25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi; Berin Nadi " Genel Yayın Yönetmenı Orkaa Erinç # Genel Yayın Koordınatörü Hikmet Çeti»kaya#YazıışknMudüni Ibrahim Yıldu • Sonunlu Müdur Fikrrt bldz 9 Haber Merkezi Müdürü Hakan Kara • Görsei Yöoetmen: Fikret Eser Isöhbarat Cengiz Yıldınm • Kkonomı Ozlem Yizak • Kultur Handan Şenköken • Spor Abdfilkadir Yicelman • Makaleler. S»mi Kanören • Duzeitme AbduUab Yazıcı • Fotoğraf Erdoğan Köseoglu • Bılgı-Belge Edibe Buğra • Yurt Haberlen Mehmet Faraç Yayın Kurulu İlhan Selçnk (Başkan), Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya. Şükran Soner, tbnhfan Yddo, Orhao Bursalı, Mnstafa Balbay, HakanKara. Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay Atatüric Bulvan No 125,Kat.4,Bakanlıklar-AnkaraTel 4195020(7hat), Faks: 4195027 • Izmır Temsücısı Serdar Kızık, H Zıya Blv 1352S.2/3Tel 4411220, Faks 4419127•AdanaTansıkısı Çetin YiğenoğİH, lnönü Cd 119 S. No 1 Kal:l, Tel 363 12 11, Faks 363 12 15 Müessese Müdüru Üstnn Akmen 0 Koordınator Ahmet Korulsan # Muhasebe Böknt Yener • Idare Höseyin Gürer • Satış: Fazüet Kuza MEDYA C: • Yönetım Kurulu Başkanı - Genel Mûdür Gfilbia F.rduran • Koordınator Reha I$ıtman # Genel MüdörYardımcısı SevdaÇobaa Tel' 514 07 53 - 51395 80-513846Ml.Faks:5138463 \ ı^nlıyu >e Baun: Ycnı Gun Haber Ajansı, Basın ve Yayıncılık A Ş Türkocaği Cad 39 41 Cagalo&u 34334 Istanbul PK 246 - Sırkeci 34435 tstanbul Tel (0/212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0/212)513 85 95 www.cumhuriyet.com.tr 9NİSAN2000 lmsak:4.39 Güneş: 6.28 Öğle: 13.13 îkındi: 16.50 Akşam: 19.44 Yatsı: 21.10 Soğukve sürecek • Haber Merkezi - Balkanlar'dan gelen soğuk ve yağışlı havanın etkisiyle mevsim normallerinin altına düşen hava sıcaklığı azalmaya devam ediyor. Soğuk hava dalgası, 11 Nisan Salı gününden itibaren yurdu terk edecek. Meteoroloji Işleri Genel Müdürlüğü'nden alınan bılgiye göre, soğuk ve yağışlı hava bugün Marmara'nın batısı ıle kıyı Ege dışında tüm yurtta etkılı olacak. Yağışların, yağmur ve sağanak, yer yer gök gürültülü sağanak yağış şeklinde olacağı, tç Ege, Iç Anadolu'nun kuzey ve doğusu, Karadeniz'in iç kesimlen ile Doğu Anadolu'nun kuzeyinde ise karla kanşık yağmur ve yer yer kar şeklinde olacağı tahmin ediliyor. Kadmlar iş güvencesini tepcih ediyor • ANKARA (ANKA)- Başbakanlık Kadının Statüsü ve Sorunlan Genel Müdürlüğu'nün yaptığı ankete katılan kadınlar, iş güvencesini evliliğe tercih ettiklerini bildırdiler. Ankette, 1054 işsiz kadına, "Evlilik mi, iş güvencesi mi?" sorusu yöneitildı. Kadınlann yûzde 60'ı iş güvencesının daha önceliklı olduğunu, yûzde 39.7'si evliliği tercih ettığını, yüzde 3'ü de çekımser olduğunu bildırdı. Ankette, işsiz kadınlann eğitım dûzeyınin artışıyla birlikte iş güvencesini tercih etme oranının büyük ölçüde arttığına dikkat çekıldı. Serik'te hoptum vehrtma • SERİK(AA)- Antalya'nın Serik üçesıne bağlı bazı belde ve köylerde, sabaha karşı çıkan fırtına ve hortum, 50'ye yakın seranın tahrip olmasına yol açtı. Öncekı gece saat 03.30 sıralarında başlayan firtına ve