25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2SNİSAN2000SAU CUMHURİYET SAYFA HABERLER Anayasa Mahkentesi • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Necdet Sezer, üyeler ve raportörler, yüksek mahkemenin bugün kutlanacak 38. kuruluş yıldönûmü nedeniyle Anıtkabır'i ziyaret ettiler. Sezer başkanlığındakı heyet, mozoleye çelenk koyarak, Atatürk'ün manevi huzurunda saygı duruşunda bulundu. Milli Misak Kulesi'ne geçen Sezen, Anıtkabir Ozel Defteri'nı imzaladı. Anayasa Mahkemesi'ndeki kuruluş yıldönümünde Sezer, Avrupa Insan Haklan Mahkemesi (AÎHM) Başkanı Luzius VVildhaber ve AİHM'deki Türk yargıcı Dr. Rıza Türmen birer konuşma yapacaklar. Esrar operasyonu • HAKKÂRİ (Cumhuriyet) - Hakkân ll Jandarma Komutanhğı ekiplerinin PKK'ye yönelik olarak kırsal alanda gerçekleştirdıkleri operasyon sonucu tespit edilen sığınakta 350 kilogram toz esrar ile 2 Kalaşnikof marka otomatik silah ve çok sayıda mermi ele geçinldı. PKK'ye ait olduğu tahmın edilen uyuşturucuyla ügili soruşturma sürdûrülüyor. Hkokultfa aypim idüası • GAZtANTEP(AA)- Merkez ilçe Şehitkamil'de bulunan Kaşıbeyaz llköğrenm Okulu'nda kapıcı çocuklan ıçın ayn sınıf açıldığı yönündeki yayınlar üzerıne yapılan soruşturmada, Gaziantep Mılli Eğitım Müdürü Mesut Aykaç, böyle bir aynmın söz konusu olmadığını kaydetti. Hkyartfıııı eğtthni • tstanbul Haber Servisi - Bizım Ülke Demeğı ve TU-MER Eğitim Kurumlan girişimiyle başlatılan, Türkiye'de okullarda "Acil Müdahale ve Ilk Yardım" derslerinin ilk adımı atıldı. tstanbul II Milli Eğıtim Bakanlığı'na bağlı okullarda görevlı 97 öğretmenin 32 saat uygulamalı Ilk Yardım ve Acil Müdahale eğitımi tamamlandı. Konuk meclis başkanları • Istanbul Haber Servisi - TBMM Başkanı Yıldınm Akbulut'un davetlisı olarak TBMM'nın 80. açıhş yıldönûmü törenlerine katılan Amavutluk, Azerbaycan, Bosna Hersek, Makedonya, Romanya, KKTC, Türkmenistan ve Özbekıstan'ın meclis başkanlan tstanbul'a geldi. Depremzede çocuklar M tstanbul Haber Servisi - Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nca, 23 Nısan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkınlikleri çerçevesinde tstanbul'a getirilen 90 depremzede çocuk, dün saat 11.00'de yanlannda kaldıklan subay ve astsubay aılelen taranndan memleketlerine uğurlandı. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, sessizliğini veda konuşması için bozdu 'Mahkeme kadıya ıııülk değiPANKARA (CumhuriyetBü- rosu) - Cumhurbaşkanı Süky- man Demirel, yenıden seçılme yolunun kapanmasının ardın- dan sessizliğini bozarak veda mesajlannı iletti. Cumhurbaş- kanlığı gibi görevlere gelme- nin gitmekten daha kolay ol- duğunu belirten Demirel, "Mahkeme kadıya mülkdeğfl- dir; geünir gkfiHr" dedi. Rahat olduğunu belırterek gelecek cumhurbaşkanına başanlar dı- leyen Demirel, "Hüzün yok, biz kocaman adamlanz" dedi. Cumhurbaşkanı Demirel, dün Türk Parlamenterler Bırh- ği Başkanı ZeJd Çeüker ve be- rabenndekı heyet ıle görüştü. Çeliker, görüşmelerinin veda zıyareti olacağını akıllanndan hiç geçırmediklenni söyledi. Demirel de görüşmede özetle şunlan söyledi: Benim için gelmek kadar gıtmek de doğaldır. Hatta böy- le büyük hızmetlere gehnek gitmekten daha kolaydır. Çün- kü gelirken bir ıdealıni gerçek- leştirmek için gelirsin, gider- ken belkı bu ideallerinizi ger- çekleştırememiş olabilirsiniz. Ben buraya gelirken yaptığım yeminin gereğini yerine getir- dim. Hiç kimse bana "Parti- zanhk yapün, tarafrutrun" de- medi. Bundan sonra da derler- se canlan sağ olsun. Yani 7 se- ne demedin, ondan sonra... Herkese eşıt mesafede oldum. Hep beraber 40 senedir yaptı- ğımızın hedefinde "sistem otursun" vardı. Sistemin otur- masında en önemli mesele, ku- rallar ve her şey meşruiyet için- de cereyan etmeli, halkın gözü önünde cereyan etmeli. Dctı- darlar kansız, kavgasız, hılesız el değiştirmeli. Makam ve mevkilerin el değiştirmesi de yine kansız, kavgasız, hilesiz olmalı. Bırakan da görev alan da bu ülkenin evladıdır. Şunu ifade edeyim ki 7 sene burada hizmet görmek zordu. Terör, dış politika gibi büyük meseleler 1990'daki durumun- dan daha iyi. Türkiye 2000'li yıllara önünü görerek giriyor. Nereye gidersenız Türkiye bi- lıniyor. Dünya şartlan 10 sene evvele nazaran çok değişiknr ve bu değişiklikler içinde Tür- kiye puan kaybetmemiştir, par- Vural Savas Hükümete erotik eleştiri ANKARA (ANKA) - Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Sa- vaş, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla TBMM'de verilen re- sepsıyonda gazetecile- rin ilgi odağı olurken hükümetefikraheleşti- ride bulundu. Savaş, hükümetin af girişimini anımsatan ve bunu nasü karşıladı- ğını soran bir gazeteci- ye, fikrayla yanıt ver- mek istediğinı söyleye- rek şu anekdotu anlat- tı: "Genç ve gûzel bir kadm erkekbirhukuk- çuya gkkrek bir konu- da fDdristemiş. Kadm, avukata'Sayın Avukat, şayet bir tecavüz girişi- miyle karşı karşıya ka- lırsam ne yapmalıyım' diye fuar sonınca avu- kat, 'Hanımefendi, eğer karşıdakı yakışık- lı bir kışiyse dırenmeyı bırakın tadmı çıkarma- ya bakın' demiş. Bizim terör karşısındakihali- miz de buna beariyor." ÇÎZMEDEN YUKARI MUSAKART *=< layarak çıkmıştır. Bütün bunlar zordu. 10 ayda değışen hükü- metlerle cumhurbaşkanı ne ya- pacak? Meclis'te temsil edilen siyasi partilerimizin hemen he- men hepsi ya ortak ya da başı olarak hükümet oldu. Bu işler cereyan ederken hepsine yar- dımcı oldum. Hiçbir tanesi bi- ze yardımcı obnadın diyemez. Hatta bazı şeylen üstüme ala- rak yardımcı oldum. Ülkenin şartlan öyle gerektiriyordu. Ben 7 sene çok dedim. Çün- kü 7 senede çok şey değişiyor bir ülkede. Kendi vicdanıma muhasebesini yaptığım zaman bu hizmeti ihlasıy- la, Allah nzası için yap- nm. Bu ülkenin her kan- şını ve her köşesini ku- cakladım. Erozyon mese- lesinden trafik meselesine kadar her şeyle meşgul ol- dum. Ülkenin ne eksiği varsa, Allah'ın bana ver- diği gücü bu istıkamette kullandım. Ben kendimi methedıyor değilım, vic- danımla sizin önünüzde hesaplaşıyorum. Buralara gelinir ve gi- dilir. Yahıız iyi isim bıra- kılıp da gidilır, bırakma- dan da gidilır. Allah bızi korudu. Yani kötü iz bı- rakmıyoruz. Milletimiz sağolsun, biz yine nerede olursak olalım, ülkenin hizmetindeyiz. Mutlaka makam veya bir unvan şart değil. Her zaman da olmaz makam ve unvan. Bu büyük bir memleket, çok hareketli, heyecanlı ve biraz gürültülü... Öyle tartışıyoruz. Bu açık re- jim sürmeli. Şımdıden 10. cumhur- başkanına hep beraber başanlar dileyelim. Tür- kiye bir tanedir, ikincisi yoktur. Türkiye'ye bir gölge düşmesine, zarar gehnesine hiçbirimizin vicdam razı olmaz. Onun için bunun dışında hiçbir şeye itibar etmeyeceğiz. Hüzün yok, biz kocaman adamlanz. DYP yönetimi, DSP ile MHP'yi ANAP'ı dışlaması için anlaşmaya zorluyor Çiller, Akbulut'un adaylığından memnunANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Genel Başkanı Tansu ÇûTer, cum- hurbaşkanlığı seçimı konusunda hükü- met ortaklan DSP ve MHP'nin ANAP'ı dışlayarak uzlaşmalan koşuluyla ortak adayı destekleyebıleceğı işaretini verdi. Tavnnı "3'lü uzlaşma olmazsa, üçüncü- yü de çekebilecek 2'K ıi7taşma olsun" sözle- riyle ifade eden Çiller, Başbakanlık'taki zir- veden gelen önerileri değerlendirmek için başkanlık divanı üye- lerini geceyansı konu- tunda da topladı. DYP kurmaylan, hü- kümet ortaklan arasın- daki Çankaya pazarlı- ğını izlemek için dün genel merkez ve ÇUler ailesinin Bilkent'teki konutunda toplantılar düzenledi. Çiller, DSP ile MHP'nin bir aday üze- rinde uzlaşmalan du- rumunda destek verebileceklerini orta- ya koyarak koalisyon ortaklannı yön- lendirmeye çalıştı. TBMM Başkanı Yü- dınm Akbulut'un adaylığına olumlu yaklaştıklannı vurgulayan DYP yönetı- cilen, taktiklerini ANAP Genel Başka- nı Yılmaz'ın adaylığını engelleme yö- nünde yoğunlaştırdı. Başkanlık divanı toplantılannda Kilis Milletvekili Doğan Gûreş'in parti desteğıyle adaylığı de- ğerlendinldi. Uzlaşma olmazsa partinin ilk iki tur- da kendi adayını desteklemesi benım- sendi. Cumhurbaşkanı Süleyman Detni- Öymen: Ismaü Cem iyi bir isim HOPA(AA)-CHPGenel Başkanı Al* tan Oymen, partisinm artık barajın altın- da düşüp düşmeme gibi bir korkusunun kahnadığını söyledi. Öymen, Dışişlen Bakanı IsmaflCem'incumhurbaşkanlı- ğına aday olması konusunda, "Ismafl Cem cumhurbaşkanhğıiçinfenabir isim değüdir, tecrübefidir'' diye konuşru. Artvin ü ve ilçelerinde incelemelerde bulunan ve parti örgütlennin düzenledi- ği toplantılara katılan Oymen dün de Borçka ve Hopa ilçe teşkilatlannı ziya- ret etti. Öymen, CHP Hopa tlçe Örgü- tü'nde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin hangı köşesinde, hangı sorun varsa on- lan tespit etnklerini ve bunlan iktidara geldikleri zaman çözeceklerini belirte- rek şöyle konuştu: "CHP'yeolan ihtiyaç artmışnr. Bu ortada bir manzaradır. Meclis"teki 5 partinin hiçbirinin halkm sorunlan ile ü^&endiği yok." _ Cumhurbaşkanı seçımıne de değınen Oymen, Cumhurbaşkanlığı içın başvu- rulann bitimıne saatler kala liderlerin anlaştığı bırkişi bulunmadığını anımsa- tarak şunlan kaydetti: "Telaffuz edilen isimfcrden lsmafl Cem fena isim değiktir. Poütikada çok eskiden beri bir arkada- şımızdır. Aocak üzerinde anta.yba bfle sonucunueçıkacağıbeflidegidnf rel'e karşı aday olacağını açıklayan DYP Tunceli Milletvekili Kamer Genç ise Demirel'e adaylık yolunun kapatıl- masından sonra karannı değıştırdı. Genç, "Şimdi partinin karannauyanm. Ama Mesut Vılmaz ada> olursa onun karşısına çıkanm" dedi. Kuhslerde Çiller'in hare- ket tarzını "hükümet hesap- larma göre" belırledığı dile gehrildı. "Hükümet krizi- ne" oynayan Çiller'in, or- taklannm ıtırazına karşın a- day olarak çıkması duru- munda "alternatif ortak" olarak DSP ve MHP ile ha- reket edeceğine işaret edildi. Adaylık başvurusunu bugün yapacağını belirten Yıldınm Akbulut, dün Tansu Çiller'in de bu ko- nudaki görüşünü aldı. Çil- ler, Akbulut'un Meclis Başkanı olarak adaylık ko- nusunda daha avantajh bir konumda olduğunu vurgu- ladı. Jj TlRMIK IAYDIN ENGtN aengin@doruk.nettr. Pazar günü Oral Çalışlar yazdı. Medyadakı MlTajanla- n olgusunu sorguladı. Pazar- tesi günü de Tırmık aynı konu- yu ele aldı. Doğaldır. Bizim ipten kazık- tan kurtulmuşlarodasını dağıt- madan siz daha çoook aynı ko- nuya değinen Srfır Noktalan ya da Tırmıklar okursunuz. Aynca "gazetecilik ve MİT ajanhğı" gibi meslek ahlakı ba- kımından yaşamsal önem ta- şıyan bir konu ne kadar çok ir- delenirse o kadar iyidir. Bu konu irdelenmesine irde- leniyor da, "Siyah" kod adı ta- şıdığı, hafla sonlan bir MİT üs- süne gıziice gıdip "zarf ^e tali- mat" aldığı ısraria söylenen "köşeyazan gazeteci" susuyor. İyi etmiyor. Hayır, "Sükût ikrardan ge- lir" diyen o eski Osmanlı özde- yişine itibar ettiğimiz filan yok. Arna gene de "köşe yazan ga- zeteci" susmakla iyi etmiyor. Çünkü bu meslek, saydamla- şabildiği ölçüde saygın; gaze- teci, kamuoyunun karşısına çınlçıplak çıkabilecek kadar temizse saygıdeğer. Gazeteciler ve Gizli Servisler Eğer o "köşe yazan gazete- ci", MİT ajanı filan değilse; ona, onu sevmeyenler çamur atıyoriarsa çıkıp bunu açıkça söylemelkJir. O zaman, "Müd- dei ıddiasını ispat ile mükellef- tir"diyen, yani bir iddiayı orta- ya atanın onu kanıtlamakla yü- kümlü olduğunu söyleyen hu- kuk kuralı geçerlilik kazanır. Bu mesleği kirlenmeden, pisliğe bulaşmadan, ajanlık gibi bir düşkünlüğe itibar etmeden yapmaya çalışan medya emekçilerine düşen de, gö- rüşlerine hiç katılmasak bile, bir meslektâşımızın "yargısız infaza kurban edilmesine" karşı çıkmak, iddiasahiplerini, kanıtlannı ortaya koymaya ça- ğırmak olur. Nitekim bu satırlann yazan da "KGB ajanhğı" ile suçlan- dı. Sovyet Havayollan Aerof- lot'tan ılan karşılığı Istanbul- Kâbil (Afganistan) uçak bileti edinilmesi bir belge olarak su- nulup cadı kazanlan kaynatıl- mak istendi. Duraksanmadan mahkemeye başvuruldu ve İs- tanbul Asliye Hukuk Mahke- mesi iddiayı yayımlayanları mahkûm etti. Aynı yol "köşe yazan gaze- teci" için de açık. ••• Amaaaaa... Ama eğer iddialar doğruy- sa; o "köşe yazan gazeteci" gerçekten de kod adı taşıyan, MİT merkezlerinden birine giz- lice gıdip "zarfve talimat" alan bir MlTgörevlisı ise... Istihbarat servislerinde çalı- şanlann bu konudaki yargılan belli. Nitekim MlTelebaşılann- dan Mehmet Eymür, Inter- net'teki sitesinde bu konuda aynen şöyle yazıyor "...gelişmiş toplumlarda milli teşkilatlara hizmet, onur kıncı ve şerefsiz bir davranış olarak algılanmıyor. Çünki orada insanlar istihbarat teş- kilatlannın devletin vazgeçil- mez ve yarariı bir unsuru oldu- ğuna inanıyohar. Milli teşkilat- lannı ve orada çalışan insan- lan seviyortar. Onlan cemiye- tin dışındaki vahıklar gibi gör- müyortar..." Bu satırlar istih- baratçının görüşünü, gızli ser- vislerin soruna bakışlannı yan- sıtıyor. Ya gazeteciler? Meslekleri- ni "halkın evrensel hukuktan kaynaklanan doğru haber al- ma hakkını gerçekleştirmek" olarak gören, kavrayan ve uy- gulamaya çalışan gazetecile- rin bu konudaki görüşü ne? Çok yalın. Gazeteci gizli servislerde çalışamaz. Çalıştıysa (çalışı- yorsa değil, bir zamanlar ça- lıştıysa bile) gazetecilik yapa- maz. Bu meslek bu kiri kakjır- maz. Halkın doğru haber al- ma, bağımsız, özgüryorumlar okuma hakkı, gizli servislerin kirli hesaplanna alet edildi mi, meslek biten gazeteciliğe bu- laşan o kişinin de meslek ya- şamı biter. • * • Ama kod adlar taşıyan, "zarf ve talimat" alanlann meslek- ten uzaklaştırılmasıyla sorun bitmez. Kod adı filan olmayan, hat- ta gizlice MİT merkezlerine gi- dip "zarfve talimat" da alma- yan kimi meslektaşlar için ne diyeceğiz? Şemdin Sakık ifadeleri di- ye bize yutturulan haberleri anımsayınız. Kürt sorununa "ferW/"yaklaştıklan için "tü ka- ka" ilan edilmiş kimi gazeteci- leri ve kişilerı harcamak için uydurulmuş sözüm ona ifade- leri, medyaya herhalde sorgu- cular arasında yer alan fukara birastsubaysızdırmadı. Daha sonra anlaşıldı ki haberin kay- nağı (bugün emekli olan) bir generaldi. Peki doğruluğunu araştır- maksızın, bu güya gizli ve bal gibi sahte bilgileri okuyucuyla bölüşmenin meslek ahlakıyla ilişkisi ne? Unutulmasın ki bu meslek ayıbına imza koyanlar bunun hesabını bugüne dek vermediler. Mesleğin kirlenmesine, salt "zarf ve talimat" alıp, kod adı taşıyan gizli servis ajanlan mı yol açıyor? POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETtNKAYA Çağ Atlamak!.. Galatasaray'ın mutluluğunu paylaşanlar Türki- ye'ye döndüler, şimdilerde yeni sevinçleryaratma- nın telaşına düştüler... Bir dönem Turgut Özal'ın peşine takılıp "Çağ Atiayan Türkiye" masalıyla halkın kafasını karış- tnp 1980'lerden 1990'lara geldiler; "bir koyup üç almak" için de çabalayıp durdular... Yani göle çalınan yoğurt mayası tutmadı... Türkiye çağı yakaladı mı? Bilgısayar, elı kulağında dijrtal televizyon, cepte- lefonu... Demek ki hem çağ atladık hem de yakaladık!.. Ikisi birden oldu!.. Ama 20 yaşındaki gençler ne Edip Cansever'i, ne Oktay Rifat'ı, ne Orhan Kemal'ı ne de Sait Faik'i tanıyorlar!.. Bizim medya yeni sevinçler arayadursun, ben Türkiye'de gazete satışlanna merak sardım bu- günlerde... Sağcısı, solcusu; dıncısi, dınsizi tüm gazetele- rin toplam satışı 4 milyon 300 bin filan... Peki Türkiye'nin nüfusu kaç? 65 milyon!.. Sözlü kültürden yazılı kültüre geçemeyen top- lumlarda isterseniz gazeteyi bedava dağıtın, bu sayının 6 milyona bile ulaşmadığını göreceksıniz!.. Şimdi bazı dostlarımız bıze kızıp şöyle diyebi- lir "Kendini solcu sananlar ortalığa yine kötülük saçıyor..." • • • Gelişmiş demokratik toplumlarda gazete ve dergi, okumak için alınır... Türkiye'de ise bunun tam tersidir... Bakmak için!.. Azgelişmiş toplumlarda yazılı kültüre geçilme- diğınden televizyon en önemli iletişim aygıtı ola- rak tanımlanır... Hem göze, hem kulağa seslenirl. Yoksul halk, yerti ve yabancı dizılere bayılıp ma- gazin programlarında kendı geleceğını görür... ' Bazı gazetelenmız 100 bin liraya satılryor... Acaba neden? Sandılar ki 100 bin lirayla 1 milyonun üstünde satış yapacaklar. Yurttaş, ucuz gazeteyi her gün işine giderken alıp okuyacak; yurtta ve dünyada ne var ne yok öğrenecek!.. Ama gazetedekı hesap, satışa yansımadı... Hiçbiri, bırakın 1 milyon satışı, 750 bine bile da- yanmadı!.. Satışlar (üç gazete) ortalama 400 bin ile 700 bin arasında kaldı... Düş kurmak güzel şeydir!.. Ben de düş kurar, sevinçlerımi çoğaltırım hep!.. Galatasaray'ın Diyarbakır'da Antalyaspor'la ku- pa finali oynaması güzel bir olay!.. Galatasaray'ın Diyarbakır'da Antalyaspor'la ku- pa finali oynaması bir banş, kardeşlik, sevgi me- sajı mıdır? Olabilir!.. Galatasaray'ın başansıyla çalkalanan bu top- raklarda Fatih Terim'in 'ımparator' olarak görül- mesi, medyamızın da bunu körüklemesi doğal sayılmalıdır. Çunku az gelişmiş ve gehşmekte olan ülkelerde 'futbol' bir oyalama oyunudur, statları dolduran onbinler sanki bir büyücünün etkisi al- tındagibidır... On beş yıl önce Turgut Özal'ı 'Ikincı Atatürit', Tansu Çiller'i 'demırleydi' olarak gösteren bizım medya bugün Fatih Terım'ı "vatan kurtaran aslan" diye baştacı ediyorsa, bilin ki yakın bir gelecekte ayaklar altına alıp ezecektir... ••* Söz Diyarbakır'dan açılmışken bazı fotoğrafla- n göstermekte yarar var: Diyarbakır'da 25 yıl önce 20 krtapçı vardı, aca- ba bugün kaç tane var? Diyarbakır'da gazeteler 25 yıl önce kaç tane sa- tıyordu, bugün kaç tane satıyor? Diyarbakır'da 25 yıl önce açlık sınınnda yaşa- yan insan sayısı yok denecek kadar az değil miy- di? 25 bin seyyar satıcı var bugün Diyarbakır'da... Bugün Güneydoğu'da 'sol kavramı' yok ama Hizbutlah ve PKK kavramı hâlâ etkinlığini sür- dürmüyor mu? Bugün Güneydoğu'da şeyhler, şıhlann egemen- liği eskisinden daha güçlü değil mi? Bugün Güneydoğu'da terk edilen köyler. iç göç hangi boyutta, neden yazılıp çizilmryor? Öğretmen, ebe, hemşire, doktor niçin Güney- doğu'ya gitmek istemiyor? Toplumun acılarla değil sevinçlerle yoğrul- ması gerekli... O zaman yaşam çoğalır, sevgi pekişir!.. Önce iş, aş.. sonra da maç!.. hikmet.cetinkaya(§ cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Cu kitap mhuriyet ap kulübü ÇAĞINIH TANIİI ÜÇ YAZAR 2 BASI KBBİLAY OLAYI VE TARİKAT KAMPURI 4 BASI SANCILI YILLAR KB$AT1LMI$ SOKAKLAR 4 BASI KUZ|POSTUNDAKURT ZAMBAK SANA DA BULAJTI KAN 2 BASI DİN BARONUNUN KAZLARI 2 BASI A$IK KADINLAR SOKAİI 2 BASI PAIARI SEVDANIN ADRESİ BELLİ DEĞİL TÜRKİYE'NİN SEYTAN ÜCGENİ ZLERİN POYRAZ Cumhuriyet Kitap Kulubu Çağ Pazarıama A Ş Turkocağ> No 39/41 (34334)Cağaloğlu-lstant}ul Tel'514 01 96 Cad.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear