Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
31 AĞUSTOS 2000 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERİN DEVAMI 19
TÜRKİYE
Istanbul PB 26 Sioop PB 23 Adana A 32
Edime PB 28 Samsun Y 27 Mersin A 30
Kocaeli PB 25 Trabzon
Çanakkale PB 16
Izmir B 30
Giresun
_Y 24 Dıyarbakır A 31
_Y 24 Şanhurfa A 33
Ankara PB 23 Mardin B 30
Manisa B 31 Eskişehir PB 23 Siirt B 31
Aydın J3 32 Konya PB 24 Hakkâri PB 29
Denizli Sıvas Y 21 Van PB 23
Zonguldak PB 22 Antalya A 32 Kars
Helsinki
Yurdun kuzey kesım-
leriparçalıbulutlu, Or-
ta ve Doğu Karadenız /-ı_ı_
ile Doğu Anadolu'nun
kuzeyi sağanak yağış-
k, diğeryerterazbuTut-
lu ve açık geçecek. Londra
Hava sıcaklığında
önemlı bir değışıklık
olmayacak. Rüzgâr
kuzey yönlerden hafif
ara sıra orta kuvvette Bonn
esecek. Münih
DIS MERKEZLER
PB 19 Berlin PB 19
Y 14 Budapeşte Y 25
PB 30Stockholm Y 18 Madrid
Y 20
Amsterdam PB 19 Belgrad Y 24
Brüksel PB 21 Sofya
Paris PB 23 Roma
PB 28
"T17
PB 21 Atina
PB 21 Zürih Y 18 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
Y
HB
PB
PB
Y
Y
Y
B
20
40
18
33
31
31
28
32
B 32
p Yağmurlu
>UNCELcÜNEYT ABCAYÜREK
jk Baştarafi 1. Sayfada
Gerçi Adalet Bakanı, başdenetçiliğe "deneyim
sahibi, nitelikli birinin" gelmesine değinirken Demi-
nel'i "örnek gösterdiğini" öne sürüyor.
-Telefon konuşmamızda- Demirel'i sadece "bir
örnek" gösterdiğini yineledi. Isim saptanmadığına
kanıt olarak ANAP lideri Mesut Yılmaz'ın demeci-
ne işaret etti..
Başbakan Yardımcısı Yılmaz; sözü edilen deme-
cinde "Ombudsman hükümetin gündeminde, ama
'isim konusu' hiç gündeme gelmedi" diyor.
Ne ki, bu demeç artık siyaset adamlıgina uygun
açıklamalarda "dikkatli" davranması gereken Ada-
let Bakanı Türk'ün, neyin ne zaman söyleneceği in-
celiğinden yoksun olduğunu gösterdi.
Üstelik; Mesut Yılmaz, bakanı terse düşürüyor.
Daha doğmadan çocuğa don biçmeme gereğini
anımsatıyor.
Yılmaz da, söylemine katılan Başbakan Ecevit
de elbette haklı:
Henüz tasan Bakanlar Kurulu'ndan geçmemiş.
TBMM'de yasalaşmamış.
Herhalde Demirel adına Adalet Bakanı Türk'ün
acelesi olacak ki; ombudsman = kamu başdenet-
çilik görevini alelacele isimlendirdi.
Daha doğrusu -dünkü gazetelerde de görüldüğü
gibi- ombudsmanlık kurumunu...
Demirelleştirdi!
Adının ortaya atıldığı salı sabahı, Demirel'in henüz
görevi nasıl karşılayacağının bilinmediği saatlerde
dün yayımlanan Güncel'e şu satıriar yazılıyordu:
"Demirel kabul eder mi? Aman efendim, partiler
gelmiş huzura, ricacı olmuş. TBMM seçecekmiş, ne
umuruna. Kabul ne demek? Yakışıksız bir sözcük.
Derhal başüstüne!"
Bu yargıya varabilmek için Hüsamettin Cindo-
ruk ya da Ismet Sezgin gibi Demirel uzmanı ya da
falcı olmaya gerek yok.
Daha Çankaya'da iken, hele Güniz Sokak Köş-
kü'ne göç ettiğinden beri devlette "birinci sınıf bir
göreve gelme isteğini" çağnştıran yığınla demecini
anımsamak, görevi kabul edecegini kestirmeye ye-
ter!
Göreve liyakatin Demirelsel kanıt
Zaten bir iki gazetedeki son demeçleri, tahminle-
ri doğruluyor: "Bana böyle bir teveccühünyönelmiş
olmasını memnuniyetle karşılanm" diyor.
Sık sık kullandığı bir dayanak var elinde.
Güniz Sokak'ta ilk sabah ezan sesiyle uyandığını
övünerek söyleyen Demirel; Kuran'ın Nisa Suresi
58. ayeti ile ombudsmanlığa layık olduğunu duyu-
ruyor: "Emaneti ehline tevdi ediniz." Tabii "ehil"
kendisi! . , .„*,..„
Bakan Türk, eski cumhurbaşkanının adını kuaıma
geleceklere "örnek" diye kullandığında direnen de-
meçler verdi.
Bir yerlerden yüreklenmiş olacak ki; Demirel'le
görevi eşleştiren Sabah gazetesi dün; "Türk, om-
budsmanlık için Demirel'i 'önerdiğini' kabul etti" di-
ye yazdı.
Kuşkusuz eski cumhurbaşkanı; siyasal manevra-
larda Ecevit'ten de, Yılmaz'dan da hele hete Hikmet
Sami Türk'ten de çok daha fazla beceri sahibi, üs-
telik hepsinden de kumaz ve hesaplı.
Ombudsmanlığı "memnuniyetle" kabul edeceği-
ni gösteren demeçlerinde dikkatli ve sakıngan!
Şöyle başlıyor söze: "Şimdi orta yerde bir şey
yok... Yani? 'Vehle-i ula'da (günün birinde) böyle bir
şey olursa..."
Ne ki; ombudsmanlıkla eski cumhurbaşkanımızın
ekim ayında siyasal alanda yeniden dogacağı ola-
sılıklan çöpe mi atılıyor?
Atılmasını gerektiren bir durum var ortada:
Ombudsman kurumunun sayılan özelliklerinin ba-
şında "başkamu denetçisinin, denetçilerin, hatta
kurum personelinin 'siyasi partilere üye olamaya-
caklan'..." kuralı geliyor.
Görevi olumlu karşılayan Demirel; çevresindedö-
nüp duran onca hevesi, hadi adlanndan söz etme-
yelim, Demirel'le yeniden ikbal kapılannı açmayı
düşleyenleri yoksa işletiyor mu?
Yoksa, yoksa; "birileri" -örneğin Yılmaz, hatta ku-
rumu destekleyecek Çiller- sağda fıili siyasete gir-
mesini önlemek için Demirel'in böylesine iştiha ile
bakacağı ombudsmanlık görevini ekimden önce
gerçekleştirmeye mi çalışacaklar?
Ne dersiniz?
Cottarelli yine Türkiye'de
tP: Büyük Taamız'a
karşı intikam başlatıldı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Uluslararası Pa-
ra Fonu'nun (IMF) Türki-
ye Masası Şefı Carto Cot-
tarelli başkanlığmdaki he-
yeti, programın üçüncü
gözden geçirmesini yap-
mak üzere Türkiye'ye gel-
di. Işçi Partisi Öncü Genç-
lik Kolu, Uluslararası Para
Fonu'nun (IMF) Türki-
ye'de büro açmasını Anka-
ra Gaziosmanpaşa'da bu-
lunan IMF Bürosu'nun
önünde protesto etti.
Esenboğa Havaala-
ru'nda gazetecilerin soru-
lanna yanıt veren Cottarel-
li, "Ekonomi genei olarak
rayında" dedi. Cottarelli,
bir soru üzerine, çahşanla-
nn ücretlerinin yılm ilk
çeyreğinde reel olarak enf-
lasyonun gerisinde kalsa
bile enflasyonun düşme
sürecinde artış gösterece-
ğini savundu. IMF heyeti-
nin, bugün sabah saatlerin-
de Devlet Bakanı RecepÖ-
nal ve Hazine Müsteşan
SeJçukDemiralp ile görüş-
mesi bekleniyor. Işçi Par-
tisi Öncü Gençlik teşkila-
tının IMF bürosu önünde
dün düzenlediği eylem sı-
rasında yaptığı basın açık-
lamasında 30 Ağustos Za-
fer Bayranu'nın yıldönü-
münün kutlandığı anımsa-
tılarak "30 Ağustos Tûrki-
yesi IMF karargâhı ola-
maz" denildi. Emperyalist
örgütlerin 'Büyük Taar-
ruz'a karşı intikam savaşı
başlattığı savunulan açık-
lamada, IMF Türkiye Ma-
sası Şefı Carlo Cottarel-
li'nin 30 Ağustos günü
Türkiye'ye gelişinin başka
bir açıklamasının olama-
yacagı belirtildi. tP Genel
Başkan Yardımcısı Hasan
Yalçın da Cottarelli'nin
Türkiye'ye geüşi ile ilgili
olarak yaptıgı basın açıkla-
masında ABD'nin sömür-
geleştirme stratejisine kar-
şı çıkmayan hiç kimsenin
banştan söz etmeye hakkı
ohnadığını söyledi.
4
Irtica yargıya da sızdı'• Baştarafi 1. Sayfada
"bumın sonunun da 5 arü 5'e benzeyecegmi"
söyledi.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin
Kıvrıkoğlu 30 Ağustos Zafer Bayramı kuüa-
malan çerçevesinde dün akşam Gazi Ordu-
evi'nde aralannda Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer ile Başbakan BfifentEcevit'in de
bulunduğu üst düzey devlet yetkililerinin, ko-
mutanlartn ve gazetecilerin katıldığı bir resep-
siyon verdi.
Orgeneral Kıvnkoğlu, gazetecilerin sorula-
n üzerine, devlet içindeki irticacılann temiz-
lenmesinin zorunluluğunun altını çizdi. Kıv-
nkoğlu, memurlann işten çıkanlmasını kolay-
laştıran ve iki kez Cumhurbaşkanı Sezer tara-
findan hükümete geri gönderilen kararname
taslağımn da "28 Şubat'ın bir parçasT oldu-
ğunu kaydetti. Kıvnkoğlu şunlan söyledi:
"Bu konu arbk prestij mesdesi hafine gekü
Ekimde bu yasa mutlaka çtkanlmabdır. Siyasi
partiler bu konuda da 8 yılhk kesintisiz eğitiın-
de olduğu gibi grup karan almabdır. Ainiarsa
çokrahatnklayasalaşır. Aksi hakk sonu 5 arü
5 düzenkmesi gibi ohır. Yasanın çtkanlmasm-
dan çok uygulama önemlidir. Siyasi partiler,
bu konuda samimi olmabdır. Yargıscinfaz ekş-
tirfleri yapılıyor. Ben bu ekştirflere kaalmıyo-
rum. TürkSUahhKuvvetleri'nde de nadireo de
oisa bu tûr sızmalar yaşanryor. Bir sepetteki
birkaç çürük kayısı d^erlerine de sirayet ede-
bflir. TSK'ye azmak isteyen şeriatçı gnıpiar
içmdeoransal olarak FetfauBabçılaröneçüayor.
Kamu için Başbakanhk Takip Kurulu'nun ve-
rilerine dikkat ediunesi gerekir, sayısını tam
olarak tesph etmek mümkün değil, ama bin-
lercesi var."
'Slyasl bafilantıları oörtilüyor4
Ordudan atılan şeriatçılann bazı belediye ve
kuruluşlarda çeşitli görevlere getirildiklerinin
anımsatılması üzerine Kıvnkoğlu, "Bu Idşfle-
rin bu görevleregetiribnesinden hangipartfler-
le bağbuıüfa olduklan görüluyor. Bizim söyle-
düderimiz de daha iyi anlaşüryor" dedi.
Kıvnkoğlu, Fethullah Gülen hakkında An-
kara DGM tarafından verilen gıyabi tutukia-
ma karannm Istanbul DGM tarafindan kaldı-
nldığı anunsatılarak, "İki ayn mahkemeden i-
ki ayn karar. Nasıl değertendiriyorsunuz" so-
rusunun yöneltilmesi üzerine "îki ayn mahke-
meden iki ayn karar verilmesi iiginç ve düşün-
dürûcü" dedi. "Yargrya da sızddar mı" soru-
su üzerine Kıvnkoğlu, "Oralara sızmadüar
mı, her yere sndıUr" diye konuştu. Kıvnkoğ-
lu, "Bu durum sizde rahatsıznkyaraoyor mu"
sorusuna, "Sizi rahatsız etmiyor mu? Sadece
Fethullah Gülen meselesi değil. Farkh irtkai
gnıpiar var, SüJe> mancılar var, \Iilli Gdrüşçü-
ler var. YAŞta 44 ldşiyi uzaktoşnrdık, 11'i Fet-
huUabçrvdı" yanıtını verdi.
'İran samlml defiil'
Dış politakayla ilgili sorulan da yanıtlayan
Kıvnkoğlu, îran'ın PKK ve Hizbullah konu-
sundaki tutumunun samimi olmadığını vurgu-
ladı. Kıvnkoğlu, TSK'nin Yunan ordusu ile or-
tak tatbikat yapacağını da sözlenne ekledı.
Basının hükümeti desteklemesini isteyen
Kıvnkoğlu, MGK toplantılan hakkında basm-
da yazılanlann da doğruyu yansıtmadığını
söyledi. Orgeneral Kıvnkoğlu, gazetecilerin
sorulan üzerine, bir taraftan olarak Fenerbah-
çe'den umutlu olmadığını söyledi. Kıvnkoğ-
lu, bütün kuvvet komutanlannın da Fenerbah-
çeli olduğunu söyleyerek "Başka tûriü terfi
edemezler" esprisini yaptı.
Resepsiyonda gazetecilerin sorulannı yanıt-
layan üst düzey bir askeri yetkili de hastalığı-
nı gerekçe göstererek Türkiye'ye dönmeyen
Fethullah Gülen'in sağlığınuı yerirlde olduğu-
nu bildiklerini, ABD'de New Jersey'de bir çift-
likte yaşadığını söyledi.
Donanma izmir'e taşınıyor
Sezer'in ve Başbakan Ecevit'in yaklaşık 40
dakika kaldıklan resepsiyonda kişisel sohbet-
lere ülke gündemindeki siyasi gelişmeler ko-
nu oldu. TBMM'deki yemin töreninde frak
giymeyen Ahmet Necdet Sezer'in ilk kez 30
Ağustos resepsiyonunda smokin giymesi dik-
kat çekti. Ecevit de resepsiyona smokinle Se-
zer, resepsiyona gelişinde Orgeneral Kıvnkoğ-
lu tarafindan kapıda karşılandı. Sezer'in geli-
şinin ardından 10. Yıl Marşı çalınarak bahçe-
de havai fışekler atıldı.
Resepsiyonda gazetecilerin sorulannı yanıt-
layan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı yeddlile-
ri, Deniz Kuvvetleri'nin Gölcük'te depremin
ardından yaralan sarmaya çalıştığuu belirttı.
Gölcük'ün fay hattında olması nedeniyle bu-
rada konuşlu olan Donanma Komutanlığı'nın
büyük zarar gördüğünü ve ciddi can kaybetti-
ğini anımsatan yetkililer, "Donanma Komu-
tannğuıuz tznür'e tasınıyor. tzmir'de konuşlu
bulunan Güney Deniz Saha Komutanfagnnız da
Antalya'ya taşınacak. Türk Deniz Kuvvetleri
Karadeniz'in en güçlü donanmasıdır. Akde-
niz'de ise Fransa ve ltaha'nın ardından üçün-
cü sırada bulunuyoruz" dediler.
Batan Rus Deniz Kuvvetleri'ne ait Kursk
denizaltısını kurtarma faaliyetlerinin Mosko-
va açısından skandala dönüştüğününün anım-
satılması üzerine yetkililer, Türk Deniz Kuv-
vetleri'nin 15 ülkenin katılımıyla eylül ortasın-
da Mersin açıklannda denizaltı kurtarma tat-
bikatı düzerüeyeceğini bildirdiler. Yetkililer bu
tatbikatın, dünyada 3-4 ülke tarafindan ya-
pılabildiğinin altını çizdiler.
Enerjide rüzgâr dönemiANKARA (CumhuriyetBüro-
su) - Başbakan Bülent Ecevit'in
2002 yılına kadar faaliyete geçe-
cek olan, 17'si rüzgâr santralı ol-
mak üzere 29 projeye ilişkin
Yüksek Planlama Kurulu (YPK)
karannm bir an önce tamamla-
nacağını açıklamasının ardından,
TEAŞ Genel Müdürlüğü bünye-
sinde yeni ve yenilenebilir ener-
ji kaynaklanyla ilgili yeni bir da-
ire başkanlığı oluşturma girişim-
leri başlatıldı.
Ancak bakanlığın patent alan
Türk mühendisinın teknolojisini
kullanmak yerine, yabancı tek-
nolojiyle yap-işlet-devret ve yap-
işlet modelleriyle rüzgâr santralı
kurmaya çalıştığına dikkat çekil-
di.
Dünyada 2002 yılmda elektrik
enerji talebinin yüzde 20'sinin
rüzgâr enerjisinden sağlanabile-
ceği tahminleri doğrultusunda
çalışmalar yapılıyor. BOTAŞ'ın
Petrogas dergisindeki verilere gö-
re, Danimarka'da rüzgâr enerjisi
maliyetleri 1981 ile 1995 yıllan
arasında 3 'te 2 oranında düşürül-
müş ve elektrik maliyetlerinin
bugünkü kilovatsaat başına 4.7
centlık fıyatının da 2013 yılında
3 cente, 2020 yılında ise 2.5 cen-
te kadar düşürülüceği hesaplanı-
yor.
Son 6 yılda rüzgâr türbinleri
satışlanndaki ortalama yılhk bü-
yüme yüzde 40 civannda gerçek-
leşmiş ve çoğu Avrupah olmak
üzere yaklaşık 60 tane türbin üre-
ticisi bulunuyor. Aynca 10'un
üzerinde Avrupa bankası ve ka-
mu hizmeti şirketinin en az 20 ta-
nesi rüzgâr enerjisine yatınm ya-
pıyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba-
kanlığı da 2005 yılına kadar Tür-
kiye'nin kurulu güç kapasitesi-
nin yüzde 2'sinin rüzgâr enerji-
sinden karşılanmasını hedefliyor.
Türkiye'nin 10 bin megavatlık
rüzgâr enerjisi üretilebilecek po-
tansiyele sahip olduğu belirtili-
yor. Ancak bu alan da yap-işlet-
devret ve yap-işlet yöntemleriy-
le özel sektöre bırakılmakta. Bu
kapsamda Rüzgâr Sanayicileri ve
Işadamlan Dernegi, bakanlık ba-
zında lobi faaliyetleri yürütüyor.
Rüzgâr santralı projeleri de ya-
bancı teknolojiye dayamyor. Ma-
kine mühendisi Yücel Hökelek,
1995 yılında "supompaaçahşör-
mak ve elektrik enerjisi elde et-
mek için kullarulan rüzgâr nır-
binterine mahsus daha fazla güç
veren yeni bir kanat profih" un-
vanıyla Türk Patent Enstitüsü
Başkanlığı 'ndan patent almasuıa
karşın, Enerji Bakanlığı'mn pro-
jesine gereken önemi vermediği-
ne dikkat çekti.
Sosyal güvenük tasansında karmaşa
BANUSALMAN
ANKARA - Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı Müsteşan Fîk-
ri Şahin, 5 ayn yasa tasansının ida-
ri düzenlemelerinin yer alacağı ka-
nun hükmünde kararnamenin Baş-
bakanhk'ta hazırlandığını, kendile-
rinin bireysel emekliuk dışındakı 4
tasandan mali ve cezai hükümleri
ayırarak ayn bir taslak hazırladıkia-
nnı bildirdı.
Bireysel emeklüik yasa tasansını
Çalışma Bakanlığı ve Hazine'nin
birlikte hazırladığım, ancak kanun
hükmünde kararnamenin bunu da
kapsaması nedeniyle Hazine'nin
mali ve cezai hükümlere ilişkin ay-
n biryasa taslağı hazırlayacağını be-
ürten Şahin, 5 ayn yasa tasansından
mali ve cezai hükümlere ilişkin 40
madde saptadıklannı, bunlann
30'unun Bağ-Kur'a ilişkin olduğu-
nu belirtti.
Bireysel emeklıliğın vergi teşvik-
lerine ilişkin yasa taslağını da Ma-
liye Bakanlığı hazırhyor. Ancak bu
taslak üzerinde de tam uzlaşma sağ-
lanmış bulunmuyor.
TBMM Çahşma ve Sosyal Işler
Komisyonu'nun alt komisyonunda
bile "Çok geniş kapsamh olduğu ve
uygulama olanağı ohnayacağı'' eleş-
tinleri gündeme getirilmiş olmasına
karşın, hükümetin 5 ayn yasa tasa-
nsını KHK olarak çıkarmaya çahş-
ması "karmaşa'' yarattı. Mali ve ce-
zai hükümleri olmaksızın "idaridü-
zenlemeJere" gidilmesinin "sosyal
güvenKkteucubebtrsistem''yarata-
cağı belirtihyor. "Örnegüı, bir kn-
rum ohıştunryorsun, buraya atana-
cak personeleödenecekücretler ma-
li duzenknıe ohnuyor mu? Türidye
1?Kurumu'nungefirleri,kurumyö-
Detim kunıhınun görevteri arasmda
yer alan mafi konular, yetld yasası
kapsammdaKHK'yle düzenlenebi-
Sr mi? Kanun hükmünde kararna-
me çıkanlsa bfle mali ve cezai hö-
kümlereilişkin yasalannçıkmasnun
gecikmesi ya da cıkmaması duru-
munda oJuşturuJan kurumlann ge-
Hrve maliayaMannm nasd çakşaca-
ğı" sorulan gündeme geldi.
Bağ-Kur'dayetki yasasıkapsamı-
na gırmedığı açık olan, bu nedenle
KHK'yle düzenlenemeyecek olan
bazı mali ve cezai hükümler şöyle:
- Kurum gefirleri ve zonınlu öde-
meler için buhınduruhnasa gereken
nakit ve benzeri varhklann değer-
lendhihneshıe iKşkin usul ve esaslar,
fcıırum, Çahşma veMalryebakanlık-
lan, Hazine, Merkez Bankası ve
SPK'nin müştereken hazıriayaeak-
bui ve BakanlarKuruiu'nca çıkan-
tecakyöneandilde befirlenir.
- Maluliyet aylıği, prün borcu bu-
lunmaması koşuluyla bağlanabile-
cek.
- Toptan ödeme yapdan süreJerin
ihyasında,busüreJere ilişkin primle-
rin toptanödemeyapılan tarîhte bu-
hımılan hat^magın ndeme ^phin-
deld prim tutan üzerinden hesap-
lanması ve 3 ay içmde ödenmesi ön-
göriaüyor.
- Olüm aylıği bağlanması için ön-
görülen 3 tam yıl hizmet süresi 5 yı-
la çıkanhyor.
- Sigortahnın öhunü haonde ço-
cuMarma baglanacak maaş, sigor-
tabya aitayhğınyüzde25'ioranında
baglanacak. Ohlm aybğmın kesflme-
» de yeniden düzenfeniyor.
- Diğer sosyal güvenlik kanunla-
nna tabi işte çalıştıktan sonra Bağ-
Kur'lu olanlann basamaklannın, dl-
ğer sosyal güvenlik kurumlannda
geçınlen süre dikkate alınarak inti-
bak olanağı sağlanacak.
- Bağ-Kur, süresi icinde ödenme-
yenprimvealacaklarmaAmnıeAla-
caldaruun Tahsiü Usuhı Hakkında
Kanun hükümleriniuygulayacakve
bu konudaMahyeBakankğıflediğer
kamu kurum ve kuruluşlanna veri-
lenyetküeri kuOanabilecek. Alacak-
lara ilişkuı uyuşmazuklarda iş mah-
kemeleri yetkili küınıyor. Ancak iş
mahkemelerine yapüacak başvuru-
laruı alacaklann takip ve tahsihni
durduramayacağı benrbHyor.
- Yabancı uyruklulara da isteğe
bağlı sigortalı olma hakkı tanınıyor.
- Sigortahhktescfl ve sigortahhğm
sona ermesi durumunda bUdirimde
bulunmayanlara idari para cezası
kesilecek. Sağhk karnelerini başka-
suıa kuUandıranlardan, kurumca
yapıian sağhk giderinm 2 kaü tahsil
edüecek.
- Bankalara, kurum adına tahsil
ettikleri prim ve diğer alacaklan 7
gün içinde Bağ-Kur hesaplanna ak-
tarmazlarsa gecikme zammı uygu-
lanacak.
-Askerhk borçlanma tutaruu öde-
me süresi 3 aya indiriliyor ve prim-
ler tam olarak süresi içinde öden-
mezse borçlanma gecersiz küuuyor.
- İsteğe bağlı sigortalılar, sağlık
sigortası kapsamından çıkartılıyor.
-Sağhkhizmetinin. Sağhk Bakan-
hğı, SSK,yerel idareler, ünhersiteler
veKtT'Iere ait sağhk tesisleri yanın-
da gerçek ve tüzeUdşflerden de saun
ahnabüeceği yoiuyla özel muayene-
haneilehastaDderedegeçitverüiyor.
- Ayakta yapılan tedavilerde mu-
ayene ücreti ve verilen ilaçlann be-
delinin yüzde 30'unu sigortalılar
ödeyecek. Emekli olanlar da yüzde
20'sini ödemek zorunda kalacak.
Protez, araç ve gereçlerde de sigor-
talı yüzde 20, emekli yüzde 10 öde-
me vapmak zorunda kalacak.
- Uk 12 basamaktabuhınanbu-12.
basamaktutannın, 13 vedahayuka-
n basamaklardakiler bulunduklan
basamak tutaruun, tanmda kendi
hesabına sigortahlardanilk 10 basa-
makta bulunanlann 10. basamak
gösterge tutannm, 11 ve daha yuka-
n basamaklardakiler ise bulunduk-
lan basamak tutannm yüzde 25'i
oranında sağhk sigortası primi öde-
mek zorunda kalacaklar.
- Sağlık ngortası pnmleriayn he-
sapta toplanacak. Diğer sigorta he-
sabından sağlık hizmetlerine fon ak-
tanlmayacak.
- Yatarak ve ayakta tedavflerin fi-
yadandmhnası, kurumca karşılana-
cak ilaçlann cins ve miktan, ödene-
cek ortez, protez ve ryflestirme araç-
lannın bedeUerinin tespitme ihşkm
usul ve esaslar kurumca bemiene-
cek. Sağhk hizmeti giderleri, Sağhk
Bakanhğı'nın fryat tarifesinde befir-
leoen usul ve fryatlan geçemeyecegi
bükmüyte snurianduıhyor.
- Kuruma 3 yıldır prim ödeme-
miş olanlann sigortalılık işlemleri
durdurulacak. Ancak, bu süreye iliş-
kin primleri tahsil edilecek.
-1982 yıiına kadar geriye dönük
olarak vergi mükeflefryeti olanlara
borçlanma olanağı geüriKyor.
- Tanm sigortalılan için de ben-
zer değiŞLklıkJer yapılıyor.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
olup olmadığını araştırdım. Türk vardı, ama Türkiye
adına değil, ABD'nin davetlisi olarak katılmıştı.
Tanıştık. ABD'de doktora eğitimi görüyor. Toplantı-
ya bir ABD'li profesörün referansıyla katılmış. Konusu
tanıdık:
HalideEdibAdıvaıi
Halide Edib'in yaşamı, olumlu-olumsuz bir dizi dal-
galanmayı içeriyor. 1919'da kurtuluşu Amerikan man-
dasında buluyor... Kısa süre sonra eşi Adnan Adı-
var'la Mustafa Kemal'in yanında yer alıyor... 1926'da
devrimlerin başlamasıyla birlikte Mustafa Kemal'le an-
laşmazJığa düşüyor, yurtdışına gidiyor... 1939'da dö-
nüyor...
Merve Kavakçı'nın, New Yorkia yapılan "Din ve
Ruhani Uderier Milenyum Banş Zirvesi'ne ABD de-
legesi olarak katılması, bende ilk Yemen'deki toplan-
tıyt çağnştırdı. ABD'nin pek çok Türk'ü yeri geldikçe,
kendi politikalan için kullandığı bilinen gerçek. Ancak
Fethullah Gülen'in ardından, Merve Kavakçı'nın da
ABD katındaözel ilgi görmesi rastlantı olmasa gerek...
Yakında Gülen de benzer bir toplantıda boy göste-
rirse şaşırmamak gerekir.
Kavakçı'nın ABD delegesi olarak Türkiye'yi temsil et-
tiğini söylediği toplantı, CNN'nin kurucusu Ted Tur-
ner'm himayesinde gerçekleşti. Ted Tumer bu işe bu
unvanıyla soyundu:
BM Vakfı, Daha İyi Bir Dünya Fonu!
TopiantıyaTibet lideri Dalay Lama da davetli idi. An-
cak Çin yönetiminden Dalay Lama'ya onaylama gel-
mediği için katıiamadı.
Erbakan kumandasındaki Merve Kavakçı'nın Tür-
kiye'deki sistemle kavgası da herkesçe bilindiğine go-
resoralım:
BM, ülkeleriyle sorunlu kişilerle zirve yaparak mı
"daha iyi bir dünya" kuracak?
ABD'nin "yeşil k-uşak" projesinden vazgeçmediği,
değişen koşullara göre, bu yöndeki planlanna yeni bı-
çimler verdiği anlaşılıyor.
Dışişleri dışındaki toplant
Art arda gelen Gülen ve Kavakçı vakalannın ele alın-
ması gereken pek çok yönü var. Geçen hafta New
York Tımes'ta Gülen'le ilgili Douglas Frarrtz imzalı bir
makale yayımlandı. Makale, lise öğrencisi Onur El-
gin'e göndeımeyle başlıyor, şöyle devam ediyor
"Onur'un lisesi Fatih Koleji, halen Pensilvanya'da
bulunan 62 yaşındaki dini lider Fethullah Gülen ile ir-
tibatlandınlan başanlı Islami cemaatin bir parçası... *
Yazının başlığı da şu:
"Kritize edilen saygın ve ılımlı din adamı!"
New York Times'ın ABD yönetimi katındaki ağırlığı
biliniyor. Türkiye'deki yargı sisteminin gıyabi tutukla-
ma karan verme-vermeme oyunu oynadığı dönemde
yayımlanan bu makale, konuya ABD katından bakışı
göstemnesi bakımından ilginç.
Gülen güncelliğini koruyor, gelişmeleri irdelemeye
devam edeceğız. Kavakçı'yı bekletmeyelim...
Merve Hanım'la ilgili en ilginç yorum FP Genel Baş-
kan Yardımcısı Veysd Candan'dan geldi. Veysel Bey
şöyle buyurdu:
"Merve Hanım, ABD'yi de temsil edebilir, Türkiye 'yi
de..."
Dışişleri Bakanlığı, konuya dışandan bakmaya eği-
limli. Bakanlığa göre, toplantı resmı değil. O zaman,
tepki göstermenin de gereği yok! Toplantıda BM Ge-
nel Sekreteri Kofi Annan bir konuşma yaptı. Anlaşı-
lan Annan, gayri resmi konuştu. Belki de Annan top-
lantıya BM Genel Sekreteri olarak değil, her konuya
meraklı amatör bir banş gönüllüsü sıfatıyla katılmıştır!
ABD yönetimi, medyasının da desteğiyle, Türkiye ve
benzeri ülkeler için lider biçme çalışmalannı sürdürüyor.
ABD medyası bu konuda müttıiş bir öngörü sahibidir.
Tıme dergisi de 1990'lann ortasında, "2000'lerde han-
giülkede hangiliderin önüaçık"ad\ altında portrelerya-
yımlamıştı. Türkiye'den tek kişinin adı vardı:
Cem Boyner...
balbayocumhuriyetcom.tr
ÖzeUeştirme kavgası
• Baştarafi 1. Sayfada
münde kararname üze-
rindeki '^«eüd'' tartış-
ması devam ediyor.
Devlet Bakanı Faruk
Bal, ilk söylediklerinın
arkasında durduklannı,
Emlak Bankası'mn
kendısıne bağlı olduğu-
nu ve özelleştirmeye
hazırlığı dakendilerinin
yapacağım anlatırken
"Anlaşryoruz, kanun
hükmünde kararname
farkh geliyor. Ama en
kısa zamanda yapaca-
ğız. Türkiye'nin taham-
müiü yok" diye konuş-
tu. Bal, kamu bankala-
nmn özelleştirihnesinin
bağlı bulunduklan ba-
kanlıklann elinden ahn-
masmm "koafayon pro-
tokolüne" de aykın ol-
duğunu söyledi.
Kanun hükmünde ka-
rarnamenin çıkması du-
rumunda Emlak Ban-
kası'mn özelleştirmesi-
nin ne kadar süre alaca-
ğı konusunda kesin bir
zaman verilemeyeceği-
ni belirten Bal, özelleş-
tirmeye karşı olmadık-
lannı vurgulayarak Ha-
zine 'nin düşündüğü sü-
reden de daha erken
özelleştirmeyi yapabi-
leceklerini savundu.
Devlet Bakanı Bal,
Emlak Bankası'mn
özelleştirilmesi süre-
cinde yeniden yapılan-
duma kurulu oluşturul-
masını, kuruiun banka-
yı hantal yapısından
kurtarmasım amaçla-
dıklannı belirtti.
Bal, bankayla konut
işlerinin birbirinden ay-
nlması yöntemiyle
özelleştirmeye adım
atılacağını da anlattı.
Kamu bankalannın
özelleştirilmesine iliş-
kin yasanın çıkanlama-
ması nedeniyle Dünya
Bankası'mn mali sektör
kredisinin temmuz
ayında onaylanması
sağlanamamıştı.
TBMM'nin açılışın-
dan sonra yasanm çıka-
nlması durumunda
IMF ve Dünya Banka-
sı'mn eylül sonunda ya-
pacağı sonbahar toplan-
tılanna yetişmeyeceği
için hükümet, kanun
hükmünde kararna-
meyle kamu bankalan-
nın özelleştirilmesine
ilişkin çerçeve düzenle-
meyi yürürlüğe koyma-
ya çalıştı.
Ancak, bankalann
özelleştirme sürecini
Hazine'nin mi, banka-
lann bağlı bulundugu
bakanlıklann mı yürüt-
mesi konusunda koalis-
yonda anlaşma sağlana-
maymca bu KHK çıka-
nlamadı. Bu durumda
kredinin onaylanması
ekim ayına sarktı.