hortum, Serik'in Yukankocayatak ve Çandır beldeleri ile Köseler ve Kayaburau köylerinde etkili oldu. Bazı seralann camlan kınldı, demir iskeletler çöktü. Seralarda ekili sebzeler zarar gördü. Çanakkale'ye yangınyanton • ÇANAKKALE (AA) - Çanakkale'de geçen günlerde meydana gelen orman yangınlannda evleri ve ahırlan yanan, hayvanlan telef olan vatandaşlara yardım ediliyor. tlk etapta zarar gören vatandaşlann kredi borçlan ertelenecek, hayvan ve tohum yardımı yapılacak. Evleri yananlara gönderilen çadırlann yanı sıra ev yapmalan için Orman Bölge Müdürlüğü'nce ucuz kereste verilecek. Yetkililer, Yenice Kaymakamlığı'na 20 milyar lira gönderildiğini, bu parayla acil yemek ve diğer ihtiyaçlann karşılanacağını bildirdi. SukesüıtisJ • tsUnbul Haber ServM - İSKI, Kâğıthane Deresi Isale Hattı çalışmalan nedeniyle 11 Nisan Salı günü saat 08.00'den 12 Nisan Çarşamba günü saat 20.00'ye kadar 36 saat Avrupa Yakası'na su veremeyecek. Su kesüıtisinden etkilenecek bölgeler, Şişli, 4. Levent, Levent, Gayrettepe, Mecidiyeköy, Hürriyet Mahallesi, Çağlayan, Gültepe, Çeliktepe, Etiler, Harbiye, Kurtuluş, Osmanbey, Teşvikiye, Taksim, Balmumcu, Yıldız, Hasdal Askeri Kışlası ve Alibeyköy'ün üst kesimlen. Akıllı robotlann bir gün insanlan denetleyeceği ileri sürülüyor Tekııoloji korkutuyor DqHai>erIerServfai-< 'Sun"adı ile tarunan bılgısayar şirketınin kurucusu BfflJoy, ınsanlann ken- di elleriyle yarattığı akıllı robot- lann, bir gün gelip onlan denet- lemeye başlayacağı kaygısını ta- şıyor. Alman Der Spiegel dergisi "Geleceğin bize ihtiyacı yok!" başlıgı altında, dünyamızın dört bir yanını saran elektronik bağ- lantılann bizi nereye götürece- ğini sorguladı. 20.yüzyıluı başlannda, henüz ufuklan gölgeleyen hiçbir bulut yoktu. 1900 yılındaki bir gaze- te haberi "makinalar gekfi; tûm araçlar iumr" müjdesini veri- yordu. Bilim adamlan ve bılim tutkunlan, Mars gezegenine ya- pılacak yolculuklardan, uzay tak- silennden, robotlardan ve açlık sorununu ortadan kaldıracak kimyasal gıdalardan söz etmek- teydiler. Kargaşa ve dfi»nsfrHk Oysa bugün, birçok tarihçi içinden çıkılmaz bir kargaşa ve düzensizliğin hüküm sürdüğü görüşünde birleşiyorlar. Berlin Universıtesi tanh professörü Me- inotf Dierkes, teknik gelişmele- rin aşın hızlandığı çağımızı "de- nedenmesi giderek güçkşen bir çalkaııtıdenizine" benzetiyor, ve şu sorulan getınyor gündeme: • Teknik gelişmelerin hızlandığı çağımızı "denetlenmesi giderek güçleşen bir çalkantı denizine" benzeten bazı bilim adamlan, bilgisayar teknolojisinin, kişisel gelişime gerçekten katkıda bulunup bulunmadığını tartışıyor. • Eldeki tûm verilerin yeniden gözden geçirilip, geleceğe yönelik daha bilinçli adımlar atılmasını isteyen bilim adamlan, aksi takdirde birçok buluşun insanlığın sonunu getireceğine inanıyor. tirmeye başladığı 80'li yıllardan lişmiş ülke liderlerinin dahi çö- beri, zengin ile fakir arasındaki uçunımun giderek büyüyor ol- ması, teknik gelışmenın üstesin- den gelemediği bir başka ger- çekliği temsil ediyor. Yeryüzün- de yaşayan 3,3 milyar insan ha- la açlık çekıyor; hatta, çok geliş- miş ülkeler arasında sayılan Ame- rika'da bile sosyal yardım alama- yan insan sayısı 40 miryon. Dengeter sarsıldı Son yıllarda, uluslararası tica- retten nasibinı alamayan ve gi- derek daha zor durumlara düşen fakir ülke sayısı 100'den fazla; kaldı ki, ozon tabakasının delin- mesi, yeryüzü ısı dengesinin bo- zulması, çevre kirlılığınin art- ması, tüm teknolojık gelişmele- re karşın, önüne geçilemeyen sa- yısız sonmun göstergesı olarak değerlendiriliyor. Tarihçi Eric Hobsroun, en ge- zümleyemediği dünya sorunla- nnı, askeri ya da teknik bir gü- cün de çözemeyeceği görüşün- de. Dengelerin tamamıyla sarsıl- mış bulunduğunu belirten Hobs- wam, özellıkle de söz sahibi li- derler arasındaki eskı ılışkılenn giderek kaybolduğunu öne sürü- yor ve dünyanın uluslararası bir düzenden tamamıyla uzaklaş- mış olduğuna değıniyor. Bugünün dünyasını krallar, devlet adamlan değil, ekonomi liderleri yönetiyor adeta! Gün- demdeki güçlerin adı Mıcrosoft, Toyota veya Daimler Chrysler olarak tanımlamyor. Milyonlarca yıllık bir süreç içinde gelişerek bu aşamaya ge- len, bugünkü bilincine ulaşan in- san, eğer önlemini almazsa, ken- di elleriyle ürettiği mikroçiple- rin karmaşık yapısı karşısında çözümsüz kalacak. Çünkü en ni- hayetinde, öylesi bir aşamaya gelecek kı, kendı doğasının kar- maşık yapısını kavrayamadan, kendisine benzeyen aynı üst dü- zeydekı bir gelişime denk düşen makinalan denetleyemez ola- cak! İnsanhğm sonu mu? o En küçükler teknolojisi ile mü- cadele eden nano-eknologlar, dünyayı kendı beklentilen ölçü- süne uydurabilene dek atomla- nna ayırmayı sürdürecek olurlar- sa, güngelecek ve *insan" ne de- mektır sorusuna yanıt aramak durumunda kalacaklar. Max-Planck Enstotüsü yöneti- cısıHubertMarkl, "Artk, ekk- kdtüm verfleri yeniden gözden ge- çirtp. geleceğeyönelikdaha bilinç- K adnnlaranhnahdır; aksi takdir- de, insanlığa fayda amacı ile orta- ya konulan birçok buhış, insanb- ğtn sonunu getirecek" dıyor. lişime gerçekten katkıda bulo- nuyornm? Her türlü ntiginin de- nukhıgu bu nuüdnder, onlann bu kargaşa içinden bir yol bula- binp daha hazuriu, daha uyum- hı bir yaşama geçebOmesini des- teküyor mu? Yoksa, 24 saat bo- yunca hizmetlerine hazır bir şe- Wldebeklerken,oolankendidûn- yasmda tutsak mı ediyor?" Diğer yandan, kapitalizmin egemenliğıni adamakıllı hisset- Tpknnlnjtntn »yhg» Mh» yftmm hıılaf gğına inanıhynnhi- Bııgnnrimıyarialrifakiriilkp sayna yfi7Atı faıh. STRES HORMONLARI Gençlik ilacı meditasyon DışHaberfcrServisi- "Derin dûçönce halL" anlamma gelen medi- tasyon, yıllar boyu ma- nastırlann duvarlan ar- dmda kapalı kaldıktan sonra insanlar arasında giderek yaygınlaşıyor. Birçok ünlü sinema sa- natçısından, fotoğrafçı- sına ve iş hayatının yo- ğunluğu altında soluk- suz kalan insana yeni ufuklar açan meditas- yon, yaşlanma sürecini geciktiriyor. Alman Bunte Dergi- si'nin bir haberine gö- re, meditasyon yalnızca düşünceleri düzene koy- makla kalmıyor, aynı zamanda vücuttaki an- ti yaşlılık hormonunu arttınyor. İnsan vücudu birmucize adeta; birbi- rine bağlı işlevler öyle- si bir işbirliğı içinde yü- rüyorki, merkezi bir ryi- leşme ile birçok hasta- hk ortadan kalkabüiyor. Merkezi sinir sistemı ile yakın ışbırliği içinde bu- lunan en önemli organı- mız ise beyin! Beyne giden uyanla- rm kesintisiz olarak ula- şabilmesi ve aynı şekil- de gen dönebilmesi, si- nır sisteminin gevşeme- siyle yakından ilntili. Gün boyu kasılan, geri- len sinirlerimiz, önce- likle kaslan sertleştiri- yor, ardından da damar- lanndaralmasınavedo- layısıyla iç organlann işlevlerini aksatmasına neden oluyor. Amerika'da 2 bin de- neküzerinde yapılanbir inceleme, meditasyon ve yoganın insan sağlı- ğı üzerinde ne denli olumlu etkiler yaptığı- nı ortaya koyuyor. Omurganın kuvvetlen- mesini sağlayan belli başlı yoga hareketleri ile, omurganın içinde- ki ilik ortamında beyin ile vücut arasuıdaki ir- tibatı sağlayan merke- zi sinirler de güçleni- yor. Meditasyon sıra- sındaki oturuş, omur ilik vebeyinde daha faz- la oksijen dolaşmasma yol açtığı için, kesinti- siz iletişim sağlanabi- liyor. Nasıl ki bedenimizin günlük bakıma ve te- mizlenmeye ihtiyacı varsa, manevi yaşantı- mızın da annmaya ge- reksinim duyduğunu ilen surenbılimuzman- lan, meditasyon sıra- sında beynin, ortamda- ki oksijenin artmasıyla birlikte gereksiz bazı düşünce ve yorgunluk- lardan kolayca uzakla- şabildiği görüşündeler. GÖZÜM SEYREYLE /IŞIL ÖZGENTÜRK İşkence kol geziyor demek Beni yazılanmdan adım adım ızle- yen bir arkadaşım telefon etti ve biraz kızgın sözünü söyledi: "Ne oluyor sana? Bu De karamsar- hk? Şu güzetim baharda bu durum sa- na hiç yakijimyor. Kendine gd!" Kem küm edip telefonu kapadım. Haklıydı. Son günlerde inanılmaz bir karamsarbk her yanımı kuşatmış du- nmıda. Yıllardır her bahar yeni baştan ektiğım hercai menekşeler bile bu ba- har bana isyan edip ansızm kurudular. Ihtimal onlara gerekli ilgiyi gösterme- dim ve küstüler. Ne güneş, ne dostlann çağnsı, ne ya- n yazmanın keyfi bu karamsariığı ahp götürmüyor. Bütün yazılanlara, bütün söylenenlere rağmen her şeyin inanıl- maz bir hızla kötüye gitmesı mi beni böylesine karamsanl- ğa iten, bilmiyorum. Belki de ülkemım çamlarmı usul usul öl- düren "çamkese" gi- bi bir asalak gelip be- ni de buldu. Usul usul bir terk ediş başladı. Önümde yıllar ön- ce bir söyleşi nede- niyle san defterlerim- den birine karaladı- ğım bir yazı duruyor ve ben bu karalama- dakı hiçbir şeyin de- ğişmediğini yüreğım sıkışarak bir İcez daha hissediyorum: u Îşkence, bir pazar sabahıbetncinslerirım çmlçıplak soyup, göz- leribağfa,burnunabal- ka takıp oynattıkları bir insanıa onu sey- redenler adına duy- duğu utancıflikleruıedek hissedip yol- larda, sokaklarda 'Bu ülke buna layık değıldır' drye haykıramamanın acısry- la krvranmak değilse eğer, nedir? On yaşında bir çocuk. karnesindeki kınklar nedeniyle başansızfak kıskacı- om inamhnaz cenderesini sırtmda his- sedip kendini asmışsa eğer, o ülkede analar babalar.o ülkede bacüarkardeş- ler, işkence koi geziyor demek. Göğüslerine sürü yürümüş gebe bir kadın, ağlayarak utanç içinde "Başka çarem var mıydı? Erkeklerle yatacak- tım, eve ekmek gerek" diyorsa, vay biz kadmlara, vay biz erkeklere, o ülkede işkence kol geziyor demek. Suskun ve umutsuz, karanhk bir kö- şede biralannı yudumlayanlan evleri- nin sıcakhğma ghmekten. ağız dohısu gülmekten ahkoyan; çocuğunun palto parasmıbirtûrhı denkfcştirememekten doğan sıkmn, ansızın işten atürnanm korkutucu düşü, ansızın gelen bir has- tahğm çaresiz ölümle buhışacağı dü- şüncesiyse eğer, o ülkede, o gûzel ülke- de işkence kol geziyor demek. Bir ana gecenin sessizfiğmde yoksul- hıkbelasına kapryı çekip kentinkaran- ügına karışan küçük oğhınun sesini duymaya çahşryorsa, bir genç adam umut bağJadığı her şeyin bir sınav so- nucuyitiverdiğini görüpçığlıkçığhğa uy- kusundan uyamyorsa, bir çocuktam da gün batarken 'Babam bu gece de gel- meyecek mi anne, bu gece de tel örgü- lerin ortasında mı uyuyacak?' diye so- nıyorsa, bir kadın dağbaşjannda yıllar önce gurbete ghmiş, sevdigi için ağıtiar yakıyorsa, pek çok kadının yatagı ıssız vesoğuksa, cenaze törenleri bilebize in- sanoimanmgüzelim erdemlerinianım- satamıyorsa, bir biHm adamı yülarca emek verdiği çahşmalanndan bir çu*- pıda uzaklaşünhyorsa, yahıızca ülkele- rini, o ulkenininsanlannı sevdikleri için fîhn yapan yönetmenler sinemalardan kovuhıyorsa, yazarlar toplanlan, hap- sedilen kitaplanna kederle bakıp yara- ncıhklannı ah olmayı hiçbir raman is- temedflderi birdünyayasunmaya ekmek parası nedeniyle mahkûm edüryorlar- sa, yıOar önce besteienmiş bir şarkı bu ulkenin en güzel evladı taranndan ya- züdı,diyeyasaklanıyorsa; budalahkbu noktadaysa eğer,o ülkede,yeryüzünün o ülkesinde işkence kol geziyor demek. Ve bir gün, bir yeni yüzyıl başlangı- andan en güzel türkülerin, en güzel şi- irierin yaztkhğı bir ülkede böyle bir ya- zı yazınyorsa eğer, artık söze gerek yok, sevgDi okur, beni bağışla, yüreğün da- yanmryor." Hayır dayanmalı. Saksılara yeniden hercai menekşe ekmeli. Rengârenk, en çok mor, en çok nefti. isoz50@hotmail.com Uzmanlar, geliştirilen ilaçlar ve erken teşhisin tedaviyi olumlu etkilediğini söylüyor Kanserle mücadelede başan VURALAHI Kanser cephesinde savaş şid- detlendi. Tedavideki başanlı stra- teji erken tanı oluyor bugün. Ye- ni geliştirilen ilaçlarvecerrahi uy- gulamalardüşmana verilen savaş- ta yandan fazla başan sağlıyor. Onkologlardan, kanser tedavi- sındekı son gelı^melen araşordık. CödÜS kanserl Tanıvete- davi yöntemlerindeki gelişme- ler yüzde 85 oranında iyileşme sağlıyor. Göğus kanserinin teda- vısmde, habıs tümor ameliyat- la temizleruyor. Erken tanılarda, göğüslerdeİa tümörün yayılma bölgesirun dar olması nedeniy- le iyileşme çabuk oluyor. Bunun yanı sıra radyoterapi ve kemo- terapi büyük başan sağlıyor. Bu- • Yeni gelişmeler ve erken tanı kansere verilen savaşta başanyı yan yanya arttınyor. Hekimler, göğüs, rahim, prostat, kalınbağırsak, akciğer, cilt ve kan kanserinde yeni ilaç deneylerini sürdürüyorlar. nunla birlikte göğüs kanserini önlemek üzere 35 yaşından son- ra her gün alınacak bir ilacın ça- lışmalannın pek yakında sonuç vereceği bildiriliyor. Rahim kanserl Rahımde oluşan tümörlerin yüzde 14'ü habıs. Yılda birpaptest yapüma- sı gerekiyor. Hijyen kurallanna dıkkat etmek ve tek eşlılık, tü- mör oluşumunu engelleyıci fak- törlerden birkaçı... Cerrahi ışlem- lerle urun temızlenmesi ve ke- moterapı ve radyoterapi, başan şansını yüzde 90'lara çıkanyor. Prostat kanserl Daha çok 65 yaşından sonra ortaya çıkryor.Yüzbinerkekten75'in- de prostat kanserine rastlandığı ortaya çıkanldı. Ürologlar, 50 yaşından sonra erkeklerin altı ayda bir, kanda prostat kanseri- nin belırleyıcisi olan PSA (Pros- tat Spesıfık Antijen) düzeyinin araştınlması gerekliliğini belir- tiyorlar. Prostat kanserinin ilk belirtisi idrarda kan ve idrara çıkmazorluğu, geç belirtisi pel- vis kemiklerinde ağn. Hormon tedavisi ve erken tanı. başan şansını yüzde 90'a ulaştınyor. Kalınbağırsak kanserl Sık rastlanan bir kanser türü. Her 26 erkekten ve her 40 ka- dından bırinde kalınbağırsak kanserine rastlanıyor. Nitritli yi- yeceklerle fast food (ayaküstü) yemek alışkanlıgı hastalığı ha- zırlamada edcen. Lifli ve selü- lozlu yiyecekler yemek, rafine edilmış besınlerden uzak olmak önleyici oluyor. Tedavi yöntemi cerrahi. Bugün dışkılarda yapı- lan testlerle hastahğın ilacı üre- tilmeye çahşılıyor. iyileşme ora- nı yüzde 5O'dir. Akciğer kanserl Akcı- ğerierdeki tümörlerin yüzde 15'i habis oluyor. Hastalığın baş so- rumlusu sigara. Tamsı radyog- rafı, tac ve bronş endoskopisi ile yapılıyor. Cerrahi tedavi, doğ- ru kemoterapi uygulaması özel- likle erken yakalanmış olgular- da yaşama süresini uzatıyor. Kan kanserl Mevcut tüm habis tümörlerin yüzde 18'i lö- semiye neden oluyor. Kan kan- seri, kansızlık, düşmeyen ateş ve enfeksıyonu başlatan kana- maya neden oluyor. Kan kanse- rinde kemoterapi ve kemik ili- ği nakli hastalann yüzde 70'ın- de başan sağlıyor, yaşam kali- tesi düzeltilıyor... Cllt kanserl Daha çok gençlerde rastlanıyor Ultravi- yole güneş ışınlanndan korun- mak. cilt kanserinin oluşması- m engelleyen en önemli etken- lerden biri. Erken tanı, savaşın kazanılmasında önemli. Güzel, dürüst ve mutsuzCatherine Deneuve gizemii bir Fransız kadmı, hem genç hem orta yaşta hem de saçlan iyice kniaşmış erkeklerin düşü. Saygmhğını her zaman koruma>ı başarabilen bir sanatçL Deneuve'un gazetecüeri evine abnadığı bflinen bir gerçek. Ancak onlaıia seviyeli bir Uişkisi olduğu da bUinir. Bir Fransız kahvesinde yapılan röportajda kendisine "mutiu bir kadın ohıp ounadığı'' soruhnuş.q Standartiarda bir kadm sanatcı belki de bu soruva. maskelerini takıp "Evet hem de nasıl" diye cevap verebinrdL Deneuve ise "Hayır, muthı bir kadın değflim" diye yanıthyor soruyu. "Evet^ bazen muthı olabütyorura, ama bana daimi bir mutluluk var mıdır drye sorarsanız bunun mümkün ohnadığını söylerim. Muduhık birçok dış etkene baghdır. Aşka, arkadaşlara, paraya, kariyere ve bütün bunterla beraber huzura. Ama ne yazık ki ben bunlann ne zaman hayanma girip ne zaman çıkacaklannı kontrol edebilme yeteneğine sahip değüun." Deneuve güzel olduğu kadar da dürüst bir kadın.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear