
diklerinı ve 1 Şubat 2005'ten başla-
yarak bu taleplerini karşılamayan şir-
ketlerle çalışmayacaklannı açıkladık-
lannı dile getiriyor. Seslendirmenin,
bu işin eğitimini alan kişiler, özellik-
le de tiyatro sanatçılan tarafından ya-
pılmasını ıstedıklerinin altını çizen
Doğan, "Biz seslendirme yapmanın
bir meslek oldugunu ve uyulması ge-
reken kuraDanoldugunu düşünüyoruz.
Her önünegelen bu mesleği yapamaz"
dıye düşüncelennı açıklıyor.
Seslendirme sanatçılan da taşeron
fîrmalann kendilerini filmleri altya-
zıyla ekrana getirip onlan işsiz bırak-
makla tehdit ettiklerini öne sürdüler.
1.ULUSLARARAS1 ÇUKUROVA ÇOKSESLİ MÜZİK FESTÎVALİ 15-20 MARTTA YAPILIYOR
Her şeye, tüm ilgisizliğe karşın festival :
ÇETİN YİĞENOĞLU
ADANA - Çukurova Müzık Dostlan Derne-
ği (ÇUMDER), tanım yerindeyse her şeye kar-
şın etkinliklerini sürdürüyor. Olanaksızlıklar,
ılgisizlıkler,duyarsızlıklarkarşısındayılmayan
ve Adanalı müzik dostlanna bir de küçük din-
letı salonu kazandırmak üzere olan ÇUMDER,
kendisinin ve Adana'nın ilk uluslararası müzik
festıvalıni 15-20 Mart tarihleri arasında ger-
çekleştiriyor.
Hani, abartılı bulunmasın, ama bu festivalin
gerçekleştirilmesi adeta mucize gibi bir şey ol-
du. Festival giderleri, sözcüğün tam anlamıyla
sineğin kanadından yağ çıkartıiarak karşılandı.
Bunda, nasıl olmuşsa burjuva kimliğini para-
sal açıdan elde etmiş, ama kültüründen haber-
siz bazı kişilerin etkin mevkilerde bulunmasi ya
da işadamı sıfatıyla gezinmesinin büyük rolü yad-
sınamaz. Dünyanın her yerınde çalışmalan bir
• Çukurova Müzik Dostlan Derneği 'nin (ÇUMDER) düzenlediği, Adana 'nın ilk
uluslararası müzikfcstivaünde, Rus kökenli Amerikah ünlü piyanist Martin
Berkofsky 'nin yanı sıra, Lefkoşa Türk Belediyesi Oda Orkestrası ve Çukurova
Üniversitesi Konservatuvarı Korosu ile Lalecan Özay, Eddi de Nadai, Cem Idiz,
Hülya Savaş, Pelin Halkaa ve Rıışen Güneş "m de dinletileri var.
yıl öııcesinden başlatılan bir festival için, zaman
bilincinden yoksurı bu kişilerin düzenleme ko-
milesini savsaklamalannı mı anlatmalı, biryer-
lerden kopya çektikleri "wine wine politika-
srna uygun davranarak festıvale koyacağı üç
kuruşluk katkı karşılığında ne kazanacağını sor-
malannı mı anlatmalı ya da hiçbir konseriııe oıı
bin dolar almadan çıkmayan Rus kökenli Ame-
nkalı ünlü piyanist Martin Berkofsky gibi bir
sanatçının Adana'da ücretsiz konscr vermesin-
dekı derin anlamı nasıl anlatmalı? Sanırım en
iyisi, bazı kişilere bunu anlatmaya çalışmakye-
rine; "Her şeye karşın uluslararası fesövar de-
yip geçmeli. Çünkü, bu kentin neden yoksulla-
şıp geri kaldığını anlamak için bir sanatsal et-
kinlik düzenlemeye kalkmak bile yeterli.
"Her şeye karşın festival
11
Lefkoşa Türk Be-
lediyesi Oda Orkestrası'nın konseriyle açılıyor.
İlk bölümde kemanda Esra Önöz ve Gürel Kır-
mızıoğlu ile viyolada Ersen Sururi ve vryolon-
selde Ayşe Sadık'tan oluşan yaylı dördül Dvo-
rak, Borodin-Korsakov ve Mozart'tan yapıtlar
sunacak. Konserin ikinci bölümünde ise obu-
ada Oskay Hoca, klarnette Ebru Pcndogomolu
ile fagotta AliSuyolcu'dan oluşan üflemeli üçül
Mozart, Vivaldi ve Haydn seslendirecek. Mar-
tin Berkofsky ikinci gün çalacak. Repertuvan-
nı Liszt
5
in yapıtlanndan oluşturan Berkofsky
Adana'dakaldığı süre içinde Çukurova Üniver-
sitesi Devlet Konservatuvan öğrencilerine de bir
piyano uzmanlık (master) kursu verecek.
Üçüncü gün Lalecan Özay (keman) ile Eddi
de NadaTnin (piyano), dördüncü gün Çukuro-
va Üniversitesi Konservatuvan Korosu'nun din-
letisine ayrılmış. Koro, şef OğuzÖztürk'ünyö-
nctımınde Türk ve dünya koro edebiyaündan seç-
me yapıtlar sunacak. Beşinci gün Cem İdiz ile
Hülya Savaş'ın. lki tanınmış sanatçı, metin dü-
zenlemesini HalukIşık'ın yaptığı "BirYaşam-
dan ve Bir Sahneden" başlıklı çalışmalanyla çı-
kacaklarAdanalı müzik dostlannın karsısına. Fes-
tivalin kapanış konserini ıse Pelin Halkacı (ke-
man) ile RuşcnGüneş(viyola) gerçekleştirecek.
lki sanatçı Martinu, Mozart ve Milhaud'dan
keman ve viyola için yapıtlannı seslendirecek-
ler. Bu arada, salonun da festivale yetiştirilme-
sine çalışılıyor.
KUITUR • SANAT www.perareklam.com.tr • (0212) 293 89 78
KADIKÖYCINEMA PARADISO C I N E 2 1 & 1 1
ESKI HOLLYWO0D SİNEMASI SADECE 5 YTL
25ŞUBAT^UMA-PAHİTİBARENI
H\R \I)HMRO
I 24 ŞUBATPtRŞEMBE |21:00) 1 03 M*BT PEBŞEMBE (21:00)
26 ŞU8AT CUMARTESİ (11:00) | rö^MART CUMARTESİ (11:00)
YONETMEN
ALEJANDROAMENABAR
2DALDAOSCARADAYI
EN İYİ YABANCI FİLM DAHİL)
WL\YÖHETMEN LARS VON TfllEH • "
1 .11AVRUPA • EUROPA 11 »Ç GOZUNU • ABRE LOS W0S
TAM BILET: 7 YTL • OGRENCI: 6 YTL • PAZARTESI ve ÇARŞAMBA İNDIRIMLI: 6 YTL
BAHARİYE CADDESİ SAKIZGÜLÜ SOKAK N0.31 KADIKÖY - İSTANBUL TEL.: 0216. 348 20 99
' bulutilan
beklerkBnYÖNETMEM: >|EŞÎM USTAOĞLU
Rüçhan Çalışkur
Rıdvan Yağcı
, îsınail Baysan
EFES
c F E S P ' l s e n ' i n k ü l t ü r v e s a n a t a k a t k ı l a ı
ŞamşunKonak 0362-43124 71 1400-160a
Diyarbakır Dilan 0412-222 31 60 1130-1330-
MuglâZeybek 0252-214 13 58 1130-1330-
Fefhİye Hayal 0252-612 13 14 1200-1415
Samsun Galaxy 0362-230 68 30 1230-1430
RîzeVizyon " 0464-214 92 70 1300-1530'
1800-2000
1530-1730-2130
1600-1830^100
1630-1845-2100
1630-1830-2030
1800-2030
BULUTLARI BEKLERKEN
"50 yıl boyunca sırtına yuklennn
sırların, sozlerin yüküyle
yaşamak 7orunda kalmış bir
kadının, iç hesaplasmasını, ıç
yolculuğunu anlatan ""Bulutları
Bekleıken" fılmı; kuçuk bir
liman kasabası olan Tireboluda
yonı bır güne, gün boyunca
surecek sessizlıkle b»»lar
insanın geçmişine yönelik
sorularnetür yaralar açabilir?
Ayse'nin, Selma'nın gölgesinde
^urdurduqü korunaklı, sevgi
dolu 50 yıllık sessız dunyj^ı,
kımselerın bilmediği hangi acıyı,
hangı sını saklamaktadır?
Ayse'nin masallarla süslediğı ıc
dunyasının gizermli hıkayclrn,
kücük Mehmefın duslerle dolu
çocuk dünyasını Karadenız'ın
buyulu daglarırıdd nasıl etkıler;
Mehmet, Ayse'nin anlattığı
masallaıla duş ve geıçeğın
arasında gidıp gelirken ve bu
dünyasını, babasının kuşkulu
ölümu ile yersiz yurtsuz kalan
içi yaralı arkadaşı Cengiz'le
paylaşırken, kasabaya gplfn
gizemli yabancı, Rus ajanı
b.jrıdıkları Tanası^, gerçekte
Sovyet Rusya'dan gelıp
konakladığı bu küçük Karadeniz
kasabasında guçmı^ın hangı
izlerini sürmektedir? Mehmet
hıç bılmeden Ayse'nin sırlarla
dolu sessızlıgının kapısını nasıl
oıalayacaktır7
"
www bulutlarıbeklerkpn r.onn
•IRJOHNSAYLESFIU.1
ımlHIH •«•.««HtSdiB
Beyoğlu ALKAZAR 2932466 11:30-14:00 16:30 -19:00 21:30
AltunizadeCAPİTOLSPECffîUM 14 6513330 12:50-16:00-18:55-21:40
Metropolitan
Operasının
sanatçısı Ara
Berberian öldii
• FLORIDA(AA)-
New York
Metropolitan
Operası'nda, 20 yıl
çalışan şan sanatçısı
Ara Berberian, 74
yaşında yaşammı
yitırdı. Berberian'ın
eşi Girmy, sanatçının
evlerinde gcçirdiği
kalp krizi sonucu
pazartesi günü
öldüğünü söyledi.
Detroit doğumlu
Berberian,
canlandırdığı 100'den
fazla role kattığı sıcak
ve şiirsel yorumla
tanınıyordu.
Berberian'ın en
önemlı pertbrmansı
olarak Mozart'ın
'Saraydan Kız
Kaçırma'
operasındakı Osmin
ve Rossını'nin 'Sevil
Berberi' eserindeki
Don Basilio rolleri
sayılıyor. Akademik
ve müzik eğitimi
görmeyen Berberian,
Michigan
Üniversitesi'nde
ekonomi ve hukuk
okudu. Şarkı
söylemek için New
York'a gelen
Berberian, New York
Cıty Opera, San
Francisco Opera ve
Michigan Opera
Theatre'da da çalıştı.
YAZIODASI
SELİM tLERt
Istanbul'da Okuduğum
Bazı Kitaplar (4)
Galatasaray'a giderken, Atlas sinemasını geçin-
ce, köşedeki Hasan Itriyat'tan birçok kez söz aç-
tım. Fakat zaman ne kadar merhametsiz ki, hem
orası kaybolup gitti, hem de ismi bende silindi:
Bir 'Hasan' var ama, ıtriyat mı, kolonya mı, rayi-
ha mı, bilemiyorum...
Camekânındaki süslü püslü kolonya şişelerine,
hele menekşe kolonyasının kurumlu şişesine bak-
tıkça, Fahim Bey ve Biz'e birkaç sayfa eklemek
isterdim: "Fahim Bey'in Kolonyaları"...
Fahim Bey ve S/z'i baştan sona okumuş değil-
dim. Sadece, ortaokul ders kitabımızda yer alan
bölüm. Hani, Fahim Bey'in elbiseleri, çeşit çeşit
kostümleri uzun uzadıya, hüzünler içinde, hüzün-
lendire hüzünlendiririle anlatılır. Yalnızca o bölü-
mü okumuştum.
Ama, giysilere bunca düşkün Fahim Bey'in evin-
de elbette kolonyalar da çeşit çeşit olmalıydı...
Yazarlara ve eserlere hayranlığım dinecek gibi
değildi. Işte, Abdülhak Şinasi Hisar'ı yalnızca bir
yazısıyla, romanının birparçasıyla severken; onun
o sılalı dunyasının yanı başında Refik Halid'in Çağ-
layan Yayınları'nca basılmış, bir liralık Bugünün
Saraylısı'na da keyiflerle, tatlarla bağlanıyordum.
Hele bu romandaki balo sahnesi, Florya Plajı
betimlemesi pek çekid gelirdi. Florya'daki plaj-
lara her gidişimizde, zamanı geriye almaya çalı-
şır; Bugünün Saraylısı'nn yazıldığı yıllara döner,
Florya plajlarını öyle, o günlerde görmeyi dener-
dim.
Anlayamadığım şey; Cağaloğlu'na gidip gel-
dikçe, Refik Halid'den yeni yeni kitaplar edinmiş
olmama karşılık, Abdülhak Şinasi'nin eserlerini o
dönemlerde bir kez bile aramamış, araştırmamış
olmam.
Fahim Bey'in giy giy eskitilemeyen kostümleri
capcanlı yaşayıp duruyordu ama, Abdülhak Şi-
nasi'nin Fahim Bey için başka neler yazdığını ne-
dense merak etmemişim.
Boğaziçi Mehtapları yazarını, ancak liseyi biti-
rirken, Varlık Yayınları toplu eserini yayımladığın-
da edinip okuyabildim.
Çamlıca'daki Eniştemiz ise Istanbul dışında
okunmuştur. Avşa'ya gitmiştik. Yanımda, başla-
yıp başlayıp hep yarım bıraktığım Çamlıca'daki
Eniştemiz vardı. Avşa'da, gün inerken, pansiyo-
nun küçük bahçesinde okudum.
Kitaplara açlığım daima ve karmakarışık sürdü.
Mesela Kafka ve Sartre tutkunluğum sırasında,
Oktay Akbal'ın Suçumuz Insan Olmak romanı,
Nezihe Meriç'in öyküleri, Attilâ llhan'ın Sahaf-
lar'dan binbir güçlükle bulduğum SokaktakiAdam'\
Amerika'y\a, Duvar'ia iç içe okunmuştur: Üç say-
fa Amerika, beş sayfa Topal Koşma...
Suçumuz Insan Olmak'tak\ mutfak pencere-
si... Bir sokağa açılan o pencere ve sokaktan ge-
çenlerin perdelere bakıp durması, sokaktan giz-
lenmek isteyen mutfak beni gün günden etkiler-
di.
Sahaflar'da güzelim Elif Kitabevi'ne gidip ge-
lirken, yaz sonu akşamı, Oktay Akbal'dan bir ha-
zine daha keşfedecektim: Şair Dostlarım. Türk-
çenin en güzel portre kitaplarından biridir Şair
Dostlarım. Ve doğrudan doğruya Elif Kitabevi'nin
yayınıydı.
Hem alçakgönüllü hem ağırbaşlı kapağı bugün
beni daha çok etkiliyor. Neredeyse, "Edebibirka-
pak" diyeceğim...
Şair Dostlarım'\n Ziya Osman Saba'ya ayrıl-
mış sayfaları yürek yakar. Bu yazıyı pek çok oku-
dum. Dil bilinci üzerine katıldığım söyleşiler, tar-
tışmalar vardı bir dönem. Oktay Akbal'ın yazısını
o dönemde pek çok kişiye de okutma imkânı bul-
dum.
Zaten her geçen gün Oktay Akbal'a biraz da-
ha hayran oluyordum. GariplerSokağı, Bizans De-
finesi, Berber Aynası derken, Teşvikiye'deki ki-
taplıkta özel bir Oktay Akbal köşesi!
Dahası Camus'nün Veba'sını, Oktay Akbal çe-
virmiş olduğu için okumuştum. Kendi kendime,
Oktay Akbal çevirmişse çok güzel, çok değerli bir
romandır, diyordum.
"EsterileRosa"n\n hikâyecisi, şimdi benim "bir
numaralı" yazarımdı!
öneriler:
Albüm / 5555 Afişle Türk Sineması, Türker Ina-
noğlu, Kabalcı Yayınları, 2005. (Türksinemasının
adeta canlı tarihi!)
K Ü L T Ü R İ Ç t Z İ K
K Â M İ L M A S A R A C I