Catalog

3 EKİM 2005 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Milli Eğitim Bakanı, YÖK Başkanı'nı 'konuyu anlamadan konuşmakla' suçladı Erdoğan'ı Çelik savunduJMNKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) -YÖK ile hükümet arasın- daJa polemiğe en son Milli Eği- tırn Bakanı Hüseyin ÇeKk katıl- dı - Çelik, Başbakan Recep Tay- yif) Erdoğan'ı eleştiren YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Te- ziç'e yanıl verdi. Çelikjeziç'in 30 Eylül Cuma gümü yaptığı konuşmada, Başba- kan Erdoğan'ı eleştiren ıfadele- rine yazılı açıklamayla yanıt ver- di. Çelık, açıklamasında. "Sayın Teziç'in açıklamalannda Sayın Başbakanımız Erdoğan'm 24 Ey- lül 2005 tarihinde Bahçeşehir Üniversitesi'nin 2005-2006 öğre- tim yılının açıuşında yapuğı ko- nuştnanın muhatabı ve amacn nın doğnı anlaşdmadığı ortaya • Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "jest ve hareketlerinin" muhatabının YÖK ve üniversiteler olmadığını ileri süren Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, "Meseleyi iyi anlamadan, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nı yakışıksız sözler kullanmakla itham etmek devlet adabıyla bağdaşmaz" dedi. çıkmışür" dedi. "Niçin vakrfüıû- versiteleri kurulabiUyor da özel üniversiteler kurulamıyor" so- rusunun muhatabının YÖK ol- madığını savunan Çelik, Başba- kan Erdoğan'ın sorunun anaya- sal bir engelden kaynaklandığı- nı çok iyı bıldığıni dile getirdi. '14 bin 800 kadro verüdf Çelik, Erdoğan'ın bilimada- mı yetiştirme görevinin YÖK'e ve üniversitelere ait olduğunu söylemesinin de "bir görevin haürlaöhnasıve bir gerçeğin ifa- de edümesi"nden ibaret oldu- ğunu belirtti. Çelik, şunlan kay- detti: "Hükümetimiz, 2003-2005 yıDan arasında geçici, vizeii per- sonel çahsünlması dışında, pro- fesör ve doçent kadrolan dişın- da üruVersitelerimize 14 bin 800. yeni kadro tahsisi yapılmışür. Tahsis edüen kadronuniznebağ- b olarak kullandmlması, bir program dahilinde. makro ve mikroekonomikdengeler ve po- litikalar göz öniinde bulundu- rularak vapılmaktadır. Bu uygu- lama YÖK'e mahsus değildir." Çelik, üniversıtelerin yeni bi- lim adamlan yetiştirmesi için gerekli olanak ve kaynaklann hükümet tarafindan esirgenme- diğini belirterek Türkiye'nin Avrupa Araştırma Alanı'na da- hil ohnası için 2003-2006 yılla- n arasında 6. Çerçeve Program için katdım payı olan 245 mil- yon dolann büyük bir kısmınm ödendığıni kaydetti. "Sayın Teziç'in iddia ettiği gj- bi TÜBİTAK bkanmamış, aksi- ne yeni düzenleme ve yönetimle bu kununumuz çok başanb ça- hşmalar yapmakta veya koordi- neeünektedir" diyen Bakan Çe- lik, Erdoğan'ın üniversitelere bir- çok olanak sunan bir hükümetin başında bulunmasından dolayı "haklı olarak" daha çok ve da- ha donanımlı bilim adamı yetiş- tirümesıni istediğinı ilen sürdü. YÖK Başkam Erdoğan Te- ziç, Başbakan Erdoğan'ın ünı- versiteleri öğretim üyesı yetiş- tirmemekle suçladığını dıle ge- tirmiştı. Erdogan'm YÖK'ü ye- ni üniversite açmamakla itham etriğüıi belirten Tezıç. YÖK'ü "Kafalan basmryor" diye eleş- tiren Erdoğan'ın, anavasal bir kurumu devlet adabı>la bağ- daşmayan sözcüklerle yargıla- dığını söylemişti. MHP lideri, Türkiye'nin içeride ihanet, dışanda husumet kuşatması altında olduğunu söyledi Bahçeli: BrüksePe gitmeyin • Bahçeli, "AKP hükümeti tarafindan, so- kaklanmız suçlulara, yollanmız teröristlere, meydanlanmız bölücülere, sermayemiz fırsat- çılara, geleceğimiz yabancılara, tarihimiz iş- birlikçilere teslim edilmiştir" diye konuştu. A.NKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Mıllıyetçı Hareket Partisi (MHP) Ge- nel Başkanı Devlet Bahçe- li, AB üyelik müzakerele- n ıle ilgıli olarak "görüş- meferinretkkdimesi""çağ- nsında bulundu. MHP'nin Ankara Tan- doğan'da düzenlediği "Başkent Ankara" mıtın- gı, şehitler içm saygı du- ruşunda bulunulrnası ve îstiklal Marşı'nın okun- masıyla başladı. Bahçeli, mitingde yap- tığı konuşmada, Türki- ye'nin tarihinin en kritik dönemini yaşadığını kay- dederek"1923yümdabe- deli kanla ödenerek kaza- ıulnuş Cumhuriyetin ve miDetin varbğmm, bütün- föğünün, tarüşmaya açü- dığını" söyledi. Bahçeli, "Businsioyun vegizii senaryolann ülke- mizi sürüklediği yoksul- hık, yobuzluk, yozlaşma ve yabancılaşmanın en ta- bü sonucu olarak, miDeti- miz açhk, ahJaksciık. ada- letsizlik ve asayişsizlikle karşı karşrya bırakılnuş- ör" diye konuştu. Türkiye'nin ve Türk ulusunun rehin almmak istendiğini sa\-unan Bah- çeli, "Türkhebugün, içe- rideihanet dışanda husu- met kuşatması ahmdadn-" diye konuştu. Türk mılle- tmin, "arükmaskeleridüş- rnüş bu ihanet odaklarmı tîMniîiaa" gerektığinı söy- kyen Devlet Bahçeli, şu görüşlen dile getirdi: "Bunlar, bazen bölücü terörün sözcülüğünü ya- parak masa başında boy göstermektedir, bazen de tarihle yüzleşme perdesi ardmda Ermeni emelleri- nehizmetvererekkarşnnı- za çıkmaktadır. Bu bed- hahlar, bazen sözde aydın, bazen \azar-çizer, bazen shü tophını örgütü, bazen deişadamı maskesiyle kin- lerini kusmaktadır. Bu çt- kar ortakbğı ve şer cep- hesinin başında ise çürü- müş siyasetin son temsil- dsAKPyönetidleriyeral- maktadır." Çizilen bu çok karanlık tablonun AKP hükümeti ile Başbakan Erdoğan'ın eseri olduğunu belirten Bahçeli, "AKP hüküme- ti tarafindan, sokaklan- mız suçlulara, yoUanmız teröristlere, meydanlan- mız bölücülere, sermaye- miz firsatçılara, geleceği- miz yabancılara, tarihi- miz işbirlikçilere, milleti- miz ve devletimiz ise kü- resel güçlere teslim edil- miştir" diye konuşta Bah- çeh, Başbakan Erdoğan'a seslendiği konuşmasın- da, "Sayın Başbakan, bu- güne kadar \ erdiğiniz ta- vizler, ülkemizi karanhğa sürüklemiştir. Teslimiye- te dayalı AB sevdanızın ülkemize pahahya mal ol- duğunu kabul ediniz. Ye- ni bir ağn* vebafin alüna ginneyiniz, görüşmelere gitmeyiniz" dedi. MHP'nin Ankara Tandoğan Me>danı'nda düzenlediği mitingeyaldaşık50 bin kişi kaükü. 10. Yıl Marşının çahndığı, Türk \e MHP ba>raklannın taşuıdığı miting 3 saat sürdü. Mrting sırasında 6 bin poUs görev yapn. (AA) Sezer, Erdoğan'ı AB'nin tüm isteklerini kabul etmekle suçladı Turkıye kuçuk duşuruldu Zeki Sezer. MUĞLA(Cumhuriyet) - DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, Başbakan Recep Taj")ip Erdoğan'ın Avrupa Birliği'nin her istedığmı kabul etmesi yüzünden Türkiye'nin küçük düşüriildüğünü söy- ledi. Sezer, "AB'nin karşısında adam gibi bir hükümet olsaydı son zamanlar- da yaşanan hiçbir sıkıntı ortaya çık- mazdL AB'nin her istediğini kabul et- tiler, şûndi de ne yapûklannın farkma vardüar ancak geç kaldüar" dedi. Hafta sonunda Bodrum, Datça, Mar- maris ve Köyceğiz'de yurttaşlara ses- lenen DSP hden, hükümetin AB poli- tıkasım eleştirdi. Başbakan Erdoğan'in henüz milletvekili bile seçilmeden Tür- kiye'yi temsil etmeye kaüctığını belir- ten Sezer. "Türkiye, bugünBaşbakan'm yetkisiz günlerinde verdiği sözlerin di- yetini ödüyor" diye konuştu. DSP-MHP-ANAP Koalisyonu'nun, bugünkü hükümete "snır terör" bırak- masma karşın şimdi her gün şehit ce- nazelerinin kalktığına dikkat çeken Se- zer, "PKKbu hükümetzamanındaade- ta yeniden hortladı. Başbakan'uı yan- hş yaklaşımlan ve polhıkalan sonucu ül- ke kaosa sürüklenhor" dedi. DSP liden Zekı Sezer. hükümetin ekonomik polıtikalannı da eleştirdı. TKP tarafindan düzenlenen 'Emperyalizme Karşı Halk Seferberliği Mitingi'nde AB protesto edildi 'Dayatmalara boyun İstanbul Haber Servisi - Türkiye Ko- nünıst Partisi'nin (TKP) oluşturduğu '•Vurtsever Cephe" tarafindan, Türki- ye ıle Avrupa Birliği (AB) arasında bu- gin başlaması beklenen müzakerelere brşı Kadıköy Iskele Meydanf nda dü- zaılenen "Empervalizme Karşı HalkSe- ferberliği Mitingi'"nde bir araya gelen Mklaşık 3 bin kişi AKP hükümetini ve .^B üîkelerini protesto etti. Iskele Meydanı'nda yaklaşık 3 bin kşinin toplandığı miting, katılımcılann, aır Nihat Behram'm okuduğu şıır eş- tânde saygı duruşuyla başladı. Yurtse- er Cephe adına mıtingin açılış konuş- nasını yapan Türkiye Komünıst Partı- s Genel Sekreteri Kemal Oku>"an, AB te Türkiye arasında bugün başlaması teklenen müzakereleri "Çirkin pazar- ii" olarak nitelendirdi. Okuyan "Bugün 3 Ekim. Bugün, bu ikenin en duzeysiz, en işbirtikçi, bu ül- leyi zerre kadar düşünmeyen temsilci- tri yeni dayatmalarla karşılaşacak ve toyun eğeceklerdir"dedı. Okuyan, Av- 'jpa Bırliği'nın Türkiye emekçılerine açbu- fayda sağlamayacağını söyledi. •Sol içinde, sol ile yurtseveriiği bağdaş- ramavanlarbuhınduğunu" dile getıren Kadıköy'de düzenlenen mitinge>aklaşık3 bin kişikatıldL(Fotoğraf: UGUR DEMİR) Okuyan, bu tartışmalann kendilennı hiç ılgılendirmedığini ve yurtseverlığın or- tak kimlik olduğunu söyledi. "Emperyaözmin emekçflere \ikun ge- tirdiğini ve bu nedenle de AB'ye karşı ol- duklarnu" belirten Okuyan, "AB'nin 'reformlar' adıalündaTürkhekülrürü- nü yıkmıa götürdüğünü" sa\Tinarak "Bu yasalann hepsi Türldye'de emekçi suuf- lar tarafindan değiştirflecektir" dedi. Yunanıstan Komünist Partısı Sıyasi Büro Üyesi Dimitris Kutsumpas da, AB' nin ışçıler tarafindan kurulmadığı- nı belirterek "AB sermaye birliğidir, emekçilerin mücadelesine karşıdır. AB işçilerden, toplumdan yana bir biıük olamaz" diye konuştu. Türk ve Yunan müzik gruplannın şarkılannın seslen- dirildığı mitmge. aralannda Yunanis- tan, Bulgaristan, Romanya'nm da ol- duğu 16 üUcenin komünist partisi de katıldı. Miting, sağanağa rağmen Rıh- tım Caddesı'nde gerçekleştinlen yü- riiyüşle sona erdi. Bu arada. Iskele Mey- danı'ndaki miting ve Tepe Nautilus önünde sona eren yürüyüş sırasında polis geniş güvenlik önlemleri aldı. Mi- ting ve yürüyüşü bazı yabancı yaym organlan da izledi. ESP'nin AB protestosu Ezilenlenn Sosyalist Platformu (ESP) da bugün başlayacak AB müzakerele- rini Taksim'de protesto ettı. Taksım tramvay durağında toplanan ESPTiler adma yapılan açıklamada, AB'nin ça- re değil emperyalist bir boyunduruk olduğu belirtılerek "AB, başta Ahnan, Fransız, tngihz olmak üzere emperya- list devletlerin ve tekeüerin çıkarlanmn birtiğktir" denıldı. Açıklamada. AB'nin kendini, Avrupa işçi smıfmm sosyal haklannı tırpanlayarak, Balkanlar'da halklan bırbirine düşürerek, çıkarlan- na uygun olan her durumda ezılen halk- lara karşı ABD emperyalızmı ıle suç or- taklığı yaparak ortaya koyduğu ıfade edıldı. "Sermayenin birliğine hayn"! Ya- şasın emekçilerin birliği" yazılı pan- kart taşıyan grup, "Kahrobun AB, kah- rolsun emperyaüzm", "AB'ye hayır" sloganlan attı. Grup açıklamanm ar- dından olaysız dağıldı. Siyasette '3 Ekim' sonrasına geçerken TBMM 4. yasama yılına AB tartışmaları ve parlamento aritmetiğindeki hızlı değişiklikleıie başladı. 3 Kasım seçimlerinden bu yana 38 milletvekili parti değiştirdi. ilginç olan; iktidar partisinin yanı sıra ana muhalefet partisi CHP'den de dikkat çekici istifalar yaşanmasıydı. 177 milletvekiliyle parlamentoya gıren CHP'nin sandalye sayısı 157'yedüştü. 20 milletvekili CHP'den ıstifa ederken; CHP'nin "vıtrini" partiyi terk etti. Seçimler öncesinde otobüsün üstünden, sahneden halkı selamlayan vitrinin başaktörieri Kemal Derviş, Zülfü üvaneli, Yaşar Nuri Öztürk artık "vitrin"de değil. Bu da, CHP'nin kasım ayında yapılacak kurultayında partiyi seçime götürecek kadrolann kimler olacağı sorusuna önem kazandınyor. AB ıle ilgili bugün ortaya çıkacak gelişmeler ve cumhurbaşkanlığı seçim süreci, önümüzdeki dönem TBMM'deki hareketliliği daha da etkileyecek görünüyor. Erken seçim ve cumhurbaşkanlığı seçimi hesaplanna dayalı yeni yeni senaryolar sahneye konulabilir. Bu süreçte yaşanacak ilginç gelişmeleri, renkli kulislen bu yıl da köşemizde aktarmaya devam edeceğiz... TBMM'de 'sahte mektup'la muhalefet TBMM'de son dönemde milletvekillerı ya da danışmanlann imzasıyla kaleme alınan sahte mektup ve açıklamalar elden ele dolaşmaya başladı. Sahte mektuplarla muhalefetin ilk örneği olarak, AKP Burdur Mületvekili Bayram Özçelik imzasıyla milletvekillenne gönderılen mektup ortaya çıktı. Mektupta, "Tayin ettirdiğim başhekimin yolsuzluklan nedeniyle hepinizden özür diliyorum ve azap çekiyorum. Milletin vekili olarak sizlerden özür dilemekle, tüm Tûrk milletinden af dilediğime inanıyorum. Hatasız insan olmayacağını unutmayalım" ifadesi yer aldı. Mektubun sahte olduğu ortaya çıkarken; muhaliflerinin kurbanı olduğunu söyleyen özçelik'in, "Başhekim hakkında Sıvas'ta görev yaptığı dönemde soruşturma açılmış ve kendisi beraat etmiş" açıklaması da dikkat çekicıydi. Ikinci olarak, AKP Kınkkale Milletvekili Murat Yılmazer'in oğlu Mustafa Yılmazer'in imzasıyla TBMM Genel Sekreterliği'ne bir dilekçe gönderildi. Oğul Yılmazer, milletvekillerinin 3. dereceye kadar akrabalarının milletvekili danışmanı olamayacağına ilişkin TBMM Başkanlık Divanı kararına aykın olarak Anavatan Partisi Gaziantep Milletvekili Ömer Abuşoğlu'nun danışmanı olduğunu bıldirdiği dilekçede, "vicdanının rahatsız olduğunu, şimdiye kadar kendisine verilen ücreti faiziyle geri ödeyeceğini" söylüyordu. Dilekçenin "sahte" olduğu, ancak olayın "doğru" olduğu ortaya çıktı. Son olarak AKP Grup Başkanvekılı Sadullah Ergin imzasıyla gazetelere bir açıklama gönderildi. Açıklamada, "büyük ümitleıie işbaşına gelen AKP iktidannın parti teşkilatlanndaki yolsuzluklan önleyemediği" vurgulanıyordu. Ancak, bu açıklama da sahteydi. işin ilginç yanı, açıklamanm gazetelere faksiandığı telefon numarasının Ergin'in faks numarası olmasıydı. Durumu öğrenen Ergin, kendi imzasını taklit ederek kimin açıklama geçtiğini ortaya çıkarabilmek için sekretaryasını uyardı ve faks cihazının başında nöbet tutulmasını istedi. Görevlilerin faks nöbeti sırasında faks cihazında tek bir kıpırtı bile olmadı, ancak aynı saatlerde gazete bürolanna aynı açıklama gönderilmeye devam ediyordu. Durum sonradan anlaşıldı. Açıklamayı gönderenler, üzerine Ergin'in faks numarasını monte etmişlerdi. Komisyonun hassas terazisi... TBMM Milli Saraylar Daire Başkanlığı, şubat ayında "rehberiik" sınavı açtı. Sınava giren adaylar, önce yazılı olarak yapılan dil seviye tespit sınavına, daha sonra da mülakata (sözlü sınav) alındılar. Mülakat sınavını TBMM Genel Sekreter Yardımcısı Cengiz Köksal başkanlığındakı sınav komisyonu gerçekleştırdi. Her iki sınavın ortalaması en yüksek olan adaylardan 22'si rehberolmaya hak kazandı. Puanlan 70'in üzerınde olan 7 aday ise başanlı sayıldıkları halde yeterli kadro olmadığı için "yedek" listeye alındılar. Sınav sonuçlarını ilginç kılan; rehberiik için en önemli özellik olan "dil seviye tespit" sınavında 90-95 gibı yüksek puan alan bazı adayların mülakat sınavında "başansız" bulunup elenmesi ya da "yedek" listeye alınmalan oldu. Malum Türkiye'de "mülakat" sınavında genelde "torpil gücü" etkili olduğu için CHP Antalya Milletvekili Feridun Baloğlu da konuyu soru önergesiyle TBMM gündemine taşıdı. TBMM Genel Sekreterliği soru önergesine verdiği yanrtta, adaylann her iki sınavdan aldığı puanları açıkladı. Buna göre örneğin Nergis Kaya yabancı dil sınavından 90 puan almasına karşın, mülakatta 45'le başansız sayılırken; Rkriye Uysal dil sınavını 95'le aşarken, mülakat notu 62'de kaldığı için "yedek" listesine girebilmişti. TBMM Genel Sekreterliği bu durumla ilgıli olarak "mülakatta genel kültür, konuşma ve temsil yeteneği, rehberiik hizmetini engelleyici fiziki engel olup olmadığı, rehberiik deneyiminin dikkate alınarak puanlama yapıldığı" açıklamasını getirdi. Ancak sınav sonuçlannı ilginç kılan bir başka nokta da, sınav komisyonu üyelerinin "kanaatierinin" birinci derecede rol oynadığı mülakatta bazı adaylara 42.5, 96.5, 54.5 gibi ancak bir test sınavında verilecek türden "buçuklu" puanlar verilmesi oldu. Her ne kadar Cengiz Köksal bu durumu "sınavın ciddiyeti"r\e bağlasa da, komisyon üyelerinin adeta "hassas terazi"öe tartıp verdikleri "buçuklu kanaat" notları da insana "pes" dedirtecek cinsten... TRT'nin tesellisi! Eurovısion Şarkı Yanşması'nda Türkiye'yi Gülseren'in "Rimi Rimi Ley" adlı şarkıyla temsil etmesi ve 13. olması çok tartışma yarattı. CHP Yozgat Milletvekili Emin Koç, Devlet Bakanı Beşir Atalay'a "Türkiye'nin Eurovision'da 13. olması sizce bir başan mıdır" diye sordu. Atalay, soru önergesine yanıt olarak TRT Genel Müdüriüğü'nden istifa eden Şenol Demiröz den gelen açıklamayı gönderdi. Bu açıklamada, Eurovision'da 39 ülkenin yarıştığı ve seslendirilen eserierin 39 ülkenin halkı tarafindan tele oylama ile değeriendirildiği anımsatılarak "Rimi Rimi Ley" adlı eserin 13 ülkeden gelen 92 puanla 13. sırada yer aldığı aktarıldı. Alınan oyun 1975 yılından bu yana alınan en yüksek 4. oy olduğunu belirten Demiröz'ün tesellisi de ilerieyen satıriarda ortaya çıktı: "Fransa, Almanya ve Ingiltere gibi ülkelerin uluslararası sıralamada son sıralarda yer aldığı görülmektedir.' Türey Köse, Ayşe Sayın, Emine Kaplan tbmrDcumıâttnetnettr