17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23 OCAK 2005 PAZAR CUMHURİYET SAYFA MUZIK SEFİNE-İ TERAKKİ TURHAN SELÇUK DURUST ÎABİATLI İSTANBÜL EFENDİSİ ABDÜİCANBAZ* IN HARİKULÂDE MACERALABI KISIM BİRDEN 6rEZE(r^MİNJÎM ÇİJ-E ETMEPıkLEki OJ.AY- Denizin çocuğu, yakalandığı hastalığı müzikle daha fazla uğraşmak için bir müjde olarak görüyor Koyuncu'dankanseneVıyaHATİCE TUNCER Denıze "viya iner" Karadenizliler... Viya dalgalarla dans etmektir, yüzme bilmeden de kayıp gıtmektir batmamayı başararak... 90'la- nn başında Lazca rock yapan "Denizin Çocuk- lan"ndan (Zuğaşi Berepe) binydi Kazun Ko- yuncu. Gruptan koptuktan sonra 2001 'de ilk al- bünıü "Viya" ve 2004'ün nısanında "Hay- de"yle birrüzgârtaşıdı Karadenız'den. Çay fı- lizi, derenin şınltısı, dalda karayemış, denızde taka, Kaçkarlar'da duman, yaprağa vııran yağ- mur damlasıydı sesı. 28 Ocak Cuma akşamı Ye- ni Melek Gösteri Merkezi'ndeki dinleyicileriy- le ya da kendı tanrmıyla arkadaşlanyla ikinci buluşmasma, vücudunda yenı fark ettiği tü- mörlerle yani kanser hastaltğıy la hazırlanıyor. 'CuMHURİYETTE OKUSUN' Koyuncu, hastalığını ailesine anlattı, ama kanser teşhısi konulduktan sonrakı ilk röpor- tajını, Hopa'da bir köy berberi olan babası Ca- vitKoyuncu'nun 50 yıldan uzun bir süredir ak- satmadan her gün aldığı Cumhurıyet gazete- sinde okumasını ıstedi. Koyuııcu'yla söyleşımızi "Hayde"nın çıkı- şından bu yana yaptıklannı değerlendirerek başladık: "Hayde 1 lObin, Vıyada60binliksa- nş rakamına ulaşö. Hayde'de Gülbeyaz dizisi- niıı rüzgârını arkama alnıadan, 'popüler kül- türün olmazsa olmaz bazı kurallanndan uzak durarak bu kadar ınsana ulaşabiliyor muyum' görmek istiyordum. Klip çekmedÜk, (elevi/von programlarında çok görünmedik. Pa/arlama- dığun bir şeyin saülmasınıistiyorunı. Bu anlam- daalbümlerimden veşu ana kadaryapüğımnıü- ziklerimden Idşiselkarşılığınıı aldığunı düşünü- yorum." Koyuncu, yaz aylannı evinde sadece 7-8 gün kalacak kadar yoğun turne, konser programla- rı ve sivil toplum kuruluşlannın gecelerinde sah- ne alarak geçirdi. Haziran ayında yalnızca dört gün kalmasına karşın Beşiktaş Kültür Merke- zi'nın teklıfini kabul ederek Harbiye Açıkha- va Tiyatrosu'ndakı ilk solo konserıni gerçek- leştirdi: "Seyirciylesözedökemediğinı,tuhafbir iletişinı, bir enerji var. Ben, benim albümümü alanlann. konserime gelenlerin müziğinıe ver- dikleriemeğesabipçıkniakiçin$ahnedeyiın.Hep- si benim arkadaşım. O sahne buluşmalannda sevgi ve saygı var. Bazen çok şunarık oluyorum sahnede, seyirci bunu hoşgönebiliyor. Onlar şı- maıdığında da ben hoşgörüyorum. Coşup gi- diyorum. Kendinıi bazen o kadar yukanda ve uçacaknuş gibi hissediyorum ki' şınıarmak' di- yorlar buna." DAHA FAZLA DANS Koyuncu konserleri, doyasıya horon tep- mektirizleyici için. "DidoNana"da, "GyuliÇki- mi"de, "Ben Seni SevduğumPde soluîklanılır, "Ella Ella", "Koçari", "Cilveloy Nanayda'da horon tepmeyen tek kişı bile kalmaz: "Müzik sadece ses, nota, birkaç enstrümanın yan yana gelmesi değildir. Müzik ve dans birbirine sev- dalıdn*. Dans hayatımın en büyükeksikliklerin- den biriymiş, dahafazladans etnıelivnıişim. Za- ten dans kurslanna ghrneye kararverdim. La- tin danslan, tango, horon, hepsini öğrenece- ğun." Ağustos ayında Fuat Saka, Volkan Ko- nak,BayarŞahin'ınkatıldığı "HeyGidiKa- radeniz" projesinın hayata geçmesi için bü- yük emek harcayan Koyuncu, Yedikule Zin- danları'ndaki konseri TRT-2'de yayımla- nınca daha çok seyirciye ulaşma şansı ya- kaladı. Yönetmenliğini üstlendiği Hiilya Po- lat'ın "Rino" albümünde geleneksel Kara- deniz ezgi ve enstrümanlanyla rock tını- lannı birleştrrdiği ve dinleyicinin Ko- yuncu imzasını hemen hıssettiğı ba- şarılı bir çalışma gerçekleştırdi. Trabzonspor ıçın yapılan şarkı ve marşlann toplandığı, yakında pi- yasaya çıkacak olan albüme iki marş hazırladı: "Hopa'daki ço- cukluk günlerinıde üç büyüklcrc kafa tutan Trabzonspor efsanesi vardı. Futbol oUgarşisinin karşısı- nadfldbniş,Anadohı'dangelenbirgüç vardı. Dördüncü büyük oldu, ama Kazım Koyuncu, bir kemoterapi seansı sonrası dostlarına gülümsüyor. * K Trabzonspor Türkiye hıtbolunda devrim yap- mıştır ve hâlâ devrimci potansiyelini içinde ba- rıııdıı ıı. Eski yönetim kurulu üyesi Tahsın Us- ta'nın teklifi üzerine Şehnaz Yeygel'in yazdığı sözlerle Hayde'deki Uy Aha şarkısının ııyarla- dun, ayrıca yeni bir marş yazdım. Asla profes- yonel bir çalışma değil. Trabzonspor'un şam- piyonluğunu çok küçük yaşta da olsa gördüm, borcum vardı. Ben, üzerime düşeniyapüm, şim- di sıra sahadakflerde." 'AYNIYSA UTANIRIM' Kasım ayındakı Babylon konserine "müzi- giııdc yeni bir dönem açmak" için hazırlan- mıştı: "Tam başhyorduk, kanser olduk. Ashn- daherşeyyolundaydı ama münk hayaomda çok kökten bir değişikliğe ihtiyacım olduğunu his- sediyordum. Biraz daha elektriklenmiş, rock- lanmış bir sound (ses) yakalanıak istedim. Rit- nıin çok daha sağlam olduğu, iyi çalınan renk sazların, daha düzenli girip çıktığı bir ses dü- şündüm. Evet, eniııdc sonunda ben bir Lazım ama dünya kulağıyla duymak istedigim bir ses var içimde. 'Müzik ve hayat adına neler olu- yor' depresyonuve sonundakanser. Hayalımbo- yunca3-4 kezişin içinden çıkamadığım dönem- ler oldu ve hep hayat beni işin içinden çıkardı. Kanser belki şansbr. Çok ükandığımı hissetti- ğim, artık utanmaya başlayacağım bir dönem- dL Ben beş konserde bir şarkıyı aynı şekilde ça- lıp söyliiyorsaııı utanırını." Aralık ayında Ankara ve lstanbul'dakı Hey Gıdi Karadeniz gecelennde sahne alan Koyun- cu, süreklı öksürmesi nedeniyle Akan Organi- zasyon şırketinden sevdiğı bır arkadaşı olan- Dilek Düıdar'ın ısranyla sağlık kontrolünden geçti. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesı'nde- ki muayeneler sonucu testis kanseri başlangı- cı teşhısi konuldu Akciğer ve akciğer boşlu- ğunda ılaç tedavısiyle gıderilme olasılığı çok yüksek olan tümörlere rastlandı: "Bazen dok- torlarla' İki yılda brr albüm yapıyorum, beş al- büm yapabilır mıyım' diye pazarhğa giriyo- rum.' Yaparsın' diyorlar. Bazı şeyleri sen yapa- nuyorsan hayat yaptınyor. Havadnı boyunca tatile gitmediğimi fark ettim. Şimdi 7-8 ay evde oturmak, müzik yapmak, hayatı düşünmek ve tedavi görmek dunınıunclayım." Geçen hafta kemoterapi uygulaması başla- yan Koyuncu, Cerrahpaşa Medıkal Onkolojı Ser- visi'ndeki seanslara girerken bazıları orada ta- nışan, bırbinne kenetlenmiş arkadaşlan, aıle- azım Koyuncu, 28 Ocak Cuma akşamı Yenî Melek Gösteri Merkezi'ndeki dinleyicileriyle ya da kendi tanımıyla arkadaşlanyla ikinci buluşmasma vücudunda yeni fark ettiği tümörlerle yani kanser hastalığıyla hazırlanıyor. Yîne horonlar tepilecek, hüzünlü şarkılar söylenecek ama kesinlikle sigara içilmeyecek. Koyuncu, "Kanser ve konser arada sadece bir harf farkı var. Hiçbir şey umurumda değil. Ben Yeni Melek'te konserimi yapacağım. Arkadaşlarım üzülmesin, her zamanki şımarık, kendini vermiş halimle çıkıp şarkılarımı söyleyeceğim" diyor. sı kapıda beklıyordu. Çıktığında dostlarına, ab- lasına, ağabeylerıne, yeğenleruıe hep gülüm- sedı: "Hayatunın en büyük korkusu kanserdi, başuna geldL Başka birinin kanserine belki ba- kamazdım, ama göz göze geldiğin an korkunun yarısı gidiyor. Hastanede bekleyen dostlar o ka- dar güzeldi ki hepsinden sorumlu hissediyo- rum kendinıi Varlıklaıı beni talımin ettikleri- nin dışında etkiledi, hayata bağladı ve kendinıi daha iyi hissettim." DENİZİN ÇOCUĞU Koyuncu, hastalığının ılacını ve müziğinde- ki gelışmeyı de sevgide görüyor' "Sevmeyi bi- lebilmek, sevdiğini hissedebilmek, sevenlerle göz göze gelebihnek. Bu kanserde de işe yara- yacak, muhtemelen nıüziğimi büyütecek. Bu süreç beni sadece mü/iğe yönlendiriyor. Daha az konuşmaya, daha çok müzik yapmaya, da- ha hızh koşmaya ve dans etmeye sevkediyor. Bu hastauk benim için gerçekten bir müjde olabi- lir. Aksi takdirde bu hayat şu ana kadar yapük- lanmla durur." Kazımseverler, 28 Ocak akşamı Yeni Melek Gösteri Merkezf nde, henüz dökülmeden ba- ba mesleğını sürdüren ağabeyınin kısacık kes- tırtiği saçlarıyla karşılaşacak. Yıne horon tepe- cekler, hüzünlenecekler ama kesınhkle sigara içmeyecekler: "En iyi ihtinıalle haziran ayına kadar konser veremeyeceğim. Kanser ve kon- ser arada sadece bir harf farkı var. Hiçbir şey umurumda değil, ben Yeni Melek'te konserimi yapacağnn. Arkadaşlarım üzülmesin,herzaman- ki şunarık, kendini vermiş halimle çıkıp şarkı- larunı söyleyeceğun." Denizin çocuğu-Zuğaşı bere, kıyıda bekle- yenlerin gözlerıne bakıp bılmediği bir denize "viya" inıyor. Hayde! Vıya Kazım Koyuncu... RADYASYONLU ÇAY İÇMEK ZEKÂ SORUNU DEĞİL, BİR SUÇTUR' Koyuncu, Rusya'da 1986yılında meydana gelen Çernobil nükleer . kazasının etkilerine kayıtsız kaldıkları gerekçesiyle yetkililerin cezalandırılması istemiyle geçen nisan ayında Istanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunan sivil toplum temsilcilerinin arasındaydı. Facia tarihinde 14yaşında olan Koyuncu, kaza sonrası ilk yağmurların üzerine yağdığını anlattı: "Hepimizde tümörler var ve hayatımızın belirli dönemlerinde radyasyon veya başka etkiler tetikleyip kansere dönüştürüyor. Kaza sonrası adını anımsamadığım bir bakanın 'iyi gelir' diyerek radyasyonlu çay içmesi yalnızca bir zekâ sorunu değil, suçtur. Çernobil'den sonra erken teşhisler için rehabilitasyon merkezleri kurulabilir, belki binlerce insan ölmezdi. Hangi şehirde, kaç insan kansere yakalanmış gibi bir istatistik bile yapılmamış. Bu ülkenin politikacılara, yalancılara ihtiyacı yok. Ben böyle duyarsız yöneticilerin halk düşmanı olduklarını düşünüyorum" BABYLON'DA KONSER Kahraman kardeşlerden beyit ve semahlar M!" üzık çalışmalannı kardeşi Kenıal .Kahraman'labırlikte Tunceli ve çevresinde yaptığı halk kültürü araştır- malannadayandıranMetinKah- raman, 27 Ocak Perşembe ak- şamı Babylon'da konser verecek. "DenizKoydumAdnu'',"Renk- lerdeYaşamak'', "Ferfecir", "Sü- rela", "Meyman" albümlerinde Anadolu geleneğinı Batı sesle- nyle bır araya getiren Kahra- man kardeşler, Yaşhlar Der- sim Türküleri Söylüyor" albü- münde özgün kayıtlarla halk kültürü meraklılanna önemli bir a r § l v annağan etmişlerdi. Me- tin Kahraman ve arkadaşları Babylon konserinde uzun süre- dırüzerındeçalıştıklanveşubat K. Kahraman ayında yayımlamayı planladık- lan "Dersim Dualan, Beyhier, Se- mahlar" albümünden örnekler ve eski al- bümlennden sevılen şarkılannı seslendi- recek. (Bilgi: 0212 292 73 68) JAN - SIZIİLE İDDİALI Rojin'den kadınların savaşı Ozgün ve güçlü sesiyle geçen yıl çı- kardığı Sı (Gölge) minı albümüy- le dikkat çeken Rojm, Sony Müzik etıke- tiyle çıkardığı "Jan-Sızı" ıle 2005'e iddi- alı bir gıriş yaptı. Sonsuzluğa doğru uza- nan etkileyıci yorumuyla dokuzu Kürtçe, altısı Türkçe 15 şarkı seslendıren Rojın, ka- dınların yaşam ıçın törelerle, toplumsal dayatmalarla mücadelesini anlatıyor. Aş- kın ortak dılini de kullanan Ro- jın, Sızı anlamı- na gelen Jan ısımli şarkıda Loreena McKennitt'in Tango To Evora adlı şarkısını Kürtçe sözlerle yorumluyor. Sözlen Sezen Aksu'ya, müzi- ği Ara Dincki- yan'a ait olan Vazgeçtim şarkı- sını "Nevadi- vim" adıyla yo- rumlayanRojin, Hakkı Bulut'un "tkimiz Bir Fidanız" ese- nnı günümüze taşıyor. Ydmaz Güney'in "Arkadaş" fılmınuı Melike Demirağ'ın se- sınden dıllerden düşmeyen şarkısnıı Kürt- çe sözlerle ve sade bır şekilde yorumlayan Rojın, Sil Baştan dizisinde kullanılan Ay- dil adlı esen de albüme almış. Türk edebiyatının en önemli kalemlerin- den VedatTürkali'nın Kayıp Romanlar kı- tabındakı bır kahramanın ağıtı olan "Zi- nom"da Rojın'in bestecı yanıyla karşıla- şıyoruz. Sızı albümü, Rojın'in "tkimizBir Fidanız", "Aydil" ve "Heval-Arkadaş"par- çalanna çekilen kliplerinden oluşan bir VCD'yle birlıkte sunuluyor. YARIŞMAYI DÖRDÜNCÜ BİTİRDİ Anadolu Ateşi'nin ilke Türkdoğan'ı Anadolu Ateşi-Bu Toprağın Sesini Anyor yarışmasını dördüncü ola- rak tamamlayan İlke Türkdoğan, gazete- mizı ziyaret ederek halk müziğine bakışı- nı anlattı. 1975 Sıvas doğumlu olan tlke, 14 hafta kaldığı yanşmada bir hafta bırincı, dört kez de ikinci seçildı tlke, "Tek amacımız türkülerimizi en iyi şekilde söylemeye ça- hşmaktı. Türk halk müziği adına yapılmış bir yarışmaydı" dıye konuştu. Nilüfer'in birınci oldu- ğu yanşmada albüm yapı- lan beş kışiden bın olan İl- ke, yanşmaya ArifSağ'dan ders alma olanağı bulaca- ğı için katılmış. Türküle- nn hikâyelerini öğrenmek için yıllardır okuma ve araştuma yaptığını anlatan İlke, düşüncelerini şöyle ifade etti: "Türkü benim için bir hikâyedir. Müzikle anlatılan hikâ- ye daha kalıcı olur. Ben çok iyi bir nıüzis- yen dcğilinı, ama sanatçı olmaya çahşıyo- rum." Ruhi Su ve Hasrct Cültekin'i kendisi- ne örnek alan llke'nın Marşandız Ya- pım, ASM ışbirliğıyle çıkan ve yanş- mada okuduğu türkülerden seçılerek ha- zırlanan albümünde birınci olduğu haf- ta seslendirdiğı ÂşıkMahsuni'nın "Mev- lam Gül Diyerek" eseri ve "Sarı Gelin", "Alh Türnanı" gibi değışik yörelerden türl^üler yer alıyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear