25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 13 TEMMUZ 2003 PAZAR 12 PAZAR KONUGU Bünyesinde 50'denfazlaşirketi banndıran Zorlu Topluluğu 'nun lideriAhmet Zorlu ekonomiyi değerlendirdi: S 6 Y L E Ş İ : LEYLA TAVŞANOĞLU leyla.tavsanoglu(g cumhuriyet.com.tr Ülkemizde reel sektör yeniden yükselişe geçiyor. îşadamlan artık ülke kalkınması için üretimin arîtırılmasından başka çıkaryol olmadığını görmeye başladılar. Rantiye işadamı devri yavaş yavaş kapanıyor. Öte yandan hiçbir zaman rantiyeliğe prim vermemiş, hep üretimle uğraşmış olan işadamlan da şirketlerini daha da büyüterek ön plana çıkıyorlar. Bunlardan bir tanesi de çekirdekten yetişme tekstilci Ahmet Zorlu. Bugün tekstüden elektroniğe, enerjiden jınansa kadar Zorlu Şirketler Topluluğu 'nun bünyesinde 50 'denfazla şirketi banndıran Ahmet Zorlu 'yla Esentepe 'deki Denizbank Genel Müdürlüğü 'ndeki odasında bir araya gelerek Türkiye 'nin dünü, bugünü ve yarınını konuştuk. Türkiye'nin önüaçık- Belki de son sorulacak soruyu baştan sor- mak, sonra başa doğru gitmek istiyorum. Siz Zor- lu Holding olarak spora,futbola niye girdiniz? Süreyya Ayhan ve VestelManisaspor sponsor- lukları nereden çıktı? Bunlardan hedeflenen ne- dir? ZORLU - Biz daha dört yıl öncesinden Vestel Manisaspor"un sponsorluğunu yapıyorduk. O za- man Vestel Manisaspor Üçüncü Lig'deydi. Üçün- cü Lig'den Ödnci Lig'e çıktı. Şimdı şampıyonlu- ğu söz konusu. Biliyorsunuz, biz liderlikten aşa- ğı şeylerle oynamayız. Sözün kısası bu iş böyle başladı. Tabii ki Mustafa Denizii Hocamız Tür- kiye'nin yetiştirdiğı ender hocalardan bir tanesi- dir. Bu gelişmelerin ışığında Mustafa Denızli Ho- ca'yı Vestel Manisaspor'un başına getırdik. Mus- tafa Denizii Hoca'nın kendinegöre bir takım ide- alleri var. Onun düşünce tarzı şu: "Vestel-Zorlu Gnıbu başanlı işler yapıyor. Ba- na da destek oldular. İçimdeki istegi kanıçıladılar. Şinıdi burada beraberce güçleri birteştiririz ve böyle bir ortam ortaya çıkarT Sporda biz çok iddialı değiliz. Şöyle yapaca- ğız, böyle yapacağız demiyoruz. Buna karşın bi- zim de hedeflerimiz var, hiç kuşkusuz. Bu hedef- lere ulaşmak için de çaba harcayacağız. ,\ma biz hep, iş alanımız dahil, "Şöyle oİacağız. boyle ola- cağız," gibi iddialar içine girmedik. Yine de şöy- le söyleyeyim: Biz en iyisini yapacağız. Biz gi- deceksek en uzağa gideceğiz. Çıkacaksak en yük- seğe çıkacağız. Yapacaksak da en iyisiru yapaca- ğız. Bizim şianmız da bu. Yakın geçmışe baktı- ğınızda başanlanmızla ülkemizin adını duyur- duğumuz temel konulann başında spor geliyor. Ancak, genç nüfusuyla dikkatı çeken Türkiye'de bu potansiyel, yeten kadar değerlendirilemiyor. Sporun eğitimle iç içe olduğu bir sistemi de ha- yata geçirebilmiş değiliz. Gençler, "Eğitime mi, spora mi devam?" gibi bir ikilemle baş başa ka- lıyor ve bu ikisi eşzamanlı yürümediğinden spor hep geri plana itiliyor. Spora son derece önem veren, bunu hayatın bir parçası olarak gören ülkelere baktığımızda geliş- mişlik sıralamasında önlerde olduklannı görü- yoruz. Spor bir disiplini temsil ediyor. Fıziksel ve zihinsel gelışimi destekleyen bu disiplini bir an önce içselleştirmeliyiz, diye düşünüyoruz. Biz Vestel olarak büyük hayaller kuran ve başarmak için çalışanlan temsil ettiğımize ınanıyoruz. Bu inancı taşıyan, halka mal olmuş kişilerle de bu inan- cın temsilciliğini yapıyoruz. Paradan para kazanma - Bugün iş dünyantıza bakıyoruz. Türkiye 'de modaparadan para kazanmak. Reel iiretim içi- ne girilmek nedense hiç istenmiyor. Ama siz hep ürettiniz, reel ekonomiye baş koydunuz. Kolayalık yerine neden zoryolu seçtiniz? - Böyle bir soru sorduğunuz için size çok te- şekkür ederim. Demın bir toplantıdaydım. Arka- daşlarıma şunu söyledim: Bızim Zorlu Grubu olarak tek bir hedefimiz var. Önce ülkemız, kurumumuz. ailemiz ve biz tek bir şey üzerinde odaklanıyoruz. 0 da istıhdam. Ben sanayisiz bir ülke, sanayisiz bir Türkiye dü- şünemiyorum. Biz bunu yapmadığımız sürece de dünyanın gelişımini yakalayamayız. Başkalanru bilmem, ama ben kendi adıma bu durumdan ra- hatsız oluyorum. Bunu da sık sık tekrarhyorum. Ben kalkınmış ülkelere gittığim zaman ikıncı sı- nıf vatandaş bile değilim. Ben üçüncü sınıf bir in- san haline geliyorum. Bu da benim zoruma gidi- yor. Bizim ülkemizin insanı, bizim ülkemizin va- tandaşı niye oralarda birinci sınıf insan sırasına girmesin? Bu, ancak ülkeye sahıp çıkılırsa başa- nlabılir. Ranttanrant elde etmeye gelince... 0 za- man benim hiç ış yapmama gerek yoktur. - Peki, aklınızdan hiç şöyleyan gelip oturmak ve oturduğunuzyerden para kazanmak düşün- cesi geçmedi mi? - Ben zaman zaman bunu düşünmedim değil. Bu yolu seçen kimi işadamlannın benden çok da- ha rahat olduklanru gördüm. Ama ben yaptığım işten gurur duyuyorum, zevk alıyorum. Çünkü ben daha çok insana daha fazla iş, yani çok daha faz- la istihdam yaratmayı hedefliyorum. Bun bunun- la gurur duyuyorum. Fabrikalanmı gezdiğim za- man büyük keyif alıyorum. Bakın... 0 yapmaya- cak, bu yapmayacak, peki ne olacak? Bu ülkede 70 milyon nüfus var. Dün Gebze'ye gittim. Bun- dan 15 yıl kadar önce Gebze 10 bin nüfuslu bir yerdi. Şimdiyse ortalama nüfusu 400 bin olmuş. Gündüz, çalışan nüfusunun en az 800 bin oldu- ğunu söylüyorlar.Diyelim ki herkes rantiyelik yaptı, yan geldi orurdu. Tamam. lyi de, sonumuz ne olacak 0 Biz bir süredir rahat geçinmeye, rahat yaşamaya alışmışız. Bakın, böyle yıllarca sürdü, ama bıçak geldi, kemiğe dayandı. Ben küçük- tüm. Bizden yaşça çok büyük bir akrabamız bir gün dedi ki: "TV'e oldum değil. ne olacağım. diyeceksin." Ama biz 'ne olacağım'ı aklımızın ucundan bi- le geçırmiyoruz. Kendimiz çalıp kendimiz oynu- yoruz, lay lay lom, diye... - Zorlu Şirketler Topluluğu hangi sektörieri bünyesinde barındmyor? Kaç kişi çalıştınyor? - Bir kere tekstil, elektronik, finans, enerji sek- töründe vanz. Hepsi reel sektördürbunlann. Tam tamına 20 bin Türk insamna istihdam sağhyoruz. Bu yıl sonunda da çalışan sayısını 22 bine çıkar- mayı hedefliyoruz. Biz bugün ev tekstil üretımi yapan dünyanın üçüncü, A\Tupa'nın da birinci en büyük entegre üretim tesisiyiz. Türkiye'nin e\ f teks- tilinde lider markası olan Taç bu tesıslerde üreti- liyor. Elektronik firmamız Vestel'i 1994'tesatın aldım. Şu anda Vestel, Istanbul Sanayi Odası an- ketınde 2000 yılının ihracat şampiyonu seçilmiş- tir. Vestel, toplam üretiminin yüzde 95'ten fazla- sını 2002'de ihraç etti. 1996'da enerji sektörüne gırdik. 1997'dedeDenizbank'ısann aldım. 2002"de Tarişbank ve başka bazı bankalann şubelerini de Denizbank'a kattık. Böylece Denizbank'ın şu an- daki şube sayısı 170'i buldu. Bugün 50'yi aşkın şirketimiz ve 20 bin çalışa- nımızla 108 ülkeye ürün ihraç ediyoruz. inanırsan olur - Peki, ekonominin geleceğini nasılgörüyor- sunuz? Birileri gözbağcılık yapıp ekonominin iyiye doğru gittiğini mi telkin etmeye çalışıyor, yoksa sizce ekonomi gerçekten iyiye gidiyor mu? Bunalım büyük ölçüde atlatildı mı? - Burada gözbağcılık yapıldığını sanmıyorum. Bugünkü AKP iktidannda,"Bizbunuyapacağız," kararlılığını görüyorum. Savurganhkyapmadan, dürüstçe, hiç kimsenin hakkım, hukukunu başka- AHMET ZORLU 1944, Denizli-Babadağ doğumlu. Dokıımacıhk mesleğini daha çocukken öğrendL İlk gençlikyıllannda ilk tekstil mağazasmt Trabzon 'da açtu 1970'te İstanbuVageldi Tam o strada Zorlu Şirketler Grubu 'nun temeUeriniattt Babasımn aduta MehmetZorlu Eğitim, Sağlık, Küttür ve Yardımlaşma Vakfi 'nı kurdu vepek çok öğrenciye burs sağUuü. Annesi, babası ve kayınbiraderinin adınayapürdığı liselerdegençler eğitim görüyor. sına yedirmeden bir şeyler yapmaya kararlı olduk- larını söylüyorlar. Gerçekten bunu yaptıklan za- man Türkiye kurtulur. Ben buna inanıyorum. - Neden inanıyorsunuz? - Çünkü Başbakan, "Biz bunu yapmak zorun- dayız" diyor. Hükumetin buna ciddi biçimde inandığını, bunun için çaba harcadığını görüyo- rum. Milletvekilleriyle, partinin öbüryetkilileriy- le konuşuyorum. "Biz yapacağız" diyorlar. Za- ten her şeyden önemlisi yaptığınız işe inanmak- tır. "Bu iş olmaz" diye yola çıkarsanız o iş zaten olmaz. Bakın, Türkiye'de iyi bir yönetim, iyi bir planlamayla çok iş yapar. Ben diyorum ki: "Türkiye'nin önü açık." Bizim zaten en büyük noksanımız orada. Yetlşmlş eleman var - Nerede? - Yaphğımız işe olan inanç eksikliğinde. Geçen- lerde Maliye Bakam'yla konuşuyorduk. Aynı. halktan birisi, bir sanayici, bir işadamı gibi özel sektörde çalışırken başından geçenleri anlattı. Yanlış düzenlemeleri. adaleti. yabancı sermaye- yi kaçırmayacak önlemleri sağladığmız zaman, ben diyorum ki, Türkiye 10 yıl sonra. Avrupa'nın, kapısının önünde beklediği ülke olacak. Bu sefer Avrupa ona, "Buyrun, gelin," diyecek. Ama ön- celikle bizim bu söylediklerimi yapmamız lazım. Bunlan yapmadığımız için AB'nin kapısında bek- letiliyoruz. "Biaalmryorlar" diye yakinıyoruz. İyi de, bizi niye alsınlar bu durumumuzla? Size bir ömek vereyim. 24 Ocak kararlan alındı ve Tür- kiye 10 yıl içerisinde nereden nereye geldi... De- mek ki oluyormuş. 1980"li yıllarda biz yabancı dil bilen çalıştıracak insan bulamıyorduk. Bugün ise birkaç dil bilen, master derecesini alrmş in- sanlar işsiz. O zamanla bugünün kıyaslamasını ya- parsak demek ki yetişmiş elemanımız da var. Bu yetişmiş elemanlan daha da eğiterek işleri yürüt- mek esastır. - Bir de Mehmet Zorlu Vakfi 'ndan söz eder misiniz? Bu yıl vakfın daha etkin hale geldiği dikkatimi çekti. Yoksa Zorlu Şirketler Toplulu- ğu 'nun 50. yıl kutlamaları için mi bu aktivite arttırıldı? - 25 Nısan 1995 "te kurulan Mehmet Zorlu Vak- fi, faaliyet alanını eğitim, kültür ve spor olarak belırledi. Babamızın adını taşıyan Mehmet Zor- lu Vakfi aracılığıyla bundan önce de eğitim ala- nında birçok projeyi hayata geçirdik. Ancak, 50. yıl vesilesiyle "aJün yüVnı kutlayan Zorlu, tica- ri başanlannı toplumsal sorumluluklanyla pe- kiştirme, bireysel olarak destek verdiği projeleri vakıf çatısı altında birleştirme karan aldı. Bu ka- rar, vakfın 50. yılda aktif görev üstlenmesini de sağladı. Hedefimiz gençlere yatırım yapmak - Peki Zorlu Şirketler Grubu 'nun 50. yıl kutlamaları içinde vakfın rolü ve önemi nedir? - Vakfın faaliyetleri 50. yıl kutlamalanyla sınırlı değil. 50. yılını kutlayan. 100. yılını planlayan Zorlu Grubu, ülkesiyle birlikte büyümeyi hedefliyor. Önce ülkem, kurumum ve ailem, diyen bir felsefenin çalışanlan olarak, bu hedefin bize yüklediği sorumluluklar da son derece büyük ve önemli, diyorum. Ticari başanlarımızı toplumsal sorumluluklarımızla pekıştırme, rakamlan değere dönüştürme zamanının geldiğine inandık ve bu amaç doğrultusunda eğitim ve spor alanındaki projelerimize eşzamanlı olarak start verdik. Vakfımız şu anda toplam 300 üniversite ögrencisine burs vererek onlann gelecek başanlanna destek olmaktadır. Hedefimiz, bu öğrencilerin sayısını arttıraıak ve geleceğimizin temınatı olan gençlerimize yatınm yapmaktır. Milli atletimiz Süreyj-a Ayhan'ın Vestel sponsorluğuna des r am edeceğiz. Yakın gelecekte antrenör Süreyya Ayhan'ın yetiştireceği genç isimlere kucak açacak, bu isimlere, kuracağımız eğitim merkezinde imkânlanmızı seferber edeceğiz. Amacımız, burada temel teknik eğitimin yam sıra spora yatkın olan gençlere eşzamanlı olarak spor eğitimi de verebilmek. Geniş çaph bir eğitim kompleksi düşünüyoruz ve bu projenin arsa belirleme aşamasındayız. Blreysellllrten kurtulunmalı - Türkiye'nin geleceğini nasıl görüyorsunuz? - Türkiye'nin bütün sorunu yönetim. Aynca bütün kurumlannda da bu sorun açık seçik görülüyor. Bakın, biz bireysellikten, bireysel davranmaktan kurtulamıyoruz. 1980'li yıllann başlarında bir şeyler başanldı. Bizde biraz da açıkgözlük var ya. Bu başanlan görünce herkes ihracatçı, herkes patron olmaya kalktı. Yanlışlık burada. O sırada kim kendi başına fırma kurup patron olmaya kalkıştıysa battı. Herkes de patrondu o dönem. Yanlışımız hep bireysel düşünmemizde. Adam, kafayı çalıştırarak, "Ben bu kurumda çaüşıyorum. Benim buraya daha fazla nasıl katkun olur?" demiyor. Adam çalıştığı müessesenin biraz iyi iş yaptığım görünce hevesleniyor, "Eh, ben de bu işi yapaynn," diyor. Olay buradan kaynaklanıyor. Biz hep bireysel düşündüğümüz, kolektif düşünemediğimiz, kurumlanmızı, ülkemizi, çoluğumuzun çocuğumuzun geleceğini düşünmediğimiz için de adam olmamız mümkün değil. Sorunları a$mak - Ama gördüğüm kadanyla adam olacağımıza inanıyorsunuz... - Bunu yapamazsak tren çoktan kaçar. Nüfus, işsizük hiç durmadan artıyor. Türkiye'nin bugün bu sorunlan aşması gerekiyor. - '501i yıllarda Türkiye kalkınma hamlesinde ttalya 'yla neredeyse aynı sırada, hatta İspanya 'dan ilerdeydi. Bugün onlann geldikleriyere bakın, bir de bizim kaldığımız noktayı değerlendirin. Neden bu böyle oldu? - Onlar yönetimlerini iyi yaptılar. Biz bunu beceremedik. Bizler oturduğumuz koltuktan kalkmamak için her türlü tavizi veriyoruz. O nedenle ben hiç koltukta oturmam; devamh gezerim. Captain GÜMÜŞLÜK - BODRUM Bodrum'un doğal kalan son koylanndan KOYUNBABA'DA lKişiT.P -39.000.000 TL 0-6- yaş ücretsiz, 6-12 yaş % 50 indirimli, açık büfe kahvaltı öğle yemeği, 5 çayı, açık büfe akşam yemeği, Çocuk ve büyükler için havnz , TV Salonu - Bar - Şark köşesi Gazeteniz, kitaplarınız bizden Tel: (252) 388 66 27 GSM (0532) 265 78 45 VVORLD CARD VE BONUS CARD'INIZA TAKSİT OLANAĞI MENGEN SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 2001/205 Müteveffa Mengen ilçesi Akören kö\-ü nüfusuna kayıtlı Abdulkadir Yüce'nin vasiyetnamesinin açıl- masına ilişkin mahkememize açılan davanın açık duruşması sırasında mirasçılardan Mengen ilçesi Akö- ren köyü nüfusuna kayıtlı Ahmet ve Fedime'den olma 10.01/ 1984 doğumlu Asuman Yüce'nin tüm ara- malara rağmen adresi tespit edüemediğinden duruşma gününün ilanen tebliğine karar verilmiştir. Mirasçı Asuman Yüce'nin 15 09.2003 günu saat 10.00'da mahkememizde yapılacak duruşmada vasi- yetname okunmak üzere hazır bulunması, duruşmada hazır bulunmadığı takdirde vasiyetnameyi kabul etmış sayılacağı veya vasıyetnameye karşı açacağı davanın mahkeme ve dosya numarasını bir ay içersın- de mahkememize bıldırmediğı takdirde vasiyetnameyi aynen kabul etmiş sayılacağı hususu ilanen tebliğ olunur. Basın: 33506 DENİZİ SEVENLERE İLGİNC ÖYKÜLER, TEKNİK KONULAR. SIVAS1. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Esas No: 2001 115 Karar No: 20021203 Davacılar ^Mımet Ataseven ve müştereklerı vekili Av. Ayşe Çolak tarafından davalılar aleyhine mah- kememizde açılan ızale-ı şüyu davasında venlen karar gereğince Dava konusu Sıvas merkez Yahyabey Mahallesi. pafta: 19, ada: 3283, parsel l'de kayıtlı taşınmaz üze- rındekı ortaklığın, taşmmazm satışı suretiyle giderilmesıne karar verilmış olup tum aramalara rağmen adresi meçhul olup bulunamayan davalı Ahmet kızı Hatıce'ye işbu karar sureti teblıği yerine geçerli ol- mak kaydıyla ilanen tebliğ olunur 01.07 2003 Basın- 33488 TEMMUZ 2003 ^ SAYI 231 YENI GÎNE'YE BİR GEZI HIDROLIK TAHRIKLI GUÇ AKTARMA SISTEMLERI ÇARMIK VE ISTRALYASI OLMAYAN ARMALAR YELKENLE KUŞADASI'NDAN KENYA'YA De»nirciler Sitesi, 8. Cadde, No 71 Zeytinburnu- ISTANBUL Tel-(0212) 664 16 94-510 28 71 Fab- (0212)558 67 85 İSTANBUL 1. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 2003/267 Vası Tayinı Mahkememizden verilen 02/072003 tarih, 20Ö3 267 Esas. 2003'287 sayılı karan ıle Konya. Selçuklu, Beyhekim Mah. cilt No: 94, hane No: 125 nüfusuna kayıtlı ts- maıl ve Emıneden olma 05 / 03/1926 Konya doğumlu Fahnye Ünal vesayet altına alınmış olup, kendısıne Bebek, Kücükbebek Caddesı. lbnktar Sokak, Tuna Apt. No: 92/2, Beşiktaşlstanbul adresüıde ıkâmet eden oğlu Alı Tamer Ünal vası tayin edil- miştır. Ilan olunur. 02 07 2003 Basın: 33671
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear