Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
25 IMİSAN 2000 SALI CUMHURİYET SAYFA
Patara
yangınları
Antalya'daki antik
kentlerden Patara'da
sürekli yangın çıkıyor.
B u ayki son yangında
bitki örtüsünün yanı
sıra tarih de yandı.
Antik eserler, toprak
altından henüz
çıkartılmamış mermer
yazıttar ateşe
dayanamayıp çatladı,
kınldı, parçalandı.
Bir dönem Anıtlar
Genel Müdürtüğü
yapan Akdeniz
Üniversitesi öğretim
üyesi Prof. Dr. Ender
Varinlioğlu Teos'ta,
Erythrai'de, Perge'de,
Aspendos'ta,
Phaselis'te de rant ve
orman olduğunu fakat
yangın çıkmadığını
belirterek kronikleşen
Patara yangınlarına
başka bir açıdan
bakıyor:
"Patara kazı
başkanı Prof.
Dr. Fahri Işık ve
karısı Havva Işık,
son beş yıldır
köylüsünden aynı
fakültedeki
meslektaşlarına kadar
herkesle -aile boyu-
kavgalıdır. Bu
kavgalara Kültür
Bakanı Istemihan
Talay da bir Patara
gezisinde tanık
olmuştur. Fahri-Havva
Işık çiftine Patara
kazısından el
çektirilmezse, yalnız
kazıyı değil Patara'yı
da yitireceğiz."
Tel: 0.212.512 05 05 Fsks: 0.212.512 44 97Elektronik posta: som@posta.cumhuriyet.com.tr
- Çalışma Bakanı'na göre
Iş ve Işçi Bulma Kurumu
devlete yükmüş...
"Iş olsun dive demeç
vermek icin aerekivor!"
dalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ten "Ba-
sın Kanunu" uyannca yayımlanması ricasıy-
la yazılı bir açıklama akjık. Ancak, daha son-
ra telefonla da arandığımız ve aynı konuda
yeni bilgiler edindiğimiz için açıklamanın "Basın Ka-
nunu" uyannca yani aynen yayımlanması koşulu de-
ğişti. Konumuz; Türkiye Barolar Birliği Başkanı avu-
kat Eralp Özgen'in Türk Medeni Kanunu Tasarısı'nda
dönemin Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt ta-
rafından yazılan "genel gerekçe"nin özetlenirken la-
iklikle ilgili bazı paragraflann atlanmasını eleştirme-
siydi. Hikmet Sami Türk, bu konuda şöyle dedi:
"Genel Gerekçe'de 1926'da dönemin Adliye Ve-
kili Mahmut Esat Bozkurt tarafından kaleme alınan
'esbab-ı mucibe layihası', yeni kuşakların anlayabi-
leceği bir Türkçe ile özetlenmiştir. Ancak bu özette
de din kurallarına dayalı bir hukuk sisteminin çağ-
daş Türk toplumunun ihtiyaçlarını karşılayamadığı
ve uygulama yeteneğini kaybettiği, o nedenle Isviç-
Adalet Bakanı
re Medeni Kanunu'nun iktibası yoluyla Türk devri-
minin ve 20. yüzyıl uygariığının gereklerine uygun bir
Türk Kanunu Medenisi Tasarısı hazırlandığı, kısaca
teokratik hukuktan laik hukuka geçişin gerekçesi açık-
ça belirtilmiş bulunmaktadır."
Adalet Bakanı Türk, 8.5 sayfalık genel gerekçe 2.5
sayfaya indirilirken laiklik ilkesi özünün korunduğu-
nu anlattı ve tasarının da "devrimin devamı" niteli-
ğinde olduğunu söyledi.
Hikmet Sami Türk, Eralp özgen'in eleştirilerine baş-
ka bir boyuttan ilginç bir yanıt verdi:
"Yeni Türk Medeni Kanunu Tasarısı, 20. yasama
döneminde görüş alınmak üzere çeşrtli kuruluşlar ara-
sında Türkiye Barolar Birliği'ne de gönderilmiş; Bir-
lik Başkanlığıca 'Eralp Özgen' imzasıyla verilen 3 Ni-
san 1998 tarih ve 455 sayılı cevapta, Tasan'nın her
yönüyle incelenmesi için Birlik bünyesinde komis-
yonlar oluşturulduğu, ayrıca barolardan görüş isten-
diği, çalışmalan tamamlanınca raporların gönderi-
leceği bildirilmiş; ancak sözü edilen rapor Bakanlı-
ğımıza intikal etmemiştir."
Bakan Türk'ün bu açıklaması üzerine Türkiye Ba-
rolar Birliği Başkanlığı'nı aradık... özgen'e ulaşama-
dık... Başkanlığa, konuyu ilettik... Üç gündür yanıt
alamadık... özgen Eralp, eleştirilerinde haklı olabi-
lir ama "inceleme komisyonu"nun çalışmalarını iki
yıldır bitirememiş olması haklılığına biraz gölge dü-
şürüyor! Eralp'ın Bakan Türk'ün karşı eleştirisine
sessiz kalması da ayrı bir konu...
Bu arada 1030 maddeden oluşan tasarı, yürürlük-
teki yasanın birçok maddesinde yer değişikliğine ne-
den oluyor. Bu durumda, ezberdeki maddeleri göz-
den geçirip yeniden ezber için bir "mesai" gereki-
yor ki belki de sorun burada!
SESSfZSEDASIZf!) NimÎEURTCEBE
Yüksek Yerilim Hatto
Erdinç UTKU
Devir bilgisayar devri:
TlKLAyamazsan, TAKLA atsan işe giremezsin!
Cumhupbaşkam adayları seçilirken
Hükümet ortağı olarak kendilerini
cumhurbaşkanı adayı belirlemekle
sorumlu kılan iki kişi, DSP Genel Baş-
kanı ve Başbakan Bülent Ecevit ie
MHP Genel Başkanı ve Başba-
; kan Yardımcısı Devlet Bahçe-
li, günler boyu düşündükten
sonra ikişer isim telaffuz etti.
Istikrann öteki ortağı ANAP Genel
Başkanı Mesut Yılmaz ise kendi so-
rumluluğunun bilincinde olduğu için
hafta sonunda herhangi bir önerme-
de bulunmadı.
Bülent Ecevit, Dışişleri Bakanı Isma-
il Cem ile organ nakli profesörü Meh-
met Haberal'ı; Devlet Bahçeli, Milli Sa-
vunma Bakanı Sabahattin Çakma-
koğlu ile hukuk profesörü Kamil Tu-
ran'ı önerdi.
Sonra Başbakan Ecevit, adaylar
konusunda muhalefetin de görüşünü
almak üzere ilgili öteki kişileri ziyare-
te çıktı.
Ziyaretlerinden birinde Ecevit, Fa-
zilet Partisi Genel Başkanı Recai Ku-
tan'la görüşürken gazeteciler şu di-
yaloğa tanık oldu:
- Ozkan aday değil mi?
- Ben ne yaparım sonra!
_ Ecevit'in, yardımcısı Hüsamettin
Özkan'sız ayakta duramayacağını sa-
mimi bir şekilde ifade etmesi üzerine
Türkiye'de bundan daha dramatik bir
siyasi vaziyet olamaz diye düşünen-
ler bir sonraki diyalog karşısında ya-
nıldıklarını anladı:
Recai Kutan: Kamil Turan kim?
Bülent Ecevit: Ben de tanımıyorum!
Onurumu Cezaevinde Bıraktım
AV. FİKRET İLKİZ
Sayın Adalet Bakanım, 17
Ocak 2000 tarihli protokolle
avukatların cezaevine girişi sı-
rasında nasıl aranacaklannı dü-
zenlediniz. Türkiye Barolar Bir-
liği, barolar ve avukatlar karşı
çıktık. Istifanızı istedik. Karar-
lar aldık. Yapılacak "eylemle-
ri" sıraladık. Sonra erteledik.
O kadar... Siz kazandınız. Biz
bir şey yapamadık, yapmadık.
"Avukatlann aranması ile il-
gili olarak bir kısım cumhu-
riyet başsavcılıklarında te-
reddütler hasıl olduğu"nu ve
"bazı avukatiann da arama SH
rasında rencide edildikleri
hakkında yakınmalarda bu-
lundukları"nı tespit ettıniz. 2
Mart tarihli genelgenizle "yar-
gının vazgeçilmez bir unsu-
ru olan avukatların üzerleri-
nin, çanta ve eşyalarının
aranması için görevlendiri-
lecek memurların olanaklar
ölçüsünde üniversite ve yük-
sekokul mezunlan arasından
özenle seçilmesini" istediniz.
Meraklanmayın, arama me-
murlarınızın özenle seçildiği-
ne, ellenmiş vücudumun her
noktasıyla tanığım. "Proto-
/co/"ünüz fevkalade iyi uygu-
lanmaktadır. Arz ederim efen-
dim!.. Genelgenizdeki gibi "ara-
ma sırasında avukatlık mes-
leğinin onurunu rencide et-
meyecek şekilde saygılı dav-
ranılmasırun sağlanması" fev-
kalade iyı sağlanmıştır. Avukat
ile sanık arasındaki yazışmala-
ra el sürülmez. Savunma ha-
zırlığı "gizlidir." Cüzdanımdan
çıkardıkları yazılı notlan, bana
bile göstermeden okuyup he-
men masanın üzerine "göz
önünde bulunsun" diye özen-
le attılar. Avukatlann aranma-
sı amacıyla "seçilecek me-
murlann bizzat cumhuriyet
başsavcılıklarınca eğitime
tabi tutulması" görevinde ba-
şarılılar. Ben "eğitimli" arama
memurlarınızın fevkalade iyi
"aramasından" geçtim. Emin
olabilirsiniz.
Örneğini yaşadım. Gebze
Cezaevi kayıtlarından kontrol
edebilirsiniz. 14 Nisan Cuma
günü Av. Gülçin Çaylıgil'le bir-
likte Prof. Dr. Yalçın Küçük'ü
görmeye gittik. Yanımızdaya-
saya aykırı hiçbir şey bulun-
madığına dair cezaevi defteri-
ni imzaladık. Duyarlı, öten ka-
pının ve xray cihazının bulun-
duğu ikinci kapıda dosyaları-
mızı yürüyen banda koyduk.
Kapıdan Gülçin geçti. Ses yok.
Sigaramı çakmağımı, kalemi-
mi.gözlüğümü, paracüzdanı-
mı çıkardım, kapının yanına
koydum. Geçtim. Öttü. Asker
koştu geldi ve elindeki pembe
naylon terlikleri uzattı. Ayak-
kabılarımı çıkardım. 45 numa-
ra pembe renkli pis naylon ter-
liklerinizi giydim. Kapıdan geç-
tim. Ötmedi. Ayakkabılarım
özenle tutularak xray cihazın-
dan geçirildi. Içinden topuğun-
dan, astarından, derisinden
cep tetefonu veya silah veya şif-
reli yazı çıkmadı. Ayakkabıla-
rım ve dosyalanmız temiz. Gül-
çin ayağımda 45 numara pem-
be terliklerle, kravatlı halimle
fotoğrafımı çekemediğine çok
üzüldü.
Kahverengi gömlekli (pek de
yakışmış!) cezaevi personeli,
"eğitimli" belki de "olanaklar
ölçüsünde üniversite mezunu"
iki kişi, ayakkabımı giyerken
elimden dosyalanmızı aldı. Me-
murunuz ayaklarımdan başla-
yarak "e//e"riyle beni aramaya
başladı. Ayak, bilek, bacak,
diz, baidır, kalça, bel, kann, gö-
ğüs, omuz ölçülerimle, kol, dir-
sek, bilek, el ve parmak ölçü-
terimi en iyi bilen kişi işte bu me-
murunuzdur. Adını bilmiyorum,
ama inanın iyi eğitilmiş ve çok
başanlı. Mıncıklanmam brttik-
ten sonra sıra dosyanın didik-
lenmesine geldi. Tüm kâğıtlar
çıkarıldı. Duruşmatutanaklan,
gerekçeli kararlar ve diğer bel-
gelerin yazılı yüzü ile arka say-
falarının boş yüzleri tek tek
kontrolden geçti. Dava dosya-
sını darmadağın ettiler. O za-
man çok kızdım. Ne mi yaptım?
Hiç. Hışımla "avukatlık mesle-
ğimin onurunu rencide etme-
yecek şekilde saygılı davranan"
memuriannızın darmadağın et-
tiği savunma belgelerini yeni-
den tek tek sıraya dizdim ve
dosyamıza koydum. O kadar...
Para cüzdanımı yanıma al-
makla aptallık etmişim. Cüz-
danını "çıkar" ve "aç" dediler.
Çıkardım. Elimden aidılar. Için-
de ne varsa boşaltmaya baş-
ladılar. önce çocuktanmın, son-
ra kanmınveyeğenlerimin res-
mi düştü masanın üstüne. Fo-
toğraflann, kredi kartlan ile kü-
çük not kâğıtlarının önünü ar-
kasını kontrolden geçirdiler. Işi
bitenleri masanın üstüne atyor-
lardı. Sandalyesinde oturup
keyifle çayını içen, ağzında si-
garası, kravatlı biradam bütün
bu olup bitenleri izliyor, atılan-
lara da merakla bakıyordu.
"Yanlış yapıyorsunuz. Arama
böyle yapılmaz" diyebildim.
Sürücü belgesini ayırdılar. "Dö-
nüşte alırsınız" dediler. Çay
içen, ağzı sigaralı, eli tespihli,
kravatlı adama döndüm. "Siz
cezaevinin ikinci müdürü mü-
sünüz" dedim. Ürktü, ayağa
kalktı. "Evetbenim" ded\. "Ara-
mayı sizin yapmanız gerekirdi.
Sizi şikâyet edeceğim" diye-
bildim. Dönüşte, pembe pis
terliklerim yine hazırdı.
Avukatlık onurumu, ayakka-
bılanmı, para cüzdanımı, dava
dosyamı ve mıncıklanmış vü-
cudumu bundan böyle tüm du-
yariı kapılannızda; saygılı, iyi
eğitilmiş, elle arama memurla-
nnıza terk edebilirim. Fevka-
lade başarılılar. Bu uygulama-
yı savunan ve uygulayan teş-
kilatınızdaki tüm müdürieriniz,
savcılarınız ve yargıçlarınız,
yaptığınız "proto/fo/"gereği ce-
zaevi girişinde elle aranmıyor.
Sizler muafsınız. Bir gün sizler,
avukat olmak için herhangi bir
baroya başvurursanız, avukat-
lık mesleğine kabul edilmeme-
niz için elimden geldiğince kar-
şı çıkacağım. Bunu da sizin
adınıza ve sizin onurunuzu ko-
rumak için yapacağım. Çünkü
ben onurumu Gebze Ceza-
evi'nde bıraktım.
ÇlZGÎLİK KÂMİL MASARACI
BULUT BEBEK NURAYçtrrçt
'.\°lv\01 n / II
V
—.—'
/ " Âhh...
[ Baharr...
'-' i
^ — • —
^*x
TARİHTE BUGÜN MVMTAZ ARIKAS 25 Nisan
CAZIN KRALICELERINDEN ELLA..
1918 'DE BUGÜN, ÜNLÛ AMERIKALI CAZ ŞARtUCISl ELLA
FITZ6ERALD (FİSCIKILD) OOSMUŞ7U. NEW YORKT*
8İR yer/MN^N£O€ 8ÛYÜYBM PtrZ&EGALD, tS
DAYKEN, AMATÖ*l££ A&I
i4A£fA/PA, CA2C/ CMICK
KEŞFE&LMİŞ YE ONUN OKKESrgAS/NDA ÇA-
UÇMAV* BAŞLAMtŞTI. ÇOK 6eÇMEDEU, Z£H-
GiN KONTBALTV SG.SİYLE, S/LLIE UOLIO/İY
VE SABAH VAUSHAN Gigi .CAZIN ia£ALİÇ£LE-
Ri AISASINA Gi&EN ŞAKKICI, BAZI 8ESTELER
BİLE YAPAMŞTI. °DIXIELAUP'DEM "SWIHS'E,
"gt-UES'A PEĞİM BlZÇOK TÜRPE BAŞA&U OLAM
FITZGERALP'INJ "4-T/SKET A-TASKEr"',"HOW HlGH
THE MOO/V', "FLE/ISE TFLL THE TjeurH" 6'Sİ
SEV/LEH AB ÜPK
GEVAŞ SULH CEZA MAHKEMESİ'NDEN
Pasaport Kanunu'na muhalefet suçundan sanıklar hakkında mahkememizce venlen ve aşağıda isimleri ve dosya nuınaralan bulunan,
yabancı uyruldu sanıklar hakkında mahkûmiyet karannın sanıklann adresi belirlenmediğinden 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 28.
maddesi uyannca ilanen tebligata karar verilmiş olmakla, aşağıdaki dosya ve hûküm özetleri yazılı mahkûmiyet kararlanna ilişkin ce-
za kararnamelerinin ilanen tebliğ edilmesine.
Aynı yasanın 31. maddesi uyannca son ilan tanhinden 7 gün içinde ilanın yapılmış sayılacağına, ilanen tebliğ tarihinden itibaren 8
gûn içerisinde itiraz edilmedıği takdirde karann kesinleşmiş olacağı hususu ilanen tebliğ olunur.
A)- 1999/103- (1- Gül Han- Han oğlu 1977 d.lu Chapsure-Pakistan), 1999/104- (Diloş Hüseyin Muhammet- Hüseyin oğlu, 1977 d.
lu, Musul-Irak), 2000/3- (1- Zafer tkbal-1981 d.lu Vardi-Pakistan, 2- Bashart Ali 1972 d.Iu, Cujrat-Pakistan, 3- Ravafat AIi 1980 d. lu.
Cujrat-Pakistan), 2000/7- (1- Muhammed Sabı Shahid 1973 d.lu, Pakistan, 2- Shafagai Ali 1973 d.lu, Pakistan), 2000/8- (1- Nabız Mir-
za Mirza oğlu, 1971 d.lu Erbil-Irak, 2- Serdar Bekir Sekin oğlu, 1977 d.lu Erbil- Irak), 2000/22- (1- Ahmet Muhammet Ahmet oğlu.
1977 d.lu, Irak, 2- Hamit Kadir Manıf-Kadir oğlu, 1973 d. lu, Irak, 3- Faruk Rauf Asat-Asat oğlu 1967 d.lu, Irak, 4- Mustafa Muham-
met Mustafa oğlu, 1978 d. lu), 2000/23- (1 - Ismail Süleyman Rahman - Rahman oğlu, 1977 d.lu, Kerkük- Irak, 2- Shan Cabar Arif- Arif
kızı 1979 d.lu, Kerkük- Irak), 2000/25- (1- Ali Hüseyin Resul-Hüseym ve Hami oğlu, 1959 d.lu Irak, 2- Paris Patros Cebrail-Patros ve
Ayşe oğlu, 1962 d.lu, Irak), 2000/26- (1 - Abdullah Karanı Sezade-Mahmut oğlu, 1970 d.lu, Irak, 2- Hüseyin Margia Margıa oğlu, 1978
d-lu, Irak, 3- Muhammet Kakka Ali Sezade-Kakka oğlu, 1973 d.lu, Irak), 2000/ 27- (1- Fahsem Akemi 1968 d.lu, Afganistan, 2- Miraj
Uddin 1969 d.lu, Afganistan), 2000/33- (1- Davot Afşari Ali oğlu, 1975 d.lu Tahran-lran), 2000/38- (1- Ali Asghar Ashpazi-Ahad oğ-
lu, 1962 d.lu, Iran, 2- Majid Dernss Vadipour-Hamit oğlu, 1960 d.lu, Iran, 3- Ali Nazi Babakandi-Bahlol oğlu, 1968 d.lu, Hastrood- tran,
4- Yousef Khaledyan- Teımoor oğlu, 1971 d.lu, Iran, 5- Ravafat Ullah-Rahmet oğlu, 1971 d.lu, Pakistan), sayılı dosyalarda belirtilen sa-
nıklar hakkında hüküm olarak 5682 S.Y. 34/1,4421 S.Y. Değ. 5/son, TCK 19 ve 647/6 mad. gereğince 60.000.000.- TL ağır para ceza-
sı verilmiş ve ertelenmiştir.
B-) 2000/34- (1- Muhammet tkram-Muhammet Şerif oğlu. 1977 d.lu, Cujrat-Irak), 2000/37- (1- Ehsan Ullah-1976 d.lu, Gürcat-Pa-
kistan, 2- Fiyaz Ahmad 1970 d.lu, Mandibahaudun-Pakistan), 2000/39- (1- Azer tkbal-Nazar Muhammet oğlu, 1971 d.lu, Pakistan, 2-
Mazhar Îkbal-Muhammed Şerif oğlu, 1977 d.lu, Pakistan) sayılı dosyalardaki belirtilen sanıklar hakkında hüküm olarak 5682 S.Y. 34 i ,
4421 S.Y. Değ. 5/Son, TCK 19 ve 647/6. mad. gereğince 91.260.000.- TL ağır para cezası verilmiş ve enelenmiştir.
Basın: 22258 •'•'
• * ' " . , ' ' ' * ' tLAN ' "
=;
' * •• ' •
T.C.
İZMİR ÜÇÜNCÜ İŞ MAHKEMESİ'NDEN
1999/1008
Davacı SSK vekili Av. Mustafa Kayatekın tarafından davalı Şehit Mehmet Savunmaz Sk. No: 10/3 Manisa adresinde oturmakta olan
Çetin Perkmen aleyhine açılmış olan 181.738.222.- TL. geçici iş göremezlik ödeneği ile 247.155.658.- TL. tedavi giderinin faizi ile bir-
likte tahsili davasının yapılmakta olan duruşmasında adı geçen davalıya duruşma günü tebliğ edilememiş ve zabıtaca yapılan tahkikata
rağmen ikamet adresi tespit edilememiş olduğundan dunışma gününün kendisine ilanen tebliğine karar verildiğinden,
Adı geçenin davalı olarak 19.06.2000 günü saat 9.30'da Izmir 3. Iş Mahkemesi'nde hazır bulunması veya bir kanuni vekıl gönderme-
si, aksı takdirde davanın yokluğunda devam edip karar verileceği hususlan davetiye yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur.
18.04.2000 Basın: 21214
GÖRÜŞ
YUCEL FEYZİOGLU
Avnupa Birliği Atağa Kalktı
Elli yedi yaşında ama dinç ve deneyli bir ban-
kacı Horst Köhler. Doğu Avrupa Bankası Genel
Müdürü. Çantasını toplamış, kayak kaymak için
tatile gitmişti. Hesap kitap işlerini geride bıraka-
rak 5-10 gün kafasını dinleyecek, iş başına zin-
de dönecekti. Birden telefonu çaldı. Karşısında
Alman Başbakanı Gerhard Schröder vardı.
"Sizi Dünya Para Fonu'nun başkanı olmak için
adaygösteriyoruz", diyordu. Heyecanlandı Horst
Köhler. Çünkü kendisi Hıristiyan Demokrat Par-
tiliydi (CDU). Ve de Sosyaldemokrat başbakan-
dan böyle bir öneri geliyordu. Ancak başbakan
kendi taraftarlarına değil, işin ehli olan bir kişiye
görev vermek istiyordu. Kabul etti Horst Köhler.
Fakat başka bir sorun vardı. Almanya'nın öner-
diği ilk ismi Amerika Birleşik Devletleri (ABD) red-
detmişti. İkinci ismi de reddedebilirdi. Önce Av-
rupa Birliği (AB) devletlerinden onay alındı. Böy-
lece Horst Köhler oybirliği ile Avrupa Birliği'nin
adayı oldu. Sonra da Başbakan Schröder, ABD
Başkanı Bill Clinton'ı bizzat telefonla arayarak
Horst Köhler'i onaylamalarını rica etti. Amerika
bir bakıma kabul etmek zorunda kaldı. Çünkü Dün-
ya Para Fonu'nun yüzde 17'si Amerika Birleşik
Devletleri'ne ait. Ama yüzde 30'u ise Avrupa dev-
letlerinin.
Mayıs başında bavulunu toplayarak VVashing-
ton'ın yolunu tutacak Horst Köhler... Ancak so-
run bitmiş değil. Amerikan Kongresi onun çalış-
masına engel çıkaracak. Horst Köhler diplomat-
ça bir açıklama yaptı ünlü "Die Zeit" gazetesine:
"Amerika Kongresi'yle diyalog kurmanın yollan-
nı arayacağım" dedi. Ancak Dünya Para Fo-
nu'nun (IMF) güveniriiğini yitirdiğini, artık emper-
yalist bir kuruluş olarak görüldüğünü vurgula-
maktan da geri kalmadı. Görevi alır almaz re-
form yapacağım, 182 üye devletin IMF'de eşit hak
ve görevlere sahip olacağını da ekledi.
Başaracak mı?
Amerikan Kongresi'nin direnişini kırabilecek
mi? Şimdiden bir şey söylemek güç. İlk kez bir
Alman, Avrupa Birliği'nin oy birliği ile IMF Baş-
kanı oluyor.
Mart sonunda Lizbon'da yapılan toplantıda
Avrupa Birliği başbakanları 2010 yılında, ABD'yı
geçmeyi kararlaştırdılar. İlk atak olarak da Dün-
ya Para Fonu başkanlığını aidılar. ABD bundan
rahatsız. Horst Köhler'in çalışmasını kolaylaştır-
mayacak. önümüzdeki yıllarda çok büyük bir re-
kabet bekleniyor. Amerikayla kıyaslandığında Av-
rupa çok daha köklü kültür birikimine sahip. Da-
ha ilkeli diyalog kültürü var. Başaracaklar gibi
görünüyor.
Daha şimdiden Avrupa'nın en büyük firmalan
birleşmeye başladılar. Kendi aralanndaki rekabe-
ti ortadan kaldırıp Amerika ve Japon firmalarına
karşı amansız rekabete geçiyoriar. Bu firma bir-
leşmeleri, çalışanlann aleyhine olmakla biriikte Av-
rupa Birliği'nin lehine gelişecek. O nedenle Ame-
rika'yı tek partner seçmiş küçük devletlerin de ko-
numunu gözden geçirerek Avrupa Birliği ile iliş-
kilerini sıklaştırması kendi lehlerine olacak.
Çünkü Avrupa Birliği ataktadır.
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
SOLDAN SAĞA:
1/ Eğlendir-
meyi amaçla-
yan bir izlen- 2
cenin düzen- 3
leyicisî. 2/Ni- .
telik...Birşe-
yin kenan. 3/ 5
Lapinagiller- 6
denbirbalık... 7
Bazı hastalık-
lara karşı ba- 8
ğışıklık sağla- g
mak için vü-
cuda verilen eriyik.
4/ Şarkı, türkü... Bir 1
kimseyle birine gön- 2
derilen şey. 5/ Argo- 3
da kaba saba ve gör- 4
güsüz kimseye verilen 5
ad... Temel, esas. 6/ g
En küçük izcikurulu- j
şu... Birmüziksesini „
belirtmeye yarayan
işaret. II Böcek ısır-
1 2 3 4 5 6 7 8
masıyla oluşan yumru... Bir ilimiz. 8/ Suda çözü-
nebilen bir protein türü. 9/ Sulak yer... Hatay ilin-
de bir ırmak.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Şevketibostan da denilen ve yaprakJan sebze ola-
rak kullarulan otsu bitki. 2/ Kenya'nın başkenti. 3/
Başlangıçta yer alan... "Bir kez gönül yıktın ise /
Bu kıldığın — değil" (Yunus Emre). 4/ Ege Böl-
gesi 'nde ünlü bir antik kent... Vilayet. 5/ Kazak baş-
kanlanna verilen ad... Baryum elementinin simge-
si. 6/ Bir cetvel türü... Kısa namlulu bir top. 7/
Gövde yapısı. 8/ Köroğlu'nun gerçek adı. 9/ Düz-
gün biçilmiş uzun ve ensiz tahta... Fiat otomobili-
nin bir modeli.
tLAN
T.C.
ÎSTANBUL 7. ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞl'NDEN
Dosya No: 1999515
Davalı: Ayhan Kadir Gezeroğlu - Piyerloti Cad.
Dostluk Yurdu Sok. Selimbey Apt. 8/4 Çemberlitaş-
Istanbul
Davacı Zeynep Dağdelen Gezeroğlu vekili Av. Ke-
mal Tunceli tarafından davalı Ayhan Kadir Gezeroğlu
aleyhine açılan boşanma davasının yapılan muhake-
mesi sonunda;
Mahkememizden verilen 1.2.2000 tarihli 1999'515
esas 2000/9 karar sayılı kararla taraflann birbirlerin-
den boşanmalanna, bakiye 710.000 TL harcın davalı-
dan tahsiline, aynca ceman 49.450.000. TL mahkeme
gideri ile lst. Barosu avukat asgarı ücret tarifesı hü-
kümleri gereğince davacı vekili için takdir olunan
45.000.000 TL ücreti vekâletin de davalıdan alınıp da-
vacıya verilmesine karar verilmiş olup. yukarıda adı
geçen davalıya karann tebliğine, tebliğ tarihinden iti-
baren 15 gün içinde temyiz hakkı bulunduğu, tebliğ
yenne geçmek üzere ılan olunur. 17.4.2000
Basın: 20607