Catalog

9 NİSAN 2000 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER FP liden Kutan yine gaf yaptı • İstanbul Haber Servisi -Alevilen "sağ"a çekmeye çalıştığı ilen sürülen Ehl-i Beyt Vakfı'nın düzenlediği "4. Evrensel Ehl-i Beyt Kurultayı" başladı. FP Genel Başkanı Recai Kutan, kırsal kesimden kentlere göç eden AJevilerin çocuklannın bazı ideolojik saplantılar ıçine girdiğini ileri sürerek "Biz bu gençleri kurtarma ve Hz. Ali'nin yoluna kazandırma gayreti içindeyiz" dedi. Kutan, cumhurbaşkanlığı adaylığında adı geçen Yargıtay Başkanı Sami Selçuk için "Değerlı Meclis üyelerimizden bınsidir, ancak görüş beyan edebılecek durumda değilim" dıyerek gaf yaptı. Kutan, cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda parti olarak konuşmama karan aldıklarını da kaydetti. AMttıin eğtthn toplantısı ISAMSUN/ÇORUM (Cumhuriyet) - Atatûrkçü Düşünce Derneği (ADD) Samsun Şubesi'nce düzenlenen "I. Bölge Eğitim Toplantısı" başladı. Toplantıda konuşan ADD Samsun Şubesi Başkanı Aybars T»ran, "Bu ülkede cumhurbaskanı olacak nıtelıkte bınlerce msan var. Neden bir Yekta Güngör Özden bu ısimlerden bin olmasın" dedı. Çorum Barosu'nca düzenlenen "Hukukun Üstünlüğü" konulu konferansa da konuşmacı olarak ADD Genel Başkanı, Yekta Güngör Özden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş ve eski Türkıye Barolar Birliği Başkanı Önder Sav katıldı. CHPİIçe Başkam'na saldırı • İPSALA(AA)- Edirne'nin Ipsala llçesi CHP îlçe Başkanı Mehmet Özkök, bıçaklı saldında yaralandı. Ipsala Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alınan Özkök'ûn sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi. Alınan bilgiyegöre, Özkök, seyyar pazarcıhk yapan Samet Erijkin'e, otobüs terminali ginşindeki tezgâhını kaldırmasını söyledi. Özkök ve Erijkin arasındaki tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü. Erijkin, elindeki ekmek bıçağını, Özkök'ûn vücudunun çeşitli yerlerine sapladı. 1 Mayıs kutlamaları • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - DİSK Ankara Bölge Temsilcisi Tayfiın Görgün, DtSK, KESK ve Türk-Iş'e bağlı bazı sendikalarla sivil toplum örgütlerinin Ankara'daki 1 Mayıs kutlamalanna bir arada katılacağını bildirdi. Kutlamalara katılacaklar arasmda KESK, DÎSK, Memur- Sen, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Ankara Şubesi, Ankara Eczacılar Odası, Türkiye Ziraatçiler Derneği, Tüketici Haklan E>erneği, TMMOB ve çok sayıda sivil toplum örgütü bulunuyor. Liderler zirvesi için geri sayım başlarken Ecevit ve Bahçeli 'aday değerlendirmesi' yapıyor Içeriden 6 birT aranıyorANKARA (CumhuriyetBû- rosu) - Cumhurbaşkanı adayı- nı belirlemek üzere 11 Nisan günü yapılacak liderler zirvesi için geri sayım başlarken Baş- bakan Bülent Ecevit ile Başba- kan Yardımcısı Devlet Bahçefi, aday değerlendirmesi yapıyor. Anayasa değişikliği oylama- sından sonra evine kapanan Ecevit'in "ortaklannm da evet diyebikceğj dışandan bir ishn aradığr, Bahçeli'nin ise kur- maylannca kendisine ilerilen a- day adaylan üzerinde çalıştığı kaydedildi. Hükümetin MHP ve ANAP kanadı, Meclis için- den bir isim üzennde uzlaşma- ya vanlmasını istıyor. ANAP Genel Başkanı Mesut Yıhnaz, cumhurbaşkanlığı konusunun kişisel olarak götürülecek bir sorun olmadığını kaydederek bu konuda liderlerle gerekirse birkaç kez değerlendirme ya- pacaklannı söyledi. MHP Grup Başkanvekili Ömer Izgi, DSP'nin anlayışlı bir parti olduğunu ve MHP'nin adayını kabul ede- ceğini savunurken ANAP'ın hükümetle birlikte hareket et- mesi gerektiğini, tersi durum- da "gûven hıınalımıT 'nin doğa- cağını söyledi. Hükümet ortaklannın, 11 Nisan günü yapacaklan ve cumhurbaşkanlığı seçimi ko- nusunda ilk uzlaşmanın arana- cağı liderler zirvesi öncesinde, başkent kulisleri hareketlendi. Anayasa değişikliği oylaması- nın hemen ardından evine ka- panan Başbakan Ecevit, dün de evinde çalışmalannı sürdürdü. Ecevit'in MHP ve ANAP li- derlerinin de kabul edebilece- ği bir isim üzerinde çalıştığı belirtilirken bu ismin dışardan olma olasıhğının yüksek oldu- ğuna dikkat çekiliyor. Ecevit ve Bahçeli'nin zirvede cum- hurbaşkanlığı için isim önere- bilecek şekilde hazırlanmala- nna karşın ANAP lideri Yıl- maz'ın bir isim önermesi bek- lenmiyor. MHP'deçahşma MHP'de ise Bahçeli, kur- maylannın kendisine ilettiği a- day adaylan üzerinde çahşıyor. Bu adaylar konusunda dışanya hiçbir bilgı sızdınlmamasına dikkat edilirken kulislerde TB- MM Başkanvekili Murat Sök- menoğhı, Devlet Bakanı lun- ca Toskay ve Milli Savunma Bakanı SabahattmÇakmakoğ- hı'nun adı geçiyor. Adı sık sık dile getirilen Devlet Bakanı Satti Somuncuoğhı'na ise par- ti yönetımının tepkısi nedeniy- le şans tanınmıyor. MHP kulislerinde dışandan gösterilebilecek adaylar arasın- da eski Dışişleri Bakanı llter Türkmen'in adı konuşuluyor. Bahçeli'nin, kurmaylannın Türkmen'in adını anımsatma- lan üzerine yahıızca gülümse- mekle yetüımesi, bu isme sı- cak bakılmadığı şeklinde yo- rumlandı. Bahçeli'nin, liderler zirve- sınde partısının "nasıl bir cum- hurbaşkanT istediğini anlata- cağı ve bir aday belirtmeyece- ği kaydedildi. ANAP Genel Başkanı Me- sut Yılmaz, cumhurbaşkanlığı seçimi sorununun kişisel götü- rülecek bir sorun olmadığını belirtirken "Bugûnkû Meclis aritmetiği içinde hiçbir parti- nin tek başına çözeceği bir so- run da değüdir. Bu konuda ge- rekirse hükûmet ortaklan De birkaç kez değerlendirme ya- pacağız. Orada bir uzlaşma sağladığımıztakdirdeTürkiye, bu sorunu kısa sürede sorun- suz aşar. Eğer bir uzlaşma sağ- lanamazsa, o zaman netice iti- banyla Meclis'in takdirine bı- rakun*" dedı. ANAP Grup Başkanvekili Beyhan Aslan, Meclis içinden birisi üzerinde uzlaşıknası ge- rektiğini söyledi. Demirel'in Azerbaycan gezisi 'Görevim 16Mayıs'a dek sürüyor' BAKÛ (AA) - Cum- hurbaşkanı Süleyman Demirel, Türkçe Konu- şan Ülkeler Devlet Baş- kanlan Zirvesi'ne son defa katılmasının, cum- hurbaşkanlığı görevınin 16 Mayıs akşamına ka- dar devam etmesınden kaynaklandıgını belırte- rek "Devlette devamh- hkesasür. Benim 16\la- yıs akşamına kadar gö- revim devam ediyor, devlet devam edecek. Benden başka da bu hiz- meti yapacak khnse de yok" dedi. Türkçe Konuşan Ül- keler 6. Zirve toplantı- lan dün Azerbaycan 'ın başkenti Bakû'de yapıl- dı. Zirve toplantısına Cumhurbaşkanı Demi- rel'in yanı sıra, evsahı- bi ülke Azerbaycan'ın Cumhurbaşkanı Hay- dar Aliyev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Askar Akayev ile Türkmenis- tan Parlamento Başkanı Sahat Muradov ve Öz- bekistan Meclis Başka- nı Erkin Halüov katıldı. Aliyev, Gülistan Sara- yı'nda yapılan zirvenin açılışında yaptığı ko- nuşmada, zirve kanhm- cılanna teşekkür ede- rek, Türk cumhunyetle- ri arasındaki işbirlıginin gelecekte daha da gelış- mesini arzuladığını söy- ledi. Kazakistan Cum- hurbaşkanı Nazarba- yev, petrol yataklannın ortak işletiminin bölge ülkeleri arasındaki eko- nomik işbirhğının geliş- mesine yardımcı olaca- ğını bildirdi. Nazarbayev, konuş- masında Demirel 'e hi- taben, "Sizdünyaçapm- da büyük bir bidersiniz, işbiriiğj çahşmalaruun temelinin aülmasında büyûk bir rol oynadı- mz" diye konuştu. Cumhurbaşkam De- mirel, daha önceden ha- zırlanan resmi metni okuduktan sonra zirve- ye katılan devlet baş- kanlanna hitaben ko- nuştu. Demırel, "Ben- den yeniden bu göreve devam etmem istendL Ben istemedim. Anaya- sa'nın değiştirihnesi la- zundL TBMM, o değiş- tirmeyi yapamadL Ben, yine Türk dünyasnun hizmetindeyim" dedi. Daha sonra zirveye katılan devlet başkanla- n, ortak bir basın top- lantısı düzenledüer. De- mirel, bir gazetecinın Kerimov ve Türkmeri-'" başı'nın zirveye katıl- mamasının nedenlerini ve etkilerini sorması üzerine şöyle konuştu: "Türkmenbaşı'nın bu toplantıya katümama- sında şaşılacak bir sey yoktur. Saym Kerimov, Sayuı cumhurbaşkam Aliyev'e daha evvel mek- tup yazarak katılacağı- nı beurtmisti. Herhalde son daldkada bir sıkmü oldu. Onun da Meclis BaşkanıHalDovburada- dır. Benim bu toplann- ya son defa kanknış ol- mam ise görevimin de- vam etmesindendhf Aliyev, zirve sonunda yapüğı açıklamada, top- lantılar çerçevesinde, i- ki önemli konunun ele almdığını bildirdi. Bir sonraki zirvenin tstan- bul'da yapüacağını söy- leyen Aliyev, genel sek- reterlik oluşturulması konusunun Bakû Büdir- gesi'ne eklendiğini de ifade etti. Aliyev'in açıklamasından sonra, Bakû Bildirgesi katılım- cı ülkelerin temsilcileri tarafından ımzalandı. Temsilciler, imza töre- ninden sonra aile fotoğ- rafı da çektirdı. ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART Aylardır maaş alamayan Çinkur işçileri hükümeti protesto etti işçiBahçelVnin önüneatladı RECEPBULUT KAYSERİ - Uzun süredir grevde bulunan Çinkur işçilerinden biri kendini, Kayseri'ye gelen MHP li- deri Devlet Bahçeli'nin aracımn önüne attı. Diğer işçiler de Bahçe- li'nin önünde, "Tevekkûl Al- lah'adır. Zuhne kaüanıhnaz. Ya çö- zûm ya ölüm, ötesi olamaz" yazılı pankart açtılar. Bahçeli, Kayseri ginşindeki Bo- ğazköprü mevkiinde, Vali Nihat Canpolat, MHP Kayseri milletve- killen ve partililer tarafından karşı- landı. Partililerle tokalaşan Devlet Bahçeli'nin bindiğj 06 DP 009 pla- kalı otomobilin önü, konvoyla hare- ket ettikten kısa bir süre sonra, yol kenannda bekleyen bir grup Çinkur işçisi tarafından kesilmek istendi. Bahçeli ile görüşmek isteyen işçi- lerle polis arasında kısa bir arbede yaşandı. Polis ve Bahçeli'nin koru- malan, işçileri yoldan uzaklaştınp otomobilin önünü açmak isterken Cafer Çınar adlı Çinkur işçisi, oto- mobüin önünde yere yatö. Otomo- bilin hareket etmesini engelleyen Çınar, daha sonra polis tarafından gözaltına alınmak istendi. Arkadaş- lan Çınar'ı polise teshm etmedı. Türk Metal Sendikası Kayseri Şubesi Başkanı VedatŞahin'ın yap- tığı çağn sonucu işçiler otomobilin önünü ve çevresini boşalttılar. Oto- mobilinden inen Devlet Bahçeli, sendika başkanı Şahın ile görüştü. Şahin "Çinkur işçisi aylardanbe- ri işsiz ve aç. Saym Bakanım, sizden yardun istiyoruz" diye konuştu. Bahçeli, Şahin'e "Perşembe günü Ankara'ya geL GörüşeKm" dedi. Şahin'ın, Bahçeli'nin eüni öpme- si çevrede toplanan işçiler tarafın- dan bir süre alkışlandı. Bahçeli, cumhurbaşkanı seçimi konusunda siyasilere düşen en bü- yük görevin, "ülkenin önünü aça- cak, ufkunu genişletecek bir uzlaş- ma zemini oluşrurmak" olduğunu belirterek, "Cumhurbaşkanlığı se- çimi,bir krizedönüştürülmedençö- zümlenmeli" dedı. Bahçeli, bu çerçevede parti ve ki- şi hesaplannuı bir kenara bırakıl- masının şart olduğunu ifade ederek, şunlan söyledi: "Onümüzde 1 ayhk zaman dilimi var. TBMM içinden ve dışmdan bu görevi la\ıkr>1a yeri- ne getirikbilecekbircok saygı değer vatan evladı vanhr. Inamyorum ki, TBMM, Türkiye'yi bir krizin esjği- ne sürüklemeden ve yeni sorunlar- la karşı karşıya bırakmadan bu so- runu haDedecektir." IRMIKIAYDIN ENGtN aengin w doruk.net.tr. Hafta sonuydu. Cumartesiy- di. Gazeteye gitmektense ken- ti hedefsiz dolaşmayı yeğle- dim./Aç//cRadyo'daki program için bir mola verdim; sonra he- defsiz, sebepsiz dolaşmayı sürdürdüm. Gün bulutlu başladı. Nisan değil kasım sabahı gibiydi.. de- meye kalmadı güneş açtı. Ağır- dan aldım, koruyu arabayla hız- la geçip kentin trafiğine dal- maktansa koruyu adımlamayı yeğledim. Kaç yıldır tanık oluyorum ve her defasında şaşıyorum. Bi- zim korunun kedileri, zoriu bir kışın ardından, önce sağ kala- bildikleri için ve sonra ev kedi- lerinin olağan yaşamından fartdı, o çok sevdikleri sıcağa nihayet kavuştuklan için gözle görünür bir yaşam sevinci için- deler Sırtüstü yatıp pembe ka- nnlannı güneşe veriyoriar. Kedı dakıkalarca sırtüstü ya- tarmı? Korunun kedileri yatıyorlar. Evde bizim yaşlı Nina'yı kaç kez sırtüstü yatmaya zoriadım, Bir îstanbul: Bir Bulutlu, Bir Bulutsuz ı-ıh, iki tırmık, bir pençe, doğ- rulup yan yatıyor. Korunun kedileri papatyala- nn, yerlere dökülmüş yaban eriği çiçeklerinin arasında, ka- nnlannı güneşe verip sırtüstü yatryorlar... • • • Gene bulut kapladı gökyü- zünü. Bir kahveye daldım. Yük- sek volümlü müzik ve cep te- lefonu zınttısından ne okudu- ğum gazeteden bir şey anlıyo- rum, ne kafamı dinleyebiliyo- rum. Bir kadın geldi. Reklam film- lerindeki gibi. Endamlı, bakım- lı. Suratına buladığı boyalara, gündüz vakti, gece makyajı görgüsüzlüğüne rağmen gene de bakışlan üstünde toplaya- cak kadar güzel. Oturdu, çantasını çıkardı ve *//c/ceptefefonu"çıkardı. Ikisi- ni de masasının üstüne yerteş- tirip bir cigara yaktı. Artık, kedilerin sırtüstü yat- masına şaşmayacağım. Bitişik masada "çifte telefonlu bir ka- dın" var. Benimse acelem var, radyo- ya yetişeceğim. Ama meraktan da çatlayacağım. Az sonra te- lefonlardan biri çaldı. Konuş- tuklannı duymuyorum; ama za- ten benim merak ettiğim ikinci telefon. Kadın bir yandan konuşur- ken bir yandan ikinci telefonda bir numara tuşladı ve "Melda bak, öteki telefonda kim var..." bölümünü duyabildiğim bir pa- ralel sohbete başladı... Daha fazlasına katlanama- dım; kahveden kendimi dışan attım... Cep telefonu icat edilrneden önce bu kadın(cağız) ne yapı- yor, nasıl yaşryordu acaba? ••• Bulutiar dağılmış, gökyüzün- de güneş, yol boyu çiçeğe dur- muş ağaçlar... Maçka Parkı'nda bir oğlan sımsıkı sanldığı bir kızı öpüyor. Az ötedeki bankta emekli bir amca simidini kuşlarla bölüşü- yor. Kuşlardan biri geldi avucu- na kondu. Kızla oğlan öpüşmeye ara verip "avucuna kuş konmuş amca"yı iztediler. Kız kıkırdadı: - Alıştırmış! Oğlan derin felsefe yaptı: - Hayır, ondan kendisine za- rar gelmeyeceğini sezdi... Kız dudak büktü: - Kuş ne bilsin bunu? Oğlan noktayı koydu: - Kuş bilir. Bilmese de se- zer... ••• Bulutlar yeniden gökyüzünü örtme çabasında. Elmadağ'da kaldınmda bir grup delikanlı ayaküstü ve sıkı sohbetteler. Konumuz: Galatasaray-Leeds United maçı ve tabii bir gün ön- ceki "Hooliganlar arası Taksim Meydan Muharebesi"... lyice ağırdan alıp yürudüm. Kulağıma çalınan bir cümle: - Oğlum duymadın mı... Neydi adı be... Ozdemir... Is- tanbul'un polis mûdürû oğ- lum... Televizyonda söyledi. Tün\ parasını yırtmışlar, bayra- ğı çiğnemişler, Atatürk resmi- ne bıyık sakal çizmişler... Bi- zimkilerin de tabii milli hisleri şeyolmuş... Milli hislere "ne olduğunu" duyamadım. Duymak da iste- medim. Mide bulantısına ben- zer bir duygu. Gökyüzü açık a- ma bana kapkara bulutlaria ör- tülü geliyor. Oğlan haklı. İstan- bul Polis Müdürü'nü ben de dinledim. Üç aşağı beş yukan öyle dedi: "Bu adi bir olaydır. Ingilizler taşkınlık yapmış; bi- zimkilerin de milli hisleri..." "Hay senin milli hislerin bat- sın" desem suç olur mu aca- ba? ••• Dün Istanbul'da hedefsiz do- laştım. İstanbul bir bulutluydu, bir bulutsuz... Bir bahar günün- den işte bu yazı çıktı: Bir bulut- lu, bir bulutsuz!.. POLTIİKA GÜNLÜĞÜ HtKMET ÇETtNKAYA Kasırga... Avlanan rüzgâr ezgili bir sesle akşam göğün- de bulutJann yıldızlannı dağıtırken sen hfç konuş- muyordun... Dino Campana'nın ufuktazincirterini bağlayıp çözen, sabahın sayısız ak düşleriyle avunan tay- falar, bilinmeyen bir kasırgaya karşı dirençliydiler... Bitkin gölgeleri arabesklerle süsleyen nhtım- daki dar sokaklardan beyaz aydınlık hıçkırarak yükselirken örgülü saçları ve kırmızı kurdeleleriy- le çoğalan genç kızlar, sayısız gemileri toplayan denize karşı şarkı söylüyoriardı... Bu anlattıklanm senin çocukluk yıllanndan ba- na kalan eski bir fotoğrafta saklıdır... Artık bulutlan biliyorsun, serçe sürülerini de, mavinin ortasında kanat çırpan beyaz kuşlan, kızgın balıkçılan, ayaklannda sarı çızmeleri bulu- nan midyecileri de... Güneşe karşı acan çiçekleri, gün devrildiğinde göklerde ateş püsküren canavariarı!.. Bitip tükenmeyen değişimler, binlerce sevecen gözier, sokak lambaları altında duyulan geçitler- de ne idüğü beJirsiz kişilerin sığırcık sesli şarkıla- nyla geçen zamanın saat tıkırtısını anımsatıyor... Betli belirsiz buharlaşan bir katran Egemen Berköz'ün garip bir sessizliğini, toprağın coşku- suyla bütünleştiriyor... Sensin göğü kahverengileştiren çocuk, sensin uzak kalmış bir şehirden kaçan çocuk!.. Eğer sana 'basit bir yalnızlık yeterse' Samatya istasyonunu anlat, tükenmez suskuya karşı... Deki: "Basit bir kareli defter de yeterii Samatya istasyonunu anlatmak için akşamı beklerken biraz önce yağmur yağmış o istasyon •' "' hüzün dağıtırken uzaktan bakanlara bile kıyı yolundan geçenlere ve yolculuklara ki hüznün kendisidir biraz sairdir akşama doğru" ,. , .. • ••• ' ; Artık ufukta ne zincirlerini bağlayıp çözen tay- falar var ne de bilinmeyen bir kasırgaya karşı direnenter... Günler, aylar, yıllar geçti!.. O uçsuz bucaksız maviliğine denizlerin, bulu- tu evcilteşmeyen dağlann görkemine ulaşmak zor!.. Yaşamak hiç de kolay degil!.. Nihat Behram'ın dizeierinden kopup gelen yaylalann büyüsü keskin ayaza karşı durmak, ye- nik düşmemek kolaydı eskiden, şimdi zori.. Kaldınm taşlanyla örtülmüş uçurumlar bize yanm kalmış aşklan yansrtıyor... Belli belirsiz buharlaşan bir katran kokusunda can çekişen deniz seyrediyoruz... Oysa bir zamanlar güvercinin ıltk nefesiydMç- tiğimizJ.. Vetimir Hlebnikov yıldızlara uzun baktığında, Saint- John Perse tunç renkli yapraklar alt/nda yürüdüğünde bizim de umutlanmız vardıL Hepsi satıldı, hepsi gitti, yağma edildi... Kara kanadını açtı önümüzde ölüm; acı tutku- lar ve özlemlerte kemirikJİ her şey... O zaman Anna Ahmatova gibi sorduk: "öyleyse neden düşüyor bu ışık üzerimize?' Uzun uzun düşündük... Bakışlanmız anlamsızdı... Durgun sular gibiydik... Gecenin içinden seslenmiştik: "Bilmiyorum, yaşamakta mısın, öldün mü?l Dönyada biryerlerde bulabilir miyim senil Yok- sa, akşamın yaslı karanlığında/ Bir ölüyü mü dü- şûnmeli. Her şey senin için: Gün boyunca duala- nm,/Uyuşturan ateşi uykusuz gecelerin;/Şiirieri- min beyaz sürüsü,/Ve maviyangını gözlehmin. Hiç kimse daha yakın olmadı bana,/Hiç kimse böylesine üzmedi beni,/Acıya salıp gidenler bi- le./Okşayıp bırakanlar bile hatta." ••• Judith Herzberg'le buluştuk bir pazar saba- hı... Genç kızlar örgülü saçlan ve kırmızı kurdele- leriyle koşuyorlardı çığlık çığlığa... Havada bahar kokusu vardı... • - Martı çığlıklan denizi gösteriyordu... : % öfkeli beyazlık, soluk bir gece... Garip bir gün bitti... Uğraşıp gitti kötülüklerle... Bu anlattıklanm senin çocukluk yıllanndır unutma!.. Kasırga dindi, yıkjızlar göründü!.. Gökyüzüne baksana; Lara kız gülümsüyor sa- na!.. hikmetcetinkaya@cumhuriyetcom.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Çumhurhvt K kitap kuli 2 BASI TAMl6l ÖÇ YAZM . BASI KUIİLAT OIAYIVITARİKAT SAMCIU YILUR KUŞATUMŞ SOKAKLAf 4. BASI POSTUNDA KÜRT ZAMBAK SANA DA IÜIAJTI KAH 2. BASI ^ DİN IARONIİNUN KAZLAM 2 BASI ASIKKAMNLAISOKAtl 2. BASI SERİAT PAIAM SEVDANIN ADRESİ BEUİ DE«l TÜMİYE'NİNSETTANİkfiENİ ZLERİN POYMZ Cumhuriyet Kitap Kulubu ÇaS Pazartama A.Ş. Türkocağı Cad. No:39/41(34334)Cağaloğlu-lstanbulTel'514 01 96