23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 ŞUBAT 2005 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER • • QZYİĞİT'İN AİLESİ ENDİŞELİ Borçlu öğretmenden haber alınamıyor SÖZÇİZGİNİN , : , • . • • • T\ırhan Selçuk MEHMETMENEKŞE AMASYA-Amasya'da Mehmctçik tlköğre- tim Okulu'nda görev yapan 24 yıllık öğretmen Mustafa Özyiğit'ten (47) bir haftadır haber alı- namıyor. 10 biıı YTL kredi kartı borcu olan Öz- yiğit'in "Borcumuödeyemiyorum.Kendimiöl- düreceğim" diye not bıraktığı belirtildi. Mehmetçik Ilköğretim Okulu'nda 11 yıldır çalışan ve emeklüiğıne 10 ay kalan Mustafa öz- yiğit, 16 Şubat günü "Okula gidiyo- rum" diyerek evden ayrıldı. Özyi- ğit'in akşam eve dönmemesi üzeri- ne endişelencn eşi Mualla Özyiğit polise başvurdu. Ozyiğit polise ver- diği ifadede, eşinin bankalara 10 mil- yar lira kredi kartı borcu olduğunu ve eve el yazısıyla bir not bıraklığını söyledı. Notta, "Borçlarımı ödeye- miyorum. Beni aramayın, kiınseye sormayın. Kendimi öldüreceğim" diye yazdı- ğını anlatan Özyiğit, eşinin alaeak verecek du- rumuna çok dikkat ettiğini, hiç kimseyle bir prob- lemi olmadığını vurguladı. Özyiğit, "Biri üniversite öğrencisi, diğeri il- köğretim son sınıfta okuyan iki çocuğum var. Ödemelerine çok dikkat ederdi. Onun yaşa- nundun endişe ediyorum" dedi. Amasya polisi, Mustafa özyiğit'in bulun- ması içın geniş çaplı bir araştırma başlattı. M. Ozyiğit. - SONUNDA, BENİ DE BUU\ŞTIRDIU\R.. Afganistan'da düşen uçakta yaşamını yitiren mühendisin yazdığı satırlar yerine yeni ulaştı Yarayatuzbasan mektup ABD'li ekîp Erciyes'te • KAYSERİ (AA) - ABD'de faaliyet gösteren Teton Gravity isımlı prodük- siyon firması ekibi, Brciyes Dağı'nın zirvesinde ekstrem olarak adlandırı- lan kayak gösterisi çekımleri yapma- ya başladı. Prodüktör Steven Jones, daha önce Hindistan, tsviçre ve ltal- ya'da çekimler yaptıklarını, Türki- ye'de de çekim için Erciyes Dağı'nı seçtıklenni anlattı. Fox TV ve NBC Televizyonu için program hazırladık- lannı belirten Jones, "Kayseri'deki çe- kimlen tamamladıktan soııra da An- talya Saklıkent'e gidip çalışmalanmı- za orada devam edeceğiz" dedi. Tiirk imama sınır dışı • AMSTERDAM (AA) - Hollan- da'nın, "toplumunda düşmanlık to- hunıları eken vaazlar verdiği" gerek- çesiyle Rotterdam'da görev yapan bir Türk imamı sınır dışı cdeceği bıldiril- di. Ülkenin en büyük gazetesi De Te- legraaf ta hükümet kaynaklarına da- yandırılarak yer alan haberde, hakkın- da sınır dışı kararı verilen itnamın, Rotterdam'ın Bergpolder semtinde bulunan Iskender Paşa Camii'nde gö- rev yaptiğı belirtildi. Öte yandaıı Hollanda'da kaçak yaşayan ve din dersi verdiği bildirilen bir Türk'iin de sınır dışı edileceği öğrenildi. 'Genç Gazeteciler Ödiilii' • ANKARA (AA) - Türkiye Gazete- ciler Federasyonu'nun, BM Nüfus Fonu ile birlikte düzenlediği, 'Kadına Karşı Şiddete Son' konulu 'Genç Ga- zeteciler Ödülü' yarışmasına 11 Tem- muz 2004 ile 30 Haziran 2005 tarih- leri arasında üretilen eserlerle başvu- rulabilecek. Yanşmaya başvuru tari- hinde 35 yaşından gün almamış med- ya çalışanları, basın dalında (köşe ya- zısı, haber, röportaj, dizi yazı, haber fotoğrafı ve karikatür), televizyon da- lında (haber, haber programı, eğitim, kültür-sanat ve belgesel), radyo dalın- da (haber, haber program, eğitim, kültür-sanat ve kuşak) ürettikleri eserleriyle katılabilecekler. TGS'den am plaketi • tstanbul Haber Servisi - Türkiye Gazeteciler Sendikasf nca (TGS), eski genel başkan ve yönetim kurulu üyele- rine hizmetlen anısına plaket sunuldu. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Lokali'nde düzenlenen törende konu- şan TGS Genel Başkanı Ercan tpekçi, "gazetecilerin de görevlerini ancak özgür çalışma koşullarında yerine ge- tirebıldiklerini" söyledi. tpekçi, Şük- ran Soner, Behzat Erkoç, Hasan Ercan ve Irfan Başçuhadar'a plaket verdi. ADANA(AA)- Afganistan'da dü- şen uçakta bulunan Adanalı mü- hendisin, Türkıye'den ayrılmadan önce gemi kaptanı ev arkadaşına bilgisayarda yazarak bıraktığı son mektubu, günlerdır oğullannın ce- nazesinı bekleyen ailesini bir kez daha yıktı. Adana'nın merkez Seyhan ilçesi Köprülü Mahallesi'nde yaşayan ba- ba Salih Dündar (75), oğlu Musta- fa Kemal Dündar'ın da içinde bu- lunduğu uçağın Afganistan'da düş- tüğü haberiyle acı dolu günler ya- şamaya başladıklannı söyledi. îstanbul İcknik Üniversitesi (İTÜ) mezunu oğlunun Türkiye'den ayrıl- madan birkaç saat önce gemi kap- tanı ev arkadaşı Mustafa Fırat'a mektup yazdığını ve bu mektubun kendilerine yeni ulaştığını belirten Salih Dündar, "Oğlıımun yazdığı • Mustafa Kemal Dündar, ev arkadaşınayazdığı mektupta "Hiç olmayacak insanlar biryerleregeliyor ama bizitn şansımız gülmüyor işte. Neyapalım kaderimizmiş veyaşayacağız Afganistan 'da olsa bîle " diyor. Ailesî ise cesedin bulunup bulunmadığı konmunda bilgialamadıklannı söyleyerek "Yetkililere başsağlığı dilemedikleri için largınız " diye konuşuyor. mektubugözyaşlarıiçindeokuduk" dedi. Salih Dündar, oğlunun, mek- tupta Türkiye'deki işsizlikten ya- kındığını, aynı okuldan mezun olan bazı arkadaşlannın da farklı ülke- lerde çahştığını bildirdi. Oğlunun mezun olduktan sonra bir süre işsiz gezdiğini, Gülsan Çukurova Ortak Girişim Grubu'na da Afganistan'a gitme şartıyla alındığını anlatan Sa- lih Dündar şöyle konuştu: u Ben oğlumun me/un olduktan sonra çok iyi şartlarda kendi ülke sûıde iş bulup çalışnıasını isterdim. Ancak buradayeterli derecedeiş or- taını sağlanamadığı için oğlum da uçakta bulunan diğer Türkmühen- disler gjbi Afganistan'a gitmek zo- runda kaldı. Aradan geçen onca gü- ne rağmen cesedini bile alamadık." Dışişleri Bakanlığı'ndan, cese- din bulunup bulunmadığı konusun- da bilgi alamadıklannı kaydeden Dündar, "Bizden, oğlumun vücu- dunda iz bulunup hıılıınnıadığuıı, ayakkabı ve giysi nunıaralarını sor- dular. Bunun dışında ne olup bitti- ğindcn habcrdar edilmedik. Yetki- lilere de bizi arayıp başsağlığı dile- medikleri için largınız. Tsunami fe- hıkclindc ınahsuı- kalan 2 futbolcu için uçak gönderen yetkililer, neden bi/im acımıza ortak olmadı?" dedi. Mektupta şu ifadeler yer alıyor: "Nihayet gidiyoruın. Geride sa- dece bıraktığınıız anılarvar. Az kal- dı, bir gün istediğimizi elde edece- ğiz. 11avalkniHî/ çokzorda olsa ger- çekleşiyor. Hiç olmayacak insanlar bir yerlere geüyor ama biziın şan- sımız gülmüyor işte. Ne yapalun kaderimizmiş ve yaşayacağız Af- ganistan'da olsa bile. Biz sadece kcndini zeki sanan geri zekâblanz. Çünkü biziın elimizden tutan kiııı seyok,olmadı,olmayacak. Afganis- tan'a gidiyorum diye bana kızan- lar olduğunu duyuyorum. Ya bata- cağız ya çıkacağız. Eminim lri her şcy çok güzel olacak." CHP'nin hazırladığı raporda deprem yaralarını sarmaya çalışan kente destek çağnsı var 'Hakkâri afet bölgesi olsun' Koçturizmfiıannıaçb Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı (EMITT 2005) Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç tarafından açıldı. TÜYAP Beylikdüzü'nde düzenlenen fuarın açılışında konuşan Koç, turizme iliş- kin açıklamalarının ardından, "Sizlere okuyarak bir şeyler söylemek istedim, ama be- ceremedim. Lafın uzunu, anlamayanlara anlatılır. Sizler Türkiye'nin anlayışlı insanları- sınız" dedi. Açılışın ardından fuardaki standları gezen Atilla Koç'a, standlarda çeşitli hediyeler verildi. 4 gün sürecek fuara 40 ülkeden 1200 firma katılıyor. (Fotoğraf: AA) Güvenlikgörevlüerine 'işkence*davası İstanbul Haber Servisi - Îstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde gö- revli 1 'i kadın 6 polis hak- kında, "gözaltına alınan 2 kişiye suçunu söyletmek amacıyla işkence ve kötü muameleyaptıklarT gerek- çesiyle davaaçıldı. İstanbul Cumhuriyet Baş- savcılığı'nca hazırlanan iddi- anamede, aynı suçu ışledık- leri gerekçesiyle 4 polis me- muru hakkındayargılamanın sürdüğübelirtilerek komiser Ç.E. ilepolis memurlan M.K, E.D, S.T, NA. ve AÖ'nün de S.Y ve N.Ç'nin sorgulanma- sında görev yaptıklan belir- tildi. S.Y. ve N.Ç'nin 23-27 Eylül 2002 tarihleri arasında gözaltında tutuldukları ve cinsel tacize uğradıklanna ilişkin ifadelerine yer veri- len ıddıanamede, polislerin 16 yıla kadar hapis cezasına çarptınlmalan istendi. • Hakkâri'de, deprem sonrası incelemelerde bulunan C H P milletvekilleri tarafından hazırlanan raporda, kentin afet bölgesi ilan edilmesinin yanı sıra ekonomisini geliştirecek önlemler alınnıası da istendi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP, dep- rem sonrasında incelemelerde bulunduğu Hak- kâri'nın "afetböfeesi'" ilan edilmesini istedi. CHP milletvekilleri tarafından hazırlanan Hakkâri ra- porunda, kentin kalkındınlması için de acil ya- tırımlann arttınlması, turizmin geliştirihnesi öne- rildi. CHP İstanbul Milletvekıli GüldalOkudu- cu, Hakkâri'ye el uzatmanın "insanisonımluluk" olduğunu bildirdi. CHP'den bir grup milletvekilinin yaptığı incc- lemeler sonucu hazırlanan Hakkâri raporunu CHP Kadın Kollan Başkanı da olan Güldal Okıı- ducu açıkladı. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, dep- rem sonrası Hakkârililere "geçmişolsun" dileğin- de bile bulunmadığını kaydeden Okuducu, "Hak- kârililer, tsunami için toplananyardımlansaygry- la karşılıyoriar ama 'Hakkâri'nin suçu Türkiye sınırları içmde olmak mı?' diye soruyorlar* de- di. Hakkârililerin ortak isteğinin "evlerine ek- mekgötürecekleribir iş" olduğuna işaret eden Oku- ducu, devletin kente sadece 350 bin YTL'lık yar- dım gönderdiğini, bunun da sıkıntılann çözü- müne yetmediğini belirtti. Raporda Hakkârili yurttaşlarla yapılan görüşmelere de yer verildi. Hakkârili yurttaşlarm, "Depremi ağu 4 kış koşul- lannda yaşadık.Hükümetin yardım elini aradık. Başbakan Hakkâri'ye geçmiş olsun bile demedi. Hakkârili bıınıı unutmayacak. O da Başbakan'ı kaderine terk edecek" sözleri raporda yer aldı. Rapordaki bazı öneriler şöyle: • Toplu Konut Idaresi Başkanlığı'nın Hak- kâri'nin merkezinde yaptığı, ancak ekonomik gerekçelerle beklenen ilgiyi göremeyen konut- laruı daha uygun koşullarla halka satışı sağlan- malı. • Hakkâri, ilçeleriyle birlikte Bakanlar Ku- rulu kararıyla afet bölgesi kapsamına ahnmalı. • Hakkâri'nin sınır ticareti geliştirilmeli ve işler hale getirilmelidir. • Turizm potansiveli degerlendirilmeli. GENÎŞ AÇI HÎKMET BlLA Karikatürün Kuyruğuna Basmak Cumhuriyet çizeri, arkadaşım Musa Kart, "kedi" karikatürü yüzünden para cezasına çarp- tırıldı, kıyamet koptu. Karikatürcüler hemen bir araya geldiler. Musa'yı rnahkûm eden davayı açtığı için Baş- bakan Tayyip Erdoğan'ı kınadılar, "AB yolun- daki Türkiye'de böyle bir olayın meydana gel- mesinin utanç verici olduğunu", "karikatürcü- nün fikir suçlusu durumuna düşürüldüğünü" ilan ettiler. Karikatürcüler Demeği'nin basın toplantısında her kuşaktan karikatürcüler vardı. Turhan Sel- çuk, Bedri Koraman, Tonguç Yaşar, Tan Oral, Kamil Masaracı, Metin Üstündağ, Ercan Ak- yol, Eflatun Nuri, Tuncay Akgün, Tayfun Ak- gül, Orhan Doğu, Erdoğan Bozok, Erdoğan Başol, Ibrahim Ersaraç, Mehmet Çağçağ, Metin Peker, Latif Demirci, Salih Memecan ve daha birçok karikatürist... Ben korktum. Şimdi bu çizgi ustaları diyecekler ki, "Yahu biz öcü müyüz? Bizim korkulacak bir tarafımız yok. Biz sadece çizeriz". Olsun, gene de korktum. Üzerine kitaplar dolusu yazı yazılacak bir ko- nuyu bir karelik çizgide, ince bir zekâ ve mizahla anlatan adamlardan korkulmaz da kimden kor- kulur? Sadece iktidarı, sadece muhalefeti değil, espriyi yakaladı mı babasını bile çizen adamlar- dan korkulmaz da kimden korkulur? Üstelik bir araya gelmişlerse... Karikatürden, dünyayı titreten adamlar bile korkmuşlar. Ancak, karikatürle dost olmasını bi- len liderler hep kazançlı çıkmışlar. Kızsalar da, öfkelenseler de, küplere binseler de kendi kari- katürüne gülebilen, anlayış ve hoşgörü göstere- bilen liderler, karikatürcülerin hem malzemesi hem de dostu olmuş. Hatta o karikatürlerden ders alabilenler, yararlanmasını da bilmiş, kendi- lerine çekidüzen vermiş. Karikatürle kavga edenler de hep zararlı çık- mış. Çünkü onlar, bir zaman sonra kendileriyle kavga eder hale gelmişler. Karikatürcüler Derneği Başkanı Metin Pe- ker'in sözlerini bir kez daha hatırlamakta yarar var: "Mizah, özgür bir tartışma ortamı yaratma- nın önemli bir yoludur. Biz karikatürcüler, yüzyılı aşkın geleneğimizde hep bu yolda yürüdük." "Yüzyılı aşkın süre"nin ucu Abdülhamit'e da- yanır. Eleştiriyi, karikatürü yasaklayan, karikatür- cüleri sürgüne gönderen Sultan Abdülhamit. Abdülhamit'ten bugüne köprülerin altından ne sular aktı. Abdülhamit'in sahneden çok da gurur verici şekilde ayrıldığı herhalde söylenemez. Ama karikatür ve karikatürcüler var oldular, var olmaya da devam edecekler. Bugünün Türkiye'sine Abdülhamit dönemini çağrıştıracak uygulamalar yakışmıyor. örnek alınması gereken o kadar çok Türk ve yabancı lider var ki... Karikatürün güzelliğini hisseden, kendilerini alaya alan karikatürlere de gülmesini bilen; mizahın, karikatürcünün kaleminde, fırça- sında ifadesini bulan bir halk gücü olduğunu, bir demokrasi gösterisi olduğunu bilen liderler... Ifade özgürlüğünde karikatürün ayrı bir yeri vardır. Ben karikatürden korkarım. Siyasal iktidarlara tavsiyem, siz de korkun. Siz siz olun, kedi medi derken, karikatürün kuyruğuna basmayın. hikmet.bila@ntv.com.tr GUARDIAN MUHABİRİ SUÇLADI 'Dolandınldım, polisler benden rüşvetistedi* LONDRA (ANKA) - Ingiliz The Guardıan gazetesinin gezi yazılan yazan muhabiri Nick Hall, Istanbul'da başına gelen dolandıncılık olayında, polisin kendisinden rüşvet istediğıni ve faıller hakkında hukuki ışlem yapmaya nıyetleri olmadığını ifade etti. Hall, lstanbul'a indiği zamanki duygulannı anlatırken "Sonunda Avrupa'nuı kenanna ulaşmış olmanın ne kadar heyecanlı olduğunun farkuıa vardım" diye yazdı. Hall, özetle şöyle devam etti: "Bir Türkadamla tamşüm ve beni kıırnazca bir oyıuıla ikna cderek görünüşte rasgele seçilmiş ancak kesinlikle önceden ayaıianmış olan bir bara davet etti. Zararsız gibi görünen iki kız bi/c kanlmadan önce birkaç bira içtik. Bu noktada ters bir şeyler olduğunun farkına vardım ve gitmek için kalküğunda 349 nıilyon liradan az olmayan bir hesapla karşılaştım. Doğal olarak, bu oyunun tüm kurbanlan gibi ödemeyi reddettim. Polisi aranıalarıııı ve beni tutuklatmalannı bile talep ettim. Bu noktada kızdılar, silahlannı göstermek için ellerinden gelenin en iyisini yapan sekiz iri yan adam tarafından çevrilmiş küçük bir ofise sokuldum. Tüm nakil paramı aldılar vc kredi kartlanmm kopyalan çıkarıhrken bir saat sözlü hakarete maruz kaldım. lşlerin daha da kötüye gidemeyeceğini düşünüyor olabilirsiniz ama gitti. Daha sonrasında poüsle uğraşmak zorunda kaldım. En başta bana paramı gcri alabileceğimi söylediler, ancak sadece j arısıın (öyle sanıyorum ki diğer yarısı onlann payıydı)." Hall, polis karakolunda bekledığini ve sabaha karşı, bar sahibinin karakola getirildiğini belirterek "Ona (bar sahibinc) hukuki işlem uygulamaya niyetleri olmadığı gayet açıkn ve çok kııvvctli ihtimalle anlaşma yapmışlardı" diye yazdı. Hall, daha sonra kredi kartlannı iptal ettirmek için Sultanahmet çevresındeki esnafın da kendisine yardımcı olmadığını belirtti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear