25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 3 EKİM 2005 PAZARTESİ HABERLER Göçün nedeni: Küreselleşme Kadir Has Üniversitesi Uluslararası Ilişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Metin Kutal, mülteci mafyasının beslenmesinde ülkelerdeki ekonomik ve siyasi istikrarsızlıkların önemli rol oynadığını söyledi. Bu ekonomik ve siyasi sorunlara çözüm bulunmadığı takdirde sorunun derinleşeceğini vurgulayan Kutal, "KüreseUeşme olgusu getişmekte olan ve getişnuş ülkeler arasındaki uçurumu dahada derinleşlinnektedir" dedi Mültecilerin, gelişmiş ülkeleri tercih etmesinin nedenlerinin başında bu ülkelerin özgürlük ve ekonomik refahı temsil ettiği inancının yattığını ifade eden Kutal, mülteci mafyasına karşı "Küresel bazda önlemler ahmnası" gerektiğini kaydetti. Türkiye'nin tek başına mücadele edemeyeceğini vurgulayan Kutal, "Türkiye coğrafi konıunu nedeniyie mülteci maryasmın gözbebeği dunımunda. Bu durum uluslararası arenada Türkiye'nin aleyhine bir tablo çiziyor. Hukuksal ve siyasi birçok sorunu da berâberinde getiriyor" dıye konuştu. Alınması gereken önlemlerin başında etkin kontrol mekanizmasının oluşturulması olduğunu söyleyen Kutal şöyle devam etti: "Ulkeye giriş çıkışlar kontrol aluna ahnmah. Bu kaçakçıhğın ekonomiye kadasuıın ohnamasuun yanında kayıt dışı ekonominin daha da artmasına neden olduğu çok açık Kaynak artükça da tnafya dokunubnayacak hale gelecek kadar güçlenecektir." 80 GAZETECİFL4TILDI 3^yıldan 8 yıla kadar hapis cezası var Türk ö s a Kanunu'ndaki insan kaçakçıhğıyla ilgili 79. madde Avrupa ülkelerindeki mevzuatlar incelenerek hazıriandı. Buna göre "Doğrudan veya dolayt olarak maddi menfaat elde etmek amacıyla yasal olmayan yollardan bir yabancıyı ulkeye sokan veya ülkede kahnasuıa inikân sağlayan. Türk vatandaşı veya yabancunn yurtdışma çıkmasına imkân sağlayan kişüıin 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezasına çarptinhnasr öngörülüyor. Suçun bir örgüt taranndan planlanması durumunda ise verilecek cezanın yan orarunda arttınlması hükme bağJamyor. (Fotoğraf: Arşiv) Türkiye'den Batı'ya kaçmak için bekleyen yaklaşık 1 milyon kişi bulunuyor İnsantacirleriişbaşındaECEVÎT KHJÇ/ BERİVÂN TAPAN Tüm çalışma ve operasyonlara karşın Orta Asya, Ortadoğu ve Airika'dan Avmpa'ya yapılan insan kaçakçılığının tamamı neredeyse Türkiye üzerinden gerçekleştiriliyor. Kaçakçılık ve Organıze Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı'nın (KOM) son raporuna göre insan kaçakçıhğı uluslararası düzeyde örgütlenmiş mafya gruplan tarafindan yapılmakta. ABD'nin, insan kaçakçılığını önlemek için yeterince çaba harcamadığı gerekçesiyle Türkiye'ye ambargo dahil bazı yaptınmJan gündeme getirmesiyle güvenlik güçleri harekete geçti. Dışişleri Bakanlığı'nın önerisiyle Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve MİT Müsteşarhğı'mn katılırmyla insan kaçakçıhğına karşj "Eyletn Göcü" oluşturuldu. Bu gücün çalışmalan sonucu çok sayıda operasyon düzenlendi. Bunun sonucunda ABD, Türkiye'yi, insan kaçakçıhğına karşı önlem alan ükelerin yer aldığı ikinci gruba aldı. Ancak tüm bunlar insan kaçakçılığında Türkiye'nin geçiş ülke olarak kullamlmasına engel olamadı. Türkiye'de Batı'ya gitmek için bekleyen yaklaşık 1 milyon göçmen bulunuyor. Geçen yıl 61 bin 228 göçmen yakalandı. Aym yıl Türkiye üzerinden Batı'ya ulaşmayı başaran göçmen sayısının ise bunun en az 10 katı olduğu tahmin ediliyor. Türklye hedef ülke KOM'un hazırladığı son faaliyet raporunda, insan kaçakçüığına geniş yer aynldı. "Göçmen Kaçakçıhğı ve İnsan Ticareti" başlıklı rapora göre organizatörler, Orta Asya, Ortadoğu ve Afrikalı göçmenleri Avrupa ülkelerine götürmek için Türkiye'yi "transit ülke" olarak kullanıyor. Son dönemlerde Türkiye'nin "hedef ülke" konumuna da geldiği vurgulanan raporda, Ortadoğu ve Afrika'dan çok sayıda göçmenin Türkiye'de yaşamak amacıyla geldiği belirtildi. Uluslararası mafva Irak veya Afganistan'dan yola çıkan bir göçmenin Batı Avrupa "ya gitmesi için binlerce kilometre yol kat etmesi ve onlarca ülkenin sunnndan geçmesi gerekiyor. Bu sımrlardan yakalanmadan geçmeyi başardığı takdirde kendisini Paris'in arka sokaklannda, Londra'nın varoşlannda veya Almanya'nın etnik gettolannda buluyor. Ülkesindeki yaşamında mutlu olmayan bir göçmenin tek başına bunu yapması mümkün değil. Bu nedenle mafyanın kapısına gıdiyor. Göçmen, insan kaçakçıhğı gerçekleştiren mafyaya gideceği ülke ve güzergâha göre 3 ile 7 Avro arasında değişen miktarda para ödüyor. insan kaçakçıhğı yapan mafyanın yılhk geliri 8 milyar dolan buluyor. Çok kârlı ohnası nedemyle daha önce uyuşturucu ve silah kaçakçıhğı yapan mafya gruplan insan kaçakçıhğına yöneldi. Yıne KOM'un raporuna göre insan kaçakçıhğı yapan mafya gruplannın en önemli özelliği. uluslararası düzeyde örgütlenmiş olmalan. Bu mafya gruplannın etkili isimleri arasında Türkler de yerini alıyor. Güvenlik güçlerinin 27 EylüTde İstanbul'da yaptığı operasyonda yakalanan Afgan göçmenlerin görüntüleri insan kaçakçılığının yararüğı dramı gözler önüne seriyor. (AFP) KAÇAKÇILIK YÖNTEMLERİ- Mafyanın, insan kaçakçıhğında teknolojiyi çok hi kuDandığı vurgulanan KOM'un raporunda, insan kaçakçıhğında kuDanılan yönternler şöyle sıralandı: • Sahte pasaport, vize ve künük kullanılarak sınır kapılanndan geçiş, •" Yürüyerek, yüzerek veya araçlarla yasal olmayan sınır noktalanndan geçiş, ^ Sürat botlan, küçük tekneler ve eski büyük gemilerie deniz yoluyla geçiş, • TIR, kamyon ve karavan gibi araçlarla "zula" denilen bölümlerde gizlenerek karayoluyla geçiş. Can dostumuz Neşe Inceoğlu Dursun'un yaşam yoldaşı "OJVUIT'ıı kaybettik. Değerlerin yitip gittiği bir dönemde adına yakışır bir yaşam sürdü. Sevgiyle uğurluyoruz. Cenazesi, öğle namazırun ardından Marmara Üniversitesi Ilahiyat Vakfı Camii'nden (Altunizade Capitol Karşısı) kaldınlacaktır. Gülümser Koçak, Celal Yüdınm, Kazmir Pamir, Ali Uçansu, Taner Yücel, Rıfat Yüzbaşıoğlu, Sedat Küçükay, Ayhan Berk, Murat Ersoy, Turhan Atalay, Muzaffer Demirci, Ali îzar, Tatyos Bebek, Hüseyin Meşeci, Tarık İşmen, Kadir Öğüt, Ali Gürlek, Bülent Çelik, Ali Yüksel Çalışkan, Atakan Alpman, Ayten Yıldınm, Arın NamaL Akgül Gürerk, Ali thsan Kabaoğlu, Arife Özgül, Ahmet Gürbüz, Ata Güçkan, Ayhan Öztürk, Aydın Demirer, Berna Ayiaç, Bülent Öztürk, Bülent Öztürk (küçük), Çınar Erölçer, Cüneyt Besler, Dursun Konya, Dilek Özdikmen, Demet Güzel, Emre tmamoğlu. Engin Avcı, Esim Yergin, Ebnı Nuhoğlu, Emel Bakan, Füsun Tırman, Figen Sevinç, Fatma Mura, Gatnze Aren, Hatice Kumbasar, Handan Özçekiç, Hüseyin Afşin, Hüseyin Özkahraman, Hüseyin Öner, Hasan Gürses, Hakan Sürmen, tnan Albayrak, tsmet Nalbant, tsmet Mura, thsan Gürsoy, Kemal Kısacık, Kıymet Gündoğan, Keyser Üstün, Levent Pastacıgil, Lütfı Gündoğdu, Mustafa Tatar, Metin Öncel, Mehmet Akbulut, Mustafa Düğencioğlu, Mükerrem Özgül, Muhterem Göğüşoğlu, Mustafa Meral, Mine N'ayır, Meltem Güneysu, Musa Kıhç, Nilay Askeran, Neslihan Yamalıoğlu, Nazif Günay, Nilgün Aslan, Nurten Çarkçı, Nazan Bayram, ÎNermin Erdal. Necati Al, İVimet Koçak, Osman Karaman, Osman Koçak, Recai Arslan, Pınar İzar, Sadık Yaşa, Serap Borucu, Semra Babatürk, Sedat Bayyurt, Serdar Sıralar, Songül Yargıcı, Sarkis Sözkesen, Salih Vazıcı. Serdar Bağbek, Şeyda Ersoy, Selmin Aslan, Tank Tuncay, Turgay Akgün, Ulvi Uçar, Ümit Güneysu, Ümit Yurdakul, Zeynep Aldoğan, Zerrin Kürkçü, Zişan Kızıl, Alev Eriş, Ayşe Çağdaş, Funda Ayyıldız, Cansel Açıkgöz, Çağla Oflas, , Sçdat Aytar, Zennure Cihan, Ayşe Coşkun, Ali Açıkalm. Güvenlik güçleri boş durnıuyor Kaçakçılık ve Organıze Suçlarla Mücadele Daıre Başkanlığı (KOM) geçen yıl insan kaçakçıhğına yöne- lik çok sayıda operasyon düzenledı. Önemli operasyonlar şöyle: • Yayla Operasyonu: 25 Nisan 2004'te Ankara, İstanbul, Hatay, Ça- nakkale ve Ağn'da düzenlendi. Ço- ğu Çinli 30 göçmenin yakalandığı operasyonda 30 da organizatör gö- zaltına alındı. 117 sahte pasaportun da ele geçirildiği operasyonda Çin- li göçmenlerin önce uçakla Ürdün'e oradan da Suriye'ye götürüldüğü be- lirlendi. Daha sonra Hatay'dan Tür- kıye'ye geçirilen göçmenlerin, Ro- manya ve Yunanistan üzerinden Ba- tı AMiıpa ülkelerine götürülmesinin planlandığı ortaya çıkanldı. • Deniz Projesi Operasyonu: In- giltere ile ortaklaşa düzenlenen ope- rasyonda Kocaeli ve İstanbul'da 60 göçmen yakalandı. 10 organizatörün yakalamp tutuklandığı operasyon- da, yakalanan göçmenlerin 57'si Irak- lı, 2 si Mısırh ve 11 'i Özbek'ti. • Alaca Operasyonu: 25 Aralık 2004'te eşzamanlı olarak îstanbul, Aydın ve Edirne'de düzenlendi. 108 göçmenin yakalandığı ope- rasyonda kaçakçıhğı gerçekleşti- ren çetenin 30 üyesı gözaltma alın- dı. 4'ü Yunanlı olan çete üyeleri- nin kaldıklan yerlerde yapılan ara- malarda, insan kaçakçıhğında kul- lanılan 10 metre uzunluğundaki sürat motoru, l Kalaşnikof, bu si- laha ait 110 mermi ve 3 ruhsatsız tabanca ele geçirildi. ZMİR 'DE OPERASYON 32 Idşiyakalandı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Izmır'in Çeşme ve Aliağa ılçelennde yasadışı yollardan Yunanistan'a geçmeye çahşan yabancı uyrûklu 32 kışı yakalandı. Devriye görevi yapan Sahil Güvenlik ebpleri, "Karabuhıt" adlı özel yatta şüphe üzerine arama yaptı. Somali uyruklu 13 kişı ile Fihstın uyruklu 1 kişi yakalandı. Dalyan yolunda devnye gezen jandarma ekipleri ise durumundan şüphelendıkleri 5 kişinin pasaportlannı kontrol etmek istedi. Somali ve Irak uyruklu olduklan belirlenen kişilerin, yasadışı yollarla Türkiye'ye giriş yaptıklan tespıt edildı. Aliağa'da ise devriye gezen sahil güvenlik ekiplennın, "Ogulcan" adlı teknede yaptığı kontrolde, Yunanistan adalanna geçmeye çalışttklan belirlenen Moritanya uyruklu 13 kişi yakalandı. OCAEÜ 'NDE KARANTİNA Hastalık korkusu İZMİT (AA) - Yurda yasadışı yollardan giren ve geçen ay Gebze'de yakalanan 121 yabancı uyrukludan 2'si yüksek ateş, kırgmlık ve baş ağnsı şikâyetiyle getirildiği hastanede karantina altma alındı. Alınan bilgiye göre kişı başına 700 dolar karşıhğuıda Yunanistan'a, oradan da İtalya'ya götürülecekleri vaadiyle yola çıkan, ancak geçen ay Eskihisar köyünde jandarma tarafindan yakalanan 113 Pakistan, 5 Bangladeş, 2 Afganistan ve 1 Iran uyruklu kaçaktan 2'si yüksek ateş, kırgmlık ve baş ağnsı şikâyetiyle Kocaeli Devlet Hastanesi'ne kaldınldı. Hastanenın acil servisinde kontrol edilen 2 Pakistan uyruklu kaçak, Enfeksiyon Hastalıklan Servisi'ne kaldınlarak karantina altma alındı. Medya masaya yaurûdıLEYLA TAVŞANOĞLU AMMAN - Ürdün'de Lut Gölü kıyılanndayız. Deniz seviyesinın neredeyse 400 metre altın- da gazeteciliğin sorunlannı tartışıyoruz. Top- lantının adı "Euromed and the Media". Yani "Avrupa-Akdeniz Aksında Medya". Yani Ku- zey-Güney ülkelennde medyanın sorunlan. Toplantıya 35 A\rupa ve Akdeniz ülkesinden tam tamına 80 gazeteci katıhyor. Konuşmalar ınteraktif. Kürsüde sunumlar yapıhyor. Ar- dmdan dınleyıci sıralanndan isteyen ya soru soruyor ya da kendı görüşlenni açıklayan bir "müdahale sunumu" yapıyor. Oturumlar sü- resinde ortaya çıkan sonuç şaşırtıcı değil. Ku- zey ve Güney arasmda olaylara yaklaşun açı- smdan hâlâ çok ciddi farklılıklar var. Kültürel altyapı Güney de duygusallığın etkisini aşa- mazken Kuzey'de akıl ve mantık daha ön pla- na çıkıyor. Yam ateşli ve sennkanlı yaklaşun- lann çatışması. Yani bir anlamda uygarlıkla- nn kültürel çatışması. Ele alınan konu başlık- lan çok ılginç. Örneğm "Siyasi bölünmeyle nasıl mücadele edilebihr?" Bunu daha açmak gerekırse ele alınan nokta, medyanın, çıkar çatışmalannı göz ardı edip ekonomik, siyasi, sosyal konularda bagunsız habercilık yapıp yapamayacağı. Bu noktada görüşler değişÛc. Kirni yapabileceğinı kamthyor. Daha karam- sarlar ise bugünkü dünyada artık medyanın ış dünyası patronlannın elıne geçmesi ve çıkar ilişkıleri nedemyle yapamayacağını sa\ıınu- yor. Vurgulanan başka bir olumsuz nokta da siyasi erkin, medya üzerinde aşın etkili oluşu. 'Ciddi sonuç' polemlği Konu tartışılırken kimı katıhmcılar bu tür top- lantılann Avnıpa fonlannı hortumlamak ama- cıyla düzenlendiğinı. ciddi iş yapmak yerine neredeyse "kongre eğleniyor" havasına giril- dığıni savunuyor. Buna karşı görüşler de \ar. Örneğin deniyor ki: Bu toplantılardan çok ciddi sonuçlar çıkıyor. Hiç kimsenin fonlan hortumlama gıbı bir derdi yok. Biz zaten hü- kümetler üstü ya da ikinci yol insanlanz. O nedenle hükümetlerimize ve yöneticilerimize yaptıklanmızla ön açanz. Tıkanmış süreçleri rahatlatınz. Ele alınan can alıcı ikinci konu Euromed toplantılannm kültür sımrlannı aşa- rak kültürler arası ıletişımi rahatlattığı mı, yoksa bu sınırlann engeller mı koyduğu... Bu oturumda konuşmacılar kültürel kahplarla medyanın nasıl mücadele ettiği ya da edeme- diğını anlatıyorlar. Bu arada değmilen önemli bir nokta, Avrupa-Akdeniz aksı ülkelerinde medya patronlannm Barselona süreciyle baş- latılan bu temaslan desteklemekten uzak kal- malanna karşılık gazetecilerin bireysel olarak bunlan desteklediklen oluyor. Çok keskin çizgilerle vurgulanan bır başka nokta kültür- ler arası anlayış ve uzlasmamn siyasi çatışma- lar ve sorunlar nedeniyie gölgelendıği. Ilginç bir başka konu, medyanın nkçı ve yabancı düşmanlığını körükleyici yaklaşımlan. Genel- de kahlımcılann kabul ettiği gerçek, medya ve basının sansasyona odaklanma eğilimi içmde yabancı düşmanlığı ve ırkçı da\Tamşla- n köriikleyebileceği yönünde oluyor. Aynca açıklücla ortaya konulan bır görüş de medya- nın belli konulan vurgularken dikkat eksikliğı nedeniyie sert yaklaşunlan köriikleyebileceği olasıhğımn güçlü olduğu. İki arada bir derede' Ortaya çıkan neredeyse ortak görüş medya- mn, patronlar %e hükümetlerin tutumlan yü- zünden iki arada bir derede sıkışıp kahnası ve rahat da\Tanamaması. Bütün gazetecüenn üzerinde fikir birliğine \ ardıklan ilke de ha- bercilik yaparken kesinlikle da\Tanış ve yak- laşunlan biçımlendıremeyeceği. ancak olan haberi yansız olarak verebileceği. Yani bır an- lamda habenn fotoğrafinı çekebileceği. Dik- kat çeken sunumlardan birisi, siyasi sürtüş- meler içındeki iki üUcede basın organlannın karşılıklı olarak "öteld"ni kendi kamuoyuna doğru biçımde tamtmasıyla gerginliklerin za- man içinde gevşetilebiieceği oluyor. Bu konu- da somut örnekler de veriliyor ve ciddi biçim- de ilgi uyandınyor. Gerçi dinleyici sıraların- dan kimileri bu örneklerin kendilerine bir rol modeli mi biçilmek istendığmi sorarak karşı çıkıyorlar. Tartışmalar sonunda uzlaşmaya va- nlıyor. Fikir alısverisi Euromed toplantısı türünden uluslararası ga- zetecıler toplantılan, pek çok odak tarafından amaçlan şüpheyle karşılanıp eleştirilse de sektörün profesyonelleri açısından son derece yararlı oluyor. Hem bölge üUcelerindeki med- ya sektörlerinde neler yaşandığmı öğreniyor- sunuz, hem de fikir ahşverişinde bulunup bel- li gerçeklen, yanlışlan ya da doğrulan sapta- yabiliyorsunuz. Kendını süreklı gelıştirmek ve geniş vızyon sahibı ohna uğraşı veren gazeteciler için de bu tür toplantılann ıyi fir- satlar olduğu inancmı taşıyorum.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear