Catalog

G MSAN 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI / ekonomifa cumhuriyet.com.tr 13 ŞİRKETLERDEN • ATLASON-LINE, »Bagian, Bağlat, Kazan' kanpanyası başlatn. Bir yıilii İnternet abonesi olan müsteriler getireceği her y*n abone için 15 dolar kazanıvor. • SARAR'm 2000 yaz kataloğunun çekimleri manken Joe Kloenne'nin katılımıyla gerçekleştirildi. Sarar'm 2000 kreasyonunda ince ketenler ve gabardinler yer alıyor. • ATEKSEvGereçleri tthalat thracat ve Pazarlama AŞ, tngiliz Meyer'in Circulon serisi tencere ve tavalan tüketicilerin beğenisine sundu. Ürünler yapışmaz yüzeyi iie yemeklerdeki lezzet kaybını önlüyor. • DHL'nin Yenibosna'daki Genel Müdürlük binasmın açılışı, Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz'ün katılımıyla gerçekleştirildi. Bina toplam 7 bin 700 metrekare kapalı alana sahip bulunuyor. • 1KEA firması, mutfak ve banyo iirünleri için Artema'yı tek tedarikçisi seçti Isveçli IKEA firması, Artema ürünlerini dün\a çapmdaki sanş ağı Ue müşterilerine sunacak. • LASER GÖZ MERKEZİ, Eyüp Çocuk Esirgeme Kurumu'nda bannan 30 çocuğu göz taramasından geçirdi. ÇoCüklann gereldf •" 0 1 * görülen ilaç, gözlük masraflan Göz Merkezi tarafından üstlenildi. • DARDANEL'in yeni ûrünü 'Mini bezehe' 350 gramlık cam ambalajda satışa sunuidu. Bezelyeler salatalarda, pilavlarda ve garnitür olarak kullanılabiliyor. • CITROEN Türkiye Genel Distribütörû Baylas Otomotiv, yetkili satıcılannı Miami ve Karayipler'de ağırladı. Miami'den başlayan gemi gezisi ile satıcılann motıvasyonunun arttınlması amaçlanıyordu. • CITIZEN Barkod, yüksek çözünüriük gerektiren barkodlar için özellikle küçük etiketlemelerde kolay okunabilen çıkış elde etme imkânı sağlıyor. 400 dpi'hk veni barkod yazıcısı, pivasaya yeni bir soiuk getirmeyi amaçlıyor. 1 / • AGATHA Istanbul'da açacağı ilk mağazasıyla Fransız takı modasını Türkiye'ye getirecek. Mağaza Bağdat Caddesi'nde hizmete açılacak. • CASIO yeni ûrünü 'CasioPV-250X'cep bOgisayan ile yoğun iş temposunda çalışanlara kdaykk sağlıyor. Ürün hesap makinesi, rehberve dcviz kuıian çevirmede kıdlanıuyor. Kaçak etin önüne geçilirken kombina arazisinin peşkeş çekilmesi de önlenecek Saghkh et için ortakfakDİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Diyarbakır'da halkm yıllardan beri veteriner kontrolünden geçirilmemiş kaçak et yemelerini önlemek amacıyla başta valilik olmak üzere Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Ticaret ve Sanayi Odası, Ticaret Borsası, Kasaplar ve Besiciler Odası, Esnafve Sanatkârlar Birligi ile Hayvan Yetiştiricileri Demeği bir araya gelip ortak girişim grubu oluşturdu. Grup, Et ve Balık Kombinası'nı almak için seferber oldu. Bu yolla günümüz koşullannda kapasitesinin çok altında çalışan ancak geniş bir arazi üzerinde kunılu bulunduğu için çeşitli rant çevrelerinin iştahını kabartan kombinanın peşkeş çekilmesinin de önüne geçilmiş olacak. Diyarbakır'da bundan önce de özelleştirilmesi gündeme gelen kombinaya büyükşehir belediyesi talip olmuş, ancak bir türlü bunu başaramamıştı. Diyarbakır Valisi Cemil Serhadlı. ortak girişim grubu hakkında bilgi vermek üzere yaptığı basın açıklamasında Diyarbakır'ın en önemli ekonomik kaynaklanndan biri olan hayvancılık sektörünü yeniden canlandırmak ve iyi "iyarbahr'da başîa valilik ve belediye olmak üzere bir araya gelen odalar ve dernekler bir ortakgirişim grubu oluşturdu. Grup, özelleştirilmek istenen Et ve Balık Kombinası 'na talip olduğunu açıkladı. bir yere getirerek ülke ekonomisine katkıda bulunmak için çalıştıklannı belirtti. Vali Serhadlı; Diyarbakır Et ve Balık Kombinasf nın özelleştirme ihalesine ortak girişim gurubu olarak katılıp satın almayı ve kente mal etmek istediklerini belırterek "Bunun için bir güç biriiği kurduk. özelleştirilmek istenen Et ve Balık Kurumu'nu alarak insanlann ihtiyacı olan etin; sağhklı ve temiz bir ortamda elde edilmesini, aynca kaçak hayvan kesiminin engellenmesini amaçfayonız" dedi. Diyarbakır Et ve Balık Kombinası'nın özelleştirilmesi sırasında, kombinanın bulunduğu geniş arazi nedeniyle suiistimallerden çekindiklerini de dile getiren Vali Serhadlı "Et ve Balık Kunımu'nun arazisinden faydalanmak arzusunda olan insanlar var. Bu nedenle Diyarbakır halkı özeUeştirilıne ihalesinde oluşturulan girişime destek vermelidir. İhale ve diğer masraflara, şu an için 70 nülyarlık bir ödenek ayırdık. Et ve Balık Kurumu'nu almak istememizdeki en önemli etken, aldıktan sonra arazisi üzerinde imar yapılmaması ve amacına uygun olarak kullanılmasıdır. İşadamlan girişim grubuna katılarak hisse almalıdır" diye konuştu. Girişim şirkete dönüşecek Oluştunılan ortak girişimin ileride şirket haline dönüştürüleceğine değinen Vali Serhadlı; Özelleştirme Idaresi'nce ihaleye katılımın son gününün 10 Nisan olarak belirlendiğini söyledi. Ortak girişim grubunda Diyarbakır Valiliği II Özel idare Müdürlüğü'nün yüzde 7.5, Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın yüzde 20, Ticaret ve Sanayi Odası 'nın yüzde 15, Diyarbakır Ticaret Borsasf nın yüzde 17.5, Kasaplar ve Besiciler Odası'nın yüzde 20. Esnaf ve Sanatkârlar Odası Birliği'nin yüzde 10 ve Hayvan Yetiştiricileri Derneği'nin yüzde 10'lukhissesi bulunuyor. MAHKEME KARARI ÇEAŞ genel kurulu iptal ADANA (Cumhuriyet Güney tDeri Bürosu) - Çukurova Elektrik A.Ş.'nin (ÇEAŞ) 1996 yılında Istanbul'da yapılan tartışmalı genel kunılu Adana .Aşliye Ticaret Mahkemesi'nce iptal edildi. SPK (Sermaye Piyasası Kurulu) tarafından incelemeye alınan ve tarihinde ilk kez bu yılki bilançosunda zarar gösterilen ÇEAŞ'ta yaklaşık dört yıldır süren hukuk savaşının noktalanmasıyla yeni bir aşamaya gelindi. lşlemler iptal edflebüir Istanbul'da Çınar Oteli'nde yapılan genel kuruldan sonrakı işlemlerin bütünüyle geçersiz sayılabilme olasılığının gündeme geldiği bildirildi. ÇEAŞ'taki gelişmeler DYP-SHP koalisyon hükümetinin işbaşında olduğu dönemden bu yana sermaye piyasasına yakın çevTeleri meşgul ediyor. SHP'li Fuat Çay'ın Ticaret Bakanlığı döneminde yönetime SPK tarafından elkonularak 7 kayyım atanmıştı. Hukukçular iki olasılık üzerinde duruyorlar. Bir kısım hukukçulara göre "Söz konusu genel kuruldan sonra ÇEAŞ'ta yapılan bütün işlemlerin geçersiz sayüması" gerekiyor. Bazı hukukçular ise "Sonraki genel kurullarda çoğunluk sağlanmışür. Dolayısıyla bu genel kuruüar geçerli sayılmahdır. Yabuzca aradaki dönemle ilgili sorumluluk düşünülebilir" görüşünü savunuyorlar. Bah )mekonomiyitorlışn'ken Afiikaaçııkkıboğuşuyor tki yüzyılı aşkın süredir Afrika, Asya ve Güney Amerika'nın doğal kaynaklanm sömürerek zenginleşen Batı dünyası, •milenyum' çağuıda küreselleşmenin boyutiannı ve bilgisayar alanındaki