Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
3 1 AĞUSTOS 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
tstanbul'daki sabıkalı hırsız sayısı 40 bini aşmış durumda. Polise göre cezalar yetersiz
'Kapkaç' terörü r
ALPERTURGUT
Istanbul 'da sayılan sürekli artan ce-
teler ve şebekeler "adti suç"ta patla-
ma yaşanmasına yol açıyor. Hatta
kentin pek çok noktasmda hırsızlık
mallaruun satıldığı pazarlar oluşmuş
durumda. Yaralanmalara hatta ölüm-
lere neden olan kapkaç çetelen ile son
dönemde "iykfcniyiye" organıze olan
hırsızlık çetelerine karşı herhangi bir
önlem alınmaması ve özellikle yolda
yürürken çantalan ya da telefonlan
gasp edilen insanlann karakollara
başvurduğunda "Bizün yapabileceği-
miz bir şe> yok. Parayı alır, çantanpı
nasıl olsa atarlar" sözlerıyle karşüaş-
ması, "İstanbul sahipsiz mi" sorusu-
nu gündeme getiriyor.
îstanbullu yolda yûrûrken, otobüs
duraklannda beklerken, pazar yerle-
rinde alışveriş yaparken son dönem-
lerde ıyice organize olan hırsızlık,
kapkaç ve yankesicilik çeteleriyle
karşı karşıya kahyor. Birçoğu yara-
lanmalarla biten kapkaç terörü nede-
niyle yurttaşlar rahatsızlıklannı dile
getiriyorlar. Önceki yıllarda sayılan
daha az olduğu için polis ve yurttaş-
larca tanınan ve basit yöntemlerle hır-
sızlık yapan bu kişiler, artık gruplar
halinde ve profesyonel olarak hırsız-
lık yapıyor. Küçükçekmece, Ataköy,
Üsküdar, Kadıköy, Şişli, Maltepe, Be-
yoğlu, Beşıktaş, Eminönü, Fatih ve
Büyükçekmece çok sayıda "adli suç"
çetelerinin "drit atüğj" yerleşim bi-
rimlerinin başında geliyor.
Genellikle çalıntı otomobille "işe
çıkan" ve kurbanlannı çoğunlukla
'Cebinizisıksıkkontroledin'Emniyet Genel Müdürlüğu Asa-
yiş Daire Başkanlığı, "sokak eşkı-
yahğT olarak da bilinen kapkaç,
gasp, hırsızlık, yankesicilik ve do-
landıncılığa karşı uyanlarda bulu-
nurken yurttaşlar, "Oneri istemiyo-
nız, çözfim istiyoruz" diyerek tepkı-
lerini gösteriyor.
Polise göre uyulması gereken ön-
lemler:
# Sabıkalı hırsız, daha önce em-
niyerte kayıtlan olduğu içın olay ye-
rinde bıraküklan parmak izlerinden
teşbis edilebdiyor. Bu nedenle hır-
sızhktan sonra olay mahallinde hiç-
bir şeye dokunulmamaiı.
# Ceplerinizi zaman zaman
kontrol edin.
# Otobüs ve dolmuşlara biniş-
lerde, pazar yerinde, maçlarda baş-
kaian tarafindan itildiğiniz anlarda
elinizi cebinıze götürmeyi ve çan-
tanızı kontrol etmeyi alışkanük edi-
nin.
# Cüzdanınızda fazla para bu-
lundurmayın. Para yerine kredi kar-
tı, çek gibi ödeme araçlannı kullan-
mayı tercih edin. Para ve cüzdanı-
nızın çekilmesi için uygun yerin
pantolon arka veya yan cepleri ol-
duğunu unutmayın.
# Küçük çocuklannızı takmış ol-
duklan bilezik, küpe ve kolye gibi
süslü eşyaları ile dışanya gönder-
meyin.
# Ahşverişlerinizde tanımadığı-
nız kişilerden almış olduğunuz çek-
lerin çalıntı olabileceğını göz önün-
de bulundurarak ılgih bankaya so-
run.
# Ozerinizde büyük miktarda
para taşımanız gerekiyorsa birkaç
parça halinde emniyetli yerlerde ta-
şıyın, bu esnada adres sormak, pa-
ra bozdurmak gibi bahanelerle size
yakiaşan tanımadığuuz kişilere kar-
şı dikkatli olun.
0 Kalabalık yerlerde yüksek
miktarda nakit paranız oldugunu
göstermeyın, aksi halde gaspçılann
hedefı olursunuz.
tenha bölgelerde yürüyen kadınlar-
dan seçen kapkaç çeteleri üyelen, al-
kol, tiner, hap veya esrar kullanıyor.
Hatta ruhsatsız tabanca, bıçak, jilet
gibi ateşli ve delici silah taşıyan bu çe-
teler, polis ekiplerine saldırmaktan bi-
le kaçınmıyor. örneğin 5 kişilik bir
çete, 133 otomobil çalarak bu otomo-
billerle 34 ayn kapkaç olayı gerçek-
leştirebiliyor. Polis bölgesinin dışın-
dakı jandarmanın kontrolü altındaki
alanlarda da, tecavüz eden, çok sayı-
da kişiyi yaralayan ve hatta öldüren
gasp çeteleri "hüküm" sürüyor. ts-
tanbul, 67 eve girerek hırsızlık yapan
ve çaldığı eşyalan arkadaşlanna he-
diye eden hırsızlardan, 6 ayn işyerin-
den hırsızlık yapan sağır ve dilsiz hır-
sızlara ve işsiz olduğu için cezaevine
girme amacıyla hırsızlık yapanlann
aralannda bulunduğu çok çeşitli hır-
sız gruplannı banndınyor. Kapkaç
olaylan yaşayan yurttaşlar "İstanbul
sahipsiz mi" diye sitem ederken "Her
evinkaptsına bir polisdiküse bik otay-
larm önfine geçilemejeceğmi" vurgu-
layan emniyet yetkilılen, "Hırsızhk
olaylanna karşı tedbirierin tophımsal
olarak alınması gerektiguıi" belirti-
yorlar.
İstanbul polisinin kayıtlanna göre,
kentte 40 bini aşkın sabıkah hırsız bu-
lunuyor. tstanbul'da, geçen yıl 9 bin
662 ev ve 7 bin 908 işyeri olrnak üze-
re 17 bin 570 hırsızlık suçu işlendi.
Hırsızlık olaylarından sadece 1857 ev
ve 1985 işyeri hırsızlığı olayı aydın-
latıldı. Olaylann failleri olduklan tes-
pit edilen 3 bin 441 kişi de yakalana-
rak adli makamlara sevk edildi.
Yurttaşlar, Çevik Kuvvet Şube Mü-
dürlüğü'nden ilçe asayiş bürolan ve
asayiş ekiplerini desteklemek ama-
cıyla 875 kişilik destek grubu çıkaran
İstanbul polisinden. "Geçici ve kısmi
değU, kahcı çözümJer bulmasmT ısti-
yor. İstanbul Emniyet Müdürlüğü yet-
kilileri, organize suçlar, terör, cina-
yet, mali ve narkotik gibi ağır suçlar-
da polisin çok iyi organize oldugunu
ve başanlı sonuçlar elde ettigini an-
cak mala karşı işlenen küçük suçlar-
da daha organize olmak için çalıştık-
lannı kaydettı. Kapkaç, hırsızlık,
gasp, dolandıncılık ve yankesicilik
gibi suçlar sadece Istanbullulann
"korkulu rüyas" değil. Ankara, An-
talya, Adana ve Izmir gibi büyük
kentler de çetelerle uğraşıyor. Izmir
Emniyeti, son 20 yılda, kentte 117 bin
hırsızlık olayı meydana geldiğini,
olaylann faili 107 bin sanığın ceza-
landınldığını, 10 bin faili meçhul hır-
sızlık olayının ise aydınlatılmayı bek-
lediğini vurguluyor.
Çeşitli illerde emniyet müdürlük-
leri, hazırladıklan "Kapdanmıza hır-
sızlanı kapatahm" ve "Hırsızhk, do-
buıdıncıhkveyankesicitikten nasıl ko-
runuhır" gibi broşürlerle halkı bilinç-
lendirmeye çalışırken yurttaşlar, "Po-
iis, can ve mal gfivenüğimizi koruma-
sı gerekirken broşür bastırarak topu
bizierin üzerine aûyor" diye konuşu-
yorlar.
Hırsızlara ve onlann çaldığı malla-
n bilerek satın alanlara verilen ceza-
lann caydıncı olmamasından yakınan
güvenlüc güçleri, cezaevine giren hır-
sızın içeride gruplaştığını ve dışan
daha profesyonelleşmiş bir şekilde çı-
karak eski hayatına geri döndüğünü
belirtiyor. Çalıntı mallan bilmeyerek
satın alanlara hiç ceza verilmediğini,
bilerek satın alanlara ise 7 gün hapıs
cezası verildiğini belirten polis yetki-
lileri, cezalann arttınlmasuıın caydı-
ncı olacağını belirtiyor.
. » •
Yurttaşlar, Şişli Belediye Başkanı'nın görevini kötüye kullandığını savunuyor
Sarıgül Iıakkuıda \aliliğe şikâyet
YEŞİMGÜL
Şişli Belediyesi binasına yaklaşık
100 metre uzaklıkta bulunan Kasap
ve Müsefles sokaklannda işyeri bu-
lunan 95 yurttaş, Şişli Belediye Baş-
kanı Mustafa Sangül'un, 1987 yılın-
da yol yapılmak üzere belediyeye
devredilen iki katlı binanın yıkımı-
nı durdurarak bu alanın kullanımıru
özel bir bankaya vermek suretiyle
görevini kötüye kullandığını öne sü-
rerek, tstanbul Valiliğj'ne şikâyet di-
lekçesi verdıler. — — ^ ^ —
Şişli Belediye Baş-
kanı Mustafa San-
gûL, yıkunın yapıl-
ması için "büyök
paraya" ihtiyaç ol-
dugunu, yurttaşla-
nn bunu karşılama-
sı halinde binanın
yıkunını hemen
gerçekkştirebilece-
ğını söyledi.
Valiliğe yaptıkla-
n şikâyet başvuru-
sunda, "önceki be-
lediye yönetimi dö-
neminde alınan ka-
rar gereği, tstanbul 1 No'hı tdare
Mahkemesi'nin Esas 1998/937 ka-
rar 1999/145 ve Danıştay 6. Daire
Başkanağı'nın 1999/ 3159 sayıfa ka-
rarian doğrultusunda" elektrik ve
sulan kesilen iki katlı binanın yıkı-
mının durdurulduğunu söylediler.
Binanuı yıkıhnasınm, söz konusu 2
sokağın büieşmesini sağlayacağını
savunan yurttaşlar, "ŞişH Belediye
Raşkanı hıımnın kııHamrmnımti bir
bankaya \ererekgörevini kötüyekul-
lanmışnr" dediler.
Valiliğe yaptıklan başvunıda, ya-
ya kaldınmlannın olmaması nede-
niyle araç yolundan yürümek zonm-
^ işyeri bulunan 95
yurttaş, Belediye Başkanı
Sangûl hakkında, 1987
yılında yol yapılmak üzere
belediyeye devredilen iki
katlı binanın yıkımuu
durdurarak kullanımını
özel bir bankaya verdiği
gerekçesiyle valiliğe
şikâyet dilekçesi verdi.
Sangûl ise yıkımın
gerekli paranm
sağlanamaması nedeniyle
yapılamadığını söyledi.
da kaldıklannı da ifade eden yurttaş-
lar,
tt
ŞişfiBetediyeBaskaıüığı,yol>^-
pılinaközere belediyeye beddsiz terk
ettiğtmiz yerleri amaa dışında özel
kişive knruluşlara peşkeş çekmekte-
dü-" dediler. Sokaklanndakı parko-
mat uygulaması ve vergılerden elde
edilen gelirin "başka yeriere sarfe-
dâdiğini'
1
öne sürenyurttaşlar, 4 met-
re genişltğe sahip sokaklannda, par-
komat uygulamalan nedeniyle he-
men hemen her gün olaylar yaşandı-
ğını belırterek başvurularında özetle
— — — ^ ^ — şugörüşlereyerver-
diler: "Sokaklan-
nuzda asayiş sağla-
namamaktadır. In-
sanlar dövfibnekte
vesfiahlarçekfinıek-
te, sokaklanmız
Amerika'nın Teksas
bölgesini aıumsat-
maktadu*. Yaya yol-
ianna taşarak işgal
edilen yerierin yıkı-
larak kakunlmasnu
ve imar yoht istika-
metinde kalan yerte-
rin yıküarak yoflan-
""*""^—•» nıızın acdmasnu,
tretHvananmıznı yapıhnaânı, trafik
tabelelaruun konubnasuu ve trafik
denetiminm yapdarak sokakfanmız-
da huzurun sağtanmasmı istiyoruz."
Şikâyet dilekçesiyle ilgili görüş-
lenne başvurduğumuz Şişli Beledi-
ye Başkanı Mustafa Sangûl ise söz
konusu binanın yıkılması için "bü-
yük paraya" gereksınim oldugunu
belırterek, "IVbddiaçıdanensorun-
lu, en borçlu bekdiyelerdeıı birryiz.
Bu yurttaşlar yıkun ve yol masrafi-
nı karşüarlarsa hemen yıkanz. San-
gül döneminde kimseye peşkeş çekfl-
mez. Adamı olanın değU,hakederan
işiyapuır'' diye konuştu.
Yurttaşlar, ŞişüBeledrye Başkanı Mustafa Sangül'ûn, 1987yı-
hnda yol yapılmak üzere belediyeye devredilen iki kaöı bina-
nın yıkunını durdurarakbu alanınkullanımınıözel bir banka-
ya vermek suretiyle görevini kötfiye kullandığını savunuyor.
Cepte 2. el piyasası
Hırsızlann
yeniadresi
deprem bölgesi
İstanbul, emniyet bı-
rimlerinin Üstiin' gayret-
leri sonucu organize suç
örgütlerinden kurtulma
yoluna girerken hırsızhk
ve kapkaç gibi suçlarda
görülen artış, kentte ya-
şayan insanlann tepkisı-
ni çekiyor. Varlıkh kişile-
rin yaşadığı semtlerde ev
hırsızlığı, Beyoğlu ve
Eminönü gibi iş merkez-
lerinin çoğunlukta bulun-
duğu bölgelerde işyeri
hırsızlığı, ara sokaklan
çok ve karanlık olan,
park yeri olmayan yerle-
şim merkezlerinde ise
otomobil hırsızbğı yaşa-
nıyor.
Ceptelefonugozde
Yankesicilik, kapkaç,
dolandıncılık ve gasp gi-
bi suçlar ise bölge gözet-
miyor. Emniyet yetkilile-
rinin de üstünde durduğu
bilinen bir gerçek var.
Cep telefonu hırsızlığı ise
hırsızhk ve kapkaç şebe-
kelerinin son "göâdea".
Asayiş Şube Müdürlüğü
ile ilçelerdeki asayiş bü-
ro amiıüklerine bağlı gü-
venlik güçleri, düzenle-
dikleri operasyonlar so-
nucu, piyasa değeri mil-
yarlarca lirayı bulan cep
telefonu, televizyon, ziy-
net eşyası, telsiz, oto teyp
ve müzık seti gibi çalıntı
eşyalan sab^plerine iade
ediyör. Andak ele ğeçiri-'
lemeyen çok sayıda eşya
ise 2. el piyasasında satı-
şa sunuluyor. Yurttaşlar,
2. el piyasasının denetle-
nemediğini, 100 milyon
liralık çalmtı cep telefon-
lannuı 25-30 milyon lira-
ya sahldığı için 2. el piya-
sasına "korkunç" bir ta-
lep oldugunu vurgulu-
yorlar.
Oto hırsızlıği
Deprem bölgeleri ise
bjrsızlık şebekelerinin ye-
ni adresi. 7.4'lük Marma-
ra ve 7.2'lik Düzce dep-
remlerinde ağır hasara
uğrayan araçlan düşük fı-
yata satın alan çeteler, bu
araçlann motor ve şasi
numaralannı yurt gene-
linde çaldıklan otomobil-
lerde kullanıyor. Oto hır-
sızlığı çeteleri, belgele-
rinde değışiklikyaptıktan
sonra otolaın satıyor. Dep-
rem bölgesinde, evleri yı-
kılmayan ancak korktuk-
lan için evlerine gireme-
yen yurttaşlar da hırsızlık
çetelerinin "gazabına"
uğruyor. Depremde Çı-
narcık'ta yaptırdığı ko-
nutlan yıkılan müteahhit
VeH Göçer'ın ınşaatından
malzeme çahnaya kalkı-
şırken yakalanan hırsızlar
da bulunuyor.
Yargıtay, Cumhuriyet gazetesi ve Çetinkaya'nın Utku'ya tazminat ödemesi karannı bozdu
Uıııit Utkıı, tazmınat davasım kaybettiİstanbul Haber Servisi - Yar-
gıtay 4. Hukuk Dairesi, İstanbul
5. Asliye Hukuk Mahkeme-
sı'nin Cumhuriyet Gazetesi Ge-
nel Yayın Koordinatörü Hflanet
Çetinkava'nın eski Kıbns Türk
Hava Yo'llan (KTHY) Yönetim
Kurulu Başkanı Ümit Utku'ya
750 milyon lira manevi tazmi-
nat ödemesi yönündeki karan-
ra bozdu.
Cumhuriyet Gazetesi Genel
Yayın Koordinatörü Hikmet
Çetinkaya'nın 29 Mart 1997 ta-
rhinde "Poütika Günlüğü" kö-
şesinde yer alan "KTHY ve
THY" başhklı yazısuıda yayın
\oluyla kişilik haklanna saldı-
rJdığını öne süren eski KTHY
Yönetim Kurulu Başkanı Ümit
l'tku ve KTHY Limited Şirke-
t, 10 milyar lira manevi tazmi-
nat istemli dava açmıştı. Daha
sonra KTHY, açtığı davadan
vazgeçmişti. Davanın görüldü-
ğü Tstanbul 5. Asliye Hukuk
Mahkemesi, Çetinkaya ve
Cumhuriyet gazetesinin, açtığı
davayı sürdüren Ümit Udcu'ya
750 milyon lira manevi tazmi-
naö faiziyle birlikte ödemesini
kararlaştUTnışü. Mahkeme ge-
rekçeli karannda, davacı K-
THY ve Ümit Utku hakkmda
sürekli olarak basın yayuı or-
ganlannda eleştiriler yayımlan-
dığını, Ümit Utku adının aksak-
lıklar ve yolsuzluklar içerisinde
geçtiğini kaydetmişti. Gerekçe-
li kararda, bu konuda Başba-
kanlık Teftış Kurulu'nca rapor
düzenlendiği ve Ümit Utku
hakkında "Hususi evrakta sah-
terilik" ve "Hizmet nedeoi>k
emniyeti kötüye kuUanmak"
suçlarından dolayı dava açıldı-
ğına değinilmiş, devlete ait ha-
vayollan şırketindeki aksakhk-
lar ve yolsuzluklan dile getirip
yetkilileri göreve davet etmenin
ve kamuoyunu bilgilendirmesi-
nin basının görevi olduğu belir-
tilmişti. Ancak mahkeme, "Bu
unsurlar buhınsa dahi haber ve
yazmm, eleştirinin verüiş biçi-
mindeki üslup ve tarz, kişiUk
haklannı zedekyeci olmamab-
dır" diyerek "dava konusu ha-
berde de özellikle kime ait oldu-
ğu belii olmayan bir mektuba
itişkin yaymla" kişilik haklan-
nın ihlal edildiği sonucuna var-
mıştı. Karann ardından Ümit
Utku, Cumhuriyet gazetesi ve
Hikmet Çetinkaya'nın, faizle-
nyle bırlikte 1 milyar 725 mil-
yon lira ödemesi için icra taki-
bine geçmişti. Karann temyiz
edilmesi üzerine dosya, Yargı-
tay 4. Hukuk Dairesi'ne gönde-
rihnişti. Dosyayı inceleyen Yar-
gıtay 4. Hukuk Dairesi, karan
yerinde bulmayarak bozdu. Yar-
gıtay'ın karannda dava konusu
olan yazıda, Ümit Utku hakkın-
dakı iddia ve suçlamalara ilişkin
bir mektup ve bir gazetecinin
açıklamalarından söz edildiği
ifade edilerek yazıda bu konu
hakkında açıklama beklendiği-
nin belirtildiği kaydedildi. Yar-
gıtay ilamında şöyle denildi:
"Dosyadaki bilgi, belge ve
açıklamalardan ve bilhassa 27
Ocak 1998günlü iddianame ör-
neğinden, olavia ilgüi olarak da-
vacı ve diğer şirket çahşanlan
hakkında Başbakanhk Tefüş
Knrulu raporu ve mali tabtola-
n denetlemeile şirketin yönetim
raporlan sonucunda sahte özel
belge düzenleme, kuüanmak,
hizmet sebebiyle emniyeti suiis-
timal suclan nedeniyle kamu
davas açıkhğı, iddianamenin 7.
paragrafinda yer alan ve kirala-
mayaUişkinsuçlamaileonuncu
paragrafinda yer alan uçak
alımlanyla şirket kayıtlanna
ilişkin suçlamanın dava konusu
yaymda iddia biçiminde yer al-
dığı, suç taribi ile hazırhk soruş-
turmasmm yapıldığı tarih göze-
tildiğinde >'aym tarihi ile uyum
içinde bulunduğu anlaşümakta-
dır. Basuun haber verme hakkı
gerceklik, günceüik, kamu ya-
ran, toplumsal ilgi, konu Oe tfa-
de arasında düşünsel bağtıhk te-
mel kuraüan ile suurtıdır. Ger-
çeklik jomut gerçekliğJ değil,
olaym haberverfldiğiandaki be-
lirisbicimineuygunlukşeJdinde
anl»plm»q gerekir. Somut olay
itibanyla yaym gününde davaa
hakkında kküanameye konu
olan birden fazla rapor düzen-
lendiği, soruşturma başlaoldığı
açıknr. Soruşturma sonucu acı-
lan ceza davasuıın derdest bu-
lunduğu anlaşumaktadır. Dava-
ya konu yaymda bdirtilen iddia
ve suçlamalaria, hazuiık soruş-
turmasma konu olaylann ben-
zeıük ve uyum içinde bulundu-
ğu nedeniyle yayının, yayuı gü-
nündeki dunımu yansıtügı ve
olaym o andaki befiriş biçimine
uygun bulunduğu kabul edile-
rek davanın reddi gerekirken
mahkemece kabulünekararve-
rümesibozmayı gereknrmiştir."
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Büyük Taarruz ve
Uhısa Saygı (1)
Dün, "Zafer Sayram/'mızın 78. yıldönümü idi.
Tüm ulusumuza kutlu olsun. Türkiye Büyük Millet
Meclisi ordulannın 26 Ağustos 1922'de başlayan
karşı saldınlan; birkaç yüzyıldan beri, "Doğu "dan
'Sar/"ya doğru yapılan ilk saldın idi.
Gerçekten; kapitalist emperyalizmin "sultası"
attına almak istediği "Doğulu" bir utus, ilk kez si-
lah gücüyle bunu engelliyor ve diğer "mazlum mil-
letlere" de örnek oluyordu.
Büyük Taarruz'dan kısa bir süre önce Mustafa
Kemal, Iran Büyükelçisi'nin Ankara'ya gelmesi
nedeniyle yapılan bir toplantıda şunlan söylüyor-
du: (Söylev ve Demeçler, 1959).
"Türkiye'nin bugünkû mücadelesi; yalnız ken-
dinam ve hesabına olsaydı, belki daha kısa, da-
ha az kanlı olur ve daha çabuk bitebilirdi. Türki-
ye azim ve mühim bir gayret sarfediyor. Çünkü
müdafaa ettiği, bütün mazlum milletlehn, bûtün
şarkın davasıdır..."
Ve 26 Ağustos sabahı Türkiye Büyük Millet Mec-
lisi ordulan, bütün mazlum milletier adına, bütün
"şark" adına saldınya geçiyordu. Doğudan batıyâ
doğru... !
(Yukardaki satırlan, 1984 yılında "Yazko Edeblr
yat" dergisine yazdığım bir yazıdan almıştım. Ayl-
nı yazıya bağlı olarak sürdürüyorum.)
Anadolu'daki Yunan ordusu; gerek sayı ve ge -
rekse silah bıkımından, TBMM ordulanndan daha
geride değildi. Sakarya'daki hezimet sonrasındh
bozulan moralleri de, önemli ölçüde düzelmişt.
Ancak iki ordu arasında temel bir fark vardı. O?j-
dulardan birisi; kendi topraklannda, kenditopralf
lannı ve kendi insanlannın özgürlüğü ve bağımsı^
yaşama hakkını kurtarmak için savaşmaktayd).
Diğer ordu ise, gerçekleşmesi olanaksız bazı h^-
yaller için savaşıyordu. Ve bu savaşı kimin kazsj-
nacağı açıkça belliydi. ;
26 Ağustos'ta başlayan saldın, 30 Ağustos'tp
Yunan birliklerinin Dumlupınar'da çembere alın-
masından sonra, 9 Eylül'de Izmir'de sona erd.
Mustafa Kemal, arkadaşlanna, saldınya başladık-
tan sonra 15 gün içinde Izmir'e gideceklerini söyi-
lemişti. Sözünü fazlasıyla tutmuş oluyordu. !
Bu noktada değınmek ıstediğim çok önemli bir
konu var: Mustafa Kemal'in "ulusuna" ve ulusun
temsilcisi olan, "Türkiye Büyük Millet Mec//s;"n)B
duyduğu saygı...
Gerçekten; Mustafa Kemal, yaşamının her aşa-
masında, her konuda olduğu gibi, bu büyük zafe-
ri de kendinin değil, "ulusun" ve ulusun temsilci-
si olarak, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin bir za-
feri olarak değerlendiriyordu. Zaten saldınnın baş-
ladığı ve Afyon'un gen alındığını TBMM'ye bildir-
diği ilk telgrafında bıle, başan nedeniyle "Büyük
Meclis"\ kutlamaktadır: (.. Telgraf ve Beyanname-
ter, s. 447).
Türkiye Büyük Millet Meclisi ordulannın müs-
tesna kıyrmt ve Kabniyetl nedeniyle, Meclıs-ı Ali'yı
tebrik ederim."
Dumlupınar zaferi kazanıldıktan sonra ordulara
yayımladığı bildirgede de şu satırları okuyoruz:
"Afyonkarahisar, Dumlupınar Büyük Meydan
Muharebesi'nde, zalim ve mağrur bir ordunun
anasın asliyesini, inanılmayacak kadar az bir za-
manda imha ettiniz. Büyük ve necip milletimizin
fedakâriıkianna layık olduğunuzu ispat ediyorsu-
nuz. Sahibimiz olan büyük Türk milleti, istikbalin-
den emin olmaya haklıdır..."
Doğrusunu isterseniz, günümüz açısından ol-
dukça ağır bir dil. Fakat "üslup mükemmelliğini"
bozmaya kıyamadığım için olduğu gibi bıraktım.
Bu bildirgede dile getirdiği "sahibimiz olan büyük
Türkmilleti" rfadesi de, son dereceanlamlıdır. Ger-
çekten; günümüzde, kendini Türk milletinin sahi-
bi sananlara, çok önemli bir uyandır.
Zaten aynı gün (1 Eylül 1922) ulusa yayımladığı
bildiride de şu satırlan okuyoruz:
"Büyük Asil Türk Milleti,
Garp cephesinde 26 Ağustos 1922'den beri
başlayan taarruz harekâtımız, Afyonkarahisar, Al-
tuntaş, Dumlupınar arasında büyük bir meydan
muharebesi halinde beş gün, beş gece devam et-
&'... Zalim ve mağrur düşman ordusunun temel
gücü (anasın asliyesi), akıllara dehşet verecekke-
sinlikle imha edildi... Ismi; özellikle milletimizin bi-
lincinden, ezeli ve ebedi olan imanından vücut
bulan ordulanmızı, fedakârlıklara layık olarak size
takdim ediyorum. En büyük kumandanından en
genç neferine kadar ordulanmızda hâkım olan fi-
kir, milletin gösterdiği vazife uğrunda şehitolmak-
ttr. Bunu savaş meydanlannda yakından gözleye-
rek, büyük milletime haber veriyorum. Milletin rey
ve iradesine dayanan her işin sonucunun, millet
için hayır ve saadet olduğu sabittir."
Büyük Taarruz ve sonrasıyla bağlantılı olarak,
Mustafa Kemal'in ulusa ve TBMM'ye olan saygı-
sını, cumartesi günkü yazımda sürdüreceğim.
Bursa 2. idare Mahkemesi
CorgUl'in nıhsatı
iptal edildi
BURSA (Cumhuri-
yet) - Bursa 2. tdare
Mahkemesi, Iznik Gö-
lü havzasında yaptınlan
Cargill Mısır Işleme
Fabrikası'na Bursa tl
İdare Kurulu tarafından
verilen nıhsatı iptal et-
ti. Cargill Firması'nın
Türk mahkemelerinin
kararlarına uymadığını
belirten DSP Bursa
Milletvekili AH Araba-
a, "Türkiye müstemle-
ke (sömürge) değildir.
Yargı karannı vermiştir
ve bu karar herkesi bağ-
lar" dedi.
Orhangazi- Iznik ara-
sında 19 bin metrekare-
lik 1. sınıf tanm arazisi
üzerinde, Yüksek Plan-
lama Kurulu'nun özel
izniyle yapımma başla-
nılan mısır ışleme fabri-
kasuıın tznik Gölü'yle
bölgedeki tanmsal do-
kuya zarar vereceği öne
sürülerek dava açılmış-
tı. Bursa 2. İdare Mah-
kemesi oybirliği ile al-
dığı 27 Haziran 2000 ta-
rihli karannda, bilirki-
şilenn, "tesisin artık su-
lanmn doğal ortamı
olumsuz yönde etkileye-
ceği, kuUamlacakyeral-
ü su>ıı miktannm fazla-
bğuun da çevreyi olum-
suz etkileyeceği'' görü-
şüne katıldı. ABD'li
Cargill, kamuoyunun
karşı çıkmasına karşın,
yılda 265 bin ton mısın
günde yaklaşık 6 bin
ton su kullanarak işle-
yecek fabrikanın ınşa-
atına başlamış, valilik
ınşaat başladıktan sonra
ruhsat vermişti.