Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 3 EKİM 2005 PAZARTESİ
HABERLER
Başbakan Erdoğan, AB'nin karan ne olursa olsun, Türkiye'nin rotasının değişmeyeceğini söyledi
'%lumuzadevamederiz'EMİNE KAPLAN
KIZILCAHAMAM - Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, AB' nin ka-
ran ne olursa olsun Türkiye'nin ro-
tasında bir değişıklik olmayacağını
ve yoluna devam edeceğini söyledi.
Erdoğan, "Kopenhag Kriterieri'ni,
Ankara kriteri yapar yolumuza de-
vam ederiz. Biam hiçbir sıkınömız
yok. Bu noktadaihtiyacımız da yok"
dedi. Erdoğan, toplantıda milletve-
killerinin yolsuzluklarla ilgili eleş-
tirileriyle karşılaştı. Amasya Mil-
lervekili Hamza Albayrak, Erdo-
ğan'a *\oisuzluklamücaddedeneya-
pıldı?" diye sordu.
AKP'nın 5. istışare ve değerlendır-
me toplantısı dün Kızılcahamam'da
başladı. Toplantının açılışında konu-
şan Erdoğan, bürokratik oligarşiden
yakındı. AB üyeliginin Türkiye için
Oyan:
Ninni ve
masallar
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP
Genel Sekreter Yardımcısı Prof. Dr Oğuz
Oyan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın
AKP îstişare Toplantısı'nda yaptığı konuş-
mayı, "Kralcaham masallarT diye nıtelen-
dirdi. Oyan. yaptığı yazılı açıklamada, "Baş-
bakan'ın AKP milletvekilleri saflannda AB
fle yürütülen ilişki tarzunn veözeDeştirmeler-
le ilgili şaibe iddialannın yaratüğı huzursuz-
luğu yaüştırma çabasının, apkı Uusa Sesle-
niş programlannın gerçeği sapnran niımile-
re dönüştürülmesine benzer bir biçimde Kı-
zücahamam masallanna dönüştürüldüğü
görülmüştür" dedi.
42 yıllık bir hayal olduğunu anlatan
Erdoğan, bugün bu rotada herhangi
bir değişiklik olmadığını ve olmaya-
cağını söyledi. Erdoğan, Türkiye'nin
üzerine düşen yükümlülükleri yerine
getirdiğini, masada hiçbir eksiklik
kalmadıgıru belirtırken Türkiye'nin sa-
mimıyet sınavından geçtiğini, sıra-
nın AB'de olduğunu söyledi.
AB'nin alacağı kararlarla ya küre-
se! birgüç olacağını ya da sonsuza dek
Hıristiyan kulübü olarak kalacağını
vurgulayan Başbakan Erdoğan, üzün-
tülerinin yalnızca medeniyetler bu-
luşmasının yara almasından kaynak-
lı olacağını savundu.
Erdoğan, AB 'nin karanna göre ha-
reket edeceklerini ve AB'nin karan
ne olursa olsun Türkiye'nin yoluna de-
vam edeceğini vurgularken "Bizim
hiçbir sıkjnümız yok. Bu noktada ih-
tiyacımız da yok. Güçlüyüz, güçlü ola-
rak yolumuza <ie\ am ediyoruz. Kop-
hanag Kriterieri'nin adını değiştirir,
Ankara kriterieriyapar.yolumuza de-
vam ederiz" diye konuştu.
Yolsuzluk sorgulaması
Erdoğan, toplantıda bazı millet-
vekillerinin yolsuzluklarla ilgili eleş-
tirileriyle karşılaştı. Amasya Mil-
letvekili Hamza Albayrak, Erdo-
ğan'a "Ybtsuzlukla mücadeiede neya-
pıldı, vatandaş bunu merak ediyor.
Derli topiu bir açıklama gelmiyor"
dedi. Özelleştirmeler konusunda da
KOMİSYONA BAŞVURMUŞ
MakbuleHanım
Meclis'ten vergi
muaflyeti istemiş
• Atatürk'ün kız kardeşi Makbule
Hanım'ın, ölümünden 3 yıl önce
TBMM Dilekçe Komisyonu'na
başvurarak maaşmdan vergi
kesilmemesini istediği ortaya çıktı.
ANKARA (ANKA) -
Derdine çare bulamayan-
lann son bir umutla baş-
vurduğu TBMM Dilek-
çe Komisyonu, geçmiş-
te Mustafa Kemal Ata-
türk'ün kız kardeşi Mak-
bule Hanım'ın (1885-
1956), maaşından vergi
kesintisi yapümasına iliş-
kin şikâyetini 1953 'te de-
ğerlendirmiş.
TBMM Başkanlığı, ta-
nıtım kıtaplanndan biri-
sini de Dilekçe Komisyo-
nu içüı çıkardı. 22. dö-
nem içerisinde toplam 8
büı 709 dilekçeyi karara
bağlayan Dilekçe Komis-
yonu'na gelen başvuru
sayısı 14 Eylül 2005 ta-
rihi itibanyla 9 bin 341 'e
ulaştı. Meclis'in yoğun
çalışan birimleri arasın-
da yer alan Dilekçe Ko-
misyonu, çeşitli toplum-
sal sorun ve taleplerle il-
gili olarak toplam 3 mil-
yon 378 bin 179 imzalı
başvuruya muhatap olu-
yor.
Dilekçe Komisyonu
(Istida Encümeni), ilk ka-
rannı 14 Kasım 1925 'te,
"Elaziz Jandarma Alayı
Kumandanhöfndan mü-
tekait, Ankara'da Sefa
Otefi'nde misafıreten mu-
kiın kaymakam Mehmet
Ataullah Bey"in talebı
hakkında almıştı.Dilek-
çe Komisyonu'na Ata-
türk'ün kız kardeşi Mak-
bule Hanım gibi tarihi
kişilikler de başvurarak
yardım istemiş. "Ata-
türk'ün Hemşiresi"
Makbule Atadan'ın
"Maaşının vergiden mu-
af tutulması hakkında~kı
dilekçesi de Komisyo-
nun,28Ocakl953tarih
ve 5603 sayılı karanyla
incelenmiş. Komisyonun,
Makbule Hanım'ın tale-
biyle ilgili karan şöyle:
İsteği reddedilmiş
Dilekçe: Bilumum
emekli maaşlan hizmet
erbabı vergilerinden istis-
na edilmekte olduğu hal-
de, kendisine vatani hiz-
met bölümünden ödenen
maaşmın vergilere tabi
tutulduğunu beyarda bu
suretle verilen maaşının
da emekliliklerde olduğu
gibi vergiden muaf edil-
mesini istemektedir.
Maliye Vekâletf nin ce-
vabi yaasında: Dilekçi-
ye vatani hizmet bölü-
münden ödenen maaşın
İktisadi Buhran vergisi
hariç, Kazanç, Muvaze-
ne ve Hava Kuvvetleri'ne
yardım vergilerine tabi
tutulması suretiyle yapı-
lan muamelede kanuna
aykın bir cihet bulunma-
makta olduğu bildiril-
mektedir.
Gereği düşünüldü: Is-
teğin mahiyetine ve ve-
kâlet cevabına göre bu
hususta komisyonumuz-
ca bir işlem yapılmasına
mahal olmadığına, dılek-
çinin isteğinde ısrar etti-
ği takdirde kaza mercüne
müracaatta muhtariyeti-
ne (serbest olduğuna) ka-
rar verildi.
AKP 'ye sürpriz transfer
CHP'den istifa eden vç ANAP'a geçeceğine kesin gözüyle
bakılan Adıyaman Mifletveküi Şevket Gürsoy AKP'ye
kaüldL Gürsoy için, Kmkahamam toplanüsuıda tören
düzenlendi. Tören sırasında, AKP Adıyaman
miDervçkiDeri kürsüye çağnhrken vekillerden Mehmet
Özyavuz'un kürsüye gebnemesi dikkat çekti. Gürsoy'un,
istifasından hemen sonra ANAP'a katılacağı dile
getirilmişti. AKP'lilerin son anda devreye girerek
Gürsoy'u ikna ettikleri öğrenikü Bu katüunla AKP'nin
milletvekili sayısı 356'ya yükseldi. (Fotoğraf: AA)
HEMŞERÎYE AYRICALIK
Atamada engel
taınmmyor
ÖMERŞAN
RİZE-Rize Gençlik ve Spor II Müdürlüğü'ne
Rize Anadolu tmam Hatip Lisesi'nin Hadis ve
Kuran dersi öğretmenlerinden, Başbakan Re-
cep Tayyip Erdoğan'ın hemşerisi Güneysulu
Ömer Yıhnazatandı.
îl Müdürü Ünal Erdemü'nin 17 Temmuz'da
emekliye aynlmasıyla boşalan Rize Gençlik ve
Spor II Müdürlüğü görevini kurumun çeşitli ka-
demelerinde 16 yıldır görev yapan Mehmet
Öriin vekâleten yürütüyordu.
Ancak Orün'ün yerine geçen hafta Hadis ve
Kuran dersi öğretmeni Ömer Yılmaz geçici gö-
rev le atandı. Yılmaz'ın ataması su-asındaki yıl-
dınm yazışmalar şaşkınlık yarattı. Yıhnaz ön-
ce II Müdürlüğü görevine atandı. Atama sade-
ce kâğıt üzerinde kahrken Ydmaz, Malatya Ö Mü-
dürlüğü görevine başlamadan aynı gün içinde ge-
çici görevlendirmeyle Rize Gençlik ve Spor tl
Müdürlüğü'ne geririldi.
ESKÎHÜKÜMETLERISUÇLADI
Gül: Elimizde
koz bırakmadılar
KIZILCAHA]>L\M (Cumhuriyet) - Dışışle-
ri Bakanı Abdullah Gül AB iJe yaşanan sıkıntı
ile ilgili olarak eski hükümetleri suçladı. Günü
kurtarma politikalan nedeniyle önceki hükü-
metlenn Türkiye'nin elindeki bütün kozlan har-
cadıklannı belirten Gül. "Bize koz bırakmadı-
lar" dedi.
Abdullah Gül, mılletvekilleriyle basuıa kapa-
lı olarak gerçekleştirilen toplantıda AB ile ilgi-
li son gelişmeleri değerlendirdı. 17 Aralık'ta or-
taya konan tüm şartlann kabul edıldiğıni ve Tür-
kiye'nin bütün yükümlülüklerini yenne getirdi-
ğini belirten Gül, "Onlann da be^esi var, bizim
de belgemiz var. Onlann belgesini imzalamak
zorunda değUiz. Sonunda ortak bir belge çıkar-
sa geçerli olacak" dedi. Gül bir milletvekılinin
Türkiye'nin elınde kozu olup olmadığını sorması
üzerine. geçmış hükümetlerin günü kurtarma
politakası izlediğini, bu nedenle de Türkiye'nin
elindeki kozlann karşılıksız olarak harcandığını
söyledi. Gül, "EKmizde koz kalmadı" dedi.
dikkatli olunmasını isteyen Albay-
rak, yabancılara yapılan özelleştir-
melerde gelir vergisi transferi oldu-
ğuna dikkat çekti. Albayrak. "Ta-
vuğu kesmek iyi bir şey. Satük diye
sevinirken >ıunurtasmdan ohnaya-
hm" diye konuştu.
Erdoğan'ın Hatay'daki 1. Medeni-
yetler Buluşmasfnda "Çokluktan
bûiik, birükten çokluk doğar" dedi-
ğini anımsatan Albayrak, partide ai-
diyet duygusunun oluşmamasından
yakındı. Hakkında takipsizlik kara-
n verilen bir davanın gazete manşet-
lenne taşındığını anımsatan Albay-
rak, ancak bu konuda partiden hiç-
bir açıklama yapılmadığını ve bun-
dan üzüntü duyduğunu söyledi. Os-
maniye Milletvekili MehmetKastal
tarım politikalannın yeniden göz-
den geçirilmesini isterken Muğla
Milletvekili Seyfî Terzibaşıoğlu be-
lediyelerce gerçekleşti-
rilen festivallere dikkat
çekti. Terzibaşıoğlu bu
konuda çok büyük savur-
ganlık yapıldığını, bu-
nun önlenmesi gerekti-
ğmi bildırdi.
Eleştirilen yanıtlayan
Erdoğan, yahrimlann ya-
bancılara açılmasını ıste-
meyenlerin Türkiye'nin
dünyaya açılmasını iste-
meyen zihniyetler oldu-
ğunu söyledi. Erdoğan,
Cumhurbaşkanı Sezer'in
stratejik kurumlann sa-
tılmaması gerektiği yö-
nündeki açıklamasına da
tepki gösterirken şu gö-
rüşlen dile getirdi:
"Yabancı sermaye ha
gelmiş Türkhe'de yatınm
yapmış, ha bir özefleştir-
me tesisini abnış. Stratejik
kurunı diyorlar. Nedir bu
strateji, bunun bir tanınn
var mıdır, bö\ le bir anla-
>ış olur mu? Bugün dün-
yada en stratejik üriin si-
İahta''
Erdoğan, kendisine *fa-
lancayla niye görüşüyor-
sunuz" sorusunun yönel-
tıldığını anımsatarak "Gö-
rüşürüzgörüşürüz, biz bu
noktada rahabz. GizH ka-
pah kapüarardmda satmı-
yoruz \ö" dedi. Galataport
ihalesini alan grubun or-
taklanndan Israilli işada-
mı SamiOfer ile gorüşme-
sini de savunan Erdoğan,
TÜPRAŞ'ı kastederek
"Görüştüğümüz Ofer bu
yeri aldı mı? AlamadL Ni-
ye alamadv çünkü daha
fazla veren oldu. o yüzden
alamadı. Tutturdular Ga-
lataportdi>B. Ofer'in Türk
ortaklannı niye gönnü-
yorsunuz?" dedi.
Galataport'un satış ra-
kamını "ihalede ortaya
çıkabilecek en ideal ra-
kam
n
diye nitelendiren
Başbakan Erdoğan. "Her
şej açık ve şeffaf olarak
yapdmıştu-. Biz rahaöz.
Hiçbh- yeri kimseye peş-
keşçekmedik. Çekmeviz.
Hiç kimse kuru kuruya
Yahudi düşmanhğı yap-
masın. Böyle bir poüti-
kalan varsa. bunlan par-
tinin politikalan olarak
ilan etsinler" değerlen-
dirmesini yaptı.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Avusturya'nın Türkiye ile müza-
kereJerin başlamasına engel olmak
amacıyla ortaya koyduğu tutum,
çeşitli değerlendirmeleri ve yo-
rumlan da beraberinde getiriyor.
Yorumculann çoğunluğu, Avus-
turya'nın "imtiyazlı üyelik" hede-
fine yönelik çıkışının ardında iç
politika kaygılannın yattığını söy-
lüyor. Pazar günü Avusturya'da
yapılan yerel seçimlerin bu tu-
tumda tayin edici bir rol oynadı-
ğını iddia edenler çoğunlukta.
Avusturya halkının yüzde 60'ının
Türkiye'nin üyeliğine hararetle
karşı çıktığı da bir gerçek.
Bu iddialar anlaşılabilir. Ancak
bir iddia vardı ki ben buna sürek-
li gülüp geçiyordum. Bu, Osman-
lı'nın ünlü Viyana kuşatmasının
Avusturya'nın olumsuztutumun-
daasıl rolü oynadığı iddiasıydı. Vi-
yanalılar, Osmanlı kuşatması al-
hnda geçirdikleri acı günleri birtür-
lü unutmamışlardı. Aradan 500
yıl geçmişti. Ortada ne Avustur-
ya-Macaristan Imparatorluğu ne
de Osmanlı Imparatorluğu kal-
mıştı. Buna rağmen bir Avrupa
Sorun Gerçekten Viyana Kuşatması mı?
ülkesinin tutumunda bu tarihi olay
bir rol oynayabiliyordu.
Uygar dünyada özgüriüğün ve
demokrasinin nasıl geliştirilece-
ğinin tartışıldığı bir dönemdeyiz.
Olmaz böyle şey, olmaz böyle
saçmalık demeyin, olabiliyor.
Ben samimi olarak, bu iddianın
bir uydurma olduğuna inanıyor-
dum. Pazar sabahı bir Ingiliz ga-
zetesi The Independent'ı oku-
yuncaya kadardüşüncem bu şe-
kildeydi. Independent gazetesi
de Avusturya'nın bu olumsuz tu-
tumunun arkasında Viyana ku-
şatması mı yatıyor sorusunu so-
runca, "\/aya/Tas//ı////"dedimken-
di kendime. Demek bunlar da
olabiliyormuş.
• • •
Türkiye'nin AB üyeliginin kolay
olmadığını bütün dünya biliyor.
Hatta, bazılanna göre zaten Tür-
kiye hiçbir zaman AB üyesi ola-
mayacak, çünkü Türkiye'yi üye-
liğe kabul etmeyip AB'nin kapı-
sına bağlayacaklar. Onlar mı hak-
lı, şimdiden bir şey söylenemez.
Çünkü süreç devam ediyor. Tür-
kiye müzakere tarihini zor da ol-
sa aldı. Şimdi sıra müzakerelerin
başlamasına geldi. Bunun için de
epeyce engelin aşılması gerekti-
ğini görüyoruz.
Türkiye, AB'ye girer mi, girebi-
lir mi, bu konularda söylenen söz-
lerin hepsi tahminden ibaret.
Olumlu olanlan da, olumsuz olan-
lan da sonunda birer tahmin. Bu-
rada, doğru tutum hangisi, işte bu
önemli. Doğru tutum, Türkiye'nin
evrensel demokrasi ölçütlerine
ulaşmak için başlattığı çabaları-
nı sürdürmesi, AB üyeliği için ıs-
rar etmesi. 40 yıldır sürdürülen
çabadan vazgeçmemesi. Hede-
fine ilerlemek amacıyla içeriden
ve dışandan bastıran statükocu-
ların direnişini kırabilmek ama-
cıyla kararlı davranması.
Baştan bu iş olmayacak diye
düşünülürse, zaten adım atmak
mümkün olmaz. Olabileceğini
varsaymak ve olması için çaba-
lan sürdürmek doğru olanı. Bu-
nun dışındaki umutsuzluklar yal-
nızca sürecin başarısızlıkla so-
nuçlanmasına neden olur. llerle-
me enerjisini zayıflatır.
• * •
Bu süreç sırasında ilginç de bir
paradoks yaşıyoruz. Avusturya,
Avrupa'daki milliyetçi hareketin
en güçlü olduğu ülkelerden biri-
si. Bu milliyetçi rüzgâr bir arane-
redeyse Avusturya'da Heider gi-
bi bir Neonaziyi iktidara taşıyor-
du. Avusturya gibi ülkelerdeki mil-
liyetçilerin tutumuna, onlann "mil-
//yefç/"liklerine ve "önyargılı" tu-
tumlarına kızıyoruz.
Milliyetçilik biraz da böyte bir şey
değil mi? "Milliçıkaıian" savunu-
yorum adı altında tarihi gerçek-
leri çarpıtmak, farklı olana düş-
manlık yapmak gibi temel tezler
milliyetçiliğin evrensel plandaki
olmazsa olmazlarıdır. Dünyanın
her yerindeki milliyetçiliğe bakın,
hemen hemen aynı tezlere san-
lırlar.
• • •
Yine dünyanın hemen her ye-
rinde milliyetçiler "Benim milli-
yetçiliğin iyidir" diye düşünüp
başkasının milliyetçiliğine kızar-
lar. Başka ülkelerin milliyetçilikle-
rini suçlarlar. Bu anlamda yoktur
birbirinden farkları.
Avusturya olayında milliyetçili-
ğin bir yüzünün de faşizm oldu-
ğunu görüyoruz. Geçmişteki fa-
şist kalkışmalara, ırkçı saldınlara
dikkatle bakarsanız temel gıda-
sının hep milliyetçilik olduğunu
görürsünüz. Bunun şaşmaz ev-
rensel bir özellik olduğunu tarihi
birazcık karıştınrsanız fark edebi-
lirsiniz.
Avusturya'nın milliyetçileri "Vi-
yana Kuşatması "na gerçekten
takmışlar mı, hâlâ aklım almıyor.
Biraz düşününce ise bunu normal
karşılıyorum.
2000^Lİ YILLARDA
ERDAL ATABEK
Kendini Kontrol
Edemezsen...
Bu sütunun başlığını 2000 yılında "2000'li Yıl-
larda" olarak değiştirdiğim zaman artık yeni bin-
yılın konulannı işleyeceğimi düşünmüştüm, öyle um-
muştum. Oysa hiç de öyle olmadı. Hâlâ kendi or-
taçağımızın sorunlarını işlemek zorunda kaldığımı-
zı görüyorum, siz de görüyorsunuz. 2000 yılının üze-
rinden yıllar geçti, 2005 yılını bitiriyoruz. Ama bi-
zim güncel konularımız hâlâ bunlar.
Her gün haber olan konularımıza şöyle bir ba-
kalım:
- Kredi kartı batağı katrilyon liraları buldu, bin-
lerce kişi kart mağduru.
- Trafik kazalarında ölümlerin sonu gelmiyor, her
gün kaza, her gün ölüm haberleri.
- Maganda kurşunlanyla ölüm olayları bitmek bil-
miyor.
- Aile karan ile cinayetler sürüp gidiyor.'
- Her gün denecek sıklıkla uyuşturucu ölümleri,
bar kavgaları, ölümler.
Bütün bu olaylar vah vahlarla, yazıklaria geçiş-
tiriliyor, hiçbir olayın neden-sonuç ilişkisine daya-
lı bir analizi yapılmıyor. Olaylar, günlük felaketlere
alıştırılmış toplumun bilinç üstünden kayıp gidi-
yor.
Insanın bilinçattı olduğu gibi bir de bilinçüstünün
varlığını düşünmeye başladım. Bilince uğramadan
kayıp giden bilgiler de iz bırakmadan böyle gelip
geçiyorolmalı. Bilinçüstü, kaygan biryüzey olma-
lı, hiçbir şey öğrenemeden bunca olayın içinde ya-
şayıp gitmek de özel bir inceleme konusu olmaya
deger.
" Şimdi bakalım, bu olaylann hiç sorulmayan doğ-
ru sorulan neler olabilir?
• Kart mağduru kışi, TV haberinde açıklıyor; "3
milyariık borcum 20 milyara çıktı, yıkıldım, kendi-
mi öldürecek duruma geldim." Haberin yorumu
yapılıyor, bankalar böyle faiz uygufamasın, önlem
alınmalı. Bankalara elbette önlem alınmalı, böyle
insaf dışı faiz uygulanmamalı, doğru.
Ama asıl soru şu değil mi?
"Kardeşim, sen neden ödeyemeyeceğin bor-
cuyaptın ? Bu kartı kullanıp milyarlarca liralık borç
yaparken aklın neredeydi?"
Doğru soru bu değil mi? Bunun yanıtı, "Ne ya-
payım, ihtiyacım vardı, kullandım" olabilir mi?
Bu durumun nedeni nedir? Kart sahibinin ken-
di güdüsünü kontrol edemernesi.
• Trafik kazaları ölümlerindeki nedenlere baka-
lım. Aşın hız elde bir. Direksiyon hâkimiyetini kay-
betmeler, virajı alamamalar, uçuruma düşmeler
nasıl oluyor? Aşın hızdan oluyor. Içkili araba kul-
lanmaktan oluyor. Belki uyuşturucu alarak araba
kullanmaktan oluyor. ölümlü kazalara bakınız, ge-
ce eğlence dönüşleri, bar çıkışlan, sabaha karşı tra-
fikleri. Sonra bunca önleme karşın kemer takma-
malar. Kemer takmadığı için takla atan arabadan
fırtayan sürücüler ya da sürücünün yanında otu-
ranlar.
Aşın hız, ıçkili araba kullanma, kemer takmama.
Bunlar neden?
Kurallaraaldırrnarnaktan, kendini kontrol edeme-
mekten, kendini hiçbir şeye zorunlu saymamak-
tan.
• Maganda kurşunu ne demek? Ya aşka gelip
silaha sarılıp dan dan kurşun sıkmak demek. Ya
da aralarında vuruşurken masum insanlan öldür-
mek demek. Düğünler böyle, maç kazanmalar
böyle, yöre şenlikleri böyle. Belinde silah var ya.
llle de çıkarıp nasıl attığını göstermek gerekiyor. Si-
lah terbiyesinin en görmemişliği. Silaha saygısı
olanlann asla yapmayacağı basitlik. Nedeni nedir?
Görgüsüzlük, övünme, bak benim oyuncağım na-
sıl gösteriş. Kabadayılık, meydan okuma, efelen-
me. En görmemışinden, en basitinden.
• Aile karan ile cinayet. Yöresel infaz kanunlan-
nın sürüp gitmesi. Toplumun gizli onayıyla işlenen
cinayetler.
Dikkat edelim, toplum bu olaylara yol tamiratı-
na gösterdiği tepkiyi bile göstermiyor. Çünkü ken-
di bilinçaltı da bu olayları onaylayan kültür ile yük-
lü.
Bütün bunlann kişisel nedeni, insanımızın ken-
dini kontrol etmeyi öğrenmemesi, bilmemesi, ya-
pamamasıdır.
Kendini kontrol edemeyen kişi elbette başkası-
nın kontrolünü haklı çıkanr.
Kendini yönetemeyeni başkaları yönetir.
Biz, asıl bu kusurumuzu gidermenin yolunu bul-
malıyız.
Üç yaşında veremediğimiz "otokontrolyetisi" son-
ra başımıza bu işleri açar durur.
Kendini kontrol edebilmek.
Bunu yapamamak toplumumuzun büyük has-
talığıdır.
Sonra da dönüp kredi kartlannı suçlarız, trafik-
te sadece yollan kusurlu buluruz, vurulan çoluk ço-
cuk için de "Keşke orada olmasaydı, vah vah"
deyip geçeriz. Töreye de diyecek bir şeyimiz ol-
maz.
"Avrupa Topluluğu'na elbettegireriz" demekle
olmuyor.
önce dönüp kendi gerçeğimize bakalım.
e-mail:erdalatak@superonline.com
erdalatak@gmail.com faks:02125139098
RÜŞVET ALDI İDDİASI
AKP'Ii başkana
sonışturma
SEYFETTEN METE
ÇORUM - AKP'li
Çorum Belediye Baş-
kan Yardımcısı SeHm
Sevcn'in usulsüzkatar-
tışı yapmak isteyen in-
şaat sahiplerinden rüş-
vet aldığı ıddialan üze-
rine soruşturma başla-
tıldı.
Çorum'da inşaat ya-
pan bir müteahhit. be-
lediyede rutin incele-
melerde bulunan Mül-
kiye müfettışlerine ya-
zılı olarak yaptığı şikâ-
yetinde Selim Seven'in
inşaat sahiplerine hak-
sız ve hukuksuz bir şe-
kilde kat artışı verdiği-
ni, buna karşılık yüzde
10 komisyon istediğini
öne sürdü.
Şikâyet üzerine ha-
rekete geçen Içişleri Ba-
kanlığı müfettişleri Se-
ven'in makam odasın-
daki çelik kasada kim-
den ne kadar para tah-
sil ettiğine ilişkin bir
liste ile müteahhitler-
den alınan çek ve se-
netler ele geçirildi. Be-
lediye yetkilileri, çek
ve senetlerin ramazan
ayında yoksullara iftar
vermek için alınan ba-
ğışlar olduğunu iddia
ettiler.