gelişmelerin getirdiği 'yeni ekonomi'yi taröşadursun her türiü olanaktan yoksun bırakılan 3. dünya ülkelerinde açlık hâlâ en büyük sorun. Her gün 8 çocuğun yemek bulamadığı için öldüğü Etiyopya'nın güneyinde, halk develeriyle birlikte yemek ve su bulabümek için küometrelerce yol katediyor ve pek çoğu da bu yolculuğun ağır koşullanna dayanamayarak yaşamını yitiriyor. Baü'dan hâlâ yeterli gıda yardunı alamayan Etiyopya'da insanlar ve hayvanlar her an açhktan ölme tehlikesiyle yüz yüze yaşama sa\aşı veriyoriar. Maliye Bakanlığı itiraz edince hazırlanan yasa taslağmdan bazı düzenlemeler çıkarıldı • • • Ozel emeklîliğe vergi ödünü tarbşması BANT'SALMAN ANKARA - Maliye Bakanh- ğı'nın muhalefeti üzerine Ha- zine, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ve Çalışma BakanlığYnca hazırlanan bireysel emeklilik tasansından, vergi muafiyetle- rine ilişkin düzenlemeler çıka- nldı. Maliye Bakanlığı, vergi muafiyetine ilişkin olarak ayn bir yasa taslağı hazırladı. Mev- cut Sosyal Sigortalar kurumla- n için sağlanan teşviklerin dı- şmda vergi muafiyetlerinin ön- görülmemesi planlanıyor. Hazine'nin Maliye Bakanlı- ğı'na gönderdiği ilk özel emek- lilik tasansında vergi düzenle- meleri geniş biçimde yer alı- yordu. Maliye Bakanlığı'nın Hazine ve Çalışma Bakanlı- ğı'yla yaptığı toplantılarda, nor- mal sosyal güvenlik sistemine tanman muafiyetlerden fazla teşvik uygulamasına gidilmeme- si gerektiğini, vergiciliğin te- mel mantığı gereği "aynıdunım- dakilere farklı vergilendinne- nin yapüamayacağmı" savundu- ğu öğrenıldı. Hazine, bunun üzerine ikincı bir taslak hazır- ladı. Hazırlanan taslakta öngö- rülen vergi indirimleri şöyle: • Işveren, özel emeklilik fon- lanna yatıracağı primin, kişi- nin brüt ücretinin yüzde 20'si- ne kadar olan kısmını, serbest meslek sahipleri de yıllık geli- rin yüzde 10'una kadar olan kısmı kazanç tespitinde gider olarak gösterecek. Kişi kendi- sinin yaptığı aylık prim öde- mesini, brüt ücret toplamının yüzde 20'sine kadar olan bölü- münü gelir vergisi matrahın- dan indirecek. Uygıılamadaki teşvikler ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Mevcut sosyal güvenlik kurumlanna, Geb'r ve Kurumlar Vergisi yasalan çerçevesinde sağlanan muafiyetler bulunuyor. Gelir Vergjsi'ndeld muafryetİer: • Kanunla kurulan veya tüzelkişiliği haiz bulunan emekli sandıklan ile 10 yıl süre ile prim veya aidat ödenmiş olmak kaydıyla Türkiye'de kain ve merkezi Türkiye'de bulunan sigorta şirketleri ve yardım sandıklan tarafından ödenen aylıklar. • Tazminat kapsammdaki ödemeler. • Beyan edilen gelırin yüzde 5'ini ve her bir kişi için asgari ücretin yıllık tutannı aşmamak şartıyla mükellefin şahsma, eşine ve küçük çocuklanna ait şahıs sigortalannm primleri indiriliyor. Kurumlar Vergisi'ndeki muafiyetler: • Emekli Sandıgı, SSK, Bağ-Kur, OYAK ve Memur Yardımlaşma Kurumu gibi emekli ve sandıklar ile sosyal sigorta kurumlan. • Portföyünün en az yüzde 25'i hisse senetlerinden oluşan menkul kıymet yatınm fonlan ile aynı nitelikteki menkul kıymet yatınm ortaklıklannm portfoy işletmeciliğinden doğan kazançlan. • Emekli yatınm fonlanmn her türlü işlemi vergi, resim ve harçtan; emekli olmaya hak ka- zananlara emekli ikramiyesi ve emekli aylığı olarak ödenecek her türlü ödeme de gelir vergi- sinden muaf tutulacak. • Sistemden çıkmayı zorlaş- tıracak biçimde emekliliğe hak kazanmadan aynlanlann ver- gi ertelemesine konu olan tu- tarlan için, TÜFE oranında art- tınlarak hesaplanacak yeni tu- tar üzerinden vergi ödemesi gerekecek. Bu vergi kısmı bi- rikimden düşüldükten sonra kalan tutar da gelir vergisine ta- bi olacak. Maliye Bakanlığı'nın ise mev- cut sigorta şirketlerine verilen muafıyetlerinden daha fazla teş- vikin özel sigorta şirketlerine ve- rilmesini kabul etmediği, an- cak baskı nedeniyle de seçim- li çalışmalar yaptığı öğrenildi. İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Spor-Siyaset-Medya Sporun siyasetle ilişkisini anlatan çok önemli bir- kaç film anımsıyorum. Siyasetçinın sporu kullana- rak kitleleri yönlendirmesı ne ölçüde anlamlı ise top- lumsal yapılanmamızın spora yönelık davranışlanmı- za yansıması da o ölçüde önemli. Sosyal bilimciler özellikle futbola gösterilen büyük ilgiyi, gelir, kültür farklılıklan ne olursa olsun herke- sin kendini içinde bulabilmesine, üzerinde söz söy- lemede hak sahibi görmesine bağlıyortar. Böyle olun- ca da spor, kitleleri yönlendirme, oyalama, öfkesini dağıtmada en etkili araç haline geliyor. Hitler'in dünyaya egemen olma, üstün ırk tutku- sunu olimpiyatlara taşıması boşuna değil. Yoksulluk- tan kınlan, insan haklannı kullanamayan, kazanılmış haklannı kaybetme tepkisini yaşayan kitleleri de sporia oyalamak önemli oluyor. Yoksul ülkelerde, si- yasal, ekonomik kriz süreçlerinde, diktatörlüklerde sporda, özellikle de futbolda başan, kitleleri fazlası ile oyalıyor. Birçok yoksul ülkede, ekonomi çöker- ken spor, daha dogrusu futbolda yaşanan önemli ge- lişmeler, futbola (Arjantin, Brezilya gibi) ülke zengin- lik koşullanna göre yapılan çok büyük yatırımlar el- bette rastlantı değil. İki kutuplu dünyada, ABD ve Sovyetler Biriiği psi- kolojik güç yanşında en etkili araçlardan biri olimpi- yatlar değil miydi? Şimdilerde geleneğinde futbol olmayan ABD'nin bu spora da cıddı yatınmlar yap- maya başlamasının bir anlamı olmalı. Sporda başa- nlı ÂB ülkeleri bu konumlannı korumak üzere ciddi para ve enerji harcıyorlar. AB'de horlanan Türkiye, Galatasaray'ın başanlan ile boşuna sabahlara kadar on binlerce insanı ile sokaklara dökülmüyor. Ya Taksim'de iki Ingilizin dövülerek öldürülmesi? Çok açıklanabilir, insani boyutu olan toplumsal se- vincimizin, hasta kafalann bireysel eylemleri olan adam öldürme ayıbı ile gölgelenmesi? Ne kadar saplantılı bir ruh yapısının, komplekslerin yansıma- lan olduğu, dün sorumsuz bir gazetemizin (Star'ın), yüzsüz, tam sayfa yayını ile de ortaya çıkıyor. O uç hastalıkh düşünceleri buraya aktarmanın bile anla- mı yok. Döve döve, bıçak kullanarak cinayet işleyen insanlann da, onlann eylemine alkış tutan hasta ka- falann da çok ciddi cezalandınimalan gerektiğinin al- tı çizilmeli. Elbette dünyanın her yerinde olay çıkaran Ingiliz holiganlar da kendi ülkelerinin hasta yüzünü yansıt- maktalar. Onlar da bir imparatorluktan adalara sığ- makzorunda kalan ışgalci küttürün, kompleksi ile bes- lenmiş tepkileri kusuyorlar. Onlan tedavi etmek In- gilizlerin sorunu. Bizim sorunumuz ise, saldırganlık, sarhoş taşkın- lıkhangı boyuta varmış olursa olsun, şımarıkzengin Kuzeylilere duyduğumuz kompleksle, öfkeyle, adam öfdürmeye hoşgörü gösteremeyeceğımizdir. Taksım Meydanı'nda yaşananlann hesabını sormayı bece- remediğimizde, ülkemizdeki insan haklan ihlallerini, işkenceleri, yargısız infazlan, toplumumuzda çok yaygın çocuk, kadın dövme olaylannı onaylıyor, ku- rumlaştınyorolacağız. Unutmayalım ki, hepsinin top- lumsal altyapısı, ekonomik, sosyal nedenleri, açık- lamalan var. Taksim Meydanı'ndaki çok bireysel gibi görünen olayla, medyamızın hali pürmelali, siyasetçilerimizin davranışlan arasında da bal gibi ılişki var. Cumhurbaşkanlığı seçiminde Demirel'i istikrarın olmazsa olmaz koşulu olarak zorla seçtırmek iste- yen sadece Ecevit ve Demirel'in kendisi mi idiler? Iktidar ortaklan, muhalefet bu işi kendilerine yont- maya çalışırlarken ne kadar daha masumdular? De- mirel için istenen değişiklıkler gerçekleşemeyince, yanar döner yıldız gazetecilerin çark edişlerini hep birlikte izledik. Sermayenın sözcüleri de dahil koro halinde "De- mirel'siz istikrar olmaz" diyenler, son oylama yapıl- madan önce bile, sonucun olumsuz çıkacağını kav- radıklannda nasıl da hemen dönüverip, "Canım, Demirel iyi güzel de, onsuz da olur. Önemli olan hü- kümetin ayakta kalması, istikrar. Biz Demirel'in is- tikrar konusu yapılmasına karşıyız" deyiverdıler. Demirel'in kalmayacağı anlaşıldığında, Demirel ile, Demirel sayesinde var olma olasılığı da ortadan kalk- mış oluyordu. "Kral öldü, yaşasın yeni kral." Şimdi yeni kralın ya da kralîann kim olacağının ko- kusunu iyi alma zamanı. Siyasette şımdilık bu ikti- dann ayakta kalması, koalisyonun istikran üzerine oyun oynantyor. Medyayıldızlan da, topluma, askılanın De- mirel'in cumhurbaşkanı seçıimesi değil, hukumetın uzlaşacağı, koalisyon, iktidar istıkrarının bozulmaya- cağı bir isimde anlaşmak olduğunu pompalıyorlar. O da tutmazsa, durum vaziyetlere göre onlar da yeni krallara oynartar. Önemli olan, hep kralın ada- mı, dalkavuğu olarak ayakta kalmak. Solda insanlar olarak yaşam boyu Demirel'in pek çok uygulaması, yaptıklan ile karşı karşıya gelmış, başta Cumhurbaşkanlığı'nın işlevi sayılamayacak kadar pek çok nedenle Demirel'in yeniden seçilme- sine karşı çıkanlar olarak, son gününe kadar onun yanında olup satanlann ayıplarından onlar yerine galiba bizler utanıyoruz. Onlarda utanacak yüz yok. Ne denir, kader utansın. sukransoner(5 yahoo.com Ingiliz, Alman ve Belçikalı Avrupa'dayeni medya birîeşmesi LONDRA (AA) - Un- lü Financial Times gaze- tesi ve The Economist dergisinin yayımcısı olan tngiliz medya grubu Pe- arson, televizyon yayım- cılığında Alman-Belçika ortaklığı ÇLT-UFA ile bir- leşeceğini açıkladı. Pearson'ın da katılımıyla, his- selerinin ço- ğunluğu Al- man Bertels- mann ile Belçikalı Bruxelles Lambert grup- lanna ait olan CLT-UFA televizyon şirketi, Avru- pa'nın en yaygın izleme ağına sahip televizyonu haline gelecek. Şu anda 120 milyon iz- leyiciye hitap eden 22 te- levizyon kanalı ile top- lam dinleyici sayısı 25 milyona ulaşan 18 radyo istasyonuna sahip olan ÇLT-UFA ile 35 ülkede 160 tele\ izyon programı üreten Pearson'ın tele\iz- yon bölümü arasındaki birleşmeyle doğan şirke- tin, Avrupa'nın birçok y a- yın kuruluşunda da hissesi ola- cak. Piyasa uz- manlanna gö- re. yeni holdin- gin piyasa değeri de yak- laşık 19.2 milyara ulaşa- cak. Avrupa Biriiği ku- rumlan ve ilgili gruplann genel kurullannın onay- lannı gerektiren bcrleş- menin, ne zaman taınam- lanacağına ilişkin bilgi verilmedi.