Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
EVLUL2000SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
6-7Eylül Olayları, üstünden 45yıl geçmesine karşın tartışdmaya devam ediyor
6-7 E)Iül 1955te Istanbul ve lzmir'de sokağa dökülen kalabalıkJar. başta Rumlar oimak iizere Müslüman olmayan yurttaşlara saldrddar. kiliseleri. tapınaklan, Hıristiyan yurttaşlann evlerini yıkblar.
hesaplaşmayapılmadıCUNEYTAKALIN
-7EylülOlaylan'nın45 yıl-
dönümünü ıdrak edıyoruz
Yaşlıların. orta yaşlıların
utanç duyarak anımsadıkla-
rı bu olaylann mahıyetını
gençler bılmıyorlar bıle . Oysa. ger-
çeğı bır gün ortaya çıkarmalan. daha
doğrusu suçlulann yakasına yapışabil-
mcleıı ıçın, öncelıkle onlaruı bılmele-
ri gerekiyor o iki mahut günde olup bi-
teni...
6-7 Eylül 1955 te Istanbul ve Izmır'de
sokağa dökülen kalabaüklar. başta Rum-
lar olmak üzere Müslüman olmayan
\ urttaşlara saldırdılar, kiliseleri, tapınak-
ları. Hınstıy an yurttaşlann evlerini ya-
kıp yıktılar. dükkânlannı talan ettıler
Biri papaz, üç yurttaş öldü, 30 kişi ya-
ralandı. 7i kılıse, 1 havra, 8 ayazma. 2
manastır, bır fabrıka yakılıp yıkıldı,
3584'ü Rumlara aıt olmak üzere 5538
taşınmaz yakılıp yıkıldı, zarara uğratıl-
dı. Aslında pek çok Türk-Müslüman,
Kum komşularını bızzat koruyarak,
saklayarak, zarar görmelennı önleme-
\ e, bu facıanın yaygınlaşmasının elin-
ı iiteS gŞİdığınce önüne geçmeye çalışmış.
ama sonuç değışmemiştı .
Terör rüzgân. sonuçlannı vermekte
gecıkmedı. Can ve mal güvenliği kay-
jısına kapılan Rum yurttaşlar, Kıbns
olaylaıının yarattığı gergınhğın de et-
kjsıy le, ülkey ı terk etmeye. Yunanıstan" a
göçmeye başladılar. Bu sonuçla, 6-7
Eylül Olaylan, koca bır tanh deftennın
say falarım kapattı; 500 yıldan ben ay-
ıu kentte, IstanbuPda, bırlikle, yan ya-
na yaşayan Türkler ve Rumlar, artık
bır arada yaşayamaz oldular Rum gö-
<,ıi 64 Kıbrıs olaylanndan sonra hız-
landı. 6-7 Eylül Olaylan"nıngelışımı-
nı de kısaca hatırlatmaya gerek var
Londra'da 'Kıbns görüşmeleri' sürer-
ken, 1 ürkjye'de gergınlık artar. Tam bu
Mrada 5-6 Ey İül sabahı, Atatürk'ün Se-
1anık'tekı ev ıne bir bomba konur. Men-
deres yanlısı, DP'lı MithatPerin'ın sa-
hıbı olduğu Istanbul Ekspres gazetesı
oğleden sonra ıkıncı baskı yaparak bu
haben duy urur. Bunun üzenne bır an-
da İstanbul'un Beyoğlu, Tarlabaşı, Nı-
^antaşı, Samaty a v b. gıbı Rumlann ya-
şadığı semtlennde göstenler başlar. Po-
lısın başta müdahale etmediği gösten-
ler kısa sürede yağma v e yıkıma dönü-
şur. Hükümet gece geç saatlerde sıkı-
% onetım ılan eder. Olaylar güçlükle ön-
lcıür
5000 "ı aşkm yurttaş gözaltına alınır
Coğu çapulcu-yağmacı bu kışılenn ya-
nı sıra 40-50 kadar kışı \e yönetıcılen
de vardır gözaltına ahnanlar arasında.
Sosyalıstler ve ötekı sıyasıler 4-5 ay
kadar Harbıye Nezarethanesı'nde gö-
zaltında tutulduktan sonra bırakılır. Sı-
kıyönetımm kaldırümasından sonra Is-
anbul Ağır Ceza'ya intikal eden dava-
da, sanıklar "delfl yetersizHğmden'' be-
ıaat ederler
27 Mayıs'ta Yassıada'da, 6-7 Eylül
Olaylan hakkında bir kez daha dava
açılır. Bu kez. \ uranlar, kıranlar değıl,
Niyasal soıumlularyargılanır. Bayarta-
kıpsızhk alır, Fuat Köprülü beraat eder,
Başbakan \dnan Menderes ve Dışiş-
len Bakanı Fatin Rüştü Zorlu "Türkva-
tandaşlannı Rumların mallannı tah-
rip için gösteri düzenlemek \e hareke-
te geçirmekten"' 6 yıl hapis cezasına
çarptırılır.
Yfflp glden tarih
6-7 Eylül Olaylan'nın tarihımızın
bır dönüm noktası olduğu konusunda,
genış bır oydaşma var Yanı 6-7 Ey-
lül'ün bır kınlma noktası olduğu, tan-
hımizi 6-7 Eylül'ün öncesı ve sonrası
dıye ıkıye böldüğü konusunda genel-
yaygın bu- kaıu oluşmuş. Ve kınanıyor
bu olay genel olarak. Tabıı, kmamayıp
da ne yapacağız0
"Biz mallan yağma
ettik,>akıp vıktık" dıyecek bır delı. bır
babayığıt de yok ki ortalıkta. .
Üstelik, olayın düşündürücü başka
y önlen de \ ar: Tanhımıze çok eleştırel
baktıklarını söyleyen, gerçekten de ki-
mı zaman olaylan kıh kırk yararcası-
na irdeleyen kimi aydınlar, aynı duyar-
lığı 6-7 Eylül Olaylan içın göstermiyor-
lar, olay m üzenne gıtmıv orlar. Altından
çapanoğlu çıkacak dıye mı acaba
9
Ge-
çen yıl kımı çevrelenn "Varlık Vergi-
si"' hakkında gösterdığı duyarlığın on-
da bın 6-7 Eylül'ün ırdelenmesıne gös-
tenlmıyor Varlık Vergısı ıle 6-7 Eylül
Olaylan kıyaslanamaz bıle. Varlık Ver-
gısı hatalı bır uygulamaydı; sonuçta o
ışı başlatan hükümetm kendısı hatadan
dönmeyi becermıştı. 6-7 Eylül Olayla-
n öyle mP Dahası, Türkıye'yı her ve-
sile ıle köşeye sıkıştıımaya, suçlama-
ya çalışan çeşıtlı emperyalıst çevreler.
nedense 6-7 Eylül Olaylan"nı dıllenne
dolamıyorlar. Bu akıl almaz çelışkinin
altında yatan nedır?
Suçlular kımler? Kım yaktı yıktı Is-
tanbul "u? Kım yaktı yıktı ortak tanhı?
Neden yaktı yıktı, yağmaladı? Bu so-
rulann bır bolümüne yanıt bulundu ama
bır bölümü hâlâ yanıt bekliyor
Vlcdanlardakl mahkeme
Değerlı okurlar, 6-7 Eylürün45. yıl-
dönümünde. bır mahkeme kurmamızı
önenyorum. Buna bır halk mahkeme-
sı demek gelıyor ıçımden ama yanlış an-
Köprülü, bır süre sonra, demecmı
açıklığa kavuşturmak ıçın bır demeç
daha \enr. suçlamalan > umuşatır. Yas-
sıada duruşmalannın hazırlık soruştur-
masını yürüten Soruşturma Kurulu. ön-
ce Fuat Köprülü'nün yargılanmasına
gerek görmez "Men-i muhakeme" ka-
ran venr Ancak araya gıren "iyi saat-
teobunlar" Köprülü'yü de yargılanmak
üzere Yassıada'ya yollar
Fuat Köprülünün 27 Mayıstan son-
ra Yenı Sabah'a verdığı demeç bır ya-
na, olaylardan hemen sonra. 9 Eylül
günü Meclıs'tekı görüşmelerde hükü-
met adına yaptığı konuşmada, "Otay-
lann çıkacağını bitiyorduk, sadece ne za-
man çıkacağuu bilmiyorduk" demesı,
üzenne tuz-bıber eker Buna rağmen
Köpriilü sonuçta beraat eder
Tanık: coşkun Kırca
Coşkun Kırca. Yassıada'da 6-7 Ey-
lül Olaylan duruşmasında tanıklık yap-
mış bın. Bu tanıklığa bıraz sonra gele-
ceğım. Önce, kendisını kısaca tanıya-
kasuıda Bayar-Menderes var" şeklın-
dekı açıklamasını Kırca doğru bulmu-
yor
- Köprülü, Bayar'la, Menderes'le hu-
sumet ıçındeydı Köprülü'nün böyle
bır huyu vardı O demecınden önce-
den habenm olsaydı, engellemeye ça-
lışırdım Haksızlık etmeyelim Bayar'la
Menderes de böyle olaylar olsun ıste-
mezlerdı
Kırca v a soruyorum
- MBK Köprülü'yü niye içeri aldı?
- Köprülü'vü "Bu adam çok şey bi-
liyor, sıkıştınrsak konuşur" dıye ıçen
aldılar
Sonuç olarak Coşkun Kırca'nın y ıl-
lar sonra bır kez daha başvurduğum ta-
nıklığının. olayı aydınlatmaya katkıda
bulunmadığını söylemelıyım
Tanık: Orhan Blrglt "' *-i*
Eski milletvekih, CHP'lı bakan, ga-
zeteci Orhan Bırgıt de. hpkı Coşkun Kır-
ca gibi, Yassıada'da tanıklıklığına baş-
vurulanlardandır. O dönemuı CHP'lı
6-7 Eylül Ola>lannda biri papaz. üç yurttaş öldü. 30 kişi yaralandı: 73 kilise, 1 havra, 8 ayazma. 2 manastır yakıldı.
laşılmaktan korktuğum ıçuı, ısım üze-
rinde ısrar etmeyeceğım. Buna bır Yurt-
taşlar Mahkenıesı de dıyebıhrız Ister-
senız yargıç makamına en büyük yar-
gıcı, kamu vıcdanını oturtalım Bende-
niz, ızin venn bu kez kamu adına sav-
cılık görevinı üstleneyım. Sız Cumhu-
nyet okurlan da büyük bırjün oluştu-
run. Dosya üzennden ınceleme yapan
bir Yargıtay Daıresı gıbı bır kurul oluş-
turalım 45 yıl sonra. Ve tanhınde din
kavgalan olmayan, ya da şöyle dıyehm,
dın kavgalannm tanhının esas unsunı-
nu oluşturmadığı bır ulusun. bır halkın
çocuklan olarak. onun önünde, onun adı-
na 6-7 Eylül Olaylan'nınfaıllerini bul-
maya çalışalım Hazırsanız, tanıklann
dınlenmesıne geçebılınz. (Tanıkları
rasgele çağınyoruz, kımse sırasından bir
anlam çıkarmasın).
Tanık: Fuat Köprülü
Ünlü tanhçi, "Dörtiü Takrir"cı, dö-
nemin Dışışleri Bakanı Fuat Köprülü,
27 Mayıs'tan hemen sonra. 5 Haziran
1960'ta Yenı Sabah gazetesı muhabın
Şemsi Kuseyri'ye verdığı demeçte. dö-
nemın Başbakanı Adnan Menderes ve
Dışışlerı Bakanı Fatın Rüştü Zorlu'yu
açıkça suçlar. Köprülü "hadiselerin ta-
manuyla hükümetin bir tertibi olduğu-
nu", tertıp edenlenn, başta Menderes
olmak üzere hükümet olduğunu açık-
ça ıfade eder Yassıada davalannın ha-
zırlıklannı yürüten Sonışturma Komıs-
yonu, Fuat Köpriilü'nün demecinın
üzenne atlar. Öyle ya, başlı başına bir
kanıttır Köprülü'nün iddialan. Ancak.
aşağıda göreceğımız gıbı. araya AJ-
parslan Türkeş gırer
lım. Eskj dıplomat, büyükelçı, dışışle-
rı bakanı, sıyasetçı, gazetecı-yazar olan
Kırca, 50"Iı yıllarda önde gelen DP kar-
şıtlanndan ve DP kurucusu Fuat Köp-
rülü'nün datnadı Coşkun Kırca Yassı-
ada'da tanıklık yaptığı ıçın. haklı-hak-
sız DP'lilenn saldınsına uğrayanlar-
dan. Kırca, DP'lılerden gelen sıtemle-
rı önemsemıyor
Coşkun Kırca Yassıada'a \ erdığı ıfa-
dede, Zorlu'dan Menderese gelen bır
gizlı telgrafın ıçeriğı hakkında bılgı \ e-
rirveZorlu'nunTürktezınıgüçlendır-
mek üzere ülkede gınşımlerde bulu-
nulmasını başbakandan ıstedığinı an-
latır. Öte yandan tanık, Zorlu'nun 6-7
Eylül'den sonra toplanan Demokratık
Parti Grubu toplantısmın arasında Tu-
ran Güneş'e, "6-7 Eylül Olaylan'nı bu
kadar izam etmeyiniz. Bu olay lar Lond-
ra Konferansf nda beni güçlendirdi**
demiş olduğunu aktanr Kırca bugün de
aynı şeylen söy lüyor. Ona ısrarla suç-
lulann kim olduğunu sordum. Ona gö-
re bu olaylann arkasında Demokrat
Parti teşkilatı olduğu söylenemez. Bu-
nu kanıtlamak ıçın. ömeğm olaylann ba-
şmda aktıt rol oynayan CHP'lı gençlık
lideri Orhan Birgit'ı tanık göstenyoı
O da mı DP'lı yanı. demeye getınyor.
- Yağmayı yapan DP teşkilatı değıl
mi'.'
- Hayır. sadece DP teşkilatı olarak nı-
telenemez Başta gösterılerde. arala-
nnda TMGT yönetıcılerının de bulun-
duğu kışıler yer aldılar. Kırca'ya göre
bu bır "tepkisel halk hareketi" Kırca
"halkhareketi"nden bır "toplumsal çıl-
gjnnğı" kastedıyor Kırca bunları söy -
lerken, bır başka önemlı tanığın ıfade-
sını çürütüyor Köprülü'nün "Bu işm ar-
gençlık lıderlennden. Kıbns Türk Ta-
lebe Cemıyetı yönetıcılennden. DP'lı-
ler ış çığrından çıkınca, yani olaylar
yakmaya-y ıkmaya dönüşünce onu da
suçlamışlar. esas bu gençler kışkırttı. de-
meye getırmışler lafı "4 a> 20 gün yat-
tım; tabutluk fllan... Davada 'delıl ye-
tersizlığı' nden beraat ettim. Bu büe ba-
na ağır geliyor" dıyor.
Orhan Bırgıt. tanıklığa geldığı Yas-
sıada "da önce kendını savunuyor.
- Ben burada ıtham karşısındayım.
Menderes'ın insanlık dışı hareketleri-
ne alet olduğum iddıa edihyor. Bunla-
nn hepsını reddedenm. Tevkıf edıldı-
ğım zaman Bayar'a, Menderes'e telg-
raf çekmış, msanlık dışı muamelelere
maruz kaldığımızı bildirmıştim. Ben
daıma Menderese karşı olmuşumdur...
Bana böyle bır ışı yaptıramazdı
Bugün de görüşlennde fazla bır de-
ğışıklık görülmüyor.
Orhan Bırgit olayın bir tertip oldu-
ğunu düşünenlerden Peki tertipçıler
kım
1
'
- Siz yapmadnuz, peki kim yapn?
- Hükümet başlattı ama ışin sonu kö-
tü geldı Kımın ne kadar ıhmali var bı-
lemem Yargılamada açıklığa kavuş-
madı bunlar. Kim yapü? Galeyana gel-
mış ınsanlar yaptı.
Tanık: Erdogan Soral
Şu anda Ankara'da ekonomı profe-
sörlüğü yapan Erdoğan Soral, sıradan
bır yurttaş kımliğı ıle geliyor tanıklık
kürsüsüne. Ince ayar bır tanımlama ya-
parak, olaylann yoğunlaştığı semtın sa-
kınlennden bın olduğunu söyleyerek
başlayabılınz tanıtıma. Soral, Galata-
saray Lısesi'nde yatılı öğrenci olaylar
sırasında Yassıada duruşmalan ıle il-
gısı olmamış. O, bu konuda ılk kez açık
tanıklık yapanlardan. (Soral'ın döneme
ılışkın "HuDdBey ve Arkadaşlan" adın-
da bır roman yazan arkadaşı Yigit
Okur'a yolladığı mektuptan aktanyo-
rum.)
- 6-7 Eylül gecesi basit bir ayaklanma
olarak algılandı ve üzerine renksiz bir
perdeçekildL
Oysa o geceyi hatırhyorum. Lale Si-
neması önünde ağır ağır tramvay dur-
du. Kardeşimk beraberdik. Eylül ak-
şamının serinliğinde pencere de açıkü.
Cadde-i Kebir'le burun burunavdık.-
Sinemanın hemen yamnda Rum vatan-
daşlardan birinin büyük bir kumaş ma-
ğazası vank Bir top kumaş atüdı tram-
vaya. Eli baltah bir adam bağınyordu.
'Kesılecek! Hem yatay değıl dikıne ke-
sılecek ' Astsubay oturduğu yerden
kjüktı, bir kadın ve bir sivilin yardımry-
la kumaş uzunluğuna kesUmieye başb-
dL Kadın hem kumaşı tutuyor, hem de
Gâvurlara ölüm' diye bağınyordu. Eli
baltah adam, 'Gâvura ölüm tamam da,
şundı bır kelıme-ı şahadet getır ablam,
. senın ne olduğumıaBİayalıoi' dedi Ka-
dın irkildL durtta,korkodan kekeöyor-
du. Balta yavaş yavaşyükseUyordu. Ast-
subay diklendL eB tabancaya gidiyor-
du. kadım hızla geriye çekti. Adama
"Kımıldarsan öldürürüm' diyordu. Ka-
dın MüslümandL.."
Evet, olayın vahametı ıyıce ortaya
çıkıyor 6-7 Eylül Olaylan sadece Rum
yurttaşlara yönelık bır saldın değıl, tam
bır çılgınlıİctır O yüzden, yargılamayı
ne kadar tıtız yaparsak, uygarlığımız içın
o kadar ıyı olur.
Ancak, ıtnaf etmek gerekirkı, Soral'ın
yazdıklanndan da "suçlu" çıkmıyor.
Olsa olsa, olayın üzenne gıdelım, suç-
luyu bulup çıkaraüm, ıradesı çıkıyor. Ço-
ğumuzda olduğu gıbı...
Tanık: Dr. Hulusl Dosdogru
Sosyalıst, yazar Dr. Hulusi Dosdog-
ru, Menderes hükümetının günah ke-
çisı sosyalıstlerden. Konu hakkında
kapsamlı bır derleme kıtabı yayımlayan
Hulusi Dosdogru. Yassıada'da tanıklık
yapmamış. Olaylar hakkında 18 10.1960
Yüksek Adalet Dıvanı BaşsavcüığYna
başvurarak bılgılenni ve tespitlerini ak-
tarmış. Ancak nedendırbılinmez. Yük-
sek Adalet Dıvanı Hulusi Dosdoğru'yu
tanık olarak dınlemeyı gereklı görme-
mış.
Huhısi Dosdogru, Yüksek Adalet Di-
vanı Başsavcılığı'na yolladığı mektu-
bunda şöyle dıyor:
".-tnsan haklannı ve geuniş geçmiş
bütün uhıslararası anlaşmalan çiğneyen
bu iğrenç ve hiçbir akıl ve manbğa sığ-
mayan komplonun sorumlulannı mey-
dana çıkarmak, arük bir ulusal namus
borcumuz olmuştur...
6-7 Eylül yıkıınlannın, başuıdan so-
nuna dek. Bay ar-Menderes ekibinin en
kirli ve en kanunsuz işlerinden biri ol-
duğunu, daha o zaman bütün dünya
basııu. dünyaya yaymıştL Yunan hükü-
meti Atatürk'ün e\ine bombayı atanla-
nn Menderes hükümetinin emriyle Se-
lanik konsolosu. Konsolosluk kav^ısı ve
onlarla işbirtiği eden ler olduğunu mey-
dana çıkanmştL Suçlar ve suçlular böy-
lesine ortada iken baş sorumlu Mende-
res, 7EyKil 1955günüöğfeden sonra yap-
tığı bir radyo konuşmasında suçu, bir
gün önceye kadar Türkiye'nin komü-
nizme karşı dünyanın en güçlü, güveni-
Br kalesi oluşu Ue övündüğünü unutmuş
görünerek meçhul ve mevhum (soyut)
sosyaüsöerin üzerine atmıştır. Bu üstü
kapanmaz yalan ve irarasuu dognda-
mak için. daha önce şu veya bu yüzden
siyasi polisçe mimlenenlerden rasgele
45 kişi,o mahut radyo konuşmasının he-
men ardından evlerinden ahnıp, Har-
biye'nin eski yvmekhanesinden bozuhıp
yapılan taş hücrelere teker teker kapa-
tıunıştır."
Hulusi Dosdogru, yazısmda uzun
uzadıya DP'nın Istanbul teşkilatlannı
tahlil edıyor, Yüce Mahkeme'nin dik-
katını bu yöne çekmeye çalışıyor. Ne
var ki bunda başanlı olamıyor...
SÜRECEK
DUZYAZI
ORHAN BtRGtT
BÎP Başbakan Düşüne
Teletanıklık...
Televizyonda, Bülent Ecevit'in Mesudiye ilçe-
sine bağlı Çavdar köyünde mayasını tutturmaya
çalıştığı Köy-Kent projesinin temel atma törenıni
izliyorum.
Hem NTV hem de CNN-Türk; Karadeniz şeri-
diyle Kuzey Anadolu'yu birbirinden ayıran dağla-
nn düzlük yaptığı bir yerde, Savah yaylasında ku-
rulmuş tören kürsüsünde konuşan Başbakan'ın
niçin böylesine heyecan içinde olduğunu, sanırım
en iyi anlaması gerekenlerden birisi de ben olma-
lıyım.
Kendisiyle eylemli politika arkadaşlığı yaptığım
dönemlerde, 12 Eylül 1980 öncesi yıllarının tak-
vim yapraklan, hızlı dönen bir video şeridi gibi
gözlerimin önünden geçiyor. Televizyon ekranın-
da konuşan hatibi, çevresinde ve arkasındaki in-
sanlan neredeyse hiç görmüyormuşçasına, 30 yıl-
lık bir rüyasının gerçekleştiğinı belırten konuşma-
cının "O dönem benim hayalim hafife alındı. Ece-
vit'in bir romantik hayali, denildi. Ama iç göçler
hızlandıktan ve terör ortaya çıktıktan sonra köy-
kenüerin önemi anlaşıldı"^sözleri, beni Istanbul'da-
ki evimin salonundan alıyor ve otuz yıl öncesine,
kâh başkentin Rüzgârlı sokağındaki, kâh Çevre so-
kaktaki CHP Genel Merkez binalarına götürüyor
ya da pariamentonun yüksek tavanlı kulislerine ser-
pilmiş koltuklarda bir türiü son bulmayan dedıko-
dulann yapıldığı mekânlara.
Parti içi karşıtlannın "hayalci" ve "şair" diye kü-
çümsemekten geri durmadıklan genel başkanla-
nnın politik çelmelerie tökezlemesini için için te-
menni edenlerin arasında bulunan, partinin üst
yönetim kadrosundaki isimler bir bir gözlerirsöo
önünden geçiyor.
2 Eylül 2000 günü, kendisinin yine bir başba-
kan olarak ikinci kez gerçekleştirme çabasıyla ka-
muoyu önünde açıkladığı Köy-Kent modelıni CHP
Parti Meçlisi'nde ya da meclis grubunda, üstelik
gençlikyıllannın o doğal heyecanı içinde anlatmak-
tan vazgeçmediği konuşmalanndan sonra, rahmet-
li arkadaşım Turan Güneş'in, parmaklarıyla tek
tek yolmaktan geri durmadığı bıyıklarıyla oynar-
ken öte yandan biraz da beni kızdırmak için ol-
malı, dönüp "Yahu komiser, neydi o Bülent'in to-
dos-poyraz teorisi?' diyen sözlen kulaklanmda yan-
kılanıyor.
Köy-Kent'in bir hayal olarak kalmasını hiç iste-
meyen, o dönemin az sayıdaki CHP yöneticisJn-
den biri de bendim. ûzellikle Istanbul'da politika
yapan bir insan olarak, seçmen yoğunluğunun
Anadolu'nun hangi yörelerinden bu kente gelip yer-
leştiğinı görup degeriendırmemız kolay olmamış-
tı. 1970'li yıllarda Kars, Tokat, Ordu, Kastamonu,
Erzincan, Sıvas, Çankın gıbi, ülkenin hemen her
yanından akın akın gelerek yeni kentler oluşturari-
lann Istanbul siyasetindeki ağıriıklarının belki de
ilk kez farkına varan parti CHP olduğu için özel-
likle yerel seçimlerde aday saptamalannda bu
oluşumun listelere yansıtılması, belediye ve il ge-
nel meclisi seçimlerinde partinin ağıriığinı sandık-
lara yansıtmıştı. -
Kendi içindeki tutarsızlığı; ortanın solu ya da
demokratik sola işlerlik kazandırma çabalannı ha-
fife alarak, varsa yoksa hizip kurma çalışmalanna
ağıriık veren bir siyaset aniayışı, ne yazık ki ken-
disine bağlanan umutlan süratle heder etti.
O heder edişin, ülkeyi 12 Eylül'e götüren etken-
ler arasında nasıl azımsanmayacak bir sorumlu-
luk sergilediğini tarih elbette belgeleriyle anlata-
caktır.
* • •
Aradan 30 kocaman yıl geçmiş. Uğrunda göz-
yaşı, alın teri, dahası zaman zaman kan bile dö-
külmüş bir devrin üstünden geçen o 30 yılın so-
nunda, benim kuşağımdan olup da zaman değir-
meninin oraya buraya savurdukları arasından
ayakta kalabilenler, bugün de politika arenasında
ya en başlarda, ya arkalarda çabalannı sürduru-
yoriar.
Garip değil mi?
Dünkü Hürriyet'te, Altan Öymen CHP'sinin par-
tiye çekidüzen verebilme savıyla 30 Eylül'de ye-
ni tüzüğü onaylaması için toplayacağı olağanüs-
tü kurultayda, gerekirse genel başkan, parti mec-
lisi, merkez yönetimi gibi organlan yenilemek için
gündemde açık kapı bırakmak istediği yazılıyor-
du.
Sırf yeni ve çağdaş bir parti tüzüğü yaparak
halkın istencelerine cevap verelim diye hazıria-
nan bir üst yönetimin birdenbire aynı gün seçim-
leri de gündeme almak istemesinin nedeninin,
genel başkan ile genel sekreterin bir H örgütüne
söz geçirememeteri yüzünden merkez yönetim
kuruluna götürdükleri önerinin yüzgeri edilmesi
olduğu, Şaban Sevinç'in gazetedekı haberınin
dayanağı olarak gösteriliyor.
Hizip... Entrika ve kavga... Acı ama gerçek o ki
benim gençlik yıllanmın geceli gündüzlü yoğrul-
duğu CHP, kendisini bir türiü o eski hastalıklann-
dan kurtarmanın yolunu yordamını aramak iste-
miyor.
•••
Zaten istemiş olsaydı, sosyal demokrasi ya da
demokratik sol bugünkü parçalanmış halinde mi
olurdu? Ülkede irticanın bir tehlike olarak algılan-
masına yol açacak ekonomik çarpıklıklar, çeteler
böylesine serpilip boy mu atardı?
Ve benim gibi, bu çarpıklıklann ortadan kalkma-
sı için yıllannı verenler, şimdi bir Köy-Kent mode-
li denemesinin hiç degilse bu kez gerçekleşebtl-
mesi için televizyon başında bir töreni izlemiş öl-
manın heyecanı ile o eski video filmlerinin anıfe-
rını belleklerinin ekranlarında yeniden yaşarlâr
mıydı?
Faks:0212-677 07 62
E-mail: obirgitle-kolay net
rr
Zerafet ve sağlık ne güzel
Fazla kilolannız için
KİLOKONTROL
MERKEZİ
79 May/s Cd. No: 8 Şişli/İSTANBUL
Tel:(0212)212 0707(pbx)
Faks:(0212)2126835