23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
.-.fFA CUMHURİYET 25 ŞUBAT 2005 CUMA 4 HABERLER DUNYADABUGUN ALİSİRMEN Amerika'mn Koyunu Sonradan Çıkar Oyunu Türk Amerikan ilişkilerinin çok kritik bir döneme girdiği anda, Brüksel'deki NATO zirvesi sırasında Bush'tan bir görüşme talebinde bulunduğu halde randevu istemi kabul edilmeyen Başbakan Tayyip Erdoğan'ın kuliste, Bush ve Blair ile yaptığı ayak- üstü sohbetin, zirveyi ısıttığı ya da ilişkilerdeki ger- ginliğe bir yumuşama getirdiğini sanıyor musunuz? Bu kanıdaolmayanlarsafındatek kalmadığımı gör- mek, doğrusu beni çok memnun ediyor. Sen özel bir görüşme talep et, karşılığında kori- dorda, ayaküstü, bir bölümü çeviriyle geçen topu topu altı dakika sohbetle yetin! Üstelik de, sohbetin konusu "yakışıklı BilalAme- rika 'da mı çalışıyor, evine ekmek götürebiliyormu" kabilinden sözler. Gerçi Bush'un, Erdoğan'a bu sözlerle "bana bak, oğlun bile ABD'de çalışıp o sayede evine ekmek götürüyor, ayağını denk al" anlamını taşıyan bir gözdağını böylesine esprili ve ustaca verecek bir zekâya sahip olmadığını gösteren bir sürü ipucu var ama, bilinmez ki, ne de olsa "Amerika'mn koyunu, sonradan çıkar oyunu!". llhan Selçuk, konuşmanın ayrıntılarını dehşet içinde okuduğunu söylüyordu, önceki günkü soh- betimizde. llhan Selçuk'un dehşeti, tabii ki, Erdoğan'ı bağ- lamaz, birini dehşete düşüren, öbürüne son dere- cede normal, hatta iltifat gibi gelebilir. ••• " Türkiye Başbakanı ile ABD Başkanı arasındaki bu altı dakikalık incirçekirdeğini doldurmaz konuşma, beni yarım yüzyıl önceye götürdü. Yıl 1959. Türkiye'de, ABD'nin dümen suyunda bir dış politika izleyen Adnan Menderes iktidardadır. Türkiye'nin de üyesi olduğu ve bölgedeki Ameri- kan-lngiliz çıkarlarını korumak için kurulmuş olan Bağdat Paktı zirvesi ABD'de yapılacaktır. O sırada, Sovyetler ile görece yumuşamanın ilk adımlarının atılmasını sağlamış olan ABD, Bağdat Paktı toplan- tısının yüksek düzeyde değil de üye ülkelerin Was- hington'daki büyükelçileri düzeyinde yapılmasını istemektedir. Ne var ki Türkiye Başbakanı Adnan Menderes, ABD başkentini ziyaret etmekte kararlıdır. O sıralarda daha sonra kısabir dönem başba- kanlık yapacak olan Suat Hayri Ürgüplü, Türkiye'nin VVashington Büyükelçiği görevini yürütmektedir. Ürgüplü, böyle bir ziyaret için ortamın elverişli ol- madığını, geziden vazgeçilmesinin daha isabetli olacağını Ankara'ya bildirir. Ama Menderes laf dinlemez, Iran Dışişleri Baka- nı'nı da yanına alarak VVashington'ın yolunu tutar. Bu talihsiz gezide, Türkiye'nin Başbakanı'nı, ha- vaalanında, hiçbir Amerikan resmi görevlisi karşı- lamaz. Bu da yetmez, Menderes VVashington'da hiçbir Amerikalı yetkili ile görüşemez. Olay artık skandal boyutuna varmaktadır. Niha- yet araya girenler olur, Camp David'de dinlenmek- te olan Başkan Eisenhovver helikopterle Beyaz Saray'a gelir, Menderes'i kabul eder. Beyaz Saray'daki ziyaret, çeviriler dahil topu to- pu yedi dakika sürer. Türk heyetinin ve de tabii ki devletinin düştüğü müşkül durumdan sıyrılabilmesi için, ilk Amerikan Yardım Heyeti Başkanı, ABD'nin eski Ankara bü- yükelçilerinden, petrolcü George Mc. Ghee, Ad- nan Menderes'i Dallas'a davet eder, orada onun şe- refine, davetlilerin yüksek ücret ödeyerek katıldık- ları bir ziyafet düzenler de hiç değilse görünüş bi- razcık kurtarılmış olur. Aradan kısa bir süre geçtikten sonra, VVashing- ton Menderes'in darbe ile devrilmesine seyirci ka- lacaktır. ••• Bilmem, o zaman uyarıları dinlememekte direnen Adnan Menderes acaba ne düşünmüştü? Bilmem çevresindekiler ona acaba neler anlat- mışlar, gelişmeleri nasıl açıklamışlardı? Benim de, herkesin de bildiği tek şey, Türkiye'nin 1950 -1960 arasındaki 10 yıllık iktidarı süresince, güttüğü kayıtsız koşulsuz Amerikan güdümünde- ki politikanın ülkemize çok pahalıya mal olduğu ve etkilerinin yıllarca silinmediğidir. Tarihe iyi bakıldığı zaman görülen bir başka hu- sus da baştan kabul edilmiş olan ve oyuncunun üze- rine çok iyi oturduğu için senarist tarafından ona uygun düzenlenen rolün, oyun sırasında aktör ta- rafından değiştirilmek istenmesinin çok beklenme- dik sonuçlar doğuracağıdır. Oyun bir kez sahnelendikten sonra, oyuncunun "Ben bu rolübeğenmedim, oynamayacağım"de- mesinin bedeli oyuncu için de ağır olmaktadır. asirmen@cumhuriyet.com.tr CHPIS HüseyinGüler. Gonultaş ın olumunun takipçisi olacağız MERSİN (Cumhuri- yet)-TBMM Insan Hak- lan Komisyonıı üyesi ve CHP Mersin Millerve- kili Hüseyin Güler, Ab- ılullah Öcalan'ın Türki- ye'ye getirilışini protes- to gösterileri sırasında öldürülen 19 yaşındaki Ümit Gönültaş'ın fail- lenuıin yakalanması için olayın takipçisi olacak- larını söyledi. Güler, DEHAP Mer- sin tl Başkanı Halis De- ğer'le görüşerek konu hakkmda bilgi aldıktan sonra Ümit Gönültaş'ın ailesine taziye ziyaretin- de bulundu. Anne Hüs- na Gönültaş,"Benim oğ- lııın temizdi. Şimdiye ka- dar hiçbir siyasi olaya katılnıadı. Suçsuz yere öldiirüldü" dedı. Ümit'in öldürülme- sinden ders çıkanlması gerektiğinı ıfade eden baba İhsan Gönültaş da Mersin'de banş ıçınde yaşamak istediklerını vurguladı. Hüseyin Güler ise ola- yın aydınlatılması ve fa- illerinin yakalanması için takipçi olacaklarını be- lirterek "Aa büyük olun- ca söyleyecek söz kalmı- yor. Amacınuz acıları ta- şımak dcğiL, barışa kat- kı sıııımak. Kinı yaptıy- sıı bunıı yapan cczasını çekecek. Bunun suiisli- male açık bir konu oldu- {•ııın ı biliyoruz. I hııı ka- mııoyu hem de toplıım açısından çok hassas bir konu. Aile acısuu bağn- na basıp sağduyuyla ba- nş istiyor, bundan daha önemli bir şey olamaz" diye konuştu. AKP, kendisine yakın isimlerin olmaması nedeniyle emekliliği en yakın kişileri seçmeye özen gösterdi Sayıştay'da 'yasal' çözümANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sayıştay'ın üye seçimini 1 yıl gc- cikmeli olarak gerçekleştiren AKP hükümeti, Sayıştay Yasası'nı değiş- tirerek üye seçimi sorununu kökten çözmek istiyor. AKLP'nin Sayıştay Genel Kurulu'nun aday belirleme yetkisine son vercrek adayların doğ- rudan TBMM Plan ve Bütçe Kx>- misyonu'na başvurması formülü üzerinde durduğu bclirtildi. Sayıştay'ın boş bulunan 8 üyelığı için seçim süreci önceki gün tamam- landı. Partiyc yakın isimlerin olma- • Sayıştay'ın boş bulunan 8 üyeliği için seçim süreci önceki gün tamamlandı. Emekliliği yaklaşan isimleri seçerek, üyelerin yeniden belirlenmesi kozunu elinden kaçırmak istemeyen AKP hükümeti, Sayıştay Yasası'nı değiştirerek seçim sorununu kökten çözmek istiyor. ması nedeniyle seçimi 1 yıl gecik- meli olarak gerçekleştiren AKP, emekliliği en yakın isimleri seçme- ye özen gösterdi. AKP'nin aynı sorunla karşılaşma- mak için yasa değişikliği yaparak kökten bir çözüm üzerinde durduğu belırtildi. Sayıştay Yasasf nda yapı- lacak değişiklikle, aday belirleme yönteminin değiştirilmesinin plan- landığı öğrenildi. Edınilen bilgiye göre Sayıştay Ge- nel Kurulu'nun aday belirleme yet- kisine son verilecek. Adaylar, doğ- rudan TBMM Plan ve Bütçe Ko- misyonu'na başvuracak. Komisyon, iki katı aday belirleye- rek TBMM Genel Kurulu'na suna- cak. Bu düzenlemenın gerçekleştı- rilmesi durumunda, AKP, partiye yakın istediği ismi üye olarak seçe- bilecek. Mevcut yasaya göre Sayıştay Ge- nel Kurulu, boş bulunan üyelikler için 4 katı aday belirliyor. Plan ve Büt- çe Komisyonu, 4 katı olarak bildiri- len listeyi yarıya indirerek TBMM Genel Kurulu'na sunuyor. TBMM Genel Kurulu da, bu adaylar arasın- dan boş üyelikler için seçim yapıyor. AKP, önceki gün seçimi yapılan 8 üyelik için Sayıştay Genel Kuru- lu'nun bildirdiği aday listesini, 1 yıl TBMM Plan ve Bütçe Komisyo- nu'nda bekletti. Sayıştay Genel Kurulu'nda CHP, MHP, DYP ve ANAP'a yakın isimler, AKP kar- şıtı bir uzlaşmaya gıderek bu par- tiye yakın isimleri listeye sokma- mıştı. Bunun üzerine AKP, Sayış- tay Yasası'nı değiştirerek bu seçi- mi dcvre dışı bırakmaya çalışmış, ancak yasa tasarısını TBMM'ye getirememişti. ESKİ DIŞİŞLERİ BAKANI Coşkun Kırca yaşamını yitirdi • Eski Dışişleri Bakanı, enıekli büyükelçi ve yazar Coşkun Kırca, solunum ve kalp yetmezliği hastalığı nedeniyle tedavi gördüğü Amerikan Hastanesi'nde yaşamını yitirdi. tstanbul Ha- berServisi-Es- ki Dışişleri ba- kanlanndan, emekli büyü- kelçi ve yazar Coşkun Kırca (78), yaşamını yitirdi. Istan- bul'da solu- num ve kalp yetmezliği has- talığı nedeniy- le tedavi gör- düğü Ameri- Coşkun Kırca. Forum, Akis, Kim ve Yeni Forum dergileriyle Vatan, Yeni Gün, Yeni Vatan, Yeni Yüzyıl gaze- telerinde ya- zan Kırca, 1961'denbu yana bütün anayasaların hazırlanma- sında önemli kan Hastanesi'nde yaşa- mını yitiren Kırca lstan- bul 'da toprağa verilecek. Coşkun Kırca için, ya- rın (cumartesi günü) sa- at 10.30'da Galatasaray Üniversitesi'nde tören düzenlenecek. Kırca'nın cenazesi, Teşvikiye Ca- misi'nde öğle vakti kılı- nacak namazın ardından Feriköy Mezarlığı'nda toprağa verilecek. Cumhuriyet Vakti Baş- kanvekili Alev Coşkun, Coşkun Kırca'nın yaşa- mı boyunca laiklik, Ata- türk ilke ve devrimleri konusunda çok sağlam duruş sergilediğini ifa- de ederek "Türkiye, dii- şünce ve siyasal yaşamı- nın önemli bir kişisini kaybetö" dedı. Selçuk Erezde, "Coş- kun Kırca, benim laıtnlı- ğunzekâ katsayısıen yük- sek insandL Dunnadan okur, anaüzleriyle otrali- nı ısıldadı (lı Galatasa- ray Üniversitesi, kurulu- şıınıı ona borçludur. Tür- kiye'nin hukuk literatü- ründe de önemli bir ye- ri vardır" diye konuştu. Kırca kimdir? Coşkun Kırca, 1927 yılında Istanbul'da doğ- du. Galatasaray Lisesi'ni ve lstanbul Hukuk Fa- kültesi'ni bitirdi. CHP kontenjanından 1960'ta Kurucu Meclis üyeliği yapan Coşkun Kırca, Birleşmiş Milletler'de daimi temsilcilik, büyü- kelçilik görevlerinde de bulundu. görevler aldı. Türkiye'nin Ottowa büyükelçiliğini yaptığı 12Martl985tarihinde, 3 Ermeni teröristin si- lahlı saldınsına ugradı, yaralı olarak kurtuldu. Coşkun Kııca, 1991 'de DYP'den tstanbul mil- letvekili seçildikten son- ra Tansu Çiller'in baş- kanlığında kurulan 51, hükümette dışişleri baka- nı olarak görev yaptı. Ev- li ve 3 çocuk babası olan Kırca'nın yayımlanmış kitaplan da bulunuyor. ÎCNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN • , . . . ; •; •:.•:• . . ; . . ÖDÜNSÜZ KEMALlST Velidedeoğlu törenle anıldı tstanbul Haber Servi- si - Ödünsüz Kemalist, medeni hukukun duaye- ni, gazetemiz yazarı Ord. Prof. Dr. Hıf/ı Veldel Ve- lidedeoğlu, ölümünün 13. yıldönümünde ailesi ve dostlarınca düzenlenen törenle anıldı. Velidedeoğlu için dün Karacaahmet'tekı meza- n başında gerçekleştiri- len törende Velidedeoğ- lu'nun ailesi, gazetemiz müessese müdürii Erol Erkut, eski Atatürkçü Düşünce Derneği lstan- bul Merkez Şube Başka- nı Bilge Bilgiç, tstanbul Kız Lisesi Eğititn Vakfı Başkanı BinnurÖzümert ve dostları katıldı. Tö- rende konuşan eşi Me- riç VeUdedeoğlu, O'nun 1923 Devrimi'nin seç- kin bir hukuk bilim ada- mı olduğunu belirterek, "1923 Devrimi'nin bu ilk kuşağı, bu devrime yü- rekten inanmışlanur. On- lar bu dcvrünin Türki- ye'yi, Türk toplumunu çağdaşhğa götüreceğine inanıyorlanh. ÇUnkü on- lar, 1923 Devrimi'nin te- melini hıik hukukun, la- ikliğin oluşturduğunu lıi- liyorlardı. Bu inanç için- de yetişen Velidedeoğlu, laik hukuku, hukuk dev- leüni, laildiği, laikyaşanu topluıııa, öğrcncilcrinc anlatmaya, gereğinde sa- vunmaya yaşamını ada- dı" dedi. Velidedeoğlu'nun Mahmut Esat Boz- kurt'un açtığı dönemin ilk ve süreklı sürdürücü- sü olduğunu anımsatan Velidedeoğlu, "Bozkurt dönemini yani laiklik sü- recini devrim karşıtları- na karşı yaşanunın son aıuna dck korudu, savun- du. Bozkurt'un veVelide- deoğlu'nun ışıklar için- deyatmasnıı diüyorum" diye konuştu. Bilge Bilgiç de "Tür- kiye'deki aydınlann önü- nün karanhkta kesileceği bir gcrçcktir. Bunun ol- maması için aydınlara görev düşüyor" görüşünü dıle getirdi. Binnur Özümert de ay- dınlann Velidedeoğ- lu'nun izinden gitmeleri gerektiğini dile getirdi. Ord. Prof. Dr. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, 24 Şubat I992'de aramız- dan ayrılmıştı. CHP, Musa Kart'ın karikatürü nedeniyle açılan tazminat davasına tepki gösterdi Erdoğan tahamnıülsüzTopıız: CHP'li Topuz, "Olay Başba- kan'ın sanata karşı duyarsız- lığını, kcndinc olan }>üvenini yitirdiğini gösteriyor" dedi. ANKARA(Cumhuriyet Büro- su) - Çizerimiz Musa Kart' ın bir karikatürü nedeniyle Başbakan Rcccp Tayyip Erdoğan tarafın- dan açılan tazminat davasında 5 bin YTL ödemeye mahkûm edil- mesine CHP'dcn de tepki geldi. CHP Grup Başkanvekılı Ali To- puz,olayın "Başbakan'ıntaham- mülsüzlüğünU ve ülkeyi yönetme chliyctinin tartışmah olduğunu ortaya koyduğunu" söyledi. "Uyarı olarak almahydı' CHP Grup Başkanvekili To- puz, Başbakan Erdoğan'ın tavn- nı yadırgamadığını vurgulayarak şu görüşleri dile getirdi: "Olay, Başbakan'ın ne kadar talıaııımülsü/ olduğunu gösteri- yor. Sanata karşı duyarsızlığını, kendine olan güvenini yitirdiği- • CHP Grup Başkanvekili Topuz, olayın "Başbakan'ın tahammülsüzlüğünü ve ülkeyi yönetme ehliyetinin tartışmah olduğunu ortaya koyduğunu" söyledi. CHP'li Kart da "olayın Erdoğan ve yönetiminin demokrasi anlayışını gösterdiğini" kaydetti. ni gösteriyor. Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'la ilgili olarak ba- sında birçok karikatür yayunla- nırdı. Hatta,' Milallan Once' kı- salıınasını 'Mö' diye okudu diye ya/ıiar yer alırdı. Sıınay'a Sovyet Rusya'ya yapnğı bir gezide, si/i n- le iI»iIi olarak çıkanbu karikatür- lere, yazılara ne diyoı sıııııız, biz- deböyle şeyterobnaz, diyoriar.Su- nay, sizinle bizim aramızdaki fark bu, bizde demokrasi var, Cum- hurbaşkanı da olsam bunlar ya- /ılabilir, kcyitlcizleıiın, diyoı. İîiı ülkede yönetici konumda olanla- ıın tahammüllü ohnaları gere- kir. Erdoğan kendisiyle UgiU bir kedi çiziminden rahatsız oluyor. Çizginin içinde, altuıda, gerisin- de yatan aniamı kavramak iste- nıiyor. Onu hakaret uıısuı u ola- rak değil, uyan olarak değerlen- dirmesi gerekirdi. Bunu yapa- 11layanlann ülkeyi yönetme ehli- yetleri tarbşıhr doğrusu." Atilla Kart: Samimi olmadığı ortaya çıkü CHP Konya Milletvekili Atft- la Kart da "olayın Erdoğan ve yönetiminin demokrasi anlayışı- nı ortaya koyduğunu" söyledi. Kart, "Demokratikrejimlereya- püabilccek en olağan eleştirilere karşı bileböyle tavır koyıııak, sin- dirme yoluna başvurmak kamu- oyu taranndan dikkatle değer- lendirilmeli. Başbakan Erdo- ğan'ın demokratikleşme konu- sunda samimi olmadığını, kon- jonktürü kullanma eğilûnindeol- duğunu bildiğimiz için ben bu tavrı yadırgamıyorum. Ancak önemli olan bunun kamııoyu ta- ranndandagörülmesL Bu olay bu anlamda olumlu oldu. Kanıuoyu Başbakan'ın demokrasi anlayı- şını, 1111aı sı/lıkhı ı ıııı ve düşük dü- zeyi görme imkânına sahip oldu. Bu olay 1 Nisan'da uygulamaya başlayacak yeni TCK ve oradaki basın özgürlüğü açısından da son derece ciddi bir uyandır" görü- şünü dile getirdi. NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr Zülfü Livaneli, CHP'den aday ol- maya niyetlendiğinde, konuşmuştuk. CHP'de politika yapmanın ve ora- dan bir çıkış yolu bulmanın bu koşul- larda mümkün olmadığını söylemiş- tim. Nedenlerini de aklımın erdiğin- ce alt alta sıralamıştım. Zülfü de söy- lediklerime büyük ölçüde katılmıştı, ancak şöyledemişti: "Sorun çıkarsa mücadele ederim, benim tavrımı bi- liyorsun, onu sürdürürüm." Zülfü Livaneli'nin istifası aslında CHP'de ve tabii yalnız CHP'de de- ğil, solun tümünde olan tıkanıklığın bir sonucu. Sol, kendisine bir çıkış yolu bulamıyor. Bulamadıkça kendi için- de kavgalara girişiyor, kavgalara gi- riştikçe daha fazla itibar ve güç kay- bediyor. Türkiye'de sol hareket gerçekten büyük bir bunalım yaşıyor. Bu buna- lım, zaman içinde düzelmek bir ya- na giderek derinleşiyor. Nedir bu so- runlar dediğimiz zaman söylenecek Livaneli'nin îstifası ve Solun Geleceği o kadar çok şey bulunuyor ki! Ancak bunalımın belli başlı üç başlık altın- datoplanması mümkün: 1) Örgütsel bunalım... 2) Siyasal bunalım... 3) Ide- olojik bunalım. Bu üç bunalım içinde aktüel olanı örgütsel bunalım. Köklü olanı ise ide- olojik bunalım. Şimdi hemen herkes örgütsel alanda bir çözüm arıyor. An- cak örgütsel sorun çözülemiyor, çün- kü temelde yatan sorun ideolojik ve siyasi. Bu konularsa doğru dürüst konuşulamıyor bile. Herkes örgütsel bir çözümün peşinde koşuyor. Peki nedir örgütsel çözüm olanak- ları: Çok yerleşik bir anlayışa göre solun parçalanmış olması temel so- run. Solun var olan güçleri bir araya gelseler, sorun büyük ölçüde çözü- lebilirdiyedüşünülüyor. Peki bu müm- kün mü? Şimdiye kadar çeşitli birlik denemeleri yapıldı. Şimdiki CHP, Ka- rayalçın'ın genel başkanı olduğu SHP ile Deniz Baykal'ın genel baş- kanı olduğu CHP'nin birleşmesiyle ortaya çıkmıştı. SHP'nin geçmişi de Halkçı Parti ile Sosyal Demokrat Par- ti'nin birleşmesine dayanıyordu. Bu birleşmeler, dertlere derman ol- madı. Çünkü sol, Türkiye'de ve dün- yada Sovyetler'in çöküşüyle ABD merkezli kapitalizmin egemenliği al- tınagirmişti. Bir ideolojik çıkış yolu bu- lamıyordu. Işte bu koşullarda, Kürt so- runu, siyasi Islamın yükselişi ve Ale- vi rönesansı adını verebileceğimiz toplumsaldinamikler ortaya çıktı. Bu dinamikler, geleneksel siyasi yapıyı al- tüst etti. Sol, bu yeni toplumsal dinamikler- le ilişkisini birtürlü belirleyemedi. Za- man zaman bu dinamiklerden etki- lendi, bazı çözüm yolları aradı, zaman zaman da bu dinamikleri tehlike ola- rak gören devlet merkezli direncin destekçisi haline geldi. Bu üç dinamik konusunda şaşkın- lığa düşen solcular, sonunda "ulu- salcı" adı verilen milliyetçi rüzgârın et- kisi altında kaldılar, solun evrenselci- liği silinip gitti. Bu ikircikli yapı solu siyaset geliş- tiremez hale getirdi. Sosyal demok- ratlar da sosyalistler de enternasyo- nalistti. Ancak zaman bu anlayışları törpüledi. Bunda ABD merkezli bü- yük sermayenin egemenliğine karşı direnişle teslimiyet arasında gidip ge- len gelişmeler de etkili oldu. ABD merkezli dünya, milliyetçiliği geliştiriyor. Ancak milliyetçilik solun çaresi olamaz. Sol mutlaka evren- selci bir dil ve anlayış yaratmak zo- runda. Işte dananın kuyruğu bu nok- tadakopuyor. Çünkü böyle bir dilive çıkış yolunu bulmak o kadar da ko- lay değil. İki arada bir derede hali bir türlü solun üzerinden kalkmıyor. Zülfü Livaneli istifa ederken yeni bir girişim içinde bulunmadığını söy- ledi. Gerçekten nasıl bir girişim ola- bilir ki! Dünyanın ve Türkiye'nin bu- günkü koşullarında nasıl bir sol ha- rekete ihtiyaç var? Bunun cevabı he- nüz bulunabilmiş değil. Belki geçici formülasyonlarbulunabilir. Bunlar da ne ölçüde halkta yankı bulabilir, bu- nu da kestirmek zor. Solun arayışı sürecek. Bu işin ke- sinbirformülüyok. Ancak, toplumun değişim isteğini, dünyadaki değişimi iyi anlamak gerekiyor. Yalnızcageliş- melere negatif tepki vererek çözüm üretmek mümkün değil. Gelişmeleri biraz da olumlu yanlany- la değerlendirmek mümkün değil mi? Tartışma sürecek...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear