22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
3 EKİM 2005 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishaba cumhuriyet.com.tr 11 AB'nin Türkiye'ye verdiği '3 Ekim'de müzakereler başlar' sözü son dakikaya kadar belirsizliğini korudu Lüksemburg'da uzungeceELÇİNPOYRAZLAR LÜKSEMBURG - Avrupa Birliği Genel İşler Konseyi, AB ve Türkiye arasında yüriitülecek müzakerelerde yol hantasını oluşturan Müzakere Çerçeve Belgesi'ni görüşmek üzere dün akşam Lüksemburg'da toplandı. Ancak Türkiye ile müzakerelerin bugün başlayıp başlamayaca- ğı, AB'nin daha önce alınnuş kararına karşın son dakikaya kadar belirsizliğini korudu. AB üyeleri, AB Genel tşler Konseyi toplan- tısmda dışişleri veya Avrupa işlerinden sorum- lu bakanlarla temsü edildi. Bakanlar, ilk aşama- da, yerel saatle 19.00'da (TSl 20.00) yemekte bır araya geldiler. "Gayri resmi" rüteliİdi yemekte tngiliz Dışişleri Bakanı Jack Stra», Türkiye dosyası hakkında son bilgileri verdi. Ardından resmi toplantıya geçen bakanlar, Müzakere Çer- çeve Belgesi'nin onaylanması ve bilgi için sü- ratle Ankara'ya gönderilmesi amacıyla uzlaşma arayışrna girdiler. Toplantıya Avusturya'nın "imtiyazh ortak- hk" taleplerinde ısran damgasuıı vururken, tn- Avrupa Birliği Genel îşler Konseyi'nin dün gece geç saatlere kadar süren toplantısına Avusturya'nın "imtiyazlı ortaklık" ısrarının yanı sıra AB dışişleri bakanlannın Avrupa'nın hazmetme kapasitesi ve Türkiye'nin AB'ye getireceği mali yük konulanndaki hararetli görüşmeleri damgasını vurdu. giltere Viyana'yı ikna etmek için dün geceki toplantıda 2 ülke heyetleri 3 kez bir araya gel- di.Toplantıda AB dışişleri bakanlannın Avru- pa'nın hazmetme kapasitesi ve Türkiye'nin AB'ye getireceği mali yük konulannda uzun süre görüştükleri öğrenildi. AB Dönem Başkanı tngiltere'nin, Avustur- ya'nın çerçeve belgeye yönelik çekincelerini kaldırması için müzakere çerçeve belgesinde AB'nin hazmetme kapasitesine ve müzakerele- rin ucunun açıklığına yönelik yeni öneriler ge- tirdiğı belirtiliyor. Ingiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw, AB dışişleri bakanlan yemeği ön- cesmde Avusturya Dışişleri Bakanı UrsulaPlass- nik, Kıbns Rum Kesimi Dışişleri Bakanı Yor- go Yakovu ve AB Komisyonu Genişleme Ko- miseri ODi Rehn ile ikili görüşmelerde bulun- du. Yakovu, Straw ile görüşmesinin ardından kendileri için "Müzakere Çerçeve Belge- sF'nde bir sorun kalmadığını söyledi. Straw'un Avusturya'yı ikna etme konusunda ikili görüş- melerde büyük bir ilerleme kaydedemediğini söyleyen AB kaynaklan, Avusturya'nın tam üyelik dışı seçeneklerin müzakere çerçeve bel- gesinde yer alması konusunda ısrarcı olduğunu belirtiyorlar. Ingütere'niıı ikna çabası Ingiltere Başbakanı Tony Blair, toplantıda Avusturya'nın olumsuz tutumunu sürdürmesı üzerine Avusturya Başbakanı \Vblfgang Schues- sel'i telefonla aradı. Blair, Viyana'nın tam üye- lik müzakerelerinin başlaması konusunda orta- ya çıkardığı engeli kaldırması çağnsında bulun- du. Avusturya'nın Türkiye ile müzakerelerin baş- lamasına karşı koz olarak kullandığı Hırvatis- tan'ın Başbakanı Ivo Sanader ise müzakereler konusunda kendi ülkesiyle Türkiye arasında bir bağ kurulmasına karşı çıktığını söyledi. AB kaynaklan, Türkiye'nin müzakere çerçe- ve belgesi görüşmelerinde Hırvatistan'ı pazar- lık konusu yapan Avusturya'nuı bugün Ulusla- rarası Savaş Suçlulan Mahkemesi Savcısı Car- la Del Ponte'ninraporunun içeriğine yönelik ola- rak tutum değiştirebileceği olasıhğı üzerinde duruyorlar. AB dışişleri bakanlannın dün ele aldığı Tür- kiye'nin müzakerelerde yol haritasını oluştura- cak müzakere çerçeve belgesinde ağır koşullar yer alıyor. AB'nin karşı deklarasyonunun AB müktesebah olarak kabul edildiği müzakere çer- çeve belgesinde Türkiye'nin Kıbns Rum kesi- mi de dahil olmak üzere AB üye ülkelerinin uluslararası kuruluşlara üye ve anlaşmalarda ta- raf olmasına engel ohnaması isteniyor. Çerçe- ve belgede aynca Avusturya'nın talepleri doğ- rultusunda AB'nin yeni üyeleri hazmetme ka- pasitesine yönelik sert ifadeler yer aldı. ÜL BÜROKRATLARLA TOPLANDI Dışişleri 'nde yoğun trafik MAHMUTGÜRER ANKARA-AB Dışişleri Ba- kanlan, Türkiye'nin müzakere çerçeve belgesini görüşürken Ankara, AB'ye ilişkin en uzun gecesini yaşadı. Dışişleri Ba- kanlığı'nda Bakan Abdullah Gül başkanlığında toplanan dip- lomatlar çerçeve belgenin ola- sı metinleri üzerine yeni strate- jiler geliştirirken Başmüzake- reci ve Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı AB Babacan'ın ekonomi bürokratlan ile ''Mü- zakerelere başlamazsak ekono- miye etkisi ne olur* konulu bir toplantı gerçekleştirmesi dik- kat çekti. Diplomatik kaynaklar, Türkiye'nin, AB ile ilgili ne olursa olsun "pozitif vaklaşım- da" olacağmı belirtirken Lük- semburg'a gidibnesinin büyük ihtimal olduğunu belirttiler. Ankara dün Lüksemburg'da- ki AB Genel îşler Konseyi ile Dışişleri Bakanlan yemeğıni geç saatlere kadar yaİandan ta- kip etti. Ankara'daki değerlen- dirmeler, AKP'nin Kızılcaha- mam'daki isrişare toplantısında başladı. Dışişleri Bakanı Gül ve Başmüzakereci Babacan bura- da Başbakan Recep Tayyip Er- doğan ile bir araya geldi. Bura- daki değerlendirmelerin ardın- dan Gül ile Babacan Ankara'ya birlikte döndü. Daha sonra Gül başkanlığında, Babacan, Dışiş- leri Bakanlığı Müsteşan AMTuy- gan, müsteşar yardımcılan Er- tuğrul Apakan ve Volkan Boz- br ile Kıbns, AB, enformas- yon ve hukuk daireleri yetkırileri bakanlıkta bir araya geldi. Bu toplantırun ardmdan ise Başmüzakereci Babacan, eko- nomi kurmaylan ile "Müzake- reiere başlamazsak ekonomiye etkisi ne ohır" konusunu değer- lendirdi. Dışişleri Bakanlı- ğı' ndaki toplantmm ardmdan böyle bir toplantı yapılması ise "Ankara umudunu yitirdT yo- rumlannm yapılmasma neden oldu. Sürpriz bir çıkış yapan Fran- sa'nın ise müzakere çerçeve belgesine "özel ortakhk" ifa- desinin girmesi için bastırdığı belirtilirken bu nedenle AB Ge- nel îşler Konseyi'nden uzlaşma çıkmadı. Bu süreçte de Dışişleri Baka- m Gül ve Başbakan Erdoğan'ın makamdaşlan ile sürekli bağ- lantı halinde kaldığı, özellikle de Ingiltere'den sözünde dur- masını istediği öğrenildi. Top- lantılarda Rumlarm ise müza- kere açüışında Abdullah Gül'ün yapacağı konuşmayı görmek istediği, bunun gerçekleşmesi durumunda ise konuşmanın ni- teliğine göre veto hakkını kul- lanabileceği tehdidinde bulun- duğu öğrenildi. Dışişleri Bakanlığı'run üst düzey bir yetkilisi ise Türki- ye'nin pozitif çizgide olacağı- m belirterek müzakere çerçeve belgesinde Ankara'run istemle- rine taban tabana zıt bir görüş olmaması durumunda Lüksem- burg'a gjdileceğini söyledi. Yet- kili, ancak gerekirse Türkiye'nin müzakerelere başlamayı redde- debileceğini ifade etti. Türki- ye'nin pozitif çizgisini korudu- ğunu ifade eden yetkili, "Biz elinıizden geleni yaptık, daha fadasını yapamayız* dedı. IYÂ ÜZAKERE SÜRECİDIŞ BASINDA 'Verilen sözlere masumca inandılar'Dış HaberlerServia- Türkiye- \B ilişkilerinin izleyeceği seyir dün son dakikaya kadar belirsiz- liğini korurken Ingiliz basını, \B'ye yönelik Türkiye uyanla- nnı pazar günü de sürdürdü. The Sunday Telegraph, Tür- Idye'nin reddedilmesinin "AB için felaket olacağı" yorumunu yaparken The Independent, 'Türkiye destekknmen. çünkü \vrupa için doğru olanı budur" ıfadesini kullandı. Independent on Sunday gazetesi başyazısın- ia, Türkiye'nin üyeliğinin Ba- tı'nın Islam dünyasıyla ilişkile- rini korumak için gerekli oldu- ğunu söyleyenlerin hata ettik- leri görüşünü savundu. Avus- turya'nın Türkiye'ye ilişkin tu- tumunun yabancı düşmanlığı- nın da ötesine geçtiğini kayde- Jen gazetenin başyazan, "bunun alünda, tarihte Türklerin Vlya- nakapısınadavanmışobnasının verdiği rahatsızbğın bulundu- |undan emin olduğunu" belirt- d. Türkiye'nin ırk ve din gibi se- beplerle reddedihnemesinin is- tendiği başyazıda, ilke olarak Türkiye'nin birliğe üye obna- sırun önünde hiçbir engel bu- lunmadığı kaydedildi. The Daily Telegraph gazete- si, AP'nin muhafazakâr üyele- rinden Daniel Hannan tarafin- dan kaleme alırunış bir makale- ye yer verdi. Hannan, Avrupalı politikacılann Türkiye'nin üye- liğiyle ilgili olumlu pek çok nu- tuk attığını, ancak bunlara ken- dilerinin de inanmadığını be- lirtti. Türklerin geçen aralıkta kendilerine verilen "kriterleri gerçekkştirdikkri an bhüğe ka- bul edfleceklerine" dair sözlere masumca inandıklannı ifade eden Hannan, Türkleri bugün reddetmek tabii ki önemö bir şey.Ama bundandahada önem- KsüonJan IOyTİboyıuıcaküçiU- rücü fedakârİıklarda bulunma- ya zorladıktan, yüzkrce. binler- ce AB yasasun sindirmelerini sağiadıktan sonra reddetmek- tir. Butam bir feiaket olacakür" Yunanistan Dışişleri Bakanı, vetoya ihtiyaçlan olmadığını söyledi Athıa: Biz istediğfanizi alcbk Dış Haberier Servisi - Yunanistan Dı- şişleri Bakanı PetrosMoBvyatis, "Türki- ye'nin önünde AB üyeöği konusunda ta- rihi bir firsat olduğunu ve bu firsaün ka- çınhnasının hata olacağmı" söyledi. Molivyatis, Atina'da yayımlanan Kat- himerini gazetesindeki demecinde, Tür- kiye'nin AB üyeliği konusuna değinerek "Türkiye'nin bu konudald iç ve dış engel- leriaşmasıgerektiğini'' belirtti. Yunanis- tan' m da tam üyelik öncesindeki süreç- te benzer sorunlarla karşılaşhğını kayde- den Molivyatis, "Yunanistan'daki bu- günkü gerçekler ve çevremizdeki geüş- meler, o zaman bu fırsaü kaçumış olsay- dık ne kadar büyük bir hata yapmış ola- cağınıızı gösteriyor" dedi. Molivyatis, aynca, "Türidye'nin3£kim DESTAINC, STRAWA KARŞI LONDRA (AA) - Ingilız yayuı kuruluşu BBÇ, izleyicilerine, Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecini anlattı. BBG1 kanalmda yayımlanan "PoHtks 1 Show" programında, sürecin 1963'te başlamasından bu yana 19 ülkenin birliğe üye yapıldığı hatırlatıldı ve Türkiye'nin hâlâ beklemede tutuhnası eleştirildi. Programda, Ingiltere Dışişleri Bakanı Jack Stravv'un "Türldye'yi aranuzda görmek istiyonız, çünkü Türkiye bir Avrupa ülkesidir. Hedefimiz Türkiye'nin tam üyeüğidir'' sözlerine yer verildi. Türkiye'nin üyeliğine itirazlann da anlatıldığı programda, eski Fransa Cumhurbaşkanı Valer> r Giscard d'Estaing ile yapılan bir söyleşıye yer verildi. tngiltere'nin Türkiye'yi destekleyen tutumunu eleştiren d'Estaing, bu rutumun ardında, aslında AB'ye darbe vurulması amacınrn bulunduğunu öne sürdü. Giscard d'Estaing Ingiltere'yi, Türkiye'nin üyeliği konusunda AB kamuoyuyla ters düşmekle suçladı. d'Estaing'in suçlamalanm reddeden Stravv ise Türkiye'nin üyeliğiyle medeniyetler çatışmasuun önüne geçileceğini, dinler arasındaki hoşgörünün güçlendirileceğini vurguladı. tarihinde müzakerelere başlanıasının. Türkiye-AB ilişkileri vetüm bölge için ol- duğu kadar Türk-Yunan ilişkileri açısın- dan tarihi bir dönüm noktası okcağmı" kaydetti. Atina'nm bu süreçte veto kul- lanması olasılığıyla ilgili soruyu yanıt- layan Molivyatis. "böy le bir şeyin söz ko- nusu olmadıgmı,çünkü Yunanistan'm bu konudaki tüm bekkntüerinin karşılan- diğmı" söyledi. AB Dönem Başkanı In- giltere'nin Avrupa İşlerin- den Sorumlu Bakanı Doug- lasAlexander da görüşme- lerin başansızlığının Türk halkı ve Avrupa için "iha- net" olacağmı söyledi. îrlanda Başbakanı Ber- tie Ahern. Türkiye ve AB arasındaki müzakerelenn bugün başlamasına destek vererek "yeni önkoşullar koymak için çok geç oldu- ğunu" söyledi. Ahern, Sky Nevvs televizyonuna yaptı- ğı açıklamada, "Bugün ye- ni önkoşullar konulmasın- dan yana değüim. Türkiye ile müzakereler beiirledi- ğimiz gibi 3 Ekim'de (bu- gün) başlamah" dedi. KADIKÖY 3. İCR4 MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN KTV^VIET TAKDtR RAPORUMJN İLANEN TEBLİĞİ 2004 11556Esas Alacaklı: Murat Un Gıda Ha> tnş San. Tıc. Ltd Ştı. \'ekılı Av H. Taner Ulusoj Borçlu: Metın Turan' Mustafa oğlu. Merkez. Yıldızözu Kövıi Sı- \as Borç mıktan: 20.000.00 YTL (masrafsız) Ipoteğin paraya çevnlmesı joluyla yapılan ıcra takıbinde, Borçlu adına kavıtlı olup alacaklı lehıne ıpotekJı bulunan Ümra- nıye ılçesı, Y. Dudullu S Alı Çıftlıgı mevkıı, 17 23 pafta, 13147 parsel sayılı 11392 58 m2 mıktarlı arsada 60 18222 arsa paylı. E Blok. 2. normal kat 3 nolu (2 oda salon, banyo, tu\ alet. mutfak. balkon mekânlan olan 60 m2 ınşaat alanlı 1999 şapımı) bafımsız bölüme bılirkışıce toplam 45 000 00 YTL değer konulmuştur Kıy- met takdir raporuna 7 gün ıtıraz süresıne. 15 gün ıla\esı ile 22 gün içınde ıtıraz edılmesı, edılmedığı takdırde kesınleşecektır lşbu kıymet takdir raporu llK'nın 128 maddesı gereğınce ılanen teblıfi olunur 26 09 2005 Basın 45726 ECEABAT ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No- 2004,3 - Karar No. 2005 58 Davacı N'ecibe Ersöz vekılı tarafından hasımsız olarak açılan ga- ıplık da\ asında, Mahkememızden venlen 06 07.2005 tanh. 2004 3 esas. 2005 58 karar savılı ilamda da\acının davasının kabulü ile Çanakkale ili, Eceabat ılçesi. Beşyol Köyü. Cılt No 4, Hane No 60'ta nüfusa ka- yitlı Mehmet \e Fatma'dan olma Turşun, 18 05 1950 d.lu Osman Ersöz'ün 6.12 2002 tarıhınden ıtıbaren gıplığıne karar venldığı hu- susu ılan olunur 14 09 2005 Basm- 45643 KÜÇÜKÇEKMECE 1. AİLE MAHKEMESt'NDEN MEHMET YAŞAR ÇEKİ'YE İLA- NEN TEBLİGAT EsasNo 2005 131 Da\acı Serpıl Çekı tarafından da\alı Mehmet Yaşar Çekı aleyhıne açılan şıddetlı geçımsızlık nedenıyle boşanma davasında da\a dılekçe- sınde dzet olarak davalının yaklaşık 5 a\ önce evi terk ettığıni ve arayıp sormadığını. da\alınm 3. e\lilığı olduğunu. e\lılık bırlığının devamında btr favda kalmadığından da%alıdan boşanmalanna karar venlmesını ıste- mıştır Da\alının Dr. Sadık Ahmet Cad Derya Bloklan 6 Blok D 5 A\cılar adresıne çıkartılan teblıgat tanmmadığından bahısle ıade edılmış. kolluk ku\\etlerince yapılan araştırmada da davalınm adresı tespıt edılemedı- ğınden da\alı Mehmet Yaşar Çekfnın duruşma günü olan l7 11 2005 saat 10 30'da mahkememız duruşma salonunda bu da\ayla ılgılı tüm kanıtlan ile birlikte hazır olması veya kendısını bir veküle temsıl ettır- mesı, mazeretsız olarak duruşmava katılmadığı takdırde yargılamanın yoklueunda yapılarak karar \enleceğı ılanen tebliğ olunur. Basın 45624" EYÜP 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN Esas No. 2005 153 - Karar No 2005 352 Da\acı Rahıme Çınko da\alı nufus müdurlüğü aleyhıne mahkememı- ze açılan ısım tashıhı davasında: Davacı tarafından davalı aleyhıne açılan davanın kabulü ile. Çankın ılı. Kurşunlu ılçesi. Göllüce cılt 21, hane 17 bsn: 161de nüfusa kavıtlı Ömer ve Gülzade'den obna 25 01 1982 Istanbul doğumlu Rahıme Çın- ko'nun ısmuıin Rahıme Aslı olarak düzeltilmesıne karar venlmıştır Ilan olunur 06 09 2005 - Basın 45681 BIÇAK SIRTI EROL MANtSALI Türkiye'nin 'Düzelmesinde' Kuilanılacak Araçlar ve Hükümetler Türkiye'nin kalkınmasında veya gelişmesinde araçlar ve hükümetler yanında "Türkiye 'nin düzel- mesi" deyimini özellikle kullandım. Çünkü Türki- ye bazı çevreler ve yönetimler tarafından özellik- le "bozulmaktadır". "Türkiye'nin düzelmesi için" gerekli olduğunu düşündüğümüz "araçlar" ve "yönetimlere" değin- mek istiyorum. Araçlar nelerdir? Türkiye'nin "dü- zeltilmesi" için ulusal iktisat, siyaset, eğitim, kül- tür ve güvenlik politikalannın belirlenmesi ve uy- gulanması gerekiyor. "Bunlarzaten yok mu" diye düşünenlerolabilir. Yanıtım çoknet. Türkiye'nin bu alanlarda ulusal politikalan ve uygulamalan bulun- mamaktadır. Meclislerve hükümetler, ulusal politikalar belir- lemiyorlar. Ulusal politikalar bir yönü ile teknik ve nesnel, diğer yönü ile de siyasi ve özeldir. Dış ti- caret, maliye, sanayi ve tanm gibi alanlarda ulu- sallık genellikle bilinen şeylerdir. Sanayi, tanm veya dış ticaret politikalannın "hal- kın çıkarlan doğrultusunda nasıl belirieneceğime- selesi" konunun uzmanlan tarafından bilinen tek- nik ve objektif şeylerdir. - Örneğin ulusal sanayi politikası dendiğinde ulusal sanayinin geliştirilmesi, desteklenmesi ve yabancı dev tekeller karşısında ezdirilmemesi anlaşılır. Bunu yalnız gelişmekte olan ülkeler de- ğil, gelişmiş ülkeler de böyle değerlendiririer. Fransa (veya AB) ulusal sanayinin ABD, Kore ve- ya Japon şirketleri karşısında avantajlannı kay- betmemesi için mali, siyasi harta askeri her tür- lü desteği verir. - Ulusal dış ticaret politikası dendiği zaman AB, ABD, Japonya harta Çin ne yapar? Ulusal tanmın veya sanayinin ileri gitmesine destek sağlayacak dış ticaret polrtikalan uygular. - Ulusal politikalar sanayi, tanm, ticaret ve tek- noloji olarak "aralannda bir bütünlük sağlayarak" gelişmeyi gerçekleştirirler. Bu makro politikaların şemsiyesi ve gösterge- leri ışığında insanlar, şirketler, sektörler ve diğer ku- rumlar kendi davranışlannı, kendi politikalannı be- lirlerier. Bunlar yoksa ekonomide, toplumda kaos vardır. Ya IMF ve AB gibi dış odaklann güdümü- ne girerler veya dev tekelci Batı şirketlerinin çıkar- lan doğrultusunda ezilen ve sömürülen bir toplu- luk olurlar. Ulusal politikalar gelişme ve refahın bilinen nes- nel araçlandır. Ve araçlan kullananlar... Bu bilinen araçlan ise meclisler ortaya koyar, hükümetler uygular. Meclislerin ve hükümetle- rin halkın meclisi, halkın hükümeti olması gere- kir. Böyle olunca "halkın çıkahan yani ulusal çı- kariar" esas alınabilir. Işçinin, çiftçinin, memu- run, esnafın, sanayinin çıkarı "ulusal çıkar", ulu- sal refah olarak kendini gösterir. Işte "düğüm noktası" buradadır. Gelişmiş top- lumlar(ve ülkeler) halkın ve ülkenin çıkarlannı ko- ruyan meclisler ve hükümetler ortaya çıkarırlar. Azgelişmiş toplumlar ise "ulusal çıkariar yerine uluslararası odaklann ve emperyalizmin güdü- münde olan" meclisler ve hükümetler tarafından yönetilirler. Böyle olunca halkın sınıfsal çıkarları yerine emperyalizmin çıkarları egemen olur. - Yabancı şirketlerin çıkarlarına karşı konmaz. Çünkü bu şirketler, meclislere ve hükümetlere sızmışlardır. - Batı ülkelerinin ve şirketlerinin çıkarlannı gö- zeten IMF gibi Batı kurumları, Türkiye gibi ülke- leri sömürgecilerin çıkarlarına uygun bir biçim- de yönetmeye başlar. - Hatta ülke, AB gibi Batı kuruluşlarına tek yanlı bağlanarak sömürgeleştirilir. Aynen bugün yapıldığı gibi. Meseleyi toparlayalım; gelişme için yapılma- sı gerekenler bellidir; ulusal politikaların ekono- mide, siyasette, kültürde, eğitimde ve güvenlik- te uygulanması gerekir. Sorun, bu politikalan or- taya koyup uygulayacak yönetimlerde düğüm- leniyor. Dış odaklara bağlı olmayan; dış odakla- rın içimizdeki işbirlikçileri tarafından yönetilme- yen meclisler ve hükümetler kalkınma ve refa- hın en önemli koşuludur. Dış odaklann, dinci siyasilerin ve bölücülerin egemen olmadığı; halkın ve ulusal çıkarlann ege- men olduğu bir yönetim düzeni gerçek demok- rasinin ve gelişmenin önkoşuludur. Insanların siyasal partilere bakarken, bu açı- dan yaklaşmaları ve değerlendirmeleri gerekir. Bu parti bana mı destek veriyor? Yoksa yaban- cılara mı? Sorgulanması gereken budur. www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali Dursun ve Inceoğlu ailesinin sevgili evladı ONUR DURSUN 2 Ekim 2005 günü vefat etmiştir. Cenazesi bugün öğle namazının ardından Marmara Üniversitesi llahiyat Fakültesi Camii'nden kaldırılarak Ümraniye Kocatepe Mezarlığı'nda defnedilecektir. AİLESİ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear