Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 9 NİSAN 2000 PAZAH
HABERLERİN DEVAMI
G U N CELcÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
ne kapandığını bildiriyor.
Saat 16.30'da başlayıp 45 dakika sürecek olan
Demirel-Ecevit görüşmesinin iptal nedenini -Baş-
bakanlık sustu- Köşk açıkladı. Çankaya bir maze-
ret ararken kuşkusuz Başbakan'ın hastalandığını
söyleyemezdi.
Gün boyu onca zaman torbaya girmiş gibi Köşk;
"Cumhurbaşkanı 'nın Azerbaycan 'a gerçekleştire-
ceği ziyaretin hazıriıklan dolayısıyla" randevunun
iptal edildiğini öne sürdü.
Sorumluluğu Köşk'ün üstlendiğini gösteren bu
açıklama tabii doyurucu bulunmadı.
Doyurucu bulunmaması da olağandı. Çünkü
Azerbaycan hazıriıklannı Alman konuğunun Türki-
ye'de bulunduğu günlere bırakmayacak doğada
olan Cumhurbaşkanı Demirel, Başbakan'azaman
ayınrken her türlü olasılığı hesaplardı.
Ecevit'eyakın "güvenilirbir kaynağın"verdiği bil-
gilere göre; Başbakan'ın nonmal çalışmasını engel-
leyen başlıca nedenler şunlardı:
Hindistan gezisi ve anayasa oylamasının yor-
gunluğu, dişini çektirmesi ve gripal enfeksiyon!
Yorgunluk? Bu nedeni doğrulayacak olay 29
Mart 2000'deki 1. tur oylamada izlendi.
Başbakan Ecevit, herzaman olduğu gibi hemen
arkasında Hüsamettin Özkan, oyunu kullanmak
üzere kapalı hücreye girdi. Elinde zarf olmadan
çıktı. özkan bir koşu hücreye girdi, ikinci bir zarf-
la çıktı ve Ecevit'e bir şeyler söyleyerek zarfı eline
tutuşturdu.
Ecevit, oyunu kapalı hücrede unutmuştu!
Tabii yorgunluktan!
Bu olay ve son günlerde yine ağır yürüyüşü, ko-
nuşurken zoriuk çekmesi rahatsızlığının kimi belir-
tileriydi.
Tabii, bu belirtiler de yorgunluktan!
Yoksa, Başbakan Ecevit "maşallah turpgibisağ-
lam".
Sağlığı söz konusu olduğunda basın toplantıla-
rı yaparak sağlıksız oldugunu irdeleyen haberieri
sert bir dille yalanlamıyor mu?
Ama kanıtlar..
örneğin; 18 Nisan seçimlerinden önce kimi sağ-
lam kaynaklann Ecevit'te ağır aksak ilerieyen bir
rahatsızlığı oldugunu duyurduklannı yazdığım za-
man; aman efendim, o ne hiddet ve şiddettir ki,
üzerime üzerime getdi. O günden beri ben fakire
selam vermez, konuşmaz oldu.
Aradan bir yıl geçti. Bir gazeteyle yaptığı röpor-
tajda unutamadığı ve hâlâ kızdığı bir haber ve ya-
zan sorusuna verdiği yanıtta, "hasta olduğumu
yazan gazeteci" diye isim vermeden yine beni gös-
terdi. Yüreğinde ve kafasında saklı tuttuğu bende-
nize olan öfkeli duygulan böylece bir türlü aklın-
dan çıkaramadığını itiraf etti.
Oysa; başbakanlar da etten kemikten. Cumhur-
başkanı Demirel, şekeri oldugunu kamuoyundan
saklıyor mu?
Uğraşılacak biryığın sorun varken Başbakan'ın
sağlığını konu edinmek kuşku yok kimilerine ters
gelebilir.
Enflasyonun belinin kınldığı açıklanırken; örne-
ğin, Türkiye Kamu-Sen'le Türk-fş'in yoksulluk sı-
nınnı saptayan rakamlan kara saplı bir bıçak gibi
insanın yüreğine işliyor.
Kamu-Sen'e göre, geçen martta 4 kişilik bir ai-
lenin geçinebilmesi için ayda 284 milyon Hra gere-
kirken, bu miktar Mart 2000'de yüzde 72.3 oranın-
da artarak (yoksulluk sının) 489 milyon 718 liraya
yükseldi.
Türk-lş'in saptadığı yoksulluk sınırı da (412 mil-
yon) Kamu-Sen'inkine yakın.
Polar araştınma şirketinin "Türkiye 'nin en önem-
li sorunu nedir" sorusuna toplumdan aldığı yanıt-
ta; ekonomi, enflasyon ve işsizlik yüzde 58.3'le
başı çekiyor.
Anketin hazin yanı ise, enflasyonu düşürme ça-
balanna halkın güven duymadığını gösteren ve..
enflasyonda "okyanuslan aştığımızı" coşkuyla sav-
layanlara yanıt olacak nitelikte bir sonuç:
Enflasyon düşmeyecek diyenlerin yüzdesi: 56.9!
Güvensizliğin kanıtı.
Dünyada futbol terörü tırmanıyor
Hooliganizm mi
organize suç mu?
"Hooliganizm" kavra-
mıyla dünya 1980'li yıl-
larda tanıştı. lngiltere'de
dönemin başbakanı
Thatcher'in neoliberal
politikalanyla ortaya çı-
kan, tüketim toplumunun
'dazlak ve dövmeli ço-
cuklan', 1985Heyselve
1989 Hillsborough faci-
alanyla ünJerine ün kattı.
Sağ eğilimli National
Front (Ulusal Cephe)
yanlısı hooliganlar çıkar-
dıklan olaylarla yüzlerce
kişınin ölümûne neden
olurken, futbol dünyası-
nın "hayvanlan" olarak
anılmaya başladılar. Av-
rupa'daki hooliganizmin
tırmandığı günlerde Tür-
kiye ise yeni bir döneme
adım atmıştı, futbol kültü-
rü de.... 12 Eylül darbesi-
nin depolitizasyon süre-
cinde futbol gündeminbi-
rinci maddesi olurken,
yerli hooliganlar da 'ma-
sum kavgalardan1
, 'taş-
lı-sopalı-bıçaklı' kavga-
lara terfı etti.
"HooHganizm'' dünya-
yı kasıp kavunırken, dün-
ya hooliganlara karşı et-
kin önlemler alırken Tür-
kiye'de ise aymazlık ege-
mendi; maç öncesinde
polisin satır, bıçak, taban-
cayla yakalachğı yerli
hooliganlar "sıradan ser-
seri"muamelesi gördüler,
ilişkileri araştınlmadı ve
kısa sürede serbest kaldı-
lar. "Vukuatian" gazete
sayfalannı süsleyen,
TV'lerde birinci haber
olan yerli hooliganlar tri-
bünlerde ünlerini pekiştir-
di.
En tehlikeli gelişme ise,
kimlik arayışmdaki bu ki-
şilerin özellikle 4 büyük
kulübün yöneticileri ile
kurduklan 'samimiyet'ti.
Yeri geldiğinde kendi fut-
bolcusunu döven, sık sık
rakip takımlann "hooli-
ganlanyla" kavgaya tu-
tuşan 'bizim' hooliganlar
yarattıkları korku dalga-
sıyla tribünlere egemen
oldular. Tehdit, kavga ve
şantajla yöneticilerden
para sızdıran, yöneticile-
rin direktifleri doğrultu-
sunda slogan atan yerli
hooliganlar karakola düş-
tüklerinde de arkalannda
yönetici 'ağabeylerinin'
desteğini buldular. Ku-
lüplerin olanaklanyla
deplasmanlara götürülen,
bedava bilet dağıtılan ve
bu yolla inanılmaz gelir-
lerin sahibi olan holigan-
lar karaborsa bilet satışla-
nnı da yönetmeye başla-
dılar. Maçlara gelenler-
den de haraç toplayan
hooliganlarla ilgili olarak
emniyet güçlerinin yıllar-
dır uzman birim oluştur-
maması da bu kişilerin
güçlenmesine çanak tuttu
ve iş "organize suç örgü-
tû"ne dönüştü.
Şimdi ne olacak sorusu-
nun yanıtı ise oldukça açık:
Yine kan, yine ölüm, yine
gözyaşı ve medyanın 'bile-
rek-bflmeyerek' pompala-
dığınefretkültürü...
Sabıkah taraftarlar• Baştarafı 1. Sayfada
Mali durumlan pek iyi olma-
yan ve kimlik arayışmdaki futbol
fanatiklerinin Avrupa kupası
maçlannda 50 ve 100, lig maçla-
nnda da 25 ve 50 milyon liradan
satılan kapalı tribün biletlerini
para ödemeksizin aldıklan ve kı-
sa bir süre önce de Ali Sami Yen
Stadı'nda bir görevliyi, "Bize ni-
ye iyi yerden bilet venniyor-
sun" diyerek dövdükleri öğrenil-
di. Bu olayın emniyete yansıdığı
halde araya giren 'hatırlı' yöne-
ticilerin çabası ile olayın üstünün
kapandığı yolundaki duyumlar
ise hoş karşılanmadı. Kulübe ya-
kın çevrelerin maç biletlerinin
amigolara Galatasaray yönetim
kurulu içinde yeralan bazı kişiler-
ce verildiği yolundaki iddialan
ise San-Kınnızılı camiada hu-
zursuzluğa yol açtı.
Takım uçağma bindiler
Adı 2 Ingiliz futbolseverin bı-
çaklanması ve Taksim olaylarına
kanşan Galatasaray fanatikleri-
nin, Real Mallorca, Dortmund ve
Chelsea deplasmanlannda takım
uçağında yolculuk ettiği öğrenil-
di. Belirli bir işleri olmayan taraf-
tarlann, oldukça pahalı sayılan
turlarda nasıl yolculuk ettıkleri
ve en önemlisi Ispanya, Alman-
ya, Ingiltere gibi ülkelerden na-
sıl vize aldıklan konusu ise kafa-
larda soru işareti yarattı.
Sabıkalan çıktı
Istanbul Emniyeti'nin olay
sonrası yaptığı araştırma sonucu
gözaltına aldığı 18 kişiden 5'inin
sabıkah olduğu ortaya çıktı. Ci-
nayette kullanılan 7 bıçaktan 6'sı-
run fırardaki Ali Baydar'da oldu-
ğu saptanuken, polis tarafindan
ele geçirilen bıçak ise parmak izi
incelemesine alındı. Saldırganla-
nn olay öncesinde Taksim'deki
Borsa Lokantası'nda toplandık-
lan, saldında kullandıklan bıçak-
lan da toplu olarak satın aldırdık-
lan ortaya çıktı.
Gözaltındaki futbol fanatikle-
rinin sabıka kayıtlan ise şöyle:
Özkan Balcı: Karaborsa maç
biletı satışı, döner bıçağı ile adam
ya ralama.
Sfileyman Aydın: Bıçaklaya-
ralama(maç nedeniyle).
Çetin Demirkıran: Bıçakla
yaralama.
Uğur Yevsükav: Hırsızlık, fu-
huşa teşvik.
Savaş Altay: Sahte bilet sat-
mak.
PoKs: Leeds bildirmedi
Olayı araştıran Istanbul Emni-
yet Müdürlüğü Asayiş Şubesi
Müdürlüğü yetkilileri, polisin ye-
tersiz kaldığı yolundaki görüşle-
re katılmadıklannı açıkladılar.
Üst düzey bir polis yetkilisi, Le-
eds kulübü ile Ingiliz yetkililerin
kendilerine gereken bilgiyi za-
manmda vermediğini açıkladı.
Aynı yetkili, "Leeds kulübü, bi-
ze gelen taraftariann kaldığı ote-
li ve isimJeri olay gerçekleştikten
sonra; yani ertesi sabah büdirdi.
Sabab 07.00'de listeter bize ulaşır
ulaşmaz biz de oteOerönünde ön-
lem akhk. AncakTaksim'deki ge-
lişmede polisin ihmaü vok. Olay 2
aşamah. Önce sarhoş İngilizlerin
oJuşturduğu bir grup Taksim'in
ortasında Anadohı Ajansı muha-
birine saldınyoriar. Bu arada po-
listmiz 12 hooliganı gözaltma ab-
yor. Sonra60 kişflikgrup4 ayn ye-
re dağdıyorve Mc DonaJd's önün-
de bulunan Türklerle çıkan kav-
gada istenmeyen gelişmeler yaşa-
nıyor. tnsan kafasuıa koydu mu,
Amerika baskanma suikast dü-
zenlht)r. Biz kafede oturan kişile-
rin aknndaki bu düşünceyi nasıl
çözeüm" dedi.
Yonımlar
2 tngiliz seyircinin bıçaklana-
rak öldüriUmesine yönelik eleşti-
riler sürüyor. Medya dünyasının
önde gelenleri, olayda polis ih-
mali ve basuun cinayeti haklı
göstermesini eleştirdiler.
Erman TOrofilU (Futbolyo-
rumcusu): Maç sonrası polisin
yeterli önlem almadığı yolunda-
ki görüşlerime Istanbul Emniyet
Müdürii serzenişte bulundu. CKin
gece de (önceki gece) bir eğlen-
ce yerinde emniyette görevli bir
polis müdürii polisin gerekeni
yaptığını söyledi. Peki hatanız
yoktu da 2 cenaze nasıl ortaya
çıktı? Kim kaldu^cak bu cenaze-
DOfian KOİOğlU (Mflliyet
gazetesi spor yazan): ingilizlerin
çıkardıklan olaylar artık dünya-
nnı her yerinde biliniyor. Ve on-
lar sırf olacak olaylan frenlemek
için Scotland Yard geliyor diye
Türkbasınına haber verdiler. Bu-
rada sadece Türkiye'yi suçlamak
mantıksızhk. Amerika'da Devlet
Başkanı'nı vurdular kimse engel
olamadı. Adam kafaya koydumu
tek olayı yapar. Ingüiz polisi de
aynı sıkıntıda. Tedbir alacağız di-
yoruz, enstantane olaylan engel-
leyemezsin ama Türk polisi de
hazırlıklı değildi. Heisel olayı,
Fransa'daki olaylar biliniyor.
Bunlar daha önce Avrupa kupa-
lanndan atıldılar. Ama önüne ge-
çemiyorlar. Ingiliz fütbolu bu
darbeyi hafifletmek için kendi
kulüplerini savunmaya geçecek.
Hükümet bazında operasyonlara
dı. Star gazetesi ise gerçeği gör-
medi.
Mellh A$lk (MflKyet gazete-
si Yazan): Olaylan sadece Sabah
gazetesi ve Cumhuriyet sağdu-
yulu biçimde yorumluyor. Taş-
kmlık yapanlan polisin etkisiz
hale getirmesi doğaldır. Eli bı-
çaklı çeteler öldürerek cezalandı-
nr diye kanun yok. Malesef bı-
çaklı bir çetenin olayuıı medya-
mız benimser hale geldi. Taşkın-
hk yaptı diye öldüriihnesi dün-
yannı hiçbir yerinde kabul edile-
mez. Futbolculanmıza eğer siyah
bant taksaydık, bir siyasi yetkili
inisayitifkullanıp özüraçıklama-
sı yapsaydı olay yatışırdı. Şimdi
ise 2. maçuı sıkıntılı olabileceği
söyleniyor. Bu olay turizmi de,
yaşamı da etkiler. Avrupa ve
özellikle Ingiltere'deki vatandaş-
lanmız da zarar görecek. Biz işi
tstanbul Ünrversrtesi Öğrencileri Koordinasyonu, TGC önûnde olaylan kınayan bir açıklama yapü.
Ingiliz hooliganlar uçakta da olay çıkardı
ISTANBUL (AA) - Galatasaray-Leeds United
maçı için Istanbul'a gelen 60 tngiliz
hooliganın Türk Hava Yollan'nın Istanbul-
Londra seferini yapan uçağı ile ülkelerine
dönerken hosteslere sarkıntılık edip tacizde
bulunduklan bildirildi.
THY Genel Müdür Yardımcısı Çetin
Özbey'den alınan bilgiye göre, THY'nin
önceki akşam saat 19.10'da tstanbul-Londra
seferini yapan Boeing 737-800 tipi, TK 1981
sefer sayılı "TunceK" adlı uçağına binen 60
hooligan, yol boyunca uçağın koltuklanna
zarar verip hosteslere sarkıntılık etti ve cinsel
tacizde bulundu.
Uçakta tstanbul'da öldürülen iki Ingiliz
taraftann cenazelerinin de bulunduğunu
hatırlatan özbey, kaptan pilot Bahri
Erdönmez'ın, hooliganlann uçakta taşkınlık
yapmaması için içki servisini yasaklamasma
rağmen, yol boyunca yanlannda getirdikleri
içkılen içen hooliganlann uçakta olay
çıkardıklannı kaydettı.
THY Genel Müdür Yardıması Özbey, kaptan
pilot Erdönmez'in bunun üzerine Londra
kulesi üe temasa geçtiğini ve uçağa polis
istediğini belirterek, Londra Havalimanı'na
inişinden sonra uçağa gelen Ingiliz polislerin
hoolıganlan gözaltına aldığmı bildirdi.
yi kardeşim dediğimizde susu-
yorlar. Ortada suç vardn-, ihmal
vardır. Haydi eskiden bu işler ka-
panıyordu. Ama artık tüm dünya
bu olanlan gördü.
Bunlarholigan, gitsin başka ül-
kede bıçaklansın, Hollanda'da,
Ahnanya'da, ya da her neresi
olursa. Ama benim ülkemde öl-
mesinler. Eğer Galatasaray kulü-
bü amigolara para veriyor ve bu
kişiler olay çıkanyorsa kulüp
başkanı ve Galatasaray kulübü de
sorumluluğun altına girer. Bazı
kulüplerin amigolara para verdi-
ğini biliyoruz. Niye veriyorlar?
Kendilerine küfur edihnesin di-
ye. Halkı koyun gibi gütsünler di-
ye. Amiyane bir tabirle Türk fut-
bolunun içine eden de bu zihni-
yet zaten. Niye Süleyman Se-
ba'ya küfür ediyorlar. Çünkü o
bunlara prim tarumadı. Bir de en
büyük seyirci diye eyyam yapan-
lar var. Evet en büyük seyirci a-
ma mantıklı, akıllı seyirci en bü-
yük, serseri seyirci değil.
başladı. Iftıra atıyoriar, atacaklar.
Karşı tarafin gaddar oldugunu ön
plana çıkaracaklar. tngiltere'nin
dil ve iletişim zenginliğini kulla-
nacaklar. tnsanlar da onlara ina-
nacak. Hatasısız demiyoruz.
Ama hooligan gerçeği de bili-
niyor. Burada en güzel lafi Terim
söyledi, maçı kazanmasaydık da
insanlar ölmeseydi dedi. Şimdi
karşı taraf gelmeyin diyor. Orta-
da tehdit var. Futbol takımının
psikolojisi ile oynuyor. Fair-
Play'e yakışu: laf değil bunlar.
Boyun eğmemeli.
Bir de Türkiye'de değişik tür-
de yayın yapan gazeteler var.
Türkiye'nin de bu tür yayınlan-
na lngiltere'de Sun, Miror gibi
gazetelerde rastlıyonız. Bulvar
gazeteleri eski Ingiliz Imparator-
luğunun hâkim ülke, hâkim in-
san tavn ile hareket ediyor. Ko-
lonilerde böyle yaşadılar. Türki-
ye'de ise bu farkı Fatih Terim ya-
kaladı. Çağdaşhğa tutundu. Ne
yazık ki Ingiltere'den ses çıkma-
sakinleştireceğimize kalktık,
hooliganlann ne kadar vahşi ol-
dugunu ve olayın haklı gerekçe-
lere dayandığını göstermeye ça-
lışıyoruz. Çocuklar tahrik oldu
öldürdü ne demek?. Bizim genç-
ler de Dortmund'ta sabaha kadar,
Mallorca'da gece yansına kadar
içtiler, eğlendiler. Ahnan ve Is-
panyollar kimsenin burnunu ka-
natmadı. Tek kelimevle yazık.
CÜngör Mengl (Sabah ga-
zetesi yazan): Taksim'de 2 Ingi-
liz taraftann bıçaklanarak öldü-
riihnesi, Galatasaray'ın galibiye-
tini gölgeledi, Türkiye'nin dünya
basınına ilkel ve vahşi bir ülke
olarak yansımasına sebep oldu.
Neymiş Leeds taraftarlan arasın-
da bulunan sabıkah serseriler,
bayrağımıza hakaret edip gelen
geçene sataşmışlar.Avrupa Birli-
ği'ne girme iddiasındaki bir ülke-
de böyle bir suçun cezası, belle-
rinde uzun bıçaklar ve sustalı ça-
kılar taşıyan çetelertarafindan mı
verilir?
• • ^ ^
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Kendisi ilan edilmiş barajlar kralı,
Her dem onu seçmek, olmuş demokrasi kura-
lı.
Gelmemiş böylesi, ülke kuruldu kurulalı.
Konu demokrasi mi?
Kalmazmış mangalda kül...
Konu din mi?
Kalmazmış tespihte püskül...
Konu vatan sevgisi mi?
Kalmazmış edebiyatta fasikül...
Konu bilim mi?
Kalmazmış kimyada molekül...
Oin önemlryrniş iktidannın ilk yıllannda.
Onu görmüş herkes nur yollannda.
'Şöyle bakın' demiş, 'kim en dindar,
Bu yanşı kazanandır iktidar.
Partimin adındaki A ve P anlatır her şeyi,
A Allah, P peygamber...'
Milliyetçilik önemli olmuş kimi yıllannda,
Aslana bakmışlar, turan yoHannda.
Arada çekip gitmesi gerekmiş,
Ama iktidar, içinden çıkmayan erekmiş.
Enerji depolamış ara dönemlerde,
Yüzünde cennet içi cehennemlerde...
'Gerekirsegiderim' demiş, 'getirin şapkamı,
Ben sokakta da keserim ahkâmı...'
Bir dönem kafayı takmış güvercine,
Onu görünce dönmüş cine.
'Onun efini bile sıkmam' demiş,
'Varsın halkın canı sıkılsın...'
Bir dönem eşekansı almış iktidan,
Baba aslana bırakmamış ne un ne dan.
Memleket eşekarısından çok çekmtş,
Annın tek derdi çok srfiriı çekmiş.
'Kurtar bizi baba' demiş ahali.
Aslan kollan sıvamış:
'Ne bu halhn hali...'
Seçimde ödünç oylar istemiş:
'Bir kerecik bana oy verin,
Gerisini koyverin...'
Aslan iktidara gelmek için her öğün,
Bırakmamış vermedik ödün, çatmadık dün...
'Eşekansını' demiş, 'köşkten indireceğim,
Halkı evine taşıyıp arabaya bindireceğim.
Bakın yanımdaki tan gibi su'ya,
Eşekansını düşüreceğim pusuya...' ^
Baba aslana artık demokrasi lazımmış,
Insan haklan şian, en iyi şair Nâzım'mış.
ödünç oylarla yeniden iktidara kurulunca,
Ağız değiştirmiş köşkteki an sorulunca:
'Biliyorsunuz, dün dündür bugün bugün,
Lazım olduğu için söylemiştim, onu o gün.'
Çok geçmeden eşekansı ölünce,
'Ben köşke çıkıyorum' demiş,
Sol yanından desteği görünce.
Baba aslan köşke çıkar çıkmaz söylenmiş:
'Burada hem yetki hem süre dar,
Ben işi bağlanm, daha vakit var.'
Baba köşkte iyice ermiş. . j
Sık sık 'bize laiklik lazım' dermiş. ' •
Bu dönem lazım değilmiş nurlar,
Artık laiklikteymiş onurtar.
Aslan gelince iktidann son demine,
Görev süresini almış gündemine.
Anlaşmakta zorianmış kurt, güvercin, an,
Biri demiş süre tam olsun, öteki yan.
Çelişkiyi gören aslan kesilmiş sapsan:
'Ananızdan doğduğunuza pişman edehmt
Seçilemezsem görürsünüz neler ederim.'
Meclisten şu yanıtı almış aslan:
'Seçmiyoruz, isterkes isteras lan!'
Kendi kendine yol aramaya başlamış aslan:
'Heryöne git aslanım sen payidarsın,
Her yol uyar, yeter ki ucu iktidara varsın...'
Hooliganizm kurbanlan
1993: Ali Sami Yen
Stadı'ndaki Beşiktaş-
Galatasaray maçı
sonrası Beşiktaşlı
futbolsever Oktay
Görgülü telefon
kulübesinde
bıçaklanarak öldürüldü.
1995: Düzcespor-
Sakaryaspor maçı
sonrası bıçaklanan
Sakaryaspor taraftan
ömer Yalçuı yaşamını
yitirdi.
1996: Fenerbahçe-
Istanbulspor maçı
sonrası Kadıköy'de
bıçaklı saldınya uğrayan
Tuncer Yükselen
Haydarpaşa
Numune Hastanesi'ne
kaldınlıp ameliyata
alınmasına karşın
kurtanlamadı.
1998: G.Saray-
Rosenborg maçı sonrası
havaya açılan ateş
sonrası başına kurşun
isabet edenAysel Yeşer
yaşamını yitirdi.
'\Vdcometo hell': 2gol ve2 cesetKADİMLAÇtN
LONDRA - Şehir Istanbul, olay yeri Tak-
sim... Oyun yeri Ali Sami Yen Stadyumu... Ka-
mera bir an basın merkezinde canlı yayın ya-
pan televizyonun sunucusunu gösteriyor. Ca-
mekanlı bölümün arkasındaki sunucunun
önünde mikrofon, kafasımn neredeyse yansı-
nı çemberlemiş kulaklık.. heyecanlı anlatısı-
nın izleyenleri intifadaya sürüklememesi için
bir neden yok. tnsanın tüylerini dikenleştiren,
coşkuyu zirveye taşıyan spikerlik... Sonra bir
daha kameraya takılan aynı sunucu... Işte.. iş-
te budur Galatasaray... Sayın seyirciler... Aya-
ğa fırlayan sunucu otururken bir kol hareketi...
Milyonlar izliyor sunucuyu... Ve işte ikinci go-
ooolll... Hepimiz için... Zafere adım adun...
Sevgili seyirciler! Yanımda oturan Ingiliz ar-
kadaş Türkçe bihnediği için, haklı olarak tt
Bu
hooligan mı" diye bana soruyor... Yanıtım, ha-
yır.. maçın yayın hakkını ele geçirmiş TV'nin
canlı yayın sunucusu, diyorum... Yeryüzüne ilk
kez gehniş biri ya da hiç futbol maçı izleme-
miş birisi izlese kendini savaşın ortasında his-
sedecek bir ortam... Maçın başlamasına 10 da-
kika kala Fatih Terim'in NTV ekranlarına maç-
ta yapacaklanna ilişkin sorulan soruya verdi-
ği yanıt aklıma geliyor aniden: "Savaşacağızve
kazanacağE." Sonra yanımdaki arkadaş bana
dönüyor ve içerisinde yanıtım banndıran bir so-
ru daha soruyor. "Ölenlerin annma Leeds'K
oyuncuiann koUannda siyah bantiar, var Ga-
latasarayh oyuncular neden siyah bant takma-
nuş?" Yanıtım, ikinci kez, bilmiyorum, oluyor.
Devam ediyor "Bu saygısızhk değil mi?" Ben
bir daha bilmem, diyorum... Yüzümün kızar-
dığını anladı ve bir daha maç sonuna kadar ba-
na soru sormadı. Galatasaray'ın Leeds United
karşısında iyi performans sağladığı ve gerçek-
ten iyi oynadıgı bir futbol başhyor... Ya 5 Ni-
san günü Taksim'de öldürülen 2 Leeds tarafta-
n... Ya Chris Loftus ve Kevin Speight'ın Tak-
sim sırtlannda kalan cesetleri.. ve babalannı
Leeds'te bekleyen çocuklan, gözyaşı döken eş-
leri ve yakınlan... Bu maç bitmedi diyor hooli-
ganizm! Maç bitmedi, maç kin tohumu ekti
Taksim sırtlanna... Kin şimdi öfke depoluyor
bir başka karşılaşmaya... 7 Nisan... Ingiltere
FA (Futbol federasyonu) sözcüsünden bir açık-
lama; "20 Nisan'da Leedsteyapüacakkarsılas-
maya Türkleri almayahm" önerisi... Hemen
bütün Britanya gazetelerinde ortak mesaj "Za-
fere kan bulaştı, cinayet maçı, Türk hamamı
kan gölû oldu_ vb. vb." 20 Nisan da Leeds'e git-
meyi düşünen Cimbom taraftannı tehdit eden
futbol fanatizmi... Al sana modern bir kan da-
vası... Bu muydu sporun dostluğu?
Ve... Ah' Sami Yen'in üst tribünlerinde teza-
hüratlann yankısında titreyen bir pankart "Wd-
cometoheB-GS"... Leeds takımına açıktan ce-
henneme hoş geldin mesajı yazıhydı.. Gerçek-
ten cehenneme döndü 5 ve 6 Nisan... Insan dü-
şünmeden edemiyor... Ölen kim? Öldüren
kim?... Niçinölümler!.. Istanbul'dan 2 ceset ve
iki golle aynlan öfkeli yüzlerdeki ifade... Hay-
di iki golü anladık, 2 cinayet niye? Hiçbir ge-
rekçe öldürmeye hakh gösterebilir mi? Ya da
cinayetin sebebini hafifletebüirmi?... Yooo ha-
yır efendim, diyenler çıkacaktır. Neymiş Ingi-
liz hooliganlar her yerde olay çıkartu-larmış..
da.. saldınrmış da... Mış'h mış'lı savunmalar
yapılıyor. Sokak ortasmda ve koca meydanda
15 kişilik bir grubu linç girişimi, hem de poli-
simizin gözleri önünde. Bunakim inanır! Açık-
ça bir cinayettir ve Galatasaray'ın basansına
gölgedır diyen çıkmadı spor medyamızda...
Uzücü... Çok üzücü! Ingiüz hooliganı var da
Türk hooliganı yok mu?... Stadyuma "Ceben-
neme hoş geldmiz" pankartını asanlar. el-kol
hareketleriyle show yapan TV sunucusu, so-
kakta başka takımın tarâftarlannı linç edip öi-
dürenler bir başka ülkenin hooliganlan mıy-
dı?... Galatasaray'ın yabancı takımlarla kendi
evinde yaptığı her maça astığı tahrik edici ve
cinayetleri özendirici pankart ve sloganlara ta-
nınan özgürlük, kimin eseri? Son 20 yıldır fiıt-
bolda yaraölan fanatizm ve hooliganizm kaç
kişinin cannıa ve mahna neden oldu? Ya her
maçtan sonra sokaklara çıkan gruplar, kurt işa-
retleri yapan eli silahlılann namlulannda çıkan
kurşunlann saplandığı canlar... Körpecik ço-
cuklar... Bu müliyetçi fanatizm ve hooliganizm
değil de nedir? Kazanılan her maçtan sonra, ga-
zete manşetlerine taşınan "Işte Türk'ün gû-
cü"... "Avrupa görbizi" "Böyteezeriz"... Ve
daha ömeklenni çoğaltmamız mümkün şiddet
histerisi besleyen yayınlar, taraftarlan düşman
kamplara bölen cinayete çanak tutan açıkla-
malar... Yarahlan küfürcü bir toplum ve kişilik
dejenerasyonu... Toplumsal sonmlardan uzak-
laşnnlan bireyci bir yaşam?..
Belleklerden süinmedi. Sıvas-Kayseri ma-
çmdaki katliam ve tarihi eskimedi. Liverpo-
ol'daki futbol mezarhğı... Yüzlerce insanm ya-
şamına mal oldu hooliganizm.
Futbol fanatizmini ya da diğer bir deyişle,
hooliganizmi uluslaştu^n milliyetçilik ve ev-
renselleştiren "Veni Dünya Düzeni" utansın!