25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23 OCAK 2005 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 'Cumhuriyet simgesi kap İzzetYöney 1979'da 15 yaşındayken SEKA'ya gırmış, bırıktırdıklerıyle bır ev sahibi olmuş. Bayram ziyaretıne gelen bir çocuğun gözyaşları içini ezmiş. "O çocuğun boynunu bükmeye ne Recep Tayyip Erdoğan'ın ne de başka birinin hakkı var'Mıyor ve konuşmasını sürdürüyor: "Askerliğimi yapüğım dönem terörün yoğun olduğiı dönemdi. İşimiz bizi terörden uzaklaştırdı. Eğer insanlann ekmeği varsa terörden uzak durur. Bizi ekıneksiz bırakmaya çalışıyorlar."Salih Özdenıir söze "Kapatma karanm tanımıyorıım." dıye başhyor. "Kapatılan SEKA değildiı, Cumhuriyetin sinıgesidir. 'Kapatılmasıyla bu ülkede bazı şeyler düzelecekse SEKA ışçısi bu vatana kurban olsun', fakat anıaçlan kamuyu küçültmek" diye devam edıyor. Özdemır, fabrikada ışçi olmanın güvence, evlenmek ısteyen gençler ıçin de ıyi bir referans olduğunu anlıyor: "Evlenirken işim sorulmuştu, 'SEKA'da çalışıyorum' dedim evlendim." SEKA'lıemekçiler kısa pantolonlarlagirdikleriişyerini bırakmakistemiyorlar. Kaybedecekçokşeyleri olduğu için direnme karanaldıiar. Kapatılma karan alınan İzmit SEKA'da işçiler kapının önüne konulmayı içine sindiremiyor OUimime direnişHATİCE TUNCER ÎZMÎT - Makineler durdurulmuş, işçiler boş bulduklan yerlere kıvrılmış. Fabrikanın sessızliğine dayanamıyor işçiler. Sessizlik üretememek, ışsizlık eve ekmek götürememek, çocuklarının geleceğıni görememek anlamına geliyor. Uyku tutmuyor kâğıt üretmeyi bilenlen, yerin rahatsızlığından değıl, kısa pantolonla girdikleri ışlerinden 40 yaşlannda kapının önünü konulmayı içlerine sindiremiyorlar. "Bayram" ve "ölümüne dirennıek" sözleri bır arada, bırbirine yakışmıyor. Hükümet 27 Ocak'ta İzmit SEKA Işletmesıni kapatma karan aldı ama işçılerin kaybedecek işleri vardı ve direnme karan aldıiar. 1956'da üretlme geçtl Türkıye Cumhurıyeti'ni "ölümüne direnenler" kurdu. Genç Türkıye Cumhuriyeti'ni dışa bağımlılıktan kurtarmak isteyen Mustafa Kenıal Atatürk, Selüloz ve Kâğıt Fabrikaları İzmit Fabrikasf nın kurulması talımatını 1934'te verdi, fabrika 1936'daüretıme geçti. Şimdi bayramda kendilerini ailelerıyle fabrikaya kapatan 734 ışçinın ağzından ekmek ıçın, aş için, çocuklarının geleceği için "o an geldiğuıde" ölmekten çekinmeyecekleri sözleri düşmüyor. SEKA İzmit Fabrikasf na kapanan işçiler için bayram, bir parça çikolata, bir bonbon şekeri, el öpen çocuklarının elıne sıkıştınlan harçlık, kucaklaşma değıl şımdi. lşıni ; kaybetmemek için "direnmek", ,hem de "kan pahasına direnmek" 1 gibi sert sözler dökülüyor ağızlarından. Kâğıt üretiminin her aşamasından 734 ışçi, 19 Ocak Çarşamba günü yani bayramdan bir gün önce işyenni terk etmeme karan aldı. Bayram günü evlerinde uyanmayacaklar, eşleriyle, çocuklanyla, anneleriyle, kardeşleriyle bayram sofrasına oturmayacaklar, fabrıkalannı kapattırmayacaklardı. Bayramın ilk günü fabrika bahçesıne toplanarak kucaklaştılar, sonra eşlerinı, çocuklannı, akrabalarını yemekhanede kucakladılar. Eve gelen konuklar da fabrikaya getırilip ağırlandı. Bayram günleri fabrika girişinde "Direne direne kazanacağız" sloganları atarak, SEKA marşı söyleyerek geçti. Gece yansına kadar fabrikada kalan aileler, ayrılırken işçiler sandalyede makinelerin arasına sığındı. Gecelerinı Körfez kıyısına yayılan geniş bahçede gezinerek geçırenler de oldu. Meslek okulundan SEKA'ya Gülten Efe fabrikada çalışan ıkı oğlunu, gelinlerini ve çocuklannı j da yanına alarak zıyarete gelmiş. ı Efe kardeşler de SEKA meslek GÖRÜŞ Bir zamanlar makine gürültülerinin duyulduğu SEKA'da arüksessizlik hâkim. tşçilerfabrikada kalmayı sürdürüyor. SEKA'LI EMEKÇİLERİN MARÇI Ey Sekalı, Ey Sekalı Sensin işçilerin şahı Ne kutsaldır ekmek davası Ölmek var dönmek yok bu davadan Bu davadan vazgeçmek SEKA'lan kapatana Seçimlerde oy vermek yok okulunu bitirip işe başlamışlar. Öğretmen babalan "Ozel işyerlerinden uzak durun. Devlete girin, devlet size kazık atmaz" diye oğullannı SEKA'ya yönlendırmiş: "Devletin fabrikalanm birer birer satıyorlar. SEKA arazisini park yapacaklarnuş. Darphaneyi satnıa zihniyetinde insanlar bunlar." Hüzünlü bayram Çıraklık okuluna 1979'da gıren Şenol Öner 1982'den berı çahşıyor. Hüzünlü bayram ama ılk kez bu kadar çok insanla bayramlaşmak hoşuna gitmiş. "Biz bu ekmeği kolay bulmadık, kolay vermeyeceğiz" dıye konuşuyor. Fatih Sirmen, bayramda fabrikaya kapanmak zorunda bırakan ülke yönetıcılerine kızgın ama 75 yaşındaki babaannesinin zıyareti direnme karannı pekiştirmiş. 'ihanete uğradık* Rıdvan Kaçmaz da, SEKA'dan emekli babası gibi kâğıt üretmekten başka bır şey bılmıyor ve "Kâğıt üretmeye devam edeceğun" diyor. 17 yıllık SEKA işçisi Hakan Şenay bebekken babası SEKA'ya ginnce evlenne aş ve sobalarına ateş girmiş. Devleti hep baba olarak görmüşler ama şımdı kendisını ihanete uğramış hissediyor: "Şimdi kririi babayı oynuyorlar. Halkı sokağa dökmeye çalışıyorlar. Ekmeğimiz, aşunız, ocagımız, namusıımuz için, direneceğiz, direneceğiz direneceğiz." Kadınlara panzer Fabnkaya kapanan işçılerin eş ve çocuklannın cuma günü AKP İzmit il binasına bayramlaşmaya giderken önlerinın panzerle kapatılması, işçılerin tepkısinı daha da büyüttü. Kadınlar "Bizden korktular, biz gösteriş yapmıyoruz, fabrikamız kapanlnıasın istiyoruz, gösteriş derdinde" değıliz" diye konuşuyorlar. Kapatılma nedeniyle işten çıkanlacak ışçılerm 50 milyar tazminat alacağı sözlerinin yalan olduğunu savunan işçiler " 4 C dıye adlandınlan Geçicı Personel Yasasf nın da işçiye iş kaybı tazminatını kaybettirecek uygulamalar getırdığıni savunuyorlar. İşçilerin fabrika bahçesinde en çok "Osman Pepe namusun nerede" sloganı atarak Kocaelı Mıllervekili olan Orman Bakanı Pepe'nın seçim sırasında "SEKA namusumuz" sözlerine gönderme yapıyorlar. Kuşaktan geçen işçilik SEKA işçiliği kuşaktan kuşağa geçer. Devlet kapısıdır, baba oğlunun da SEKA'ya girmesini ister, çıraklık okuluna gönderir. Bir an önce eline ekmegmi almasuu, sonra evlenmesini ister. Emekliliği vardır, sigortası vardır, güvenlidir. 1947'de 35 kuruş maaşla girdiği SEKA'dan 1980'de emekli olan Orhan Bozbağ, oğlu Ayhan Bozbağ işe başladığmda çok sevinmişti. Tütüncüluk ve rençberlikten başka bir iş yapümayan tzmit'i büyüten fabrika, oğlunu da büyütecekti. tki çocuğunun geleceği için işyerine kapanan 17 yıllık işçi, oğluna destek için fabrikanın yemekhanesine gelmiş. Baba Bozbağ, "SEKA bizim her şeyimiz, bu yaştan sonra işsiz kaldım. Nerede iş bulurum, nerede çalışuım" diye konuşan oğlunu dinliyor sessizce. İktidann iddiası doğru değil SEKA İzmit Işletmesı'nın kapatı- larak arazısinın Kocaelı Büyük- şehır Belediyesi'ne devn nede- niyle Türk-lş'e bağlı Selüloz-lş Sendıkası Genel Başkanı Ergin Alşan bayramda işçilerle fabrika- da olacağını açıkladı. SEKA iz- mit Işletmesi işyeri temsilcılığin- de gorüştüğümüz Alşan sorulan- mızı şöyle yanıtladı. - Kapatılma karanna tepkini/in gerekçeleri nedir? ERGİN ALŞAN - 27 Aralık'ta ik- tidar, SEKA İzmit Işletmesı'ni, ekonomik örnrunü tamamladığı gerekçesiyle kapatma karan verdi. 'Ekonomik önırünü tamamladf ıddıalan tamamen doğrulardan uzaktır. Sıyası iktidann açıklama- lannın hiçbir bılımselliği yoktur, sadece IMF polıtıkalan dogrultu- sundadır. Bu sadece bızım ıddı- amız değıl. Bugün siyası ıktadar- ca SEKA'yı yönetmesı için atan- mış kendı genel müdürlen ve yö- netim kurulu üyelenmn, SEKA İzmit Işletmesi ile ilgılı hazırla- dıklan bır rapordur. - Eylem planınız var mı? ALŞAN - Önümüzdekı hafta Türk-lş Konfederasyonu büyük ıhtımalle burada olağanüstü baş- kanlar kurulu yapmayı düşünüyor. Türk-lş ıle birlıkte alınacak eylem kararlanm da belırleyeceğız. Dı- ğer eylem türlennı düşünebilırız ama öncelikle amacımız bu fabrı- kayı terk etmemek. - İşçiye iş güvencesi verildi nıi? ALŞAN - 27 Aralık'ta yaptıkları açıklamada, fabrikanın kapatıla- cağını, ışçi arkadaşlarımızın kı- dem ve ihbar tazmınatlannın ödeneceğıne ılışkın bır ılan astı- lar. Onun dışında bır şey yok. Daha önce sıyası iktıdar, özelleş- tırme mağdurlan ıle ilgılı bır ka- nun çıkarmıştı. Şu anda o kanun- dan ıstıfade eden hıç kımse yok. 12 bın tane mağdurun, Ozelleş- tırme Idaresı'ne müracaatları var. Ama şu ana kadar o insanlar işe yerleştınlmış değil. ŞAHNAZ ÇAKIRALP Sorumsuz Medya Olur mu? Bu bayram tatil yapabilirim diye düşünürken tam aksi oldu ve bayramda da tiyatro oyunlarım devam etti.Böyleoluncadaepeyyoruldum. Şim- di bilgisayarımın başındayım ve yazımı yazmaya başlıyorum. Bayrama uygun bir yazı mı yoksa şimdiye kadar aklıma takılan fakat hep yazmayı ertelediğim bir iki konuyu mu yazayım? Bakıyo- rum gündem de uygun, bu kez ertelemeyeyım ve aklıma takılanları yazayım. Aklıma takılanlar mı? örneğin "Medya'nın sorumluluğu varmı?" örne- ğin "Köşeyazarlığı", örneğin yaptıkları işin önem- li sorumlulukları olmasına karşın bu işi yapanların akıl almaz davranışları gibi. • • • Medya, yasama, yürütme ve yargı erklerinden sonraki dördüncü güç olarak kabul ediliyor. Taraf- sız haber verme, bilgilendirme, düşünce yayma, fikir yürütme, kamuoyu yaratma, yorum ve en önemlisi eleştiri gibi önemli görevlerı olan med- yanın demokrasinin de insan haklarının datemel güvencesi olduğu elbette yadsınamaz. Güçlü ve o nispette saygın bir medyanın varlığı bir ülke ve birtoplum için önemli birzenginliktir. Güçlü ve say- gın bır medya aynı zamanda önemli sorumluluk- ları da olan bir medyadır. Sorumluluk duymayan fakat güçlü olan bir medya, acaba saygın olabilir mı? • • • Haberleri oldukları gibi değil de istedikleri gibi veölçüdeverdiklerindeveyavermedıklerinde, erk ve kararsahiplerini kendi istekleri doğrultusunda yönlendirirken bunda her yöntemi mubah gör- düklerinde ve ısrarlı olduklarında, acaba medya saygın bir medya mıdır? Bizim de kendilerini önem- li gördüğümüz köşe yazarlarının yorum ve eleşti- ri sınırlarını aşıp gerekçesız veya gerekçeleri ken- dılerinden menkul olarak mutlak ve kesın hüküm- ler verdiklerinde, en doğrunun, en iyinin, en gü- zelin hep kendi tekellerinde olduklarını söyledik- lerinde garip bir durum, kamuoyunasaygısızlık gi- bi garip bir durum ortaya çıkmıyor mu? Hatta öy- le durumlar ortaya çıkıyor ki, köşe yazarı kendin- den de geçip dünyadaki tüm erkekleri kesin hü- küm verircesine akılsız, tüm kadınları akıllı ve ze- ki ilan edebilecek kadar yetkın tek kişi olarak gö- rebiliyor! Kaldı ki son Irak sorununda olduğu gi- bi, önemli bazı yazarlarımız "tezkere" konusun- da yırtınmadılar mı? Tezkere çıkmazsa neredey- se Türkıye bıtti bitecek, hepimiz yok olacağız di- ye kesin feryatlar koparılmadı mı? Sonunda tez- kere kabul edilmedi ve aradan zaman geçti ve gö- rüldü kı tezkere kabul edilseydi bugün ne olaca- ğımız bellı değildı. Bir felaketin eşinden döndüğü- müz ortaya çıktı. Peki, sonra bunlardan herhangi bıri bir öz eleştiri yaptı mı, yapabildi mi? Sanki hiç- bir şey olmamış gibi yazmaya, ahkâm kesmeye devam etmediler mi? Ama sorumsuz olarak... Yaz, nasıl olsa bir sorumluluğun yok ya! ••* Kamuoyu araştırmaları yapmak, yapabilmek önemli sorumluluğu da gerektiren bir iş. Çünkü ka- muoyu araştırması, geleceği önceden belirleme- de önemli olduğu gibi, geleceğin nasıl şekillenme- sı gerektiği konusunda da insanlara yön verebi- len bır araç. Bunun doğru ve bilımsel usullerleta- rafsız ve dürüst biçimde yapılması gerekir. Böyle yapılmazsa karar verecek insanlann ve toplumun yanıltılmasında uğranılacak zararların bır sorum- luluğu olması gerekmez mı? Sorumluluk yerine ki- şısel hırsları, kin duygularını ve kişisel çıkarları koyduğunuz da durum ne olacaktır? ••• Tüm bunlardan sonra sözü CHP'ye getıreceği- mi anlamışsınızdır. CHP'yi güttüğü politikaları ne- deniyle elbette eleştirirsinız, yorumunuzu da ya- zarsınız. Tabıi gerekçelerini de sıralayarak. Ama kendınizi bir yargıç yerine koyarak artık CHP'ye gerek yoktur, diyemezsiniz. CHP'de parti içi de- mokrasinin olmadığını yazabilirsiniz ama o zaman da nedir bu CHP'nin hali, CHP kurultaylar partisi diyemezsiniz. Hem CHP muhalefet görevini bile yapamıyor derken ve Irak meselesinde kendiniz zor duruma düşmüşken ve iflas etmışken CHP'nin önemli muhalefetini gözden ırak tutmaya çalışır- sanız, size kim inanacaktır? CHP'nin tüm ulusal konularda ulusal çıkarian savunan politikalarını, hep tu kaka ilan edip bu genel başkan gitsin, yerine kim gelirse gelsın derseniz, amacınızın Genel Baş- kan değil, CHP'yi yok etmek olmadığına kimseyi ikna edemezsıniz. Bırakınız CHP kendi karannı kendısi versin. CHP hep kendi kararlanm kendisi verdiği için, hep ulusal çıkarlar doğrultusunda ka- rarlar verdiği için Cumhuriyetin kurulduğu günden bu yana ayakta ve hayatta olan tek partidir. CHP'nin dışında hayatta olan ikinci partinin bugün sade- ce üç yaşında olduğu unutulmamalıdır. Bilmem ya- nılıyor muyum? scakiralp@mynet.com Tarım ve Köyişlerl Bakanlığı 'Uretici hormon kıdlanıyor' itirafi KONYA(AA)-Türki- ye'de domates, patlıcan ve kabakta zaman za- man bır kısım üreticiler tarafından hormon kul- lanıldığı bıldirildi. Tanm ve Köyışlerı Bakanlığı Koruma ve Kontrol Ge- nel Müdürlüğü'nün res- mı ınternet sıtesı olan "www.kkgm. gov.tr" ad- resinde hormonlar, "bit- ki gelişimini düzenleyi- ciler" (BGD) hakkında bır açıklamaya yer veri- lıyor Bitki büyüme ve gelış- mesinde önemli rol oy- nayan hormonlardan 5 ana hormon grubunun bıtkı bünyesınde mev- cut olduğunun yapılan araştırmalarda belirlen- dığının vutıgulandığı açıklamada, bunların Oxinler, Sitokıninler, Gibberellinler, Etılen ve ABA olduğu belirtildi. Kavram kargaşasının önlenmesi için bıtkide hormon etkili tüm mad- delere bitki büyüme dü- zenleyicisi denildiğinın belirtildiği açıklamada, "Hormonlar başlangıç- tayabuztohumlannçim- tenmesande,meyvefidan- lannın köklendirilmesin- de kullanılmışnr. Daha sonra verim artışı, üriin kalitesinin yükseltilmesi ve bitldlerin hastalık ve zararhlara karşı daya- nıklılığuun arttırılması amacıyla ülkemizde ve tüm dünya ülkelerinde kullanılmaya başlannnş- tir" denjlıyor. ,
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear